06 Aralık 2019

HASTALAR İÇİN ŞİFA DUÂLARI (Üçer defa okumalı)

HASTALAR İÇİN ŞİFA DUÂLARI (Üçer defa okumalı) ile ilgili görsel sonucu"
(Üçer defa okumalı)

16— (Bismillâhi erkîke min külli şey'in yü'zîke ve min şerri külli nefsin ev aynin hâsidin Allâhü yeşfike).
Manası: "Seni rahatsız eden herşeyin şerrinden Allah adıyla sığınırım. Her nefsin kötülüğünden, her hasetçi gözün şerrinden sana ancak Allah şifa verir (veya versin)." demekdir.
17— (Bismillâhi erkîke min külli şey'in v-Allâhü yeşfîke min dâin fike min şerr'in-neffasâti fi-l-ukadi ve min şerri hâsidin izâ hased).
Manası: "Allah adıyla her şeyin şerrinden senin namına sığınırım. Allah sende olan her hastalığa şifa versin. Düğümlere üfleyen sihirbazların, haset ettiği vakit hasetçinin şerrinden de Allah seni korusun." demekdir.

18— (Bismillâhi eûzü bi ızzetillâhi ve kudretihî min şerri mâ ecidü ve ühâzirü).
Manası: "Allah adıyla... hissettiğim ve çekindiğim şeylerin şerrinden Allanın izzet ve kudretine sığınırım." demekdir.

19— (Allâhümme Rabbe'n-nâsi ezhib'il-be'se; işfî en- te'ş-şâfî lâ şifâe illâ şifâeke şifâen lâ yuğâdirü sakamen).
Manası: "Allahım! Ey insanların Rabbi! Sıkıntıyı gider. Şifa ver. Zira sen şifa verensin. Senin verdiğin şifadan başka şifa yoktur. Senin şifan hastalık bırakmaz." demekdir.

 (Üç kere okuna)
20— (Allâhümme salli âlâ Seyyidinâ Muhammedin tıb-bi'1-kulûbü ve devâihâ, ve âfiyet'eli'bdâni ve şifâihâ ve nûri'l-ebsâri ve zıyâihâ).
Manası: "Allahım! Kalblerin tıbbi ve şifası olan, bedenlerin afiyeti ve şifası olan, gözlerin nur ve ziyası olan efendimiz Muhammed (S.A.S.)'e rahmet et." demekdir

 
21— (Allâhümme yâ mütefettih'el-ebvâb yâ müseb- bib'el-esbâb, yâ mukallib'el-kulûbi ve'1-ebsâr, yâ delîl'el-mütehayyirîn, ya gıyâs'el-müsteğîsîn, tevekkeltü aleyke yâ Rabbi ve fevveztü emrî ileyke yâ Rabbi, velâ havle ve lâ kuv- vete illâ billâh'il-aliyy'il-Azîm, ve sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ecma'în'et-tayyibîn).
Manası: "Ey kapılan açan, sebepleri yaradan, kalbleri ve gözleri çeviren, şaşkınlara yol gösteren, dara düşenlerin imdadına yetişen Allahım! Sana güvendim ya Rabbim! İşimi sana havale ettim ya Rabbim. Güç ve kuvvet ancak yüce Allah sayesindedir. Allah, tertemiz olan efendimiz Muhammed (S.A.S.)'e ehl-i beytine ve ashabına rahmet etsin." demekdir.

 
22— (Radînâ billahi Teâlâ rabben ve bi'l-İslâmı dînen, ve bi-Muhammedin Sallâllâhü teâlâ aleyhi ve selleme nebiy- yen ve resûlen ve bi'1-mü'minîne ihvânen ve bi's-Sıddîkı ve Fârukı ve Zinnûreyni ve Murtezâi Eimmeten ve bi'l Cenneti sevâben ve bi'n-nâri ıkâben).
Manası: "Rab olarak Allah'dan, din olarak islamdan, nebi ve rasul olarak Muhammed (S.A.S.)'den, kardeş olarak mü'minlerden, imam olarak Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali'den, sevap olarak cennetten, ceza olarak cehennemden razı olduk." demekdir.

23— (Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rüsulihî ve'1-yevmi'l-âhıri ve'lba'sü ba'del-mevti ve bi'l-ka-deri hayrihî ve şerrihî min-Allâhi Teâlâ ve'1-hısâbi ve'l-mîzânî ve'1-Cenneti ve'n-nâri hakkun küllühâ v-Allâh-ü Teâlâ vâhıdün la min tarîk-ıl adedi ve lâkin min tarîki ennehû la şerîke lehû, lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfuven ehad).
Manası: "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, hayrın ve şerrin Allah'dan geldiğine (kadere), hesaba, mizana, iman ettim. Hepsi de haktır. Allah birdir. Bu, sayı yönünden değil, Onun ortağı olmaması, doğmamış, doğurmamış ve hiç bir dengi olmaması yönündendir." demekdir.

  
24— (Allâhümme innî ürîdü en üceddid'el-îymâne ve'n- nikâhe bikavlı lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resûlullâh).
Manası: "Allah'dan başka ilah yoktur. Muhammed (S.A.S.) Allah'ın elçisidir; Sözüyle imanımı, nikahımı tazelemek istiyorum." demekdir.

25— (Sübhân'el-ebediyy'il-ebed, Sübhân'el-Vâhıd'il-Ehad , Sübhân'el-Ferd'is-Samed, Sübhâne râfi'ıs-Semâî bi ğayri amed, Sübhâne men basata'1-arda âlâ mâin cemed, Sübhâne men kasem-er Rızka ve lem yense ahâd, Sübhâne'llezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekûn lehû kü- füven ehad).
Manası: "Ebedi olan Allahı tesbih ederim. Biricik olan Allah'ı tesbih ederim. Tek ve her şeyin muhtaç bulunduğu Allah'ı tesbih ederim. Semayı direksiz yücelten Allah'ı tesbih ederim. Yeri donmuş su üzerine yapan Allah'ı tesbih ederim. Mahlukatı yaradan ve onları teker teker sayan Allah'ı tesbih ederim. Rızıkları taksim eden ve kimseyi unutmayan Allah'ı tesbih ederim. Doğmayan, doğurmayan, kendisinin dengi olmayan Allah'ı tesbih ederim" demekdir.

26— Evvela üç kere istiğfardan sonra Seyyid'ül-İstiğfarı okumalı, sonra da (Lâ ilâhe illallâh'ül-hâlîm'ül-Azîm, lâilâhe illâllâhü Rabb'ül-Arş'ıl-Kerîm, lâ ilâhe illâllâhü Rabb'üs-Semâvât'is-Seb'ı ve Rabb'ül Ardı ve Rabb-ül Arş'il Azîm, Allâhümme Âfinâ min külli belâ'id dünya ve azâb'il-Âhire, v'asrif annâ şerr'ed-dünyâ ve şerr'el-ahireti v'er-zuknâ şefâat'en-nebiyyi sallallâhü teâlâ aleyhi ve selleme yevm'el-kıyâme, Allâhümme yâ musarrifel-kulûb sarrif kulûbenâ âlâ dînike ve tâatike bi rahmetike yâ Erham’er-Râhımîn ve bi hürmeti 's-Seyyidi'1-mürselin).
Manası: "Halim ve yüce olan Allah'dan başka ilah yoktur. Yüce arşın Rabbi olan Allah'tan başka ilah yoktur. Yüce arşın, yerin ve yedi kat göklerin Rabbi olan Allahdan başka ilah yoktur. Allahım! Bizi ahiret azabından ve dünyanın bütün belalarından koru. Dünyanın ve ahiretin şerrini bizden uzaklaştır. Kıyamet günü Hz. Peygamber (S.A.S.)'in şefaatiyle bizi rızıklandır. Ey kalpleri istediğine çeviren! Bizim kalblerimizi de dinine ve sana itaata çevir. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Rahmetinle ve peygamberlerin efendisinin hürmetine duamızı kabul et." demekdir.
 Bu duaya başlarken okunan seyyidül istiğfar (No: l'de) bizzat Resulullâh (S.A.V.) efendimizin istiğfarlarındandır ki bunu her duaya başlarken okumakta ve ezberlemekte fayda vardır.


Bu dua Sabah namazından sonra yedi gün yirmişer kere okunursa okuyanın dilediği olur.
27— ( Yâ Mâlik'el-Mülk, yâ Hayyü yâ Kayyum yâ ze'l-Celâli ve'1-İkrâm ve lâ havle ve lâ Kuvvete illâ billâh'il- aliyy'il-Azîm, Allahümme innî es'elüke hayre hâz'es-sabahı ve hayr'el-mesâi ve hayre'1-kaderi ve hayre'1-hazarî ve hay-re's-seferi ve hayre’d-dünya ve hayre'l-âhire ve hayre mâ cerâ bihi'l-kalemü ve eûzü bike min şerri's-sabahı ve şerri'l-mesâi ve şerri'l-kazâi ve şerr'il-kaderi ve şerri'l-hazari ve şer-ri's-seferi ve şerri'd-dünya ve şerr’l-Âhıra ve şerri mâ cerâ bihi'l-kalemü).
Mânası: "Ey mülkün sahibi! Ey diri ve herşeyi gözetici olan! Ey celal ve ikram sahibi olan! Güç ve kuvvet ancak senin sayendedir. Allahım! Sabahın, akşamın, kazanın, kaderin, hazarın, seferin, dünyanın, ahiretin ve kalemin yazdığı şeylerin hayrını ister, sabahın, akşamın, kazanın, kaderin, hazarın, seferin, dünyanın, ahiretin ve kalemin yazdığı şeylerin şerrinden sana sığınırım." demekdir.

 
28— ( Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerike leh, leh'ül-Mülkü ve lehü'l-Hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve âlâ külli şeyin kadîr (10 kere), den sonra (yedi kere) Allâhümme ecirnâ mine'n-nâr, (daha sonra) bi afvike yâ settâr ve edhıl-ne'l-Cennete maâ'l-ebrâr, bi rahmetike yâ azîzü yâ gaffar) diyerek bitirmelidir.
Manası: "Allahdan başka ilah yoktur. Onun ortağı da yoktur. Mülk onun, hamd onadır, diriltir, öldürür. O her şeye kadirdir. (On kere), Allahım! Bizi ateşten koru (yedi kere). Ey koruyucu! Ey ayıpları örten Allahım! Affinla bizi faziletlilerle birlikte cennete koy. Ey çok bağışlayıcı, aziz olan Allahım rahmetinle duamızı kabul et." demekdir.

 
29— ( Esbahnâ ve esbaha'l-mülkü lillâhi ve'l-hamdü lillâhi; lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîkeleh leh'ül-mülkü ve leh-ül-hamdü ve hüve âlâ külli şey'in kadîr, Rabbi es'elüke hayre mâ fî hâze'l-yevmi ve'l-leyli ve hayre mâ ba'dehû ve eûzü bike min şerri mâ haze'l-yevmi vel'leyli ve şerri mâba'dehû ve eûzü bike mine'l-keseli ve sûi'l-kiberi, Rabbi eûzü bike min azâbin fi'n-nâri ve azâbin fi'l-kabri).
Manası: "Mülk Allah'a has olarak sabahladık. Hamd, kendinden başka ilah ve ortağı olmayan Allah'a mahsustur. Mülk onun, hamd onadır. Onun her şeye gücü yeter. Rabbim! Bu gün ve gecede ve daha sonra olacak şeylerin hayrını ister, bu gün ve gecede ve daha sonra olacak şeylerden sana sığınırım. Tembellikten, yaşlılığın zilletinden, cehennem ve kabir azabından sana sığınırım." demekdir.

 
30— (Esbahnâ ve esbaha'l-Mülkü lillâhi, ve'l-azemetü ve'l-kibriyâü lillâhi, ve'l-halku ve'l-emrü ve'l-leylü ve'nnehârü, ve mâ sekene fîhimâ küllühû lillâhi Teâlâ vahdehû lâ şerîke leh. Esbâhnâ alâ fıtrat'il-İslâm ve keli-met'il-İhlâs ve alâ dîn-i nebiyyinâ Muhammedin aleyh'is-salâtü ve's-selâmü ve alâ millet-i ebînâ İbrâhîme aleyhi's-selâtü ve's-selâmü, Allâhümmeca'l evvele yevminâ hazâ salâhan ve evsatehû felâhan ve Ahırehû necâhan, bi rahmeti- ke yâ Erhamerrâhımîn).
Manâsı: "Yücelik, azamet, mülk, halk, gece, gündüz ve ikisinde var olan her şey eşi bulunmayan Allah'a has olarak sabahladık. İslam fıtradı, ihlas kelimesi, peygamber efendimizin dini ve babamız İbrahim aleyhisselamın milleti üzere sabahladık.. Allahım! Bu günümüzün başlangıcını salah, ortasını felah sonunu da necah (kurtuluş) yap. Ey merhametlilerin en merhametlisi." demekdir.

31— (Allâhümme innî eûzü bike min en nüşrike bihî şey'en, na'lemühû, ve nestağfırüke limâ la na'lemühû, inneke ente allâm'ül-ğuyûb).
Manası: "Allahım! Bildiğimiz bir şeyi sana ortak koşmaktan sana sığınırım. Bilmediğim şey hususunda senden af dileriz. Sen gizli olanları çok iyi bilensin." demekdir.


32— (Bismillâh ves'selâmü alâ Resûlillâh, Allâhümme innî es'elüke min fadlike, Allâhümme a'sımnî mine'ş-şeytân'irracîm).
Manası: "Allahın adıyla. Rasûlullah'a selam olsun. Allahım! Lutfunu isterim. Beni taşlanmış şeytanın şerrinden koru." demekdir.

33— Eûzü Besmeleden sonra (Allâhümme İnnî veccehtü vechiye-lillezî fatare’s-Semâvâti ve'l-ardı hanîfen ve mâ ene minel Müşrikîn).
Manası: "Allahım! Ben bütün varlığımla hakka yönelerek gökleri ve yeri yaradan Allaha döndüm. Ben müşriklerden değilim." demekdir.

 
34— Eûzü Besmeleden sonra (Allâhümme innî es'elü-ke'l-afve ve'l-âfiyete fi'd-Dinî ve'd-Dünya ve'l-âhire).
Manası: "Allahım! Senden din, dünya ve ahirette af ve afiyet isterim." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
35— (Allâhümme inneke afüvvün tuhıbbü'l-afve fa'fü annâ yâ Kerîm, fa'fü annâ yâ Rahîm bi rahmetike yâ Erha-me'r-Rahımîn).
Manası: "Allahım sen çok affedicisin. Affi seversin. Ey cömert olan Rabbimiz bizi affet. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan rahim mevlamız bizi bağışla." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
 
36— (Allâhümme sellimnâ ve sellim dînenâ ve lâ teslüb vakt'en-nez'i îmânenâ ve lâ tusallit aleynâ bi zünûbinâ men lâ yehâfüke ve lâ yerhamünâ, ve'r-zuknâ hayrey'id-Dünyâ ve'l-âhıra, bi yedik'el-hayr, inneke alâ külli şey'in kadîr).
Manası: "Allahım bize selamet ver. Dinimizi selametli kıl. Ruhumuzu teslim ederken imanımızı alma. Günahlarımız sebebiyle senden çekinmeyen, bize merhamet etmeyen kimseleri başımıza musallat etme. Bize dünya ve ahiret hayırları ihsan et. Senin her şeye gücün yeter." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
 
37— (Allâhümme yâ mukallib'el-kulûbi ve'l-ebsâr ve yâ müdebbir'el-leyli ve ve'n-Nehâr sebbit alâ dînike ve tâatike, felâ tekilnâ ilâ enfüsinâ tarfete aynin ebedâ).
Manası : "Ey kalbleri ve gözleri dilediği gibi değiştiren. Ey gece ve gündüzü düzene koyan Rabbimiz! Bizi dinin ve sana itaat hususunda sabit kıl. Bizi asla göz açıp kapayıncaya kadar nefsimizle başbaşa bırakma." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
38— (Allâhümme yâ Hayyü yâ Kayyûm, yâ bedî'a's-semâvâti ve'l-ardı yâ ze'l-Celâli ve'l-İkrâm, es'elüke en tuh-yiye kulûbenâ ve ecsâmenâ ve ervâhenâ ve urûkanâ, bi nûr-i ma'rifetike ve vaslike ve tecellîke, ebeden, dâimen, bakiyen, hâdiyen, yâ Allah, yâ Allah, yâ Allah. Ve sallallâhü alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve Sahbihi ecma'în, ve'l-hamdü lillâhi Rabb'il-Alemîn).
Manası: "Allahım! Ey Hay ve Kayyûm! Ey göklerin ve yerin eşsiz yaradanı! Ey Celal ve ikram sahibi Allahım! Tecellinin, sana kavuşmanın, seni tanımanın nuruyla ebedi ve hidayet üzere kalblerimizi, cisimlerimizi, ruhlarımızı ve damarlarımızı canlı tutmanı isteriz. Ya Allah, ya Allah, ya Allah! Efendimiz Muhammed (S.A.S.)'e ehline ve ashabına topyekun rahmet et. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
39— (Allâhümmec'alnâ min'et-Tevvâbîn, ve'c-alnâ min'el-mutatahhirîn, ve'c-alnâ min ibâdike's-Sâlihîn, ve'calnâ min'ellezîne lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn).
Manası: "Allahım! Bizi tevbe edenlerden temizlenenlerden, salih kullarından, korku ve üzüntü görmeyeceklerden eyle." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
40— (Allâhümme'hdinâ min ındik, ve efız aleynâ min fadlik, ve esbiğ aleynâ min rahmetik ve enzil aleynâ min berekâtik.)
Manası: "Allahım! Bize katından hidayet ver, üzerimize lütfundan rahmet saç. Üstümüze rahmetini dök. Bereketlerini akıt." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
 
  
41— (Allâhümme innâ nes'elüke îmânen yübâşirü kulûbenâ ve îmânen dâimen ve kâmilen, ve kalben hâşi'an ve şâkiren, ve lisânen sâdıkan ve zâkiren, ve dînen kayyimen, Ve ılmen nâfi'an ve rızkan vâsi'an, ve amelen makbûlen, ve ticâreten len tebûr).
Manası: "Allahım! Senden kalblerimizden fışkıran iman, olgun ve devamlı bir iman, korkan ve şükreden bir kalb, doğru söyleyen ve zikreden bir dil, sağlam bir din, faydalı bir ilim, bol rızık, makbul amel ve zarar görmeyen bir ticaret istiyoruz." demekdir,
 Eûzü Besmeleden sonra: 
42— (Allâhümme ahsin âkıbetenâ fi'l-umûri külliha ve ecirnâ min hızy'id-dünyâ ve azâbi'l-âhira, Allâhümme belliğ rûhahû ve ervâha ehl-i beytihî minnâ tahiyyeten ve selâmâ).
Manası: "Allahım! Bütün işlerimizde akibetimizi güzel eyle. Bizi dünyanın zilletinden, ahiretin azabından muhafaza eyle. Allahım! Hz. Peygamber (S.A.S.)'in ruhuna ve ehl-i beytinin ruhlarına bizim selam ve saygılarımızı ulaştır." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:
 
43— (Allâhümme'r-hamnâ bi terk'il-meâsî ebeden mâ ebkaytenâ. Allâhümme erine'l-hakka hakkan ve'rzuknâ ıttibâ'hû ve erine'l-batıle bâtılen ve'rzüknâ ictinâbehû).
Manası: "Allahım! Bizi yaşattıkça daima günahları terkettirerek bize rahmet eyle. Allahım! Bize hakkı hak olarak göster, ona uymayı nasib eyle. Batılı da batıl olarak göster, ondan kaçınmaya muvaffak kıl." demekdir.
 Eûzü Besmeleden sonra:









44— (Allâhümme) Rabbenâ âtinâ fi'd-dünyâ haseneten ve fi'l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe'n-nâr, ve edhılne'l-Cennete maa'l-ebrâr bi rahmetike yâ azîzü yâ ğaffar. (Allâhümme) rabben'ağfirlî ve li vâlideyye ve li'l-mü'minîne ve'1-mü'minâti yevme yekûmü'l-hısâb).

Manası: "Rabbimiz! Bize dünyada da, ahirette de güzellik ver, bizi cehennem azabından koru. Ey çok bağışlayan, aziz olan Rabbimiz! Rahmetinle bizi iyilerle birlikte cennete koy. Rabbim! Beni, anamı, babamı, bütün mümin erkek ve kadınları hesap gününde bağışla." demekdir.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...