İyimser
Şu hayatta insanın kendisini iyi hissetmesinden daha önemli bir şey yok.
Kötümser
Pardon? Daha az önce sana her şeyin ne kadar iğrenç olduğunu söylemedim mi?
İyimser: Kendini iyi hissettiğinde içinde kıpırdanmalar olur. Bu kıpırdanmalar sayesinde o an ne istiyorsan onu elde edebilirsin; hem istediğin, hem de ...sevdiğin her ...şey senin olabilir. Ama ne zaman üzgün hissetsen kendi dünyanı kendin karartırsın. Her şeyi hiç olmadığı kadar kötü görmeye başlarsın. Halbuki kendini iyi hissetmeye çalışmak çok daha kolaydır. Kolay olduğu kadar sana getirisi de çoktur. Kendini iyi hissettiğin zaman sağlıklı olursun, önündeki seçenekler çoğalır, her şey sana çok daha parlak ve güzel görünür ve hepsinden önemlisi iyi hissetmek, kendi hayatınını çizmende sana çok ama çok yardımcı olur. Sürekli kötü hissettiğine inanarak kendi kuyunu kendin kazarsın.
Kötümser: Beni hiç anlamıyorsun, değil mi?
İyimser: Seni çok iyi anlıyorum. Kendini berbat hissediyorsun; çünkü sana göre hiçbir şey yolunda gitmiyor. Ödenecek yığınla faturan var, araban bozuldu, çocukların çok yaramazlık yapıyor, patronun ve iş arkadaşların senden nefret ediyor... Hiç bitmeyen bir listen var, biliyorum. Ama ne olursa olsun, hangi durumda olursan ol kendini iyi hissetme konusunda mutlaka eğitmelisin. Görmüyor musun, bu listenin her geçen dakika uzamasının neden sadece senin kendini kötü hissetmen.
Kötümser: Hmmm... Peki sen nasıl her şey kötüyken kendini iyi hissedebiliyorsun?
İyimser: Gerçekten, içten bir şekilde kendimi iyi hissedene kadar rol yapıyorum.
Kötümser: Anladım! Yani olumlu düşünerek, kendini her şeyin iyi olduğuna inandırıyorsun.
İyimser: Bu sadece olumlu düşünmeyle ilgili değil. Biliyorsun; beynimiz, hayatımızı ve vücudumuzu etkileyen düşünceler üreten bir elektromanyetik jeneratör gibi. Ve ürettiği her yeni düşünce, bir öncekine benziyor. Haliyle kötü bir olayla karşılaştığında otomatik olarak beynin de kötü düşünceler üretmeye meyilleniyor. Sana, her şey kötüyken iyi şeyler düşünmeye veya kendini iyi hissetmeye çalışmak çok yapay ve mantıksız geliyor olabilir; ama hayatı kendi istediğin yöne çekmenin tek yolu bu!
Kendini iyi hissetmeye başlayınca göreceksin ki mucizevi bir şekilde başına iyi şeyler gelecek. Bir şekilde insanların seni daha fazla sevdiğini göreceksin, daha hızlı bir şekilde sorunlarına çözümler bulacaksın, başına gelen talihsizliklere gülüp geçmeni sağlayacak olaylarla karşılaşacaksın. Etrafındakilerin sana daha fazla ilgi gösterdiklerine tanık olacaksın.
Kötümser: Bu kadar kolay mı yani? Ben bunca zaman boşu boşuna mı hayatımı mahvettim?
İyimser: Senin için daha karışık ve zor bir hale getirmek isterdim; ama yapamam. Evet, bu iş bu kadar kolay işte! Sadece kendini nasıl hissetmek istediğine karar vermen gerekiyor. Hepsi bu!
İyimser: Kendini iyi hissettiğinde içinde kıpırdanmalar olur. Bu kıpırdanmalar sayesinde o an ne istiyorsan onu elde edebilirsin; hem istediğin, hem de ...sevdiğin her ...şey senin olabilir. Ama ne zaman üzgün hissetsen kendi dünyanı kendin karartırsın. Her şeyi hiç olmadığı kadar kötü görmeye başlarsın. Halbuki kendini iyi hissetmeye çalışmak çok daha kolaydır. Kolay olduğu kadar sana getirisi de çoktur. Kendini iyi hissettiğin zaman sağlıklı olursun, önündeki seçenekler çoğalır, her şey sana çok daha parlak ve güzel görünür ve hepsinden önemlisi iyi hissetmek, kendi hayatınını çizmende sana çok ama çok yardımcı olur. Sürekli kötü hissettiğine inanarak kendi kuyunu kendin kazarsın.
Kötümser: Beni hiç anlamıyorsun, değil mi?
İyimser: Seni çok iyi anlıyorum. Kendini berbat hissediyorsun; çünkü sana göre hiçbir şey yolunda gitmiyor. Ödenecek yığınla faturan var, araban bozuldu, çocukların çok yaramazlık yapıyor, patronun ve iş arkadaşların senden nefret ediyor... Hiç bitmeyen bir listen var, biliyorum. Ama ne olursa olsun, hangi durumda olursan ol kendini iyi hissetme konusunda mutlaka eğitmelisin. Görmüyor musun, bu listenin her geçen dakika uzamasının neden sadece senin kendini kötü hissetmen.
Kötümser: Hmmm... Peki sen nasıl her şey kötüyken kendini iyi hissedebiliyorsun?
İyimser: Gerçekten, içten bir şekilde kendimi iyi hissedene kadar rol yapıyorum.
Kötümser: Anladım! Yani olumlu düşünerek, kendini her şeyin iyi olduğuna inandırıyorsun.
İyimser: Bu sadece olumlu düşünmeyle ilgili değil. Biliyorsun; beynimiz, hayatımızı ve vücudumuzu etkileyen düşünceler üreten bir elektromanyetik jeneratör gibi. Ve ürettiği her yeni düşünce, bir öncekine benziyor. Haliyle kötü bir olayla karşılaştığında otomatik olarak beynin de kötü düşünceler üretmeye meyilleniyor. Sana, her şey kötüyken iyi şeyler düşünmeye veya kendini iyi hissetmeye çalışmak çok yapay ve mantıksız geliyor olabilir; ama hayatı kendi istediğin yöne çekmenin tek yolu bu!
Kendini iyi hissetmeye başlayınca göreceksin ki mucizevi bir şekilde başına iyi şeyler gelecek. Bir şekilde insanların seni daha fazla sevdiğini göreceksin, daha hızlı bir şekilde sorunlarına çözümler bulacaksın, başına gelen talihsizliklere gülüp geçmeni sağlayacak olaylarla karşılaşacaksın. Etrafındakilerin sana daha fazla ilgi gösterdiklerine tanık olacaksın.
Kötümser: Bu kadar kolay mı yani? Ben bunca zaman boşu boşuna mı hayatımı mahvettim?
İyimser: Senin için daha karışık ve zor bir hale getirmek isterdim; ama yapamam. Evet, bu iş bu kadar kolay işte! Sadece kendini nasıl hissetmek istediğine karar vermen gerekiyor. Hepsi bu!