07 Mart 2012

“YAŞAMAK İÇİN ÇOK NEDENİM VAR.”


Hayat, bazen ne kadar karmaşıklaşıyor. Kördüğümün ucunu bulup çözemiyorum. Nereye baksam umutsuzluk, mutsuzluk.  Artık görmek istemiyorum bulutlarla kaplı gökyüzünü. Güneş doğsun ve hiç batmasın. Umutlarım bitmesin. Yolun sonu görünsün hep, aydınlık, mutlu..
             Yine mi hüzün? Yine mi umutsuzluk? Hiç mi ışık görmüyorum yolun sonunda ? Neden silip atamıyorum gökyüzünü kaplayan bulutları? Güneşimi engelleyen ne? Her şey benim elimde değil mi? Kışın baharı yaşayabilmek mesela, yetmişinde de yirmili yaşları yaşayabilmek mesela…Yüreğinde umut büyütmek, olumsuzluklara gözlerini kapamak mesela…
            Şimdi cemreler düşerken, doğa canlanmaya başlamışken bir rota çizmeliyim kendime. Hüzünlerden uzak, aydınlık ve sıcak ülkelere giden. Bunu başarırsam bana yol gösterecek bir deniz feneri bulurum mutlaka. Bulamadım mı ? Kendi deniz fenerimi kendim yaparım. Bulurum yolumu, açılırım engin denizlere. Fırtına mı? Vız gelir bana, varsa içimde direnme gücü.
          İnanırsam ve güvenirsem neden aşmayayım karlı dağları? Hele en güzel çiçek duruyorsa zirvesinde. Ve dağın ardında bekleyenim , özleyenim varsa. Ya da umutlarım gerçekleşecekse. Dağlar korksun benden, yollar ve yıllar…
          Yüreğimi yokluyorum, öyle sevgi dolu ki. Sevebilir çöp kutusunda yiyecek arayan kirli burunlu bir kediyi. Tüyleri kömür tozuna batmış bir köpeği. Sevebilirim, çöplükte açan bir çiçeği, ağacın tomurcuğunu, yeni çimlenen bir otu. Gökyüzünde uçan kuşu, yağan yağmuru, suyu.
           Yüreğim çarpmayı bilir sevgiyle. Yeter ki umut eksilmesin penceremden. Karanlığı sevebilirim, ardından doğacak aydınlık bir günün hatrına. Şiddetli geçen kışları severim, ardından gelecek bahar aşkına. Sonbaharda, sararıp dökülen yapraklara hüzünlenmek yerine, ilkbaharda yeşerecek yeni yaprakların hayaliyle mutlu olabilirim.
             Gözlerim görmeyi bilirse, riyadan uzak, mutlu olabilirim. Gökyüzünün mavisi, ormanın yeşili, çiçeğin pembesi ne güzeldir, yaşama gücü verir insana.
             Sağlıklıysam, biliyorsam sevmeyi, güveniyorsam kendime ve durabiliyorsam zorluklar karşısında dimdik, hangi zorluk yıkabilir beni? Kuş sesleri, çiçek kokuları dolabiliyorsa içime mutluyum demek ki. Ve yaşamak için çok nedenim var.
               Ne güzel bunu keşfedebilmek:Hayat, bazen ne kadar karmaşıklaşıyor. Kördüğümün ucunu bulup çözemiyorum. Nereye baksam umutsuzluk, mutsuzluk.  Artık görmek istemiyorum bulutlarla kaplı gökyüzünü. Güneş doğsun ve hiç batmasın. Umutlarım bitmesin. Yolun sonu görünsün hep, aydınlık, mutlu..
             Yine mi hüzün? Yine mi umutsuzluk? Hiç mi ışık görmüyorum yolun sonunda ? Neden silip atamıyorum gökyüzünü kaplayan bulutları? Güneşimi engelleyen ne? Her şey benim elimde değil mi? Kışın baharı yaşayabilmek mesela, yetmişinde de yirmili yaşları yaşayabilmek mesela…Yüreğinde umut büyütmek, olumsuzluklara gözlerini kapamak mesela…
            Şimdi cemreler düşerken, doğa canlanmaya başlamışken bir rota çizmeliyim kendime. Hüzünlerden uzak, aydınlık ve sıcak ülkelere giden. Bunu başarırsam bana yol gösterecek bir deniz feneri bulurum mutlaka. Bulamadım mı ? Kendi deniz fenerimi kendim yaparım. Bulurum yolumu, açılırım engin denizlere. Fırtına mı? Vız gelir bana, varsa içimde direnme gücü.
          İnanırsam ve güvenirsem neden aşmayayım karlı dağları? Hele en güzel çiçek duruyorsa zirvesinde. Ve dağın ardında bekleyenim , özleyenim varsa. Ya da umutlarım gerçekleşecekse. Dağlar korksun benden, yollar ve yıllar…
          Yüreğimi yokluyorum, öyle sevgi dolu ki. Sevebilir çöp kutusunda yiyecek arayan kirli burunlu bir kediyi. Tüyleri kömür tozuna batmış bir köpeği. Sevebilirim, çöplükte açan bir çiçeği, ağacın tomurcuğunu, yeni çimlenen bir otu. Gökyüzünde uçan kuşu, yağan yağmuru, suyu.
           Yüreğim çarpmayı bilir sevgiyle. Yeter ki umut eksilmesin penceremden. Karanlığı sevebilirim, ardından doğacak aydınlık bir günün hatrına. Şiddetli geçen kışları severim, ardından gelecek bahar aşkına. Sonbaharda, sararıp dökülen yapraklara hüzünlenmek yerine, ilkbaharda yeşerecek yeni yaprakların hayaliyle mutlu olabilirim.
             Gözlerim görmeyi bilirse, riyadan uzak, mutlu olabilirim. Gökyüzünün mavisi, ormanın yeşili, çiçeğin pembesi ne güzeldir, yaşama gücü verir insana.
             Sağlıklıysam, biliyorsam sevmeyi, güveniyorsam kendime ve durabiliyorsam zorluklar karşısında dimdik, hangi zorluk yıkabilir beni? Kuş sesleri, çiçek kokuları dolabiliyorsa içime mutluyum demek ki. Ve yaşamak için çok nedenim var.
               Ne güzel bunu keşfedebilmek: “YAŞAMAK İÇİN ÇOK NEDENİM VAR.”

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...