-------------------------------
CEVŞEN LATİNCE OKUNUŞU VE ANLAMI
CEVŞEN LATİNCE OKUNUŞU VE ANLAMI
BAB | CEVŞEN LATİNCESİ | CEVŞEN ANLAMI |
1 | “Bismillâhirrahmânirrahîm Allâhümme innî es’elüke biesmâike Yâ Allah Yâ Rahman YâRahîm Yâ’Alîm Yâ Halîm Yâ Azîm Yâ Hakîm Yâ Kadîm Yâ Mukîm Yâ Kerîm Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
Allah’ım Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum:
Ey her şeyin Gerçek Mâbudu olan Allah
Ey dünyada dost ve düşman ayırt etmeden bütün mahlûkatını rızıklandıran Rahman Ey âhirette sadece dostlarına rahmet edecek olan Rahim Ey herşeyi hakkıyla bilen Alîm Ey yarattıklarına son derece yumuşak muamele eden Halîm Ey sonsuz büyüklük ve yücelik sahibi olan Azîm Ey herşeyi yerli yerinde yapan Hakîm Ey varlığının başlangıcı olmayan Kadîm Ey herşeyi ayakta tutan Mukîm Ey iyilik ve ikramı bol olan Kerîm Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
2 | “Yâ Seyyide’s-sâdât Yâ Mucîbe’d-de’avât Yâ Veliyye’l-hasenât Yâ Refıa’d-deracât Yâ Azîme’l-berakât Yâ Ğafıra’l-hatîât Yâ Dâfî’a’l-beliyyât Yâ Sâmi’a’l-esvât Yâ Mu’tıye’l-mesûlât Yâ ‘Alime’s-sirri ve’l-hafiyyât Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nar.” | Ey efendilerin efendisi Ey dualara cevap veren Ey iyiliklerin sahibi Ey dereceleri yükselten Ey bereketleri büyük olan Ey hataları bağışlayan Ey belaları def eden Ey sesleri işiten Ey dilekleri veren Ey sır ve gizlilikleri bilen Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
3 | “Ya Hayra’l-ğâfirîn Ya Hayra’n-nâsırîn Ya Hayra’l-hâkimîn Ya Hayra’l-fatihîn Yâ Hayra’z-zâkirîn Yâ Hayra’l-vârişîn Yâ Hayra’l-hâmidîn Yâ Hayra’r-râzikîn Yâ Hayra’l-fâsilîn Yâ Hayra’l-muhsinîn Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey Bağışlayanların en hayırlısı Ey yardım edenlerin en hayırlısı Ey hükmedenlerin en hayırlısı Ey herşeyi hikmetle açanların en hayırlısı Ey kendisini zikredenlerin en hayırlısı Ey varislerin en hayırlısı Ey övenlerin en hayırlısı Ey rızık verenlerin en hayırlısı Ey müşkil meseleleri hal ve fasl edenlerin en hayırlısı Ey ihsan edenlerin en hayırlısı Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
4 | “Yâ Men lehü’l-‘izzü ve’l-cemâl Yâ Men lehü’l-mülkü ve’l-celâl Yâ Men lehü’l-kudretü ve’l-kemâl Yâ Men hüve’l-kebîru’l-müte’âl Yâ Men hüve şedîdü’l-mihâl Yâ Men hüve şedîdü’l-‘ikâb Yâ Men hüve serî’u’l-hisâb Yâ Men hüve ‘indehû hüsnü’s-şevâb Yâ Men hüve ‘indehû ümmü’l-kitâb Yâ Men hüve yünşiü’s-sehâbe’s-sikâl Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey izzet ve güzelliğin gerçek sahibi Ey saltanat ve celalin gerçek sahibi Ey kudret ve kemalin gerçek sahibi Ey büyük ve yüce olan Ey kudret ve azabı şiddetli olan Ey ikâbı, cezası şiddetli olan Ey hesabı süratli gören Ey katında güzel ve mükâfatı bulunan Ey katında Ümmü’l-Kitap(Ana kitap) bulunan Ey yüklü bulutları yoktan var eden Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
5 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Hannân Yâ Mennân Yâ Deyyân Yâ Gufran Yâ Burhan Yâ Sultân Yâ Sübhân Yâ Müste’ân Yâ Ze’l-menni ve’l-beyân Yâ Ze’l-emân Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey sonsuz merhamet sahibi olan Hannân Ey hakiki iyilik ve ihsan sahibi Mennân Ey kullarının hiçbir amelini zayi etmeden karşılığı veren Deyyân Ey bağışlaması bol olan Gufran Ey kullarına yol gösteren Burhân Ey gerçek saltanat sahibi Sultân Ey bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzeh olan Subhân Ey kendisinden yardım istenen Müsteân Ey nimet ve beyan sahibi Ey emnü eman sahibi Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
6 | “Yâ Men tevâda’a küllü şey’in li’azametih Yâ Meni’stesleme küllü şey’in likudratih Yâ Men zelle küllü şey’in li’izzetih Yâ Men hada’a küllü şey’in liheybetih Yâ Meni’nkâde küllü şey’in limülketih Yâ Men dâne küllü şey’in min mehâfetih Yâ Meni’nşakkati’l-cibâlü min haşyetin Yâ Men kâmeti’s-semâvâtü bi emrih Yâ Meni’stekarrati’l-ardu bi iznih Yâ Men lâ yâ’tedî ‘alâ ehli memleketih Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey azametine herşeyin boyun eğdiği Ey kudretine her şeyin teslim olduğu Ey izzetine karşı her şeyin zelîl olduğu Ey heybetine her şeyin itaat ettiği Ey Saltanatına karşı her şeyin inkıyad ettiği Ey korkusundan her şeyin kendisine boyun eğdiği Ey korkusundan dağların yarıldığı ve parçalandığı Ey emriyle göklerin ayakta durduğu Ey izniyle yerin karar kıldığı Ey memleketinin ahalisine zulmetmeyen Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
7 | ” Yâ Ğâfıra’l-hatâyâ Yâ Kâşife’l-belâyâ Yâ Müntehe’r-racâyâ Yâ Müczile’l-‘atâyâ Yâ Vâsi’a’l-hedâyâ Yâ Râzika’l-berâyâ Yâ Kâdiya’l-münâyâ Yâ Sâmi’a’ş-şekâyâ Yâ Bâ’ise’s-serâyâ Yâ Mutlika’l-üsârâ Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey hataları mağfiret eden Ey belaları kaldıran Ey ümitler Kendisinde son bulan Ey ihsanı bol veren Ey hediyeleri geniş olan Ey mahlûkata rızık veren Ey ölümlere karar veren Ey şikâyetleri işiten Ey askerleri gönderen Ey esirleri salıveren Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
8 | “Yâ Ze’l-hamdi ve’s-senâ Yâ Ze’l-mecdi ve’s-senâ Yâ Ze’l-fahri ve’l-behâ Yâ Ze’l-‘ahdi ve’l-vefâ Yâ Ze’l-‘afvi ve’r-ridâ Yâ Ze’l-menni ve’l-‘atâ Yâ Ze’l-fasli ve’l-kadâ Yâ Ze’l-‘izzeti ve’l-bekâ Yâ Ze’l-cûdi ve’n-na’mâ Yâ Ze’l-fadli ve’l-‘âlâ Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey hamd ve senâ sahibi Ey şeref ve yücelik sahibi Ey iftihar ve güzellik sahibi Ey ahd ve vefâ sahibi Ey af ve rızâ sahibi Ey iyilik ve bağış sahibi Ey kesin söz ve hüküm sahibi Ey izzet ve sonsuzluk sahibi Ey cömertlik ve nimetler sahibi Ey karşılıksız iyilik ve nimetler sahibi Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
9 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Mâni’ Yâ Dâfi’ Yâ Nâfi’ Yâ Sami’ Yâ Râfi’ Yâ Sâni’ Yâ Şâfi’ Yâ Cami’ Yâ Vâsi’ Yâ Mûsi’ Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey olmamasını istediği meydana gelmesine engel olan Mânî Ey zararlı şeyleri ve manileri defeden Dâfi Ey faydalı şeyleri yapan Nâfî Ey bütün sesleri işiten Sâmi’ Ey dilediklerinin mertebesini yükselten Râfî Ey herşeyi san’atla yapan Sânî Ey kullarına şefaat eden Şâfî Ey istediğini istediği şekilde toplayan Câmî Ey ilim ve ihsanı herşeyi içine alan Vâsî Ey istediği şeyi istediği şekilde genişletip bollaştıran Mûsî Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
10 | “Yâ Sâni’a külli masnû’ Yâ Halika külli mahlûk Yâ Râzika külli merzûk Yâ Mâlike külli memlûk Yâ Kâşife külli mekrûb Yâ Fârice külli mağmum Yâ Râhime külli merhum Yâ Nasıra külli mahzûl Yâ Sâtira külli mâ’yûb Yâ Melcee külli mazlum Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey bütün sanatların sanatkârı Ey bütün mahsulâtların yaratıcısı Ey bütün rızıklananların rızık vericisi Ey bütün sahip olunanların sahibi Ey bütün sıkıntıya düşenlerin ferahlatıcısı Ey bütün üzüntüye düşenlerin sevindiricisi Ey bütün merhamet olunanların merhamet edicisi Ey bütün yardımcısız kalanların yardımcısı Ey bütün ayıplıların ayıbını örten Ey bütün zulme uğrayanların sığınağı Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
11 | ” Yâ ‘Uddetî ‘inde şiddeti Yâ Recâî ‘inde müsîbeti Yâ Mûnisî ‘inde vahşeti Yâ Sâhibî ‘inde gurbeti Yâ Veliyyî ‘inde ni’metî Yâ Kâşifi ‘inde kürbetî Yâ Ğıyâşî ‘inde’f-tikârî Yâ Melceî ‘inde’d-dırârî Yâ Mu’înî ‘inde feze’î Yâ Delîlî ‘inde hayrati Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey sıkıntım anında hazırlığım Ey musibetim anında ümidim Ey yalnızlığım anında arkadaşım Ey gurbetliğimde dostum Ey nimetlendiğim anda sahibim, Ey kederim anında ferahlatıcım Ey ihtiyacım anında yardımıma koşan, Ey zor durumumda sığınağım, Ey korkum anında yardımcım, Ey şaşkınlığım anında yol göstericim, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
12 | “Yâ ‘Allâme’l-ğuyûb Yâ Ğaffara’z-zünûb Yâ Settâra’l-‘uyûb Yâ Keşşâfe’l-kürûb Yâ Mukallibe’l-kulûb Yâ Müzeyyine’l-kulûb Yâ Münevvira’l-kulûb Yâ Tabîbe’l-kulûb Yâ Habîbe’l-kulûb Yâ Enîse’l-kulûb Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey gaybları bilen, Ey günahları bağışlayan, Ey ayıpları örten, Ey sıkıntıları kaldıran, Ey kalpleri değiştiren, Ey kalpleri süsleyen, Ey kalpleri nurlandıran, Ey kalplerin tabibi, Ey kalplerin sevgilisi, Ey kalplerin dostu, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
13 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Celîl Yâ Cemîl Yâ Vekîl Yâ Kefil Yâ Delîl Yâ Mükîl Yâ Habîr Yâ Latîf Yâ ‘Azîz Yâ Melîk Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey yücelik ve ululuk sahibi Celil Ey gerçek güzellik sahibi Cemil, Ey kendine güvenen kullarının işini en iyi yoluna koyan Vekil, Ey kullarının takatını aşan işlerini üzerine alan Kefil, Ey kullarına yol gösteren Delil, Ey kullarının hata ve yanlışlarını bağışlayan Mukil, Ey her şeyden haberdar olan Habir, Ey lütuf u keremi bol olan Latif, Ey sonsuz izzet sahibi Aziz, Ey bütün mevcudatın gerçek sahibi ve hükümdarı olan Melik, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
14 | “Yâ Delîle’l-mütehayyirîn Yâ Gıyâşe’l-müsteğîşîn Yâ Sarîha’l-müstesrihîn Yâ Câra’l-müstecîrîn Yâ Melcee’l-‘âsîn Yâ Ğâfıra’l-müznibîn Yâ Emâne’l-hâifîn Yâ Râhime’l-mesâkîn Yâ Enîse’l-müstevhişîn Yâ Mücîbe da’veti’l-müdtarrîn Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey şaşkınların yol göstericisi, Ey yardım isteyenlerin yardımcısı, Ey medet isteyenlerin imdat edicisi, Ey korunmak isteyenlerin koruyucusu, Ey asilerin sığınağı, Ey günahkârların bağışlayıcısı, Ey korkanlara emniyet veren, Ey miskinlere merhamet eden, Ey yalnızlık duyanların dostu, Ey darda kalanların dualarına cevap veren, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
15 | “Yâ Ze’l-cûdi ve’l-ihsân Yâ Ze’l-fadli ve’l-imtinân Yâ Ze’l-emni ve’l-emân Yâ Ze’l-kudsi ve’s-sübhân Yâ Ze’l-hikmeti ve’l-beyân Yâ Ze’r-rahmeti ve’r-rıdvân Yâ Ze’l-hucceti ve’l-bürhân Yâ Ze’l-‘azameti ve’s-sultân Yâ Ze’l-‘afvi ve’l-ğvıfrân Yâ Ze’r-ra’feti ve’l-müste’ân Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey cömertlik ve ihsan sahibi, Ey fazl ve iyilik sahibi, Ey emniyet ve eman sahibi, Ey kudsiyet (mukaddeslik) ve kemâlât (pâklık) sahibi Ey hikmet ve beyan sahibi Ey rahmet ve rıdvan (rıza) sahibi, Ey kesin delil ve bürhan sahibi, Ey azamet (büyüklük) ve saltanat sahibi, Ey af ve mağfiret sahibi, Ey kendisinden yardım istenen şefkat sahibi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
16 | “Yâ Men hüve Rabbü külli şey’ Yâ Men hüve ilâhü külli şey’ Yâ Men hüve Hâliku külli şey’ Yâ Men hüve fevka külli şey’ Yâ Men hüve kable külli şey’ Yâ Men hüve ba’de külli şey’ Yâ Men hüve ‘Alimü külli şey’ Yâ Men hüve Kâdiru külli şey’ Yâ Men hüve Sâni’u külli şey’ Yâ Men hüve yebkâ veyefnâ küllü şey’ Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyin rabbi, Ey her şeyin ilâhı, Ey her şeyin yaratıcısı, Ey her şeyin üzerinde olan, Ey her şeyden önce olan, Ey her şeyden sonra olan Ey her şeyi bilen, Ey her şeye gücü yeten Ey her şeyin sanatkârı olan Ey her şey fenâ bulup, Kendisi bâkî kalan Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
17 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Mü’min Yâ Müheymin Yâ Mükevvin Yâ Mülakkin Yâ Mübeyyin Yâ Mühevvin Yâ Müzeyyin Yâ Mu’azzim Yâ Mu’avvin Yâ Mülevvin Sübhâneke lâ ilahe illâ ente’l-emâ ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey kalplerde iman nurunu yakan ve kullarına huzur ve güven veren Mü’min Ey bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan Müheymin, Ey bütün mahlûkatı yoktan meydana getiren Mükevvin, Ey bütün yaratıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden Mülakkin, Ey kulları için açıklanması gereken her şeyi beyan eden Mübeyyin, Ey musibetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran Mühevvin, Ey her şeyi münasip şekilde süsleyen Müzeyyin, Ey dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren Muazzim, Ey muhtaçların yardımına koşan Muavvin, Ey her şeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen Mülevvin, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
18 | “Yâ men hüve fî mülkihî mükîm Yâ men hüve fî celâlihî ‘azîm Yâ men hüve fî sültânihî kadîm Yâ men hüve ‘alâ ‘abdihî rahîm Yâ men hüve bikülli şey’in ‘alîm Yâ men hüve limen cefâhu halîm Yâ men hüve limen teraccâhü kerîm Yâ men hüve fî mekâdîrihî hakim Yâ men hüve fi hükmihî latîf Yâ men hüve fı lütfihî kadîr Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey mülkünde daim olan, Ey celalinde azim olan, Ey saltanatında kadim (ezelî) olan, Ey kullarına rahmet eden, Ey her şeyi bilen, Ey emirlerine uymayana halim olan, Ey kendisine ümit bağlayana kerim olan, Ey ölçülerinde hikmetli olan, Ey hükmünde lütuf sahibi olan, Ey lütfunda kadir olan Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
19 | “Yâ men la yürcâ illâ fadlüh Yâ men lâ yühâfü illâ ‘adlüh Yâ men lâ yüntezaru illa birruh Yâ men lâ yüs’elü illâ ‘afvüh Yâ men lâ yedûmü illâ mülküh Yâ men lâ sültâne illâ sültânüh Yâ men lâ bürhâne illâ bürhânüh Yâ men vesiat külle şey’in rahmetüh Yâ men sebekat rahmetühû ‘alâ ğadabih Yâ men ehâta bi külli şey’in ‘ilmüh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey fazlından başka bir şey ümit edilmeyen, Ey adâletinden başka bir şeyden korkulmayan, Ey iyiliğinden başka birşey beklenmeyen, Ey affından başka bir şey istenmeyen, Ey mülkünden başkası devam etmeyen, Ey saltanatından başka saltanat bulunmayan, Ey delilinden başka delil ve rehber bulunmayan, Ey rahmeti her şeyi kuşatmış olan, Ey rahmeti gazabını geçmiş olan, Ey ilmiyle her şeyi kuşatmış olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
20 | “Yâ Fârice’l-hemm Yâ Kâşife’l-ğamm Yâ Gâfire’z-zenb Yâ Kâbile’t-tevb Yâ Hâlika’l-halk Yâ Sâdika’l-va’d Yâ Râzika’t-tıfl Yâ Mûfiye’l-‘ahd Yâ ‘Alime’s-sirr Yâ Fâlika’l-habb Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey tasayı kaldıran, Ey gamı gideren, Ey günahı affeden, Ey tevbeyi kabul eden, Ey yaratılmışların yaratıcısı, Ey vaadinde sadık olan, Ey yavrulara rızık veren, Ey sözünü yerine getiren, Ey gizliyi bilen, Ey tohumu yarıp sümbüllendiren, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
21 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ ‘Aliyy Yâ Vefiyy Yâ Veliyy Yâ Ganiyy Yâ Meliyy Yâ Zekiyy Yâ Radiyy Yâ Bediyy Yâ HafIyy Yâ Kaviyy Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyiyle yüce olan Ålî, Ey sözünde vefalı olan ve vaadinden dönmeyen Vefî, Ey müminlerin dostu olan Velî, Ey gerçek zenginlik sahibi ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Ganî, Ey sonsuz servet ve tükenmez hazineler sahibi Melî, Ey her cihetten temiz ve pak olan Zekî, Ey kendisine kulluk edenlerden hoşnut olan Radî, Ey eser ve ihsanlarıyla varlığı apaçık görünen Bedî, Ey şiddet-i zuhurundan gizlenen Hafî, Ey güç ve kuvveti sonsuz olan Kavî, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
22 | “Yâ Men azhera’l-cemîl Yâ Men setera ‘ale’l-kabîh Yâ Men lâ yüâhizü bi’l-cerîmeh Yâ Men lâ yehtikü’s-sitr Yâ ‘Azîme’l-‘afv Yâ Hasene’t-tecâvüz Yâ Vâsi’a’l-mağfireh Yâ Bâsita’l-yedeyni bi’r-rahmeh Yâ Sahibe külli necvâ Yâ Müntehâ külli şekva Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey güzeli açığa çıkaran, Ey çirkinin üzerini örten, Ey suç sebebiyle hemen azarlamayan, Ey ayıpların üzerindeki perdeyi yırtmayan, Ey affı büyük olan, Ey günahkârları cezalandırmaktan vazgeçmesi güzel olan, Ey mağfireti geniş olan, Ey rahmeti bol veren, Ey bütün sessiz yalvarışların sahibi, Ey bütün şikâyetler kendisinde son bulan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
23 | “Yâ Ze’n-ni’meti’s-sâbiğah Yâ Ze’r-rahmeti’l-vâsi’ah Yâ Ze’l-hikmeti’l-bâliğah Yâ Ze’l-kudreti’l-kâmileh Yâ Ze’l-hucceti’l-kâtı’ah Yâ Ze’l-kerâmeti’z-zâhirah YâZe’s-sıfati’l-‘âliyeh YâZe’l-‘izzeti’d-dâimeh Yâ Ze’l-kuvveti’l-metîneh Yâ Ze’l-minneti’s-sâbikah Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ entei-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey bol nimet sahibi, Ey geniş rahmet sahibi, Ey tam hikmet sahibi, Ey kâmil kudret sahibi, Ey kesin hüccet sahibi, Ey açık ikram sahibi, Ey yüce sıfat sahibi, Ey daim izzet sahibi, Ey metin kuvvet sahibi, Ey geçmiş minnet sahibi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
24 | “Yâ Ahkeme’l-hâkimîn Yâ ‘Adele’l-‘âdilîn Yâ Asdeka’s-sâdikîn Yâ Azhera’z-zâhirîn Yâ Athera’t-tâhirîn Yâ Ahsene’l-hâlikîn Yâ Esra’a’l-hâsibîn Yâ Esme’a’s-sâmi’în Yâ Ekrame’l-ekramîn Yâ Erhame’r-râhimîn 11 Yâ Eşfe’a’ş-şâfi’în Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey hükmedenlerin en hükmedicisi, Ey âdillerin en adaletlisi, Ey doğruların en doğrusu, Ey varlığı açık olanların en açığı, Ey temiz olanların en temizi, Ey yaratıcılık mertebelerinin en güzelinde olan, Ey hesaba çekenlerin en süratlisi, Ey işitenlerin en iyi işiticisi, Ey ikram edenlerin en iyi ikram edicisi, Ey merhamet edenlerin en merhametlisi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
25 | “Yâ Bedi’a’s-semâvât Yâ Câ’ile’z-zulümât Yâ ‘A’lime’l-hafıyyât Yâ Râhîme’l-‘aberât Yâ Sâtira’l-‘averât Yâ Kâşife’l-beliyyât Yâ Muhyiye’l-emvât Yâ Dâ’ife’l-hasenât Yâ Münzile’l-berakât Yâ Şedîde’n-nekamât Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey semaları yoktan yaratan, Ey karanlıkları meydana getiren, Ey gizlilikleri bilen, Ey için için üzülenlere acıyan, Ey utanılacak şeyleri örten, Ey belaları defeden, Ey ölüleri dirilten, Ey sevapları kat kat yazan, Ey bereketleri indiren, Ey cezaları şiddetli olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
26 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Müsavvir YâMükaddir Yâ Mütahhir Yâ Münevvir Yâ Mükaddim Yâ Müahhir Yâ Müyessir Yâ Münzir Yâ Mübeşşir Yâ Müdebbir Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey her varlığa münasip şekil giydiren Musavvir, Ey her şeyin plan ve programını ölçülü yapan Mukaddir, Ey her şeyi maddi ve manevi kirlerden temizleyen Mutahhir, Ey nuruyla her şeyi nurlandıran Münevvir, Ey dilediğini öne geçiren Mukaddim, Ey istediğini arkaya bırakan Muahhir, Ey hayırlı işleri kolaylaştıran Müyessir, Ey kullarını azabıyla korkutan, uyaran Münzir, Ey kullarını Cennet ve diğer mükâfatlarla müjdeleyen Mübeşşir, Ey bütün kâinatı tam bir nizam içinde idare eden Müdebbir, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
27 | “Yâ Rabbe’l-beyti’l-harâm Yâ Rabbe’ş-şehri’l-harâm Yâ Rabbe’l-mescidi’l-harâm Yâ Rabbe’l-beledi’l-harâm Yâ Rabbe’r-rukni ve’l-mekâm Yâ Rabbe’l-meş’ari’l-harâm Yâ Rabbe’l-hılli ve’l-haram Yâ Rabbe’n-nûri.ve’z-zalâm Yâ Rabbe’t-tahiyyeti ve’s-selâm Yâ Rabbe’l-celâli ve’l-ikrâm Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey Beyt’ül-Haramın (Kâbe’nin) Rabbi, Ey haram ayların sahibi, Ey Mescidü’l Haramın Rabbi, Ey haram belde olan Mekke’nin Rabbi, Ey Rükn-u Hacerü’l-Esved ve Makam-ı İbrahim’in Rabbi, Ey Meş’arü’l Haramın Rabbi, Ey helal ve haramın Rabbi, Ey nur ve karanlığın Rabbi, Ey tahiyyat ve selamın Rabbi, Ey celal ve ikramın Rabbi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
28 | “Yâ ‘İmâde men lâ ‘imâde leh Yâ Senede men lâ senede leh Yâ Zühra men lâ zühra leh Yâ Giyâşe men lâ ğiyâşe leh Yâ Hırze men lâ hırze leh Yâ Fahra men lâ fahra leh Yâ ‘İzze men lâ ‘izze leh Yâ Mu’îne men lâ mu’îne leh Yâ Enîse men lâ enîse leh Yâ Gunyete men lâ gunyete leh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey desteği olmayanların desteği, Ey dayanağı olmayanların dayanağı, Ey övünülecek bir şeyi olmayanların övüncü, Ey imdat’a koşacak kimsesi olmayanların imdadı, Ey korunacak yeri olmayanların koruyucusu, Ey iftihar edecek kimsesi olmayanların iftiharı, Ey izzeti olmayanların izzeti, Ey yardımcısı olmayanların yardımcısı, Ey dostu olmayanların dostu, Ey zenginliği olmayanların zenginliği, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
29 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Kâim Yâ Dâim Yâ Rahim Yâ Hâkim Yâ ‘Âlim Yâ ‘Âsim Yâ Kâsim Yâ Salim Yâ Kâbid Yâ Basit Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey varlığında başkasına muhtaç olmayan Kâim, Ey varlığının sonu olmayan Dâim, Ey mahlûkatına merhamet eden Râhim, Ey mevcudatına hükmeden Hâkim, Ey her şeyi bilen Âlim, Ey yarattıklarını koruyan Âsım, Ey her şeyi adaletle taksim eden Kâsım, Ey ayıp ve kusur kendisine ârız olmayan Sâlim, Ey istediğinin maddi ve manevi rızkını daraltan Kâbıd, Ey istediğinin maddi ve manevi rızkını genişleten Bâsıt, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
30 | “Yâ ‘Âsıme-meni’sta’sameh Yâ Râhime meni’sterhameh Yâ Nasıra meni’stensarah Yâ Hafıza meni’stahfezah Yâ Mükrime meni’stekrameh Yâ Mürşide meni’sterşedeh Yâ Mu’îne meni’ste’âneh Yâ Muğîşe meni’steğâşeh Yâ Sarîha meni’stesrahah Yâ Ğâfıra meni’stağferah Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’rı-nâr.” | Ey kendisine sığınmak isteyenleri koruyan, Ey kendisinden merhamet isteyenlere merhamet eden, Ey kendisinden yardım isteyenlere yardım eden, Ey korunmak isteyenleri muhafaza eden, Ey kendisinden ikram isteyenlere ikram eden, Ey kendisinden irşad edilmeyi isteyenleri irşad eden, Ey kendisinden inayet isteyenlere inayet eden, Ey kendisinden imdat isteyenlere imdat eden, Ey feryat edenlerin feryadına koşan, Ey kendisinden mağfiret isteyenleri bağışlayan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
31 | “Yâ Kerîme’s-saftı Yâ ‘Azîme’l-menn Yâ Keşîra’l-hayr Yâ Kadîme’l-fadl Yâ Latîfe’s-sun’ Yâ Dâime’l-lütf Yâ Nâfise’l-kerb Yâ Kâşife’d-durr Yâ Mâlike’l-mülk Yâ Kâdiyen bi’l-hakk Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey affı bol olan Ey iyiliği büyük olan, Ey hayrı çok olan Ey fazlı köklü olan, Ey sanatı güzel olan, Ey lütfu daim olan, Ey sıkıntıyı gideren, Ey zararı kaldıran Ey mülkün sahibi, Ey hak ile hükmeden, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
32 | “Yâ ‘Azîzen lâ yüdâm Yâ Latîfen lâ yürâm Yâ Rakîben lâ yenâm Yâ Kaimen lâ yefût Yâ Hayyen lâ yemût Yâ Meliken lâyezûl Yâ Bakiyen lâ yefnâ Yâ ‘Alimen lâ yechel Yâ Sameden lâ yüt’âm Yâ Kaviyyen lâ yüd’af Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey mağlup edilmeyen Azîz, Ey kendisinden uzaklaşılmayan Latîf, Ey uyumayan gözetleyici, Ey yok olmayan Mevcûd, Ey ölmeyen Hayy, Ey yok olmayan Melik, Ey fena bulmayan Bâkî, Ey cehalet arız olmayan Âlim, Ey taama muhtaç olmayan Samed, Ey zaafa uğratılmayan Kavî, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
33 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Vâhid Yâ Vâcid Yâ Şâhid Yâ Mâcid Yâ Râşid Yâ Bâiş Yâ Vâris Yâ Dârr Yâ Nâfi’ Yâ Hâdî Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey isimlerinde, sıfatlarında ve fiillerinde ortağı olmayan Vâhid, Ey istediğini bulan Vâcid, Ey her yerde hazır ve nazir olan Şâhid, Ey sonsuz şan ve yücelik sahibi Mâcid, Ey bütün işlerini ezeli hikmetine göre neticeye ulaştıran Râşid, Ey peygamberler gönderen ve ölüleri dirilten Bâis, Ey bütün mülk ve servetlerin hakiki sahibi Vâris, Ey hikmeti gereği elem ve zarar verici şeyleri yaratan Darr, Ey hayır ve menfaatli şeyleri yaratan Nâfi, Ey kullarına hidayet veren Hâdi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
34 | “Yâ A’zamü min külli ‘azîm Yâ Ekramü min külli kerîm Yâ Erhamü min külli rahîm Yâ Ahkemü min külli hakîm Yâ Aİemü min külli ‘alîm Yâ Akdemü min külli kadîm Yâ Ekberu min külli kebîr Yâ Ecellü min külli celîl Yâ E’azzü min külli ‘azîz Yâ Eltafü min külli latîf Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey mağlup edilemeyen, bütün azimlerden daha Azîm, Ey bütün cömertlerden daha Kerîm, Ey bütün merhametlilerden daha Rahîm, Ey bütün hikmet sahiplerinden daha Hakîm, Ey bütün âlimlerden daha Alîm, Ey bütün zamanları aşan Kadîm, Ey bütün büyüklerden daha büyük, Ey bütün yücelerden daha Celîl, Ey bütün izzet sahiplerinden daha Azîz, Ey bütün lütuf sahiplerinden daha Latîf, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
35 | “Yâ Men hüve fî ‘ahdihî vefiyy Yâ Men hüve fî vefaihî kaviyy Yâ Men hüve fî kuvvetihi ‘aliyy Yâ Men hüve fî ‘ulüvvihî karîb Yâ Men hüve fî kurbihî latîf Yâ Men hüve fî lütfıhî şerîf Yâ Men hüve fî şerefîhî ‘azîz Yâ Men hüve fî ‘izzetihî ‘azîm Yâ Men hüve fî ‘azametihî mecîd Yâ Men hüve fî mecdihî hamîd Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey sözünü yerine getiren, ahdinde vefalı, Ey sözünü yerine getirirken acze düşmeyen, vefasında kuvvetli, Ey kuvvetinde yüce, Ey yüceliğiyle beraber çok yakın olan, Ey yakınlığıyla beraber latif olan, Ey lütfunda şeref sahibi olan şerif, Ey şerefinde izzet sahibi olan aziz, Ey izzetinde büyük olan azim, Ey azametinde, büyüklüğünde ikram sahibi mecîd, Ey yüceliğinde övülen Hamid, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
36 | “Yâ Men hüve küllü şey’in hâdiun leh Yâ Men hüve küllü şey’in kâinün leh Yâ Men hüve küllü şey’in mevcudun leh Yâ Men hüve küllü şey’in münîbün leh Yâ Men hüve küllü şey’in hâifün minh Yâ Men hüve küllü şey’in müsebbihun leh Yâ Men hüve küllü şey’in kâimün bih Yâ Men hüve küllü şey’in hâşiün leh Yâ Men hüve küllü şey’in sâirun ileyh Yâ men hüve küllü şey’in hâlikün illâ vecheh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyin kendisine boyun eğdiği, Ey her şey kendisi için var olan, Ey her şey kendisi için mevcut olan, Ey her şeyin kendisine döndüğü, Ey her şeyin kendisinden korktuğu, Ey her şeyin kendisini tesbih ettiği, Ey her şey onunla ayakta olan, Ey her şeyin kendisine itaat ettiği, Ey her şeyin kendisine yöneldiği, Ey ona bakan yüzü müstesna her şeyin helak olduğu, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
37 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Kâfi Yâ Şâfî Yâ Vâfî Yâ Mu’âfî Yâ ‘Âlî Yâ Dâ’î Yâ Râdî Yâ Kâdî Yâ Bakî Yâ Hâdî Sübhâneke yâ îâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’I-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey kullarına yeten Kâfi, Ey her türlü derde deva veren Şâfî, Ey vaadinde duran Vâfî, Ey maddi ve manevi dertlere afiyet veren Muâfî, Ey her şeyiyle yüce olan Âlî, Ey kullarını iyiliğe ve Cennete davet eden Dâî, Ey iyi kullarından hoşnut olan Râdî, Ey hikmet ve adaletle hükmeden Kâdî, Ey varlığının sonu olmayan Bâki, Ey dilediğini doğru yola ulaştıran Hâdi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
38 | “Yâ Men lâ meferra illâ ileyh Yâ Men lâ mefze’a illâ ileyh Yâ Men lâ melcee illâ ileyh Yâ Men lâ yütevekkelü illâ ‘aleyh Yâ Men lâ maksade illâ ileyh Yâ Men lâ mencee illâ ileyh Yâ Men lâ yürğabü illâ ileyh Yâ Men lâ yü’bedü illâ iyyâh Yâ Men lâ yüste’ânü illâ minh Yâ Men lâ havle velâ kuvvete illâ bih Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey kendisinden başka kaçacak yer olmayan, Ey kendisinden başka sığınılacak yer olmayan, Ey kendisinden başka iltica edilecek yer olmayan, Ey kendisinden başka tevekkül edilecek kimse olmayan, Ey kendisinden başka maksud, gaye olmayan, Ey kendisinden başka kurtuluş yeri olmayan, Ey kendisinden başkasına rağbet edilmeyen, Ey kendisinden başkasına ibadet edilmeyen, Ey kendisinden başkasından yardım istenilmeyen, Ey kendisinden başka güç ve kuvvet sahibi bulunmayan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
39 | “Yâ Hayra’l-merhûbîn Yâ Hayra’l-matlûbîn Yâ Hayra’l-merğûbîn Yâ Hayra’l-mes’ûlîn Yâ Hayra’l-maksûdîn Yâ Hayra’l-mezkûrîn Yâ Hayra’l-meşkûrîn Yâ Hayra’l-mahbûbîn Yâ Hayra’l-münzilîn Yâ Hayra’l-müste’nisîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey kendisine kaçılanların en hayırlısı, Ey matlubların en hayırlısı, Ey rağbet edilenlerin en hayırlısı, Ey kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı, Ey maksud olanların en hayırlısı, Ey zikredilenlerin en hayırlısı, Ey şükredilenlerin en hayırlısı, Ey sevilenlerin en hayırlısı, Ey indirenlerin en hayırlısı, Ey kendisine ünsiyet edilenlerin en hayırlısı, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
40 | “Yâ Men hüve halaka fesevvâ Yâ Men hüve kaddera fehedâ Yâ Men hüve yekşifü’l-belvâ Yâ Men hüve yesme’u’n-necvâ Yâ Men hüve yünkizü’l-garkâ Yâ Men hüve yünci’l-helkâ Yâ Men hüve yeşfi’l-merdâ Yâ Men hüve emâte ve ahyâ Yâ Men hüve edhake ve ebkâ Yâ Men hüve edalle ve ehdâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey yaratıp düzene koyan, Ey takdir edip hedefe götüren, Ey belayı kaldıran, Ey gizli yakarışı işiten, Ey batmışı kurtaran, Ey helak olana necat veren, Ey hastaya şifa veren, Ey öldüren ve dirilten, Ey güldüren ve ağlatan, Ey saptıran ve hidayete erdiren, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
41 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Ğâfır Yâ Sâtir Yâ Kahir Yâ Kadir Yâ Nazır Yâ Fâtır Yâ Şâkir Yâ Zâkir Yâ Nâsır Yâ Câbir Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne`l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey dilediği kullarının günahlarını bağışlayan Ğâfir, Ey ayıp ve kusurları örten Sâtir, Ey düşmanlarını mağlup eden Kâhir, Ey her şeye gücü yeten Kâdir, Ey bütün mahlûkatının hallerini gören Nâzır, Ey bütün mahlûkatı yoktan var eden Fâtır, Ey kendisine yapılan ibadet ve şükürlere bol mükafat veren Şâkir, Ey kendisini zikredenleri yâd eden Zâkir, Ey dostlarına yardım eden Nâsır, Ey dilediğini zorla yaptıran Câbir, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
42 | “Yâ Men hüve fi’l-berri ve’l-bahri sebîlüh Yâ Men hüve fi’l-âfaki âyâtüh Yâ Men hüve fi’l-âyâti bürhânüh Yâ Men hüve fı’l-memâti kudratüh Yâ Men hüve fı’l-kubûri ‘izzetüh Yâ Men hüve fı’l-kıyâmeti milketüh Yâ Men hüve fı’l-hisâbi heybetüh Yâ Men hüve fı’l-mîzâni kadâüh Yâ Men hüve fi’l-cenneti rahmetüh Yâ Men hüve fı’n-nâri ‘azâbüh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey karada ve denizde yolu olan, Ey dış âlemde âyetleri bulunan, Ey âyetlerinde delili olan, Ey ölümlerde kudreti tecelli eden, Ey kabirlerde izzeti olan, Ey kıyamette saltanatı olan, Ey hesapta heybeti olan, Ey mizanda hükmü olan, Ey Cennette rahmeti olan, Ey ateşte azabı olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
43 | “Yâ Men hüve ileyhi yehrabü’l-hâifûn Yâ Men hüve ileyhi yefze’u’l-müznibûn Yâ Men hüve ileyhi yaksıdü’l-münîbûn Yâ Men hüve ileyhi yelceü’l-‘âsûn Yâ Men hüve ileyhi yerğabü’z-zâhidûn Yâ Men hüve fîhi yatme’u’l-hâtıûn Yâ Men hüve yeste’nisü bihi’l-mürîdûn Yâ Men hüve yeftehiru bihi’l-muhsinûn Yâ men hüve ‘aleyhi yetevekkelü’l-mütevekkilun Yâ men hüve yeskünü bihi’l-mûkınûn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey korkanların kendisine kaçtığı, Ey günahkârların kendisine sığındığı, Ey tövbe edenlerin kendisine yöneldiği, Ey asilerin kendisine iltica ettiği, Ey zâhidlerin kendisine rağbet ettiği, Ey hatalıların kendisinden ümit beslediği, Ey kendisini arzulayanların onunla ünsiyet bulduğu, Ey iyilik yapanların kendisiyle iftihar ettiği, Ey tevekkül edenlerin kendisine güvendiği, Ey kuvvetli iman edenlerin kendisiyle huzur bulduğu, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
44 | “Yâ Ekrabe min külli karîb Yâ Ehabbe miri külli habîb Yâ A’zame min külli ‘azîm Yâ E’azze min külli ‘azîz Yâ Ekvâ min külli kaviyy Yâ Ağnâ min külli ğaniyy Yâ Ecvede min külli cevâd Yâ Er’efe min külli raûf Yâ Erhame min külli rahîm Yâ Ecelle min külli celîl Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey bütün yakınlardan daha yakın, Ey bütün sevilenlerden daha sevgili, Ey bütün büyüklerden daha büyük, Ey bütün izzet sahiplerinden daha aziz, Ey bütün kuvvetlilerden daha kuvvetli, Ey bütün zenginlerden daha zengin, Ey bütün cömertlerden daha cömert, Ey bütün şefkatlilerden daha şefkatli, Ey bütün merhametlilerden daha merhametli, Ey bütün yücelerden daha yüce, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
45 | “Ve es’elüke biesmâike Karîb Yâ Rakîb Yâ Habîb Yâ Mücîb Yâ Hasîb Yâ Tabîb Yâ Basîr Yâ Habîr Yâ Münîr Yâ Mübîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey herşeye herşeyden daha yakın olan Karîb, Ey bütün mahlûkatını gözetleyen Rakîb, Ey müminlerin sevgilisi olan Habîb, Ey kullarının dualarına cevap veren Mücîb, Ey kullarının bütün fiillerinin hesabını gören Hasîb, Ey bütün dertlere deva veren Tabîb, Ey her şeyi bütün incelikleriyle gören Basîr, Ey her şeyden haberdar olan Habîr, Ey her şeyi nuruyla aydınlatan Münîr, Ey kullarına gerekli her şeyi açıklayan Mübîn, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
46 | “Yâ Ğâliben gayra mağlûb Yâ Sâni’an gayra masnu’ Yâ Hâlikan gayra mahlûk Yâ Mâliken gayra memlûk Yâ Kâhiran gayra makhûr Yâ Râfı’an gayra merfu’ Yâ Hafızan gayra mahfuz Yâ Nâsiran gayra mensur Yâ Sahiden gayra gâib Yâ Karîben gayra ba’îd Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey mağlup olmayan galib, Ey yaratılmış olmayan sanatkâr, Ey mahlûk olmayan yaratıcı, Ey sahip olunamayan mülk sahibi, Ey kendisine üstün gelinemeyen Kâhir, Ey yükseltilmekten münezzeh yükseltici, Ey korunmaya muhtaç olmayan koruyucu, Ey yardıma ihtiyacı olmayan Yardım Edici, Ey kaybolmayan hazır ve Şâhid, Ey uzak olmayan yakın, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
47 | “Yâ Nûra’n-nûr Yâ Münevvira’n-nûr Yâ Müsavvira’n-nûr Yâ Hâlika’n-nûr Yâ Mükaddira’n-nûr Yâ Müdebbira’n-nûr Yâ Nûran kable külli nûr Yâ Nûran ba’de külli nûr Yâ Nûran fevka külli nûr Yâ Nûran leyse mişlehû nûr Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey nurların nuru, Ey nurları nurlandıran, Ey nurlara suret ve şekil veren, Ey nurları yaratan, Ey nurları takdir eden, Ey nurları idare eden, Ey bütün nurlardan evvel olan nur, Ey bütün nurlardan sonra da var olan nur, Ey bütün nurların üstünde olan nur, Ey hiçbir nurun kendisine benzemediği nur, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
48 | “Yâ Men ‘atâuhû şerîf Yâ Men fı’lühû latîf Yâ Men lütfühû mükim Yâ Men ihsânühû kadîm Yâ Men kavlühü hakk Yâ Men va’dühû sıdk Yâ Men ‘afVühû fadl Yâ Men ‘azabühû ‘adl Yâ Men zikrühû hulv Yâ men ünsühû leziz Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey bağış ve ihsanı şerefli olan, Ey fiili latif ve ince olan, Ey lütfu daimî olan, Ey ihsanı ezelî olan, Ey sözü hak olan, Ey vaadi doğru olan, Ey affı fazla olan, Ey azabı adalet olan, Ey zikri tatlı olan, Ey dostluğu lezzetli olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
49 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Münevvil Yâ Müfassü YâMübeddil Yâ Müsehhil Yâ Müzellil Yâ Münezzil Yâ Muhavvil Yâ Mücemmil Yâ Mükemmil Yâ Müfaddil Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey kullarına nimet ihsan eden Münevvil, Ey bütün müşkilleri halleden ve hak ile batılın arasını ayıran Mufassil, Ey istediğini istediği şekilde değiştiren Mübeddil, Ey zorlukları kolaylaştıran Müsehhil, Ey istediğini zelil kılan ve mahlûkatına boyun eğdiren Müzellil, Ey kitaplar ve bereketler indiren dilediğinin rütbesini alçaltan Münezzil, Ey kâinatta bütün işleri döndüren ve kullarını halden hale sevkeden Mühavvil, Ey her şeyi münasip şekilde güzelleştiren Mücemmil, Ey her şeyi kemale erdiren Mükemmil, Ey istediğini istediğine üstün kılan Müfaddil, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
50 | “Yâ Men yerâ velâ yürâ Yâ Men yahlüku velâ yühlâk Yâ Men yehdî velâ yühda Yâ Men yühyî velâ yühyâ Yâ Men yüt’imü velâ yüt’am Yâ Men yücîru velâ yücâr Yâ Men yakdî velâ yükdâ ‘aleyh Yâ Men yahkümü velâ yuhkemü ‘aleyh Yâ Men lem yelid velem yûled Ve lem yekûn lehû küfüven ehad Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyi gören fakat kendisi görülmeyen, Ey her şeyi yaratan fakat kendisi yaratılmayan, Ey her şeye yol gösteren fakat kendisi yol gösterilmeye muhtaç olmayan, Ey hayat veren fakat kendisi hayat verilmeye muhtaç olmayan, Ey her şeyi doyuran fakat kendisi doyurulmaktan münezzeh olan, Ey her şeyi koruyan fakat kendisi korunmaya muhtaç olmayan, Ey her şey hakkında karar veren fakat kendisi hakkında hüküm verilmeyen, Ey hüküm veren fakat kendisi aleyhinde hüküm verilmeyen, Ey doğurmayan ve doğmayan, Ey hiçbir şey kendisine denk olmayan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
51 | “Yâ Ni’me’l-habîb Yâ Ni’me’t-tabîb Yâ Ni’me’l-hasîb Yâ Ni’me’l-karîb Yâ Ni’me’r-rakîb Yâ Ni’me’l-mucîb Yâ Ni’me’l-enîs Yâ Ni’me’l-vekîl Yâ Ni’me’l-mevlâ Yâ Ni’me’n-nasîr Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey en güzel Sevgili, Ey en güzel Tabib, Ey en güzel Hesap Gören, Ey en güzel Yakin, Ey en güzel Gözetleyici, Ey en güzel Cevap veren, Ey en güzel Dost, Ey en güzel Vekil, Ey en güzel Efendi, Ey en güzel Yardımcı, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
52 | “Yâ Sürûra’l-‘ârifîn Yâ Enîse’l-mürîdîn Yâ Muğîşe’l-müştâkîn Yâ Habîbe’t-tevvâbîn Yâ Râzika’l-mükillîn Yâ Recâe’l-müznibîn Yâ Kâşife’l-mekrûbîn Yâ Müneffisen ‘ani’l-mağmûmîn Yâ Müferricen ‘ani’l-mahzûnîn Yâ İlâhe’l-evvelîne ve’l-âhirîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey kendisini tanıyanların sevinci, Ey kendisini arzulayanların dostu, Ey kendisine müştak olanların imdadına koşan, Ey tövbekârların sevgilisi, Ey ihtiyaç sahiplerine rızık veren, Ey günahkârların ümidi, Ey sıkıntıda olanların ferahlatıcısı, Ey gamlılara nefes aldıran, Ey mahzunlara kurtuluş yolu gösteren, Ey evvel ve âhirlerin ilâhı, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
53 | “Yâ Rabbe’l-cenneti ve’n-nâr Yâ Rabbe’n-nebiyyîne ve’l-ahyâr Yâ Rabbe’s-sıddîkîne ve’l-ebrâr Yâ Rabbe’s-siğâri ve’l-kibâr Yâ Rabbe’l-hubûbi ve’l-eşmâr Yâ Rabbe’l-enhâri ve’l-eşcâr Yâ Rabbe’s-sahârâ ve’l-kıfâr Yâ Rabbe’l-‘abîdi ve’l-ahrâr Yâ Rabbe’l-i’lâni ve’l-isrâr Yâ Rabbe’l-leyli ve’n-nehâr Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey Cennet ve Cehennemin Rabbi, Ey Peygamberlerin ve hayırlıların Rabbi Ey Sıddıkların ve iyilerin Rabbi, Ey küçüklerin ve büyüklerin Rabbi, Ey danelerin ve meyvelerin Rabbi, Ey nehirlerin ve ağaçların Rabbi, Ey sahraların ve çöllerin Rabbi, Ey kölelerin ve hürlerin Rabbi, Ey açığa çıkan ve gizlemelerin Rabbi, Ey gece ve gündüzün Rabbi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
54 | “Yâ Men lahika fî külli şey’in ‘ilmüh Yâ Men nefeze bi külli şey’in besaruh Yâ Men beleğat ilâ külli şey’in kudratüh Yâ Men lâ yuhsı’l-‘ibâdü na’mâeh Yâ Men lâ teblüğu’l-halâiku şükrah Yâ Men lâ tüdrikü’l-efhâmü celâleh Yâ Men lâ tenâlü’l-evhâmü künheh Yâ Meni’l-‘azâmetü ve’l-kibriyâü ridâüh Yâ Meni’l-heybetü ve’s-sültânü behâüh Yâ Men te’azzeze bi’l-‘izzi bekâüh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey ilmi her şeye ulaşan, Ey görmesi her şeye nüfuz eden, Ey kudreti her şeye kavuşan, Ey nimetleri sayılamayan, Ey mahlûkatın gerçek şükrüne erişemediği, Ey zihinlerin yüceliğini idrak edemediği, Ey hayallerin hakikatına erişemediği, Ey azamet ve kibriya örtüsü olan, Ey heybet ve saltanat güzelliği olan, Ey bekası izzetle izzetlenen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
55 | “Yâ Men lehü’l-meşelü’l-a’lâ Yâ Men lehü’l-sıfâtü’l-‘ulâ Yâ Men lehü’l-âhiratü ve’l-ûlâ Yâ Men lehü’l-cennetü’l-me’vâ Yâ Men lehü’n-nâru ve’l-lezâ Yâ Men lehü’l-âyâtü’l-kübrâ Yâ Men lehü’l-esmâü’l-hüsnâ Yâ Men lehü’l-hükmü ve’l-kadâ Yâ Men lehü’s-semâvâtü’l-‘ulâ Yâ Men lehü’l-‘arşü ve’s-serâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey en yüce misaller Kendisine âit olan, Ey en yüce sıfatlar Kendisine âit olan, Ey ahiret ve dünya Kendisine âit olan, Ey Cennetü’l Me’vânın sahibi, Ey Cehennem ve ateşin sahibi, Ey en büyük ayetler sahibi, Ey en güzel isimler sahibi, Ey hüküm ve kaza sahibi, Ey yüce göklerin sahibi, Ey arş ve yerin sahibi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
56 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ’Afüvv Yâ Ğafûr Yâ Vedûd Yâ Şekûr Yâ Sabûr Yâ Rauf Yâ’Atûf Yâ Kuddûs Yâ Hayy Yâ Kayyûm Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey kullarını çok çok affeden Afüvv, Ey kullarının günahlarını bağışlayan Ğafûr, Ey itaatkâr kullarını çok seven Vedûd, Ey rızası için yapılan işleri bol sevapla karşılayan Şekûr, Ey asileri hemen cezalandırmayıp çok sabreden Sabûr, Ey kullarına çok şefkat edip esirgeyen Raûf, Ey kullarına karşı pek merhametli olan Atûf, Ey bütün mahlûkatı maddi ve manevi kirlerden arındıran Kuddûs, Ey gerçek hayat sahibi olan Hayy, Ey gökleri yeri ve bütün mahlûkatı yerinde tutan Kayyûm, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
57 | “Yâ Men hüve fı’s-semâi ‘azametüh Yâ Men hüve fi’l-ardi âyâtüh Yâ Men hüve fî külli şey’in delâilüh Yâ Men hüve fi’l-bihâri ‘acâibüh Yâ Men yebdeü’l-halka şürame yü’îdüh Yâ Men hüve fi’l-cibâli hazâinüh Yâ Men ahsene külle şey’in halekah Yâ Men ileyhi yürce’u’l-emrü küllüh Yâ Men zahera fî külli şey’in lütfülı Yâ Men yü’arrifü’l-halâika kudrateh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey semâda (gökte) azameti görülen, Ey yerde âyetleri ve mu’cizeleri tecelli eden, Ey her şeyde delilleri bulunan, Ey denizde acâip sanatları bulunan, Ey mahlûkatı ilk defa yaratıp, öldükten sonra tekrar dirilten, Ey dağlarda hazineleri bulunan, Ey yarattığı her şeyi en güzel yapan, Ey bütün işler kendisine dönen, Ey her şeyde lütfu açıkça görünen, Ey mahlûkatına kudretini tanıtan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
58 | “Yâ Habîbe men lâ habîbe leh Yâ Tabîbe men lâ tabîbe leh Yâ Mücîbe men lâ mücîbe leh Yâ Şefîka men lâ şefîka leh Yâ Rafîka men lâ rafîka leh Yâ Şefî’a men lâ §efî’a leh Yâ Müğîşe men lâ müğîşe leh Yâ Delîle men lâ delîle leh Yâ Kaide men lâ kaide leh Yâ Râhıme men lâ râhıme leh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey sevgilisi olmayanların sevgilisi, Ey tabibi olmayanların tabibi, Ey isteklerini dinleyip cevap verecek kimsesi olmayanların Mucîbî, Ey şefkat edecek kimsesi olmayanların şefkat edicisi, Ey arkadaşı olmayanların arkadaşı, Ey şefaat edecek kimsesi olmayanların şefaatçisi, Ey imdâdına koşacak kimsesi olmayanların imdat edicisi, Ey yol gösterecek kimsesi olmayanların yol göstericisi, Ey rehberi olmayanların rehberi, Ey merhamet edecek kimsesi olmayanların merhamet edicisi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
59 | “Yâ Kâfiye meni’stekfâh Yâ Hâdiye meni’stehdâh Yâ Kâliye meni’steklâh Yâ Dâ’iye meni’sted’âh Yâ Şâfıye meni’steşfâh Yâ Kâdiye meni’stakdâh Yâ Muğniye meni’steğnâh Yâ Mûfîye meni’stevfâh Yâ Mükavviye meni’stakvâh Yâ Veliyye meni’stevlâh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey Kendisini her şeye bedel yeter görenlerin Kâfisi, Ey Kendisinden hidâyet isteyenlerin hidâyet edicisi, Ey gizlenecek yer arayanların üstünü örten, Ey Kendisini çağıranları cennetine davet eden, Ey Kendisinden şifa isteyenlere şifa veren, Ey Kendisine hükmetmesini isteyenler hakkında hükmeden, Ey maddi ve manevi zenginlik isteyenleri zenginleştiren, Ey Kendisinden her ihtiyacını yerine getirilmesini isteyenlerin ihtiyaçlarına yeterli cevap veren, Ey Kendisinden kuvvet ve güç isteyenlere kuvvet veren, Ey Kendisinden dostluk ve sahiplik isteyenlerin dost ve sahibi, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
60 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Evvel Yâ Âhir Yâ Zahir Yâ Bâtın Yâ Halik Yâ Râzik Yâ Sâdık Yâ Sabık Yâ Saik Yâ Fâlik Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne ecirnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyden önce olan Evvel, Ey her şeyden sonra olan Âhir, Ey varlığı apaçık görünen Zâhir Ey her şeyin içyüzünden haberdar olan Bâtın, Ey her şeyi yoktan yaratan Hâlık, Ey her şeyi münasip bir şekilde rızıklandıran Râzık, Ey her işi doğru olan ve sözünü yerine getiren Sadık, Ey varlığı her şeyden önce olan Sâbık, Ey her şeyi mukadder hedefine sevk eden Sâik, Ey tohum ve çekirdekleri yarıp sünbüllendiren Fâlık, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
61 | “Yâ Men yükallibü’l-leyle ve’n-nehâr Yâ Men Halaka’z-zulümâti ve’n-nûr Yâ Men ce’ale’z-zılle ve’l-harur Yâ Men sehhara’s-semse ve’l-kamer Yâ Men haleka’l-mevte ve’l-hayah Yâ Men lehü’l-halku ve’l-emr Yâ Men lem yettehiz sâhibeten velâ veledâ Yâ Men lem yekûn lehû şerikim fi’l-mülk Yâ Men lem yekûn lehû veliyyün mine’z-züll Yâ men lehü’l-havlü ve’l-kuvveh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ enteİ-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey gece ve gündüzü peş peşe değiştiren, Ey karanlıkları ve nuru yaratan, Ey gölgeleri ve harareti meydana getiren, Ey güneş ve ay’a boyun eğdiren, Ey ölümü ve hayatı yaratan, Ey yaratmak ve emretmek kendisine ait olan, Ey eş ve evlat edinmeyen, Ey mülkünde hiçbir şeriki olmayan, Ey zilletten münezzeh olduğu için dosta ihtiyacı olmayan, Ey havi kuvvet kendisine ait olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
62 | “Yâ Men ya’lemü mürâde’l-mürîdîn Yâ Men yemlikü havaice’s-sâilîn Yâ Men yesme’u enîne’l-valihîn Yâ Men yerâ bükâe’l-hâifîn Yâ Men ya’lemu damîra’s-sâmitîn Yâ Men yerâ nedeme’n-nâdimîn Yâ Men yakbelü ‘uzre’t-tâibîn Yâ Men lâ yüslihu ‘amele’l-müfsidîn Yâ Men lâ yüdî’u ecra’l-muhsinîn Yâ Men lâ yeb’udü an kulûbi’l-‘arifîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey kendisini arzulayanların muradını bilen, Ey kendisinden dilekte bulunanların ihtiyaç duyduklarına sahip olan, Ey üzüntüsünden kendinden geçenlerin inlemelerini işiten, Ey kendisinden korkarak ağlayanların ağlayışını gören, Ey suskunların içinden geçenleri bilen, Ey günahlarından pişmanlık duyanların nedametini gören, Ey tövbekârların özrünü kabul eden, Ey fesatçıların işini düzeltmeyen, Ey iyilik yapanların mükâfatını zayi etmeyen, Ey kendisini tanıyanların kalplerinden uzaklaşmayan Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
63 | “Yâ Dâime’l-bekâ Yâ Ğafira’l-hatâ Yâ Sâmi’e’d-düâ Yâ Vâsi’a’l-‘atâ Yâ Râfı’a’s-semâ Yâ Kâşife’l-belâ Yâ ‘Azîme’s-senâ Yâ Kadîme’s-senâ Yâ Keşira’l-vefa Yâ Şerîfe’l-cezâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey bekası daim olan, Ey hataları bağışlayan, Ey duaları işiten, Ey ihsanı geniş olan, Ey gökleri yükselten, Ey belaları defeden, Ey medh ü senası büyük olan, Ey varlığının parıltısı kadim olan, Ey vefası çok olan, Ey mükâfatı şerefli olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
64 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Ğaffâr Yâ Settâr Yâ Kahhâr Yâ Cebbar Yâ Sabbâr Yâ Razzâk Yâ Fettâh Yâ ‘Allâm Yâ Vehhâb Yâ Tevvâb Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey çok affeden Ğaffâr, Ey bütün ayıpları örten Settâr, Ey her şeye galip gelen ve bütün düşmanlarını kahreden Kahhâr, Ey istediğini zorla yaptıran Cebbâr, Ey çok sabreden ve kullarına sabır gücü veren Sabbâr, Ey bütün rızka muhtaç olanları rızıklandıran Rezzâk, Ey her şeyi hikmetle açan Fettâh, Ey her şeyi çok iyi bilen Allâm, Ey bol bol hediyeler veren Vehhâb, Ey bütün tevbeleri kabul eden Tevvâb, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
65 | “Yâ Men halekanî ve sevvânî Yâ Men razekanî ve rabbânî Yâ Men et’amenî ve sekânî Yâ Men karrabenî ve ednânî Yâ Men ‘asamenî ve kefânî Yâ Men hafızanî ve kelânî Yâ Men veffekanî ve hedânî Yâ Men e’azzenî ve ağnânî Yâ Men emâtenî ve ahyânî Yâ Men ânesenî ve âvânî Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey beni yaratıp azalarımı düzene koyan, Ey bana rızık veren ve terbiye eden, Ey beni yedirip içiren, Ey beni kendisine yaklaştırıp yakın kılan, Ey beni günah tehlikelerinden koruyup bana kâfi gelen, Ey beni muhafaza edip ayıplarımı örten, Ey bana tevfik edip hidayet eden, Ey beni aziz kılıp ihtiyaçlarımı gideren, Ey beni öldürüp dirilten, Ey bana ünsiyet verip rızıklandıran, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
66 | “Yâ Men yühikku’l-hakka bikelimâtih Yâ Men lâ mü’akkibe lihukmih Yâ Men lâ radde likadâih Yâ Men yehûlü beyne’l-mer’i ve kalbih Yâ Men yakbelü’t-tevbete an ‘ibâdih Yâ Men lâ tenfe’u’ş-şefa’atü illâ biiznih Yâ Meni’s-semâvâtü matviyyâtün biyemînih Yâ Men hüve a’lemü bi men dalle ‘an sebîlih Yâ Men yüsebbihu’r-ra’dü bihâmdi-hi ve’l-melâiketü min hîfetih Yâ Men yürsilü’r-riyâha büşran beyne yedey rahmetih Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey kelimeleriyle hakkın hak olduğunu gösteren, Ey hükmünü geri bıraktıracak kimse olmayan, Ey kazasını geri çevirecek kimse olmayan, Ey kişiye kalbinden daha yakın olan, Ey kullarından tevbeyi kabul eden, Ey izni olmadan hiçbir şefaat fayda vermeyen, Ey bütün gökler kudretiyle dürülmüş olan, Ey yolundan sapanların en iyi bilen, Ey gök gürültüsünün hamd ederek, meleklerin de korkusuyla kendisini tesbih ettiği, Ey rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
67 | “Yâ Men ce’ale’l-arda mihâdâ Yâ Men ce’ale’l-cibâle evtâdâ Yâ Men ce’ale’l-şemse sirâcâ Yâ Men ce’ale’l-kamera nûrâ Yâ Men ce’ale’l-leyle libâsa Yâ Men ce’ale’n-nehâra me’âşâ Yâ Men ce’ale’n-nevme sübâtâ Yâ Men ce’ale’s-semâe binâa Yâ Men ce’ale’l-eşyâe ezvâcâ Yâ Men ce’ale’n-nâra mirsâdâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey yeri beşik yapan, Ey dağları direk yapan, Ey güneşi kandil kılan, Ey ay’ı nur kılan, Ey geceyi örtü yapan, Ey gündüzü maişet zamanı yapan, Ey uykuyu huzur ve sükûn vasıtası kılan, Ey semayı bina kılan, Ey eşyayı çift çift yaratan, Ey ateşi gözcü kılan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
68 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Şefî’ Yâ Semî’ Yâ Rafı’ Yâ Meni` Yâ Bedi` Yâ Serî’ Yâ Beşîr Yâ Nezîr Yâ Kadîr Yâ Muktedir Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-em ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey gerçek şefaat sahibi Şefî, Ey gizli açık her sesi işiten Semî, Ey istediğini yükselten Rafî, Ey istediğini engelleyen Menî, Ey kâinatı en güzel bir şekilde yoktan yaratan Bedî, Ey hesabı en süratli bir şekilde gören Serî, Ey sevdiklerini Cennet ve çeşitli mükâfatlarla müjdeleyen Beşîr, Ey kullarını itaate sevk etmek için azabıyla korkutan Nezîr, Ey sonsuz kudret sahibi olan Kadîr, Ey her şeye gücü yeten Muktedir. Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
69 | “Yâ Hayyü kable külli hayy Yâ Hayyü ba’de külli hayy Yâ Hayyü’llezî lâ yüşbihühû şey’ Yâ Hayyü’llezî leyse kemişlihî hayy ‘ Yâ Hayyü’llezî lâ yüşârikühû hayy Yâ Hayyü’llezî lâ yahtâcü ilâ hayy Yâ Hayyü’llezî yümîtü külle hayy Yâ Hayyü’llezî yerzüku külle hayy Yâ Hayyü’llezî yühyi’l-mevtâ Yâ Hayyü’llezî lâ yemût Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey bütün dirilerden önce var olan gerçek hayat sahibi, Ey bütün dirilerden sonra baki kalacak gerçek hayat sahibi, Ey hiçbir şeyin kendisine benzemediği gerçek hayat sahibi, Ey hiçbir dirinin misli gibi olmadığı gerçek hayat sahibi, Ey hiçbir dirinin kendisine ortak olmadığı gerçek hayat sahibi, Ey hiçbir diriye muhtaç olmayan gerçek hayat sahibi, Ey bütün dirileri öldüren gerçek hayat sahibi, Ey bütün dirileri rızıklandıran gerçek hayat sahibi, Ey ölüleri dirilten gerçek hayat sahibi, Ey hiç ölmeyecek olan gerçek hayat sahibi Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
70 | “Yâ Men lehû zikrun lâ yünsâ Yâ Men lehû nurun lâ yutfâ Yâ Men lehû şenâün lâ yuhsâ Yâ Men lehû nü’ûtün lâ tüğayyer Yâ Men lehû ni’amün lâ tü’add Yâ Men lehû mülkün lâ yezûl Yâ Men lehû celâlün lâ yükeyyef Yâ Men lehû kadâün lâ yüradd Yâ Men lehû sıfâtün lâ tübeddel Yâ Men lehû kemâlün lâ yüdrak Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey unutulmayan ve unutturulmayan zikrin sahibi, Ey söndürülemeyen nurun sahibi, Ey hadd ü hesaba gelmeyen medh ü senâ sahibi Ey hiçbir şekilde değiştirilemeyen vasıflar sahibi, Ey sayılamayan nimetler sahibi, Ey zeval bulmayan saltanat sahibi, Ey gerçek keyfiyeti anlaşılamayan celal sahibi, Ey reddedilemeyen hüküm sahibi, Ey tebdil edilemeyen sıfatlar sahibi, Ey tam idrak edilemeyen kemal sahibi. Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
71 | “YâRabbe’I-‘âlemîn Yâ Mâlike yevmi’d-dîn Yâ Men yühibbü’s-sâbirîn Yâ Men yuhibbü’t-tevvâbîn Yâ Men yuhibbü’l-mütetahhirîn Yâ Men yuhibbü’l-muhsinîn Yâ Men hüve hayru’n-nâsirîn Yâ Men hüve hayru’l-fasilîn Yâ Men hüve hayru’ş-şâkirîn Yâ men hüve a’lemü bi’l-müfsidîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey âlemlerin Rabbi, Ey amellerin karşılıklarının verildiği kıyamet gününün sahibi, Ey sabredenleri seven, Ey tevbe edenleri seven, Ey maddi ve manevi kirlerden temizlenenleri seven, Ey Allah’ı görür gibi ibadet edenleri ve iyilik yapanları seven, Ey yardım edenlerin en hayırlısı, Ey müşkil meseleleri halledip hükme bağlayanların en hayırlısı, Ey iyi mallara bol karşılık verenlerin en hayırlısı, Ey ifsat edenleri en iyi bilen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
72 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Mübdi Yâ Mu’îd Yâ Hafız Yâ Mühît Yâ Hamîd Yâ Mecîd Yâ Mükît Yâ Müğîs Yâ Mü’îzz Yâ Müzill Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-e: ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey mahlûkatı örneksiz ve yoktan yaratan Mübdi, Ey mahlûkatı öldükten sonra yeniden dirilten Muîd, Ey herşeyi muhafaza eden Hafîz, Ey herşeyi ilim ve kudretiyle kuşatan Muhît, Ey hamd ve senaya en çok layık olan ve çok övülen Hamîd, Ey azamet, şeref ve hâkimiyeti sonsuz Mecîd, Ey her türlü mahlûkata münasip rızık veren Mukît, Ey darda kalan çaresizlerin imdadına kosan Mugîs, Ey istediğine izzet veren ve şereflendiren Muizz, Ey istediğini zelil kılan Müzill, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
73 | “Yâ Men hüve Ehadün bilâ didd Yâ Men hüve Ferdün bilâ nidd Yâ Men hüve Samedün bilâ ‘ayb Yâ Men hüve Vitrun bilâ şef Yâ Men hüve Rabbün bilâ vezîr Yâ Men hüve Ğaniyyün bilâ fakr Yâ Men hüve Sültânün bilâ ‘azl Yâ Men hüve Melîkün bilâ ‘acz Yâ Men hüve Mevcudun bilâ mişl Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey zıddı olmayan Ehad, Ey dengi bulunmayan Ferd, Ey kusur ve ihtiyaçtan münezzeh olan Samed, Ey çifti bulunmayan Vitr, Ey veziri bulunmayan Rab, Ey fakirliği bulunmayan Gani, Ey azledilemeyen Sultan, Ey aczden münezzeh olan Melik, Ey benzeri olmayan Mevcûd, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
74 | “Yâ Men hüve zikruhû şerafün li’z-zâkirîn Yâ Men hüve şükruhû fevzün li’ş-şâkirîn Yâ Men hüve hamdühû fahrun li’l-hâmidîn Yâ Men hüve tâ’atühû necâtün li’l-mütî’în Yâ Men hüve bâbühü meftûhun li’t-tâlibîn Yâ Men hüve sebilühû vâdihun li’l-mü’minîn Yâ men hüve âyâtühû bürhânün Ii’n-nâzirîn Yâ men hüve kitâbühû tezkiratün li’l-mûkınîn Yâ men hüve ‘afvühü melceün li’l-müznibîn Yâ men hüve rahmetühû karîbûn li’l-muhsinîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey zikri Kendisine zikredenlere büyük şeref olan, Ey şükrü Kendisine şükredenlere büyük kurtuluş olan, Ey hamdi Kendisini övenlere büyük iftihar vesîlesi olan, Ey tâati, Kendisine itaat edenlere necât olan, Ey kapısı Kendisini arayanlara açık olan, Ey yolu mü’minlere zâhir ve belli olan, Ey âyetleri bakanlar ve ibret alanlar için kesin delil olan, Ey kitabi kuvvetli iman sahipleri için öğüt olan, Ey affı günahkârlar için sığınak olan, Ey rahmeti Muhsinler için yakın olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
75 | “Yâ Men tebâreke’smüh Yâ Men te’âlâ ceddüh Yâ Men celle şenâüh Yâ Men lâ ilahe ğayruh Yâ Men tekaddeset esmâüh Yâ Men yedûmü bekâüh Yâ Meni’l-‘azametü behâüh Yâ Meni’l-kibriyâü ndâüh Yâ Men lâ yühsâ âlâüh Yâ Men lâ yü’addü na’mâüh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey ismi yüce ve mübarek olan, Ey şan ve makamı yüksek olan, Ey sena ve övgüsü büyük olan, Ey kendisinden başka ilah olmayan, Ey isimleri mukaddes olan, Ey bekası devam eden, Ey büyüklük, azamet, baha ve kadri olan, Ey büyüklük ve kibriyâyı kendisine perde yapan, Ey gizli nimetleri, ihsanları grup grup bile sayılamayacak kadar çok olan, Ey ihsan ve nimeti hesap ve sayıya gelmeyen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
76 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Mü’în Yâ Mübîn Yâ Emîn Yâ Mekîn Yâ Metîn Yâ Şedîd Yâ Şehîd Yâ Raşîd Yâ Hamîd Yâ Mecîd Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-neİ-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey kullarına yardım eden Muîn, Ey açıklanması gereken herşeyi beyan eden Mübîn, Ey kullarına emniyet ve huzur veren Emîn, Ey saltanatı muhkem, nüfuz ve iktidar sahibi Mekîn, Ey hiçbir şey hükmünü sarsmayan ve kendisine güvenilen Metîn, Ey azap ve ikabı şiddetli olan Şedîd, Ey kullarının her yaptığını gören Şehîd, Ey bütün islerini ezeli takdirine göre en güzel bir şekilde neticeye ulaştıran Raşîd, Ey en çok övülen ve en çok övgüye layık olan Hamîd, Ey sonsuz şeref sahibi Mecîd, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
77 | “Yâ Ze’l-arşi’l-mecîd Yâ Ze’l-kavli’s-sedîd Yâ Ze’l-fadli’r-raşîd Yâ Ze’l-batşi’ş-şedîd Yâ Ze’l-va’di ve’l-va’îd Yâ Karîben gayra ba’îd Yâ Men hüve’l-veliyyü’l-hamîd Yâ Men hüve ‘alâ külli şey’in şehîd Yâ Men hüve leyse bizallâmîn li’l-‘abîd Yâ men hüve akrabü ileyhi min habli’l-verîd Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey yüce arşın sahibi, Ey dosdoğru sözün sahibi, Ey yerli yerince yapılan fazl-ü kerem sahibi, Ey kıskıvrak yakalayan şiddetli azap sahibi, Ey vaad ve tehdit sahibi, Ey uzak olmayan yakin, Ey en fazla övgüye layık olan dost, Ey herşeyi müşahedesi altında tutan, Ey kullarına hiçbir şekilde zulmedici olmayan, Ey kuluna şah damarından daha yakın olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
78 | “Yâ Men lâ şerîke lehû velâ vezîr Yâ Men lâ şebîhe lehû velâ nezîr Yâ Hâlika’ş-şemsi ve’l-kameri’l-münîr Yâ Müğniye’l-bâisi’l-fakîr Yâ Râzika’t-tıfli’s-sağîr Yâ Râhime’ş-şeyhi’l-kebir Yâ ‘Ismete’l-hâifi’l-müstecîr Yâ Men hüve bi’ibâdihî basîr Yâ Men hüve bihavâyici’l-‘ibâdi habîr Yâ Men hüve ‘alâ külli şey’in kadîr Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey hiçbir ortak ve veziri olmayan, Ey hiçbir benzeri ve dengi olmayan, Ey güneş ve nurlu ayı yaratan Ey şiddetli sıkıntıya düşmüş fakirleri zenginleştiren, Ey küçük yavrulara rızık veren, Ey düşkün ihtiyarlara merhamet eden, Ey korku içinde kurtuluş isteyenlerin sığınağı, Ey kullarının her halini gören, Ey kullarının ihtiyaçlarından haberdar olan, Ey herşeye gücü yeten, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
79 | “Yâ Ze’l-cûdi ve’n-ni’âm Yâ Ze’l-fadli ve’l-keram Yâ Ze’l-be’si ve’n-nikam Yâ Hâlika’l-levhi ve’l-kalem ‘ Yâ Bârie’z-zerri ve’n-nesem Yâ Mülhime’l-‘arabi ve’l-‘acem Yâ Kâşife’drdurri ve’l-elem Yâ ‘Alime’s-sirri ve’l-himem Yâ Men lehü’l-beytü ve’l-haram Yâ Men yahlüku’l-eşyâe mine’l-‘adem Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey cömertlik ve nimetler sahibi, Ey fazl ve kerem sahibi, Ey şiddetli bela, intikam ve çetin azaplar sahibi, Ey Levh-i Mahfuz ve Kalemi yaratan, Ey zerreyi, hoş rüzgârları ve nefesleri yaratan, Ey bütün kullarına ilhamda bulunan, Ey zarar ve elemi gideren, Ey gizli sır ve kaygıları bilen, Ey Kâbe-i Muazzama ve Harem-i Şerifin sahibi, Ey eşyayı yoktan yaratan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
80 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ ‘Adil Yâ Kabil Yâ Fâdil YâFâ’il Yâ Kâfıl Yâ Câ’il Yâ Kâmil Yâ Fâtır Yâ Tâlib Yâ Matlûb Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey gerçek adalet sahibi Âdil, Ey rızası için yapılan işleri kabul eden Kâbil, Ey herşeyden üstün ve yüce olan Fâdıl, Ey her işin hakiki yapıcısı olan Fâil, Ey yaratıkların her işini üzerine alan Kâfil, Ey herşeyi meydana getiren Câil, Ey her bakımdan eksiksiz olan Kâmil, Ey mahlûkatı yokluk karanlıklarından varlık nuruna çıkaran Fâtır, Ey kulları için hayır murad eden ve onları dergâhına çağıran Tâlib, Ey kullarını, rızasına ermek ve cemalini görmek için can attığı Matlûb, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
81 | “Yâ Men en’ame bihavlih Yâ Men ekrame bitavlih Yâ Men ‘âde bilütfıh Yâ Men te’azzeze bikudratih Yâ Men kaddera bihikmetih Yâ Men hakeme bitedbîrih Yâ Men debbera bi’ilmih Yâ Men tecâveze bihılmih Yâ Men denâ fî ‘ulüvvih Yâ Men ‘alâ fî dünüvvih Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey güç ve havliyle nimet veren, Ey geniş ve bol imkânlarıyla ikram eden, Ey tekrar tekrar lütufta bulunan, Ey kudretiyle her yerde izzetini gösteren, Ey herşeyi hikmetiyle ölçüp biçen, Ey tedbiriyle hükmeden, Ey ilmiyle herşeyi idare eden, Ey hilim ve yumuşaklığıyla kullarını cezalandırmaktan vazgeçen, Ey yüceliğiyle beraber kullarına yakın olan, Ey yakınlığında yüceliği tezahür eden, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
82 | “Yâ Men yahlüku ma yeşâ 2Yâ Men yef’alü ma yeşâ Yâ Men yehdi men yeşâ Yâ Men yudillü men yeşâ Yâ Men yağfiru limen yeşâ Yâ Men yü’azzibü men yeşâ Ya Men yetûbü alâ men yeşâ Yâ Men yüsavviru fı’l-erhâmi keyfe yeşâ Yâ Men yezîdü fi’l-halki mâ yeşâ Yâ Men yahtassu bi rahmetihî men yeşâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey dilediğini yaratan, Ey dilediğini yapan, Ey dilediğine hidayet eden, Ey dilediğini saptıran, Ey dilediğini bağışlayan, Ey dilediğine azap eden, Ey dilediğinin tevbesini kabul eden, Ey anne rahimlerindeki yavruları dilediği gibi şekillendiren, Ey yaratıklarında dilediği şeyi ziyâde kılan, Ey rahmetini dilediğine tahsis eden, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
83 | “Yâ Men lem yettehiz sahibeten velâ veledâ Yâ Men la yüşrikü fî hukmihî ehadâ Yâ Men ce’ale li külli şey’in kadrâ Yâ Men lem yezel rahîmâ Yâ Câ’ile’l-melâiketi rusülâ Yâ Men ce’ale fı’s-semâi bürûcâ Yâ Men ce’ale’l-arda karâra Yâ Men ce’ale mine’l-mâi beşerâ Yâ Men ahsa külle şey’in ‘adedâ Yâ Men ehâta bi külli şey’in ‘ilmâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey hiçbir eş ve evlat edinmeyen, Ey kimseyi hükmüne ortak kılmayan, Ey herşeye bir plan ve miktar tayin eden, Ey şefkat ve merhameti zeval bulmayıp devam eden, Ey melekleri elçi kılan, Ey semada burçlar meydana getiren, Ey yeryüzünü kararlı ve barınmaya müsait kılan, Ey insanı bir damla sudan yaratan, Ey herşeyi sayarak hesabını yapan, Ey herşeyi ilmiyle kuşatan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
84 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Ferd Yâ Vitr Yâ Ehad Yâ Samed Yâ Emced Yâ E’azz Yâ Eceli Yâ Ehakk Yâ Eberr Yâ Ebed Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-nel-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey eşi ve benzeri olmayan Ferd, Ey zat, sıfat ve fiillerinde çifti olmayan Vitr, Ey her bir şeyde birliğini gösteren Ehad, Ey hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu Samed, Ey şan, şeref ve yüceliği en büyük olan Emced, Ey izzet ve galibiyeti mukayeseye gelmeyen Eazz, Ey sonsuz azamet, büyüklük ve celal sahibi Ecell, Ey bütün gerçeklerden daha gerçek ve ibadete en çok layık olan Ehakk, Ey herkesten en fazla iyilik yapan Eberr, Ey varlığının sonu olmayan Ebed, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
85 | “Yâ Ma’rûfe men ‘arafeh Yâ Ma’bûde men ‘abedeh Yâ Meşkûre men şekerah Yâ Mezkûre men zekerah Yâ Mahmude men hamideh Yâ Mevcûde men talebeh Yâ Mevsûfe men vahhadeh Yâ Mahbûbe men ehabbeh Yâ Merğûbe men erâdeh Yâ Maksûde men enâbe ileyh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey kendisini tanımak isteyenlerin marufu, Ey kendisine ibadet edenlerin mabudu, Ey kendisine şükredenlerin meşkûru, Ey kendisini zikredenlerin, ananların mezkûru, Ey kendisini övenlerin mahmudu, Ey kendisini arayanlar için mevcut olan, Ey kendisini bir tanıyanlara tanıtılmış olan mevsuf, Ey kendisini sevenlerin sevgilisi, Ey kendisini arzulayanların merğubu, Ey dergâhına dönenlerin maksudu, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
86 | “Yâ Men lâ mülke illâ mülküh Yâ Men lâ yuhsi’l-‘ibadü şenaeh Yâ Men lâ tesıfü’l-halâiku celâleh Yâ Men lâ yüdrikü’l-ebsâru kemâleh Yâ Men lâ yeblüğu’l-efhâmü sıfâtih Yâ Men lâ yenâlü’l-efkâru kibriyâeh Yâ Men lâ yuhsinü’l-insânü nü’ûteh Yâ Men lâ yeruddü’l-‘ibâdü kadâeh Yâ Men zahera fî külli şey’in âyâtüh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey saltanatından başka gerçek saltanat olmayan, Ey kulların senasını saymakla bitiremediği, Ey mahlûkatın celalini vasfedemediği, Ey künhünü ihatada idraklerin âciz kaldığı, Ey gözlerin kemalini idrak ve ihata edemediği, Ey zekâların, sıfatlarına ulaşmaktan aciz kaldığı, Ey fikirlerin kibriyasının hakikatine ulaşamadığı, Ey insanların, sıfatlarını güzelce tavsif edemediği, Ey kulların, hükmünü geri çevirmediği, Ey herşeyde kendisini tanıtan deliller açıkça görülen, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
87 | “Yâ Habîbe’l-bekkâîn Yâ Senede’l-mütevekkilîn Yâ Hâdiye’l-mudillîn Yâ Veliyye’l-mü’minîn Yâ Enîse’s-zâkirîn Yâ Akdera’l-kâdirîn Yâ Ebsara’n-nâzırîn Yâ Aleme’l-‘âlimîn Yâ Mefze’a’l-melhûfîn Yâ Ensara’n-nâsirîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr” | Ey günahları için ve kendisine olan aşk ve muhabbetten dolayı ağlayanların sevgilisi, Ey kendisine tevekkül edenlerin dayanağı, Ey hak yoldan sapanları hidayete erdiren, Ey müminlerin dost ve sahibi, Ey kendisini zikredenlerin can yoldaşı, Ey bütün güçlülerden daha güçlü, Ey bütün bakanlardan daha iyi gören, Ey bütün ilim sahiplerinden daha âlim, Ey kederli biçarelerin kaçıp sığındığı, Ey bütün yardım edenlerden daha çok yardım eden, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
88 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Mükrim Yâ Mü’azzim Yâ Müna’im Ya Mü’tî Yâ Müğnî Yâ Mühyî Yâ Mübdî Yâ Mürdî YâMüncî Yâ Muhsin Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr” | Ey gerçek ikram sahibi Mükrim, Ey dilediğini büyüten ve eserleriyle büyüklüğünü gösteren Muazzim, Ey mahlûkatını çeşit çeşit nimetlere gark eden Müna’im, Ey mahlûkatına lazım olan herşeyi veren Mu’ti, Ey mahlûkatının ihtiyacını giderip zengin kılan Muğni, Ey canlılara hayat veren Muhyi, Ey mahlûkatı maddesiz ve örneksiz ilk defa yaratan Mübdi, Ey mahlûkatını nimetleriyle hoşnut kılan Murzi, Ey mahlûkatı her türlü tehlikeden kurtaran Münci, Ey bol bol iyilikte bulunan Muhsin, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
89 | “Yâ Kâfiye külli şey Yâ Kaimen ‘alâ külli şey Yâ Men lâ yüşbihühû şey Yâ Men lâ yezîdü fî mülkihî şey Yâ Men lâ yenkusu min hazainihî şey Yâ Men lâ yahfâ ‘aleyhi şey Yâ Men leyse kemişlihî şey Yâ Men biyedihî mekâlîdü külli şey Yâ Men vesi’at rahmetühû külle şey Yâ Men yebkâ ve yefnâ küllü şey Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey her şeye kâfi, Ey her şeyi idare eden kâim, Ey hiç birşey kendisine benzemeyen, Ey mülkünde, iradesi dışında hiçbir şey artmayan, Ey hazinelerinden hiçbir şey eksik olmayan, Ey hiçbir şey kendisine gizli bulunmayan, Ey misli ve benzeri hiçbir şey bulunmayan, Ey her şeyin anahtarı elinde olan, Ey rahmeti her şeyi kuşatan, Ey her şey fani olduğu halde kendisi baki kalan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
90 | “Yâ Men lâ ya’lemü’l-ğaybe illâ hû Yâ Men lâ yasrifü’s-sûe illâ hû Yâ Men lâ yüdebbiru’l-emra illâ hû Yâ Men lâ yağfiru’z-zünûbe illâ hû Yâ Men lâ yükallibü’l-kalbe illâ hû Yâ Men lâ yahlüku’l-halka illâ hû Yâ Men lâ yütimmü’n-ni’mete illâ hû Yâ Men lâ yünezzilü’l-ğayşe illâ hû Yâ Men lâ yuhyi’l-mevtâ illâ hû Yâ Men lâ yuğni ‘ale’t-tahkîki illâ hû Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.” | Ey gaybı kendisinden başka kimse bilemeyen, Ey kullarından kötülüğü kendisinden başka kimse defedemeyen, Ey işleri kendisinden başka kimse idare edemeyen, Ey günahları kendisinden başka kimse mağfiret edemeyen, Ey kalbleri kendisinden başkası değiştiremeyen, Ey mahlûkatı kendisinden başkası yaratamayan, Ey nimetleri kendisinden başkası tamamlayamayan, Ey yağmuru kendisinden başkası yağdıramayan, Ey ölüleri kendisinden başkası diriltemeyen, Ey kullarını kendisinden başkası gerçek zengin kılamayan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
91 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Kâşif Yâ Fâric Yâ Fâtih Yâ Nâsir Yâ Dâmin Yâ Âmir Yâ Nâhi Yâ Raca Yâ Mürtecâ Yâ ‘Azîme’r-racâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey belaları kaldıran ve güzellikleri açığa çıkaran Kâşif, Ey keder ve tasadan kurtarıp ferahlatan Fâric, Ey her mevcuda münasip bir suret açan ve fetihler müyesser kılan Fâtih, Ey kullarına yardım eden Nâsir, Ey yaratıkların her türlü ihtiyacını üzerine alan Dâmin, Ey her şeye fıtratının gayesini emreden Âmir, Ey her türlü kötülükten sakındıran Nâhi, Ey kullarının ümidi olan Recâ, Ey kullarının ümit beslediği Mürtecâ, Ey kendisine büyük ümitler beslenen Azîmü’r Recâ Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
92 | “Yâ Mü’îne’d-du’afâ Yâ Kenze’l-fükarâ Yâ Sâhibe’l-ğurabâ Yâ Nâsira’l-evliyâ Yâ Kâhira’l-a’dâ Yâ Râfia’s-semâ Yâ Kâşife’l-belâ Yâ Enîse’l-evliyâ Yâ Habîbe’l-etkıyâ Yâ İlâhe’l-ağniyâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey zayıfların yardımcısı, Ey fakirlerin hazinesi, Ey gariplerin sahibi, Ey dostların yardımcısı, Ey düşmanların kahredicisi, Ey gökleri yükselten, Ey belaları kaldıran, Ey dostların can yoldaşı, Ey takva sahiplerinin sevgilisi, Ey zenginlerin ma’budu, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
93 | “Yâ Evvele külli şey’in ve âhirah Yâ İlahe külli şey’in ve sâni’ah Yâ Râzika külli şey’in ve hâlikah Yâ Fâtira külli şey’in ve melîkeh Yâ Kâbida külli şey’in ve bâsiteh Yâ Mübdie külli şey’in ve nıü’îdeh Yâ Müsebbibe külli şey’in ve mükaddirah s Yâ Mürabbiye külli şey’in ve müdebbirah Yâ Mükevvira külli şey’in ve muhavvileh Yâ Muhyiye külli şey’in ve mümîteh Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyin evveli ve âhiri, Ey her şeyin ilâhı ve sanatkârı, Ey her şeyin râzıkı ve hâlıkı, Ey her şeyin yaratıcısı ve sultanı, Ey her şeyi daraltan ve genişleten, Ey her şeyi ilk defa yaratan ve öldükten sonra tekrar iade eden, Ey her şeye gerekli sebepleri yaratan ve bir ölçü takdir eden, Ey her şeyi terbiye ve idare eden, Ey her şeyi döndüren ve değiştiren, Ey her şeyi dirilten ve öldüren, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
94 | “Yâ Hayra zâkirîn ve mezkûr Yâ Hayra şâkirîn ve meşkûr Yâ Hayra hâmidin ve mahmûd Yâ Hayra şahidin ve meşhûd Yâ Hayra dâ’in ve med’uvv Yâ Hayra mücîbin ve mücâb Yâ Hayra munisin ve enîs Yâ Hayra sahibin ve celîs Yâ Hayra maksûdin ve matlûb Yâ Hayra habîbin ve mahbûb Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey yâd edenlerin ve yâd edilenlerin en hayırlısı, Ey şükrü kabul edenlerin ve şükredilenlerin en hayırlısı, Ey övenlerin ve övülenlerin en hayırlısı, Ey görenlerin ve görülenlerin en hayırlısı, Ey çağıranların ve çağrılanların en hayırlısı, Ey cevap verenlerin ve cevap verilenlerin en hayırlısı, Ey ünsiyet verenlerin ve kendisiyle ünsiyet edilenlerin en hayırlısı, Ey bütün dostların ve meclis arkadaşlarının en hayırlısı, Ey bütün maksud ve matlubların en hayırlısı, Ey sevenlerin ve sevilenlerin en hayırlısı, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
95 | “Yâ Men hüve limen de’âhü mücîb Yâ Men hüve limen etâ’ahû habîb Yâ Men hüve limen ehabbehû karîb Yâ Men hüve bimen erâdehû ‘alîm Yâ Men hüve limen recâhü kerîm Yâ Men hüve bimen ‘asâhü halîm Yâ Men hüve fî hilmihî hakîm Yâ Men hüve fî hükmihî ‘azîm Yâ Men hüve fî ‘azametihî rahîm Yâ Men hüve fî ihsânihî kadîm Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey kendisini çağıranlara cevap veren, Ey kendisine itaat edenleri seven, Ey kendisini sevenlere yakın olan, Ey kendisini arzulayanları çok iyi bilen, Ey kendisine ümit besleyenlere iyilik eden, Ey kendisine isyan edenlere yumuşak davranıp hemen cezalandırmayan, Ey yumuşaklığında hikmetli davranan, Ey hükmünde büyük olan, Ey azametinde merhametli olan, Ey ikram ve ihsanında kadim olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
96 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Müsebbib Yâ Mukarrib Yâ Mü’akkib Yâ Mukallib Yâ Mukaddir Yâ Mürattib Yâ Mürağğib Yâ Müzekkir Yâ Mükevvîn Yâ Mütekebbir Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey sebepleri takdir eden Müsebbib, Ey itaatkâr kullarını kendisine yaklaştıran Mukarrib, Ey eşyayı hikmetle peş peşe getiren Muakkıb, Ey kullarının kalblerini halden hale değiştiren Mukallib, Ey her şeye bir miktar tespit eden Mukaddir. Ey her şeyi düzene koyan Mürettib, Ey kullarını iyiliğe teşvik eden Murağğib. Ey kullarına öğüt veren Müzekkir, Ey mahlûkatı var eden Mükevvin, Ey sonsuz büyüklük ve azamet sahibi Mütekebbir. Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
97 | “Yâ Men lâ yüşğilühû sem’un an sem’ Yâ Men lâ yemne’uhû fı’lün an fi’l Yâ Men lâ yülhîhi kavlün an kavi Yâ Men lâ yüğallituhû süâlün ‘an suâl Yâ Men lâ yübrimühû ilhâhu’Umulihhîn Yâ Men şeraha bi’l-islâmi sudûra’l-mü’minîn Yâ Men etâbe bi zikrihî kulûbe’l-muhbitîn Yâ Men la yeğibü ‘an kulûbi’l-müştâkın Yâ Men hüve gâyetü mürâdi’l-mürîdîn Yâ Men la yahfâ ‘aleyhi şey’ün fı’l-‘âlemîn Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey bir işitme, kendisini diğer bir işitmeden alıkoymayan, Ey kendisi için bir iş diğer bir işe mani olmayan, Ey bir söz, kendisini diğer bir sözden oyalamayan, Ey kullarının bir isteği diğerine cevap vermekte kendisini karışıklığa sevk etmeyen, Ey ısrarla istekte bulunanların ısrarı kendisini usandırmayan, Ey müminlerin kalplerini islamla genişleten, Ey zikriyle mütevâzi ve huşu sahiplerinin kalplerini hoş eden, Ey kendisine iştiyak duyanların kalblerinden kaybolmayan, Ey kendisini arzulayanların son arzusu, Ey âlemde hiçbir şey kendisine gizli olmayan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
98 | “Yâ Men hüve ‘ilmühû sabık Yâ Men hüve va’dühû sâdık Yâ Men hüve lütfühû zahir Yâ Men hüve emruhû ğâlib Yâ Men hüve kitâbühû muhkem Yâ Men hüve kadâühû kâin Yâ Men hüve kur’anühû mecîd Yâ Men hüve mülkühû kadîm Yâ Men hüve fadlühû mukîm Yâ Men hüve ‘arşühû ‘azîm Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey her şeyi var olmadan bilen, Ey vaadi doğru olan, Ey lütfu açık olan, Ey emri üstün ve galip olan, Ey kitabı ve kanunu sağlam olan, Ey kaza ve hükmü var olan, Ey Kur’anı yüce olan, Ey saltanatı ve mülkü ebedî olan, Ey fazl ü keremi dâim olan, Ey Arşı büyük olan, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
99 | “Yâ Rabbe’l-erbâb Yâ Müfettiha’l-ebvâb Yâ Müsebbibe’l-esbâb Yâ Mu’tiye’s sevâb Yâ Mülhime’s-savâb Yâ Münşie’s-sehâb Yâ Şedîde’l-‘ikâb Yâ Seri’a’l-hisâb Yâ Men lehü’l-iyâb Yâ Gafuru yâ Tevvâb Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey rablık iddia edenlerin ve bütün terbiyecilerin Rabbi, Ey bütün kapıları açan, Ey sebepler tasarrufunda bulunan, Ey sevapları veren, Ey doğruları ilham eden, Ey bulutları yoktan yaratan, Ey azab ve ikâbı şiddetli olan, Ey hesabı sür’atli gören, Ey dönüş kendisine olan, Ey bağışlayan ve tövbeleri kabul eden, Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
100 | “Ve es’elüke biesmâike Yâ Rabbena Yâ İlâhenâ Yâ Seyyidenâ Yâ Mevlânâ Yâ Nâsıranâ Yâ Hafızana Yâ Kâdiranâ Yâ Râzikanâ Yâ Delîlenâ Yâ Muğisenâ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-ne’l-emâne hallisnâ mine’n-nâr.” | Ey Rabbimiz, terbiye edenimiz, Ey İlâhımız, Ey Seyyidimiz, efendimiz Ey Mevlâmız, sahibimiz Ey Yardımcımız, Ey Koruyucumuz, Ey Kadirimiz, güç ve kuvvet verenimiz Ey Razıkımız, rızık verenimiz Ey Delilimiz, yol göstericimiz Ey Meded kârımız, sıkıntı ve felâketlerden kurtarıcımız Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka İlah yok ki bize imdat etsin. Emân ver bize, emân diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar. |
101 | Allahümme Rabbena hallisna ve ecirna ve neccina minen-nar.Ve afina va’fu anna ve edhil-nel Cennete dare kudsike meal-ebrar.Bi-afvike ya Mücir, bi-fadlike ya Gaffar.Ve es’elüke bi-hakkı hazihil-esmail-kerimetiş-şerifeti ves-sıfatil-celiletil-latifeti en-tusalli ala-seyyidina Muhammedin ve ala-alihi ve sahbihi bi-adedi hasenati Muhammedin.bismillah, hasbiyallah, la ilahe illallah, şehidallah, kul-hüvallah, maşaallah, Rabbiyallah, tebarekallah, tealallah, tevekkeltü alallah, fese-yekfikehümullah, ve hüves-semiul-alim.Sübhaneke ya la ilahe illa entel-emanül-eman la uhsi senaen aleyke ente kema esneyte ala nefsik ya Allah, ya Rahman, ya Rahim, ya Gafur, ya Şekur.es’elüke bima ahsaytehu aleyke min-esmaikel-hüsna ve sıfatikel-ulya ve kelimatiket-tammeti en tağfire li ve li-valideyye ve li-cemiil-mü’minine vel mü’minati vel-müslimine vel-müslimati el-ahyai minhüm vel-emvat.Ve terhamena rahmeten tuğnina biha an rahmeti men sivake min-halkike.ve en takdiye havayicena ve tu’tiyena sualena fid-dünya vel ahireti ve tahtime lena bis-seadeti veş-şehadeti vel-kerameti vel-büşra inde firakid-dünya.ve tecziye Muhammeden sallallahü aleyhi ve sellem anna ma hüve ehlühü ve müstahakkuh. Ve en la tekilena ala-enfüsina tarfete aynin vela ila-ehadin-min-halkik.Ve tusliha lena şe’nena ve en tahrusena bi-aynikelleti la tenamu ve tahfezana bi-rüknikellezi la yüramu ya zelcelali vel-ikram. Ve en tasrife anna ve ammen ullika aleyhi hazihil-esmau afetel-cinni vel-insi veş-şeyatin ve zelzeletel ardi ve dekdeketel-cibali min-haşyetih. Ve afetettauni vel-vebai ve aynes-sui ve veceal-cevarihi ve sairel-afat.Ve tahfezana min-külli şerrin ve suin.Ve terzukanas-selamete vel-afiyete vel hayra fid-dünya vel-ahireti bi-rahmetike ya erhamer-rahimin.Ve sallallahü ala-seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain.Velhamdü lillahi rabbil-alemin. | Ey Allah’ım, ey Rabbimiz! Bizi Cehennem ateşinden halâs eyle, muhafaza et, necat ver!.Allah’ım, bize âfiyet ver, bizi affet, bizi iyilerle birlikte pâk ve temiz diyarın olan Cennete koy.Bunu sadece affınla yap, ey kullarını azaptan koruyan Mücîr! Fazıl ve kereminle olsun, ey bütün günahları bağışlayan Gafur! Ben, şu kıymetli ve şerefli isimlerinin, şu yüce ve lâtif sıfatlarının hakkı için istiyor ve yalvarıyorum ki, Efendimiz Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâma, onun yaptığı iyilikler sayısınca salât ve selâm eyle! Allah’ın ismiyle. Allah bana kâfi. Allah’tan başka ilâh yok. Allah her şeye şahit. De ki; O Allah’tır. Allah’ın dilediği olur. Rabbim Allah’tır. Allah’ın şânı yücedir. Allah âlîdir. Allah’a tevekkül edip güvendim. Allah onlara karşı sana kâfidir. O her şeyi işiten ve bilendir.Bütün kusurlardan münezzehsin. Ey kendisinden başka ilah olmayan Allah’ım! Eman ver bize, eman diliyorum. Sana olan medih ve senâları sayıp dökemiyorum. Sen, Zâtını övdüğün gibisin. Ey bütün kemâl sıfatlarını taşıyan hakikî Ma’bud olan Allah! Ey bütün mahlûkata rızık verip merhamet eden Rahman! Ey ahirette sâlih kullarına lütuflarda bulunacak olan Rahîm! Ey bütün günahları bağışlayan Gafûr! Ey kullarının ibâdet ve şükürlerine bol mükâfatla karşılık veren Şekûr!Zâtın için saydığın güzel isimlerin, yüce sıfatların ve eksiksiz kelimelerin hakkı için Senden istiyor ve yalvarıyorum ki, beni, anne-babamı ve bütün erkek ve kadın mümin ve Müslümanlardan hayatta olan ve ölenleri bağışla! Bize öyle bir merhamette bulun ki, Senden başkasının merhametine ihtiyacımız kalmasın! Dünyada ve ahirette ihtiyaçlarımızı yerine getir ve dilediğimizi ihsan eyle! Dünyadan ayrılırken son nefesimizi saâdet, şehâdet, ikram ve müjdeyle vermemizi nasip eyle! Bizim adımıza Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmı lâyık ve müstahak olduğu şeylerle mükâfatlandır.Gözümüzü açıp kapayıncaya kadar bizi ne nefsimize, ne de yaratıklarından hiç birine havâle etme! İşlerimizi ıslah edip, yoluna koy! Bizi, hiç zâil olmayan ilim ve sıyânetinle himâye eyle! Ayrı yaşanamayan desteğinle bizleri muhâfaza eyle, ey Celâl ve İkram Sahibi! Bizden ve bu isimleri üzerinde taşıyan kimselerden cin, insan ve şeytanlardan gelecek âfetleri, yer sarsıntılarını ve Allah korkusundan meydana gelen dağ parçalanışlarını, tâun ve vebâ musîbetlerini, kem gözleri, vücut ağrılarını ve diğer felâketleri def eyle! Bizi bütün şer ve kötülüklerden muhâfaza et.Rahmetinle bize dünyada ve âhirette selâmet, âfiyet ve hayır nasip eyle, ey merhametlilerin en merhametlisi! Allah, Efendimiz Hazret-i Muhammed’e (a.s.m.), onun âl ve Ashâbına sallât ve selâm eylesin! Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. |