21 Kasım 2017

NAZAR - GOZ HASET - SiHiR BUYU CiN MUSLLATI

NAZAR - GOZ HASET - SiHiR BUYU 
CiN MUSLLATI
   Rukye Nedir?
İbn Hacer el-Askalanî, alimlerin şu üç şartın bulunmasıyla rukyenin caiz olacağı üzerinde görüş birliği içerisinde olduklarını bildirmektedir:


a) Allah Teala'nın kelamıyla (âyetlerle), isimleri veya sıfatlarıyla olması;

b) Arap diliyle veya başka bir dille anlaşılır olacak şekilde yapılması;

c) Yapılan rukyenin bizzat faydasının dokunduğuna değil, umulan faydanın Allah Teâlâ tarafından gönderildiğine inanılması (Fethul-Barî, X, 206).
Rukye, mubah, haram ve şirk olmak üzere üş çeşittir.
1- Mubah olan Rukye: Kur'ân-ı Kerim'den ayetlerle Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatlarıyla, arapça ve anlamı anlaşılır bir dille yapıldığı takdirde mubahtır. Hz. Aişe (r.anh)'dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte şöyle denilmektedir: "Rasûlüllah (s.a.s) son hastalığında muavvizeteyni okuyup kendisine üflüyordu. Hastalığı ağırlaştığı zaman onları okuyarak üzerine üflüyor ve onların bereketi için elini meshediyordum" (Buharî, Tıb, 32; Müslim, Selâm, 51-52).
Yine Hz. Aişe (r.anh) Rasûlüllah (s.a.s)'ın hastalığından bahsederken şunları söylemektedir: "Rasûlüllah (s.a.s) yatağa düştüğü zaman, İhlas süresi ve Mu'avvizeteyn'in tamamını okuyarak avucuna üfledi ve sonra elleriyle yüzünü ve vücudunun elinin yetiştiği her tarafını meshetti" (Buharî, Tıb, 39).

Yine akrep sokmasına karşı Fatiha ile rukye yapıldığına dair hadis varid olmuştur (Buharî, Tıb, 33). Ve yine Rasûlüllah (s.a.s)'ın hastalanan bazı kimselere, Mu'avvizeteyn okuyup, onları sağ eliyle meshettiği ve peşinden de şöyle söylediği rivâyet edilmektedir "Ey insanların Rabbi olan Allah'ım hastalığı gider; buna şifa ver. Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Hastalık bırakmayan şifa ver" (Buhari, Tıb, 37).

Bu anlamda rivâyet edilen hadisler çoktur. Bazı alimler Rasûlüllah (s.a.s)'in; "Göz değmesi ve hummanın dışında rukye yoktur" (Buharî, Tıb, 17) hadisine dayanarak, göz değmesi, yılan ve akrep sokması dışında rukyenin caiz olmadığı kanatine varmışlardır. Ancak diğer bazı alimler de bu hadisin, rukyenin en fazla faydalı olacağı anl----- sarfedildiğini, "Zülfikardan başka kılıç yoktur" sözüne kıyas yaparak cevaplandırmışlardır. Çünkü diğer hadislerde görüldüğü gibi, Rasûlüllah (s.a.s) başka şeyler için de rukyeye cevaz vermiştir.

2- Haram olan rukye: Anlaşılmaz sözler, anlamsız kesik harfler, bilinmeyen isimler, bilenlerin Arapçadan başka bir dille rukye yapması, demir, tuz kullanarak veya ip bağlayarak rukye yapılması haram kılınmıştır. Fayda verdiği tecrübe edilmiş uygulamalar bunun dışındadır.Şabir (r.a)'dan şöyle rivayet edilmektedir:

"Rasûlüllah (s.a.s) ruky'e yapılmasını yasakladı. Amr ibn Hazm'ın çocukları gelip şöyle dediler: "Ya Rasûlüllah! Biz bir tür rukye yapardık ve onunla akrep sokmalarına karşı korunurduk". Rasûlüllah; Ona dönün onda bir kötülük görmüyorum. Sizden her kim kardeşine fayda vermeye güç yetirirse ona faydalı olsun” (Müslim, Selam, 63) demişti. el-İzz b. Abdüsselam'dan anlamı bilinmeyen harflerle yapılan rukye sorulduğu zaman, küfrü gerektirecek anlamlar içerip içermediğinin bilinmemesinden dolayı buna cevaz vermemiştir.

3- Şirk olan Rukye: Allah Teâlâ'dan başkasına dua ederek, sığınarak veya yardım dilenerek yapılan rukye, şirktir. Meleklerin, peygamberlerin, cinlerin ve benzeri varlıkların isimleriyle rukye yapmak gibiBunların tamamı Allah Teâlâ'ya şirk koşmaktır. Nitekim Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Efsun, nazarlık boncuklar, ve muhabbet için yapılan muhabbet muskaları şirktir" (Ebu Davud, Tıb, 17; İbn Mace, Tıb, 39; Ahmed b. Hanbel, I, 381). Yine; "İçinde şirk bulunmayan şeyle rukye yapmakta bir kötülük yoktur" (Müslim, Selam, 64) buyurmaktadır. İbn Hacer bu konuyu şöyle açıklamaktadır: "Bazı rukyelerde şirk bulunmaktadır. Çünkü onu yapanlar kendilerine dokunan zararı defetmek ve lavda elde etmeyi Allah'tan başka kimselerden istemektedirler" (İbn Hacer el-Askalanî, Fethul-Barî, X, 260).

Müslüman, tamamıyla Allah Teâlâ'ya tevekkül etmekten başka şeylerden fayda dilemez. Nitekim Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:

"Ümmetimden yetmiş bin kişi hesapsız olarak Cennete girecektir. Onlar, efsun yapmayanlar, teşe'um etmeyenler, vücudlarını dağlamayanlar ve ancak Rablerine tevekkül edenlerdir" (Buhârî, Tıb, 17; Müslim, İman, 372). Kendiliğinden, istenmediği halde müslüman kardeşine rukye yapması bunun dışındadır. Bu Rasûlüllah (s.a.s)'in şu hadisine göre müstehaptır.: "İçinizden her kim kardeşine yardım etmeye güç yetiriyorsa bunu yapsın" (Müslim, Selâm, 63).

RUKYE YAPMAK VE YAPTIRMAK
Çoğulu “rukâ, rakiyyu” olan “Rukye”, Arapçada “r.k.y” kökünden gelmekte ve yukarı çıkmak, efsun eylemek ve “fî” harf-i cerriyle, kulağına fısıldamak anlamlarına gelir.[10]
Rukye, hastalıkların iyileştirilmesi ve zararın defedilmesi isteğiyle Kur’an okumak ve dua etmek demektir.[11] Bazı kaynaklarda da Rukye: 'Bir hastalığa, musibete -humma, sara vs.- uğrayan kişinin iltica maksadıyla yaptığı dua' [12]olarak tarif edilmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de rukye masdarından türeyen tek kelime, ism-i fâil kalıbında geçmektedir: Kıyame Suresinin 27. ayetinde "Tedavi edebilecek kimdir, denir." Kıyametin anlatıldığı surede ölümle burun buruna gelen insanlar tasvir edilmektedir. İnsanların kıyamet günündeki durumu, ölmek üzere olan bir hastanın başında, yakınlarının son bir ümit peşinde koşuşturdukları âna benzetilmektedir.
Rukye, Cahiliyyede de uygulanan bir tedavi metodudur. Birçok hastalık ve zehirlenmelere karsı rukye yapıldığı, bunu meslek edinen kimselerin olduğu bilinmektedir. Rukye, daha çok iplik üzerine okuma ve atılan düğümler şeklinde uygulanmaktaydı. Ayrıca bizzat hastanın kendisine, ağrı hissedilen yere okumak ve üflemek, efsunlamak, büyüden kurtulmak için boncuk ve nazarlıklar kullanmak şeklinde de yapılmaktaydı.
Ama günümüzde bu teknikler değişmiş ve çoğu yanlış olan teknıik ve uygulamalar kaldırılmıştır.

Burada bunları sizlere açıklayıp, öğretme amacı ile sizleri bilgilendirmekle görevliyiz.


RUKYE’NİN HÜKMÜ
Rukye; mubah, haram ve şirk olmak üzere 3 çeşittir:
1. Mubah Olan Rukye: Rukye; Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle, Allah’ın isim ve sıfatlarıyla, anlaşılır bir dille yapıldığı takdirde mubahtır. Hatta bazen müstehab da olabilir. Rasulullah (sav)’tan gelen duaları okumak bu kabildendir.[26]
Yukarıda zikrettiğimiz rukye yapılması- yaptırılmasına izin veren hatta emreden hadisler; rukyenin, bizzat Resulullah(sav) tarafından kendisi için ve başkası için okuyup üflemek suretiyle kullanıldığını ve rukyenin meşru bir tedavi şekli olduğunu ortaya koymaktadır.
İbn Hacer el-Askalani, âlimlerin şu üç şartın bulunmasıyla rukyenin caiz olacağı üzerinde görüş birliği içerisinde olduklarını bildirmiştir:
a) Allah’ın kelamıyla, isimleri veya sıfatlarıyla olması
b) Arap diliyle veya başka bir dille anlaşılır olacak şekilde yapılması
c) Yapılan rukyenin bizzat faydasının dokunduğuna değil, umulan faydanın Allah tarafından gönderildiğine inanılması.[27]
İbn Kayyim el-Cevziyye; Rukye tedavisinin hastalıklara şifa vesilesi olduğunu yaşadığı bir olaya dayanarak şöyle anlatır: “Mekke’de bulunduğum sırada bir süre hastalandım, bu süre içinde ilaç ve doktor bulamadım, ben de kendimi Fatiha’yla tedaviye başladım. Zemzem suyundan bir içimlik alıyor, bu suya defalarca Fatiha’yı okuyor, sonra okuduğum suyu içiyordum. Bu şekilde devam ederek tamamen iyileştim. Bundan sonra çoğu ağrılarımdan kurtulmak için bu yola başvurdum ve böyle yapmaktan dolayı son derece fayda gördüm.”[28]
Sonuçta Hasan el-Basri, İbrahim en-Nehai, İbn-i Şihab ez-Zuhri, Sevri ve dört mezheb imamlarına göre meşru rukye tedavisinin bir mahzuru yoktur.
Şa’bi, Katade, Said b. Cubeyr ve diğer bazı âlimlere göre ise, rukye tedavisi mutlak şekilde mekruhtur.[29] Onlara göre; Sihir şaibesi olmamak üzere ruhî ve bedenî kurtuluş için tesirli dualarla rukye (okuyup üflemek) caiz olmakla beraber, istirkâ yani kendini başkasına okutmak, okuyup üfleme talep etmek, Allah'a sığınmak ve dua etmek için başkasının aracılığını dilemek manasını içine almış olması itibarıyla dinen hoş görülmüş değildir.

2. Haram Olan Rukye: Anlaşılmaz sözler, anlamsız harfler, bilinmeyen isimlerle veya kötü niyetle rukye yapılması haram kılınmıştır.
İslam âlimleri; yasağı, “rukye için okunan dua”da cahiliye küfrünü devam ettiren elfazın varlığına hamletmişlerdir. Bu yasak, bilhassa hicretten önceki döneme aittir. Hz. Peygamber (sav), Medine’de hastalara rukye yapmayı meslek edinenleri dinleyerek, dualarında küfür lafızları olup olmadığını kontrol eder ve olmayanlara izin verirdi. Avf b. Malik el-Eşcai: “Ya Resulullah! Biz, cahiliye devrinde rukye yapardık, bunun hakkında ne buyurursun? deyince, Hz. Peygamber(sav): ‘Rukyelerinizi bana arz ediniz, rukye yapmada şirk olmadığı sürece, rukyelerde beis yoktur’ buyurdular.”[30]
3. Şirk Olan Rukye: Allah’dan başkasına dua ederek, sığınarak veya yardım dilenerek yapılan rukye, şirktir. Rukyelerin şirke nispeti, bunların açık veya kapalı şirke müncer olacak telakki ve inançların kaynağı olmalarıyla izah edilir. Bunlara şirk ıtlak edilmiş olması, Resulullah(sav) zamanında herkesçe bilinen ve cahiliye devrinden beri uyula gelmekte olan şekli sebebiyledir ki bu şekil, şirki ihtiva eden bir mahiyette idi. Yahut da bunun kullanılması, onun tesir edeceğine olan itikada delalet etmesi sebebiyledir, bu inanç ise şirke götürür. Çünkü hadiseler, Allah’ın yaratması ve izni ile husule gelmektedir, onsuz muskanın, rukyenin tesiri olmaz.

Bu tür konularda eğitim almış ve insanlara yardım etmek isteyen, tüm müslüman kardeslerimize, kadın veya erkek olsun,insanları tedavi edebilmeleri için ALLAH CC'dan onlara güc vermesini diliyoruz.

Rabimizden şifacı kardeşlerimizi, Yaratığı görünmeyen kötülüklerden korumasını dileriz inşallah, duacıyız, Hamdolsun !

İnşallah RUKYE ve bu tür konular ile ilgilenen Kardeşlerimizin bir araya gelip, elde etikleri tecrübeler ve bilgilerini paylaşıp, insanlara aktarabilme ve ögrencilerini daha iyi geliştirebilme imkanları sağlamalarını için ALLAH CC'ya dua ediyoruz, Hamdolsun !

İlk konumuz, Rukye yapanın şifacının dikkatli bir şekilde Belirtileri görebilmesidir.
Rukye yapan kimse için tevsir ve tarifi ögrenmek çok önemlidir, buda Tedavicinin hastaya teşhisini yapabilmesi için ve hastadaki sorunun ortaya çıkmasını, kendini göstermesini sağlayacak gerekli hallerdir.

İlerleyen zamanlarda sizlere daha detayli şekilde Göz, Sihir, ve Cin vakkalari hakkında bilgiler aktaracagım ve sonra tanımlama, ve uygun çareler.

Bazı tedavi yöntemi ve teknikler her tedavicinin yappabilecegi tedavi yöntemleri değildir.
Bazı çağreler basit ve herkesin kullanabileceği dua ve tekniklerden oluşmaktadır, ve bu basit olan tedavi yontemini herkesin öğrenmesi ve ögretilmesi gerekmekte olduğunu belirtmek isterim.
Ne kadar yaygın olursa, okadar daha çok ümmetimize yardımcı olabiliriz.

Bazı vakkalar ise çok zor ve sadece profesyonnel,ve tecrübeli kişiler tarafindan uygulanmalıdır.
Amacımız, insanlarımızın daha cok ögrenmesi ve ailelerine, sevdiklerine ve yakınlarına yardımcı olmasıdır, çünkü bu konulardan etkilenmiş ve etkilenmekte olan cok ama cok sayıda insan var.

Bu kitapda, sizlere kulanabileceğiniz cok onemli bilgiler aktarmaktayiz, Rukya uygulamak isteyen kişilere önerimiz, önce en az yedi defa bu kitabi okuyunuz'ki, dualar ve teknik uygulamalar, aklinizda ezbere bulunsun.


GENEL KAVRAM
Burada vakitlerinizi bosa harcamak istemem,ve kısacası, Cadıcılık, büyücülük, falcılık İslamda yasaklanmıstır.
Bu tür şeyler ile uğraşan her kim olursa olsun, o kişilerin imaan ve ALLAH CC dan uzak olduklarini biliyoruz.

Genelde bu tur kişiler müşterilerinden daha kötüdurler, onların duaları, istekleri hic bir zaman kabul olmaz.
Ancak, gercekten ALLAH CC'in izni ve kabulu ile müslüman olmaya çalışırlarsa ve gönülden kendisini ALLAH CC'e adamış ise kabul olur inşallah, En iyisini ALLAH bilir.

Büyücü, falcı, sihirbaz ve bu tür seyler ile uğrasan, satın alan, inanan kimseler, Ne evlenebilirler nede Müslüman olarak cenazeleri kılınabilir.
Bazı ülkelerde halaa bu tür insanlara idam cezası verilmektedir ve insanlar yinede cahaaletten Büyü ve büyücülere başvurmaktadır, kendilerine care bulucaklarına inanmaktadırlar.

ALLAH CC’nun kuralları, tüm günahlardan uzak durmaktır, namazımızı kılıp, ALLLAH CC’yu unutmayıp, bol bol zikir yapmaktır.
Unutmayalım'ki İmaanımız güçlendikce, dualarımız daha çok kabul olur ve RUKYEMIZ daha etkili olur.
Bu kitapdaki amacımız, Rukya öğrenmekte olan veya öğrenmek isteyen mümin kardeşlerimizin kendilerini daha çok geliştirmeleridir ve ihtiyacı olan herkese yardım etmeleridir inşallah.


Büyünün gerçekten etkisi varmı ?
Tabiiki var !
Bu sadece ALLAH CC 'in izni ile olur, ama ALLAH CC buna izin vermiştir.
Bakın ALLAH CC bize ayaettlerinde nasıl acıklamıştır, (Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. )
 BAKARA 102. 

Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tâbi oldular. 
Halbuki Süleyman büyü yapıp kâfir olmadı. Lâkin şeytanlar kâfir oldular. 
Çünkü insanlara sihri ve Babil'de Hârut ile Mârut isimli iki meleğe indirileni öğretiyorlardı. 
Halbuki o iki melek, herkese: Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kâfir olmayasınız, demeden hiç kimseye (sihir ilmini) öğretmezlerdi. 
Onlar, o iki melekden, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa büyücüler, Allah'ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler. 
Onlar, kendilerine fayda vereni değil de zarar vereni öğrenirler. Sihri satın alanların (ona inanıp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bunu anlasalardı!.


ALLAH CC bizlere BAKARA suresi 102. ayette acıklandıgı gibi.
Sihir,büyü, türü şeyler çok etkili ve şeytani şeylerdir ama ALLAH CC buna izin vermiştir, sadece bizleri denemek icin.
İnancları ve imaanları az olan insanlar kendi ruhlarını şeytana satıyorlar ve sadece dünya malı için. İnanç ve İmmanları yerinde mümin kişiler ise her gün daha da güçlenirler, onlar ALLAH CC,ya istirham ederler, karşılığında ALLAH CC,da onların sıkıntılarını azaltıp o müminleri korur.
Ayrıca, bir insan büyücü veya Cin tarafından kontrol ediliyorsa, onların kurtulması icin, kendisini Dinimiz İslama adamalı, imanının yükseltmeli ve ALLAH CC,e daha yakın olmalıdır.

İmaanımız Yüksek olursa ve İslamda iyi bir öğrenci olursak, Daha iyi korunurmuyuz ?

Bazı insanlar kenilerine hiç Bir şey dokunamıyacağına inanırlar, kendilerinin imanları ve namazlarını kıldıklarından dolayı böyle bir inanç üretirler, halbuki dua ve namazlarımızın bizi cehennem ateşinden kesin olarak koruduğunu bilmiyoruz, sihir ve büyücülerden nasıl koruyacagından emin olabiliriz'ki ?
En iyisini ALLAH bilir !
Unutmayalım'ki Efendimiz Resullulah (SAV)'e bir yahudi büyücü tarafından Sihir yapılmış ve meleklerin yardımı ile Efendimiz Resullulah (SAV)'i bilgilendirilip Sihir bulunup bozulmustu.
Bu yüzden ALLAH CC'e daha yakın olup, imaaanımızı güçlendirmemiz gerekmektedir.
İmaanımız ne kadar güçlü olursa, korunmamız daha etkili ve tedavi daha kolay olucaktır.
İmmanı ve inancı yüksek olan ve daima ALLAH CC’yu aklında bunlundurup zikir eden ve bu zor konular ve vakkalar ile uğraşan mümin kardeşlerimiz, bu olaylar ile güçlü ve sabırlı olursa, yüce Rabbimiz tarafından en güzel mükafatlar ile mükaafatlandırılacaklardır.
Geriye kalan inanmayan insanlar ise yaşadıkları tehlikeli olayları veya kazaları, hayatlarının bir parçası veya şansızlıklarından olduğuna inanırlar.

RUKYE hangi katagoriye giriyor ?
Tıp'mı yoksa İlim dalındamı ?
RUKYE attın sırtında olmak gibi Bir şey, yani hem Tıbbi hemde İlim dalının arasında, yarı yarıya diyebiliriz.
RUKYE Kurani kerimin Ayetlerini Özel bir şekilde kullanabilmek ve aynı zamanda Peygamber efendimiz (SAV)'in öğretiği tıbbi teknikler ile gerçekleştirilir.
RUKYE Önemli buluşları ile, İlimsel ve Tıbbi teknikleri ile, dünyada İslam dinimizin mucizelerini Çerçeve haline alıp ön saflara getirmiştir.
Hadisi şeriflerimizden bir tanesinde:
Bir gün sahabelerden biri gelip Efendimiz Resullulah (SAV)'e Ya Muhammed biz islamdan önce RUKYE yapıyorduk, devam edelimmi dediler; Resullulah (SAV) Banada gösterin okuyun, eger içinde şirk ve ALLAH CC'e ortak koşulmadıgı sürece o RUKYEDE sorun yokdur demiştir.
Bu nedenlerden dolayı herzaman yeni teknik ve değişik yöntemler ile karşılaşabiliriz.
Bu tür konular hakkında bilgi değişikliği yapılacagı zaman, Kişiler veya şahısların, teknikleri ve yöntemlerinin, Kurani Kerimden ve Efendimiz Resullullah (SAV)'ın Öğretileri ve sünnetinden olması gerekmektedir.

I- BELİRTİLER

A- BÜYÜ/SİHİR

1- Çiftleri ayırma;
Günümüzde en çok karşılaşdığımız vakkalardan birtanesi, İki kişiyi (çiftleri) biribirinden ayırmakdır.
Gün geçtikce büyücülerin çogalması ve insanaların farkında olmadan kendilerini şirk içine atmaları ve sorunlarının çarelerini büyücü veya falcılarda aradıkları acı bir gerçektir.

Karı ve kocanın arasında hiç bir sorun yok iken ayrılmaları, çiftlerin anlaşamamaları, aile ve düzen bozulması, artık insanların günlük yaşantılarından bir parça olmuştur.
Sihir ve büyünün nekadar çok Kötül olduğun ALLAH CC bizlere Açık olarak belirtmiştir,
 ( BAKARA 102.)

Bu konuda insanlar arasında sık olan vakkaların BELİRTİSİ;
Kadın artık kocasından zevk almadıgı ve istemediği zaman, 
Karı ve koca devamlı olarak boş yere kavga edip tartıştıklarında, 
Uzakda iken biribirini özlemek ve yanyana olunca biribirilerinden tiksinmek gibi belirtiler ile tanınmaktadır.
Bu vakkalar çiftlerin hayatlarının başlangıçında veya belli bir zaman geçince, düzenli yaşantıdan sonra başlar ve kendini belirtir.

Çiftler arasında gerçekci olan sorunlar, genel olarak konuşularak çözülebilir ve aile düzeni veya yaşantıları bozulmayabilir, bunlar hayatlarımızda normal olan sorunlardır,( Mantıklı olan sorunlardır,) bu sorunların her zaman büyücü tarafından sihir yapıldığı anlamına gelmez, çünkü bazen iki kişi arasında kavga ve antlaşmazsızlık gibi olaylar olabir ve bunlar hayatımızda normaldir.

Bu tür olaylarda aileler karışmadan önce belirtilere bakılmalıdır çünkü aileler karışırsa iş yokuşa çıkar ve genel olarak çözüm değil ayrılıkla sonuçlanır.
Bu yüzden tehşisiniz çabuk olmalıdır.
Sihir ve büyücü tarafından yapılan etkiler ise yukarıdaki belirtiler ile aynıdır ama bunları ayırd ettmek şifacıya düşer.

Çiftlerin ayrılması ve aile bozulması için yapılan büyülerin bazıları ise, Kandının çocuk yapmasını engelemek, erkegin istek duygusunu yok etmek, kadının aydatını görmemesi ve hamile kalmaması, veya hamile kalındıktan hemen sonra veya birkaç ay sonrası bebegini düşürmesi, bebegin doğum sırasında ölmesi, erkegin erkeklik organlarının çalışmaması, özellikle eşi ile ilişki esnasında, ve bu erkek için en zor anlardan biridir, bu yüzden şifa arayan kişiler sorunlarını acık ve net olarak belirtmeliler'ki sorunun ne olduğu anlaşılsın.

Bu tür sihirler, büyücülerin çiftleri ayrımalarında kulandığı sihirlerden bazılarıdır ve günümüzde sandığımızdan çok yapılan bir gerçektir, bu yüzden tüm müslümanların RUKYE ögrenmesi ve kendilerine ve ailelerine RUKYE tedavisi uygulaması gerekmektedir.
ALLAH CC hepimizi Göz,Shir,CİN ve tüm kötülüklerden korusun inşallah.


2- İşiniz ve yaşantınızın engelenmesi
Başarılı,Eğitimli, yüksek diplomalısınız veya sıradan biri ama Çalıştığınız işlerde başarılısınız.
Ansızdan hiçbir sebep yok iken, işsiz kalıyor ve iş bulamıyorsunuz.
Ne yaparsanız yapın tüm kapılar kapalı ve çabalarınız boşa çıkıyor.
Bazen iş başvurunuz garanti ve işinizde garanti, tanıdıklarınız size torpil bile geçti,
ama ne olduysa o işi size vermiyorlar.
Neyaparsanız yapın önünüz hep kapalı ve kısmetiniz yaver gitmiyor, bunun üzerinede artık içinizden hiçbirşey yapmak gelmiyor, moraliniz bozuk ve hayatınız umutsuzluğa kapılıyor.

3- Okul ve Okumanızın engelenmesi
Bu vakkaların değişik belirtileri vardır; okula gitiğinizde eğitim alanında konsantire olup düşünemiyorsunuz ama kalbiniz ile ezberliyorsunuz derslerinizi ve sonrada herşeyi unutuyorsunuz.
Nezaman ders çalışmaya çaba gösterseniz cok ağır Baş Ağrıları ile etkileniyorsunuz.
Sınıvlara zamanları fiziksel ve zihinsel sorunlar ile karşılaşıyorsunuz.
Hiçbir eğitim alanında konsantire olamıyorsunuz eğitim ve geleceğiniz yokuş aşağı gidiyor ve hayatınız umutsuzluğa kapılıyor.

4- Saglık Sorunları
Sihir, çok sayıda saglık sorunları yaşatabilir, Bu belirtilerin bazılarını sizlere daha önce aktarmışdık, kadının çocuk yapamaması ve erkeğin cinsel organlarının çalışmaması gibi.
Bunların yanında kanser, Kan pıtlaşması, Şeker hastalığı, Ciğer ve Yumurtaların çalışmaması,
Ğöğüste su birikintisi, Saç dökğlmesi, Egzama, Sedef Hastalığı, gibi hastalıkların Büyü/sihir ile yapıldığı biliyoruz.
Tıp alanında Bu hastalıklara Doctorların bile cağre bulamadığı bir gerçektir.
( Günümüzdeki TIP ve TEKNOLOJİ ile bu hastalıkların neredenini, nereden geldiğini, nasıl oluştuğunu ve hiç bir bilgi bulamadığınında altını çizerek belirtmek isterim.)

Tıp da Doktorların cevabı ise;
Herhangi Bir şey yok, herşey yerinde, ama maalesef hasta yinede sorunlarla yaşıyor.
Veya evet bir sorun var ama daha önce böyle bir durum ile karşılaşmadık, test yapmamız lazım.
Veya sıkıntı ve stressden dolayı kaynaklanan bir olay derler, ve size antideprasyon hapları verip eve yollarlar.
Halbuki sorunların ne olduğunu bilmiyorlar ve sorunu çözemiyorlar.
Sonuç olarak yapılan tedaviler boşa çıkıyor siz veya yakınlarınız yine aynı durumda tedavisiz ve yardımsız kalıyorlar.


5- İsteksizlik ve Halsizlik
Öncelikle bütün motivasyon ve istek duygularınız yok olur ve azalır, yapılacak işleriniz var ise yapmaz ve isteksizlik gelir, devamlı uyku tutar ve uyumak gelir, kendinizi zorlar ama Bir şey başaramazsınız.
Tembelik çöker ve evden çıkmak istemezsiniz.

6- Sahte Aşk
Erkek veya Kadın ansızdan aşık olur.
Artık sevmek değil ama takıntılı bir aşk icerisinde bulur kendisini,
Sanki dünyada onun sevdiğinden başka Bir şey yokmuş gibi, heryerde onu görür gibi olur ve nerede olursa olsun sevdiğini düşünür, onu ister, halbuki bunun aslı yoktur ve böyle bir aşk yoktur.
Bu tür vakkaları Analiz etiğimizde, bu kişinin tammamen pilatonik ve mantıksız bir aşk olduğunu açık olarak tehşis edebilirsiniz.

7- Delilik ve Ölüm
Kişinin tutunacak bir dalı kalmaz, herşey ve herkes hakkında şüpeye girer, kendi kendine konuşmaya başlar, kendisinin başkası olduğuna inanır, helüsunasyon ve kimsenin göremediği şeyleri gördüğünü zanneder, hertürlü anlamsız şeyler ile kendini bağlantıda tutar ve delirir.
Ölüm hakında bağlantısı ise; Artık herşey dayanılmaz olur, hayata küser, ölme hisleri oluşur,
kişi intahara kalkışır, hap alır, bileklerini keser ve birşeylerin onu itip zorladığını hiseder, yüksek yerlerden atlamak ister, kendisini asmak ister, Bu vakkalardaki başka belirtilerin birtaneside, devamlı olarak hasta kazaya uğrar ve ölümden dönmeye yakın ağır kazalar geçirebilir.


8- İtaat/Bağımlılık
İtaat ve bağımlılık büyüsü yaptıran kişiler, farkında olmadan büyücünün etkisi ve kontrolu altına alınırlar.
Bu tür sihiri genelde, kadının kocasını kontrol etmeye veya Kaynana gelinini kontrol etmeye, veya bir işci patronunu kontrol edip sihir etkisi altına alıp İtaat ettirmek ister.
Bunun asıl amacı maddi gelir ve tammamen parasaldır.
Büyücüyü kullanan bu kişi ve kişiler isteklerini elde ederler ama farkında olmadan Büyücünün konrolü altında kalırlar ve artık büyücü bu kişileri ömür boyu kullanır.


9- Dinlemeyen Çocuklar
Büyü/Sihir, en çok Gençleri ve çocukları etkiler, onların yaramazlık yapmalarını annelerini ve babalarını dinlememelerini sağlar. Gençlerin ailelerinden uzaklaşması sağlar, okul ile bağlantılarını kesmeye çalışırlar, annesini dinlemez babasından kormaz hale gelir.
Bazen hasta bu olayların farkında ama kendisini kontrol edemediğini beyan eder.
Ne yaparsanız yapın ne ceza verirseniz verin bir etkisi olmaz ve başarılı olamsınız.


10- Daha başka Belirtiler ve Etkiler
Ev hapsi:
Kişi artık insan içine çıkamaz, tatile veya başka bir şehire gitmez, evinde kapalı ve hiç bir iş yapmaz. Onu kimse ikna edemez.

Para kaybı:
kazancını elinde tutamaz, sanki elerinizin içine su almaya benzer, paranız su gibi parmaklarınızın arasından yok olur. Kazandıklarınızıda bitirir, maddi olarak yok olursunuz.

Dengesiz Kişilik:
kişi devamlı olarak kararsız olur, fikirleri kontrol edemez,unutur, nankör olur ve devamlı olarak morali bozuk, umutsuz yaşar.
Patolojik endişe, korku ve acı çekerek yaşarlar.
Daimi olarak hayatınızda tahlisizlikler ve sorunlar yaşarsınız.

Miras kalmış Büyücülük:
Bazen çocuklar annelerinin karnında Sihire yakalanınrlar ve sihir ile doğarlar. Bunların belirtileri çocukların üzerinde olan hastalıklar ile antlaşılabilir.
Yukarıda belirtildiğimiz gibi, dinlemeyen ve çok sorun çıkaran çocuklar, bu çocuklar ergenlik çaglarına kadar etkilenmiş şekilde kalırlar.

Eğer sihir hamile kadının üzerine yapılmış ise, bu doğacak olan çocuğu öldürmek amaçlı veya sakat kalması için yapılmış bir sihir olur.
Bazen Sihir/Büyü şartlı koşullu yapılır.

Çocuklarının hemen doğumundan ardından kadın ile kocasının ayrılması için, kocanın hiç bir işinin yaver gitmemesi için, karı ve koca yanyana geldiğinde herşeyin ters gitmesi ve bunların daimi olması için, Aile düzenini bozup insanların hayatlarını çıkmaza sokmak için yapılan sihirler.

Bazı insanlar kendi başarıları için sihir ve büyücülere başvurup mucize aramaktadırlar. Okul, iş, aşk, müşteri, ehliyetini geçebilmek, sınav kazanmak gibi istekler için sihir yaptırıp, başarılı olmayı ümit ederler.
Bu dinimizce yasaklanmış ve kim Büyü:/sihir gibi illet ile uğraşırsa İSLAMDAN atılmışlardır.
Bu tür insanların ALLAH CC'in katında hiçbiryeri olmadığı gibi, ahirettende hiç bir payları olmayacaktır.

Onlar ancak büyücülere bağlanıp, hayatlarının geri kalanını hayal, acı ve zorluklara geçirirler.
Büyücülerin yapabilecekleri sihirin sınırları yoktur, sihir her türlü ve sınırsız olarak yapılabilir.
Bunlardan kurtulanında tek yolu ALLAH CC’ya dönmek, Tövbe etmek, namaz kılmak, zikir yapmak ve İslama sım sıkı sarılmaktır.


11-Evinize,Arabanıza,İşyerinize yapılan sihir:


Evinizde kavga ve bol kaza olur, arabanız hiç yere bozulur ve sorun çıkartır, işyerlerinizde müşterileriniz ile sorun ve talihsizlikler yaşarsınız bunların yanında bol bol kazalarda olur.
Bunlar daimi ve anlaşılmazyan nedenlerden meydana gelir.
Not: Büyü/sihir istenilen herhangi bir mala veya cisim üzerinde gerçekleştirilebilinir.


12- Rüyalar
İnsan üzerinde yapılan Büyü/Sihir belirtileri rüyalarımıza gelirler; Kişi rüyasında hayvanlar tarafından ısırılır, birileri tarafından fizksel olarak acı görür, Uçurum veya yüksek yerlerden düşer,rüyasında yılanlar görür ölü insanlar görür, yaşayan insanları ölü, Ölmüş insanaları yaşıyor olarak görür, kendisine zarar vermek isteyenide görür.
Yukarıdaki belirtiğim herşey gerçektir, kendi tecrübelerimden biliyorum.

13- Büyü Çeşitleri
Dört Çeşit Büyü vardır, bunlar şöyle ayrılmıştır.
1.Yiyecek halinde.
2.Yürürken üzerine basılan veya ayak altına bırakılan.
3.Vücuda konulan.
4.Uzaktan yapılan.

Yer altına gömülen Büyü:
İnsan vucudundaki büyün enerjiyi yok eder, sihir yapılan kişi kendini halsiz hiseder, ağır uyuku basar, kendine bakmaz, yıkanmaz ve pis görünür, insanlar ona bakınca yavaş yavaş delirdiğini düşünür.

Mezarlığa gömülen Büyü:
Kişi kendisini ölü gibi görür, günlük yaşar, ölünü düşünür, devamlı rüyasında ölüleri görür, yasayanları ölü, ölmüşleri hayatta olarak görür.

Kuyu içine konulan Büyü:
Bu sihir tammamen kişinin herşeyini kaybetmesini sağlar, girdiği her iş olumsuzlukla sonuçlanır ve maddisel yönden batar, kendisini yerin dibindeymiş gibi hiseder.

Kan ile sihir:
Ayrıca kadının aydat kanı ile sihir yapılırsa, kadın da genetik bozukluğu, kocasından nefret, eşi ile yatmaz ve tiksinme duygusu başlar.

Zincir ve kilit ile yapılan Büyü:
Bu tür sihir yapılınca kişinin işilerinin kötü gitmesi sağlanır, herşyi yokuş yukarı gider ve yaşantısı kilitlenir, ayrıca cinlerinde ona bağlanması sağlanabilir.


Düğüm baglama:
Bu tür sihir, kişinin başka bir kişi ile görüşmesini engeller, günlük yaşantılara uyum saglayamaz, yaptıkları her işin önüne engel çıkar, düşünceleri etkilenir, beyni donar ve hep aynı şekilde takılı kalır.

İp üzerine Düğüm atılması:
Rüyada yılanlar görmenize neden olur, bu tür sihir'de büyücü kömür kullanılırsa, o kişinin karanlıkta yaşar gibi yaşamasına neden olur.
İnsanlar onu görünce onun yanına yaklaşmazlar.

Oyuncak bebekler ile Büyü:
Bu tür sihir yapılırken oyuncak bebekler kullanılır, bu bebeklerin içine iğneler batırılır ve sihir yapılan kişi vucudunda batma duyguları, yanma duyguları hiseder ve acı içinde yaşar.
Kişiyi karşı cinse aşık ettirmek amacı ilede kullanılabilinir.

İşaretler ile büyü:
İşaretler ve sembollar ile yapılan sihir en çok kullanılandan bir tanesi , kişinin şişmanlamasına, aptallaşmasına, kötü ve agresiv olmasını sağlar, nerede bir işi varsa, hiç birtanesi yerine gelemez.
Özelikle devlet kapısında olan işlerinin hepsi yokuş yukarı gider ve olmaz.

Aynı anda Çok sayında büyü:
Yukarıda belirtiğimiz tüm büyüler ardı ardına bir insanın üzerine yapılabilinir.
Bir insanın okadar çok nefret ettiği bir kişi olabilirki, devamlı olarak nefret ettiği kişiye ardı ardına çok sayıda büyü yaptırıp onu etkilemek isteyebilir.
Bir insana Aynı anda Çok sayında büyü yapılırsa , ve o kişi tedavi görmez ise, büyüler onu Ömür boyu etkiler ve üzerinde kalır, hayatını maaf eder, yuvası ve ailesi bozulur, onu kimseler istemez, delirir ve intahat etmeye kalkar, eğer kendini öldürmez ise hayatının sonuna kadar hasta veya yalnız kalır.
Bundan kurtulmanın tek yolu var, oda sihir ile etkilenmiş hastanın tedevi görmesidir.
Hasta devamlı tedavi görürse, sihirler azalır ve zamanla ALLAH CC'nun izniyle hepsi yok olur ve hasta şifa bulur inşallah.

Seri şkekilde/ard ardına Büyü yapma:
Bu büyücünün devamlı bir kişi üzerinde durmasını ve o kişiye devamlı sihir yapması saglar, ve o kişi devamlı hasta kalır.
Aynı zamanda büyücü, o kişinin izlenmesi için cin görevlendirir ve cin kişinin iğleştiğin görünce hemen geri büyücüye bildirir, büyücede bu haberi alınca yeniden sihir yapar.
Kişi her iğleştiğinde farklı bir sihir yapar ve onun hasta kalmasını saglar.
Bu tür büyüdeki en tehlikeli konu büyücüdür,
Eger büyücü ile kişi arasında şahsi sorun var ise, ozaman büyücü ona çok zarar vermek isteyecektir ve devamlı olarak farklı farklı sihirler yapacaktır.


Kurani-Kerimin okunması ve hastanın reyaksionu:
Kurani-Kerim hastanın karşısında okunduğunda, hastanın hareketleri, davranışları, ses tonu ve karaktei değişir ve burada etkilendiğini görebilir ve hasta olduğu hemen anlaşılır.

İlk belirtilerden birtanesi ise hastanın ateşinin hemen yükselmesidir, çunkü vücutdaki sihir yanmaktadır. Sonra çok aşırı heycanlanabilir, çünkü sihir vücutdan ayrılmaktadır.

Hasta Kuran okunurken kendiside ağırlık hisedip kuani-kerimin sesinden tiksinme ve huyalnırsa, nefes alması zorlanmaya başlarsa, içinde muhtemelen cin bulunmaktadır.

Hasta yine kendine okunurken rahatlama ve uyku hisederse buda iki şeyden kaynaklanır, ya sihir kendisini korku ve heycanlı hisetmesi için yaıpmışdır. Yada sihir onun devamlı halsiz ve uyuması için yapılmışdır. Her uyandığında geri yatar ve devamlı uyur.

Eger kişi değişik ses tonu ile veya kendi başına konuşmaya başlarsa, içinde cin var demektir.

Okunurken Başağrısı geçirirse, yine içinde veya etrafında Cin bulunmasından kaynaklanır, ayrıca sihir kafanın içinde olabilir veya sihir biryerlerde asılı olduğunda, başağrıları verir ve belirtileri hemen anlaşılır.
Çok değişik duaların tekrarlanması halinde kişide yorulma ve halsizlik belirtileri oluşur.

Okunmaya karşı cok az etki veya hiç etkisi olmayınca;
bu kişiye hiç sihir yapılmamış diyebiliriz, veya bazen cinler vücudun dışında çalışırlar ve bu cinler Kuranın okunması esnasında hemen yok olurlar, çünkü sihir cok hafifdir ve birdaha geri gelmezler.

Unutmıyalım, Bazen belirtileri anlamak ve kişiye hasta teshişi konulması için bunları beklemek gerekmez, Daha önce belirtiğimiz gibi, hastanın yaşadığı olaylardan, gördüğü rüyalardan, ne tür büyünün yapıldığının anlıyabilirz.

Kafa karışıklığı:
Bazen bazı aileler size gelip kızlarının yabancı ve müslüman olmayan birilerine aşık ve bu aşkın büyü ile yapıldığına inanırlar ve sifa ararlar.
Halbuki öyle Bir şey yoktur ve normal olarak biribirilerine aşıktırlar.
Kızın kişiliği ve hareketleri değişmiş olabilir veya evinden kaçmış olabilir, bu aile arasındaki iletişimsizlikten kaynaklanıyordur. Kız ailesine karşı mahcub olduğundan dolayı kaçmış olabilir.
Görevimiz bu belirtileri görüp, ayırmak ve anlamaktır.
Bazen yine bu insanlar sevdiklerini, eşlerini veya evlatlarını bize geri getirmemiz için bazı şeyler yapmamızı isterler ve para teklif ederler,
RUKYE YAPAN ŞİFACILAR BU TÜR ŞEYLER İLE UĞRAŞMAZ, BU TAMAMEN BÜYÜCÜLÜKTÜR.
RUKYE YAPAN ŞİFACILAR SADECE VE SADECE ALLAH CC'YA DUA EDİP , SABIR İLE ŞİFASINI BEKLER.

Eğer sihir ile etkilenmiş belirtiler ise, sihir bulunur ve genelde yokedilir, Ama yaşanan olaylar hayatın bir normal vakkalar parçası ise, ozaman herkesin geri çekilmesi ve kişileri rahat bırakılmaları daha iyidir. Hasta veya şifa arayanlara tavsiyelerimiz, namazlarını vaktinde kılıp kaçırmamaları, daha çok dua etmelerini, çok çok zikir yapmaları, akraba ve yakınları ile barışmaları ve günahlardan uzak kalamaları gerekmektedir.
UNUTMAYALIM ŞİFA SADECE ALLAH CC'dan GELİR.
Bazen müminler bile sorunların sadece allah tarafından geldiğini ve göz, sihir, cin gibi vakkalardan etkilenmeyeceklerine ve bağlantısı olmadığına inanırlar.
Peygamber Efendimizin (SAV) bizlere ALLAH CC'nun, her hastalık için bir şifa yaratmıştır, haberini bize bildirmiştir. Bu sifa Kurani-Kerimin mucizesi ALLAH CC'NUN izni ile gerçekleşmektedir.
Zamanın da efendimiz (SAV) ile birlikde sahabelerin yüzleştiği zorluklar ve sorunların hadi hesabı yokdu, ama onlar RUKYA yaptılar ve ALLAH CC'dan şifa dilediler.
Yine Peygamber Efendimizin (SAV)e bir güb yahudi tarafından sakalı çalınıp büyü yapılmıştır. Bana Bir şey olmaz demek inacsızlık katına girer ve şirkdir.
Ayrıca konuyu ve gelişen olayları çok dikkatli inceleyip tehşis koymak gerekli ,çünkü Sihir ile alakalı olmayan ve gayet normal olan olaylardan kaynaklanabilir, bunları göz önüne alıp dikkatli olmamız gerekli ve ona göre tedavi yapılıp yapılamıyacağı tehşisi yapılması gereklidir.
Şimdiye kadar öğrendiğimiz, sihir yapaılınca kişinin en zayıf noktasını buluyor ve onun üzerinde etkili oluyor.
Etkisi kişinin karekterine göre çalışıyor, buda demektir'ki sihir her kese aynı etkiyi yepmıyor, kartektere göre degişik etki veriyor.
Yine büyü, kişi ve kişilerin, evli ailenin veya çiftlerin biribirilerine saygılı olduğu zaman, imaanları ve duygularının güçlü olduğu zaman, sihirin etkisi ancak tartışmadır ve ilişkileri sorunu geçer, Eğer saygı ve aşkları güçlü ise dua, namaz ,, zikir ve ALLAH CC'nun izni ile sihir yok olur.
Eğer çiftler biribirine saygısız ise ve kibirli kişiliğe sahiplerse, ozaman ilişkileri bozulur ve onların yuvası ve aşkları tuz buz olur.
Kesinlikle Büyü/sihir gibi şeyler inanmayan kimselere ve kendileri bu tür vakkalardan kimsenin yardımı olmadan kurtulabileceğine inanan şahıslara, yardımcı olmaya ikna etmeyin.
Okadar çok yardıma ihtiyacı olan insanlar varki, zaman bile bulamıyacaksınız.
Şifacıların yardımına, inanmayan veya ihtiyacı olmayan kişilere yardımcı olursanız, bu kişiler tarafından daha çok sorun ile karşılaşır ve müteşekür olmazlar, nankördürler.
Ama Bizler ŞİFACI olarak yinede kapılarımızı onlara açık bırakıp, eğer yeniden şifa isterlerse, ozaman onları ALLAH CC'nun yoluna davet ve imaan larını yükselmelerine,namazlarına, ve zikirlerine teşfik etmeliyiz.
Ozaman ALLAH CC'nun onlara şifalarını verecektir inşallah.
Fransada üzerinde çalıştığım gençler sihir/büyü gibi olağınüstü olaylara pek inanmıyorlar ve hayatlarında yaptıkları herşeyde başarızsız oluyorlar.
Kendilerine RUKYE yapıldığında içlerindeki cinlerin orataya cıkmasını videolarımıza kayıt edip kendilerine ve inanmayanlara gösterdik, sayfamızdaki linlklerde izleyebilirsiniz.
Bu gençlerin aile bozukluğu, annesiz veya babasız büyümeleri, okula gitmemeleri ve fakirlikden dolayada olsa, sihir ve büyü ğzerlerinde bulunmaktadır.
Genelde bu insanlşara sihir, kücük yaştan veya anne karnındayken geçmiştir, veya yukarıda belirttiğimiz olaylardan dolayı meydana gelmiştir.

II - RUKYECi

EN AZ GEREKEN;

Şifacı olmak için gereken en az bilgi, Kuran'i-Kerim'in ayaetlerini hatasız ve eksiksizokuyabilmektir. Ve ozaman Göz, Sihir; Cin gibi vakkalarla uğraşabilmelidir.
İmmanı yüksek ve dinimizi öğreten insanlarda olduğu ğibi.
Bu tür insanların duaları herzaman ALLAH CC tarafından kabul edilir.
RUKYE yapanda aynı şekilde.
Şifacı nekadar çok doğruluk ve inanç içinde kuran okursa, Rukyesı okadar etkili olur.
Yine şifacının etkili olabilmesi için, çok konsantire olması lazım ve kurani kerimi okurken hisetmesi lazım, ancak ozaman sifacının duaları kabul olur ve Göz, Sihir ve Cin gibi olaylara yardımcı olabilir.
Bu zamana kadar Şifacı ruhani hislerini gelişmiş ve ALLAH katında bazı dualarının kabul olduğunun farkına varmıştır.
Şifacı tammamen ALLAH CC'ya kendisini adamış ve yalnızca Kurani Kerimi kullanır
ALLAH CC'nun kelimeleri ile sifa istemekte olduğu için, ALLAH CC'da sifacının dualarını geri çevirmeyecektir, İnşallah.
Şifacı RUKYE yaptıkca imaanı güçlenir ve ALLAH CC'nun katında yükselir.
RUKYE yaparken Kurani Kerim hızlı bir şekilde okunabilinir, yeterki anlaşılsın,
ama RUKYECI ayatleri okurken her kelimenin anlamalı bilmesi ve hisetmesi gerekmektedir.

Şifacı zaman içinde kendisini daha iyi eğitip konsantire olmaya ve duaların anlamlarını ezberlemesi ve alıştırması gerekmektedir, ozaman duaların anlamları ile, hangi duanın hangi soruna veya hangi büyünün hangi dua tarafından çözüldüğünü veya cinleri nasıl etkilediğini daha iyi anlamış olur.
ŞİFACI artık olayların nereden geldiğini ayırt edebilecek ve cok etkili olabilecektir.

Sifacı tamamen ve %100 olarak kurani kerimi aktarmakla görevlidir ve sadece ALLAH CC'dan şifayı diler ve sabır ile bekler, Çünkü sifa yalnızca ALLAH CC'dan gelir.
Şifacı sabır ile beklerken, daima ve durmadan kurani kerim okur ve zamanı gelince ALLAH CC'nun cine direk konuştuğunu ve etkilediğini hiseder, işte o anlarda sifacını artık hiçbir baglantısı yok gibi dualarına devam eder, ALLAH CC'nun verdiği hükmü izler ve dualarına devam eder.
Birde ALLAH CC'nun bu tür olaylar yapan ve insanlara zara veren cinlere olan öfkesini göz önüne getirmeye çalışalım, ALLAH CC'nun büyü/sihir ve bunlar ile uğraşan varlıklara nekadar öfkeli olduğunu hatırlıyalım, Rabimizin sevmediği ve şiddet ile nefret etiği herşeyden bizde nefret edelim.
Sevelim sayalım, hiçbir yaratığı incitmeyelim ama ALLAH CC'nun sevmediği, istemediği ve kabul etmediği hiçbir yaratığı biz şifacılarda afetmeyiz.
Bu tür vakkalarda katı olmalıyız, çünkü cinler insanla ile münasebetsiz ve izinsiz zina gerçekleştirmektedir, buda herhangi birimizin eşi veya yakını olabilir, nasıl Örf ve addetlerimizde zina'nın cezası cok şiddetli olmaktaysa, ALLAH CC'nun'da cezası ağır olacaktır.
Bakın ALLAH CC bizlere zina hakkında neler söylükyor;
"Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun." (Nur, 24/2) demektedir.
Şifacı Buraya kadar gelindikten sonra, ALLAH CC'dan sihir kaldırmasını ister ve geriye kalan sihiri büyücüye geri göndermesi için dua eder ve ALLAH CC'nun izni ile sihir yapan büyücüye geri göndeririz.
Geçmişde ve şimdi bu duanın etkili olduğunu ve işe yaradığını biliyoruz ve devam etmekteyiz ama herzaman etkili olup olmadığını bilemiyoruz ve bu nedenlerden dolayı bazı kardeşlerimiz degişik teknikler ve etlkileyici dualar öğrenmeye çalışıyorlar.
Ama Şu anda bu dua, büyücüye karşı gelebildiğimiz ve etkileyici olduğumuz tek silahımızdır.
Bu nedendir'ki bir hastayı tedavi ederken O hastanında ALLAH CC'dan sihiri yapılan yere geri gödermesi için dua etmesi gerekmektedir.
Eger etiğimiz dua kabul olursa ve sihir büyücüye geri dönerse ve arkası gelmez ise, ozaman başarılı olduk demektir.
Bazı durumlarda bu dua okunmamalıdır, Ne zaman okunmalı?
Eğer büyücü yeniden büyü yapıp gönderiyorsa, işte ozaman işi çabuk sonladırmak daha iyi olur, yani sihiri büyücüye geri göderilmesini istemeyi durdurmak en uygunu olur.
Bu tür olay ile karşılaştığımızda, büyücü ile uğraşmamak daha uygun olur ve hastanın sorunu üzerinde konsantire olup, Göz,Sihir ve Cinleri yok etmelmiz gerekmektedir.
Büyücüler hakkında bilmemiz gereken bir durum ise, onların cok ve seri şekilde sihir yapabilme ve kulanabilme gücüne sahip olmalarıdır ve bazen büyücüye sihir geri göderildiğinde, tepki gösterebilir ve ozaman cok sayıda cin veya cok seri halde sihir yapabilir, ozaman hastaya ve şifacıda cok sorun yaşayabilir.
NOT:
RUKYA yaparken Duaları ve aytleri ezbere bilmemiz gerkmez, yeterki temiz birşekilde ve takılmadan okuyabilelim !

RİZİKOSU:
Cinleri tehdit edip hastanın vüvudundan çıkardığımızda kendimizi korumamız lazım, çünkü cin sifacının farkındadır ve hemen şifacıya musallat olmaya çalışır ve onu çarpmak ister.

İlk yapacağımız korkmamaktır ve ALLAH CC'ya ve okuduğumuz kuran-i kerime güvenmektir.
Bu nedenden dolayı RUKYE YAPANLAR tammamen günahlardan uzak duruması ve vicdanından bile şüpe etmemesi gerekir.
Nefsimizi kuvetli tutmamız ve kontrol altına almamız gerekir, sinir, üzüntü, sıkıntı gibi şeyler vucudumuzda siyah noktalar yaratır ve buda CİNLAERİn bizi çarpma ve zarar verebilmesi için yeterlidir.
Eğer Cin o esnada bu siyah nokta dediğimiz, zayıflığı yakalarsa, sifacıyı çarpar.
Etkisi, şifacı nefsini kotrol edemez, iman düşüklüğü ve fiziksel güçsüzlüklerde hisseder.

Örneğin; Şifacı artık kadınlara bakınca gözlerini aşağıya indirmez, nefsine hakim olamaz ve bakar ve düşüncelerini etkilenir, Allah korkusu azalır ve korunması kalkar, işte o esnada Cin şifacıyı çarpar.

Geceleri şifacının rüyasına gelir, orada ona çok güzel bir kadın görünümünde ilişkide bulunur ve sifacıyı zayıflatır.
İmaanından eksilir, bir kadına dokanmış ve onunla beraber olmuş gibi olur, hasta olur, enerjisiz kalır ve soğuk algınlığına kapılır.
Şifacı bu duruma düşerse, hemen kendisi dualara devam etmesi ve imaanını yükseltmesi gereklidir. Aynı zamanda sifacı hasta halinde olduğu için kendiside tedavi görmesi gerekmektedir, kendisini hemen okutmalıdır ve musallat olan cinler yok etmelidirler.

NOT: Kitabımızdaki koruyucu duaları ezberleyiniz !
Rukyeden sonra her şifacı kendini daha iyi koruması gerklmektedir.

Bazen çok güçlü ve imanı yerinde kardeşlerimiz bile RUKYE yaptıktan sonra cinler tarafından kötü muameleye maruz kalabilirler.
Onların RUKYELARİ bile bazen etkili olmayabilir ve cinler o esnasa, sifacıları çarpabilir.

Bunun Nedeni, ve Etkisi:
Bazen büyücüler yaptıkları sihiri korurlar, şifacılar onların cinlerini yakıp geri gönderdikleri için. Bu nedenlerden dolayı büyücü sihiri yaparken açık bir aralık bırakır, bu aralıktan Cinler geçebilir ve şifacının zayıflamasını ve kendisini etkiliyebilirler, buda büyücünün yapmış olduğu sihirin korunmasından kaynaklanır.

Eğer Şifacı cinleri yenemiyorsa, bunun sebebi BÜYÜCÜDEN ve sihirin korunmasından kaynaklandığının anlamına gelmektedir, aklımızda tutalım.
En önemlisi bu durum da şifacının kendini okutmasıdır.
Ayrıca birkaç defa başarısız olunuz diye hemen pes etmeyin, çünkü siz pes ederseniz insanlar yapmış olduğunuz yardımlar artık olmayacak ve insanlar yardımdan mahrum kalacaklar.
Unutmayalım, yaptığımız her duanın sevabı vardır ve hastaya yardımı vardır, bu nedenden doalyı RUKYE yapmaya devam etmemiz ve pes etmemiz gerekmektedir.
Yine Cinler Şifacıların ruyasına girerler, bizi korkutmak için gelebilirler, değişik canavarların şekillerinde görünebilirler veya bizim korktuğumuz şeyler ile bizlere gelebilirler.

Onlardan korkmayın, Budurumda Rüyanızda onlara Kuran okuyun, AYET -EL- KURSİYİ ve FATİHA suresini devamlı okuyun bunların yanında İHLAS -FELEK ve NAS okumaya devam edin, Ozaman cinleri yakıp zayıf düşmelerine ve kaçmalarına sebep olursunuz ve ALLAH CC'nun izni ile sizin imman gücünüz yeniden güçlenir.
Ve şimdi dau dercemizi yükseltip, Rüyamızda ALLAH CC'dan cinleri bize geri getirmesi için dua ederiz ve cinler geldiğinde onları yakalayıp, ALLAH CC'nun izni ile ve onun sözleri ile, durmadan dualarımnız tekrarlarız halinde, onları öldürürüz.
Biz okurken cinler bizim konsantiremizi bozmak için elerinden gelen hertürlü şeyi yapmaya çalışıcaktır, onun çıkardığı seslere veya yaptığı hareketlere aldırmadan dualarımızı terkrarlarız ve cin veya cinler ölünceye kadar buna ederiz.
Bazen bu durumlarda rüyamızdaki cini öldürmekteyken, ansızdan uyanabiliriz, buda cinin kaçtığının ve bir daha geriye gelmeyeceğinin işaretidir.
Cin kaçtığında korkunç tecrübe yaşar ve korkar, başına gelen bu olayı sifacıyla yaşasığı için başka cinlerde görürler ve duyarlar, ozaman musallat olmaktan korkarlar ve bunu bilirler.
Ayrıca unutmuyalım; Eğer cinleri rüyamızda veya gerçek hayatta bile görürsek, onun için ikiside gerçektir ve gerçek olarak etkilenir ve ölebilirler.
Bu yüzden görünmez kalırlar veya rüyalarımıza gelip görünürler, müstesne durumlar haricinde.
Onlardan birkaç tanesini öldürürsek artık şifacıdan çok tedirgin olular ve Rukya yapıldığında yakalanan cinler bunu bilirler. Rüyada cinleri yakalamak istersek, devamlı zikir yapmamız gerekir, zikir kişinin herzman dilinde ve zihnide olmalıdır. Ne olursa olsun herzaman ALLAH CC'yu aklımızdan çıkartmamız ve anmamız gerekmektedir.

Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah'ı anarlar ve hemen gerçeği görürler. A'raf Suresi ; Sure 7, Ayet 201
Unutmamamız gereken konulardan biri ise, yatmadan önce 11 defa korunmamız için AYET_EL_KÜRSİ okumakdır, Bu bizi Cinlerden korur.

Bu sureyi 11 defa okuyup yatığımızda, cinleri rüyamızda her zaman yakalayabiliriz, onları gödüğümüzde hemen kim olduklarını anlayıp kaygısız, teredütsüz onlara direk Kuran okuruz ve onları yakalarız. Yine kaçmayı becerirlerse, birdaha onları görmeyeceğimizden emin olabiliriz.

Kötü Rüyalar gören hastalarınıza Şunları tavsiye edin;
Uyumadan önce kendinizi hazırlayın, zihinsel ve fiziksel olarak hazır olsunlar.

11 defa AYET_EL_KÜRSİ okusunlar, bilmiyorlarsa FATİHA okusunlar, bu onların gece cinlerden korunmalarını sağlarlar.
Eğer cinler hala rüyalarına gelip musallat oluyorlarsa ozaman, Yine kendimizi hazırlayıp ALLAH CC'ya cinleri rüyamıza getirip yakalamamız için bize izin ve güç vermesi için niyet ve dua edip 11 defa AYET_EL_KÜRSİ'yi okusunlar, Cinler veya sihir yapanlar rüyalarına gelecektir ve onlar kim olduklarını göreceklerdir.

Rüyada gördüğümüz ne olursa olsun AYET_EL_KÜRSİ veya FATİHA suresinin devamlı okunmalsı gerekmektedir. İlk defada başarılı olmayabilirler ama ikinci denemede kesin başarılı olurlar ve bir İnzillah hiç Bir yaratık kalmaz ve birdaha gelmez.

Bu tecrübeleri yaşayan hastalarınız, artık kendilerini daha yürekli, güçlü ve ALLAH CC'ya daha yakın olduğunu hisedecekler, buda onların imaanlarını yükseltir ve ALLAH CC'ya daha yakın getirecektir İnşallah.
Bu tür tecrübeler hastalarınız hayatlarında çok büyük bir başarı olacak ve inşallah onlarda yakınlarına ve ailelerine RUKYA yapıp nasıl yapalıcağını öğrenip, isteyene öğretecekler, İnşallah.
Şifacı devamlı başarılı ve sihir bozabiliyorsa, ozaman büyücüler tarafından hedef alınacaktır, çünkü parasını veren ve sihir yaptıranlar, büyücülere geri dönüp sihiri yeniden yapmasını isteyecekler veya yeniden büyücüye para verip daha güçlü büyü yapmasını isteyecekler.

BÜYÜCÜ CİNLERDEN DEVAMLI RAPOR ALMAYA BAŞLAR;
Büyücü sihirinin bozulduğunu ve hastayı tedavi etiğinizi anlandığında, yeniden sihir yapar, budefa hem şifacıya hemde hastaya yapar.

Bu çok nadirdir ve 20 hastada 1 tane olur. Genelde büyücünün yeniden yapacağı sihir çok etkili ve güçlü olucaktır çünkü hedef normal hasta değil, Şifacıdır.
Eğer devamlı şifacılık yapıyorsanız, ozaman sihirin nerede olduğunğ göreceksiniz ve dikkatli olmanız gerekmektedir.
Kendinize ve ailenize devamlı RUKYA Yapmanız gerekmektedir, şifacı her gün bir şişe okunmuş Kuran suyu ile yıkanmalıdır, okunmuş yaglar ile ovulmalıdır.
Devamlı olarak okunmuş su ve yağlarınızı eksik etmemelisiniz, bütün bir seneyi geçirecek kadar olmasına çaba gösterin, bu tekrarlandıkca, ALLAH CC'nun izni ile, size hiçbir şey zarar veremiyecek İnşallah.
Şifacı, okuduğu yeri veya evi, ayda bir defa olsun okunmuş su ve sureler ile temizlenmesi için ALLAH CC'dan şifa ve korunma ister ve bunu kesintisiz her ay yapmak ile görevlidir.
Bukadar korunmalara rağmen, ailenizde hasta düşen olursa, enerjinizimi kaybetiniz veya işiniz günlük hayatınız etkileniyorsa, ozaman okunmuş tütsü, buhu ve okunmuş yağlar ve mis kokular ile evimizi dolduralım'ki, evimiz melekler ile dolsun İnşsllah.
Eğer neler yapacağınızı tam olarak anlamıyor ve bilmiyorsanız, lütfen bilenlerden yardım isteyiniz, bu en uygunudur.

RİZİKOSUSLUĞU:
Şimdi sizlere Kendi başınıza Rizikosu olmadan ailenize nasıl yardım edebiliceğinizi anlatalım.

Burada herkesin öğrenmesi ve biribirine yardım etmesini istiyorum.
Öğrendiklerinizi yakınlarınıza anlatın, onlarında öğrenmelerini saglayın.
Bu konularda insanların bilgilerinin çoğalması gerekli, insanları bilgilendirmeli ve İhtiyacı olan kardeşlerinize yardım etmelisiniz.

Her anne kendi evladına Rukya yapabilmeli ve evladını Gözden koruyup tedavi edebilmeli, bunda riziko ve tehdit yokdur.
İbaadetini Yapan Her hangi Bir Müslüman, Göz ve Sihiri, akrabalarını veya ailesini tedavi edebilir, bunda bir tehdit veya zarar yoktur.
Ayrıca aileniz bu tür vakkallardan etkilenmiş ise artık dönüşü yoktur ve ancak şeytana karşı savaşmanız gerekir ve bunda riziko ve tehdit yoktur.
Yine ibaadeti yerinde, namazları vaktinde, günahlardan uzak duran her müslüman, Rukya yapabilmek için gerekli en az olanı öğrenmelidir, her hangi bir olayda bir profosyonel bulunmaz ise ozaman sizlerin RUKYE yapabilmesi gerekmektedir.

Bazı hocalarımız ve kardeşlerimiz RUKYE uzmanları olduğu halde, korkup kimseye yardım etmek istemiyorlar.

Büyücülerin kendilerine ve ailelerine sihir yapıp zarar vereceklerinden korkuyorlar !
Subahanallah; Nasılda Şeytan ve ona çalışanlardan korkabilirizki ?

ALLAH CC'dan ve cehennem ateşinden kormayan büyücülerden mi korkuyorsunuz ?
Kurani Kerim okunulmasaydı, Şeytanın askerlerinin bizlere neler yapabileceklerini bir düşünün !
Bu nedenden RUKYE yapmamız ve herkesin öğrenmesi gereklidir.

Tabbiki RUKYE yapılınca bazı rizikosu olucak, ama biz namazımızı, dualarımızı, zikirlerimizi ve tebirlerimizi aldıkca, ve ALLAH CC'nun bizleri koruması altına aldığını unutmadıkca, hiç bir zarar gelmez inşallah.

Rukyadan sonra gelen sıkıntılara ALLAH CC melekler gönderir, sıkıntılı rüyalarda müslüman cinlerin yardım etmesini sağlar.
ALLAH CC sonunda şeytanlara ve büyücüle sihirlerini geri gönderir ve sonunda kazanan biz oluruz.
RABİİMİZE sığının, ona güvenin ve gerisini düşünmediğimiz sürece RUKYEMIZ Kabul olacaktır inşallah.

Şu anda RUKYE yapan ve öğrenen kardeşlerimize bu kitaptan TEHDİT ve RİZİKOLAR hakkında bilgi edinmelerini umarız ve çok yararlı olucağına inanıyorum inşallah.

SORUMLULUK:
RUKYE ile ilgilenen kardeşlerime tavsiyem:

Hayatınızda başka bir iş ile ilgilenmemeniz gerekmektedir.
Sadece ALLAH CC'ya kendinizi admanız gerekmektedir.
Tammamen ALLAH CC'ya güvenmeniz gerekmektedir.
İbaadetlerinize tamaamen bağlı olmanız, bütün günaylardan uzak durmanız gerekmektedir, bunlar gerçekleştikce RUKYENIZ kabul olur, ALLAH katında mevkiniz artar ve bütün sorunlarınız yok olur inşallah.
Rukya kadar imanımızı ve itakatımızı yükselten Bir şey görmedim.
Rukya yaptığımızda, insanları ve cinleri isalama devat edip onların müslüman olmaların sebep olabiliriz, bununda çok büyük sevapları vardır.
Ayrıca yardımcı olduğunuz hastaların sevabı ve dualarınıda kazanmış oluyoruz.
En önemlisi insanların yaşadığı olayları görüp onlar ile yaşadığımızda, ALLAH CC,ya daha yakın olmak isteğimiz ve itakatımız dahada güçlenecektir.

Eğer Rukye hegünlük işiniz ise, o zman bundan kazanç elde etmek uygundur ama hak sınırları içinde. Yanlışlar yapıp, şirk içine düşmemeniz çok önemlidir, aman dikkat ediniz !
Böylece kendinizi şirk ve yanlış yollardan alıkoyup itaakat ve imanınızı yücelmiş olursunuz.

Genelde bu ücret kullanıcağınız malzemelerin ücretidir, yağ, ot, gül suyu gibi, eğer maddi durumunuz müsait ve uygun ise, ücret almamak en hayırlısıdır.
Yine parası olmayan kardeşlerinize, ( ücret almadan Rukye yapmanız gerekmektedir. 

Kitabımda belirtiğim en önemli konu;
ALLAH CC'nun izni ile kendinizi hak yolunda bulup,ona bağlanıp ve yine ALLAH CC'nun izni ile bu konularla uğraşabilmenizdir.

Yine ALLAH CC'nun izni ile ruhani gücü tanımanız ve RABİMİZİN izni ile dualarınızn kabul olmasıdır inşallah.
Kitabımda sizlere nelere dikkat edip, herhangi acil vakkalarda neler yapabileceğinizi öğrenebilmeniz ve en za gerekli olanı yapabilmenizdir.

UNUTMAYALIM;
ŞİFA SADECE VE SADECE ALLAH CC'dan GELİR.

RABİMİZE İNANIP TAMAMEN İTAKAT EDİLMELİDİR.
EFENDİMİZ RESULLULAH (SAV)in SÜNETİ VE BİZLERE ÖĞRETİĞİ DUALAR İLE
ŞİFA İSTENMELİDİR
VE ŞİFANIN SADECE ALLAH CC TARAFINDAN GELDİĞİNİ UNUTMAMALIYIZ.

HASTALARIMIZADA AYNI ŞEKİLDE, UNUTMAMALARINI VE RUKYA
YAPILMADAN ÖNCE ALLAH CC'dan
NİYET EDİP ŞİFASINI DİLEMESİ GERKTİĞİNİ ANLATMALIYIZ.

Yine unutmamamız gereken bir unsur, bir müslüman kardeşimizin yardıma ihtiyacı olursa,

diğer müslüman kardeşine yardım etmesi mecburiyetir.

Elnizden gelene yardımcı olun, ama kendinizi de çok zorlamayın, önemli aktivitelerinize devam edin, aile düzeninizi bozmayın, kendinizi istemediğiniz koşullara atmayın, unutmayınki sizi kimse rahat olmadığınız bir ortam için zorlayamaz.

Yine aynı zamanda bu işi uzun vadeli yapın, girpi cıkmayın.
Hastalarınızın vakkalarına kapılıp hisli davranmayın, okuyun, dualarınızı edın ve gerekeni yapın.
ALLAH CC'nun adını devamlı anın ve unutmayın.
Hastalarınızada unutturmayın, onlara şifanın sadece ve sadece ALLAH CC'dan geldiğini açıklayın.
Rukye ile uğraşanlar temiz, titiz, organizeli ve programlı olması gerekmektedir.
Hastalarınıza neler yapacağınız hakkında ön hazırlıklarda bulunun, notlar alın, randevular ayarlayın, böylece sizde ne yaptığınızı bilip organizeli olmuş olursunuz.

RUKYECININ ÖDENMESİ:
Efendimiz (SAV) sahabelerinden biri, hasta olan bir kabile rehisinine Rukya yapmaları ve karşılığında erzak ve küçükbaş hayavan almalarında bir sakınca olmadığını bizlere göstermişti, eğer profosyonel degilseniz bir şey istemeyin ve almayın ama verilenide kabuletmenizi tavsiye ederim.
Eğer maddiyete ihtiyacınız yok ise bu en güzelidir, ücret almayın sevabıda daha yücedir, ama yinede karşılığında bir müslüman kardeşinize veya bir hayırlı işe vesile olmalarını söyleyin gerekirse bağış yapma veya sadaka vermelerini önerin.
En önemlisi rukyeciye OLAN RİSK VE TEHDİTLER.
Çoğu zaman sifa bulan hastaya sihir yapan büyücü ve cin, işlerini engel oldukları için rukyeci ve AİLESİNE musallat olmaya çalışırlar.

Bu olaylarla karşıkarşıya kalanlar şifacılardır.

RUKYECILAR devamlı günahlardan uzak, iman ve duaları daimi, ve korunması için devamlı dikkatli ve ayık olması gereklidir.

Yine çok önemli bir unsur, hastalarınıza başlamadan önce hiçbir zaman şifanın ve tedavinin garanti olmadığını belirtmeniz gerekir.



DİKKAT: Parası olamayan ve tedaviye ihtiyacı olanı kişileri sakın ama sakın geri çevirmeyin ona yardımcı olun ve onun size calışmasını isteyin veya namaz ve zikir yapmasını isteyin.

Bazı şifacılar vardır ki, Rukye tedavisi yaptıklarında para veya maaaş kazanamıyorlar ve bu nedenden dolayı bu özel insanlar, gece gündüz fabrikada , işaatta, orada burada kapıcılıklar yapıyorlar.Bu nekadar üzücü bir olay.

BU NEDENDEN BİR BAĞIŞ KUTUSU BULUNDURMANIZ HERKES İÇİN DAHA UYGUNDUR.
Size hastalarınız ücretiniz nedir denildiğinde ve sorulduğunda, hastalarınıza ya ücretsiz tedavi etiğinizi ama isterse bağış yapsınlar.
III- TEDAVi
A- GEREKLİ TEMEL BİLGİLER
1- KURAN-İ KERİM, EFENDİMİZ SAV'in KULANDIĞI TIBBİ UYGULAMALAR veTECRÜBELER
Tedavimizin tamamen Kuran-i Kerimin okunması, şifada sadece ALLAH CC'dan gelir.

Kuran-i Kerim Göz, sihiri yok eder, yanlış yapan ve inançsız cinleri yakar.
Bizim yapmamız gereken ise şimdi durumla ilgili ayetlerin nerede ve nezaman kullanılmasıdır.
Bu ayetleri nasıl kullanıcağımız, Efendimiz SAV'in sünnetinde bulunmaktadır; Hastamızı karşımıza oturtup, yüzüne karşı Kuran-i Kerim okunmalıdır, yine suyun üzerine okunup ayet sonunda nefesimizli tüpürülmelidir, hastamız sonra bu su ile belli bir zaman yıkanmalı ve içmelidir.
Bu uygulama için seçilmiş çok sure ve ayetler vardır, bu ayetleri belli rakamlarla okunması gerekmektedir.
Yine kullanılan şifalı ilaçlarımız vardır, Hünnap(çin hurması) sihire karşı çok etkilidir, aynı zamanda, Çörek otu, sinamki otu ve amonyak sakızı Peygamber Efendimiz (SAV)'in tıbbı malzemeleri arasında yer almaktadır.
Efendimiz SAV bizlere, çörek otu ve sinamki otlarını kullanın'ki; onların içinde Ölüm harici her hastalığa şifa bulunmaktadır demiştir.
Yine çok etkili ve yapmamız gereken tedavilerden birtaneside, HACAMAT/Bardak çekmek'dir.
Kücük kesikler üzerine bardak çekmekdir.
Bu konular araştırmaya açıktır çünkü her yeni bir olay ve tecrübenin aramızda paylaşılması gerekmektedir.
Yine büyücüler sihirlerinin bozulduğunu ögrenince, daha güçlü ve değişik ve okunmaya karşı daha direnikli sihirler yaparlar, buda zaman zaman çözümün ve tedaviyi dahada zorlar.
Tıp dalında olduğu gibi, hiç bir tedavinin çözümü veya garantisi yoktur ve bazı tedavileri uygulamak dahada zordur.
Bu nedenden karşılaşacağınız şifacıların Rukya yapma yöntemlerinin ve prensiplerinin değişik olduğunu göreceksiniz. Ne olursa olsun tecrübe ve Rukya yapma tekniklerini biri birimiz ile paylaşabilmektir.

ŞİFACININ GERÇEKCİ VE ŞİRKCİ OLMADIGINI VE İSLAMA BAĞLI OLDUĞUNU NASIL ANLAMAK
Sizlere geleceği söylememeli, sihir yapmamali, sadece Kuran-i Kerim okumalı, kompleksli kodlar ve tanımayan şeyler konuşmamalı ve sadece ALLAH CC'nun adına anmalı.

Cinlerile işbirliği yapmamalı, boynunuza kodlu şeyler ve incik boncuk asmamalıi,
Sizden evinize gidip numarı dualar, veya ona benzer şeyler yapmanızı istememeli.
Herhangi bir şüpede 2. bir kişiye başvurun ve ALLAH CC'dan sizleri doğru yola sokması ve koruması için dua edin.

2- HASTANIN İŞTİRAKI
Kişi veya Hastalarımızın karekteri ve imaanı nekadar güçlü olursa, sihirden okadar daha az etki görür, Göz, Cin ve Büyü ve küçük sihirler onu az etkiler.
Ancak ALLAH CC tarafından affedilmeyen kişilere RUKYE tutmaz ve kime giderlerse gitsinler hiçbir zaman şifa bulamazlar.

Ben O kişilere Günahları bırakmaları ve devamlı namaz kılıp ALLAH CC'dan af dilemeleri öneririm, böylece ALLAH CC onların sorunlarını azaltıp sonunda af eder inşallah.
İnsanlar cıkmazlarda olunca ALLAH CC'ya sığınırlar, bu tür olaylarda sadece ALLAH CC'ya
Bahne ile sığınılmamalı ama tamamen kendinizi adamalısınız, şifanın daimi kalmasını istiyorsanız, ibaadet tam, günahlar bırakılmalı ve ALLAH CC'ya kendinizi tamamen adamalısınz.
Cin,Göz ve Sihir gibi sorunlar yaşayan kişilerin çoğu ALLAH CC'ya sığınıp şifa ararlar, buda çok güzel bir durum olmakla, yanında tamamen samimi ve kalp bağı ile kalınması gerekmekte bir durumdur.
Şifacılar hastalarına kesin şifa gelecektir gibi vaatlerde bulunmamalı, hastayı imaana davet edip kendisine ancak ozaman şifa bulabileceğini söyleyin, ve onu namaza davet edin, hastaya namaz yoksa sana okuyamam gibi mecburiyetler kılmayın.
Cin, göz ve sihir imaanınızı etkilediğini biliyorum, Mısır ve sudı arabistandaki bazı Rukyacılar, hasta olan kişi namazında ve niyazında değilse onlara Rukya yapmazlar.
Bizler insanları zorlamadan onlardan devamlı olarak abdest almalarını isteyebilirsiniz.
Bacılarımızdan da kendilerinin iyi giyinmesini ve kendilerini korumasını isteyebilirsiniz.
Ve en önemlisi , şirkden, falcıdan, büyücüden, sahte hocadan veya başkasından şifa beklemek gibi şirk ve şeylerden uzak durması gerektiğini belirtmeliyiz.
Kısacası sizlere öretmek ve anlatmakda olduğum bu tekniklerim gerçek ve işe yarıyor ve ispatlanmıştır ve bunu herkes uygulayabilir, ister müslüman olsun ister müslüman olmasın.
Ancak ALLAH CC tarafından bağışlanması olmayanların şifası olmaz.
ALLAH CC'nun bizleri uyardığı sözlerini, ALLAH CC geri almaz.
Bu nedenden bazı kişiler şifa bulduktan hemen sonra yine sorunlar ile karşılaşıyor ve daima etkileniyor, bu onaların günahlarına devam ettiklerinin belirtisidir.
Bu ap açık ortadadır, imaanında olan bir kişinin şifa bulması ile imaanında olmayan kişinin şifa bulupda korunma zamanının farkı ve gücünü görebileceksiniz.
Genelde imaanında olan müslümanların rüyalarına büyücünün kim olduğu görünür ve rüyasında ona gerekeni yapabilir.
Yine mümin hasta, Efendimiz SAV-i rüyasında görebilir veya üzerine okurken görmesi mümkündür.
Bazende hiç bir rüya görmeden Subahanallah hasta biraz şifa bulabilir ama yinede kendisini devamlı koruyabilmek için belli ayet ve duaları tekrarlamaları gerktiğini hatırlatmalıyız ve onları güzel yumuşak şekilde ikna etmeliyiz.
Unutmayalımki hastalarımızın pisikolojilerinin bozuk olacak, korku ve tedirginlik içinde yaşıyoralar, hergün paranoya ve anlayamadıkları olaylarla karşı karşıya kalıyorlar ve sihir gibi sorunlardan halsiz ve fiziksel olarak zayıf düşeceklerini unutmayalım.
Şifacıların görevi hastalara her alanda yardım edebilmektir, bir doktor gibi olmalıyız ve onlara karşı çok hassas davranmalıyız.
Onlar müslüman kardeşlerimizdir ve bizlerin görevi kardeşlerimize yardımcı olmaktır.
Yine hastalarımıza şifanın sadece ALLAH CC'dan geldiğinş ve bilerden gelmediğini açıklayın ve hastalarımıza ALLAH CC'ya dua etmelerini söyleyin.
Eğer Kuran-i Kerim okuyabiliyorlarsa onlara bellirlenmiş ayetleri okumasını ve devamlı olarak dua etmelerini öğretin ve anlatın.
Eğer hastamız bizden kendisine sihir yapan ve büyücünün kim olduğunu öğrenmek isterlerse, onlara uyumadan önce ALLAH CC'ya belirlenmiş duayı etmelerini isteyin ve öğretin.
Hastanıza son olarak, eğer rüyasında görmek istedikleri onun için hayırlı ise,
ALLAH CC ona kimlerin ne yaptığını ve kimliklerini gösterir, aksi taktirde hiç bir şey göremez.
Etkilenen hastalarımızın bendenleri zayıf düsecektir demiştik onların fiziksel güçlerinin olması şifa bulmaları için çok önemlidir, bu nedenden hastalarımızın bol bol vitamin ve mineraller kulanmalarını gerekmektedir, yakınlarına tembih edip kulandıklarından emin olmalıyız.
Onlara naturel şifalı otlar ile çaylar yapın, ( Mineçiçeği, güvercin otu ) yeşil limon, ıhlamur çayı içmelerini önerin ve kulandıklarından emin olun.

3- HASTA VE CİN
Hastanın yaşantısı ve yaptıkları cin için çok önemnli bir konudur.

Cin ve sihirin kişiye musallat olmaması için kişinin imanı tam olmalı.
Kişi gunahlara devam ederse zina ve haram ile uğraşırsa onun herzman başında sorun olur ve şifadan uzak olur.
O kişi devamlı zikir, dua ve namazında bulunmalı, ALLAH CC'nun adını azından düşürmemeli, Kuran okumalı ve bol zikir yapmalı.
Bir kişiden cinleri uzaklaştırmak kolay değildir ve bu nedenlerden dolayı hastamızın neler olup yaşayacaklarından haberdar olmalı, şifa bulunca yine aynı günah ve haramlara geri dönmemeli.
Yine hastalarımıza rüyalarında saldırıya uğradıklarında neler yapacaklarını anlatın ve öğrenin.
Duyduğuma göre bazı şifacılar işe yarayacak sırları hastalarından saklıyor, bunu yapanlar, büyücülerin yolunda yürümekle aynı şeydir.
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.
2 / BAKARA - 159 
Bizlerin görevi İslamı doğru takip etmek ve doğruları öğretmektir.
Dinimize karşı olanlar ile savaşmalıyız ve tüm müslüman kardeşlerimizede öğretmeliyiz Rukya yapmayı.
Herkes kendini tedavi edebilirse, ozman büyücü, sihirbaz, ve sahte hocaları yok etmiş oluruz.
Onlar kendilerine müşteri bulamazlar, bu nedenden tüm müslüman kardeşlerimizin öğrenmesi gereken bir unsurdur.
Rukya para için şöhret için yapılıcak bir iş degildir, yapanların arasında hiçbir kıskançlık olmamalı.
Aksine kardeşlerimizle el ele daha sıkı bir şekilde sarılıp müslüman kardeşlerimize essas ve doğru olanı göstermeliyiz.
Olara nasıl Cin,Göz ve sihir gibi sorunlardan uzak durabileceklerini öğretmektir görevlerimiz.
Hastalarımızı imaana çağırmalı, Sünnetlerini takib etmeleri ve ibaadetlerini yapmaları için güzel teşviklerde bulunmalıyız, ancak o zaman onlara karşı kazanırız.
Onun için hastalarımıza öğretin, onlardan hiçbirşey saklamayın, hastalarınızın etrafında olanlara ve yakınlarınada öğretin, onları bilgilendirin.
Siz nekadar iyilik ve gönülden yardımcı olursanız ALLAH CC'da sizlerin gücünü artırır ve daha yüksek makamlara ulaştırıır.
Unutmayalım bir hastanın cin ile pisikolojik savaşı çok zordur, Özellikle cin kişinin içindeyse, çünkü cin kendi düşüncelerini ve hissetikleri yapar ve yaptırır.

Buda aynı vücüt içinde yaşadıklarından dolayıdır:

Cin hastanın kafasının içinde düşünür ve hastaya istediklerini yaptırdıktan sonra hastaya bunları kendi yaptıuğını düşündürür ve hasta buna inanır ama neler olduğunu anlayamaz.

Şöyle açıklayalım. Cin birşeyden nefret ediyorsa hastada eder.

Cin birşeyi seviysa hastada onu sever, acıktımı hastada acıkır, sinirlendimi hastada sinirlenir, korktumu hastada korkar.
Bazen Cin hataya eşcinselik gibi aktiviteler için hissdetmesini sağalayabilir ve onun bu yollara düşmesine neden olabilir.
Yine cin hastanın içinde ise ve hastanın eşi var ise, onu istemeyebilir ve hastaya kendi eşinden nefret etmesini sağlayabilir.
Yine hastanın içinde yabancı bir Cin var ise, hastayı imaanından uzaklaştırıp başka dine saptırabilir.
Bazen iki tane cin bir vücutta bulunur ve aynı kişiyi isterler, işte ozaman aralarında kıskançlık ve kim kimi yenebilirse savaşı başlar, buda hastayı fiziksel olarak etkiler.
İlginç olan onlar nasıl bizlere kendi düşüncelerini ve hislerini yollayabiliyorlarsa, bizde aynı şekilde onlara hislerimizi ve düşüncelerimizi yollayabiliyoruz.
Bunu nasıl gerçekleştirdiğimizi açıklayalım.
Öncelikle hasta normal olmayan ve genelde yapmadıklarını ayırt edebilmeli.
İçinde cin olan bir hasta bunu çok basit anlar.
Hasta nezaman kendisinin kontrol altında olduğunu hisseder ve nezaman kotrolda olduğunuda bilir.
İşte ozman hastanın görevi artık cine seslenmektir.
Örnek: Ben kocamı seviyorum senin ile olmak istiyorum diye devamlı tekrar edebilir, cin onu duyar ve hislerini hisseder.
Bunu devamlı tekrarladığınız da zman aşımında Cin vücutan çıkar ve o kişiden ayrılır.
Daha önce anlatığımız gibi, onların gururu, sevgisi ve onurları bizlerden daha güçlüdür ve istenmedik bir aşkı istemezler.
Bu aşamadan sonra yine hastamız, cine hislerini ve düşüncelerini gödermelidir.
Kurani kerim okunmalıdır, buda hastanın cine hislerini ve düşüncelerini aktarır, sadece Kurani kerim okumak yeterlidir ve cinin sizi dikkate almasına yeterlidir.
Bu iki kişinin namaz kılan bir kişinin hemen yakınında konuşmasına benzer, namazı kılan yine namazına konsantre olur ve namazını bitirebilir.
Ama namaz kılanın yanına gelip direk ona konuşursanız bu onun namazını kılmasını ve size konsantre olmasını sağlar.
İşte Kurani kerim okudğumuzda cinnin konsantresi sadece kurani kerime döner.
Hastanın cin ile konuşmasının en uygun zamanı, uyku vaktindedir.
Yatağına yatmadan önce Dua etmeli ve güzelce cine ALLAH CC'nun hepimizi yaratığını ve ancak ona döneceğimizi, sadece ve sadece onu sevdiğimizi ve herşey için ona şükür etmemiz gerektiği tekrarlamak gereklidir.
İslam hakkında konuşmalı ve islamın güzelliklerini ve ALLAH CC'nun tüm varlıklara bir eş yaratığını anlatmalıyız.
Zaman geçtikce cin bunları duyar ve dinler sonunda senin hissediklerini hisseder ve düşündüklerinizi düşünür.
Onlara müslüman olduğunuzu ve ALLAH CC'dan başka yaratab olmadığını ve ancak onu sevdiğinizi söyleyin ve bir cinin insanların içinde yaşamasının nekadar kötü bir olay olduğunu düşündüğünü cine aktarın.
Yine düşünceleriniz ile eğer vücundan ayrılırsa ALLAH CC'nun ondan çok memnun kalacagını ona aktarın ve ardından onun hemen şimdi vücudunuzdan ayrılması gerektiğini aktarın.
Bu teknik çok güçlü ve çok etkilidir.
Yinede bu hastanın kendisine güveni ve aklında hiçbir olumsuzluk getirmemesi ile gerçekleşir.
Hastanın yapacağı dua,imaan ve inanç çok önemli, hasta ALLAH CC'ya nekadar daha çok dua ve zikir ederse okadar aff ve şifa bulacagından eminim ve bu hastanın faydasınadır.

7- Zor ve imkansız vakkalar:
Bu olaylarda hasta zekasını kaybeder ve kişiliği değişir, veya fiziksel bendeninin çalışmaması için yapılan büyüden oluşur.
Sihir hasta doğmadan önce yapılır veya anneye yapılır. Bu tür işlem yapıldığında doğacak olan çocuğun bendensel ve zihinsel hastalanmasına ve hasta doğmasına sebep olur.
Büyü yok edilsede, hastanın üzerindekietki değişmez.
Hastanın içi hafifler ve ALLAH CC ona yaşantısında yardımcı olacaktır inşallah. Bu nedenden dolayı hastalarınıza ve onların yakınlarına bu konuda umut vermeyin. Yapabileceklerimiz sınırını aşmamamız ve herşeyin ALLAH CC'dan geldiğini unutmamamız ve devamlı hatırlatmamız gerekmektedir.
Küçük yaşta çocuklar için yaşanan zor vakkalardan birtanesi, Cinin çocuk içine çok erken yaşta girmesidir, bu çocuğun inançsız ve uyumsuz olmasını sağler.
Çocuğa tedavi yapılr ama cin kaçtığında vücudun hakimiyeti kime kalacaktır?
Bu sorundan doayı konu zor vakkalar arasına girer, cünkü bir cin kaçar ve diğeri hastanın vücuduna girer. Bu hasta devamlı tedavi altında bulunması gerekmektedir. Okunmuş su ile yemek içmek ve yıkanma gibi günlük tedavi yönteminin uygulanması gerekmektedir.
İmkansız vakka ise, hastanın tedaviye izin vermemesi ve inançsız olmasındır.
ALLAH CC kendisine inanmayanlara yardımcı olmaz.


Eminim bir gün tedaviyi hastayı görmeden yapabileceğiz.

Şu ana kadar yapan kardeşlerimiz olduğunu zannetmiyorum. Bazen hasta olan bir arkadşınızı veya yakınlarınız rüyanızda görebilirsiniz, bazen büyüyü ve cinsini, yaptıranı ve cinleri görebilirsiniz, işte burada kişiyi veya hastayı görmeden tedavi edebilirsiniz.
Örnek; Birgün bir erkek nişanlısını tatile gönderir, tadildeki nişanlısına büyü yapılır ve genç bayan tatilinden dönmek istemez olur ve nişanlısına konuşmaz olur.
Nişanlısı kızın ailesine gider konuyu yansıtır, ama genç bayan ailesine babasına, abilerine ben onu istemiyorum diye ikna eder.
Erkek nişanlısıda ALLAH CC'ya dua eder ve ALLAH CC'dan nişanlısını geri getirmesine niyet ve dua eder. ALLAH CC'ya yalvarır Ertesi gün nişanlısı evine geri döner ve ne olduğunun kavramında değildir.
Bu olayda anlaşılan dualarımız kabul oluyor ve rüyalarımızda dua çok etkili oluyor.
Şimdi sizlere vereceğim dua ile rüyanızda, sihir yokedebilir, hasta tedavi edilebilir ve cini yok edip öldürebiliriz.
Bunları yapabilmek için uyumadan önce ALLAH CC'dan size rüyanıza şeyatinleri ve kötülükleri, büyücüleri ve büyü yapanları, yaptıranları ve cinleri getirmesini ve size onları yok etmesi için güç vermesini niyet edin, dileyin ve dua edin. Sonra 11 defa Ayet El Kürsi okunmalı ve rüyanızda herhan gi bir şey ile karşılaştğınızda hemen ona bakın, onu tutun ve AYAT EL KÜRSİ OKUYUN. Bu işlem yeterli olacatır ALLAH CC'nun izni ile herşey yok olacaktır.
Bazı konularda cin hastaya tedavi yapması için izin vermez, hasta uzak durur ve yaklaşmaz. Burada hastaya gizlice kuranlı su içirilmeli ve yameklerinde kullanılmalı, bu işlem cinin etkisini hafifletip hastanın yeniden kendi zihniyetiyle düşünmesine sebep olur.
Yine yemek hazırlarken, yemeğin üzerine kurani kerim okunabilinir, rulye yapılabilinir. Böylece hastnın tedavi olması daha kolay olur ve uyumluluğu başlar, üzerindeki duymama ve uymama etlkisi hafifler ve sonunda tedaviye yanaşır.
Yemek üzerine veya hasta üzerine kuran okunduğunda bu tammamen Arapça olmalıdır, çünkü cinlerin üzerinde Arapça dışımda hiçbir dilin etkisi olmuyor. Ayet Al Kürsiyi bilmeyenler başka dualarda edebilirler, Bu konulara çok dikkat edilmelidirler.
Bir yine kurani kerim okumayı veya hiç dua bilmayenlere yardımcı olabilecek kişiler vardır, ama bu kişilerin hastaya yakın olmaları gerekmektedir.
Tedavi edecek olan kişi abdest almalıdır ve niyet etmelidir, 7 gün boyunca niyet edip abdest alıp
ALLAH CC'dan kardeşini tedavi etmek amac ile dualarını kabul etmesi Rabimize yalvarmalıdır. Tedavi eden kişinin imanı yerinde olması erekmektedir. Bu tedavi yöntemi kullanılmakta ve çok etkilidir ama tedavi edenin imanı yerinde olamsı ve 5 vakit namazında olması gerekmektedir.
4 pisikoloji sorunlar:
Bazen hastalarımızın piskoloji sorunları olabilir, bu hastanın cinli veya cinin musallat olduğunun anlamına gelmez.

Hasta naturel olarak rahatsız olabilir, ve bu neden dolayı hastayı once bir doktora göstermek gereklidir.
Doktorların koyacağı tehşis çok önemlidir, sonar hasta tedavi ediliriz Yine tedavi yöntemi kuran okunması, okunmuş sudan içmesi, hacamat yapılması ve yıkanmasıdır.
Hastayı tedevi edecek bir başka yöntem ise, hastanın geçmişinde yaşamış bir sorun olması ihtimalidir.
Bu nedenden hastayı karşınıza oturtup onunla konuşmanız gerekecek, geçmişde hastanın şuhur altında saklı kalan bir olayı olup olmadığını veya herhangi bir fobisi)korktuğu olay) olup olmadığını ögrenmeniz gerekecek.
Pisikilog gibi tedavi etmemiz ve sorunun nereden kaynaklandığını bulmanız gerekmektedir.
Bu neden piskolojik sorunları olan hastalara çok daha dikkatli davranmamız gerekmektedir.
Benim bu konuda üzerinde dumak istediğm olay piskolojik sorunlar yaratan cinler.
Cinlerin bizim ile aynı alan içinde olmaları ve bizim ile yaşamaları, bizim yediğimiz yemeklerden yiyip, kulaklarımıza vesvese etmeleri malesef, gerçek olaylardır.
Cinler bizim ile paralel dünya içinden yaşarlar, ya biz eve bizim yaşantılarımıza musallat olmuş veya biz insanlar onları kendimize çekmişizdir.
Hastalarımızın pisikolojik sorunları veya deprasyona girmeleri cinleri kendilerine çeker.
İnsan deprasyona girdiğinde veya hayatında sorunlar yaşadıgında cin gelir ve kişinin içine girer.
Açıklayım, ALLAH CC cinleri dumansız ateşden yaratı.
Yani Temel maddesi ataeş, ama kendisinde ateş etkisi veya ateş gibi yakma gücü bulunmamaktadır.
Bizler nasıl topraktan yaratıldıysak ve temel maddemiz toprak olmuş olsada, toprak etkimiz yok.
Yine cinlerin ALLAH CC tarafından yaratıldığı yetenekleri vari bildiğimiz gibi bazılarının şekil alabilme kabiliyeti ve tabbiki görünmeyenlerden olmuş olmaları yine ALLAH CC’nun mucizelerinden biridir..
Cinlerin görünmez olmaları onların bize karşı avantajlı olmalardır, ama bizlerin avantajı çok daha güçlü olmamız ve dualarımız ile kendimizi koruya bilme gücümüz ve cine zarar verebilme kabiliyetimizdir.
Cinler enerji ile yaşarlar ve enerjiden güç alırlar. Bu nedenden dolayı insan deprasyona girince veya pisıkolojik sorunlara yaşayınca cinler kişinnin enerjisini görür ve oraya mussalat olurlar.
Vücudumuzun içine girer, kafa bölgesine yerleşir ve yaşantımızı değiştirirler. Düşüncelerimize hakim olmaya çalışırlar, bizlere istediklerini yaptırmaya çalışırlar ve yakınlarımızında hayatlarını etkileyip onlarada zarar verirler.
Yine cinlerin bir başka gelme nedenleri ise, insanlara yapılan büyüden kaynaklanmaktadır.
Daha once basetiğim gibi, bazı cinler büyücünün yapmış oldugu sihire bağlı olmalarından dolayı, mecburen insana musallat olurlar ve bunları biliyoruz.
Neden ne olursa olsun bildiğimiz ve önemli olan tek şey, güçlü kişiliği olan insanların çok ama çok az etkilendiklerini biliyoruz.
Unutmayaım hastaya isikolojik tedavi verdiğimiz de herhangi biro lay ve his değişikliği görürseniz ve olayı tespit edebilirseniz, olayın üzerinde durunuz ve hastaya olayı tekrar etmesini ve anlatmasını isteyiniz.
Hasta yok derse, siz bunun tedaviye çok önemli olacağını anlatınız, hastaya olayı tekrarlatabildiyseniz yeniden tekrarlatın ve yeniden, hasta ağlayıncaya kadar.
Sonra ağlamaya devam ederse, hastaya yavaş ve hassas yaklaşıp, olayı yine tekrarlamasını istemeli ve hastanın artık olaydan etkilenmeyeceğini ve beynine yermeşmiş ise artık yok olduğunu göreceksiniz.
Hastanız bu tedaviden sonra herhangi bir olay yaşıyor ise, hastaya rukye tedavisi başlatılmalı.

İnatcı cin:
Bazen inatcı cine rast gelinir ve o cin ölünceye kadar kişiyi bırakmaz. Bunun genel nedeni aşık olabilmeleridir.

Daha once de bielirtmiştim’ki cinler bizden daha tutkulkudurlar ve asık olunca ölümüne kadar olabilirler.
Burada en ağır tedavi metodunu kullanmamız gerekmektedir. Hastaya rukye tedavisi verirken, hastanın vücuduna çok hafif ve ağrıtmayacak şekilde elinizin yanı ile vurmak gerekmektedir. bu işlemi ayaklarının altına yapmalı.
Genelde cin kafada saklanır ve beyin bölgelrini işleten sinirlere bağlar kendisini, beyin fonksiyonlarımızı etkisi altına almaya çalışır, ama bu tedavi yöntemi ile cin ya kaçmaya çalışır veya ölür.
Çünkü hastaya vurunca cine vurmuş olursunuz ama hasta birşey hissetmez, cin hisseder ve yanar, aynı zmanda yaralanır ve bu işleme devam edilirse cin ölür. Unutmayın bu tedavi yöntemi yalnız başına etki göstermez. Bu işlemin yanında rukye duaları okunmalı’ki etkisini gösterebilsin.
Cin kurani kerimin okunmasına dayanamaz ve yanar aynı zamanda vurma teknikleri kullanışınca onu bir kılıç ile kesmiş etkisi veririz ve bu cine 100% etki yapar ve kaçmaz ise ölür.
En önemli ve unutmamamız gereken nokta, cinin büyücü tarafından sihir ile gönderilmesidir. Eğer sihir ile geldiyse ozaman kaçacaktır ve gücünü toplayınca geri gelecektir.
Bu sihire bağlı olduğundan dolayıdır. Bu nedenden dolayı hastayı analiz etmebiz çok önemlidir.
Bu tedaviden sonar cin yeniden dönerse ozaman sihire bağlı olduğu ve büyü yapıldığını açıklar.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...