08 Ağustos 2018

Üstad Ömer Ekinci Micingirt Ağabey Ve Eserleri

Üstad Ömer Ekinci Micingirt Ağabey Ve Eserleri ile ilgili görsel sonucu

Üstad Ömer Ekinci Micingirt Ağabey Ve Eserleri 

 Acele Gerek 
 Telâşla yürürüm yol derin kuyu Takatim tükendi acele gerek Yüreği yaralı sızlayan şeyi Gören sessizliğe zelzele gerek Ben'i terk etmeli bu bendeki ben Aynada göremez terki reddeden Milyonlar beslenir aynı tekneden İhsan nazarıyla el ele gerek Yeniden doğuştur şüheda elbet Kefeni okşayıp bayrağı seyret Yaşamak ibâdet ölmek ibâdet Kalplerden kalplere gel hele gerek Zihinler karışık fikreden şaşkın Müjdeyle lügatte övülmüş âşkın Yıkılır ihlâssız yalancı köşkün Tevhid bayrağına amele gerek Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________________ 
Adalet 
 Adâlet hak ulvi dem Mazluma kurbanım ben Şüheda dolu heybem Zâlime külhanım ben Kulluktur tek gümânım Amentüdür imanım Çıban olsa her yanım Yine de lokmanım ben Ki köleyim Bilal’im Al bayrakta hilâlim Haddimizi bilelim Nefsime sultanım ben Üç kıtaya hükmettim Gönülleri fethettim Hoşgörüyü derç ettim Tarihe Osman’ım ben Vesileye aldırmam Kör şeytanı güldürmem Karıncayı öldürmem Yaşatan dermanım ben Köroğlu’yum dağlarda Mevlana’yla ard arda Barbaros’um sularda Yunusa mekânım ben Taşırım tüm her rengi Tattım ulu âhengi Tevâzudur mihengi Zümrütten harmanım ben Mefkûremiz rızâdır Helalinden azadır Ben dedimse bizedir Baş değil tabanım ben Hecelere büründüm Şiirlerde göründüm Ömerlere yerindim Aliye kurbanım ben Çeçenleri görünce Filistinli ölünce Yavrularım sorunca Kanayan vicdanım ben İbrahim'i ecdadım Hep kendimi aradı Yaralıyım üstadım Gül yüze hayranım ben 
 Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________________ 
Adam 
 Bir adam Bir adam sıdkın doruğuna Koşan bir adam Muhkem şefkatin istiğfarına düşen Merhametin uhuvvetin sahiline demir atan Hamza Ömer Ali kokulu Yürekleri dolduran Bir adam Bir adam yeter bana Adamlıkla dopdolu Ömer Ekinci Micingirt
 ________________ 
Adım 
 Adaletin izi varsa adımda Bu bendeki derin sessizlik neden Nasıl anlatsam ki her bir adımda Zulme çanak olduk bilip bilmeden Hesaplar ne oldu ben yaşadım da Yine de gölgesi bende var gibi Her daim hatırlar taşırım şanla Ölümsüz gün yakın nefs azar gibi Adım hak doğurmuş dön de bak anla Ben ben’i yazarım bir yazar gibi İfadeler beni adıma verir Mahzun sevdalarım ismime ekli Kusursuz âşk ile getirir tekbir Koşarım mâziye mavi yelekli Ve hakkı yazdıkça ruhum yeşerir Ömer Ekinci Micingirt ______________ 
Affet Allah'ım 
 “Iraklı Nur’un mektubuna ithâf-2004 ” 
Bir başka ızdırap var Bir başka vahşet Irak’ta Titrek yaralı bir ceylan gibi Geceye düştü Iraklı Nur Kimsesiz ve çaresiz Ne kadar da mahzun Bir yanda kanayan yüreğim Bir yanda İslam-ı âlem Umursamaz ve sağır Bir başka çığlık var Bir başka çığlık yürekler Bu yıl bu gece utanç Uzat feryadını Son kez yüreğime idrâkime Uzansın ki yankılansın Sen temizsin biz utanç Bir başka hüzün var bir başka kin Acılar sardı dört bir yanımı Umutlarım kavruldu Başka bahara mı Hey hat Gelecek senin yüreğinde tutuşacak Kazılı olacak mezar taşıma Kin ve petrol Bir başka hesap var Bambaşka hesap Affet bizi Allah’ım Affet bizi Affet 
Ömer Ekinci Micingirt
 ______________ 
Afrin / Zeytin Dalı Bir devrin gazabı sulh bekler fırat Alınlar secdede şahlanır kırat Hakkın ayak sesi gürledi erat Yürekler yekvücut renk renk kolkola Mehmedim gazanız mübârek ola Çekilin kahpeler bu yerler bizim Bu ordu mübârek bu erler bizim Zaferle müjdeli seferler bizim Hakikat bizdendir koştuk hâk yola Mehmedim gazanız mübârek ola Vurun arsızların barbar gücüne Gök nedir yer nedir gündüz gece ne Vurun soysuzlara kimler gücene Bir nefes gözyaşı beş vâkit mola Mehmedim gazanız mübârek ola Garbın köpekleri ve İslam yurdu Kin nifak yağıyor şer sunuyordu Kirli muvâzene kurulan ordu Bayrak dedirtmeyin paçavra çula Mehmedim gazanız mübârek ola Şahadet sırmalı ey yatan yiğit Kudüs’ün bağrından taş atan yiğit Tevhid'in ruhunu yaşatan yiğit Iğdırlı Hasanlar tekmilde hâla Mehmedim gazanız mübârek ola Şüheda gölgesi bayrağın alı Yüce kavgalara âşk “zeytin dalı ” Siyonist böğrüne dikin hilâl’i Okunsun ezânlar getirin sâla Mehmedim gazanız mübârek ola 
Ömer Ekinci Micingirt
 ________________ 
Ağabey 
 Müstakim davranış anbean her gün Ötenin âhengi sendeki abi Bende yaklaşırım inşâllah bir gün Sen hep tevazûsun ben hep asâbi Darılma gücenme tüm heceleri Yazarım gerçeği sımsıkı ipi Şiire açmışım pencereleri Sevmezsin bilirim methetme gibi İnce kalplisin hem zalime demir Kardeşlik şuûru nimettir tâbi Ahlaki temsilde hoştur Özdemir Fıtrat ne gâye ne, bilir hesabı 
 Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Ağır Piyes 
 Gözleri çevirip döndüm geriye Yalnızlık içinde varyetli talan Sokağa saplandı sayısız riyâ Ağırdı piyesim yoktu bir bilen Düşünce uykuya söz göstermelik Yıldızlar parlamaz ısınmaz çelik Şöhret manzarası ne var gündelik Her yanım tiyatro her yanım yalan Huşu boğuluyor azgın sularda Hep konser havası var hû hû var da Allah'ım ümmeti bırakma darda Sermaye heybede gözyaşı kalan 
 Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ağladı 
 Acıya karşılık susmuş bu ara Çevirdi yüzünü kaldı ağladı Tasvirler izâha küsmüş bu ara Aynalara doğru daldı ağladı Şakınları saldım hasret bezine Sabrı çekiyorum vaktin benzine Benim gibi hüzün geldi yüzüne İçimden geçeni saldı ağladı İlan-ı âşk belki aşk bahçesine Yalnızlık bıraktım yâr bohçasına Sessiz bir yorgunluk sür lehçesine Temkinle namazı kıldı ağladı Titreyen elleri koşturan gizde Salıverip gitti revan ayazda Sevenler ölmezmiş duydum vaazda Düşleri uykumu böldü ağladı 
Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Ağlama Arkadaş 
 Yırtılır o fiyakan Ne taht kalır ne de taş Yaştır günahı yakan Dol ağlama arkadaş “Çok ağlayın az gülün” Sermayedir gözde yaş Buyurmadı mı gülüm Bil ağlama arkadaş Düşün kütüğü düşün Ne hayaldi ne de düş Doğru ise gidişin, Gül ağlama arkadaş Yaşlar dostum yaşlar yâr Dünya fani can gardaş Gözyaşıdır nevbahar Dal ağlama arkadaş Dertlilerin derdine Yürek değil sanki taş Hazan düşmüş yurduna Gel ağlama arkadaş Kan akar oluk oluk Ağlama sen kuraklaş Bu ne vicdan ne soluk Sil ağlama arkadaş Korkmaz mısın dönüşten Gel hele biraz yaklaş Uyanmadıysan düşten Kal ağlama arkadaş Arşa yükseldi namı Ağlardı Ömer adaş Sen neyin sadrazamı Bul ağlama arkadaş Gözyaşımla al beni Kefene yavaş yavaş Ak yaşlara sal beni Sal ağlama arkadaş 
Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
AĞLAMAYIN
Arkamdan kanatlarım ağır ağır düşerken ümit korku can havliyle pür edep ölüm korkusu ve kokusu yüzüm sapsarı elinizi elime dokundurun yavaşça ve yasinle baş yastıkta nasipse usul usul sönerken azar azar sessizce ağlamayın peşimden hem size ne oluyor merteklerdir dostlarım yapayalnız kimsesiz tipi boran olsada namazıma geliniz mezara olmasa da ağlamayın sakın ha toprağımı atarken rahmetliyi severdim daha dün konuşmuştuk duyunca çok şaşırdım istemem boş lakırdı sessiz sessiz derinden bir fatiha sal yeter lâkin yapayalnızım sitemim zorumdandır günahlar günahlar günahlar tövbem var gözyaşımla tek hasadım bu işte gözyaşıma sığındım tövbeyi siper ettim yaşım var abi yaşım yedi düvele bedel hem size ne oluyor ağlamayın peşimden Dönün bakın çevreme komşularım ölüler sizin komşular kimler vâh yaşayan ölüler yıkayın bir solukta yetiş hoca efendi tez yetiş helâllik al ne olur helal olsun helal olsun helal olsun istemem çiçekleri susturun alkışları ben fatiha isterim titreyerek damardan hem masrafta bedava kalakaldım baş başa merteklerin altında aman Allah’ım aman başladı zor zemheri çözüldü prangalar korkularla iç içe ıslandı patiskalar siz helvamı yiyorken ben amelle yüz yüze çaresiz ve takatsiz Ve bir yiğit yetişti Semerkand illerinden kocaman elleri sihirli gözleriyle sardı beni bir neşe esrarlı bakışıyla derken dilim açıldı kefenim büyülendi ümidim şaha kalktı suspus oldu endişe kurtuldum gariplikten her taraf gül bahçesi Susun artık terk edin mezarımı sessizce ben fatiha isterim okuyun bir solukta ayrılırken ne olur ağlamayın peşimden  
Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ağlatma Meni Sitemim sanadır gönlümün gülü O mahmur bakışla bekletme beni Vefasız tabut sen bense bir ölü Sarılıp sessizce ağlatma beni Bir tatlı tebessüm gösterip gel çık Belki de sevdamız vuslata açık Leyla gelin olmaz sevdalar uçuk Büyülü dönüşte dağlatma beni Vefa ne vücutta nede tendedir Bir ucu tabutta biraz bendedir Salayım kendimi yâr kefendedir Öpmeden kefene bağlatma beni 
.............................................. 
 Ağlatma Meni Sitemim senedir könlümün gülü O süzgün baxışla gözletme meni Sen vefasız tabut, mense bir ölü Sarılıb sessizce ağlatma meni Bir şirin tebessüm göster de gel çıx Belke de sevdamız vüsala açıq Leyla gelin olmaz, sevdalar uçuq Füsunkar dönüşle dağlatma meni Vefa ne vücudda, ne bedendedir Bir ucu tabutda, bir az mendedir Ferz et ki, yarını sen kefenledin Öpmeden kefene bağlatma meni 23.07.08 Yazar Xalide Efendiyeva Hanımefendiye teşekkürler. Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Ağlayabilir miyim ağlayabilir miyim öksüzlüklere ıstıraplara şımarıklığın hükümranlığına ağlayabilir miyim trajedi üretimindeki suskunluklarıma kelimelerimin hakkı pas geçme küstahlığına ağlayabilir miyim ferasetsizliğin zerre zerre sirayetine ağlayabilir miyim maskesiz riyasız bu gecenin/regaip hürmetine ağlayabilir miyim efendim Ömer Ekinci Micingirt ___________________ 
Ağlez Yazdılar Hasret dudağında hudutsuz hârım Sustukça derinden kem söz yazdılar Rüyayı kuşattı hüznüm efkârım Gurbet yamacıma Ağlez yazdılar Hem dünya oyun ki geldik oyuna Çile mevsimine aşkın köyüne Uzandım tenhâya boylu boyuna Bakıp gözlerime öksüz yazdılar Ruhumu tütsüler köyün dumanı İhtiyâr söğütü kotan yamanı Asfaltta koşarım hasat zamanı Mecnun’u unutup gürbüz yazdılar Düşüp sürüklenip irkiliyorum Sessiz gecelere dökülüyorum Bu bendeki közü ben biliyorum Ruhum frengili sessiz yazdılar Ve bir düş içinde bol ettim azı Ağlez’e kalır mı ömrün birazı Ömer’in şiiri Kenan’ın sazı Gurbet türküsünü bizsiz yazdılar Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Ağzı Bozuk Ağzı bozuk hicran çıkar dert çıkar Attı tuttu palavradan devirdi Kurcaladım dedim belki mert çıkar Üç beş günde her dümeni çevirdi Ne diyeyim arsız nursuz köksüze Kızıl bayrak gizli gizli diz dize Kızmıyorum moğol türü öküze Gırtlağından daha neler savurdu Bu dörtlükte lakin sana değmezdi Hezeyan çok hiç bir dine sığmazdı Ana bilse böyle mahluk doğmazdı Türk değil de hâşa sanki gâvurdu Nerde edep nerde izzet tarumar İnsan değil bu mahlûkat ne arar Vatan millet palavra hep hep firar Sus arkadaş sus dedikçe kudurdu Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Âh Hırpalanıyorum hatipler duya “Kur'an edebiyat değil” Aliya Bir yanım mehteran bir yanımda ney Azarbaycan yetim sensiz Elçibey Kafkasya Çeçen'ya bir yaralı dev Bir gün elbet döner şehit Dudâyev Türkistan yaslıdır kan biter ekin Cihâdın öz adı Yusuf Alptekin Rütbeye bakmıyor sâmimiyet din “Fırıldak olma der”alperen Muhsin Küfrün karanlığı masonik kürsü Zindanlar Yusuf’u Muhammed Mursi Dinmeyen gözyaşım Gâzze harabat Âh Mescid-i Aksa âh be Arafat Ömer Ekinci Micingirt _____________________ 
Âh Annem Müphem duygu mâna hem Fikre çorap öremem Günler aylar yıllar nem Vaveyla var gülemem Toprak tenim ve gölgem Ötesini düşünmem Vurabilsem vakte gem Kucağımda seccâdem Sabrımın süngüsü gam Arsızı oynayamam Faruk’un faslına dem Ömer ismim ifâdem Gözyaşları âh annem Sen çok yaşa cehennem Ömer Ekinci Micingirt
 _________________ 
Ah Gerek İmge mâna el ele Koşarım hâr almaya Reyhan yüzlüm gel hele Âh gerek daralmaya Koşuşlarım meçhûl yâr Dokunan hisler arar Ben yağmurum sen rüzgâr Âh gerek daralmaya Hisseder bir şey demem Sen hep gözlerimde nem Haklı olmak istemem Âh gerek daralmaya İsmin emri okumak Yüreklere dokumak Başın eğip bana bak Âh gerek daralmaya Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ah Ülkem Bekle yakınları yakın pek yakın Ufukta atlılar ufukta ülkem Behey dicle fırat nedir firâkın Akıbey müjdesi şafakta ülkem Sevenlerin mahsun geçmiş günler hor Kör ola kalemler mısralar hissiz Geliyor beklenen uyan geliyor İklim hep müsâit ülkem hep sessiz Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ahir Eskiler arıyorum çavdar ekmeği tadı Belleği tazeleyen vefa kokan nefesi Çarşılara sığmayan karda kardelen sesi İçinde bulunduğum hafıza bırakmadı Ne geçmişi tanırım yeni yetmeler gibi Karda izler yaşarım şu gönüllü sürgünde Sönüverdi ateşim boşluktayım bugünde Nerde kaldı insanlık âhir zamanın dibi Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Ahiret Var İnsan için en üç temel İmân ilim sâlih amel Ehl-i ilim âlim olur Hâl uymazsa zalim olur Hâl fıtratı talep eder Haram hâli harap eder Şükür rızka kapı açar Nimet artar gaflet kaçar Hem peşinden rahmet gürler Tefekkürler tefekkürler Ölünecek şey vatandır Ahireti imandandır Mizân tartı azabı yaz Sorgu namaz sual namaz Ümitvarım ve âcizim Cürüm bizim tevbe bizim “Keşke”lerim çok feleğe Sığınmışım “Besmele”ye Besmelesiz kul olur mu Hıfzetmeyen dil olur mu Madem dili vermiş veren İstiğfar et görsün gören İstiğfar hak tevbe haktır Âşk imanı kurtarmaktır İmân gerek âhiret var Diriltecek hâkikat var Sanatkâr tek ölüm hoştur Dünya fâni sonu boştur Havf ve recâ sevgi saffet Tevvap sensin yâ Rabb affet Ömer Ekinci Micingirt ________________ 
Ahlâk Hâl ile v'âzı tattır Şöhret zehirden meme Tâkva büyük sanattır Affet ve küçümseme Yaşamak için yemek Uyku su gibi haktır Erdem ben yok biz demek "İslâm güzel ahlâktır" Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ahlak Demeli Serde ihlâs varsa ârifliğin tam Edep elbisesi giymeyen yamyam Haddini bilmeyen ne bilecek gâm Dilim hâlim rengim ahlak demeli Kalbim zerre zere el-hâk demeli Dostuğru yol "hâk"tır hâşa azamam İslâm güzel âhlak ağzım bozamam Mâdem müslümanım eğri yazamam Dilim hâlim rengim ahlak demeli Kalbim zerre zere el-hâk demeli Ömer Ekinci Micingirt ______________ 
Ahlarım Şiirler yağdıkça ıslatır beni Mısralar sımsıkı sıkıca sarar Ferâset tökezler yutar bedeni Üryan adamların vicdanı sızlar Ne varsa çullandık böğrümüz arsız Ellerim kir murdar suskun kararsız Öpüşmeler sahte yuvalar yârsız Kavga paramparça gözsüz vâizler Bayırlar öpüşmez yağmur ekinle Nifak yaraladı gırtlağı kinle Yalan çığlıkları koyverip dinle Epey pişmanlığım ve âhlarım var Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Ahu Bakışlı Zülüfler altına sevdamız aksın Biraz işve dolsun sarsın büyülü Sineme yaslayıp uyuyacaksın Seninle dirilir belki bu ölü Saçların su gibi yakut gümüşten Ahu bakışların bulut ateşten Ne olur ayıltma beni bu düşten İklim fasıl fasıl aşkın kakülü Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ahvâl Nefsiyle hükmedip çarpıp durması Bedbaht bir simânın alametidir Takdiri düşünüp hâli yermesi Takva züht kısmetin melâmetidir Hasta bir bakışın dile varması Lafzın tasallutu ölü etidir Secdeyle beraber ye’sin sarması Emperyal ahvâlin malum-atıdır Ömer Ekinci Micingirt
 _________________ 
Ahvâlin Rüzgâra denizler bana sen gerek Azgına tutsaklık urganı kalın Gitmek istiyorsan bakma gülerek Dilinin ucunda hep hoşçakalın Umutsuzlukların umutlar deler Sesler ve korkular birde perdeler Yok sevinçlerimiz sâhi nerdeler Sahtekârlıklar açık ve yalın Yer yer derunuma kalleşlikler tam Yerleşmek isterken reddeder kanmam Bir ömür hep seni yazsam uslanmam Alın dörtlükleri mahremsiz alın Yıllardır koşarım mısra arası Yalnızlık salıyor fecrin narası Yarenin güzeli yürek yarası Ölümden farksızdır ölümsüz hâlin Yazdıklarım boğuk vakit hep gece Saatler ihtiyar zamansız hece Zihnimi tırmalar derin düşünce Hem kimin çığlığı senin ahvâlin Ömer Ekinci Micingirt
_________________ 
Akıbet İsmini defterime yazabilsem naçarım Hikmetine sığınıp ellerimi açarım Aynalara gülüşen diyemem bir ahmağım Görenlere yüz sürer sebeplere kaçarım Hangi tahakküm çalar vicdanların sazını Tasavvufi cerbeze muhabbet vaazını Duyan gören ve bilen kılavuzu tokmağım Sünnetiyle tutuver akıbetin nabzını Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Akıl Gerdan kırıp raks eyledik Hakkı akla hapseyledik Ne söz verdik ne söyledik Niçin böyle arsızız biz Akıl akılın kapanı Kuranla akılı tanı Görür Hakkı ve tapanı Kuransızsak yârsızız biz Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________________ 
Akıl - Okul Okullu olmak iki kelime mâdem okuyup gayret edelim Akıllı olmak kalbi diline koyup dokuyup hayret edelim Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Aklediniz Terörizim gavur sazı Hısım kirve şehit gazi Kardeşiz der kardeş âyet Ne mübârek alın yazı Eşsiz renkler imtiyazı Çok boyutlu renkler asıl Nasıl anlatayım nasıl İstikbâle sâmimiyet Nakşedelim fâsıl fâsıl Her dem usûl her dem vusul Beşik mezar ve kürekler Bir ölçüsü tüm yürekler Oku anla hem nihâyet Aklediniz mübarekler Bekleyenler bizi bekler Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Teberrük Sana sevdalıdır gerçek âşıklar Vuslat orduları ismini anar Yıldıza hilâl güneş yer gök ışıklar Sana mecnûn olmuş seninle yanar Aşkım sen toprağa girinceye dek Sen al teberrüksün mâziden kalan Yüce zirvelere es gerilerek Dalgalan dalgalan sen hep dalgalan Ömer Ekinci Micingirt ___________________ 
Alak Durmadan anbean dolar boşalır Sihirli yalnızlık sarar herkesi Bir mekân bir başka mekânı alır Kesilir ötede ağıtın sesi Sükûtu zorluyor ürperten sesler Gel artık seyreyle bu hıçkırığı Yan yana dizilir cansız kafesler Kafes canı görmez canda çarığı Makam rütbe şöhret her şey son nokta Dört biryan akıyor dönüş yerine Kuşkusuz bu dönüş öğüt “alak” ta Zaman mekân insan,yârdan yârene Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Aldanış Marifet midir pâyem Aldanış tespit yorum Ömrü kemirir gayem Koydu kaçtı hikâyem Ağır başlıyım gayrı Bu söze gülüyorum Şerre eş tuttuk hayrı Lâf başka der hâl ayrı Yürek hâli ne sandı Göğsümden soluyorum İmge terimler yandı Ve kapıya dayandı Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Alev Topu Boş beleş bir yığın ağızlarda gem Yummuş dudakları yönsüz yollarda Ne kadar çoğaldı ar bilmez sersem Çöküş merasimi boy boy ard arda Boş beleş bir yığın ağızlarda gem Hâyâ dökülüyor çığlık çığlığa Adını yazayım âh be yok oluş Nesil alev topu feryadım çağa Ne çok şey türedi acımasız boş Hâyâ dökülüyor çığlık çığlığa Ömer Ekinci Micingirt ___________________ 
Alın Yazım Sırrına ermek hâlâ ateş pahası Sessizliğe vuruyorum heceleri Sitemli şiirler yazıyorum sana Netametli zamanlarda Sitemi sevmezsin biliyorum Bir parça tahammül sakla sabır taşında Sen sabra muhtaç ben sana Sükûtunda gizli ıstırabım Istırabımı dindiren şarkılar Şarkılarla birlikte ölümü besteliyorum Elâ maviliklerde Sen kadınım eşim yoldaşım Bitimsiz sevdamsın Bırak baş döndüren kuşkuları Hakk’a yaslan ayna ol bana Ayna olduğun gün gör nasıl bağıracağım Alaca karanlıklara Geçmişin münakaşasına girmeden Çöle suya toprağa yüreğin ıslanana kadar Yağacağım sevgiyi cem ederek Sen kalbim karım varım yârimsin Sen ebedi pırlantam Sen pırlanta ben taşsam suç bende mi Vasıtayı terk vesileden çark edemem Sen has bahçenin ziyneti sadakatin baharı Bense iradenin gözyaşları Sen gözyaşlarım çığlıklarım leylamsın Benim iklimimde ihanet yok kin yok zân yok Hazan var zâr zâr ağla züleyha gibi Benim tahsisatım gözyaşlarım Yağarım pak toprağa çisil çisil dopdolu Ben de filizlenir iki büklüm rüyalar Neden unuturum hep teberrük rüyaları Sen derun-i rüyam gözleri mühürlüm Dinmeyen sızım eskimez kavgam Sen ambarda eleğim sırtımda yeleğim Firdevs’te meleğim elim ayağım yüzüm Bahar kışım yazım ümidim öfkem Çoğum azım alın yazımsın sen Alın yazım Ömer Ekinci Micingirt
 ________________ 
Allah De Zevki sefa bir yana Gel Allah de Allah de Kalbin bağla Yezdan’a Dil Allah de Allah de Şereflensin nefesin Arşa çıksın nur sesin Dilsiz misin sen nesin Lâl Allah de Allah de Kuşlar hu hu ötüşür Güller yanar tutuşur Sesin arşa yetişir Bil Allah de Allah de Yer gök zikirle inler Allah derler tüm dinler Kör şeytanı kim dinler Gül Allah de Allah de Zaman gelip geçmeden İmam boyun ölçmeden Bu diyardan göçmeden Öl Allah de Allah de Hayat oyun bilmece Belki de son bu gece Kulluk müthiş derece Kal Allah de Allah de Dalma Ömer uykuya Dağa semaya suya Gelmeden sonsuz rüya Dal Allah de Allah de Kul Allah de ya Allah Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________________ 
Allah'ım Hakikat yolunda zorda milletim Zamansız afetten koru Allah’ım Vatanıma dirlik hususiyetim Riyakâr niyetten koru Allah'ım Aczimiz pek derin zihnimiz viran Kirlendi şuurlar tozlandı Kurân Sendedir kurtuluş sendedir derman Nefsani nefretten koru Allahım Her halim sis duman her halim kahır Hissiyat kör olmuş vicdanlar sağır Sabır ver Allah’ım derdim çok ağır İmansız adetten koru Allah’ım Tasmalı gelgitler ağır bedeli Yürekler yakıyor maşanın eli İrfan gemileri ifrit döşeli Mehmet’i Mehmet’ten koru Allah’ım Sendedir saltanat sendedir kudret Sendedir hidayet sendedir hikmet Sendedir büyüklük sendedir vahdet İslam’ı töhmetten koru Allah’ım Sokaklar küfriçer putlarla dolu Ümmete fark ettir batıl hak yolu Zafersiz bırakma son karakolu Ümmeti zulmetten koru Allah’ım Hikmetten suâl mi hâşa nizamdır Sen Rahmân sen Rahîm imanım tamdır Benimki bilmem ki ne menem gamdır Ömer’i cinnetten koru Allah’ım Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Allah'ım Yakma Ne çok hakikati var soğuk terin Tüketir bir soluk bütün fıtratı Bitiş son macera sonu kaderin Var mıdır bilmem ki kulluk sıfatı Dâvet salâsının ezgisinde ben Yüreğim tir tir benzer serçeye Susmuş bekliyordur o soğuk mesken Belki acır beni alır bahçeye Bana pek apansız size sıradan Nasıl anlatsam ki o büyük günü Ürkek koyun gibi kaçar sürüden Kapar gözlerimi ruhun sürgünü İrfanım ney sesi bu nasıl beste Gelip uyandırsa ne olur biri Bilinmeyenler var çıkan nefeste Komşuya angarya ölüm zinciri Yüzüm kar beyazı yavrular üzgün Kimseyi kimsesiz yetim bırakmaz Cürmüm dağ olsada imanım düzgün Kulum der affeder inşâllah yakmaz Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Allahualem Rahatta göğerme kavrul üşü yan Yolculuk kurşuni yüreği yufka Sınava çağırır son noktalayan Kader kucak açar bakınca ufka Ufka serpiştirip dolanıyorum Dilimin dumanlı lehçelerinde Ateş köz yandıkça bileniyorum Ağır yalnızlığın pençelerinde Ağır yalnızlık ki yâd olâ gardaş Tevhid tek sığınak apayrı âlem Ağrıyan yerlerim hâk-batıl savaş Çok kimse göremez Allahuâlem Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Allahuekber Dağı O benim mahremim duvaklı gelin Karlı dağ dediler beyaz örtülü Zifaf yok hüznü var aşksız güzelin Kırağı bezeli hâlâ kâkülü Başladı velvele kırıldı testi Dermansız ağıtlar içime esti Dereler mübarek dağ mukaddesti Rüyama dokundu şehidin eli Zirveyi birazdan tipi tepecek Hep beni doksanlık ayaz öpecek Ve beyaz cazibe aşkı serpecek Adeta bir leyla dünya güzeli Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Ama Yalnızım Yalnızlık taht kurmuş ufkum kapkara Ümitsiz değilim ama yalnızım Dertlerim depreşti yazdım dağlara Poyrazla katmışım kuma yalnızım Kaybettik dostluğu yetim değerler Kadir kıymet ne ki kasvet yayarlar Makama rütbeye boyun eğerler Çıldırmış çıkmışım dama yalnızım Kalabalık külden yaban ıssızım Dostluklar mevt olmuş bense sessizim Karakış sokakta yavrular bizim Acıklı bakıştık ama yalnızım Çöplükler aç dolu toplum çok rahat Ben suçlu ben güçlü benim kabahat Ecel kervanımda sayıyor saat Kimi aç kimi tok deme yalnızım Ömer her halimiz gösteriş tüter Namaz kılar ceset namazsız yatar Hücreler isyanda, yeter be yeter Kendime sitemim kime yalnızım Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ana Bir şiir yazdım ana bir de seni düşündüm Uzun barak havası, aşkın kalbini delen Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım Ben neden böyle ana, neden böyle ben hâlen Bir şiir yazdım ana birde seni düşündüm Çığlık yaka yakaya, bağırdıkça bağırdım Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur Körlerin aynasında oldum atsız kahraman Şu şâir sokağına şiir beni koşturur Oysa elimde kalan bir çürük tahtırevan Hangi karanlıklarda, kirli yüzler hoş durur Şu şâir sokağına şiir beni koşturur Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum Vezin yıkık söz bozuk, yürüyorum kendimce Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum Yaşmağın öpüyorum hayalime gelince Hem bana bakma öyle, sözlerin tutuyorum Ana, ömrüne gurban, sanma unutuyorum… Ömer Ekinci Micingirt
 __________________ 
Ana Sensin Hıçkırıklarımın sebebi sensin Bendeki leylâ sen aslı’da sensin Kapıldım poyraza ne dense densin Yemyeşil yayla sen süslü de sensin Sen şefkat pınarım dinmez türkümsün İdrakte pervazım şuûr hırkamsın Kokun cennet tadı ziynet farkımsın Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin Seninle her zaman senin hiçinde Körkütük gibiyim başka biçimde Kaybetmek tek korkum azap içimde En büyük varım sen misli de sensin Bendeki ağrılar sende hep yara Cennet gölge oldu senli dallara Uzat ayakların vuslattır yâr’e Mis kokan hüzün sen hislide sensin Duâ ötesini kimse bilemez Senli yazgılarım sensiz gülemez Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz En nezih âhenk sen faslı da sensin Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Ana Sen Sen yuvamsın sen duamsın sen nefes Nur yüzü yaşmaklım gelişen kurban Sen yârımsın sen varımsın sen herkes Hüzünle yaşını silişen kurban Sen vatansın sen bayraksın sen toprak Sen poyrazsın sen güneşsin sen mehtap Sen seccadem sen imamsın sen mihrap Şevk ile namazı kılışan kurban Sen sevgilim sen leylamsın sen bebek Sende cennet üfül üfül rengârenk Sen Firdevs’in sen hurisin sen melek Tefekkür kuşanıp dalışan kurban Sen zikirsin sen şükürsün sen huzur Sen ümitsin sen duamsın sen de nur Sen nezaket sen iffetsin sen sürur Şefkatin rengine gülüşen kurban Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Anadolum Asırlarca çağ bilmeze çağ açtın Kaç kıtaya barış saldın savaştın Şeref verdin insanlığa şan verdin Şehit oldun gazi oldun can verdin Ölüm ile yoldaş oldun dost oldun Toprak oldun yastık oldun post oldun Zalimlere gülle oldun dert verdin Esir düştü yuva verdin yurt verdin Mazlumlara kucak künyen okunur Uyan artık vicdanıma dokunur Ömer Ekinci Micingirt ____________________ 
Analar Hak rızâsı kalbimdeki tek tasa Biri gelip günahıma ağlasa Cennet bize bilmem helâl olur mu Anaların duâları olmasa Songüzün karakış ilaçların nem Ne kadar gözyaşı defnettin annem Parmakların titrer yaşın silerken Acımasızların canı cehennem Cenneti kokusu annemde else Efkârla öperim rüyâma gelse Öperim her dâim geçer efkârım Efkâr cennet olur gözyaşım silse Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Anam Anla hüsnü niyetle Her can muhtaç anaya Kucakladım ümitle Sığındım o manaya “Ana gibi yar olmaz” Niçin, sonsuz âşk gerek Onsuz cennet verilmez Üç beş göz yaş dökerek Hoş eyle der yaradan El ele ve diz dize Cürmüm çıkar aradan Bırakma nefsimize Anam yüzü masmavi Renk renk firdevs bestesi Yürüyen nur semavi Bizim köşkün kubbesi Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Anamın Gözyaşları Seksenlik gücenişi titretiyor bu sefer Tespihin taneleri ebâbil’in taşları Kimse takdir edemez sabrı Eyüp’ten beter Döner evin içinde kavrulur gözyaşları Yorgun ıstırapları suskunluğuna yazdım Dertli yazgılarıyla itidalden ayrılmaz İhtiyarlık içinde kalbi koruyamazdım Mütevâzı yakarış müstâkimden ayrılmaz Sükûnetle bakıştık takva tevekkülü tam Yaş vardı yaşmağında tertemiz hakikatli Hayatımın lambası yumuşak huylu anam Bir şeyler söylüyordu derin sözler rikkatli Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Anladım Hikmet basitliği alt eden sırdı Benimki sadece ifşa gerçekte Seyre yelken açan zannı ısırdı Hakikat yudumla tespihi çekte Tefekkür var iken benlikte niye Sahip olduğumu satan deliyim “Tek” gerçeğe rağmen koştum fâniye Velhasıl anladım kör perdeliyim Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Anlatamadım İsmini savurur boşluğa doğru Alıp götürüyor hep mutsuzluğa Gözlerim kupkuru içimde ağrı Kuşatıp düşürdü umutsuzluğa Vuslata örülmüş yasak kıskacı Gözlere yokluğun gizini sürer Kuşkulu hislerin yoktur ilacı Hazzın acısını bana da verir İdrâki atlatıp içimden geçti Tay gibi çiğniyor hep adım adım Sevda yudumlattı hareler saçtı Baktım gözlerine anlatamadım Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________ 
Anlatıver Uykuyu busele uzakla uyan Rüzgara koklatma tenini asla Tesadüfe kırpış hikmetle boyan Yüreğini titret hoş iltimasla Bilinçaltlarımda sensizlik izi Aşka kör diyenler tutku meyvası Efsunlu dudaklar aşkın temyizi Yosmalara mahsus nefsin hevası Mademki aşk dedik mısralara bent Vakitlere vakit doğuşa ebe Yokluk kıyısında sevdaya kement Gel de anlatıver aşkı merkebe Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Anlatıyorum Bir öfke gecesi ben ayaktayım Alevden döşeğe yatmak olur mu Bendeki yitiği aramaktayım Teberrük rüyalar satmak olur mu Hiç kimse duymasın sakın ha dostlar Azrail dikildi aynı saatte Mezarı gösterdi banada yer var Dehşet hışımıyla hemen alt katta Sağa dönüyorum kan ter içinde Taşınmaz yükleri taşımak ne zor Bu gün efkârlıyım başka biçimde Ruhum gökyüzünde kafam dönüyor Sus hele aslanım dönme ne demek Değirmen misali yer gök dönüyor Kâinat içinde var mı dönmemek. Günler puşt zemheri zihnim donuyor Nifak izi derin çok şey öğütler Kalbin yamacına yaş atıyorım Upuzun selvidir köyde söğütler Anla tezatları anlatıyorum Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Anne Islak solukların vuslat muştusu Eser burcu burcu öp beni anne İffet deryasından nergis kokusu Şükür sağnak sağnak öp beni anne Vuslat kokusunun şuh ahengiyle Ölümsüz güftenin ana rengiyle Sen bebek bakışlım sen solmayan gül Sende cennet anne buyurdu Resul Düşündüm sabrını bu ne tahammül Sabır üfül üfül öp beni anne Belki de bir mücrim bahtı karayım Azıcık nefeslen yüzüm süreyim Her seher yüzünde nur hilallenir Efkârlı nağmende şefkat tüllenir Fecir şaha kalkar sema güllenir Zikir perde perde öp beni anne Duan fersah fersah gelir dengiyle Annelik hakkıyla kul mihengiyle Ruhumun bahçesi gönlümün gülü Hakkın emaneti sevdamın tülü Yaşmağı zümrütten vefa örtülü Tekbir beste beste öp beni anne Titrek bakışınla dur yalvarayım Bin sırtıma anne O’na varayım Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Anne Yâr Hep alnın beş olsun dediyse annem Değmeyin keyfime efsun boyu hem Kimse ulaşamaz ondaki aşka Anne zor sevdadır anne bambaşka Amelin eş olsun dediyse annem Vuslattaki sevda çaylardaki dem Melekler düşemez ondaki aşka Anne mor sevdadır anne bambaşka Gözünde yaş olsun dediyse annem Duâ fısıltısı kırışıklar nem İdrâk yetişemez ondaki aşka Anne nur sevdadır anne bambaşka Helâl'ı hoş olsun dediyse annem Duydum duyanlara yoktur cehennem Mecnun leylâ denmez ondaki aşka Anne yâr sevdadır anne bambaşka Ömer Ekinci Micingirt
 _____________________ 
Anzaklar Toplanmış tüm erkân dinliyor ayin Ve utanıyorum Anzak Avustralya ve basın yayın Anlatamıyorum Çanakkale viran uyan şehidim Ben yatamıyorum Dost imiş Anzaklar heyhat yiğidim Unutamıyorum Dostluğa sözüm yok ve de mukadder Anlatamıyorum Ayin'e hoşgörü zikir derbeder Hazmedemiyorum Kutladı hür basın şevkle rengârenk Anlatamıyorum Boşuna mı Seyit boşuna mı cenk Ve utanıyorum... Ömer Ekinci Micingirt
 ___________________ 
Apayrı İhlâsın renkleri sendeki hayâ Bakışın yeterli beni ihyâya Hislerin büyüsü apayrı bahar İbrişim örülü sendeki maya Bulut gibi yüzün benzersin aya Sensizlik içinde başladım hây'a Verenin uğruna meçhullerim var Ben o’na sığındım emri rızâ’ya Ömer Ekinci Micingirt
 ____________________________ 
Ar Örgüsü âşk olanın gülüşleri mor olur Rahmetinde ıslanır hiçliklerde var olur Çağrılara uzanır ince zârif bembeyaz Dökülür yüreklere yâren olur yâr olur Heybesinde cesaret gözlerinde ar olur Ne saltanat ne şöhret yaftasız vakar olur Tefekküre dokunuş kinayeleri niyâz Ruhu tenden sökülür özlenen diyâr olur Ömer Ekinci Micingirt
 ______________________ 
Ara Sokaklar Aşk vuslat endişe, O’nda inâyet Sonu fark edelim gelin beraber Kadın çocuk makam şu taşlar âyet Her mevsim ayrı bir ayeti saklar Ahşaptan bir mezar dibinde toprak Tabut gıcırtısı solan her yaprak Edebi gözetmek ben’i bırakmak Her taraf hâl yükü sözü yasaklar Kurma saatler mevt ve kırık ayna Müjdeyi aldınsa raks edip oyna Kayna isli kazan azimle kayna Ateş mesaj tevbe su beni paklar Hissettim adeta malum şöleni Benimki belki de gel gel töreni Mecâlsiz seyrettim yârı yâreni Kabre koşuyordu ara sokaklar Ömer Ekinci Micingirt 
_______________________ 
Aradığım Kent Karlı tepelerde aradığım kent Bağrında yatanlar fevkinde amma İçimde hafakan hissimde kement Her şey o’na ayan her şey muamma Ses verir arada âşkın sahibi Minare gibi hoş şu bizim dağlar Sıladan sılaya çarpacak gibi Kerem yüzlü sarhoş şu bizim dağlar Hele de miğferi ayaz tutuşur Galiba kavradım apayrı mâna Ruhu alev alev gönlü hep üşür Hüznün ikliminde gece yan yana 
 Ömer Ekinci Micingirt

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...