21 Mart 2012

KEOPS PİRAMİDİNİN KAPISI AÇILDI MI..?


Daniken haklı mı çıkacak?

Mısır´dan gelen son haberler Daniken´in bazı buluntuların saklandığı yolundaki iddiarını destekliyor gibi... Gerçekten de ortada birşeyler dönüyor ama henüz nedeni ve niçini anlaşılmış değil...

Erich von Daniken, son açıklamasında dünyadışı astronotların genetik mutasyon yoluyla insan zekasına yarattıklarını ve kanıtların piramitlerde bulunduğunu söyledi. Dünyada 28 dilde, 55 milyon kitap satan Daniken ayrıca dar kafalı bilimciler yüzünden toplumun bu muhteşem olayın farkına tam olarak varamadığını da ekliyor. Gerçekten de, son olarak BBC, Daniken´e karşı bir belgesel yayınlayarak ciddi bir kuşku yaratarak, yazarın popülaritesini zedeledi. Fakat Daniken, pes etmiş değil ve İngiliz gazeteci Sarah Moran´la yaptığı röpörtajda daha kesin ve daha cesur açıklamalarda bulundu.

Örneğin, Büyük Piramit´in içinde ve çevresinde yeni buluşların yapıldığını, kimsenin bunları yadsıyamayacağını, eninde sonunda dış kaynaklı zekaların yapay mutasyon yöntemiyle insanı yarattığının ve yine geleceklerinin kabul edileceğini söylüyor. Daniken´in de yakın arkadaşı olan mühendis
Rudolph Gantenbrink´in 1993 Ağustos´unda Büyük Piramit´te gerçekleştirdiği buluştan geçen sayılarımızda söz etmiştik. Mühendis, 37 cm uzunluğundaki bir robot kullanarak bugüne kadar hiç bilinmeyen 60 metrelik bir tünel bulmuştu. Gantenbrink, iki haftalık bir çalışmadan sonra 4500 yıllık metal bir kapıya ulaştığını söylüyor ve bu kapının bilinmeyen bir alana açıldığını iddia ediyordu. Sonrası malum, araştırma durduruldu, tartışmalar sürüyor vs...

Bir video bant gerçekten var mı?

Daniken, bu olayın insanlık tarihinin en önemli olayı olduğunu söylüyor ve diyor ki; "Kapı açılmıştır; Mısırlı araştırmacılar kapıyı açtıklarında iki metrelik bir koridorla karşılaştılar, bu 20X20 boyutunda bir koridordu. Sonra bir duvar vardı ve geçmek için bu duvarı yıktılar ve işte orada Tufan öncesinden kalma yazıtlar buldular. Bu yazıtlar beni destekliyor, dünyadışı canlılar buradaydılar. Orada dünyadışı canlıların genetik çalışmalarından bahsediliyor. Ama bunu örtbas etmek istiyorlar oysa ben Gantenbrink´in video çekimlerini izledim. Evet, Mısırlılar piramitler inşa ettiler, Sakkara´daki gibi. Ama bu ilkel düzeyden 80 yıl sonra Büyük Piramit ve Sfenks gibi oloğanüstü yapıtları onlar değil, dünyadışı canlılar yaptılar.

" Daniken´e göre, bir diğer aleni kanıt Mısır sanatında görülebilir; yani resimlerdeki deforme olmuş kafataslarından söz ediyor ve bunlar mutasyonun gösterisidir, diyor. Sonra ekliyor; "Atalarımızın genetik yapısıyla ilgilendiler, DNA kodlarımızın içine bizi zeki ve meraklı yapan genler eklediler ama bu ziyaret ne zaman yapıldı? Bunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tarih boyunca bizi en azından üç kez ziyaret ettiler.

 Eski yazıtlarda onların teknolojisi görülüyor. Yazıtlarda, milyonlarca yıl evvel dünyada bulunan dev kentlerden ve buralardan gelen metalik uçan araçlardan söz ediliyor ayrıca araçların renkleri, boyutları ve şekilleri detaylı olarak anlatılıyor. Biz inanmaya kodlandık ve bu şimdi su yüzüne çıkıyor. Bana göre dünyadışı canlıların arzusu insan ırkının üstün bir zekaya ulaşması ve galaktik yolculuğu başararak ´Büyük Kozmik Aile´ ye katılmamızdır.

 Her büyük inanç, mit veya din, daima birilerini bekler, atalarımız da daima göklerden birilerinin gelmesini beklediler ve onlar yine gelecekler. Bizler inter-galaktik eğitim programına daha uygun bir ırk olmak için geliştirildik." Daniken´in yaklaşımları, tabii ki kanıt gerektiriyor ve biz de haklı olarak bu kanıtları bekleyeceğiz. Şimdi piramitlerden ve Mısır´dan gelen son haberlere göz atalım;

Mısır´da olanlar;

* Hierogliflerde 4000 yıl öncesinde, açlığın ve ebedi gençliğin çaresinin bilindiğinden, Atlantis uygarlığının nasıl yokolduğundan, Pasifik´in kuzeybatısında içinden altın lavların fışkırdığı volkanik bir patlamanın olduğundan ve Sfenks´in altında gizli bir geçidin bulunduğundan söz ediliyor. Bu iddianın ardında bu kez Daniken yok, iki Fransız arkeoloğu var; Dr. François Thibault ve Etienne Sheuyler; İki uzmana göre, Kızıl Deniz´de oluşan dev bir deprem Sfenks´de yıkıntılara neden olmuş ve giriş koridorları yıkılıp, kaybolmuş, bu girişten söz eden hieroglif metinlerin çözümü sürüyor gerek Thiabault gerekse de Sheuyler 28 Ocak 1997´de yaptıkları açıklamada en kısa zamanda sonuca ulaşacaklarını söylediler.

* Mısırlılar Yunanlar´a ilk kez izin vererek, Büyük İskender´in mezarının araştırılmasını başlattılar. 1995´de arkeolog Liana Souvaltzi mezarı bulduğunu iddia etmişti ama iddiası resmen reddedildi sonra da izin başkalarına verildi. Anlaşılan sorun kadın arkeoloğun kendisindeydi.

* Akabe Körfezi´ni sarsan 7.2 şiddetindeki deprem, Giza Piramitleri´nin yani üç büyük piramitin iç tavanlarında çatlaklara neden oldu. Sarsıntı, 6 m. uzunluğunda, 1.20 m. genişliğinde yarıklar açtı ve Keops Piramiti´ndeki firavun odasının tüm sıvaları döküldü. Ama neyse ki yapıların ana taşlarında bir yıkım oluşmadı. Kefren Piramiti, 10 ekim´den beri kapalı çünkü yoğun turist akımı sırasında gerçekleşebilecek bir çöküntüden korkuluyor. Sfenks´de ve diğer piramitlerde bir hasara raslanmadı, en büyük yıkım Serapeum yeraltı mezarında oluştu ve Ptoleme dönemine ait 24 mumya zarar gördü. Serapaum, Giza Piramitleri´ne sadece 10 mil uzaklıktadır.

* Arkeologlar büyük bir olasılıkla dünyanın en eski kaldırım taşından yapılmış kanalını, Giza Piramitleri´nin hemen 300 m. yakınında buldular. Antik tüneller Tapınaklar Vadisi´nin altında bulunuyorlar ama araştırmacılar kazıya nereden başlayacaklarını henüz belirleyemediyer. Vadi´nin hemen önünde yapılan kazılarda, zeminde küçük bir sıra delik bulundu, bunların dinsel ayinlerde kullanıldığı sanılıyor. Giza Platosu´nda yeraltı galerilerinin varlığı uzun zamandır tartışılıyor. Belki de bu eski antik tüneller 4500 yıllık Sfenks´le ilgili olabilirler. Arkeologlar, tünellerin çok eski bir limana bağlı olduğunu ve belki de piramitlerin yapımında ulaşım yolu olarak kullanılmış olabileceğini de düşünüyorlar. Kefren Piramiti´nin Tapınaklar Vadisi´ne bağlı olduğu daha önce de bulunmuştu ve su kanallarının banyo yapmak amacıyla Firavun Kefren tarafından MÖ 2.500´lerde yapıldığı belirlenmişti. Bu arada, yine Kefren tarafından yapılan bir tiyatro ve tapınak kalıntısı, yine Giza Platosu yakınında bulundu.

* Efsanevi kent İskenderiye´nin Akdeniz´in dibinde yaklaşık bir hektarlık bir alanda bulunduğu belirlendi. Batık kentte, sfenkslerin, dev anıtların, sarayların, firavun heykellerinin ve dev bir fenerin kalıntılarının bulunduğu belirtiliyor. Kent, MÖ 280´de dev bir deprem sonucunda batmıştı. 4. Yüzyıl´a kadar kentinin bazı bölümleri hala su üzerindeydi. Fransız deniz arkeologları kazıları başlattıktan sonra su balonları kullanarak bazı parçaları su yüzeyine çıkarmayı düşünüyorlar. İlk olarak dev bir firavun heykelinin gövdesinin bir parçası bu yöntemle su yüzüne çıkarıldı.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...