03 Şubat 2012

EZOTORİK--BATINİ DOKTRİNLER

  İ Ç İ N D E K İ L E R

EZOTERİK - BATINİ DOKTRİNLER TARİHİ
İ Ç İ N D E K İ L E R
Başlarken...
I. BÖLÜM
EZOTERİK - BATINİ DOKTRİNLER

II. BÖLÜM
MU UYGARLIĞI VE NAACALLER

III. BÖLÜM
ATLANTİS VE OSİRİS
MAYA - UYGUR KOLONİLERİ

IV. BÖLÜM
MISIR VE HERMES OKULU

V. BÖLÜM
MUSA VE YAHUDİ EZOTERİZMİ

VI. BÖLÜM
ANTİK YUNAN EZOTERİZMİ: PİSAGOR - EFLATUN

VII. BÖLÜM
FARKLI BİR İNİSİYE, İSA
VIII. BÖLÜM
İSLAMİYET VE BATINİLER

IX. BÖLÜM
MUTASAVVIFLAR, ALEVİLER, BEKTAŞÎLER
YESEVİLİK
BEKTAŞİLİK
AHİLİK
MEVLANA
YUNUS EMRE

X. BÖLÜM
BATI DÜNYASI VE EZOTERİZM
İSMAİLİLER VE TEMPLİERLER
ROSE CROIX

XI. BÖLÜM
EZOTERİZMİN ZAFERİ: HÜMANİZM VE RÖNESANS

XII. BÖLÜM
MASONLUK ve EZOTERİZM
EZOTORİK--BATINİ DOKTRİNLER
İnsanoğlu,dünyayı tanımaya başladığı ilk günlerden itibaren bir yolcu gibi nereden gelip nereye gideceğinin sorgulamasını her an kendisinde cevap vermesi gereken bir soru olduğunu ve bu sorunun cevabını bulmak için hayat yolunda yaşamaya başladığını ve ilahi Cevabını bulduğunu zannettiği zamanda kendisi gibi düşünen veya düşünmeyenlerle karşılaşmıştır. bu tür karşılaşmalarında düşüncelerinden dolayı birbirlerini acımasızca öldürmeye başlayanları görmüş,Bu ilahi kutsal cevabın gerçek anlamını kendilerine saklayan ilk ilahi ezotorik öğretinin yaratıcısı olan din adamlarıyla karşılaşmış ve onların sıradan insanların kifayetsiz bilgileri ile aradığı cevabı anlayamayacaklarını düşünerek bu sırlar manzumesinde onlara bağnazca bağlanmışlardır.
 
Günümüz uygarlığına kadar sirayet eden EZOTORİK-BATINİ DOKTRİNLER felsefi alanda panteizm olarak ifade edilir.Tek tanrılı dinlerde yaradan--yaratılan ikilemi varken PANTEİZM'de yoktur.Varolan her şey yaratandan meydana gelmiş ve onunla bütünleşmiştir.

Evren veTanrı birdir.Tanrı yaratan değil varolandır yani evrenin toplamıdır.onsuz ve sonsuz olanTanrı Makro kozmos'da da--Mikrokozmos''da da bulunur.Tanrı'nın bir cüzü olan RUH hiçbir zaman ölmez amacı ana kaynağa yani tanrıya dönmektir.bunun da yegane yolu EVRENSEL bir yasa olan evrim,yani TEKAMÜLDÜR.
 
Aslolan ruh ve ruhun tekamülüdür.Madde onun kullanıp attığı bir üst düzeye geçme aracı ve zaman içeresindeki varoluşunun ifadesidir.İnsan ,Tanrısal varoluşunun bilinen en üst düzeydeki ifadesidir. RUH-CAN-BEDEN üçlüsünü barındıran insan Mkrokozmos'dur. Mikrokozmos, BABA-ANA-ve OĞUL Makrokozmos'un yani Tanrının özdeşidir. Ruhun ana kaynağa dönüşünü sağlıyan evrensel yasa yeniden doğuş yasasıdır.En alt düzeyde varolan varlıklardan--en üst düzeydeki kamil insan'a kadar  RUH'un ulaşmasını sağlayan yeniden doğuş zinciri ruh'un mükemmelliğe ulaşması ve Tanrıya dönmesi ile kırılabilmektedir.
 
Evren Tanrı ile özdeş olduğu ve Tanrıdan başka hiç bir varoluş bulunmadığı--iyilik ve kötülük kavramları da Tanrının ifadeleridir.
 
Ancak aslolan  sevgi ve iyiliktir, evrenin tamamı sevgi üzerine kurulu bulunduğu için.iyi bir insanın ruhu kamil insana dönüşebilir ve tanrı ile bütünleşebilir,yaşamı boyunca iyi ameller işlemeyen ve kötü davranan insan ise yeniden doğuş yasası uyarınca, tekamülün insandan bir önceki aşaması olan hayvansal varlığa geri döner. ne tür bir hayvan olarak doğacağı,bir önceki yaşamlarına bağlıdır.
 
Büyük patlamanın (Big-bang) neticesinde cansızlar alemi meydana gelmiştir yapılan bilimsel araştırmalar cansız varlıklar olarak kabul edilen kimyasal elemanların,uygun ortam bulduklarında  hayatın yapı taşları olan""rna"" ve ""dna""  moleküllerine dönüştüklerini göstermişlerdir. Bu moleküller tek hücreli canlıları,bu canlılarda zaman içerisinde daha karmaşık yapılı diğer canlıları meydana getirmiştir.ilk kez Darwin ile bilimsel bir izaha kavuşan bu tekamül yasasının son aşamaları,,memeli hayvanlar,,,maymun türleri  ve  en son olarakda ""İNSAN""YARATILMIŞTIR.
 
Peki Tanrının bu tekamül ""yeniden doğuş""yasasını harekete geçirmekteki amacı nedir?  tek Tanrılı dinler ile  Ezotirik Doktrinler farklı cevap vermektedir.
 
Tek Tanrılı dinler her şeyi bilen Tanrının kendisine tapınılması için evreni yarattığını iddia etmektedirler ancak hiç bir şeye muhtaç olmayanTanrının niçin tapınılma ihtiyacı duyduğuna ve böyle bir ihtiyaç içinde olsa dahi niçin sadece kendisine tapacak kulları değilde tüm evreni yaratmış olduğuna mantıklı bir cevap getirememektedir.

Ezoterik doktrinler ise Tanrının tek amacının kendisini daha iyi tanımak olduğunu öne sürmektedir.Tanrının kendini tanıma süreci içindeki birincil kaynağı engin tecrübesi ve düşünce kapasitesi ile insanın en üst düzeydeki temsilcisi olan kamil İnsan'dır. İnsan tanrının bir ifadesidir. bu nedenle insan Tanrıdır ya da ""BEN TANRI""yım demek doğrudur.ancak Tanrı insan değildir.Tanrı tüm varlıkların evrenin tümü olduğu için insan Tanrıdır demek ne denli doğru ise Tanrı insandır demek de o denli yanlıştır.
 
Ezotorik doktrinler ise Tanrının tek amacının kendisini daha iyi tanımak olduğunu öne sürmektedir.Tanrının kendlni tanıma süreci içindeki birincil kaynağı Kamil İnsandır. işte bu kamil insanları yetiştirmek için binlerce yıldan bu yana çeşitli örgütler kurulmuş ve bir sırlar sistemi oluşturulmuştur.
 
Bu öğretinin kullandığı dil ""Semboller Dili"" olagelmiş ve bu sembollerin simgesel anlatımlarının imkanlarından yararlanılmış  hemen her kavimde her millette binlerce sene korunarak uygarlıktan uygarlığa aktarılması mümkün olmuştur.
 
Sembollerin dili ile öğretisini inisiyelerine ""kuşaktan, kuşağa aktaran hakkında bulabildiğimiz ilk kardeşlik örgütü""NAACAL KARDEŞLİĞİ""dir..Bu örgüt insanlığın ilk bilinen büyük uygarlığının beşiği olan ve günümüzden 12.000 yıl önce sulara gömülen""Asya  ve  Amerika kıtası  arasında şimdiki Avusturalya'nın  iki katı büyüklüğünde 60 milyon insanın yaşadığı PASİFİK  okyanusundaki MU  KITASI"ında kurulmuş bulunan ve halen kalıntılarının bulunduğu YÖNETİCİ RAHİPLER ÖRGÜTÜDÜR"""Bu konuya ""MU KITAS""ına başka bir zaman devam edeceğim............kaynak ""MU""nun çocukları

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...