BU FİDAN HANGİ FİDAN?
ELBETTE HAKAN FİDAN
HANİ ŞU BAŞBAKANIN “SIR KÜPÜM” DEDİĞİ MİT MÜSTEŞARI OLAN.
BİLİN BAKALIM BU FİDAN HANGİ VANLI ‘FİDAN’!…
(Yazar Fethullah Gülenci ama verdiği bilgiler pek enteresan!)
Derinden kullandıkları Erdoğan camianın üzerine gittikçe etrafındaki “Özel Seçilmişler“in gücünü ve kendisinin nasıl kumpasa alındığını fark edecek.
Bu gün safmışız, aldanmışız dedi kalabalıklara. Aynı cümleyi olayın gerçekliğini gördüğünde yine zikredecek ama kendi kendine.
Sanmayın ki etrafındaki Özel Seçilmişlerden dolayı camiaya düşman. Düşmanlığı cibillidir.
Sadece ülkeyi kendisinin yönetmediğini anlayacak.
Hümeyni ile 2 yıl Paris‘te beraber kalan ve devrim günü onunla beraber İran‘a girecek kadar yakın olanlar Başbakan’ı diktatörleştirdiler.
Erdoğan‘ın en büyük zaafı olan dini önder olma arzusunu tetikleyerek Beyefendi‘yi kontrolden çıkarıp kendi rüzgarlarıyla yönlendirdiler.
Bırakın ülkeyi kendi yönettiğini zannetsin anlayışıyla ve her şeyin en iyisini siz bilirsiniz söylemiyle, bütün istediklerini yaptırdılar.
Çocukluktan alınmış, özel seçilmiş Vanlı bir proje adamı Hümeyni‘nin arkadaşının maharetiyle yanına yerleştirip koruması altına aldırdılar.
1986 yılında Türk Silahlı kuvvetlerine girdiğinde 18 yaşında olan bu zattan başka kaç tane Van‘lı girebilmiştir TSK‘ya.
TSK‘nın herkesi fişlediği ve referansı sağlam olamayan birini asla almadığı o günlerde Fidan kimlerin referansıyla alındı.
O yıllarda ve yakın zamanlara kadar Kara Kuvvetleri Muhabere Okulun‘da okuyacak kadar kabiliyetli tek doğulu olması tesadüf müydü?
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda OBİ (Otomatik Bilgi İşlem) bölümünde bilgisayar teknisyenliğıne getirilerek projenin en önemli ayağı tamamlandı.
TSK ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin merkezine konumlanmıştı. Ardından ne hikmetse Nato‘da görevlendirilerek yurt dışına gönderildi. Dış görevle gittiği Almanya’da NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu’ndaki görevi İstihbarat ve Harekat Başkanlığı’ndaydı. En kritik yerdeydi yine.
Mecburi görev süresi biter bitmez TSK‘dan istifa etti.
Askeri kariyeri bu kadar parlak biri sebepsiz yere kurumdan ayrılıyordu.
Fidan’ın hızlı yükselişi, 2003′te Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) Başkanlığına atanmasıyla başladı.
Tika neden önemli? Çünkü TİKA o dönem Devlet Bakanı Beşir Atalay’a bağlıydı. Atalay’a çok yakın çalıştı. Projenin en büyük ayağı tamamlanmış oldu.
Atalay‘ın yoğun tahşidatıyla dönemin Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül ile ilişkileri o kadar iyiydi ki Gül onunla her şeyini paylaşır oldu. Hem Dışışleri, hem de istihbarat birimleriyle işbirliği halinde faaliyet gösteren TİKA’da başkanlık, Fidan için biçilmiş kaftandı.
Atalay‘ın, Erdoğan’a sürekli Fidan‘ı anlatması Erdoğan‘ın ilgisini çekti. O dönem Gül‘ün referansı önemliydi ve çoktan ayarlanmıştı.
Başbakan 2007’de onu yanına aldı. Dış politika ve uluslararası güvenlik konularından sorumlu Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevine getirdi.
Can alıcı nokta İran’ın nükleer çalışmalarının uluslararası krize dönüştüğü sırada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Y.K üyeliğine atandı.
Başbakan‘ın “Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sır küpü. Türkiye’nin geleceğinin sır küpü” dediği adam “Özel Seçilmişler“dendir.
MİT-Emniyet-Genelkurmay-Jandarma istihbaratı “Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu” olarak tek çatı altında toplandı ve Fidan‘a bağlandı.
Yeni MİT yasasıyla BB‘den bile daha çok dokunulmazlığa sahip olacak olan Fidan, E. Ala ile birlikte camiaya yapılacak operasyonu yönetiyor. Vatan ihanet, darbe girişimi ve casusluk davası açmayı düşündükleri camiaya karşı bilgi ve belge üretmektedirler.
Proje adamlar iş başında.
Soru şu. Başbakan‘a bilgi taşıyan mekanizma tek çatı altında toplanmışsa Başbakan, gelen bilginin doğru olup olmadığını kime sorgulatacak?