AVARLAR
Çinliler tarafından juan juan‘lar olarak tanımlanan hun-türk soylu turani halk‘lar olarak tanımlanan hun-türk soylu turani halk
orta asya’da kurdukları avar hanlığı’na göktürkler (köktürkler) tarafından son verilen avarlar’ın büyük bir kısmı volga nehrinin batısına geçerek burada avrupa hun’larından geriye kalan gök oğuzlar, macarlar, bulgarlar ve peçenekler ile birleşerek doğu avrupa’yı uzun yıllar etkisi altına almışlar, bizans’ı vergiye bağlayıp, istanbul’u iki kez kuşatmışlardır…
doğu avrupa’daki turani toplulukları bir bayrak altında birleştiren avarlar, 567 yılında Macar ovasına gelerek, bu bölgede yaşayan güçlü Germen kavimlerinden Gepidleri dağıtmış, Lombardlar’ı da italya’ya göçe mecbur etmişlerdir.
Böylece Avarlar, Macar ovasına tek başlarına hâkim olmakla kalmayıp avrupa’nın etnik yapısının belirginleşmesinde en önemli rollerden birini oynamışlardır.
Böylece Avarlar, Macar ovasına tek başlarına hâkim olmakla kalmayıp avrupa’nın etnik yapısının belirginleşmesinde en önemli rollerden birini oynamışlardır.
(bkz: avrupa hun imparatorluğu)
avarlar’ın kökeni hakkında en önemli bilgileri bizans’lı ve çin’li tarihçilerden elde edebiliyoruz.
bizans tarihçileri avarlar’ı yüzyıllarca önce karadeniz’in kuzeyinde güçlü bir hükümdarlık kuran iskitler’in devamı olduğunu belirtmektedir ki, eski yunanlıların at-insan olarak adlandırdığı iskitler’den öykünülen yarı at yarı insan mitolojik yaratık “centaur” betimlemesi, bir türk boyu olan avarlar’ın kurdukları devletin bayrağında açıkça yer almaktadır.
Bizans tarihçisi Simokattes, Avarlar hakkında “Hakikî Avar” ve “Sahte Avar” diye bir ayırım yapmıştır. Bu kayıt üzerindeki incelemelerde varılan sonuçlara göre, Sahte Avar denilen topluluk, aslında, Batı Türkistan-Kuzey Kafkasya arası ve Don-itil (Volga) nehirleri dolaylarındaki Ogur boylarına komşu olarak yaşayan ve Bizans kaynaklarında “Avar” adı ile anılan varkhonlar‘dır ki, Göktürkler, Hunlar gibi Y’li Türk lehçesi konuşan bu iki Türk grubu, önce 350 yılını takiben, bağlı oldukları Juan Juan idaresini terk edip, batıya yönelerek, Türkistan-Afganistan-Kuzey Hindistan’da Ak Hun (Eftalit) Devleti’nin kuruluşuna katılan, sonra da, Juan-Juanların 458-459 yılında Tabgaç orduları karşısındaki yenilgileri üzerine, yine Moğolistan’daki yabancı hakimiyetinden koparak, Hazar-Aral kuzeyi sahasına gelen War (Var) ve Hun adlı Türk kabileler birliği idiler ve yaptıkları işe uygun olarak, batıda topluca Apar (Abar, Avar) diye anılmışlardır.
yani, Avrupa Avar hakanlığı’nın kurucularını ve hakim zümresini, Asya içlerinden gelen ve güney Rusya düzlüklerinde karşılaştıkları Ogur boyları ile birlikte, aralarında, Göktürklerin siyasî genişlemesi dolayısıyla baskı altında kalarak batıya çekilen bazı Moğol ve Alan gibi yabancı unsurların da bulunduğu kalabalık Türk kütleleri teşkil ediyordu. tıpkı iskitler’de olduğu gibi bazı batılı kaynaklar avarlar’ı da irani bir kavim olarak tanımlayarak, onları hint-avrupa dil ailesine dahil etmek sureti ile kendilerine kimlik/alt kültür arayışına dayanak sağlamak istemekte iken, yine tıpkı iskitler’de olduğu üzre büyük bir tarihi yanılgıya düşmektedirler. (bkz: iskitler/@protest sanayici) Avar imparatorluğu nüfuz sahasına giren bölgelerde (Macaristan, Arnavutluk, Hırvatistan, Çekoslovakya, Avusturya, güney Almanya), 1970’lere kadar yapılan, “Avar çağı” ile ilgili arkeolojik kazılarda çıkarılan insan iskeletlerinde Germen, islav, iranlı, Fin-Ugor gibi türlü tipler arasında Türk tipinin de (brakisefal) dikkati çekecek ölçüde olduğu, hatta bazı buluntu yerlerinde, asli Türk soyunu temsil eden “Andronovo tipi“ne bile yüzde 10-15 gibi, oldukça yüksek bir nispette rastlandığı tespit edilmiştir.
yine, Arnavutluk’taki Prostovats altın hazinesi, Avar’lara ait olduğu gibi, arkeolojik araştırmalar, Avar Türk sanatının, Germen ve islav sanatları üzerindeki tesirini ortaya koymuştur.
Orta Macaristan’ın Nagy Szent Miklos mevkiinde 1799’da ele geçmiş olup, hangi Türk kavmine ait bulunduğu hala münakaşa edilen, üzerleri Türkçe yazı kitabeli 23 parça altın kaptan müteşekkil ünlü hazinenin, Avar çağından kaldığı ileri sürülmekte olup, avrupa’daki avar-türk varlığının en önemli delillerinden biridir. avarlar’ın varlığı ile ilgili belgelere osmanlı arşivlerinde de rastlamak mümkün. osmanlı’nın balkanlar’ı fethinden sonra bölgede türkçe’nin değişik bir lehçesini konuşan topluluklardan(özellikle hırvatistan) söz edilmekte olup, bunların slav toplumu içinde asimile olmuş avar türkleri olabileceği kuvvetle muhtemeldir. avarlar’ın avrupa’ya değil de kafkaslar’a yönelen kolu ise bugün hala varlıklarını idame ettirmektedirler, kafkasya avarları‘na yapılan dna testleri ve araştırmalar neticesinde avarlar’ın irani bir kavim olmadığı net bir şekilde belgelenmiş, avarlar’ın dağıstan türkleri ile akrabalığı hususunda önemli bulgulara rastlanılmıştır…bugün kafkasya’da yaşayan avarlar dağıstan cumhuriyeti’nin populasyonunu teşkil eden en önemli unsurdur. bugün dağıstan’da 1.000.000, rusya’da 1.000.000 eski sovyet cumhuriyetleri’nde 500.000, türkiye ve ortadoğu’da toplam 300.000 olmak üzre 3.000.000 civarında kafkasya avar’ı varlığını sürdürmekte, dilllerini ve kültürlerini korumaktadır. bugün tarihe tarafsız yaklaşan ve tarih bilimine inanan tüm araştırmacılar şunu çok iyi bilirler ki avarlar’da, onların ataları olan iskitler’de öz be öz türk oğlu türktür…