PKK’yı Suriye’ye taşıyorlar…
Amerika’nın baştan bu yana terör örgütleri PKK/ YPG ile olan ilişkisi son günlerde iyice su yüzüne çıkmaya başladı. Daha önce terör örgütleri ile lan ilişkilerini saklamaya çalışan Amerika’nın artık bu ilişkilerini açık biçimde yaptığı ve bunu saklamadığı da görülüyor.
Suriye’de terör örgütlerini bütünleştiren, onlara eğitim ve taktik veren, silahlarla destekleyen Amerika’nın en son oyunu, Afrin’i terörist gruplarla korumaya alması olmuştur.
Temmuz ayında ABD yönlendirmesiyle Afrin’de yeniden yapılanmaya giden PKK, yönetim kadrosu, eğitim, propaganda stratejisi ve savaş planında topyekûn değişikliğe gitti. Türkiye’ye saldırı amaçlı yapılan değişiklik kapsamında Kandil’den 500 ‘tecrübeli’ terörist bölgeye gönderildi. Yeni ekip, Afrin’i dört bölgeye ayırarak yeraltı tünelleri ve 4 aşamalı sınır güvenliği hattı kurdu.
Kandil ve ABD arasındaki görüşme trafiği neticesinde örgütün uygulamaya koyduğu ilk hamle, buradaki elebaşını değiştirmek oldu.
PKK yönetimi, Afrin elebaşısı ‘Renas’ kod adlı elebaşının yerine Türkiye kökenli Mahmud Berhadan’ı atadı. Terör örgütünün 2014 yılından bu yana sözde askeri sorumluluğunu yapan ‘Renas’ kod adlı teröristin yerine getirilen Mahmud Berhadan, eylül ayında Cinderesi bölgesinde örgütün tüm sorumlularını biraraya getirerek bir toplantı yaptı.
Cezire bölgesindeki PKK-PYD’lilerin Suriye’nin 3’te birini ele geçirdiğini söyleyen terör elebaşısı, Afrin’den Akdeniz’e inemeyen yönetimi ihanetle suçladı.
Bölgede oyun içinde oyun oynanıyor. PKK, çok açık biçimde yanı başımızda güçlendiriliyor, silahlandırılıyor.
Bugüne kadar DEAŞ ile mücadele için terör örgütlerine silah yağdıran Amerika, DEAŞ’ın bölgeden ayrılmasına rağmen bu silah verme işini sonlandırmadı. Halen en ağır ve modern silahlar terör gruplarının elinde bulunuyor.
Kandil’in, TSK ile yerle bir edilmeye başlaması ile buradaki teröristlerin güvenli bölge olarak nitelendirilen Suriye’ye taşınma işinin de Amerika tarafından yapılmakta olması çok daha düşündürücüdür.
Cinderesi’nde yapılan toplantıda alınan karar gereği, 1 hafta sonra üst düzey iki isim, Raco bölgesinde PKK tarafından infaz edildi. İnfaz edilen ‘Çekdar’ asayiş, ‘Hogar’ ise bölücü örgütün sınırdan sorumlu sözde elebaşları olarak görev yapıyordu. Türkiye’nin İdlib’e yönelik askeri sevkiyatı hızlandırmasıyla panikleyen PKK, Kandil’den 500 teröristi bölgeye taşıdı.
Yeni Şafak’ta konu ile ilgili haberdeki ayrıntılarına da göz atalım:
Büyük çoğunluğu yönetim kadrosunda görevlendirilen Afrin ekibine ek olarak Ayn el-Arab, Rakka, Deyrizor ve Kamışlı’da bulunan 3 bin PKK’lı da Afrin’e nakledildi. Bu teröristlerin büyük çoğunluğu Türkiye sınırı ve İdlib-Azez hattında konuşlandırıldı. Burada son terörist grubun gelmesinden önce görev yapan yaklaşık 1200 terörist ise Münbiç ve Ayn el-Arab’a sevk edildi.
PKK elebaşılarından Murat Karayılan’ın Afrin’e sözde ‘komutan’ olarak gönderdiği Mahmud Berhadan, ilk iş olarak ‘her aileden en az bir kişiye örgüte katılma mecburiyeti’ getirdi.
Daha önce cephe zorunluluğu olmayan memurların da silah altına alınması zorunluluğu getiren Berxadan, ayrıca önceki dönemde ‘cephede ölen herhangi bir teröristin kardeşlerini savaştan muaf tutan’ uygulamayı da kaldırdı. PKK terör örgütü ayrıca silah altına alınma ve eğitim yaşını da 18’den 13’e düşürdü. Daha önce 37 olan üst limit ise 65’e yükseltildi.
Bölge genelinde yapılan gösteri ve protestolara rağmen Afrin halkını zorla PKK’ya katılmaya zorlayan PKK, Türkiye’nin insansız hava araçlarıyla bölgede yaptığı yoğun keşif faaliyetleri sonrası yeraltına indi. Bünyesinde 13-18 yaşlarında çok sayıda çocuğu da barındıran örgüt, eğitim alanlarını kapalı mekanlara kaydırdı.
Raco, Meydanki, Cinderesi ve Kefer Cenne’de bulunan büyük kamplar yerine yeraltı kampları inşa eden teröristler, daha önce 250 ila 1500 kişi arasında değişen grupları 25-30’ar kişilik küçük timlere bölerek bunları kapalı alanlarda eğitime tabi tutmaya başladı. Ailelerinden zorla koparılan 13-18 yaşındaki kız ve erkek çocuklar Fadıl Roji tarafından hazırlanan özel kamplara alınırken, yaşları 40 ila 65 arasında değişen yüzlerce Afrinli de sözde ‘Afrin Komünü’ tarafından uygulanan silahlı eğitime mecbur kılınıyor.
Görüldüğü gibi her şey artık çok açık ve ortada.
Amerika’nın Türkiye’yi iyice çökertmek için elindeki kartları birer birer açtığını da görmekteyiz. Hedef, işbirlikçi terörist grupları Türkiye’ye karşı çatıştırmak olarak da değerlendirilebilir.
Peki, son günlerde iyice içli-dışlı olduğumuz Rusya bu oyun neresinde? Bunu da bir başka yazımızda değerlendireceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz