08 Ocak 2020

ALLAH İLE ALDATMANIN KİMLİĞİ

NASIL BİR ZULÜM KARŞISINDAYIZ?
Birinci Bölüm
ALLAH İLE ALDATMANIN KİMLİĞİ 
Kur ’ ana Göre Aldatma ve Aldanma Allah ile Aldatmanın Temel Aracı: Şeytan Evliyası Evliyacılık veya Karadul Tutkusu.
Mürşit Lakaplı Müşrikler 
Allah ile Aldatmanın Dayanağı: Dine Yalan Söyletmek
Allah ile Aldatanların Aradığı Kitle: RaiyyeAllah ile Aldatmanın Üç Dayanağı Allah ile Aldatmanın Sivil Destek KuruluşlarıAllah ile Aldatmanın Hüküm OdaklarıTakva veya Dindarlığın Allah ile Aldatma Aracı Yapılması Takva Bu mu? Allah ile Aldatmanın Öncüleri: Din Sınıfı Dinciyi Dindar Yerine Koyma AldatmacasıAllah ile Aldatanlar ‘ Emin ’ Değiller Allah ile Aldatılmamız  Ne Zaman ve Nasıl Başladı? 
 İkinci Bölüm 
ALLAH İLE ALDATMANIN TAHAKKÜM TEOLOJİSİ 
Allah ile Aldatanların Tahakküm Teolojisi Müslüman Kendi Diniyle VuruluyorAllah ile Aldatanların Şeriat OyunuAllah Aldatma Aracı Yapılınca Allah ile Aldatmanın İlk Adımı: Allah ile İsk t ’ Allah ile Aldatma Aracı Olarak KorkuAllah ile Aldatmanın Aforoz Mekanizması
Aforozun Kanserleşmesi: Entegrizm İmana Kim Onay Verecek?
Allah ile Aldatanların İftira Tutkusu Allah ile Aldatanların Şiddet Tutkusu Allah ile Aldatanların Diri Diri Yakma Sadizmi Sevgiyi Öldürdüler 
Allah ile Aldatmanın Yolunu Kesen Lider: Atatürk
Üçüncü Bölüm
ALLAH İLE ALDATMANIN SİYASET MEYDANI 
Allah ile Aldatmanın En Aldatıcı Maskesi: Muhafazak rlık Müminin Siyaseti mi Siyasal İslam mı? Allah ile Aldatmanın Arapçılık Ayağı
Allah ile Aldatmanın Arapçacılık AyağıDil mi Kutsal, Mesaj mı?Temel İbadeti Dışlayan Aldatma

 ÖNSÖZ 
Müslüman halklar ve özellikle Türk halkı aşın duygusal; özellikle çok sevdiği dini söz konusu olduğunda Türk halkı neden asırlardır sürekli bir biçimde aldatılıyor?Yanıtın Kur ’ an ’ da olduğuna inanıyorum Kur ’ an Allah ile aldatılmayın! ihtarında bulunuyor Neden? Çünkü Allah ile aldatılanların en büyük sorunu aldatıldıklarınınfarkında olma imk nından büyük ölçüde yoksun bulunmalarıdır Çünkü derindeninandıkları ve içtenlikle teslim oldukları bir değer kendilerinin aleyhinde kullanılıyor 
Bunu fark etmeleri kolay değildir 
Türk halkı dinine olan derin saygısı İslam ’ a duyduğu teslimiyet yüzünden çoğu kez savunma eleştirme güçlerini kullanmıyor Daha önemlisi Allah ile aldatanlara karşıaklını kullanmıyorAllah ile aldatılmanın yıkımına dikkat çeken Kur ’ an bu tuzağa düşülmemesi ve bu belanın aşılması için gerekli olan iki hayatî donanıma daha dikkat çekmiştir: 

1. Aklın işletilmesi,
2. Takvanın yani dindarlığın insanlar arasında üstünlük ölçüsü olmaktan çıkarılması 

Bu iki destek buyruk göz ardı edildiğinde “ Allah ile aldatılmayın ” emrinin sonuçvermesi imk nsız olmaktadır Akıl işleyecek dindarlık insanlar arası bir değerölçüsü olmaktan çıkarılacaktır ki kitleler Allah ile aldatma tezg hlarının maskesini düşürebilsin arka planını görebilsin Maske düşürülüp arka plan görülmediği sürece Allah ile aldatılmak kaçınılmazdırAllah ile aldatma zulmünün aşılması için sadece temel çare değil tek çare aklıişletmektir Kur ’ an Allah aklını işletmeyenler üzerine pislik indirir (Yûnus 100)diyerek Allah ile aldatılma duygusallığının aşılması için işletilen aklın kaçınılmazolduğunu insanlığın vicdanına iletmiştir Başka hiçbir kanıt olmasa sade bu olgu bilelaikliğin Kur ’ an ’ ın temel taleplerinden biri olduğunu göstermeye yeter Çünkü aklındevrede olması ve işletilmesi için laiklik temel şarttır Aksi halde duygu egemen kılınmak suretiyle din aklın önünü kesme aracı olarak kullanılır yani kitle Allah ile aldatılır Kur ’ an andığımız destek güçlerin kullanılmasını emrettiği halde Türk halkı bunlarıkullanmıyor Halkın büyük bir kısmı İslam ’ ın böyle bir talebi olduğunu bilmiyor 
Çünkü bu emirler Kuranda Türk halkı ise asırlardır Kur ’ an ’ dan uzak tutulmuş onuokuyup anlamaktan yoksun bırakılmış Türk halkının Kur ’ an ’ dan tek istediği ve beklediği o kitabın Arap harfleriyle telaffuzunu başarıp ‘ sevap ’ kazanmak olmaktadır Türk halkı Allah ile aldatma tezgâhlarının ustalıkla işlettikleri bu 'sevap' oyunuyla avunurken yaşadığı dinin Kuranla ilgisi büyük ölçüde yok edilmiş dinde Kur an ın yerini Arap-Emevî saltanat ideolojisinin kutsallaştırılmışsloganlarıyla İslam dışı örflerin uydurmaları almıştır 

 Bu durumda Kur ’ an ’ ın söy-ledikleri Türk halkının hayatına din olarak nasıl girsin?! Türk halkı tıpkı birçok Müslüman halk gibi Ortadoğu despotizmlerinin hesabına uygun olarak kutsallaştırılmış buyrukları din biliyor onları yaşıyor Bu durumu çok iyi bilen aldatma sektörleri sürekli dini-imanı kullanarak yaklaşıyor Türk halkına ve onu daha ilk anda elsiz-dilsiz hale getirerek istediği şekilde veistediği oranda aldatıp sömürüyor Türk halkının en büyük zaafı dinini uyanma ve sorgulama aracı olarak değil de uyuma ve susma aracı olarak kullanmasıdır Sadece Türk halkının değil bütün Müslümanların en büyük zaaflarından biri belki de birincisi işte budur 
En büyük zaaflarından biri bu olmasaydı Kur ’ an Allah ile aldatılmayın! ihtarına gerek görürmüydü! 

Bugün insanlık ve o arada bizim insanımız Allah ile aldatılmanın en zorlu devresini yaşıyor Küresel ve organize aldatma sektörleri nin faaliyette olduğu bir süreçtir bu Dinsiz zulümlere tepki adı altında din adına zulmetme sürecidir bu Kutsal patentli bu zulüm materyalist darbelerle yara-bere içinde kalmış kitlelerinyaraları üstüne Allah diyerek tekme vurmaktadır Bu kitap Müslüman Türk halkına Allah ile nasıl aldatıldığını Kur ’ an verilerine dayanarak anlatmak isteyen Kur ’ an mümini bir Türk aydınının mütevazı bir hizmeti olarak kabul edilmelidir Amacına varırsa yazarı mutlu olur 
Prof Dr Yaşar Nuri Öztürk 
GİRİŞ 
 NASIL BİR ZULÜM KARŞISINDAYIZ!? 
"Dinler tarihi insanın tanrısal gücekatılmaya ve onu beşerî amaçlar içinkullanmaya yönelik girişimleriyledoludur." Paul Tillich Bizzat Kur ’ an ’ ın 'Allah ile aldatmak' diye andığı bir büyük zulüm karşısındayız Buzulmün küresel düzeyde en dikkat çekici göstergesi süper zulümlerin imparator-luğu olan süper güç ABD ’ nin dünyayı talan aracı olarak kullandığı Dolar ’ ın üstündeki o bilinen sözdür: "In God we trust!" yani Allah a güvenip dayanırız biz! 
 Evet süper bir devletin parasının üstündeki bu söz bazılarınca dindarlığın Tanrı ’ yasaygının bir göstergesi gibi tanıtılır Kur ’ an açısından baktığımızda gerçek bununtam tersidir Kur ’ an dindarlık belge ve ifadelerinin insanlar arasında bir değerölçüsü olmasını yasaklamakta dindarlığın (takvanın) sadece Tanrı ile insan arasında bir değer ölçüsü olması gerektiğini bildirmektedir Takvanın kimde olduğunu dasadece ve sadece Allah bilir.O halde en masum niyetlerle de olsa dindarlığın bir insanlar arası değer belirleyici' olarak öne çıkarılması Kur ’ an ’ a göre bir insanlık suçudur; dine-imana hakarettir Allah ile aldatmanın en şerir şeklidir Süper sömürgeci güç bu şerri dünyanın gözünün içine baka baka yaymaktadır ABD parasının üstündeki sözün Kur ’ anî ve İslamî vicdanla değerlendirilmesi şöyle yapılabilir: 

ABD parasının üstündeki bu ifadeyle demek istemektedir ki ben insanları dünyayı sömürdüklerimi iki şevle aldatırım; Para Tanrı. İşte bizim bu kitabımızda sakındırmak istediğimiz de bu ikisidir Kitabın ilerikisayfalarında göreceğiz ki Allah ile aldatanların gerçek Tanrısı paradır maldır dünyalıktır Allah ile aldatma zihniyetinin paranın üstüne konan bir sloganla ifadesi bu bakımdan çok anlamlıdırSayfa 7 O halde önce nasıl bir zulüm karşısında olduğumuzu bilelim Bunu bilmedenyakamıza yapışan dehşeti tanıyanlayız O dehşeti tanımadıkça yeterince ürperip kendimize gelenleyiz Ve böyle olunca da çare aramak ihtiyacı duymayızAynı zamanda bir matematikçi olan fakat tarihe bir mistik olarak geçen ve dinlertarihinin en ünlü mistik dindarları arasında bulunan Fransız bilgin-düşünürü Blaise Pascal (ölm 1662) tarihin derinliklerinden insanlığa şunu duyuruyor: Dinsel inançlara sığınmadıkça insan kötülüğü büyük bir zevkle ve acımasızca asla yapamaz." (James A Haught; Kutsal Dehşet 3)

Şimdi Türkiye ’ yi sarsmış ve basının gündeminde haftalarca kalmış üç olayı bir kezdaha ürpererek okuyup Allah ile aldatmanın yaratabileceği büyük dehşetin nerelereuzanabileceğini yakından görelim: Gaziantep in Kilis ilçesinde bir baba bir yaşındaki kızını düşünde gördüğü şeyh efendinin tekkesine götürüp gelin gibi süsledikten sonra taşa üç kez sürdüğü bıçağıyla kurbanlık koyun gibi kesmiştir Baba yakalandıktan sonra şöyle demiştir:

Şeyhim en sevdiğim varlığımı Allah a kurban etmemi istedi ben de verdim." (Milliyet, 7 Haziran 1988)13 Ekim 1990 tarihli Güneş gazetesinden: Otuz yaşındaki bir yurttaş Şanlıurfa da bir mağarada üç yaşındaki oğlunun başını bıçakla kesti ve yakalandıktan sonra şunları söyledi:Devam ettiğim tekkenin şeyhi bana çocuklarını çok sevenlerde Allah sevgisi azalır 

Bu sebeple üç çocuğundan birini kurban etmen gerekir dedi 
Bunun üzerine çocuklarımın en küçüğü olan Abdullah ı evden alarak kendisine dondurma alıp söz konusu mağaraya getirdim Gözlerini bağlayarak bıçakla boğazını kestim Olay gecesi şeyhin oğlumu geri getirmesini bekledim Çocuk geri gelmeyince ertesi gün tekkeye gidip şeyhin yüzüne tukurdum.
 Aileme haber vererek cinayeti saklamaya karar verdik." Araştırmacı-yazar Cengiz Özakıncı ’ nın önemli kitaplarından biri olan Dil ve Dinin 8. basım 25 sayfasında şu satırları okuyoruz: Türbanlı bir kız başörtüsü takmayan annesini başını örtmediği için 30 yerinden bıçaklayıp gözlerini oyarak ve kollarını keserek din uğruna gerekçesiyle öldürmüştür 
Yakalanıp sorgulandığında başını örtmemekte direten annesinin Sayfa 8 muzır ve münafık olduğunu katli vacip olduğu için öldürdüğünü söylemiştir

Genç kız kendisini İslam ın bıçağı olarak görmektedir (Cumhuriyet gazetesi, 9 Nisan 1997)Yaşadığımız günlerin ünlü gazetecilerinden biri yakamıza yapışan dehşeti şöyleanlatıyor: Birileri Allah ın adını kullanıp paralar elde ediyor Holdingler şirketler kuruluyor inançlı insanlarımıza kanca atılarak paralar toplanıyor Bu amaçla hoca efendiler kullanılıyor Toplanan paraların belli bir miktarı cami avlularında komisyon olarak onlara dağıtılıyor Allah adını kullanarak milyonlarca dolar para kazanıyorlar Saf vatandaşlarımıza cami avlularında yaklaşıp Allah ın adını kullandıklarında paralar oluk gibiakıyor.

O paralar sonra ya bir siyasal partinin adamlarına teslim ediliyor ya da tefecilikte kullanılıyor Allah adını kullananların yelpazesi fevkalade geniş Bunlarda her yol var: Dolandırıcılıktan cinayete kadar Oyun Müslümanların müminlerin üzerinden oynanıyor Ve Türkiye de milyonlarca gerçek Müslüman bu kesime tepki gösteremiyor Allah adına terör örgütleri kuruluyor vahşi cinayetler işleniyor Mezar evlerden toplu mezarlardan cesetler fışkırıyor 

Beş on yirmi otuz Sivas ta ülkemizin nice aydını Allah adına diri diri yakılıyor Allah adına ortaya çıkan dinci gazetelerde her gün insanlara yalan iftira kin ve nefret kusuluyor Yakası açılmadık küfürler acımasızca yağdırılıyor İnsanlar öldürülmeleri için hedef gösteriliyor Allah adına cinayet teşvikçiliği yapılıyor Yalancı yüzsüz riyakâr dedikoducu karanlık suratlı bir yığın adam bir araya gelmiş Allah adına sövüyor iftira yağdırıyor (Emin Çölaşan; Hürriyet 25 Ocak2000) 

Emin Çölaşan ’ ın yazdıkları dinci siyaset çevrelerinin ‘ din dışı ’ saydığı bir aydınıntespitleridir Fakat Türkiye ’ de Allah ile aldatma zulmü o kerteye gelmiştir ki EminÇölaşan gibilere yıllarca hakaret yağdırmış bir ‘ İslamcı ’ yazar (Mehmet Şevket Eygi) bile artık isyan etmiş ve Emin Çölaşan ’ ın söylediklerinden daha ağırlarını söylemekzorunda kalmıştır Eygi isyanının önemli cümleleri ilginçtir ki Emin Çölaşan tarafından alıntılanmıştır 

M Ş Eygi ’ nin müthiş satırlarını Çölaşan ’ ın 1 Temmuz 2003tarihli yazısından aktarıyorum Diyor ki M Şevket Eygi: Sayfa 9 Sevgili din ve iman kardeşlerim! Biz hepimiz bir ümmet teşkil ediyoruz Ümmeten medenî en olgun en faziletli en şerefli topluluk demektir Biz maalesef bir İslam ümmeti olamamışız ve bugünkü acınacak perişan duruma düşmüşüz Bizim topluluğumuz şu anda yığınlardan veya sürülerden ibaret bir kuru kalabalıktır 

Biz 1950'lierden bu yana 40 bin cami binası bu iş için trilyonlarca dolar harcama yaptık Ama bunlar İslam medeniyet ve kültürüne uygun güzel estetik vasıflı binalar olmadı Bunların mihraplarına geçecek kaliteli imamlar minberlerineçıkıp hutbe okuyacak kaliteli hatipler Müslümanları uyaracak kaliteli vaizler yetiştirmeyi düşünmedik 70 bin camiye hela imam ve müezzin lojmanı yaptırdık On binlerce camiye kalorifer yaptırdık pahalı klima cihazları taktık Camileri hoparlörlerle ışıldaklarla vantilatörlerle doldurduk Evet son elli yıl içinde bunlara trilyonlar harcadıkBütün gücümüzü Kuran kursu imam-hatip mektebi ilahiyat fakültesi açmaya sarf ettik Hesabı yapılsa bunlara akıllara durgunluk verecek miktarlar harcadık Daha bitmedi Birtakım din baronları için her yıl milyarlarca dolar para topladık

Bu paraların yerli yerince akıllıca harcanıp harcanmadığını hiç sorgulamadıkkontrol etmedik.""Ramazanlarda birtakım din cemaatleri beş yıldızlı lüks otellerde bin kişilikihtişamlı israfil gösterişli günahlı iftarlar veriyordu O fücur yuvalarında verilen iftarlar dinimize uygun muydu?"Zengin olan Müslümanların çoğu ipin ucunu kaçırdı şaşırdı dağıttı Milyondolarlık lüks meskenler yüz binlerce dolarlık yazlıklar lüks limuzinler israfsefahet rezalet gırtlağa kadar çıktıBiz; bir sürü hizip fırka grup cemaat ve tarikata ayrıldık ve birbirimizle çekişiptepişmeye başladık Yığın ve sürü haline gelen on milyonlarca Müslüman şu anda vahim bir kırsal kesim ve varoş zihniyeti marjinallik parçalanmışlık içindedir Hazretim yanılmaz bizim cemaatin ulu zatı hata yapmaz hoca efendi yanlışyapmaz... dedik. Sorgulama yok, hesap sormak yok, kontrol yok Bu şartlar altında ümmetin işleri elbette kötüye giderBizi mahvedenler militan din düşmanları değil içimizdeki din sömürücüsü din rantı yiyen işbirlikçi hain alçaklardır Şuraya aktardığım satırlarının altına imza atmakta asla tereddüt göstermeyeceğim 

Mehmet Şevket Eygi biz bu gerçekleri yıllar boyu dile getirirken sırf nefsanîdürtülerle bize karşı çıkanlardan biridir Ama gerçek ortaya çıktı o bile şu satırlarıyazacak bir noktaya gelmiştir Keşke bunları on yıl yirmi yıl önce yazmış olsaydıYıllar ve yıllar kaybedildi Yazık oldu Müslümanlara yazık oldu Türkiye ’ yeSayfa 10 Evet 16 yüzyıldan iki binli yıllara Pascal ’ dan Emin Çölaşan ’ a M Şevket Eygi ’ ye hepaynı kahırlı şik yet hep aynı acı Bunlara daha yüzlercesini binlercesini eklemekmümkünAllah ile aldatmanın toplum ölçeğinde hangi kahırlara mal olduğunu anlamakisteyenler genelde tüm İslam dünyasına özel olarak da Taliban Afganistan’ına bak-malıdır Taliban vahşetine kocasını kurban vermiş ama kendisi kaçıp kurtulabilmiş birhanımın dünyaya gözyaşları içinde anlattıklarından bazı cümleler: 

Cin şeytan gibi çıkıyorduk sokağa Birbirimizi tanıyamıyorduk Erkekleri tanıyabiliyorduk sadece Çader denen çarşaf topuğa kadar olduğu için çıplakayaklar fark ediliyordu Çıplak ayakla yakalanan kadınlar beyaz tenli ve güzelayaklıysa daha çok kırbaçlanıyordu Çader öylesine sert ve ağırdı ki başımda taştaşır gibi oluyordum Başımı yana çeviremezdim Tıpkı koşumdaki atlar gibiydikKadınsı hatlarımız belli olmasın diye 5 metrelik çader kumaşı tepemizde kalınplilerle birleşiyordu Göz bebeklerimiz hizasında toplu iğne başı kadar iki delikvardı sadece Kokuları bile alamıyordumEvlerin perdeleri bile kalın olacak Evin içinin görünmesi de suçtur Sokaklarda dolaşan kötülüğü engelleme gruplarının uygunsuz bulduklarını söylediklerikadınlara istedikleri kadar kırbaç vurma hakları vardıErkekler sarık yahut külah takmaya mecbur Eğer saçları bunların dışında kalıp görünüyorsa hemen kazınıyor Sakallar avuçlanıp ölçülüyor 

Avucun dışına çı- kacak uzunlukta değilse dayak ve hapis cezası var Ezan sesi duyulduğu an herkespanikle camiye koşuyor Ab-dest var mı yok mu bakılmıyor Toplayıp namaza götürüyorlar (Hürriyet gazetesi Pazar Eki 22 Temmuz 2001)Kısaca tarihin en büyük kanlarının dehşetlerinin iftiralarının ihanetlerinin soygun ve vurgunlarının arkasında aldatma ve susturma aracı olarak hep Allah var din var 'kutsal' yaftalı kavramlar kişiler varPeki ne oluyoruz? Kim ne yapıyor da din insan hayatına bir zulüm ve kan aracıolarak giriyor? Kim ne yapıyor da bu böyle oluyor? Bu zehirli kahırdan kurtuluşunyolu nedir? Bu olmak yahut olmamak sorusunun bu ölüm-kalım sorusunun cevabını kalıcı ve kurtarıcı biçimde veren tek kaynak var o da Kur an dır. Kur ’ an ’ ın bir mucizeler kitabı olduğu hep söylenir 

Ama o mucizelerin insanhayatına çıkışlar ışıklar getirecek kısımlarına asla değinilmez Hatta işin o tarafı birSayfa 11 soru konusu bile yapılmaz Yapılsa ve sorulsa bilinirdi ki Kur ’ an ’ ın en büyükmucizelerinden biri işte bu soruya getirdiği cevapta yatmaktadır O cevap asırlardır gündeme getirilmemiştir üstü örtülmüştür O cevabı gündeme getirecek soru sordurulmamıştır O soruyu sorduracak Kur an ayetlerinin (bazı toplumlarda ve devirlerde tüm Kur an ın) üstü akıl almaz oyunlarla örtüldüğü için kitleler o soruyu soracak bilgi ve bilinç çizgisine asla ulaşamamışlardır .Elinizdeki kitapla o müthiş sorunun cevabını iyiden iyiye ayrıntıladık Karşımıza ‘ İsrafil sûru ’ gibi bir cevaplar serisi çıktı Bu nefesle de uyanmayanlara şu Kur ’ an ’ ınayetini okumaktan başka yapacağımız hiçbir şey yoktur: Allah bir toplumun maruz kaldığı şeyleri onlar birey olarak içlerindekini/bireyolarak kendilerine ilişkin olanı değiştirmedikçe değiştirmez Allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur Ve onlar içinAllah dışında koruyucu bir dost da olamaz (Ra'd, 11) 

MESELENİN ÖNEMİ 
Tarihin vicdan kulağımıza ve aklımıza ilettiği gerçeklerden biri de şu: İnsanlığınakıttığı kanların hemen tamamı din adına dine fatura edilen kanlardır Yani dinler bir anlamda kan dökmenin özendirildiği zaman zaman yer yer ibadetedönüştürüldüğü birer şiddet ve dehşet ocağı olarak da kayda geçmiş bulunuyor Tarihin en büyük savaşları Tanrı için tabelası altında yapılan savaşlardır Bunun anlamlarının ilki şudur: Kanı en rahat ve en bol akıtmanın yolu onun Tanrı içinaktığını iddia etmek ve bu kanı akıtacakları bu iddiaya inandırmaktır Din hayatının Allah ile aldatma zulüm ve hıyanetine bulaşmasını engelleyemeyentoplumların din kaynaklı zulümlere o arada din kaynaklı terör kahrına uğrama-yacaklarını düşünmek varlık yasalarını tersine işletmeye kalkmak kadar abestirAllah ile aldatılan toplumlarda mutlu bir dünya için yeryüzünde Allah ’ ın iyilerikullanması engellenir mutsuz bir dünya için kötülerin Allah ’ ı kullanması yürürlükkazanır

Bu gerçeği iyi bilenlerden biri ve Engizisyon kahrı çekmiş bir coğrafyanın çocuğuolan İtalyan düşünür Giordano Bruno (ölm 1600) ne güzel söylemiş : "Tanrıiradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündekikötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Allah ı kullanırlar Sayfa 12 Bu şu demek: Din eksenli bir toplumda kitle ana başlık olarak üç tip insandanoluşuyor: 

1. Allah ve din adına hegemonya peşinde koşmadıkları (hatta Allah adına hiçbiriddiada bulunmadıkları) halde sürekli iyilik ve güzellik üretenler , 
2. Tüm iddiaları Allah adına olduğu halde sürekli kötülük ve haksızlık üretenler3. Hiçbir şey üretmeden yiyip içerek gün geçiren ot takımıBruno bunları elbette biliyordu Uğraşını öncelikle 2 gruptaki ‘ kötülük üretenler ’ itanıtmaya ve mümkün olursa uyarmaya adamıştı Uğraşının ona kazandırdığı onurve sonsuzluğun faturasını çok ağır ödedi: Kiliseyi ve din adamlarını eleştirdiği gerekçesiyle Roma da diri diri yakıldı Onu yakan zihniyetin çocukları ilerikizamanlarda küllerini törenle gömerek adına anıt mezar yaptılar Neye yarar!Allah ile aldatanların zulüm ve kahırları yıllar ve yıllar milyonları aldatmış soyupsoğana çevirmiş sadece kentleri köyleri değil umut ve beklentileri de yakıp yıkmışkitleleri inim inim inletmiştir 

Bu böyle olduğu içindir ki Kur ’ an insanlığı 'Allah ile aldatma' zulmüne karşı ısrarla uyarmaktadır Daha doğrusu böyle bir uyarıyı ilkyapan kitap Kur an dır Allah ile aldatılmayı önlemenin tek çaresi Allah ile aldatmaya giden yollarıtıkamaktır Bu ana çareyi biraz ayrıntılarsak karşımıza şu üç alt başlık çıkar: 
1. Dinin gerçeğini öğrenmek sahte dini dinsizliklerin en kötüsü bilmekbildirmek Sahte dini yaşamaktansa dinsiz kalmanın yeğlenmesi gerektiğiniönemle ve ısrarla anlatıp belletmek 
2. Dinin saltanat ve siyaset aracı yapılmasını durdurmak yani laikliği esas almak 3. Allah-insan arası bir değer ölçüsü olması gereken dindarlığı insanlar arası bir değer ölçüsü olmaktan çıkarmak. 

 Sayfa 13 Birinci Bölüm
ALLAH LE ALDATMANIN KİMLİĞİ KUR‘AN'A GÖRE ALDATMA VE ALDANMA 
Aldanmak ve aldatmak kavramlarını karşılamak üzere Kur ’ an ’ da ğurûr ve ğırre köklerinden isim ve fiiller kullanılır Gurur ve ğırre , uyanık halde iken gaflete düşmeye denir." (R gıb el-Isfahanî; el- Müfredât li Garibil-Kuran , ğurûr mad ) Türkçe ’ de ‘ g ’ harfiyle gurur şeklinde yazılan bu sözcük “ mal ün şehvet ve şeytandan kaynaklanarak insanı aldatan her şey ” içinkullanılır Daha çok şeytanın aldatması için kullanılır Çünkü aldatanların en iğrenciodur İkinci derecede dünya için kullanılır Hz. Ali der ki ‘ Dünya aldatır zarar verirve geçip gider ‘ Aynı kökten gelen ğarar tehlike anlamındadır Çok süt vermesi beklenen devenin az süt vermek suretiyle aldatmasına da ğurûr denir “ (Ragıb aynı mad.)Kur ’ an ’ da aldatışlar ve aldanışlar arasında dikkat çekilenler küçükten büyüğe doğruşöyle sıralanabilir: 1. Yaldızlı-süslü laflarla aldatma-aldanma. (En'am, 112) 2. Beldelerde egemenlik kurmak gezip dolaşmakla aldatma-aldanma. (Âli İmran196; Ğ fir 4) 3. Dine sokulan uydurma ve iftiralarla aldatma-aldanma. (Âli İmran 24 Enfal 49) 4. Hurafeler uydurmalar anlamını bilmeden okuyuşlarla aldatma-aldanma. (Hadîd 14)Sayfa 14 5. Sefil-rezil yaşayışla aldatma-aldanma. (Âli İmran 185; En ’ am 70 130; A ’ raf 51;Lukman 33; F tır 5; Hadîd 20) 6. Allah ile aldatma-aldanma (Lukman 33; F tır 5; Hadîd 14)En tehlikeli aldatış şu ikisidir: Dünya nimetlerinin araç yapıldığı aldatış Allah ’ ın araçyapıldığı aldatış Araç kullanılarak sergilenen aldatış ve aldanışın en yıkıcısı 'Allahile aldatma ’ dır Kur ’ an şöyle uyarıyor: Sakın aldatıcı sizi Allah ile aldatmasın! (Lukman 33; F tır 5; Hadîd, 14)Bu özelliği dikkate alarak diyebiliriz ki insanoğlunun en kahırlı bunalımlarıAllah ın araç yapıldığı aldatıştan kaynaklanan bunalımlardır En zehirli zulümler de bu aldatıştan doğar En kalıcı en yıkıcı bozgunlar bu aldatışın vücut verdiği bozgunlardır Tarih buna tanıktır Bu gerçeği dikkate alarak şunu söyleyebiliriz: Allah ile aldatma hiçbir ödün ve uzlaşmayla aşılamaz O deyim yerinde ise ölümsüz bir beladır Çünkü ölümsüz olan bir aracı kullanmaktadır Oysaki diğeraldatmaların zararı bir şekilde sona erer Çünkü onların ne kendileri ne de araçlarıölümsüzdür ALLAH LE ALDATMANIN TEMEL ARACI:EYTAN EVL YASI Gönlün ölü leş aramadasın; ölü yıkayanın oğlusun sen! Bedenindeki elbise bile bir ölünün kefeninden yapılmış!” Mevlâna Celaleddin Şeytan bir varlık kuvveti bir ilkedir Şer ilkesidir varlığın karanlık gücüdür Bukaranlık güç elle tutulur güç olarak daima insanı kullanırSayfa 15 Şeytanın kullandığı insanlar Kur ’ an ’ da ‘ şeytanın evliyası ’ veya ‘ şeytanın orduları ’ diye anılmaktadır Bu evliya veya ordular Allah ile aldatmanın öncüleriuygulayıcılarıdır 1. Şeytan evliyası (A'raf, 27, 30):Şeytan evliyası daha çok korku salarak tökezletir Bu korkuya karşılık Allah ’ asığınma ve Allah sevgisi öne çıkarılmıştır Şeytan evliyasının din-iman, cennet cehen-nem gibi Allah ’ ın tekelinde olması gereken alan ve kavramlarda korku saldıklarınıunutmamalıyız Nitekim evliya patentli din tüccarları nın bu tür korkularla insan-ları yıldırıp boyun eğdirdiklerini bilmekteyiz Onlar birer hiret müfettişi gibi başlarına çöktükleri kitleleri korkutup bastırmakta ve çıkış yolu olarak kendilerinigöstermek suretiyle de bu kitleleri sömürüp soymaktadırlar 2. Şeytanın orduları (Şuara 95):Ordular deyimi mutlak bırakıldığına göre şeytancıhğın her türden ordusu olduğunudüşünmek zorundayız Bunlar; kan zulüm ve fesat orduları olabileceği gibi bilimteknoloji strateji casusluğu yapan gizli ordular da olabilir Sömürgeci-emperyalist ülkelerin istihbarat örgütlerinin bir kısmı işte bu türden ordulardır . Ve buordular düzenli askerî ordulardan daha güçlü ve işlevseldirBazı zeminlerde büyük imk nlarla beslenen ve dini ifsat amacına hizmet eden sivilmemurlardan oluşmuş kültür yoluyla bozgun orduları da vardır Bunların sayısı bazı coğrafyalarda bazı ülkelerin düzenli askerî ordularından daha kabarıktır Ve bunlar bazı zeminlerde askerî ordulardan bakanlıklardan daha büyük meblağlarla beslene-bilmektedir. 3. Hizbuşşeytan yani şeytanın özel ekibi (Müc dile 19):Hizbuşşeytan şeytanın din içinde iş gören ekibi olup Kur ’ an ’ dan uzaklaştırmaKur ’ an ’ ı unutturma görevini yüklediği özel timdir Bu tim şeytan tarafından iyicesarılıp kucaklanan bir ekip olarak tanıtılır (Zühruf 36; Müc dile 19) Bu da bizeKur ’ an ’ dan uzaklaştırma ve Kur ’ an ’ ı unutturma işinin şeytancılıkta çok özel veönemli bir yer tuttuğunu gösterir Gerçekten de dinci ve dinsiz şeytancıların enyoğun gayretle saf dışı etmek istedikleri değer Kur ’ an olmaktadır Hizbuşşeytan bu işi Kur ’ an ’ ı hiç okutmayarak veya okuyanın anlayacağı dildeokutmayarak yapmaktadır (Şeytanın bugünkü dünyadaki egemenlik ve tahribatı ko-nusunda geniş bilgi için bizim Kur an Açısından Şeytancılık' adlı kitabımıza bakılabilir )Sayfa 16 EVL YACILIK VEYA KARADUL TUTKUSU Nefsiyle yaşayanlar başkakalbiyle yaşayanlar başkadır Kalbiyle yaşayanlarla Rabbiyle yaşayanlar da başka olur Şems-i Tebrizî Gök kubbenin altında Rabbiyle yaşayan büyük ruhlu aziz insanların bulunduğunainananlardanız Bu kadar da değil o insanların bazılarıyla birliktelik bahtiyarlığınaerenlerdeniz Onların gönüllerine girenlerdeniz ‘ Tanrı evliyası ’ ile ‘ şeytan evliyası ’ nıayırmaktaki ısrarlı titizliğimizin sebebi biraz da bundandır Bir malın gerçeğinitanımış olanlara o malın sahtesini kabul ettirmek kolay değildir Bizim sözlerimizihele hele eleştirilerimizi bu gerçeği unutmadan değerlendirmek gerekirYarım asra yakın bir zamandır bizim önümüze değil Rabbiyle veya kalbiyle nefsiyle bile yaşamayı başaramamış şeytanla yaşamayı hüner sanmış ufuksuz örneklerkondu Bunlar Rabbiyle yaşayanların suretine bürünerek şeytanla yaşadılar vehayatı şeytanın istikametinde yaşatmayı görev edindiler İşte Kur ’ an ’ ın şeytanevliyası dedikleri bunlardır Bunlar Mevlâna Celaleddin in oğlu ve halefi SultanVeledin söylediği gibi İdris kisvesine bürünmüş İblisler idi. Sultan Veled'e göre bir adam Allah adamı iddiasıyla mal-mülk menfaat-kudretcelbi peşinde ise ona İdris suretinde İblis demek gerekir. (Sultan Veled, Maarif, 334)O halde, Allah ile aldatanlar özellikle şeytan evliyası olanlar İdris suretindeİblislerdir Allah ile aldatılan kitle işte bu İdris kisveli İblislerin kahrı altında inliyor Ankebût Suresi 41 ayet Allah ın berisinden evliya edinerek Allah ile aldatılanların yani şeytan evliyasına tutulanların korkunç bir ihanetle yüz yüzekalacaklarını bildirmektedir: Allah ın berisinden evliya edinenlerin durumu bir ev edinen dişi örümceğin durumuna benzer Ve evlerin en güvensizi/en zayıfı elbette ki dişi örümceğinevidir Keşke bilselerdi! Sayfa 17 Şeytan evliyasını dost ve destekçi edinenler karadul diye adlandırılan dişi örümceğesığınanlara benzetiliyor Bu karadulun tipik özelliklerinden biri şudur: Büyük bir istek ve çekici cilvelerle çiftleşmeye çağırdığı erkek örümceği çiftleşmenin ardından zehirleyip öldürürTarihin en büyük zulümlerine imza atmış olan engizis-yon-ruhban saltanatı bir karadullar saltanatıdır Karadul ihanetine dikkat çeken Ankebût 41 ayet in amacı örümcek evinin zayıflığınıgöstermek şeklinde düşünülmüş ve orada kalınmıştır Oysaki ayetin vermek istediğisadece bu değildir Evin zayıflığından daha çok ev sahibinin kahpeliğine dikkatçekilmiştirKaradul çok farklı bir zehirlidir Çiftleştiği örümceği çiftleşme biter bitmezzehirleyip katleder Kendisine güvenip misafir olmuş zevk ve safa bulmasına hizmetetmiş birine ihanet edenin kahpeliği söz konusudur burada Tanrısal beyyine (belgemetin) işte bu kahpeliğe karşı insanı uyarıyor Örümceklerden uzak durmamız içinmi? Hayır! Karadula benzettiği ve 'evliya' diye andığı Allah ile aldatmakaradullarından uzak durmamız içinYedek ilahları ifade için kullanılan ‘ evliya ’ t birinin geçtiği ayetler gerçekten ürperticimesajlar içermektedir Bu şirk ve şeytan evliyası ile kastedilen nedir? Kur'an onlarca yerde, bunu tanımamıza yarayacak bilgileri vermiştir Şeytan evliyası bunu bildiği için Kur ’ an ’ ın Türkçesinin halk tarafından okunmasına şiddetle karşıçıkmaktadırŞeytan evliyası Allah ile kul arasında aracı yapılan Allah ’ a yaklaşmada yardımcıoldukları varsayılan (Zümer 3) Allah katında şefaatçi oldukları ileri sürülen (Yûnus,18) şürekâ (Allah ’ a ortak tutulanlar) türünün en belirginlerinden bir zümreninadıdırHalk dilinde bunlara daha başka adlar da verilmektedir Bilinmesi gereken bunların Allah ile kul arasında bir komisyonculuk faaliyeti yürüttükleridir Bu faaliyetinesası şudur: Allah a kul olmak için özellikle iyi kul olmak için bu haraç tezgâhına az veya çok şu veya bu şekilde bir şeyler vermek ve ondan onay almak zorunda bırakılıyorsunuz Kur'an ’ ın en kahırlı musibetlerden biri olarak yüzlerce ayette gündeme getirip insanısakındırdığı bu illet Allah ’ ın en dinmez öfkeyle cezalandıracağı şirk zulmününtemel görünümlerinden biridir Bu illeti insanlık bünyesinden Kur'an temizledi, amaSayfa 18 ne yazık ki Allah ile aldatma dinciliği onu Müslümanların hayatına bir ‘ kurtarıcı ’ yaftasıyla soktuHak düşmanı evliyanın özellikleri belirtileri tavrı-tarzı yüzlerce ayettegösterilmektedir Şimdi biz tüm bu ayetleri göz önünde tutarak hangi sakatlıklarıtaşıyanların karadul evliyası sayılması gerektiğini gösterelim: 1. Dini Kur an ın dışına çekmek2. Kur an dışından haram ve helaller icat etmek3. Kuran dışında tenkit edilmez eleştirilmez kitaplar (zübür) kabullenmek4. Hz Muhammed dışında eleştirilmez kişiler kabul etmek5. Kendilerini veya bazı kişileri Allah ile insanlar arasında yakınlaştırıcı veya şefaatçi (Zümer 3; Yûnus 18) görmek göstermek6. İslam dinini tebliğ işini bir çete mantığıyla şiddet tehdit baskı kandırmayalan hile ikiyüzlülük gibi şeytanî-Yezidî politikalarla yürütmek7. Allah ve din adına yaklaştığı veya çağırdığı insanlardan hediye adı altında veya 'dine hizmet, cihat, manevi-yatçılık muhafazakârlık maneviyatlı nesil yetiştirmevs yaftalarıyla sürekli dünyalık toplamak,8. Tebliğ ve fikir mücadelelerinde kendisi dışındakiler! kâfir zındık fâsıkreformist sünnet düşmanı gibi tarih boyunca tüm din sömürücülerinin kullandığı ithamlarla karalamak,9. Gaye vesileleri mubah kılar putperest mantığıyla sürekli yalan söylemekiftira etmek çamur atmak hakarette bulunmak çalmak-çırpmak ırza-namusa sataşmak, 10. Sünnet adı altında sürekli bir biçimde Arap-Emevî örflerini din yapıp topluma pompalamak,11. Hz Muhammedi Allah ın elçisi olma konumundan çıkarıp Allah ın ortağı olma noktasına doğru çekmeye yönelik kabul ve tavırlar sergilemek12. Hz Peygamberi bir tahalluk (ahlakım örnek alma) modeli olmaktan çıkarıp bir teşekkül (şeklini esas alma) modeli haline getirmek, Sayfa 19 13. Kuranın okunup anlaşılmasına engel olacak din ve insanlık dışı şu iddiaları ileri sürmek: İbadet yalnız Arapça yapılır Kur an ın çevirisiyle namaz kılınmazKuran abdestsiz baş açık diz çökmeden hayızlı iken lohusa iken okunmaz; Kur an ın Türkçe mealini okumak hatim sayılmaz..."14. Allah a ve Peygamber e vekillik şeklinde algılanarak bir müşrik siyaset kurumuna dönüşen halifeliği dinin bir gereği gibi göstermek suretiyle halkın raiyyeleşmesine engel olan Kur ansal buyruğu (Bakara, 104) saf dışı etmek Şeytan evliyasının tüm bu Kur ’ andışılıkları örtmek için kullandığı tek şey vardır: Halkın bilgisizlik ve duygusallığını sömürmek Yedek ilah anlamındaki şer evliyasının tanımı verilmemiştir Bu da bir Kur ’ anmucizesidir. Şirk kaosunun tanımını vermeye ne hacet! Karanlığı tanımlamakla biryere gidilemez Işığı tanımlamak gerekir Çünkü ışık tektir. Karadullar işini-aşını emeğini-ekmeğini sevgisini-itibarını sömürüp köleler gibi kullandıkları insanları tarih önünde rezil ettiler Müslüman kitlelerin insanlıkkervanında öncü rolünden çıkıp atık toplayıcı durumuna geçmesinin esas sebebiKur an tevhidini kirleten bu karadulların şirk zihniyetleridir MÜRŞİT LAKAPLI MÜŞRİKLER(İdris Suretinde İblisler) İdris suretinde İblisler sözü Mevl na ’ nın oğlu Sultan Veledindir. (Sultan Veled, Maarif, 334)Allah ile aldatanların öne çıkardıkları ve mürşit dayatmasıyla halka kabul ettirdiklerikişilerin büyük çoğunluğu Kur ’ an verileri açısından birer müşriktir Müşrik olmakiçin Allah ’ a açıkça ortak koşmak şart değildir Müşrik olmak için Kur ’ an ’ ın şirkal meti gördüğü şeyleri taşımak yeter Şirk iki türlüdür: Sözle şirk hal ile şirk Tanrının oğul ve ortağı olduğunu iddia etmek sözle şirktir İnsanın içinde Tanrıdan başka şeyler için yer ve yol bulunması da hal ile şirktir." (Sultan Veled, Maarif, 53)Sayfa 20 Din dilinde şirk Allah a yani tek olan Yaratıcı Kudrete zâtında (sayı olarak) veya tasarrufunda (yapıp-etmelerinde) ortak tanımaktır . Başka bir deyimle şirkTanrının ve Tanrılığın özelliklerinden birini bir başkasına tanımaktır Bu açık veşuurlu olursa açık şirk örtülü ve şuursuzca olursa gizli şirk adını almaktadır R gıbel-Isfahanî (ölm 502/1108) bu noktada Büyük Şirk-Küçük Şirk ayrımı yapar R gıb ’ agöre: Büyük şirk Allah ın ortağı olduğunu iddia etmektir ki inkârın ve küfrün en büyüğüdür Küçük şirk ise bazı iş ve fiilleri icra ederken Allah dışında kişilerin rızasını da hesaba katmaktır Riyakârlık ikiyüzlülük bu cümledendir." Hz Peygamber ümmeti adına şirkin en çok bu sinsi türünden korktuğunu söylemişve bu şirk türünü tanıtırken şöyle buyurmuştur: Ümmetim adına en çok korktuğum şey Allah a şirk koşmaktır Ancak benim söylediğim onların Güneş e Ay a puta tapmaları değildir Benim korktuğum bu şirk Allah dışındaki şeylerin hoşnutluğunu gözeterek ameller yapmak ve bir de gizli şehvettir (İbn M ce zühd 21)Gizli şirke değinen hadislerde dikkatler riyak rlık üzerine çekiliyor ve riya, gizlişirkin en yıkıcı görünümü olarak veriliyorŞeytan evliyasıyla mücadelenin sonuçlarından esas yararlanacak olan halkın kendiside gayret göstermelidir Kendisi için didinenlerin yanında olmalıdır Ama halklar belirleyici çoğunluğu itibariyle böyle olmaktan çok uzaktırYüzyılımızın birçok ilahiyat bilgini özellikle 'felsefi teoloji' (philosophicaltheology)nin üstadı sayılan ilahiyatçı filozof Paul Tillich (ölm 1965) faaliyetlerini herşeyden önce dinin mitolojiden hurafelerden arındırılması (demythologization ofreligion) üzerinde yoğunlaştırdı Ne var ki hurafeyi besleyen ondan zarar görenhalkın bizzat kendisidir. Halkı uyandırmak isteyenlere gelince onların işi çokzordur Tillich bu uyandırma işinin hangi risklere mal olacağını anlatan şudüşündürücü ve ürpertici tespiti yapmıştır: Günümüz insanına din konusunda söylenecek ilk söz dine karşı bir söz olmakzorundadır (The Protestan Era, 185)Bunun daha açık anlamı şudur: Eğer gerçek dinden söz edecekseniz kullandığınızilk cümle geleneğin oluşturduğu sahte dine karşı onu rahatsız eden bir cümle ol-malıdır Aksi halde hem kendinizi hem de gerçek dini arayanları aldatırsınızSayfa 21 Mitolojiden gerçek dine geçişte şüphenin yeri de yadırga-namaz Ne yazık ki Türkhalkı herkesten şüphe ettiği halde din adına konuşanlardan asırlardır şüpheetmemiştir Halbuki Kur ’ an öncelikle onlardan şüphe edilmesi gerektiğini bildirmektedir. Tillich, bu anlamda şüpheyi felsefî bir değer olduğu kadar dinsel birerdirici olarak da görür ve bir Kur ’ an mümininden beklenecek şu tespiti yapar: Kuşku imanın kaçınılmaz elementlerinden biridir İman cesaret içerir O halde iman, bizzat kendisi hakkında kuşkuya da dayanabilmelidir Varoluşla ilgili kuş- ku ve iman aynı gerçeğin iki kutbudur (Dynamics of Faith, 30)Şunu asla unutmamalıyız: Din adı altında dinsizliğin en zehirlisini sahneleyenlerdine karşı olanlar değil dinin savunucusu olduğunu iddia eden Allah ile aldatmasahtek rlarıdır Birçok insanı dine-Allah ’ a düşman hale getirenler de bunlardırTürkiye ’ de her yörede bazen her mahallede bunlardan birine veya birkaçınarastlanıyor Çok usta olanları kendini uzun süre saklamayı başarırken bazıları kısasürede küpün dışına sızıp yakayı ele veriyor Esas bela o bir türlü çatlatılamayanşirk ve lanet küpünün içindedir O küpün patladığı gün gerçek müminlerin kurtuluşgünü olacaktırAllah ile aldatmanın en zalim ve alçak tezg hçıları olan İdris kisveli İblisler ,insanımızın sadece kesesini ve kasasını boşaltmakla kalmıyor iffet dünyasını da perişan ediyorlar Kendinden 50-60 yaş küçük hanımlarla "Peygamberimiz de böyle yapardı diyerek nik h kıyanlar 13-14 yaşında kız çocuklarına hatta oğlanlaramusallat olanlar hep bunlar içinden çıkmaktadır Servet babalarımızın bunların birine veya ötekine çuvallar dolusu para akıtmayanı karı-kız pazarlamayanı yok denecek kadar azdır Hem para akıtırlarhem de kulluğa-köleliğe kabul edilmeleri için el-etek öperler Mürşit kisveli müşrikler içinde resul olduğunu hatta Allah olduğunu söyleyecekkadar çıldırmışlarına rastlamak bile mümkün İşe birinci sınıf-ikinci sınıf Müslüman ayrımı yapmakla başlarlar Birinci sınıf Müslüman daima kendileridir Tefrikaya dönüşmüş şirkin temel göstergesi bu ayrımdır Bu namertler kendilerini birinci sınıf diğer tüm insanları ikinci sınıf Müslüman veya tamamen dinsiz olarak görürler Açıkça söylemeseler de niyet ve tıynetleri budur .K mil ve halis bir mümin kendisini birinci sınıf Müslüman başkalarını ikinci sınıfMüslüman asla ve asla göremez Böyle bir iddiacılığa imanı irfanı edebi Allah ’ a veSayfa 22 insana saygısı izin vermez Bir adam bu yetkiyi kendinde görebiliyorsa iman veirfandan nasibi yok demektir. Halkı yüzlerce binlerce parçaya bölmek mürşit lakaplı müşriklerin öz sermayesidir. Bu bölmenin yarattığı 'grup parselleri' olmasa mürşit kılıklımüşriklerin hayatı söner Bu yüzden bir numaralı düşmanları birlik kaynaşmahoşgörü ve anlayıştır Birlik ve beraberlik bu maskeli müşrikler için ölüm demektirBirlik gelince sömürü biter; böyle olunca da İdris kisveli İblislerin saltanatları sonaerer.Birlik ve kucaklaşmaya giden yol bilgi ve bilinçten geçer Bu yüzden mürşit kılıklımüşriklerin belirgin özelliklerinden biri de bilgi bilinç ve düşünce düşmanlığıdır Mürşit patentli müşrikler yıllar boyu işte bu tavırlarıyla halkı parça parça etmişlerözellikle büyük kentlerde irtica ve tehdit gettoları oluşturmuşlardır Ülke, birkamplar arenasına döndürülmüştür Ve bu kampların her biri Kuranın eşsizdeyimiyle kendi ellerindekiyle ferahlayıp avunmaktadır (Rûm 28)Gençlik bunlar yüzünden bir hercümerç yaşıyor Halk birbirine düşman edilmiştirDinci iktidar ise tüm bu şer oluşum ve gelişimleri korumakta beslemektedir Mürşit patentli müşrikler yüzünden tam bir mahşer paniği yaşıyoruz Mürşit kisveli müşriklerin şaşmaz değişmez bir tek birlikteliği vardır: Siyaset vesaltanat çıkarları uğruna adına Siyasal İslam denen dinciliğin öncülüğünde veşemsiyesi altında toplanıp nimet ve imk nları paylaşmak Onlar paylaşırken ülke vekitle çürüyüş ve tükeniş sürecine girer Bu belki de Allah ’ ın bir takdiridir Allah “ Sizi benimle aldatmasınlar! ” uyarısına rağmen bu maskeli müşriklerin peşine takılanlaragaflet cürüm ve zulümlerinin ağır cezasını belki de böyle ödetiyor Hem mallarıgidiyor hem ırzları Hakkın kanunu bu: Ceza amel cinsindendir. Ve, zalimi zalimemusallat etmek de Allah ’ ın kanunları arasındadırTarikat dehşet ve fesadının kirlettiği o nezih gönül kurumu tasavvufta, sahtemürşitleri tanıtmak için kullanılan bir deyim vardır: Kutta-ı tarik Kutta-ı tarik , Tanrı ’ ya giden yolu tıkayan yol vurucu demek Unutulmasın ki bu yolvurma eşkıyanın açık ve aleni tavrı içinde değil Allah ’ a götürme adı altındanamertçe yapılır Kutta-ı tarik , Allah ’ a götürme adı altında Allah ’ tan uzaklaştırannasipsizlerin unvanıdırSayfa 23 Bunların çoğu insanların mallarını patlayasıya yerler de insanları Allah ınyolundan alıkoyarlar." (Tevbe Suresi, 34)Kitle bunların ya dirilerine kul-köle olmakta yahut da türbe ve fosillerine tapmakta ALLAH İLE ALDATMANIN TEMEL DAYANAĞI:DİNE YALAN SÖYLETMEK Burada dinle İslam ’ ı kastediyorumDinin gerçek buyruklarını öne çıkardığınızda Allah ile aldatmanız mümkün olmazBunun içindir ki Allah ile aldatanlar sürekli bir biçimde dine yalan söyletirler;söyletmek zorundadırlarBu yalanlardan biri olan Kuran solculuğu ve solcuları din dışı ilan ediyor yalanı yüzünden bu ülkenin en vatanperver evlatlarından bir kısmı yine en vatanperverevlatlarından diğer biri kısmını "Bunlar solcu, dinsiz" diyerek kurşunladılar Tabiiki o kurşunlananların taraftarları da “ Bunlar sağcı-faşist kapitalist uşağı ” diyerekötekileri kurşunladılar Sonuç binlerce Türk çocuğunun bir hiç uğruna toprağadüşmesi oldu Tarihin en büyük günahlarından biri olan bu zulmün birincidereceden sorumluları hiç kuşkumuz yoktur ki dine yalan söyleten Allah ilealdatma ekip ve zihniyetidir Onlar bu kötülüğü yaparken bu ülkenin bin yıllık düş-manı Haçlı emperyalistlerle işbirliği ve dayanışma içinde olmak gibi bir zilletin detaşıyıcısı oldular Yani süper Haçlı güç ABD çizdi onlar oynadılar . Aynen bugünyaptıkları gibiAllah ile aldatmacıların bu 'solculuk' iddialarına mesnet yapmaya kalktıkları Vakıa Suresi 8, 9, 27, 38, 41, 90, 91. ayetleri sağcı-solcu ayrımına dayanak yapılamaz(Geniş bilgi için bizim Kurandaki İslam adlı kitabımızın Vakıa Suresi bölümüne bakılabilir)Kur ’ an politikacıların yapıp yaşattıkları bir ayırıma onay vermekten arınmıştırAyetlerin böyle bir ayırımla hiçbir ilgisi yoktur Kullanılan deyimler ashâbu l meymene ashâbu I-meş eme ashâbu I-yemîn ve ashâbu ş-şimal dir. Meymene veya yemin ; uğurlu bereketli demektir Meş eme ise Türkçe ’ ye de geçmiş bulunanSayfa 24 şom veya şomluk anlamındadır Araplar kendisinden kötülük beklenen hayırsızinsanlara ashâbu I-meş eme , iyilik ve hayır beklenen insanlara ise ashâbu i- meymene derlerdi O halde anılan ayetlerdeki ayırımın Türkçe karşılığı şu olur: Hayırsız ve erdemsiz insanlar-hayırlı ve erdemli insanlar. Nitekim, 45. ayette, ashâbu ş-şimal , servet ve refahla şımarıp azanlar olaraktanıtılmıştır ki günlük hayattaki solcu kavramından çok sağcı kavramına uygundurBu demektir ki Kur'an, kendi terminolojisi içinde bir değerlendirme yapmaktadırBunu siyasal-güncel terminolojiye uydurmak doğru olmaz Ne yazık ki Allah ilealdatmayı bir sanat haline getiren din sömürücüler bu konuda da Kur ’ an ’ ı ideolojikistismarlarına let etmişlerdirDini yanlış anlamak, kitleleri giderek dine yalan söyletme gibi çok zalim bir noktayagetirdi Yanlışları başka yanlışlarla tamir sürecine girildi ve sürekli bir biçimde dineyalan söyletildi Yani Tanrı karşısında işlenebilecek en büyük zulüm sahnelendi ve bu, dine hizmet yaftası altında yapıldıİslam dünyası o arada Türkiye İslam ’ a yalan söyletmenin ağır ve kahırlı faturasınıödemektedir Bulunduğumuz noktadaki zihin ve ruh halimize bakılırsa bu faturaödeme süreci daha uzun süre devam edeceğe benziyorİslam dünyasının durumu gerçekten çok kötüdür Ve bu ‘ çok kötü ’ nün en kötü yanıda durumun kötü olduğunun henüz bilincinde olmamamızdırDinde olmayan birçok haram sevap dokunulmaz alan kural ibadet icat edilmiştir ‘ Dindarlık ’ yapay kutsallara saygıyla eşitlenmiştir Bu durumda Allah ilealdatanların anladığı anlamda ‘ dindar ’ olduğunuzda gerçek dinin dışına çıkarsınız Onların anladığı gibi ‘ dindar ’ olmadığınızda ise ‘ dinsiz ’ diye damgalanırsınız Tezg h işte böyle kurulmuşturBugünkü İslam dünyasında ibadetler imanın belirişi olmaktan çıkmış inadıntatminine dönüşmüştür Bunun içindir ki cami sayısı arttıkça dinden beklenenrahmet ve bereketin paydası düşmektedir Allah İslam dünyasına özellikleTürkiye ’ ye deta cami sayısıyla orantılı olarak tokat atmaktadırAllah ’ tan başkasına teslim olmama anlamına gelen İslam Allah dışında her şeye veherkese teslimiyete dönüştü Hayatın ve dinin çekirdeği olan birey tahrip edilip işeyaramaz hale getirildi. “ Sakın sürüleşmeyin! ” (Bakara 104) buyuran kitabın emri,tersine çevrilerek Müslüman dünya sürüleştirildi Müslüman kitleler özgürlük pankartları taşıyan kölelere dönüştürülmüştür Sayfa 25 ALLAH İLE ALDATANLARIN ARADIĞI KİTLE:RAİYYE Raiyye (çoğulu: reaya) Kur ’ ansal bir t birdir ve davar sürüsü anlamındadırRaiyyeyi güdene râî denir ki çoban anlamında kullanılmaktadır Bütün krallık- sultanlık sistemleri bir raivye sistemidir. Nitekim bir padişahlık sistemi olan Osmanlı düzeninde halkın genel adı ‘ raiyye ’ dir Mondros Mütarekesi ’ nin ardındanişgal edilen İstanbul ’ un o günkü manzarası içinde padişah Vahdettin ’ i ziyaret edipona Türk milletinin ayaklandığını ve işgalcileri er-geç topraklarımız dışınaatacağımızı bundan emin olması gerektiğini bildiren ulema ve subaylara Vahdettin ’ in söylediği sözler tarih ve Kur ’ an mesajı açısından ibret ve dehşetvericidir Olay şöyle gelişmiştir: Osmanlı Mebuslar Meclisi 16 Mart 1920 günü işgal kuvvetlerince basıldığında Celalettin Arif Rauf Orbay Balıkesirli Müderris Abdülaziz Mecdi EfendiYalvaçlı Ömer Vehbi Hoca (Müdafaai Hukuk Cemiyeti geçici heyeti reisi KonyaMüftüsü daha sonra Konya Milletvekili TBMM 1 Reis Vekili Şer ’ iye Vekili) duru-mun vahametini anlatmak üzere Padişah Vahdettin'i ziyaret ederler Aralarında şukonuşma geçer:Vahdettin- Ecnebiler her şeyi yapabilecek vaziyettedirler. Meclisi Mebusan müzakerelerinde sözlerinize fazlaca dikkat etmelisiniz Vehbi Hoca- Şevketmeâb! Millet azimlidir; vatanını da sizi de kurtaracaktır Padişah- Hoca Hoca! Sözlerinize dikkat ediniz! Fiilî hadiseler meydandadır Akıliçin yol birdir Bu adamlar isterlerse yarın Ankara ya girerler Abdülaziz Mecdi (sarayın penceresinden gözüken düşman donanmasınıgöstererek)- Bu kâfirlerin kudreti şu denizdeki toplarının menzili içindedirMillet demir gibidir Onu yıkamayacaklardır Padişahım müsterih olunuz Millet sonuna kadar mücadele edecektir Vehbi Hoca- Millet vatanını son damla kanına kadar müdafaa edecek ve CenabıHakkın inayetiyle muzaffer olacaktır Padişahım buna itimat ediniz Sayfa 26 Rauf Bey- Hoca efendiler, zat-ı şahanelerine hakikati arz ediyorlar Padişahım!Millet hudutları dahilinde istiklalini ve makamınızı kurtarmaya azmetti Milletsizden bir muahedeye imza koymamanızı istirham ediyor Aksi takdirde akıbetçok tehlikeli görünüyor Siz mahsur vaziyette olduğunuz için imza etmeye mecburiyetiniz de yoktur. Sinirlenen Padişah sert bir şekilde ayağa kalkar ve soğuk bir ses tonuyla şöyle cevapverir: Bu millet koyun sürüsü bir çoban lazım O da benim Ve konuşmayı sona erdirir Saraydan çıkacakları sırada Vehbi Hoca arkadaşlarınadönerek şu tarihî cevabı verir: Bu adam nefsini ıslah etmezse akıbeti fenadır Allah büyüktür Bu millethalaskarını bulacaktır Milleti koyun sürüsü addetmek Allah ın rızasına aykırıdırYaşarsak çok şeyler göreceğiz (Cemal Kutay, Kurtuluşun Kuvvacı Din Adamları 89, 156-157, 165) Vahdettin nefsini asla ıslah etmedi memleketini işgal edenlerle işbirliği yaptı sonrada onlara sığınarak ülkesini terk etti Onun hakkında büyük bir ferasetle bir tah-minde bulunan Vehbi Hoca, daha sonra (1 Kasım 1922) onun saltanattanindirilmesine ilişkin fetvayı yazma işini Şer ’ iye Vekili olarak üstlenecektir Nûru l-Beyan fi Tefsiri'l-Kuran adlı ünlü tefsirin de müellifi olan Vehbi Efendi'ninPadişah Vahdettin'in tahttan indiriliş ve halifelikten uzaklaştırılışını hükme bağlayanfetvası kısmen sadeleştirilmiş şekliyle şöyledir: Müslümanların padişahı ve halifesi olan kişi düşmanın bütün Müslümanlar aleyhinde mahva sebep olan ağır tekliflerini hiçbir mecburiyeti yokken kabul ile Müslümanların haklarını müdafaadan aczini ortaya koyarak ve Müslümanların mücahitçe savaşlarında düşman tarafına muvafakat ederek Müslümanların çözülme ve mağlup olmasını hazırlayan hareketlere fiilen teşebbüs ve bu tür yıkıcı hareketlere devam ve ısrar ve daha sonra da ecnebi himayesine iltica ederek hilafet makamını terk ve hilafetten bilfiil feragat etmekle makamından seran indirilmiş olur mu? Elcevap: Olur (Kutay aynı eser 90) Onun hakkında tarihin ve Türk milletinin hükmü açık ve nettir: Korkak hain Millet ve tarih mesela, Abdülmecit hakkında böyle bir hüküm vermemiştir OysakiAbdülmecit de Osmanlı ’ nın veliahtlarından biridir halife unvanı almıştır MeseleSayfa 27 Osmanlılık meselesi değildir Milletin kurtuluş mücadelesine karşı olup olmamameselesidir. Abdülmecit millete düşmanlık yapmamıştır milletin istiklali için canınıortaya koyanlar aleyhinde çalışmamıştır onları aforoz etmemiştir Ama VahdettinMillî Mücadele kahramanlarını aforoz ederek onlar hakkında ölüm fetvası verdiAnkara'da Rifat Börekçi de hutbeleri onun adına değil millet adına okutarak onu millet adına aforoz etti 1921 Nisan ’ ında Ankara ’ da Millî Mücadele hakkında bilgiler veren 28 sayfalıkFransızca ve Türkçe bir broşür yayınlanmıştır O broşürde ilk resim AbdülmecitEfendi'nindir. Sonraki resimler Millî Mücadele kahramanı komutanlarındırVahdettin ’ in resmi yoktur Çünkü milletin hükmü budur TBMM ’ nin Millî Mücadelegünlerindeki zabıtlarına bir bakın Vahdettin adının her geçtiği yerde Meclis ten şu sesler yükselmektedir: "Kahrolsun, hain, Allah cezasını versin Bu sesleri yükselten Meclis ’ in yarıya yakını sarıklı din adamlarından oluşmaktaydı:Hocalardan müftülerden müderrislerden Dahası var: Aynı Meclis te konuş- macılar Millî Mücadele ye karşı sergilenen hıyanetlere ve bu hıyanetleri sergileyen hainlere isim vermeden değindiklerinde salondan çoğu zaman Vahdettin Vahdettin! Allah kahretsin! sesleri yükselmiştir Hırsları çıkarları uğruna Osmanlı ’ ya ihanet ederek İngilizlerle işbirliğine giden Şerif Hüseyin gibi bir adam bile, yeri geldiğinde İngilizleri sorgulayabilmiş onlarakuşkuyla bakabilmiştir Türklerin Padişahı ve Müslümanların Halifesi unvanıtaşıyan Vahdettin ise bu kadarını bile yapamamıştır İngiliz Devlet-i Fahîmânesi diye andığı tarihin en büyük İslam düşmanı İngiltere ’ ye aralıksız ve tereddütsüz bağlı kalmış Türk milleti ile İngiltere ’ nin hesabı her çeliştiğinde İngilizlerin yanındayer almıştır Sonra da hain Şeyhülislam Mustafa Sabri ’ ye kaleme aldırtıpyayınladığı 'Beyanname' adlı hezeyannamesinde vatanını terk edip İngilizleresığınmasını anlatırken vicdan ve izanı sızlamadan kendisinden şöyle bahsede- bilmiştir: Müvekkil-i zîşanı olduğum Peygamberin hicret sünnetini izledim." (OrhanKoloğlu Gazinin Çağında İslam Dünyası, 313)Vahdettin kendisini bütün olup bitenlerden sonra, İslam ’ ın temel esaslarına aykırı bir adlandırmayla Peygamberin şerefli vekili diye anmaktadır Bu da yetmiyor,İslam ’ ın baş düşmanı işgalci İngilizlere sığınışını 'hicret' olarak gösteriyor ve Haçlı ’ yasığınma rezilliğini 'Peygamberin sünneti diye anıyorSayfa 28 Vahdettin ’ in o beyannamede İslam açısından işlediği suç sadece bu kadar değildirBeyannamesinin bir yerinde şunu söylemek bedbahtlığını gösteriyor ve farkındaolmadan küfre yelken açıyor: Beni haksız yere ihanetle suçlayanlar saltanatla hilafeti ayırarak saltanat-ı Muhammediyeyi yıkmış sadece vatanlarına değil İslam a da ihanet etmişlerdir (Koloğlu aynı eser 313)Bu kendinden habersiz adam, demek istiyor ki, Benim saltanatıma son verilmesiyle Hz Muhammed in saltanatı da bitmiştirBunu bitiren de Millî Mücadeleyi verenlerdir Dikkat edilirse Vahdettin Hz Peygamber ’ in sıfatının başına bir 'Hz.' bileeklemezken kendisinden zîşan (şanlı-şerefli) diye bahsediyor Hem de CenabıPeygamber ’ in isminin tam yanında Halbuki İslam terbiye ve geleneği o ifadede ‘ zîşan ’ sıfatının Hz Peygamber ’ e verilmesini gerektirir Büyük Osmanlı ’ nın gerçekten büyük padişahlarının yaptıkları gibi Bu büyük cihan padişahları Kabe ’ ye ve Hz. Peygamber in türbesi ne hizmetlerini anlatırken kendilerini Araplar gibi 'sahibul- Haremeyn' (Mekke ve Medine ’ nin sahibi) diye değil Hâdimul-Haremeyn' (Mekkeve Medine ’ nin hizmetçisi) olarak anmış-lardırO Osmanlı ’ dan Vahdettin gibilerin temsil ettiği Osmanlı ’ ya geliş ne büyük bir acı ne büyük bir talihsizliktir!Kur ’ an işte bu sistemleri 'bozgun ve zillet sistemi' olarak nitelemektedir. (NemiSuresi, 34) Kur'an, Bakara 104 . ayette mensuplarını raiyyeleşmekten kaçınmaya çağırmaktadır: Ey iman edenler! Râina! demeyin Unzurna! deyin/ Bizi davar gibi güt! diye konuşmayın Bize bak! diye konuşun ve dinleyin Bu çağrı demokrasinin özgürlük ve yetkin bireyin temel söylemidir Kur ’ an imansahiplerini davar sürüsüne dönmemeye çağırmakla biraz da bu gerçeğin altınıçizmektedirDavarlaşmış bir kitle şeytana teslimiyet malzemesi olmaya hazır demektir Bununiçindir ki şeytan kitleyi teslim alma stratejisinin ilk faaliyeti olarak kitleyi davar-laştırır Yani aklını işletemez sorgulayamaz Neden ve niçin? sorularını soramazhale getirir. Bu, "Gelen ağam giden paşam kitlesi, Bana dokunmayan yılan bin yaşasın! rahatlığını tercih etmeye başlar İşte davarlaşma noktası bu noktadırSayfa 29 Dinci siyaset kadroları veya din üzerinden siyaset yapan kadrolar , şeytanınordularından biri olan din sınıfı ile kader birliği yapan bir şeytan hizbi dir. Bu timle bu ordunun işbirliği gerçekleşmeden Allah ile aldatmanın hedefine varması asla sözkonusu olamaz İslam dünyasında bu işbirliği asırlardır yürürlükte bulunuyorGünümüz Türkiyesi bu işbirliğinin en tipik görünümlerine sahne olan bircoğrafyadır Bir yandan İslam da din sınıfı yoktur derken öbür yandan imamlara yılda ikikatrilyon devlet parası maaş olarak dağıtılmaktadır Bu İslam ın bütün buyruklarına aykırı bir Hıristiyanî yapıdır ALLAH İLE ALDATMANIN ÜÇ DAYANAĞI İslam ’ ın erken dönem diplomasisinin önemli isimlerinden biri ve aynı zamandasaygın bir fıkıh bilgini olan Ebu Hamza el-Hâricî (ölm 130/747) İslam ’ ı yozlaştıranEmevî krallığının kurucusu Muaviye ’ nin yönetimini ve kişiliğini anlatırken, hemAllah ile aldatmaya hem dinci siyasetleri tanımamıza yardımcı olan muhteşem birtespit yapmaktadır Şu ibret dolu sözleri söylüyor: Hz. Peygamber tarafından hem kendisi hem de babası lanetlenmiş bir adamdıAllah ın kullarını havel Müslümanların mallarını düvel Allah ın gönderdiği dini değel yaptı Sonra da yok olup gitti (C hız; el-Beyân ve t-Teb-yîn, 2/123)Bizi burada ilgilendiren, Muaviye değil Ebu Hamza ’ nın sözündeki ürpertici ilkeselgerçektir Bu ürpertici gerçeği görmek ve gereken dersi çıkarabilmek için Ebu Ham- za ’ nın kullandığı üç kilit kelimeyi tanımamız gerekiyor: Havel düvel değel . İşte bu kelimeler İslam ’ ı Cenab-ı Hakk ’ ın gönderdiği din olmaktan çıkarıp bir siyasal ırk-sal ekonomik bir sömürünün kutsal aracı haline getiren zihniyet ve soyun (Kur'an bu zihniyet ve soya 'lanetlenmiş zihniyet-soy' diyor) kimliğini açığa çıkarmakta vegelecek zaman boyutlarına ışık tutmaktadır Elbette ki tarihten ders almak ve odersin gereğini yerine getirmek niyetinde olanlar için Dini, insanları sömürme ve hegemonya altında tutma aracına dönüştürenlerin bunu yaparken ortaya koydukları tablonun üç görünümünden biri olan havel köleleştir- mek demektir Dini Allah ’ ın iradesinin dışına çekerek insanı sömürme ve kahır altınaSayfa 30 alma kurumuna dönüştürenler ilk iş olarak Allah ’ ın kullarını köleleştirirler "Bize köle olun sizi cennete götüreceğiz diyerek Kur ’ an bu köleleştirme zulmüne yenikdüşmemenin reçetesi olarak iki temel buyruk vermektedir İlki ve en önemlisi şudur:Raiyyeleşmeyin yani davar sürüsüne dönüşmeyin! Bakara Suresi 104 ayette verilen bu buyruk İslam tarihinde ilk kez bu satırların yazarı tarafından gerçek anlamıylagündeme getirilmiş ve ‘ Yeniden Yapılanmak kitabıyla ayrıntıları verilmiştir Raiyyeleşmemek yani davar ve köle sürüsüne dönmemek isteyen bir toplumunyönetimi şûra ve bey'at üzere olacaktır ki bu da reçetenin ikinci önerisidir Şûra birKur ’ ansal terim olarak yönetenlerin yönetilenleri yönetilenlerin de yönetenleridenetleyebildikleri bir sistemi ifade etmektedir. Şûra , Allah ile aldatanların iddiaettikleri gibi, padişahın danışmanlar tutması değildir Şûra ve bev atin günümüz dünyasındaki terminolojik adı cumhuriyet ve demokrasidir. Emevî kalıntısı sömürücülerin İslam ’ ı neden cumhuriyet ve demokrasi karşıtı ilanettiklerini buradan hareketle anlamak çok kolaydır Onlar için demokrasi tam tepenoktaya oturuncaya kadar kullanılabilecek bir ‘ müstekreh ’ (iğrenç) vasıtadır İş bitince kaldırılıp atılır ve bir daha ağzına alanın anası ağlatılır; daha önce yağcılık veyalakçılık yaptığına bakılmadanDini kin ve saltanat aracı yapan zihniyetlerin zulüm göstergelerinin ikincisi olan düvel halkın malını saltanat elde etmek için kullanmak demektir Allah ilealdatanların esas işi budurDin adına insanlık suçu işleyen politikaların Kur'an tarafından ısrarla gündeme getirilen zulümlerinin alâmeti farikası sergilenen zulüm ve sömürünün aldatılanhalka finanse ettirilmesidir. Bunun içindir ki Kur ’ an ’ a dayanarak şunu rahatlıklasöylüyoruz: Sahte dinin sömürüsü pahasına dindar olmaktansa dinsiz kalmayı tercih edin! Çünkü bu takdirde hiç değilse gerçek dini bulma ümidiniz canlı kalır Kimseye zorveya garip gelmesin Kur ’ an ’ ın yolu ve buyruğu budurAllah ’ ın elinden çıkmamış bir ‘ din ’ in kime ne hayrı olmuştur? Uydurulmuş din ,halkın malını düvel , yani saltanat ve hegemonya aracı yapmanın ötesinde hiçbirdeğer üretmezZulmün üç göstergesinden üçüncüsü olan değel ise bir değeri veya kurumu pusu kurmak amacıyla kullanmak demektir. Dini saltanat ve baskı aracı yapanSayfa 31

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...