30 Nisan 2012

TARİHTE BUNLAR OLDU..3


İNGİLİZ SİYASETİ
Merhum şairimiz Mehmed Akif Ersoy(1873–1936) anlatıyor: "Yukarı Mısır'da dolaşıyordum. Orada aklı başında bir Müslüman'la görüştüm. Konu siyasete intikal etti, dedim ki; "Hayret doğrusu 15 milyonluk Mısır'da çok az bir İngiliz kuvveti var.(Mısır İngilizlerce 1882'de işgal edildi ve sömürge yapıldı.) Bu kadar az bir kuvvetle koca ülke nasıl korunabiliyor?
Cevaben o zat dedi ki: "O yabancı devlet adamlarından biriyle samimi görüşürüz. Söylediklerinizi ben de düşünmüş ve demiştim ki; "Günün birinde, mesela Osmanlı Devleti 40–50 bin kişilik bir ordu hazırlayarak Mısır'a gönderse ne yaparsınız?"
-Hiçbir şey yapamayız. Savunma imkânımız olmadığı için Mısır'larını kendilerine teslim eder, çıkarız. Fakat şunu iyi biliniz ki, biz Osmanlılara değil 40 bin kişi, 40 kişi gönderecek kadar fırsat vermeyiz. Ülkelerinde bitmez tükenmez meseleler çıkartırız. Onlar birbiriyle uğraşmaktan vakit bulup da bir kere olsun Mısır'a bakamazlar."
Hâlâ da aynı plan uygulanmıyor mu?
HİTLER'İN CANAVARLIĞI
Adolf Hitler(1889–1945) 20. yüzyılın diktatörlerinin başında gelir. Fikirlerinin büyük ölçüde Darwinist görüşlere dayandığı bu zalim adama göre "zayıfa acımak doğaya ihanettir." Hatta bu kendi halkı bile olsa..Hatırlayalım, Çöküşfilminde ne diyordu: "Alman halkı zayıf olduğunu gösterdi. O halde yok olmalı." 
Yine ona göre "Yahudiler her şeyden önce kozmopolit bir servet meraklısı ve sömürücüdürler. Genellikle de sosyalist ve komünist olurlar. Slavlar ise kendilerine ait kültürleri olmayan aşağılık bir ırktır."
Alman lideri, 1940'da müttefik devletlere karşı batı cephesinde kazandığı büyük zaferden sonra evvela Balkanları işgal etti. Daha sonra da, gizlice çok büyük askeri kuvvetleri Rus sınırına dayadı. Savaşın başındaki bağlaşığı Rus devletini işgal etmek, Komünizmi tarihe gömmek amacındaydı. Ve 1941 Haziran ayında 3.5 milyon Alman askeri üç koldan Sovyet topraklarına girdi.  
Hitler bu savaşta hiçbir insani yön görmek istemiyordu. Daha 1941 Mart ayında üst düzey komutanlarını toplayarak Sovyet rejimine karşı ne kadar acımasız olunacağını anlattı. Buna göre Sovyet subayları bulundukları yerde kurşuna dizilecekti. Führer şöyle konuşmuştu: "Sovyetlere karşı açılacak savaş şövalyelikle yürütülecek bir savaş olmayacaktır. Bu kavga bir ideoloji kavgasıdır ve şimdiye kadar görülmemiş merhametsiz ve amansız bir sertlikle yürütülecektir. Bütün subaylar günü geçmiş ideolojilerden kurtulmalıdır.
Bu biçimdeki bir savaşın gerçekliğini siz generallerin anlayamayacağını biliyorum. Ama verdiğim emirlerin harfi harfine yerine getirilmesinde ısrar ediyorum. Komiserler(Sovyet üst rütbeliler) tasfiye edilecektir. Uluslararası kanunları bozan Alman askerleri affedilecektir. Rusya, Lahey anlaşmasına girmemiştir. Bu bakımdan, anlaşmanın sağladığı haklardan yararlanamaz."
MUSSOLİNİ VE ATATÜRK'ÜN BİR ÖNGÖRÜSÜ
Benito Mussolini denince aklıma bir şişme balon gelir. Diktatörler çağının İtalya'nın talihine düşmüş bu değersiz şahsiyeti,  İkinci Dünya Savaşı öncesi bütün kabarmalarının koskoca bir fos olduğunu dosta düşmana göstermiştir. İtalyan Duçe'sine göre Roma'nın dirilişi kesindi.  Halkı da kendi saçma fikirlerine inandırmıştı.Sürü psikolojisi vardır ya..Duçe haklıydı..Zaten İtalya'da o sıralar şu slogan çok yaygındı: "Mussolini ha sempre racione: "Mussolini her zaman haklıdır"
Bütün faşist rejimler gibi saldırgan bir siyaset güdüyordu. Bir ara Türkiye'den toprak talepleri olmuş, Mustafa Kemal Paşa'dan "Ayağıma çizmeyi geçirtmesin" şelinde kinayeli bir cevap almıştı. Üstad Bediüzzaman'ın 16. Lem'anın 3. meraklı sualinde; "Bu yakında İngiliz ve İtalya gibi ecnebilerin bu hükümete ilişmesiyle" diye bahsettiği hadise budur.
1931 senesinde Atatürk, bir münasebetle Mussolini'den bahsederek şöyle demiştir: "Mussolini, bir gün çıkacak büyük savaşta Sezar olmayı taslarsa, İtalya çok mahcup olacaktır." Gerçekten İkinci Dünya Savaşı baştan başaİtalyan mahcubiyetleri destanıdır..
LENİN'İN DEMOKRASİ ANLAYIŞI
Lenin de "tarihte büyük zalimler şampiyonası"nın favori isimlerindendir. O da 20. yüzyıldaki diğer katil idareciler gibi Darwinist fikirlerden fazlasıyla etkilenmiştir. Kanaatimizce 20. yüzyılın tarihini, ideolojik savaşlarını, kanlı oyunlarını incelerken çağdaş Arap âlimlerinden Muhammed Ali Sabuni'nin şu sözünü her zaman hatırda bulundurmalıdır: "19. yüzyılda üç Yahudi çıkmış ortaya attıkları fikirlerle, insanlığın gündüzünü geceye çevirmişler, mutluluğunu zir ü zeber etmişlerdir: "Marks ve ekonomik görüşü, Freud ve Libido teorisi ve Charles Darwin ve evrim teorisi"
Milyonların gözyaşı kan ve kemikleri üzerine kurulan Sovyet rejiminin mimarı 1924'de öldüğünde vatan şairimiz(!) Nazım Hikmet büyük bir elemle proleterlere şöyle seslenmişti: "Kenetlenin, öldü Lenin."
Lenin Maksim Gorki'ye yazdığı bir mektupta demokrasi hakkında şu görüşlere yer veriyor: "Aslına bakarsak Rus aydını bizim beynimiz değil bo..zdur.Eğer fazla cana kıyıyorsak, bu Rus aydının kabahatidir. Neden bizimle beraber yürümüyorlar. Nerede hürriyet varsa orada devlet yoktur. Halk hürriyet istemiyor; o, bunun manasını da anlamıyor. Halkın istediği kuvvettir. Halk neticenin kuvvetle, dehşetle, kanla alınmasını istiyor. Diktatörlüğün kılıcı olan Çeka(Gizli Devlet Polisi)devrimin uyanık sert gözüdür.
Rus Demokrasisi tehlikeye girmiş, canı cehenneme… Bu sadece dünya ihtilali yolunda geçmemiz lazım gelen bir aşamadan ibarettir." (Aleksandır Soljenitsin- Gulag Takım Adaları:1/279)
Bu fikirleri okuyunca, bizdeki eski tüfek solcuların şimdi kimseye kaptırmamaya çalıştıkları demokrasi için düşündüklerini daha iyi anlıyoruz. Bkz: Hasan Cemal'in "Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım" ve "Cumhuriyeti Çok Sevmiştim" adlı eserleri.
KAYNAKLAR
1-Geçmişten Geleceğe Işıklar-İbrahim Refik- Albatros Kitapları-İst–2000
2-İkinci Dünya Savaşı Ansiklopedisi- Yener Yayınları
3-Dünyayı Aldatanlar-Doç Dr. Sefa Saygılı- Türdav Yayınları- İst–1998
4- Meşhurların Son Anları- Burhan Bozgeyik- Cihan Yayınları-İst–2002

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...