19 Mayıs 2018

HER HASTA OKUMAYA BAŞLAMADAN BU USULE UYGUN OKURLARSA ÇOK DAHA FAZİLETLİ OLUR:

HER HASTA OKUMAYA BAŞLAMADAN 
BU USULE UYGUN OKURLARSA 
ÇOK DAHA FAZİLETLİ OLUR:
başlangıçta:
1)-25 istiğfar günahlarını düşünerek,
2)-8 ayetel kürsi,her birini bir istikamete doğru üfle,(sağına,soluna,üstüne,altına,eline üfle elinin yetiştiği vücudunun hert yerine sür,birini derince ağız ve burundan içine çek,son olarakta etrafına manevi bir daire çiz,hemen arkasından altta vereceğim "zilzal suresi"ni ve duasını tarif edeceğim şekilde oku)
ve mevlaya kendini emnet et,bunu sabah ve akşam uygulamaya tam koruma ve zırh denilir,herşeyden korur.

ZİLZAL SURESİ:

سورة الزلزلة

بِسْمِ اللَّـهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ

إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا ﴿١﴾ وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا﴿٢﴾ وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا ﴿٣﴾ يَوْمَئِذٍ 

تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا ﴿٤﴾بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَىٰ لَهَا ﴿٥﴾ يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا

zil zal suresini yedi(7)defa oku her okuyuşta eştataya gelince dur ve üç(3)defa eştatayı tekrar et ve "DUASINI bir defa oku ve kaldığın yerden zilzal suresini oku ve bitir, ve yeni baştan başla "zilzal suresi"ni oku böylece yedi defaya tatamamla,hastayı ve kendini korumaya alırsın,bu okumayı odada olan herkes ve hasta olan okusun.
3 DEFA TEKRAR,ALTTAKİ AYETİ:

أَشْتَاتًا

أَشْتَاتًا

أَشْتَاتًا

HEMEN ARDINDAN,OKUNACAK DUA ALTTA:

اَقْسَمْتُ عَلَيْكُمْ يَاسُكَّانَ هَذَا الْمَكاَنِ اِنْصَرِفُوا حَتَّى اَقْضِ حَا جَتِى

KALDIĞIN YERDEN OKU VE BİTİR
(zilzal suresinin devamı,altta arapça)

لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ ﴿٦﴾ فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾ وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾

3)-10 "euzübillahisemiıl alimi mineşşeydani raciym" denilecek,
4)-7 fatiha şerif oku,
5)-3 felek ve nas süresi oku,
6)-21 besmele şerif oku,

7)-21 veya daha fazlada olabilir,salavatü şerif oku efendimizin,bütün peygamberlerin,ehli beytin,ashabı güzinin,Allah dostların ruhlarına (benim içinde unutma)bağışla...

PAYLAŞIMLARIMIN TAMAMININ LİNKİNE

      BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ:

Rehper"FİHRİST"Bilgi Edinmek İçin Dualarım Ve Videoların Linklere Kolay Ulaşa Bilirsiniz:


VE BU ALTTAKİ CİLTLERİN LİNKLERİNE KOLAY ULAŞA 

BİLİRSİNİZ:

SAYFANIN AŞŞAĞI İSTİKAMETİNİ TAKİP EDİN(OKUYUN),ÇOK FAİDELİ,KAFANIZA TAKILIP CEVAP ARADIĞINIZ "BİLGİLER'İ"BULABİLİRSİNİZ.
=========================================
  ******ÖNEMLİ OKUMA******       

ARAMA BAŞLAMADAN, BU LİKTEİ BİLGİLERDEN FAYDALANIN İNŞAALLAH;...

5/11. SAY LK; CİNLER, BÜYÜ, MUSKA HAKKINDA AKLINIZA GELE BİLECEK BİR ÇOK BİLGİ İÇERMEKTEDİR;VE NASIL ANLARIZ VE KORUNURUZ VE TEDAVİ
========================================
CİFİR VE EBCED ilmi (Mahiyeti,Hakikati ve Delilleri)
1,2,3,4 Sayfa-(Toplam dört/4/sayfa)
Geniş manada bilgilendiren bir yazı, meraklılarının okuması tavsiye edilir...

 =============================================   
                 BUNU BILIYOR MUYDUNUZ?
Tekbir: Allahü ekber, Tahmid: (Hamd) Elhamdülillah, Tesbih: Sübhanallah, Tehlil (Kelime-i Tevhid): La ilahe illallah, Temcid (Havkale): La havle vela kuvvete illa billah İstiazâe: Sığınma, korunma talep etme, İstiğfar: Estağfurullah (Bağışlanma dilemektir) Celle Celalühü: Azameti Yüce ve Ulu oldu Celle Şanühü: Şanı Yüce ve Ulu oldu
                       ____
 "Kur'an-ı Kerim'den âyetler, hadis-i şerifler ve salâtu selâmlar hakkında kısa bir bilgilendirme":

Evliyalar Sultanı, Gavsu'l Azam, Sultanu'l Evliya, Sertacu'l Evliya, Kutbu'r Rabbani Seyyid, Şeyh Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin  El-Fethu'r Rabbani vel Feyzu'r Rahmani  (الفتح الرباني و الفيض الرحماني  )

"Muhakkak ki, ilahi saltanat hükmünü sürer.
Senin dua etmen veya etmemen, onda bir şey arttırmaz veya eksiltmez; ama senin için çok önemi vardır.
Yapacağın bir dua ile, zararlı şey zararsız şey haline gelebilir, az şeyle çok iş görebilirsin.
İşte bu sebepten her zaman dua et ve Allah’a her zaman yalvar.
Duan, her zaman alemde makbul olmaz. Çünkü burada istenenlerin çoğu, zamansız ve yersiz isteniyor.
Ama yine dua et, her an Allah'a yalvar, ancak duan kabul olmayınca Allah'a sitem etme!..
- Niçin kabul olunmadı… diyerek şaşma…
Zamanı gelince olan olur, burada bir şey olmazsa öbür alemde sana sevap olur. Ama bağırıp çağırırsan, mahçup olursun…
Derim ki: Daima dua edeceksin… Çünkü her şeyden evvel sen bir kulsun. Allah'ın emirlerine uymaktasın.
Allahü Teala: - Bana dua edin, kabul ederim. buyuruyor.
Duan her zaman duyulur ama, ihtiyacın kadar verilir.
Sonrası öteki aleme kalır. İhtimal ki her arzunun bu alemde yerine gelmeyişi bir hikmet icabı ve senin hayrına olmaktadır.
Sonra, her olan şey, Allah'ın kaza ve kaderine uygundur.
Arzun yerine gelmeyince Hakk'ı itham etme!..
Kabul olmadı diye ümitsizliğe düşme!.. Daima dua et.
Kârın olmasa bile zarar da etmezsin. Hemen olmasa bile, bir zaman sonra olur.
Bir Hadis-i Şerifte şöyle buyruluyor: - Kıyamet günü hesap defterinde insan, yaptığı ibadet haricinde bir çok iyilik bulur.
Bunları bilemez, sorar, ona şöyle denir: Bunlar dünyada kabul olmayan dualarının karşılığıdır.
Kader-i İlahi icabı orada yerine getirilmedi fakat sana mükafat olarak burada veriliyor.
En azından halin, zikir olmalı.
İhtiyacını O'na aç!.
Başkasına bir şey deme!..
O'nu tevhid(birle) ederek, her derdini arzet…
Duanın kabul edilmesi işini Allah'a bırak…."
- Abdulkadir Geylani Hazretleri

MANEVİ TEDAVİDE HOCA EFENDİNİN YANINA GİTMEDEN,
UZAKTAN TEDAVİ MESELESİ
VE MANEVİ SIKINTILARIN CİN MUSALLATLARININ KISACA SEBEBLERİ:
Tıbbi olmayan hastalık ve sıkıntılarımızda,tedavilerde hocaların,medyumların yanına gitmeden uzaktan tedavi yeterli değil,bazende imkansız olmaktadır.Çoğunlukla sıkıntısı olanlar tedavi edecek kişillerin yanına gitmeden,bakım yaparmısın?yapılacakları uygulayıp bana kargoyla gönderin,ücretini banka havalesi ile göndereyim,sözleri çoğunlukla suistimallere sebebiyet vermektedir.(Bu durumdada yaptıranda teşvik ettiği için vebal vardır!)(Manevi tedavide ücret almak ehli sünnet alimlerin kuvvetli görüşüne göre caiz ve helaldir,fakat ücret almamak insana yapılan diğer hizmetlerdede olduğu (zorunlu olmadığı halde) gibi ücret almadan yapılması daha makbül ve güzel olandır)Kadınların,Erkeklerin ilk yapacakları irtibat kurdukları kişiler ehli sünnetmi!Helala,harama dikkat ediyormu!Kısacası gittiğin veya gideceğin kişide islam emaresini görüyormusun!

Dışardan,uzaktan ben bu kişiyi nasıl anlıyayım diye bilirsiniz,fakat üzülerek söylemek gerekirse bunu diyenlerin,dini eğitimi,islamın helalı ve haramlarını tam bilmedikleri,ortaya çıkmaktadır.Kadınların bu tedaviyi yapanların yanına gitmeden islam çerçevesinde güvenilir olduğuna tatmin olduktan,inandıktan sonra!,Muhakkak yanına helal olan bir erkek veya iki bayan alarak tedavi edenin yanına gitmesi ve tedavi esnasında aynı odada kesinlikle yanlız kalmamalıdır.Odada Yanlız kalmaya zorlayan birinin yanından hemen uzaklaşın,tedavi olmamanız sizin için daha hayırlıdır diye bilirim.

Kalbim temiz sözleri,tamamen safsatadır,sadece kendini aldatmaktan ibarettir.Böyle diyene peygamberimiz (sav)örnek veririz,efendimiz(sav)    geçmiş,gelecek bütün günahları af edildiği "ismet"(günahsız) sıfatlarına haiz olduğu halde,aynı odada bir mü'mine ile yanlız kalmayı tercih etmezken! sizlerin kalbi dahamı temiz(haşa) günahsız!Hayır kimseyi aldatmayın,dünyanızı kısa ve küçük bir kazanç karşılığı yıkmayın.

Tedavi edenin yanına erkek veya kadın gittikten sonra,sizleri tedavi etmeden,kur'anı kerimden ayetler okumadan sadece su veya nusha vererek,veya sizin üzerinizdekileri ben yaktım deyip göndermeye kalkarsa buda sadece göz boyamadır,kısmen o an rahatlayabilirsiniz,daha sonraysa hiç bir faide elde edemediğinizi sizlerde göreceksiniz.


Hastalar bazen uzun seansalar sonucu tedavi edilmesi zorunluluk ve ancak mümkünken, bir veya iki defa tedavi (seansalar)uygulayıp bırakmasıda kısmen rahatlasada sıkıntısı yeniden nüksetmesi mühaldir.(bir defada düzelmeyi bekleyen hastalar,bir defada düzelmeyincede çaresizliğe ve üzüntüye sevk olurlar,tedavidende ümidi keser çare aramazlar)

Bir defada düzelecek hastalar,aslında kendileride sayfamızdaki ayetlerden dualardan okusalar faide bulurlar.


"Sıkıntı,uzun zamandır tedavi olmadan geçen zaman,tedaviyi zorlaştırmakta ve daha uzun çalışmalar sonucu hasta düzelmekte tedaviyi güçleştirmektedir".
Bazende hasta çok ağır bir şok sonucu hastalanmış sıkıntıya uğramış (Ameliyat sonrası,trafik kazası şoku,yakınının ağır hastalığı,yakınını kaybetme üzüntüsü,aşırı gaflet verecek sevinç rehavet)  işlediği bir büyük bir günah sonucu!, Örneğin;Falcılık(falcılar bilerek veya bilmeyerek kahveye bakarak şeytanlardan fısıltı iç güdü olarak (altıncı his denilen görüşte böyledir) bilgi alırlar,bu bilgilerde çoğunlukla yanlıştır,büyük günahtır,falcıya gitmek inanmasada büyük günahtır,falcının sözlerinede doğru söyledi diyerek söylediklerinide onaylamak o kişinin din dairesinden çıkmasına sebeb olur,kelime-i şehadet getirene kadar islam dışı durumuna düşer,şehadet getirmeden ölürse cenaze namazı kılınmaz)  medyumluk(cinciler veya cincilerin yanında bakıcılık yapanlar)Allaha şirk koşanlar,Allaha isyan edenler,Açıkça günah işleyen,imanın ve islamın esaslarına inanmayanlar,şeyh olmadığı halde şeyh olduğunu iddia edenlerin uzun süre yanında bulunmak,Tarikatte verilen zikir vazifelerini yapmakta ağır davranmak safsaklamak,uzun süre verilen zikir vazifelerini yapmayıp bir boşlukta kalmak,gizli ilimlerle ilgili kitaplardaki ruhanilerle cinlerle görüşmek yardım almak için yapılan zikirler,riyazetler sonucu cin musallatına uğramak,tuvalet ve banyolara girerken okunması istenen duaları okumadan buralara girilmesi(özellikle banyolarda tamamen peştamelsiz yıkanma esnasında cinlerin bu erkek veya kadına aşık olması sonucu musalat olması ve bu kişiyle sürekli bazen kişiyi çıldırtacak derecede cinsi birliktelik kurmalı musallat olduğuyla dalga geçmeleri) şeytanların en çok uyguladıkları bu ilimler ile iştikal edenler tarafından bilinmektedir,içki,uyuşturucu kullanan,geceleri çok dolaşanlar (daha çok eylenmek amaçlı)bilerek veya bilmeyerek cinlere zarar verilmesi halleri,birine büyü yapılması(büyü yapan ilk şeytan musalaltına uğrayan olur!,büyü yapılan ise,kesinlikle zarar görür denmez!,ancak Allah(cc) dilerse büyü yapılanda zarar görür,büyü sebebiyle insanlara cinler sevkedilmektedir)Çocuklarına veya hak etmediği halde bir insana bela söylemek(Allah belanı versin sözü)gıybet yapanlara,iftira atanlara,kul hakkı yiyenlere Bu saydığım haller,çok sık raslanan bir neticedir.Haksız yere bir kulu incitmek(öldürmeyi söylemek bile yanlış,katilin affıda yoktur)Yetim hakkı,kul hakkı yemek.Kibirli,insanlara büyüklük yapanların şeytanın oyuncağı olmak ve nihayet varacakları sonuç hüsrandır.

"Cin musallatında buda uygulanması güzeldi inşeellah  neticede alınır":
Cin musallatları çoğunlukla yukarıdada dedik çoğunlukla günahlardan insanlara musallat olmayı kendilerinde bir hak gibi görürler
İlk yapılacak olan okuyan,yanınızdakiler ve hasta  günahlardan tevbe ettirilir,
sonra "defne yaprağı,sirke suyu ve çörek otu" kaynatıp hastaya içirin kaynayan suyu koklatın.
 sonra hasta kusar ve rahatlar inşeellah.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيم
----------------------------------------------------

Mevlana ks
"Kim Allah cc dan korkar ve takva yolunu tutarsa,
onu gören "CİN" de "İnsanda" ondan korkar."
Bizlere cinlerin neden zarar verebildikleleride böylece anlaşılıyor sanırım.

Ahmed İbni Hanbel'in oğlu bir gün babasına:
Bazılarının cinin insan bedenine girdiğini inkâr ettiğini söyledi.
Ahmed Ibni Hanbel;
"Ey oğlum onlar dillerinin konuştuğunu yalanlıyorlar" dedi.

Enes Türk
VEFK GÜNAHMIDIR,
Havâss İlmiyle MUSKA, TILSIM, VEFK haram mıdır?
“Ameller, niyetlere göredir”. Örneğin; ayırma şer bir iştir ama adam bir nikahsız gayri meşru olarak bir kadın bulmuş, bütün parasını, zamanını ona veriyor, evde çoluk-çocuk aç, kadını da her gün dövüyor …
Şimdi; o hayat kadınından adam soğusa hanımına-çocuklarına karşı bağlansa ne günahı var, aksine yuva kurtarmanın sevabı var.
Herkesin evinde bıçak var, ara sıra adam öldürülüyor diye, bıçak haramdır diyebilir misiniz? Ne niyetle kullandığınız önemlidir.
Topkapı sarayında Efendimizin (S.A.V.) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin eşyaları sergileniyor. Kılıç, kalkan ya da elbiselerinde Ayet, Tılsım ya da vefk vardır. Orada her biri döneminin en büyük alimleri tarafından yetiştirilen padişahların elbiselerinde tılsımlı, vefkli olmayan yok gibidir. Bunları zamanın en büyük âlimleri yazmışlardır.
Her şey o büyük kapıya arz olunur. İnsanlar bir evliya kabrine giderek dua ederler, asıl amaç o evliyanın hürmetine Cenab-ı Hakk’ın dileğini kabul buyurmasıdır. Orada medfun bulunan evliya da, üzerinde okunan Fatiha, Yasin hürmetine Cenab-ı Hakk’a, o ziyaretçi için dua eder. Bu Evliya Hazretlerinin ruhaniyetinden feyizlenmektir. İşte vefk ilmi de bunun yazılı olanıdır ve ruhani makamları harekete geçirir.
Vefk’in içinde Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Dualar, Hadisler, Kur’an ayetlerin belli bir ebced hesabıyla yapılmış çalışmaları ve Tılsımlar, Melek ve Ruhani ilimlerinden başka hiçbir şey yoktur. Bunları taşımanın da hiç kimseye zararı olmadığı gibi aksine tükenmez faydaları mevcuttur. Ancak toplumda küçümseniyor. Bu yüzden bizim birçok âlimlerimizin yazdığı kitaplar, kilitli kasalarda çürümeye terk ediliyor veya dış ülkelere kaçırılıyor. Bugün Nostradamus’un sahip olduğunu iddia ettiği bilgilerin Muhiddin-i Arabi Hazretlerinin kitaplarından çaldığı büyük bir gerçek … Bizim hangi Üniversitemizde İbn-i Sina tam olarak okutuluyor. İbn-i Sina nın kitapları dış devletlerde özel olarak okutuluyor.
"Sizde herhangi bir probleminizin düzelmesini ya da hedeflenen bir menfaate ulaşmak istiyorsanız, Vefk’lerle,gerekli olan ayeti kerimelerle,dualarla arzu ettiğinize,mevla teala eğer taktir ederse,cenabı mevalmız dilerse kavuşabilirsiniz"…
HANİ BAZEN DERİZYA,DUA EDİYORUM DUAM NEDEN KABUL OLMUYOR BEN ALLAHIN KÖTÜ KULUMUYUM?
VEYA BEN NE GÜNAH İŞLEDİMKİ! DUAM KABUL OLMUYOR? GİBİ SORULAR.
BAK HZ MEVLANA KS NE DİYOR BU KONUDA;
"RUHLAR, ASLINDA,AYNI YERDEN GELDİKLERİ İÇİN,İSA NEFESLİDİRLER.
BAZEN NEFSE UYARLAR,YARA(DERT) OLURLAR.
BAZEN HAKKA UYARLAR,DERTLERE DEVA,YARALARA MERHEM KESLİRLER".


"HAKKIN KAMİLİ OLAN MAKBUL İNSANIN ELİ,ALLAHIN ELİ MESABESİNDEDİR".
(MECAZİ MANADA YOKSA ALLAHIN ELİ OLUR DENMEZ)YANİ NE DUA ETSE KABUL VE MAKBUL OLUR.


KAMİL İNSAN,TOPRAĞI TUTSA ALTIN OLUR.(FAKAT ALLAH ADAMLARI METAYA DÜNYAYA DEĞER VERMEZLER)
KAMİL OLMAYAN KİŞİ ALTINI ALSA BİR YERE GÖTÜRSE,ALTIN ONUN ELİNDE KÜL OLUR.(YANİ HİÇ BEREKETİ OLMAZ KAZANIRSIN KAZANCININ NEREYE GİTTİĞİNİ ANLIYAMAZSIN)
"RUHLAR NEVSANİ ARZULARINDAN KURTULSALARDI,GÜNAH PERDELERİNİ YIRSALARDI,
HER RUHUN SÖZÜ(KULUN),İSA (AS)NEFESİ GİBİ DİRİLTİCİ OLURDU.
DUA, KENDİNİ BÜTÜNÜYLE VERMEYİ GEREKTİRİR

Fahrüddin er-Razi: Dua edenin zihni, ALLAH’tan başkasıyla meşgul olduğu sürece, ALLAH’a dua etmiş olmaz. 
İnsan, her şeyden vazgeçince, hak olan bir (ALLAH’ın) ma’rifetine dalmış olur.
böylece de, bu makamda bulunmasından dolayı, kendi hakkını istemesi ve payını düşünmesi imkansız olur. 
Aradaki vasıtalar tamamen kalkınca, yakınlık meydana gelir. 
Kul, kendi nefsinin maksadlarına iltifat etmeye devam ettiği sürece, ALLAH’a yaklaşamaz.
Çünkü bu maksadlar onu ALLAH’tan alıkoyar.  
Böylece duanın, ALLAH’a yakın olmayı ifade ettiği ortaya çıkmaktadır. 
Bu sebeple dua, ibadetlerin en üstünüdür. 
(Fahrüddin er-Razi, Tefsir-i Kebir, 4, 375)

SeyyidAbdülkadir muhyiddin, gavs-ül-a'zam, kutb-i rabbani, sultan-ul-evliya, kutb-i a'zam:
"Allahü teâlâdan dünya ve ahiretin hayırlarını iste.
Sakın; "ben istiyorum. fakat allahü teâlâ vermiyor,
ben de bundan sonra istemeyeceğim." deme. duaya devam et.
eğer istediğin şey ezelde senin için takdir edilmiş ise, allahü teâlâdan istedikten sonra, allahü teâlâ onu sana gönderir.
Eğer istediğin o rızık ezelde senin için takdir edilmemiş ise, allahü teâlâ seni o şeye muhtaç kılmaz ve kendinden gelenlere rıza gösterme nimetini ihsan eder.
Eğer allahü teâlâ senin için fakirlik ve hastalık dilemiş ise, sen de allahü teâlâya fakirlikten ve hastalıktan kurtulman için yalvarırsın.
o zaman allahü teâlâ sana razı ve memnun olacağın bir hal verir. eğer, ezelde borçlu olmak takdir edilmişse ve sen de borçtan kurtulmak için dua edersen, allahü teâlâ alacaklıyı sana kötü muamele etme halinden vaz geçirir. hatta borcundan azaltma veya hepsini bağışlama haline çevirir. 
dünyada borçlu halden kurtarmazsa buna karşılık sana bol sevap verir."
"acele etme. acele eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur.
ağır ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye yaklaşır.
acele şeytandandır.
ağır ve temkinli hareket etmek allahü teâlâdandır.
umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. kanaat sahibi ol. kanaat bitmeyen bir hazinedir."
"halinizden şikayette bulunmayın. sabredin, feryat etmeyin. doğruluk üzere devam edin.
              isteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. içinde bulunduğunuz istenmeyen hallerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. daima ümitli olun.
birbirinize düşman değil, kardeş olun. birbirinize buğz etmeyin. allahü teâlâya, rızası için yapılan sabırlar ve tahammüller, asla karşılıksız kalmaz. onun için bir an olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın mükafatını görürsünüz.
             ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhur olan, bu lakabı, bir anlık cesareti neticesinde kazanmıştır. 
Allahü teâlâ kur'an-ı kerimde mealen; "şüphesiz ki, allah sabredenlerle beraberdir" buyuruyor (bekara suresi: 153)

KADERİ ANLAYAN MUSİBETLERE TAKILMAZ
Fahrüddin er-Razi:
Hz. Peygamber: “Kim, ALLAH’ın kader sırrını anlarsa, musibetler o kimseye kolay gelir” buyurmuştur. Çünkü o kimse, yeryüzünde meydana gelen hadiselerin, ilahi sebeplere dayandığını bilir. Bundan dolayı, sakınmanın kaderi savuşturamayacağını anlar. Artık arzu ettiği şeyi elinden kaçırdığı zaman gazaplanıp kızmaz ve sevdiği bir şeyi elde ettiği zaman da, ona fazla yakınlık duyup, sevinmez. Çünkü o, bu cismani varlıklardan daha üstün olan ruhani hakikatlerden haberdardır. Dolayısıyla, bu dünyanın lezzet ve hoş şeylerinden herhangi birisini elde etme hususunda, bu dünyadaki hiçbir kimseyle çekişmeye girmez ve dünyanın arzulanan bu şeylerinden herhangi birisini kaçırdığı için de, hiç kimseye kızmaz. İnsan böyle olduğu zaman güzel ahlaklı ve insanlarla güzel geçimli birisi olur. Hz. Peygamber, güzel ahlakı gerektiren bu sıfatlar konusunda insanların en mükemmeli olunca, güzel ahlakta da yaratılmışların en mükemmeli olmuştur. 
(Fahrüddin er-Razi, Tefsir-i Kebir, 7, 155)

"Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. 
Bir müddet sonra hayat kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız.
Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz. 
tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu imkan varken bunu fırsat biliniz. tövbe ediniz.
dua etmeye imkanınız varken, dua ediniz. 
salih kimselerle beraber olmayı fırsat biliniz."

MUTSUZLUĞUN TEMEL SEBEBİ
Muhammed Hüseyn Tabatabai: ALLAH ile yapılan sözleşmeyi unutmak, dünya hayatında mutsuzluğa mahkum olmak demektir.  
Muhammed Hüseyn Tabatabai, El-Mizan Fi Tefsir-il Kur’an, 1, 205)
 Varmı anlamayan?
   --------
LEDÜN İLMİNE GÖTÜREN YOL
ALLAH’ın Kulu ve Elçisi Hz. Muhammed (Ona Binler Selam): Kim dünyaya bütün kalbiyle bağlanmayıp ahireti tercih ederse, ALLAH ona (herhangi birinden bir ders almaksızın) çeşitli şeyleri öğretir, onu hidayet üzere daim kılar ve ona basiret ihsan edip manevi körlüğünü giderir.
(Ebu Nuaym’ın Hilyetü’l-Evliyası’ndan aktaran;ALLAH Dostları, 1, 192)

Havass; mistik çerçevede tenden sıyrılıp can olmanın anlayışıyla içsel aydınlığa ve tekamüle, aşk ve sevda yoluyla hakikate erişmeyi hedefler...
Hakikate ulaşma yolunda, ezoterik ve heteredoks bir anlayışla gaybi ilimlerin (okultizm), ilm-i havassın doğru bir şekilde öğrenilmesi ve öğretilmesini amaçlar.
Bu konuda; asıl kaynaklara, aslına uygun bir tercümeyle doğru ve kaynak kitablara ulaşmayı, bununla ilgili, kıyıda köşede kalmış kitap ve belgeleri gün ışığına çıkarıp çevirmeyi, taleb edenleri ve talibleri (insiye) bilgilendirmeyi hedef edinir.
Bu ilimlere umde sayılabilecek dillerin; Osmanlıca Arapça Farsça vb. gibi, öğrenilmesinde ve bunlarla ilgili eser ve belgelerin tercümesinde destek verir.
Bu konularla ilgili müşkülatın  çözülmesinde danışmanlık ve yardım sağlar.

Havasın başlangıcı:
 İslamiyette havassın başlangıcıysa;
Ben ilmin şehri, Ali ise kapısıdır. İlim isteyen O’na gitsin
 ( انا مدينة العلم و على بابها ومن يطلب العلم فليأت علياً )
övgüsüne nail olan Hz. Ali’ye (KAV) dayanır.
Birçok havas ehlinin silsilesi Hz. Ali’ye dayandığı gibi, esmanın sırları, esma-yı garaib ve ism-i azam ve benzeri gaybi bilgilere ilk O’nun Celcelutiye  adlı kasidesinde rastlanır.
Yine İslam dünyasında vefklerin tanzimi bu eserde geçmektedir.
Misalen;aşağıdaki beytde üçlü vefkin tanzimi anlatılmaktadır:
                    Bi-sırrı beduhin echazatin  batadın zehecin
                    Bi-vahin el-vaha bi’l-fethi ve’n-nasrı esra’at
بسرّ   بدوح ٍ   اجهزط ٍ   بطد ٍ    ز هج ٍ                                 
بِواح  الواحاً    بالفتح  والنصر اسرعت                                
---------------------------------
Kur'an hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakikattir, hem şeriattır(dünya ve ahiret için bir yaşam tarzı,nizamı), hem sadırlara şifa, mü'minlere hüda ve rahmettir,ölenlerimize rahmet.Kur'an'ı ve Sünnet-i Seniyeyi daima kendine rehber yap

Uyarı:!Allahın Kitabında Şifa bulamıyorsan!
Sakın sakın Allah(cc)kitabındaki özelliklere karşı lakayıt davranma veya gaflet içinde bulunma.
Bu hususta itikadında gevşeme meydana gelirse!hem dünyada,hem ahirette zarara uğrayanlardan olursun.
Bundanda Allah(cc)sığınırız.Çünkü cenabı hak kuranı kerimde buyuruyor! o,doğru söyleyendir.
"Kitabta biz hiç bir şeyi eksik bırakmadık"en'am süresi:ayet 39.
"Yaş ve kuru ne varsa hebsi o abaçık kitabdadır""en'am süresi:ayet 59.
buna işaretle rasülüllah (sav)efendimiz buyurdularki!;
"Kur'andan dilediğini,istediğin kimse için al!"..
"Kur'anı Azime karşı gevşeklik ve lakayıtlık gösteren ve bu hususta kötü zan besleyen kimseye cidden kötü bir ceza vardır"!

Allame İbnü'l Kayyım  kende eserinde şöyle uyarıyor:
HER derdin devası vardır.Ben ise tedavinin Fatiha ile yapılmasını çok güzel buldum.
Amell edince de şifa husunda onda hayret uyandıracak şekilde tesir buldum.
Kendinin şifa olduğunu analatan bir örnek verdikten sonra;
AMA bu şifa derecesi farklıdır;
Bu farklılık,Y amel edenin himmetinin zayıflığından veya o hastanın Allah (cc)Kitabıyla tedaviye müsait olmamasından meydana gelebileceği gibi,
okuyanın himmet zayıflığı veya harflerin mahreçlerini değiştirmesi yada sıfatları yanlış telaffuz etmesi yahut hastanın böyle tedaviyi kabule müsait olmaması(kuranla tedaviyi kabule müsait olmaması da bu sebebler arasında gösterile bilir.Yoksa,hem ayetler,hem dualar,haddi zatında yararlıdır,şifa vericidir.
Bilmiş ol ki:İnsanlardan bir çoğu bununla amel eder ama maksat ve gayesine ulaşamaz.
buda iki sebebten biriyledir;
Ya amel eden asi ve günahkar bir kimsedir,
Yada şübhe ve deneme üzerine kitabullah ile amel etmek  istiyordur.
O,halde habis nefislerden o öldürücü zehirden,helak edici o kem gözlerden bir şey meydana gelirde zeki şerif nefisler onu 
Faihanın esrar ve harikalarıyla,derin manalarıylave içinde taşıdığı Tevhid,Tevekkül,Sena ile karşılarsa ,o şeytani nefislerinte'sirini derhal def'eder ve hiç şübhe götürmeyecek şekilde rahatsızlığı tedavi eder.
Şemsü-l-Maarif,Fatihanın esrarı bölümü.
---------------------------------
SAYFAMDA PAYLAŞTIĞIM DUALARIN KULLANIMI KONUSUNDA UYARI!...
***Kitabın içeriğine dair izahat ve yanlış kullanılması konusunda havasla ilgilenenlere uyarı***
Kur'anı kerimdeki ayeti kerimeler ve esmaülhüsnayı ilahiyenin havassı cümlesinden olan hacetllerin kazası,kalplerin celbi,insanları hayvanların teshiri,ruhları hazır etme,cinleri davet,onlarla mülakat yani buluşmak,zayileri keşf ve müşahade,uzak mesafeye yürüme kabiliyeti,umur ve mesalih yani işler ve maslahatlar,ticaret ve menfaatin çokluğu,marizlerin hastaların teşhisi,ibtali sihir ve daha bir çok gizli sırlara dair en hakiki ve en doğru malumat ile bunlara bunlara dair izahat ve talimat ihtiva eder havasilmiyle ilgilenen,istifade etmek isteyen,faidelenmek isteyen zevattan ihvanı din kardeşlerimden.Havası hayır ve meşru olan hususlarda istimal etmelerini(kullanmalarını) ve gayri meşru yolda,yönde kullanmamalarını bilhassa rica ederim.
Çünkü, havası celileyi mahallinin gayrısında, haram yollarda kullanmak büyük günahtır.Dil ve kelam silahının zararı, el silahının zararıyla aynıdır.havassı celile ile nevsinin hevasına hizmet edenler ne günaha ve ne belaya düçar oldukları çok kerreler görülmüştür.
Kenzül havas--kitabıseyyid süleymen el-hüseyni
Enes TÜRK
---------------------------------
***AYETİ KERİME YAZACAĞIMIZ MÜREKKEBİN YAPILIŞI***
SAFRANI HAKİKİ GÜLSUYUNA KOY, BEKLET 1 GÜN KADAR KALSIN. DAHA SONRADA SÜZ, TEMİZ BİR ŞEKİLDE TORTU KALMASIN. SONRADA, ÇOK AZ HAFİF KOKU VERMESİ İÇİNDE MİSK KOY(MİSK HAKİKİ OLSUN YAĞ GİBİ TOPAK HALİNDE KOYU KAHVE RENGİNDEDİR) VE KARIŞTIR MİSKİ ERİTİP KOYARSAN İYİ OLUR AMA ÇOK AZ SONRADA DİVİT VEYA DOLMA KALEMLE YAZ.
ŞİFA RAHMET OLSUN İNŞEELLAH.AMİN.

KÖTÜ VE AZGIN CİNLERİ KAÇIRAN TÜTSÜ
    Bir kişi cinlerden rahatsız oluyors:
Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri
1-bir tavanın içine bir yemek kaşığı üzerlik tohumu,
1-bir yemek kaşığı Çörek otu,
1-bir yemek kaşığı Susam,
1-bir yemek kaşığı Kişniş,
çekilmemiş ve kavrulmamış Kahve ve
7 adet defne yaprağı konulur ve kavrulur
Meyan kökü
(her seferinde yeni malzemeler kullanılır).
Çıkan duman ağzından burnundan çekilir  ve evin her yerini bu tütsü ile tütsülerse o kişiyi ya da tütüsü yapılan  mekanı kötü ve azgın olan cinler Allah’ın izniyle terk eder.
Cin musallat olanlarda bu bitkileri kaynatıp elde edilen suyu, biraz suya bir türk kahvesi fincanda sirkede suya karıştırıp yıkanmaları
(gusul abdesti almaları) çok güzel olur,cinlerin hastayı terk etmesine,daha ileri safhalada ise ölmelerine sebeb olabilir.

HASTA OKUYANLARIN DİKKATİNE
Manevi yardım istemek.
Eğer yaptığını kendinden bilinirse kişi yolunu kaybeder,
Yardımın Allah’dan geldiğini unutmamak,
Elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra işi Allah’a havale etmek.
PAYLAŞTIĞIM DUALARI,AYETİ KERİMELERİ,
İNANARAK SAMİMİ OLARAK UYGULA.
ALLAHTAN CC HAYIR İSTE.
EĞER OLMAZSADA SANA HAYIRLI OLAN BU OLDUĞUNU DÜŞÜN.
BU DÜNYA İMTİHAN DÜNYASI, ÇOK DUA ET.
Büyüklerin bazı virtleri okumada beyan ettiği şartlara riayet edilmesi gereken meseledir,
bu hususta eftal olan sebeb araştırmaksızın söz tutub amel etmektir.
Bazı şartlar öne sürülmesinin illeti(nedeni)öğrenilemiye bilir.
Nitekim fıkhın bazı meselelerinde de illet ve kıyas geçerli olmaz.
Nasıl,helal haram hususunda hikmeti anlıyamadığımız bazı meseleleri Allahütealanın ilmine havale ederek tatbik ediyorsak,evliyaullahtan
(ehlü sünnet olan,diğerlerine, evliyaullah denmez,olsa olsa yaptıkları istidraç olur,zaten iyi araştırılırsa "ehlü sünnet" olan
ulama kur'an-ı kerim'in ve hadisi şerifler'in dışına'da çıkmaz söyledikleri)gelen bazı vazifelerin tatbikindede anlayamadığımız hikmetler olursa,
onları o büyüklerin ilhamlarına olan itikadımıza havale ederiz.
*İMAMI RABBANİ HAZRETLERİ MEKTUBAT* 
BİNLERCE TOP TÜFEK,YAPAMAZ ASLA, 
GÖZ YAŞININ SEHER VAKTİ YAPTIĞINI, 
DÜŞMAN KAÇIRAN SÜNGÜLERİ ÇOK DEFA, 
TOZ GİBİ YAPAR BİR MÜMİNİN DUASI 
BU AÇIK DEĞİLMİ? YETERKİ SAMİMİ İSTE.
HAVAS İLMİYLE MEŞGUL OLANLARIN SÜRMESİ GEREKEN KOKULAR
      Mümin cinler, Esma ve ayetlere hizmette bulunan varlıklar, hadimler, hüddamlar, ruhaniler, ulvi ve sufli âlemdekiler ve ricai gayb âlemindekiler aşağıdaki sayacağımız kokuları çok severler ve ervahı ruhaniye ( manevi âlem)’ i celp ve tesir altına almakta da bu kokular çok etkilidir. Bu kokular sürülüp onlardan yardım istendiği zaman daha seri bir şekilde yardıma gelirler biiznillah.
* Gül Yağı
* Sandal Yağı
* Ud Yağı
* Misk Yağı
* Amber Yağı
* Reyhan Yağı
* Lavanta Yağı
* Yasemin Yağı
* Defne Yağı
* Karanfil Yağı
* Safran Yağı
* Çörek Otu Yağı ( x )
* Zeytin Yağı ( x )

Not: (x) işaretli olanlar için: diğer kokulardan misal 3’er gr katılıyor ise bunlardan 1’er gr katılacak.

Yukarıdaki kokular eşit miktarda karıştırılır. Elde edilen koku sürülür. Bu kokuların saf olmasına dikkat edilmesi lazımdır. Aksi halde netice hâsıl olmaz. Havas ilmiyle meşgul olanlar bu karışımı muhakkak kullanmalıdır. Bu sayede yapmış olduğu işlemler daha hızlı ve seri olur. 

Bu kokuların etkisi şu şekilde görülebilir: Kâfir cinin musallat olduğu ve eziyet çektirdiği bir hastaya, bu karışım koklatılır koklatılmaz onu terk eder. Yukarıdaki bu karışım çokça tesirli ve etkili bir tertiptir.

Ayrıca insanları tesir altına almak ve sözünü dinletmek içinde aşağıdaki kokulardan her hangi biri kullanılmalıdır
* Lavanta Yağı,
* Sandal,
* Miski amber,
* Reyhan Yağı
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bende Cin Musallatı,Nazar Ve Sihir Varmı? Belirtileri Nasıl Olur?Nasıl Anlarım?: 

Genel Manada Belirtileri Nelerdir?:
Aşırı unutkanlık, . Dalgınlık, . Kararsızlık, . Geleceğe ait ümitsizlik duygusu hissetme, . Basit sebeplerle yakınlarına karşı agresif davranışlar (anne, baba, eş, arkadaş vs.), . İşlerinde anlaşılmaz aşırı kısmetsizlik ve irade dışı aksiliklerle karşılaşma, . Sevdiklerinin her hareketinin kendisine ters gelmesi, sonra bundan pişman olması, . Bir türlü evlenememe, sıklıkla nişandan dönme, . Basit sebeplerden boşanma, . Yalnızken yanından bir karartının geçtiğini hissetmesi, . Banyo yaparken korkması ve gözü açık sabunlanması, . Bazı yerlerden geçerken sebepsiz korku hissetme (özellikle geceleri). Rüyalarında sıklıkla kedi, köpek, yılan görmesi, . Sıklıkla garip ve korkutucu rüyalar görme. Sabahları çok yorgun kalkması, . Bazen uyku-uyanıklık arasında parmağını dahi kımıldatamayacak ağırlık hissetmesi 
BENDE CIN MUSALLATI VARMI ?CIN MUSALLATI BELIRTILERI...
-Bedende usume ( veya sadece bazi bölgelerde )- Kaslarda gezen bisey , Tuhaf bi agri- Namazda konsantre olamamak- Kuranı okuyamamak- Ezan okunurken dinlememek- Günah islemek- Göğüste daralma- Sürekli sıkntı hissi ve üzülmek- Gözlerde yanma , kaşınma- Sinirlerin Sürekli bozuk olmasi-Basit şeylere öfkelenmek- Bedenin içinde sicaklik ( Çok terleme ) - Dizlerde bi ağırlık- Belde ağrılar- Bedende gelip giden ağrılar,özelikle bacaklarda ve ayaklarda- Baş ağrısı - Kulakların çınlaması- Gözlerde kararma- Boğaz ve mide arasi bi engel hissetmek ( boğazda tıkanma gibi )- Nefes almakta zorlanma dışarda yürürken , merdivén çikarken vs - Sabah uyanınca aşırı yorgun olmak - Tuhaf sesler duymak ( birinin isminizle sizi çagirmasi , arkanizda birinin seslenmesi vs )- Korkunç ruyalar gormek , yilan köpek , kedi görmek , ruyanizda birinin sizi takip etmesi sizi kovalamasi vs )- Aşırı cinsel arzusu- Umutsuzluk - Halsizlik - Hevessizlik(Hayattan tat alama)-Bedende morluk-Bedeninde sebebsiz açılan,ciletle kesilmiş gibi kesiklerin olması (çabuk kapanan kesikler)- Banyo ve tuvalette çok kalma.- Suyla yıkanmayı sevmemek veya aşırı yıkanma halleri.
BENDE NAZAR VARMI YOKMU ?NAZAR BELIRTILERI...
-Durumunuzun sık sık sebebsiz yere  değişmesi- Saglik sorunlarinin hızlıca artması- Ciltte sivilceler(tıbbi olmayan)-vucutta kizarikliklarin cikip kaybolmasi- ciddi Organ hastaliklari- kaslarinizin uzerinde bir agirlik hissetmeniz - basinizda bir agirlik hissetmeniz- omuzlarda bi agirlik hissetmeniz- ciddi kilo kaybi - cok esnemek - umutsuzluga kapilmak hep- özgüvensizlik-unutkanlik- Ticarette başarısızlık - İş hayatinda okulda basarisizlik - Boşanma veya evlenmede sıkıntı- Kur'an dinlemede çok esnemek( ozelikle nas fêlais sureleri de )- midede yanma - gözlerde yanma - vudutta sicaklik- Sebepsizce ağlamak- sabah uyaninca cok yorgunluk hissi- bogazda yanma ( igne batmasi gibi)- sert öksurmek- göz kapaklarin hizlica açilip kapanmasi....- Göz bebeklerinin normalden büyük olması.- Gözlerin fazla kırmızı olması. 
BANA SIHIR YAPILMISMI ? SIHIR BELIRTILERI...
- agizda ve midede Gelen kötü kokular- karinda siddetli ve agri - karinda Icinden gezen bi agri , ses cikarmasi ( aç olmadiginiz halde )- Çok gaz - mide bulantilari-sürekli kusma hissi-karnin sismesi ( ozelikle rukye dinleyince )- mide yanmalari- istahsizlik- kabizlik - yüzdeki siyahlik ( Nur eksikligi , göz altlarinin kararmasi )- bedende agirlik , Yorgunluk halsizlik- görmede sorun ( bulanik vs )- nefes almada zorluk ( nefes darligina yakin )- sosyal problemler- evlenmede zorluk ve bosanma - esi ile mesafeli olmak ( nefret duygusu , her hareketinde )- cinsellikte sorun yasamak esiyle( iliskiye girememe , isteksizlik )- kisirlik , Çocuk dusurmek - tedavi ´siz hastaliklara yakalanma- doktorlarin rahatsizliginizi bulamamasi ( "iyisiniz biseyiniz yok ")- Yalniz kalmayi sevmek , - ani durum değişikliği (Sebepsizce öfke,ağlama vs  )- gözunuzun önunde bi ip görme , cizgi,karartı  vs ( kaybolmayan )
Burada verilen örnekler,tıbbi olmaması halindedir.
Dikkat edilirse!: Büyü Nazar Çarpılma hallerinde,belirtileri çoğunlukla biri birine benzemesidir.

 ------------- ***BİR SIKINTINIZ OLDUĞUNDA,DUAYA İHİYAÇ DUYDUĞUNUZDA,,,***--------------
(ASLINDA  DUASIZ BİR GÜNÜMÜZ GEÇMEMESİ,ALLAHA CC SECDE ETMEDEN, GÜNÜMÜZÜN GÖZÜ YAŞSIZ GEÇMEMESİ GEREKİYOR.(ALLAH CC RIZASI İÇİN OLMAK KAYDIYLA)))---  
    • KARDEŞİM DUAM KABUL OLMUYOR DEMEK GERÇEKTEN ALLAHIN CC HOŞLANMADIĞI BİR SÖZ.
SEN KENDİNE BAK BENİM DUAMIN KABUL OLMAMAMISINI GEREKTİREN NE HASLET VAR DİYE BİR ARAŞTIR VE O HATANA TÖVBE İSTİĞFAR ET, GÖZ YAŞI DÖK YALAVAR YAKAR O HALİNİDE DÜZELT.DÜNYANIN DEVAMLI OLMADIĞINI HİÇ AMA HİÇ UNUTMA.VE HAYATIMIZDA YAŞADIĞÜIMIZ TÜM SIKINTILARDAN ALLAH CC BİZLERİN GÜNAHINI SİLDİĞİNİ VE BÜYÜK ECİRLER VERDİĞİNİ KALBİNE YERLEŞTİR.
GÜNAHIN EN BÜYÜĞÜ;BENİM GÜNAHIM AF OLMAZ DİYE DÜŞÜNMEK, ÜMİTSİZLİĞE DÜŞMEK,ÜMİTSİZLİKTE İSYANA, ÖYLEKİ ALLAH CC İNKARA BİLE GÖTÜRÜR.VEBİRDE NASILSA GÜNAHIM AF OLUR DEYİBTE HER HALTI İŞLEMEKBU İKİ GÜNAHTAN TAM BİR BAĞLANTIYLA ALLAHA UYMAK TESLİM OLMAK BU DÜŞÜNCELERDEN ALLAHA SIĞINMAK GEREK.
BAŞIMIZA BİR ŞEY GELİNCE SANKİ TÜM DÜNYANIN SIKINTILARINI BEN YAŞIYORUM DİYE DÜŞÜNÜR DURUMA GELİRİZ.HALBUKİ ÇEVRENE BAK!HASTANELERE GİT,AKIL HASTANELERİNE GİTTERKEDİLEN İNASANLARIN OLDUĞU EVLERE GİT BİZ DARÜLÜCAZE DİYORUZ.BAK DÜNYADA SAVAŞLARDA İNSANLAR NEKADAR ACIMASIZCA KATLEDİLİYOR.BİRDE KENDİNE BAK SIKINTINI DÜŞÜN, ÖLÇÜYE VUR!,GERÇEKTEN EN KÖTÜ OLAN SEN MİSİN!
Dua niçin kabul olmaz;
Sual: Dualar niçin kabul olmaz?
 CEVAP:Şartlarına uygunsa dua kabul olur. Hadis-i şerifte, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder, edilen duayı kabul eder) buyuruldu. (Tirmizi)

Duanın kabul olması için bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]
Yapılacak işlerden bazıları şöyledir: Önce günahlara tevbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını düzeltmeli, duanın kabul olacağına inanmalı, iki diz üzerine kıbleye karşı oturup, duaya başlarken, Sübhane Rabbiyel aliyyil a’lel vehhab demeli, euzü besmele çekip hamd ve salevat okumalı, duayı üçten fazla söylemeli! Kabul olmadı diyerek ümit kesmemeli, kabul olana kadar uzun zaman tekrar etmelidir! (Feraid)Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Siz, kabul edileceğine yakînen inanarak, Allah’a dua ediniz. Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz.) [Tirmizi](Emr-i marufu bırakırsanız dualarınız kabul olmaz.) [Bezzar]
(Bid'at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz.) [Deylemi]
(Kızını fâsıkla evlendirenin duası kabul olmaz.) [Şir’a]
Farzları yapmayanın, mesela namaz kılmayanın duası kabul olmaz.  Haramlardan sakınmayanın duası kabul olmaz. Ebülleys-i Semerkandi hazretleri, (Haram yiyenin, gıybet edenin ve haset edenin duası kabul olmaz) buyuruyor. Hadis-i şerifte de, (Duanın kabul olması için, yenilen ve giyilen helal olmalıdır) buyuruluyor. (Tergib-üs-salât)İhlaslı ve salih olmaya çalışmalı. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (İhlaslı olarak dua edin!) [Mümin 14, 65]
(Allahü teâlâ, ancak takva sahiplerinin [salihlerin amellerini, dualarını] kabul eder.) [Maide 27]
Evliyayı vesile ederek, dua etmeli. Buhari’deki hadis-i şerifte, duanın kabul olması için, Peygamberleri ve salihleri vesile etmek gerektiği bildirilmektedir. (Hısn-ül-hasin) Mesela silsile-i aliyyenin isimleri okunup onların hürmetine dua edilmeli.Din kardeşine gıyabında dua etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Müminin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir melek, Allah bu iyiliği sana da versin der. Meleğin duası reddedilmez.) [İbni Ebi Şeybe] 

Beş vakit namazı doğru ve severek kılmalı ve sonra dua etmeli. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Beş vakit namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Buhari]
Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Allahü teâlâ buyuruyor ki: büyüklenmeyen, gününü Allah’ı anmakla geçiren, [Allah’ın razı olduğu işleri yapan] günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet, büyüğe saygı gösterenlerin namazlarını kabul ederim. Böyle bir kimselerin istediklerini veririm, dua ederlerse, dualarını kabul ederim.) [Darekutni](Gizli-açık çok sadaka verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duanız kabul edilsin.) [İbni Mace](Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari](Kim, Yunus aleyhisselamın balığın karnında iken ettiği duayı okursa, duası kabul olur.) [Tirmizi](Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun! Allahü teâlâ onu muhakkak kurtarır. Dua şudur: “La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin”) [Tirmizi](Duasının kabul olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın!)[İbni Ebiddünya] (İstiğfara devam eden, her türlü sıkıntıdan ve geçim darlığından kurtulur, ferahlığa çıkar, ummadığı yerden rızka kavuşur.) [Nesai](Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen kimse, refahta iken çok dua etsin!) [Tirmizi] 
(Sıkıntılı veya borçlu bir kimse, bin kere "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.)[Şir’a]Sual: Evlilik için dua ettim, kabul olmadı. Sebebi nedir?CEVAPEvlenmeyi istemek normaldir. Ancak her evlilik mutlaka hayırlı olur mu? Çok az da olsa, evlilik bir kimsenin dünya ve ahiret felaketine sebep olabilir. Ne olursa olsun evlenmeyi değil de, mutlaka hayırlı olanını istemelidir. Hayırsız bir evlilik yerine bekârlığı tercih etmelidir! 
Esas hayat, ahiret hayatıdır. Muhteşem bir hayat sürülse de, dünya geçicidir. Akıllı, ahiretini düşünüp, (Ya Rabbi evlilik hakkımda hayırlı ise nasip et) diye dua eder. Kur'an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder) buyuruldu. (Tirmizi)

(Duam kabul olmadı) demek yanlıştır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Dua edenin ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, yahut ahirette mükafatını bulur.) [Deylemi]
Allahü teâlâ, Kıyamette, duası dünyada kabul edilmeyen kula(Dünyada ettiğin duana karşılık şu sevapları veriyorum)buyuracak, o kadar çok sevap verecek ki, o kimse, (Keşke dünyada hiçbir duam kabul edilmeseydi) diyecektir. (T.Gafilin)Allahü teâlâ, dua edeni sever, dua etmeyene gazap eder. Dua müminin silahı, dinin temel direklerinden biridir. Duanın faydaları çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Dua, işlenen günahlara kefarettir.) [İbni Hibban]
(Dua, bela gelirken korur.) [Şir’a]

Allahü teâlâ, isteyene verir. Dua etmenin, istemenin de şartları vardır. Bu şartlara riayet eden arzusuna kavuşur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, sabra gayret edeni muvaffak kılar, iffet talep edeni de iffetli, istigna edeni de gani kılar.) [Hakim] (Hayır isteyen hayra kavuşur. Şerden sakınan da korunmuş olur.) [Hatib] 
Demek ki, sabreden başarır, namuslu olmak isteyen ve insanlara muhtaç olmak istemeyen arzusuna kavuşur. Arayan Mevlasını, azan belasını bulur.
Sevilen kulun duası gecikir mi?Sual: Allahü teâlânın, sevdiği kulunun dua etmesini sevdiği için, duasını geciktirdiği doğru mudur?CEVAPÖyle durumlar da olabilir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle anlatıyor:(Allahü teâlâ bir kulunu severse veya onun sevgili bir kul olmasını isterse, üstüne bardaktan boşanırcasına musibet yağdırır, onun üzerine ardı ardına belalar gönderir. Bu kimse dua ederse, Cebrail aleyhisselam der ki:— Ya Rabbi bu sevgili kulun istediğinin verilmemesinin hikmeti nedir ki?Allahü teâlâ buyurur ki:— Ben onun sesini dinlemeyi seviyorum. Bırakın, duaya devam etsin!

Kul, ya Rabbi der, Allahü teâlâ lebbeyk der, (Senin her istediğini vereceğim ve memnun edeceğim. İzzetime yemin ederim ki, ne dua edersen kabul edeceğim, ne istersen vereceğim; ancak bu isteklerini ya dünyada veya ahirette veririm. Ahirette verirsem daha üstününü verir, daha büyük belaları üzerinden def ederim)buyurur.
Kıyamet günü, teraziler kurulur, namaz ehli getirilir, karşılığını tam alırlar. Oruç tutanlar getirilir, karşılığını tam alırlar. Zekât ehli getirilir, onlar da karşılığını tam alırlar. Hac ehli getirilir, onlar da karşılığını tam alırlar. Belaya, musibete uğrayanlar getirilir, onlar için terazi kurulmaz, ücretleri, mükâfatları tartısız bol bol verilir. Bunlara verilen sevabların büyüklüğünü görenler, (Keşke bizim de dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da, biz de böyle büyük nimetlere kavuşsaydık) derler. İşte şu mealdeki âyet-i kerime bunu bildiriyor:(Ey îman eden kullarım, Rabbinizden [emir ve yasaklarına riayetsizlikten] korkun. Bu dünyada [Allahü teâlâya itaat ederek] iyi iş yapanlar için, [ahirette] bir güzellik [Cennet] vardır. Allah’ın toprağı yeryüzü geniştir. [Kâfirler içinde daraldığınız zaman, başka ülkelere hicret edebilirsiniz.] Ancak [ibâdete, taate, belâlara ve vatanından ayrılıp hicretin güçlüklerine] sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.) [Zümer 10] (Dürr-ül mensûr – İmam-ı Süyûti)

Dua kabul olur
Sual: Her dua kabul olur mu?CEVAPGünah olmayan ve şartlarına uygun yapılan her dua kabul olur. Allahü teâlâ kendisine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder. Allahü teâlâ,(Bana dua edin, kabul edeyim) buyuruyor. (Mümin 60)

Allahü teâlâ, kabul etmese böyle buyurur mu? (Ben dua ediyorum, ama kabul olmuyor) demek yanlıştır. Onunki de kabul olmuştur. Mesela o kimse bir araba ister de, Allahü teâlâ ona bir ev ihsan edebilir. O, arabayı alamadığı için duası kabul olmadı zanneder. Duası sayesinde başına gelecek büyük bir bela önlenmiş olabilir. Yahut dua sayesinde günahları affedilmiş olur veya âhirette çok büyük ihsanlara kavuşur. Bu kabul edilme hususu, bir hadis-i şerifte şöyle açıklanıyor:(Meşru olarak dua eden mümin, şunlardan birine muhakkak kavuşur: Kabul olur veya kabul edilmiş bir ibadet sevabı alır ve âhirette büyük nimetlere kavuşur. Günahları affedilir veya iyilikleri artar yahut önlenmesini istediği o kötülüğün bir benzerinden, Allahü teâlâ onu kurtarır. O hâlde dua etmeye devam edin! Allah’ın ihsanı boldur. Dünyada duası kabul olanlar, duası dünyada kabul olmayanlara, âhirette verilen nimetleri görünce, “Keşke, bizim de dünyada dualarımız hiç kabul olmasaydı” diyeceklerdir.) [Deylemî, Hâkim]  

Duanın kabul olması için;

Sual: Kur'an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder) buyurulduğu halde, bazı dualar niçin kabul olmuyor? 

CEVAPDuanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz.Önce çalışmak, sonra dua dinin esası!Kabul edilir ancak, çalışanın duası!

Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle:1- Haram lokmadan sakınmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.) [Taberani]

Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duamı kabul etsin! Cevabında buyurdu ki:(Duanızın kabul olması için helal lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?) [Şir’a]

Yine buyurdu ki: (Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helalden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât] 2- İtikadı düzgün olmalıdır. Bid’at ehlinin duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace)Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır. 3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez.) [Şir’a]4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]

İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.) [İbni Neccar]Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir. 5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi]Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır.)6- Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi]7- Yalvararak dua etmelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir.) [Tirmizi] 

Hazret-i Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!) 

İkinci âlimin duası da şöyle: (Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!)Üçüncü âlim de şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!)Duaları kabul olarak rahmet yağdı.8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir.Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince,(Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât] 10- İsm-i a’zam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir. Sual: Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek daha iyi değil mi?CEVAPGaflet içinde olduğunu söyleyerek, duayı bırakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan daha iyidir. (Bezzâziyye)

Dua dinin direğidir. (Allahü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur), (Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silahıdır) hadis-i şerifleri duanın önemini açıkça bildirmektedir. Allahü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Allahü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder.) [Tirmizi]

Başka bir hadis-i şerifte, (Dua ibadettir) buyuruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:(Bana dua edin kabul edeyim. [Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim.] Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım.) [Mümin 60]

Hamd ve salevatSual: Dua ederken, hamd ve salevat gerekir mi? CEVAPPeygamber efendimize salevat getirmek duanın kabulüne vesiledir. Hamd duanın başı, salevat getirmek ise, kanatları gibidir. Duaya hamd ve Resulullah efendimize ve Onun âline ve eshabına salevat ile başlamalı, yani (Elhamdülillahi rabbil âlemîn, essalâtü vesselâmü alâ resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn) demeli, sonunda da yine salevat okumalı, (Allahümme salli alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammed) demelidir. Resulullah efendimize okunan dua, yani salevat kabul olacağı için, kabul olmuş iki dua arasında edilen dualar da, kabul olur. 

Dua, her insan için bir sığınaktır. Dua, ihtiyacın anahtarıdır. Allah-u Zülcelal, kullarının kendisine dua etmelerini, ihtiyaçlarını arzetmelerini çok sevmektedir. Onun için bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:   ”Bana dua edin, kabul edeyim.”  (Mü’min; 60)

Kur’an-ı Azim’de :   ”(Onlara) De ki; sizin dua (ve iltica)nız olmasaydı Rabb’im size değer verir miydi?” (Furkan; 77)

Tirmizi, İbn Hıbban ve İbn Mace senedleri sahihtir kaydıyla şu hadisi naklederler:     ”Allah nezdinde duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizi, İbn Hıbban, İbn Mace)

Tirmizi ve Hakim şu hadisi naklederler:   ”Dünya üzerinde Allah’a dua eden bir müslüman yoktur ki, Allah ona yetişmesin ve onun üzerindeki sıkıntı veya kötülüğü bir fazlasıyla kaldırmış olmasın. Yeter ki, Allah’ın o müslüman kulu bir günah dileğinde yahut sıla-ı rahmi koparmak için duada bulunmasın. Topluluktan biri: “Öyle ise, duamızı çoğaltırız.” der. Resulullah da: ‘Hak Teala, (lütufca) daha çoktur’ buyurur”. (Tirmizi, Hakim)

Hz. Peygamberimiz (S.A.V) hadis-i şerifte  şöyle buyurmuştur:    “Allah-u Zülcelal, her gecenin üçte biri kalınca rahmeti ile dünya semasına iner ve şöyle buyurur: ‘Mülkün sahibi benim. Dua eden kim ise, onun duasını  kabul edeyim. Kim benden bir şey isterse, ona vereyim. Kim benden bağışlanmayı isterse, onu bağışlayayım.’” (Buhari, Müslim)

Ebu Hureyre (R.A)’den rivayetle Resulullah (S.A.V) şöyle buyurmuştur:   ”Sıkıntılı anlarında, Allah’ın duasını kabul etmesini isteyen kimse, genişlik anında çok dua etsin.” (Tirmizi, Hakim)

Hz. Aişe (R.A)’den rivayetle Resulullah (S.A.V) şöyle buyurmuştur:   ”Tedbirin kadere bir faydası olmaz; Allah’ın takdir ettiği şey olur, duanın ise gelmiş ve gelmemiş olan felaketlere faydası vardır. Şüphesiz ki bela iner, dua ise onu karşılar ve kıyamet gününe kadar çarpışırlar.” (Bezzar, Taberani, Hakim)

Ebu Hazım şöyle demiştir: “Dua etmekten mahrum kalmam, duamın kabul edilmesinden mahrum kalmamdan daha kötüdür.” Onun için insan samimi olarak, daima Allah-u Zülcelal’e dua etmeli, ihtiyaçlarını O’na arzetmelidir.---

Dua sahibinden belayı defeder; Dua eden kişi bunun menfaatını ya dünyada ya da ahirette mutlaka alır. Allah-u Zülcelal merttir. Hadis-i şerifte de geçtiği gibi Allah-u Zülcelal haya ve kerem sahibidir. Ellerini açıp kendisinden isteyeni boş çevirmekten haya eder.

Said bin Kettan  bir gece rüyasında, Allah-u Zülcelal’i görmüş ve: “Ya Rabbi! Nice zamandır sana dua ediyorum, ama icabet buyurmuyorsun!” demiş. Bunun üzerine Allah-u Zülcelal buyurmuştur ki: “Ey Said! Sesini duymak hoşuma gittiği için icabet etmiyorum.”

Ebu Osman Nehdi (K.S) hastalanmıştı. Hasan-ı Basri (K.S), onun ziyaretine gitti. Bir ara:
  “Ya Eba Osman! Bize dua et. Hastanın duası makbuldür.” dedi. Eba Osman, Allah-u Zülcelal’e hamdetti, bir ayet-i kerime okudu, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e salavat getirdi. Daha sonra elini açtı, biz de açtık. Dua etti.
Ellerimizi indirdiğimiz zaman, şöyle dedi:
“Size müjdeler olsun! Vallahi, Allah duamızı kabul etti.”  Hasan-ı Basri: “Bunun için Allah’a yemin mi ediyorsun?”  diye sorunca, Eba Osman dedi ki: “Evet yemin ediyorum. Nasıl etmeyeyim ki? Sen bana bir söz söylediğin zaman kabul edip, onun doğruluğunu tasdik ediyorum da; Allah-u Zülcelal’in: “Bana dua edin, duanızı kabul edeyim”  emrinin doğruluğunu niye tasdik etmeyeyim.” Hasan-ı Basri onun yanından ayrılınca: “O, benden fakih (alim) çıktı.”  dedi.


"ÖNEMİNE BİNAYEN BU YAZIYI OKUYUN":

FAKAT HER ŞEY BİR YANA BU SAYFADAKİ BİLGİLER BEDAVA (ÜCRETSİZ)
BİR ÇOK KİŞİ TAVSİYELERİMİZE UYUYOR  GEREKLİ OLAN DUALARI SAYFAMDAN ALARAK HAYATINA UYGULUYOR,ÇOK ŞÜKÜR ÇOK FAİDESİNİ BULDUĞUNU SÖYLEYEN ÇOK KARDEŞİMİZ VAR, ALLAH CC  EBEDİYYEN RAZI OLSUN ÇOK DUA EDİYORLAR,SİZDE İLK YAPACAĞINIZ BİR HOCAYA GİTMEK DEĞİL,KURANI KERİM OKUMAYI ÖĞRENİN VE BU SAYFADAKİ BİLGİLERİ HAYATINIZA SIKINTINIZ VEYA DİLEDİĞİNİZ NE İSE SAMİMİ OLARAK İNANARAK UYGULAYIN-BAZEN MUVAFFAKİYET NADİREN OLAMIYA BİLİRSİN VEYA ARADIĞIN KADAR OLMAZ AZ RAHATLARSIN, BU DURUMDADA BANA ULAŞ.

BU  SAYFALARI İYİCE ARAYIN  YİNEDE BULAMAZSANIZ,BANA SORARSINIZ  YARDIMCI OLURUM,FAKAT  BANA SORMANIZ HALİNDEDE ACELECİ OLMAYIN,MÜSAİT OLDUĞUMDA YARDIMCI OLURUM.

KARDEŞLERİM PAYLAŞMAYIN HAKKIMI HELAL ETMEM DEMİYORUM ---
ZİRA,  GÜNÜMÜZE KADAR, BU İLMİ  BİZLERE ULAŞTIRANLARDA AYNI  ŞEKİLDE  PAYLAŞMAYIN HELAL ETMEM DESEYDİ, İLİM BİTERDİ HER HALDE...
SİZDEN SADECE RİCAM   BANA DUA EDİN.
DUA İSTEĞİM ŞU ŞEKİLDE OLURSA  ÇOK MEMNUN OLURUM;
YARAB, ENES HOCAMI, DUASI KABUL EDİLEN KULLARINDAN  EYLE .  
HER TÜRLÜ CİNNİ VE İNSİ TEHLİKELERDEN KORU,
SON NEFESTEDE İMAN SELAMETİ NASİP EYLE.
DÜNYADADA AHİRETTEDE  SEVDİKLERİNDEN VE DOSTLARINDAN AYIRMA
AMİİİİNNN ECMAİN İNŞAALLAH


ENES TÜRK

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...