09 Eylül 2017

KUTSAL KİTAP 2. SAMUEL YİRMİDÖRDÜNCÜ BÖLÜM


KUTSAL KİTAP 2. SAMUEL
YİRMİDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Avşalom Davut'a Karşı Ayaklanıyor
15 
Bundan sonra Avşalom kendisine bir savaş arabası, atlar ve önünde koşacak elli kişi hazırladı.
Sabah erkenden kalkıp kent kapısına giden yolun kenarında dururdu. Davasına baktırmak için krala gelen herkese seslenip, "Nerelisin?" diye sorardı. Adam hangi İsrail oymağından geldiğini söylerdi.
  Avşalom ona şöyle derdi: "Bak, ileri sürdüğün savlar doğru ve haklı. Ne var ki, kral adına seni dinleyecek kimse yok."
  Sonra konuşmasını şöyle sürdürürdü: "Keşke kral beni ülkeye yargıç atasa! Davası ya da sorunu olan herkes bana gelse, ben de ona hakkını versem!"
  Biri önünde yüzüstü yere kapanmak üzere yaklaştı mı, Avşalom elini uzatıp adamı tutar, öperdi.
  Davasına baktırmak için krala gelen İsrailliler'in hepsine böyle davrandı. Böylelikle İsrailliler'in gönlünü çeldi.
  Dört yıl[i] sonra Avşalom krala, "İzin ver de Hevron'a gidip RAB'be adağımı yerine getireyim" dedi,
  "Çünkü ben kulun Aram'ın Geşur Kenti'nde yaşarken, 'RAB beni Yeruşalim'e geri getirirse, O'na Hevron'da[ii] tapınacağım' diye adak adamıştım."
  9-10 Kral, "Esenlikle git" dedi. Ne var ki, Hevron'a giden Avşalom bütün İsrail oymaklarına gizlice ulaklar göndererek şöyle dedi: "Boru sesini duyar duymaz, 'Avşalom Hevron'da kral oldu' diyeceksiniz."
  11 Yeruşalim'den çağrılan iki yüz kişi olup bitenden haberleri olmaksızın, iyi niyetle Avşalom'la birlikte gittiler.
  12 Avşalom kurbanları keserken, Davut'un danışmanı Gilolu Ahitofel'i de Gilo Kenti'nden getirtti. Böylece ayaklanma güç kazandı. Çünkü Avşalom'u izleyen halkın sayısı giderek çoğalıyordu.
Davut Yeruşalim'den Kaçıyor
  13 Bir ulak gelip Davut'a, "İsrailliler yürekten Avşalom'a bağlandı" dedi.
  14 Bunun üzerine Davut Yeruşalim'de kendisiyle birlikte olan bütün görevlilerine şöyle dedi: "Haydi kaçalım! Yoksa Avşalom'dan kaçıp kurtulamayacağız. Hemen gidelim! Yoksa Avşalom ardımızdan çabucak yetişip bizi yıkıma uğratır. Kenti de kılıçtan geçirir."
  15 Kralın görevlileri, "Efendimiz ve kralımız ne karar verirse yapmaya hazırız" diye yanıtladılar.
  16 Böylece kral ardısıra gelen bütün ev halkıyla birlikte yola koyuldu. Ancak saraya baksınlar diye on cariyesini orada bıraktı.
  17 Kralla yanındakiler kentin en son evinde durdular.
  18 Bütün kulları, Keretliler'le Peletliler kralın yanından geçtiler. Gat'tan ardısıra gelmiş olan altı yüz Gatlı asker de kralın önünden geçti.
  19 Kral, Gatlı İttay'a, "Neden sen de bizimle geliyorsun?" dedi, "Geri dön ve yeni kralla kal. Çünkü sen yurdundan sürülmüş bir yabancısın.
  20 Daha dün geldin. Bugün nereye gideceğimi kendim bilmezken, seni de bizimle birlikte mi dolaştırayım? Kardeşlerinle birlikte geri dön. Tanrı'nın lütfu ve bağlılığı üzerinde olsun!"
  21 Ama İttay şöyle yanıt verdi: "Efendim ve kralım, yaşayan RAB'bin adıyla ve yaşamın hakkı için derim ki, ister yaşam, ister ölüm için olsun, sen neredeysen kulun ben de orada olacağım."
  22 Davut İttay'a, "Yürü, geç!" dedi. Böylece Gatlı İttay yanındaki bütün adamları ve çocuklarıyla birlikte geçti.
  23 Halk geçerken, bütün yöre halkı hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Kral Kidron Vadisi'ni geçti. Halk da kırlara doğru ilerledi.
  24 Kâhin Sadok'la Tanrı'nın Antlaşma Sandığı'nı taşıyan Levililer de oradaydı. Tanrı'nın Sandığı'nı yere koydular. Bütün halk kentten çıkana dek Evyatar adaklar sundu.
  25 Sonra kral, Sadok'a, "Tanrı'nın Sandığı'nı kente geri götür" dedi, "RAB benden hoşnut kalırsa, beni geri getirir, sandığı ve konduğu yeri bana gösterir.
  26 Ama, 'Senden hoşnut değilim' derse, işte buradayım, bana uygun gördüğünü yapsın."
  27 Kral Kâhin Sadok'la konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sen bilici değil misin? Oğlun Ahimaas'ı ve Evyatar oğlu Yonatan'ı yanına al; Evyatar'la birlikte esenlikle kente dönün.
  28 Sizden aydınlatıcı bir haber alana dek ben kırda, ırmağın sığ yerinde bekleyeceğim."
  29 Böylece Sadok'la Evyatar Tanrı'nın Sandığı'nı Yeruşalim'e geri götürüp orada kaldılar.
  30 Davut ağlaya ağlaya Zeytin Dağı'na çıkıyordu. Başı örtülüydü, yalınayak yürüyordu. Yanındaki herkesin başı örtülüydü ve ağlayarak dağa çıkıyorlardı.
  31 O sırada biri Davut'a, "Ahitofel Avşalom'dan yana olan suikastçıların arasında" diye bildirdi. Bunun üzerine Davut, "Ya RAB, Ahitofel'in öğüdünü boşa çıkar" diye dua etti.
  32 Davut Tanrı'ya tapınılan tepenin doruğuna varınca, Arklı Huşay giysisi yırtılmış, başı toz toprak içinde onu karşıladı.
  33 Davut ona, "Benimle birlikte gelirsen, bana yük olursun" dedi,
  34 "Ama kente döner ve Avşalom'a, 'Ey kral, senin kulun olacağım; geçmişte babana nasıl kulluk ettiysem, şimdi de sana öyle kulluk edeceğim' dersen, Ahitofel'in öğüdünü benim için boşa çıkarırsın.
  35 Kâhin Sadok ile Kâhin Evyatar orada seninle birlikte olacaklar. Kralın sarayında duyduğun her şeyi onlara bildir.
  36 Sadok oğlu Ahimaas ile Evyatar oğlu Yonatan da oradalar. Bütün duyduklarınızı onların aracılığıyla bana iletebilirsiniz."
  37 Böylece Davut'un dostu Huşay Yeruşalim'e gitti. Tam o sırada Avşalom da kente giriyordu.



[i] 15:7. Bazı Septuaginta metinler ve Süryanice "Dört yıl",  İbranice "Kırk yıl"
[ii] 15:8. Bazı Septuaginta metinler "Hevron'da"
Davut'la Siva
16 
Davut tepenin doruğunu biraz geçince, Mefiboşet'in hizmetkârı Siva palan vurulmuş ve üzerlerine iki yüz ekmek, yüz salkım kuru üzüm, yüz tane taze meyve ve bir tulum şarap yüklü iki eşekle onu karşıladı.
  Kral, Siva'ya, "Bunları niçin getirdin?" diye sordu. Siva, "Eşekler kral ailesinin binmesi, ekmekle taze meyve hizmetkârların yemesi, şarapsa kırda yorgun düşenlerin içmesi için" diye yanıtladı.
  Kral, "Efendin Saul'un torunu nerede?" diye sordu. Siva, "Yeruşalim'de kalıyor" diye yanıtladı, "Çünkü 'İsrail halkı bugün atamın krallığını bana geri verecek' diye düşünüyor."
  Kral, "Mefiboşet'in her şeyi senindir" dedi. Siva, "Önünde eğilirim, efendim kral! Dilerim her zaman benden hoşnut kalırsın" dedi.
Davut'la Şimi
  Kral Davut Bahurim'e vardığında, Saul ailesinin geldiği boydan Gera oğlu Şimi adında biri lanetler okuyarak ortaya çıktı.
  Bütün askerler ve koruyucular Kral Davut'un sağında, solunda olmasına karşın, Şimi Davut'la askerlerini taşlıyordu.
  Şimi, lanetler okuyarak, "Çekil git, ey eli kanlı, alçak adam!" diyordu.
  "RAB, yerine kral olduğun Saul ailesinin dökülen kanlarının karşılığını sana verdi. RAB krallığı oğlun Avşalom'a verdi. Sen eli kanlı bir adam olduğun için bu yıkıma uğradın!"
  Seruya oğlu Avişay krala, "Bu ölü köpek neden efendim ve kralıma lanet okusun?" dedi, "İzin ver de gidip başını uçurayım."
  10 Ama kral, "Bu sizin işiniz değil, ey Seruya oğulları!" dedi, "RAB ona, 'Davut'a lanet oku' dediği için lanet okuyorsa, kim, 'Bunu neden yapıyorsun' diye sorabilir?"
  11 Sonra Davut Avişay'la askerlerine, "Öz oğlum beni öldürmeye çalışırken, şu Benyaminli'nin yaptığına şaşmamalı" dedi, "Bırakın onu, lanet okusun, çünkü ona böyle yapmasını RAB buyurmuştur.
  12 Belki RAB sıkıntımı görür de, bugün okunan lanetlerin karşılığını iyilikle verir."
  13 Davut'la adamları yollarına devam ettiler. Davut'un karşısında, dağın yamacında yürüyen Şimi, giderken ona lanet okuyor, taş, toprak atıyordu.
  14 Gidecekleri yere yorgun argın varan kralla yanındaki halk orada dinlendiler.
  15 Avşalom'la İsrail halkı Yeruşalim'e girmişlerdi. Ahitofel de Avşalom'la birlikteydi.
  16 Davut'un dostu Arklı Huşay, Avşalom'un yanına varınca, "Yaşasın kral! Yaşasın kral!" diye bağırdı.
  17 Avşalom Huşay'a, "Dostuna bağlılığın bu mu? Neden dostunla gitmedin?" diye sordu.
  18 Huşay, "Hayır" diye yanıtladı, "Ben RAB'bin, bu halkın ve bütün İsrailliler'in seçtiği kişiden yana olacağım, onun yanında kalacağım.
  19 Üstelik Davut oğlu Avşalom'dan başka kime hizmet edeceğim? Babana nasıl hizmet ettiysem, sana da öyle hizmet edeceğim."
  20 Avşalom Ahitofel'e, "Ne yapmalıyız, bize öğüt ver" dedi.
  21 Ahitofel, "Babanın saraya bakmak için bıraktığı cariyelerle yat" diye karşılık verdi, "Böylece bütün İsrail babanın nefretini kazandığını duyacak ve seni destekleyenlerin tümü kendilerini daha da güçlenmiş bulacaklar."
  22 Sarayın damında Avşalom için bir çadır kurdular. Avşalom bütün İsrailliler'in gözü önünde babasının cariyelerinin yanına girdi.
Huşay Ahitofel'in Öğüdünü Bozuyor
  23 O günlerde Ahitofel'in verdiği öğüt, Tanrı sözünü ileten bir adamınki gibiydi. Davut da, Avşalom da onun öğüdünü öyle kabul ederlerdi.
17 
Ahitofel Avşalom'a şöyle dedi: "İzin ver de on iki bin kişi seçeyim, bu gece kalkıp Davut'un peşine düşeyim.
  Davut yorgun ve güçsüzken ona saldırıp gözünü korkutayım. Yanındakilerin hepsi kaçacaktır. Ben de yalnız Kral Davut'u öldürürüm.
  Sonra bütün halkı sana geri getiririm. Halkın dönmesi, öldürmek istediğin adamın ölümüne bağlıdır. Böylece halk da esenlikte olur."
  Bu öğüt Avşalom'u ve İsrail ileri gelenlerini hoşnut etti.
  Avşalom, "Arklı Huşay'ı da çağırın, neler söyleyeceğini duyalım" dedi.
  Huşay gelince Avşalom, "Ahitofel bu öğüdü verdi" dedi, "Onun öğüdüne uyalım mı? Yoksa, sen öğüt ver."
  Huşay Avşalom'a, "Bu kez Ahitofel'in verdiği öğüt iyi değil" dedi,
  "Baban Davut'la adamlarının güçlü savaşçılar olduklarını biliyorsun. Kırda yavrularından yoksun bırakılmış bir ayı gibi öfkeliler. Baban deneyimli bir savaşçıdır, geceyi askerlerle geçirmez.
  Şu anda ya bir mağarada ya da başka bir yerde gizlenmiştir. Davut askerlerine karşı ilk saldırıyı yapınca, bunu her duyan, 'Avşalom'u destekleyenler arasında kırım var' diyecek.
  10 O zaman aslan yürekli yiğitler bile korkuya kapılacak. Çünkü bütün İsrailliler babanın güçlü, yanındakilerin de yiğit olduğunu bilir.
  11 "Onun için sana öğüdüm şu: Dan'dan Beer-Şeva'ya kadar, kıyılardaki kum kadar olan İsrailliler çevrene toplansın, sen de savaşa katıl.
  12 O zaman gizlendiği yerlerden birinde Davut'un üstüne yürürüz; yeryüzüne düşen çiy gibi üzerine gideriz. Onu da, yanındakilerin hiçbirini de yaşatmayız.
  13 Eğer bir kente çekilirse, İsrailliler o kente halatlar getirir, tek bir taş kalmayıncaya dek kenti vadiye indiririz."
  14 Avşalom'la İsrailliler, "Arklı Huşay'ın öğüdü Ahitofel'in öğüdünden daha iyi" dediler. Çünkü RAB, Avşalom'u yıkıma uğratmak için, Ahitofel'in iyi öğüdünü boşa çıkarmayı tasarlamıştı.
  15 Huşay Kâhin Sadok'la Kâhin Evyatar'a şöyle dedi: "Ahitofel Avşalom'a ve İsrail'in ileri gelenlerine böyle öğüt verdi, bense şöyle öğüt verdim.
  16 Şimdi siz Davut'a hemen şu haberi gönderin: 'Geceyi kırdaki ırmağın sığ yerinde geçirme, duraksamadan karşı yakaya geç; yoksa kral da yanındakilerin tümü de yok olabilir.'"
  17 Bu sırada Yonatan'la Ahimaas Eyn-Rogel'de kalıyorlardı. Bir hizmetçi kız gidip onlara olup bitenleri haber veriyor, onlar da gidip duyduklarını Kral Davut'a bildiriyorlardı. Çünkü kendileri kente girerken görünmeyi göze alamıyorlardı.
  18 Ama bir genç onları görüp Avşalom'a bildirdi. Bunun üzerine Yonatan'la Ahimaas hemen oradan ayrılıp Bahurim'de bir adamın evine gittiler. Evin avlusunda bir kuyu vardı. Yonatan'la Ahimaas kuyuya indiler.
  19 Adamın karısı bir örtü alıp kuyunun ağzına serdi. Bir şey belli olmasın diye örtünün üstüne başak yaydı.
  20 Avşalom'un görevlileri eve, kadının yanına varınca, "Ahimaas'la Yonatan nerede?" diye sordular. Kadın, "Irmağın karşı yakasına geçtiler" diye yanıtladı. Avşalom'un görevlileri onları aramaya gittiler; bulamayınca Yeruşalim'e döndüler.
  21 Adamlar gittikten sonra, Ahimaas'la Yonatan kuyudan çıktılar ve olup bitenleri bildirmek üzere Kral Davut'a gittiler. Ona, "Haydi, hemen ırmağı geçin" dediler, "Çünkü Ahitofel size karşı böyle öğüt verdi."
  22 Bunun üzerine Davut'la yanındaki bütün halk Şeria Irmağı'nı çabucak geçti. Şafak söktüğünde Şeria Irmağı'nı geçmeyen bir kişi bile kalmamıştı.
  23 Ahitofel, verdiği öğüde uyulmadığını görünce, eşeğine palan vurdu; yola koyulup kentine, evine döndü. İşlerini düzene koyduktan sonra kendini astı. Ölüsünü babasının mezarına gömdüler.
  24 Davut Mahanayim'e vardığı sırada Avşalom'la yanındaki İsrail askerleri Şeria Irmağı'nı geçtiler.
  25 Avşalom Yoav'ın yerine Amasa'yı ordu komutanı atamıştı. Amasa Yitra adında bir İsrailli'nin oğluydu. Annesi Nahaş'ın kızı Avigayil'di; Yoav'ın annesi Seruya'nın kızkardeşiydi.
  26 Avşalom'la İsrailliler Gilat bölgesinde ordugah kurdular.
  27-29 Davut Mahanayim'e vardığında, Ammonlular'ın Rabba Kenti'nden Nahaş oğlu Şovi, Lo-Devarlı Ammiel oğlu Makir ve Rogelim'den Gilatlı Barzillay ona yataklar, taslar, toprak kaplar getirdiler. Ayrıca Davut'la yanındakilerin yemesi için buğday, arpa, un, kavrulmuş buğday, bakla, mercimek, bal, lor, koyun ve inek peyniri de getirdiler. "Halk kırda yorulmuştur, aç ve susuzdur" diye düşünmüşlerdi
Avşalom'un Ölümü
18 
Davut kendini destekleyen askerleri bir araya topladı. Onlara binbaşılar ve yüzbaşılar atadı.
Sonra orduyu Seruya oğlu Yoav'ın, kardeşi Avişay'ın ve Gatlı İttay'ın denetiminde üç kol halinde gönderdi. Kral askerlere, "Ben de sizinle birlikte gideceğim" dedi.
  Ancak askerler, "Bizimle gelmemelisin" diye karşılık verdiler, "Çünkü kaçmak zorunda kalırsak düşmanlarımız bizi umursamaz; yarımız ölse bile umursamazlar. Sen bizim gibi on bin adama değersin. Sen kentten bize yardım et, daha iyi."
  Kral, "Gözünüzde iyi olanı yapacağım" dedi. Adamları yüzer ve biner kişilik birlikler halinde kentten çıkarken kral kapının yanında duruyordu.
  Kral, Yoav'a, Avişay'a ve İttay'a, "Benim hatırım için genç Avşalom'a sert davranmayın" diye buyurdu. Bütün askerler kralın komutanlara Avşalom'a ilişkin buyruk verdiğini duydular.
  Davut'un ordusu İsrailliler'le savaşmak üzere tarlalara çıktı. Savaş Efrayim Ormanı'nda başladı.
  İsrail ordusu Davut'un adamları önünde yenilgiye uğradı. Büyük bir kırım oldu. O gün yirmi bin kişi öldü.
  Savaş her yana yayıldı. O gün ormanda yok olanların sayısı kılıçtan geçirilenlerin sayısından daha çoktu.
  Avşalom ansızın Davut'un adamlarıyla karşılaştı. Avşalom katıra binmişti. Katır büyük bir sakız ağacının sık dalları altından geçerken, Avşalom'un başı dallara takıldı. Katır yoluna devam edince, Avşalom havada asılı kaldı.
  10 Adamlardan biri bunu gördü. Yoav'a, "Avşalom'u bir sakız ağacına asılı gördüm" diye bildirdi.
  11 Yoav, haberi verene, "Onu gördün mü? Neden onu orada öldürmedin? Sana on gümüşle bir kemer verirdim" dedi.
  12 Ama adam, "Elime bin gümüş saysan bile, kralın oğluna elimi kaldırmam" diye yanıtladı, "Çünkü kralın sana, Avişay'a ve İttay'a, 'Benim hatırım için genç Avşalom'u koruyun' diye buyruk verdiğini duyduk.
  13 Oysa Avşalom'u öldürseydim, - hiçbir şey kraldan gizli kalmaz - o zaman sen de beni savunmazdın."
  14 Yoav, "Seninle böyle vakit kaybedemem" dedi. Üç kargı aldı, sakız ağacında asılı duran ve hâlâ sağ olan Avşalom'un yüreğine sapladı.
  15 Bunun üzerine Yoav'ın silahlarını taşıyan on genç Avşalom'un çevresini sarıp onu öldürdüler.
  16 Yoav boru çaldırınca, askerler İsrailliler'i kovalamayı bırakıp geri döndüler. Yoav onların savaşı sürdürmelerine engel oldu.
  17 Yoav'ın askerleri Avşalom'u alıp ormanda derin bir çukura attılar; üzerine büyük bir taş yığını yaptılar. Bütün İsrailliler evlerine kaçtılar.
  18 Avşalom daha sağken bir direk alıp kendisi için Kral Vadisi'ne dikmişti. Çünkü, "Adımı anımsatacak bir oğlum yok" diye düşünmüştü. Direğe kendi adını vermişti. Bu direk bugüne dek Avşalom Anıtı diye bilinir.
Davut Yas Tutuyor
  19 Sadok oğlu Ahimaas, Yoav'a, "İzin ver de koşup krala RAB'bin onu düşmanlarının elinden kurtardığını haber vereyim" dedi.
  20 Yoav, "Olmaz, bugün haberi götüren sen olmayacaksın" dedi, "Başka bir zaman haber götürürsün, ama bugün değil. Çünkü kralın oğlu öldü."
  21 Sonra bir Kûşlu'ya, "Sen git, gördüklerini krala bildir" dedi. Kûşlu Yoav'ın önünde yere kapandı, sonra koşmaya başladı.
  22 Ama Sadok oğlu Ahimaas yine, "Ne olursa olsun, izin ver, ben de Kûşlu'nun ardısıra koşayım" dedi. Yoav, "Oğlum, neden koşmak istiyorsun?" dedi, "Sana ödül kazandıracak bir haberin yok ki!"
  23 Ahimaas, "Ne olursa olsun koşacağım" diye karşılık verdi. Yoav, "Koş öyleyse" dedi. Böylece Ahimaas Şeria Ovası yolundan koşarak Kûşlu'yu geçti.
  24 Davut kentin iç ve dış kapıları arasında oturuyordu. Nöbetçi surun yanındaki kapının tepesine çıktı. Çevreye göz gezdirince, tek başına koşan birini gördü.
  25 Krala seslenerek gördüğünü bildirdi. Kral, "Tek başına geliyorsa, iyi haber getiriyor demektir" dedi. Adam gitgide yaklaşıyordu.
  26 Nöbetçi koşan başka birini görünce, kapıcıya, "İşte tek başına koşan bir adam daha!" diye seslendi. Kral, "O da iyi haber getiriyor" dedi.
  27 Nöbetçi, "Sanırım birinci adamın koşuşu Sadok oğlu Ahimaas'ın koşuşuna benziyor" dedi. Kral, "Ahimaas iyi adamdır" diye karşılık verdi, "İyi haberle gelir."
  28 Ahimaas krala, "Her şey yolunda!" diye seslendi. Kralın önünde yüzüstü yere kapanarak, "Efendim ve kralıma el kaldıranları teslim eden Tanrın RAB'be övgüler olsun!" dedi.
  29 Kral, "Genç Avşalom güvenlikte mi?" diye sordu. Ahimaas şöyle yanıtladı: "Yoav kralın hizmetkârı Kûşlu'yla beni gönderdiği sırada büyük bir karışıklık gördüm, ama ne olduğunu anlamadım."
  30 Kral, "Bir yana çekilip burada bekle" dedi. Ahimaas da çekilip beklemeye başladı.
  31 Tam o sırada Kûşlu geldi. "Efendim ve kralıma müjde!" dedi, "Bugün RAB sana karşı bütün ayaklananların elinden seni kurtardı."
  32 Kral, Kûşlu'ya, "Genç Avşalom güvenlikte mi?" diye sordu. Kûşlu, "Efendim ve kralım!" diye yanıtladı, "Düşmanlarının ve kötü amaçla sana karşı ayaklananların hepsinin sonu bu gencin sonu gibi olsun."
  33 Kral sarsıldı. Giriş kapısı üstündeki yukarı odaya çıkıp ağladı. Giderken, "Ah oğlum Avşalom! Ah oğlum, oğlum Avşalom!" diye inliyordu, "Keşke senin yerine ben ölseydim, oğlum! Ah oğlum Avşalom!"
Yoav Davut'u Paylıyor
19 
Yoav'a, "Kral Davut Avşalom için ağlayıp yas tutuyor" diye bildirdiler.
O gün zafer ordu için yasa dönüştü. Çünkü kralın oğlu için acı çektiğini duymuşlardı.
  Bu yüzden askerler, savaş kaçakları gibi, o gün kente utanarak girdiler.
  Kral ise yüzünü örtmüş, yüksek sesle, "Ah oğlum Avşalom! Avşalom, oğlum, oğlum!" diye bağırıyordu.
  Yoav kralın bulunduğu odaya giderek ona şöyle dedi: "Bugün senin canını, oğullarının, kızlarının, eşlerinin, cariyelerinin canlarını kurtaran adamlarının hepsini utandırdın.
  Çünkü senden nefret edenleri seviyor, seni sevenlerden nefret ediyorsun: Bugün komutanlarının ve adamlarının senin gözünde değersiz olduğunu gösterdin. Evet, bugün anladım ki, Avşalom sağ kalıp hepimiz ölseydik senin için daha iyi olurdu!
  "Haydi kalk, gidip adamlarını yüreklendir! RAB'bin adıyla ant içerim ki, gitmezsen bu gece bir kişi bile seninle kalmayacak. Bu da, gençliğinden şimdiye dek başına gelen yıkımların tümünden daha kötü olacak."
  Bunun üzerine kral gidip kentin kapısında oturdu. Bütün askerlere, "İşte kral kentin kapısında oturuyor" diye haber salındı. Onlar da kralın yanına geldiler.
Davut Yeruşalim'e Dönüyor
Bu arada İsrailliler evlerine kaçmışlardı.
  İsrail oymaklarından olan herkes birbiriyle tartışıyor ve, "Kral bizi düşmanlarımızın elinden kurtardı" diyordu, "Bizi Filistliler'in elinden kurtaran da odur. Şimdiyse Avşalom yüzünden ülkeyi bırakıp kaçtı.
  10 Bizi yönetmesi için meshettiğimiz Avşalom'sa savaşta öldü. Öyleyse neden kralı geri getirme konusunda susup duruyorsunuz?"
  11 Kral Davut Kâhin Sadok'la Kâhin Evyatar'a şu haberi gönderdi: "Yahuda'nın ileri gelenlerine deyin ki: 'Bütün İsrail'de konuşulanlar kralın konutuna dek ulaştığına göre, kralı sarayına geri getirmekte siz neden sonuncu oluyorsunuz?
  12 Siz kardeşlerimsiniz; etim, kemiğimsiniz! Kralı geri getirmekte neden en son siz davranıyorsunuz?'
  13 "Amasa'ya da şöyle deyin: 'Sen etim, kemiğimsin! Seni Yoav'ın yerine ordunun sürekli komutanı atamazsam, Tanrı bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!'"
  14 Böylece Davut bütün Yahudalılar'ı derinden etkiledi. Yahudalılar krala, "Bütün adamlarınla birlikte dön!" diye haber gönderdiler.
  15 Kral dönüp Şeria Irmağı'na vardı. Yahudalılar kralı karşılamak ve Şeria Irmağı'ndan geçirmek için Gilgal'a geldiler.
  16 Bahurim'den Benyaminli Gera oğlu Şimi de Kral Davut'u karşılamak için Yahudalılar'la birlikte çıkageldi.
  17 Yanında Benyamin oymağından bin kişi vardı. Saul evinin hizmetkârı Siva da on beş oğlu ve yirmi kölesiyle birlikte hemen Şeria Irmağı'na, kralın yanına geldi.
  18 Kralın ev halkını karşıya geçirmek ve onun istediğini yapmak için ırmağın sığ yerinden karşı yakaya geçtiler. Kral Şeria Irmağı'nı geçmek üzereydi ki, Gera oğlu Şimi kendini onun önüne attı.
  19 Krala, "Efendim, beni suçlu sayma" dedi, "Ey efendim kral, Yeruşalim'den çıktığın gün işlediğim suçu anımsama, göz önünde tutma.
  20 Çünkü kulun günah işlediğini biliyor. Efendim ve kralımı karşılamak için bugün bütün Yusuf soyundan ilk gelen benim."
  21 Seruya oğlu Avişay, "Şimi öldürülmeli, çünkü RAB'bin meshettiği kişiye lanet okudu" dedi.
  22 Davut, "Ey Seruya oğulları, bu sizin işiniz değil!" dedi, "Bugün bana düşman oldunuz. İsrail'de bugün bir tek kişi öldürülmeyecek! İsrail'in Kralı olduğumu bilmiyor muyum?"
  23 Sonra ant içerek Şimi'ye, "Ölmeyeceksin!" dedi.
  24 Saul'un torunu Mefiboşet de kralı karşılamaya gitti. Kralın gittiği günden esenlikle geri döndüğü güne dek ayaklarını da, giysilerini de yıkamamış, bıyığını kesmemişti.
  25 Kralı karşılamak için Yeruşalim'den geldiğinde, kral, "Mefiboşet, neden benimle gelmedin?" diye sordu.
  26 Mefiboşet şöyle yanıtladı: "Ey efendim kral! Kulun topal olduğundan, kulum Siva'ya, 'Eşeğe palan vur da binip kralla birlikte gideyim' dedim. Ama o beni kandırdı.
  27 Ayrıca efendim ve kralımın önünde kuluna kara çaldı. Ama sen, ey efendim kral, Tanrı'nın bir meleği gibisin; gözünde doğru olanı yap.
  28 Çünkü atamın ailesinin bütün bireyleri ölümü hak etmişken, kuluna sofrandakilerle birlikte yemek yeme ayrıcalığını tanıdın. Artık senden daha başka bir şey dilemeye ne hakkım var, ey kral?"
  29 Kral, "İşlerin hakkında daha fazla konuşmana gerek yok" dedi, "Sen ve Siva toprakları paylaşın diye buyruk veriyorum."
  30 Mefiboşet, "Madem ki, efendim ve kralım sarayına esenlikle döndü, bütün toprakları Siva alsın" diye karşılık verdi.
  31 Gilatlı Barzillay da Şeria Irmağı'nı geçişte krala eşlik edip onu uğurlamak üzere Rogelim'den gelmişti.
  32 Barzillay çok yaşlıydı, seksen yaşındaydı. Kral Mahanayim'de kaldığı sürece, geçimini o sağlamıştı. Çünkü Barzillay çok varlıklıydı.
  33 Kral Barzillay'a, "Benimle karşıya geç, Yeruşalim'de ben senin geçimini sağlayacağım" dedi.
  34 Ama Barzillay, "Kaç yıl ömrüm kaldı ki, seninle birlikte Yeruşalim'e gideyim?" diye karşılık verdi,
  35 "Şu anda seksen yaşındayım. İyi ile kötüyü ayırt edebilir miyim? Yediğimin, içtiğimin tadını alabilir miyim? Erkek, kadın şarkıcıların sesini duyabilir miyim? Öyleyse neden efendim krala daha fazla yük olayım?
  36 Kulun Şeria Irmağı'nı kralla birlikte geçerek sana birazcık eşlik edecek. Kral beni neden böyle ödüllendirsin?
  37 İzin ver de döneyim, kentimde, babamın, annemin mezarı yanında öleyim. Ama kulun Kimham burada; o seninle karşıya geçsin. Uygun gördüğünü ona yaparsın."
  38 Kral, "Kimham benimle karşıya geçecek ve ona senin uygun gördüğünü yapacağım" dedi, "Benden ne dilersen yapacağım."
  39 Bundan sonra kralla bütün halk Şeria Irmağı'nı geçti. Kral Barzillay'ı öpüp kutsadı. Sonra Barzillay evine döndü.
  40 Kral Gilgal'a geçti. Kimham da onunla birlikte gitti. Bütün Yahudalılar'la İsrailliler'in yarısı krala eşlik ettiler.
  41 Sonra İsrailliler krala varıp şöyle dediler: "Neden kardeşlerimiz Yahudalılar seni çaldı? Neden seni, aile bireylerini ve bütün adamlarını Şeria Irmağı'nın karşı yakasına geçirdiler?"
  42 Bunun üzerine Yahudalılar, İsrailliler'e, "Çünkü kral bizden biri!" dediler, "Buna neden kızdınız? Kralın yiyeceklerinden bir şey yedik mi? Kendimize bir şey aldık mı?"
  43 İsrailliler, "Kralda on payımız var" diye yanıtladılar, "Davut'ta sizden daha çok hakkımız var. Öyleyse neden bizi küçümsüyorsunuz? Kralımızı geri getirmekten ilk söz eden biz değil miydik?" Ne var ki, Yahudalılar'ın tepkisi İsrailliler'inkinden daha sert oldu.
Şeva Başkaldırıyor
20 
O sırada Benyamin oymağından Bikri oğlu Şeva adında kötü bir adam bir raslantı sonucu Gilgal'daydı. Şeva boru çalıp,
"Yişay oğlu Davut'la ne ilgimiz
Ne de payımız var" dedi,
"Ey İsrailliler, herkes kendi evine dönsün!"
  Bunun üzerine bütün İsrailliler Davut'u bırakıp Bikri oğlu Şeva'nın ardından gitti. Yahudalılar ise krallarına bağlı kalıp Şeria Irmağı'ndan Yeruşalim'e dek ona eşlik ettiler.
  Kral Davut Yeruşalim'deki sarayına varınca, saraya bakmak için bıraktığı on cariyeyi gözetim altına aldı, onların geçimini sağladı. Ancak yataklarına girmedi. Onlar da ölünceye dek göz altında dul kadınlar gibi yaşadılar.
  Davut Amasa'ya, "Üç gün içinde Yahudalılar'ı yanıma çağır. Sen de burada ol" dedi.
  Amasa Yahudalılar'ı çağırmaya gitti. Ama belirlenen zamanda dönmedi.
  Bunun üzerine Davut Avişay'a, "Şimdi Bikri oğlu Şeva bize Avşalom'dan daha büyük kötülük yapacak" dedi, "Efendinin adamlarını al ve onu kovala. Yoksa kendine surlu kentler bulup bizden kaçar."
  Böylece Yoav'ın adamları, Keretliler'le Peletliler ve bütün koruyucular Bikri oğlu Şeva'yı kovalamak için Avişay'ın komutasında Yeruşalim'den çıktılar.
  Givon'daki büyük kayanın yanına varınca, Amasa onları karşılamaya geldi. Yoav savaş giysisini giymişti. Giysinin üzerine bir kemer kuşanmış, kemere kınında duran bir kılıç bağlamıştı. Yoav ilerlerken kılıç kınından çıktı.
  Yoav Amasa'ya, "İyi misin, kardeşim?" diye sordu. Onu öpmek için sağ eliyle Amasa'nın sakalından tuttu.
  10 Amasa Yoav'ın elindeki kılıcı farketmedi. Yoav kılıcı karnına saplayınca, Amasa'nın bağırsakları yere döküldü. İkinci vuruşa gerek kalmadan Amasa öldü. Bundan sonra Yoav'la kardeşi Avişay, Bikri oğlu Şeva'yı kovalamayı sürdürdüler.
  11 Yoav'ın adamlarından biri, Amasa'nın ölüsü yanında durup, "Yoav'ı tutan ve Davut'tan yana olan herkes Yoav'ın ardından gitsin" dedi.
  12 Amasa'nın ölüsü yolun ortasında kanlar içinde duruyordu. Yoav'ın adamı, ölüye yaklaşan herkesin orada durduğunu görünce, Amasa'yı yoldan sürükleyip tarlaya götürdü ve üzerine bir örtü attı.
  13 Ölü yoldan kaldırıldıktan sonra herkes Bikri oğlu Şeva'yı kovalamak için Yoav'ın ardından gitti.
  14 Şeva bütün İsrail oymaklarından ve Berliler'in bölgesinden geçip Avel-Beyt-Maaka'ya geldi. Berliler de toplanıp onu izleyerek kente girdiler.
  15 Yoav'la bütün adamları varıp Avel-Beyt-Maaka Kenti'nde Şeva'yı kuşattılar. Topraktan kentin suruna bitişik bir yığın yaptılar ve suru devirmek için yıkmaya başladılar.
  16 O sırada bilge bir kadın kentin içinden seslendi: "Dinleyin! Dinleyin! Yoav'a buraya gelmesini söyleyin, onunla konuşacağım."
  17 Yoav kadına yaklaştı. Kadın, "Yoav sen misin?" diye sordu. Yoav, "Benim" diye yanıtladı. Kadın, "Cariyenin sözlerini dinle" dedi. Yoav, "Dinliyorum" dedi.
  18 Kadın konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eskiden, 'Avel Kenti'ne danışın' derlerdi ve sorunları böyle çözerlerdi.
  19 Biz İsrail'in esenliğini isteyen güvenilir kişileriz. Sense İsrail'e ana gibi kucak açan kentlerden birini yıkmaya çalışıyorsun. Neden RAB'bin mirasını yok etmek istiyorsun?"
  20 Yoav, "Asla!" diye yanıtladı, "Ne yıkmak, ne de yok etmek istiyorum.
  21 Durum öyle değil. Efrayim dağlık bölgesinden Bikri oğlu Şeva adındaki adam Kral Davut'a başkaldırdı. Yalnız onu verin, ben de kentten geri çekileyim." Kadın, "Onun başı surun üzerinden sana atılacak" dedi.
  22 Sonra kadın bilgece öğüdüyle bütün halka gitti. Halk Bikri oğlu Şeva'nın başını kesip Yoav'a attı. Bunun üzerine Yoav boru çaldı. Adamları kenti bırakıp evlerine gittiler. Yoav da Yeruşalim'e, kralın yanına döndü.
Davut'un Görevlileri
  23 Yoav İsrail ordusunun komutanıydı. Yehoyada oğlu Benaya ise Keretliler'le Peletliler'in komutanıydı.
  24 Adoram angaryasına çalışanlardan sorumluydu. Ahilut oğlu Yehoşafat devlet tarihçisiydi.
  25 Şeva yazman, Sadok'la Evyatar kâhindi.
  26 Yairli İra ise Davut'un kâhiniydi.
Givonlular Öç Alıyor
21
 Davut'un döneminde, üç yıl ardarda kıtlık oldu. Davut RAB'be danıştı. RAB şöyle yanıtladı: "Buna kan döken Saul ile ailesi neden oldu. Çünkü Saul Givonlular'ı öldürdü."
  Kral Givonlular'ı çağırtıp onlarla konuştu. (Givonlular İsrail soyundan değildi. Amorlular'dan sağ kalan bir halktı. İsrailliler onları sağ bırakacaklarına ant içmişlerdi. Ne var ki, İsrail ve Yahuda halkı için büyük gayret gösteren Saul onları yok etmeye çalışmıştı.)
  Davut Givonlular'a, "Sizin için ne yapabilirim? RAB'bin öz halkını kutsamanız için bu suçu nasıl bağışlatabilirim?" diye sordu.
  Givonlular ona şöyle karşılık verdi: "Saul'la ailesinden ne altın ne de gümüş isteriz; İsrail'de herhangi birini öldürmek de istemeyiz."  Davut, "Ne isterseniz yaparım" dedi.
  5-6 Şöyle karşılık verdiler: "Bizi yok etmeye çalışan ve İsrail ülkesinin hiçbir yerinde yaşamamamız için bizi ortadan kaldırmayı tasarlayan adamın oğullarından yedisi bize verilsin. RAB'bin seçilmişi Saul'un Giva Kenti'nde RAB'bin önünde onları asalım." Kral, "Onları vereceğim" dedi.
  Kral, Saul oğlu Yonatan'la RAB'bin önünde içtiği anttan ötürü, Yonatan oğlu Mefiboşet'i esirgedi.
  Onun yerine, Aya kızı Rispa'nın Saul'dan doğurduğu Armoni ve Mefiboşet adındaki iki oğlunu ve Saul kızı Merav'ın[i] Meholalı Barzillay oğlu Adriel'den doğurduğu beş oğlunu aldı.
  Davut onları Givonlular'ın eline teslim etti. Givonlular onları dağda, RAB'bin önünde astılar. Yedisi de aynı anda öldüler. Biçme zamanının ilk günlerinde, arpa biçme zamanının başlangıcında öldürüldüler.
  10 Aya kızı Rispa bir çul alıp kendisi için bir kayanın üzerine serdi. Biçme zamanının ilk günlerinden cesetlerin üzerine gökten yağmur yağana dek Rispa orada kaldı; cesetleri gündüzün gökteki kuşlardan, geceleyin yabanıl hayvanlardan korudu.
  11 Saul'un cariyesi Aya kızı Rispa'nın yaptıkları Davut'a bildirildi.
  12 Davut gidip Saul'un ve oğlu Yonatan'ın kemiklerini Yaveş-Gilatlılar'dan aldı. Filistliler Gilboa Dağı'nda Saul'u öldürdükleri gün, onun ve oğlunun cesetlerini Beyt-Şean alanında asmışlardı. Yaveş-Gilat halkı da cesetleri gizlice oradan almıştı.
  13 Davut Saul'un ve oğlu Yonatan'ın kemiklerini oradan getirdi. Asılmış yedi kişinin kemikleri de toplandı.
  14 Saul'la oğlu Yonatan'ın kemiklerini Benyamin bölgesindeki Sela'da Saul'un babası Kiş'in mezarına gömdüler. Kralın bütün buyruklarını yerine getirdiler. Bundan sonra Tanrı ülkeyle ilgili yakarışları yanıtladı.
Filistliler'e Karşı Savaş
  15 Filistliler'le İsrailliler arasında yeniden savaş çıktı. Davut'la adamları gidip Filistliler'e karşı savaştılar. O sıralarda Davut bitkin düştü.
  16 Ucu üç yüz şekel[ii] ağırlığında bir tunç mızrak taşıyan ve yeni kılıç kuşanan Rafaoğulları'ndan Yişbi-Benov onu öldürmeyi amaçlıyordu.
  17 Ama Seruya oğlu Avişay Davut'un yardımına koştu; Filistli'ye saldırıp onu öldürdü. Bundan sonra Davut'un adamları ant içerek, Davut'a, "İsrail'in ışığını söndürmemek için bir daha bizimle birlikte savaşa gelmeyeceksin" dediler.
  18 Bir süre sonra Filistliler'le Gov'da yine savaş çıktı. Bu savaş sırasında Huşalı Sibbekay Rafa soyundan Saf adındaki adamı öldürdü.
  19 İsrailliler'le Filistliler arasında Gov'da bir savaş daha çıktı. Beytlehemli Yareoregim'in oğlu Elhanan, Gatlı Golyat'ı öldürdü. Golyat'ın mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibiydi.
  20 Gat'ta bir kez daha savaş çıktı. Orada dev gibi bir adam vardı. Elleri, ayakları altışar parmaklıydı. Toplam yirmi dört parmağı vardı. O da Rafa soyundandı.
  21 Adam İsrailliler'e meydan okuyunca, Davut'un kardeşi Şima'nın oğlu Yonatan onu öldürdü.
  22 Bunların dördü de Gat'taki Rafa soyundandı. Davut'la adamları tarafından öldürüldüler.



[i] 21:8. İki İbranice metin "Merav",  (Bkz.  1.Sam. 18:19),  birçok Septuaginta ve İbranice metinler "Mikal"
[ii] 21:16. "Üç yüz şekel": Yaklaşık 3. 5 kg
Davut'un Zafer Ezgisi
22 
RAB, Davut'u bütün düşmanlarının ve Saul'un elinden kurtardığı gün Davut RAB'be şu ezgiyi okudu.
Şöyle dedi:
"RAB benim kayam, sığınağım, kurtarıcımdır,
  Tanrım, kayamdır, O'na sığınırım,
Kalkanım, güçlü kurtarıcım,
Korunağım, sığınacak yerimdir.
Kurtarıcım, zorbalıktan beni sen kurtarırsın!
  Övgüye değer RAB'be seslenir,
Kurtulurum düşmanlarımdan.
  Çünkü ölüm dalgaları beni kuşattı,
Yıkım selleri bastı,
  Ölüler diyarının bağları sardı,
Ölüm tuzakları çıktı karşıma.
  Sıkıntı içinde RAB'be yakardım,
Tanrım'a seslendim.
Tapınağından sesimi duydu,
Haykırışım kulaklarına ulaştı.
  O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı,
Titreyip sarsıldı göklerin temelleri,
Çünkü RAB öfkelenmişti.
  Burnundan duman yükseldi,
Ağzından kavurucu ateş
Ve korlar fışkırdı.
  10 Kara buluta basarak
Gökleri yarıp indi.
  11 Bir Keruv'a binip uçtu,
Rüzgarın kanatları üstünde belirdi.
  12 Karanlığı örtündü,
Kara bulutları kendine çardak yaptı.
  13 Varlığının parıltısından
Korlar savruluyordu.
  14 RAB göklerden gürledi,
Duyurdu sesini Yüceler Yücesi.
  15 Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı,
Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi.
  16 RAB'bin azarlamasından,
Burnundan çıkan güçlü soluktan,
Denizin dibi göründü,
Yeryüzünün temelleri açığa çıktı.
  17 RAB yukarıdan elini uzatıp tuttu,
Çıkardı beni derin sulardan.
  18 Beni güçlü düşmanımdan,
Benden nefret edenlerden kurtardı,
Çünkü onlar benden daha güçlüydü.
  19 Felaket günümde karşıma dikildiler,
Ama RAB bana destek oldu.
  20 Beni huzura kavuşturdu,
Kurtardı, çünkü benden hoşnut kaldı.
  21 RAB doğruluğumun karşılığını verdi,
Beni temiz ellerime göre ödüllendirdi.
  22 Çünkü RAB'bin yolunda yürüdüm,
Tanrım'dan uzaklaşarak kötülük yapmadım.
  23 O'nun bütün ilkelerini göz önünde tuttum,
Kurallarından ayrılmadım.
  24 O'nun önünde kusursuzdum,
Suç işlemekten sakındım.
  25 Bu yüzden RAB beni
Doğru ve pak sayarak ödüllendirdi.
  26 Sadık kuluna bağlılık gösterir,
Kusursuz olana kusursuz davranırsın.
  27 Pak olanla pak olur,
Eğriye eğri davranırsın.
  28 Alçakgönüllüleri kurtarır,
Gururluları gözler, gururunu kırarsın.
  29 Ya RAB, ışığım sensin!
Karanlığımı aydınlatırsın.
  30 Desteğinle akıncılara saldırır,
Seninle surları aşarım, Tanrım.
  31 Tanrı'nın yolu kusursuzdur,
RAB'bin sözü arıdır.
O kendisine sığınan herkesin kalkanıdır.
  32 Var mı RAB'den başka Tanrı?
Tanrımız'dan başka kaya var mı?
  33 Sığınağım Tanrı'dır,
Yolumu doğru kılan O'dur.
  34 Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi,
Doruklarda tutar beni.
  35 Bana savaşmayı öğretti,
Kollarımla tunç bir yayı gereyim diye.
  36 Bana zafer kalkanını bağışlarsın,
Alçakgönüllülüğün beni yüceltir.
  37 Bastığım yerleri genişletirsin,
Burkulmaz bileklerim.
  38 Düşmanlarımı kovalayıp yok ettim,
Hepsi yok olmadan geri dönmedim.
  39 Onları ezip yok ettim, kalkamaz oldular,
Ayaklarımın altına serildiler.
  40 Savaş için beni güçle donattın,
Bana başkaldıranları önümde yere serdin.
  41 Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın,
Benden nefret edenleri yok ettim.
  42 Feryat ettiler, ama kurtaran çıkmadı;
RAB'bi çağırdılar, ama O yanıt vermedi.
  43 Yerin tozu gibi onları ezdim,
Sokak çamuru gibi ayağımın altında çiğnedim.
  44 Halkımın çekişmelerinden beni kurtardın,
Uluslara önder olarak beni korudun,
Tanımadığım halklar bana kulluk ediyor.
  45 Yabancılar bana boyun eğiyor,
Duyar duymaz sözümü dinliyorlar.
  46 Yabancıların betleri benizleri attı,
Titreyerek[i] çıkıyorlar kalelerinden.
  47 RAB yaşıyor! Kayama övgüler olsun!
Yücelsin kurtarıcım, kayam Tanrım!
  48 O'dur öcümü alan,
Halkları bana bağımlı kılan.
  49 Düşmanlarımdan kurtarır,
Başkaldıranlardan üstün kılar beni,
Zorbaların elinden alır.
  50 Bu yüzden uluslar arasında seni öveceğim, ya Rab,
Adına ezgiler dizeceğim.
  51 RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır,
Meshettiği krala, Davut'a ve soyuna
Sonsuza dek sevgi gösterir."

[i] 22:46. Mez.  18:45, bazı Septuaginta metinler ve Vulgata "Titreyerek",  İbranice "Silah kuşanarak"
Davut'un Son Sözleri
23 
Davut'un son sözleri şunlardır:
"Yişay oğlu Davut
Tanrı'nın yükselttiği adam,
Yakup'un Tanrısı'nın meshettiği,
İsrail'in sevilen ezgi okuyucusu şöyle diyor:
  2 RAB'bin Ruhu benim aracılığımla konuşuyor,
Sözü dilimin ucundadır.
  İsrail'in Tanrısı konuştu,
İsrail'in Kayası bana dedi ki:
'İnsanları doğrulukla
Ve Tanrı korkusuyla yöneten kişi,
  Bulutsuz bir sabah,
Şafakta görünen gün ışığı gibidir,
Parlaklığı yağmurdan sonra topraktan ot bitirir.'
  Soyum da Tanrı'yla böyle değil mi?
O benimle sonsuza dek kalıcı,
Her yönüyle düzenli ve güvenilir bir antlaşma yaptı.
Kesin kurtuluşa ve her dileğime kavuşmamı O sağlamayacak mı?
  Kötülere gelince,
Elle tutulamayan dikenler gibi
Tümü bir yana atılacak.
  Dikenlere dokunan kişi,
Demir bir araçla
Ya da mızrağın sapıyla dokunur.
Dikenler oldukları yerde bütünüyle yakılacak."
Davut'un Yiğit Askerleri
  Davut'un yiğit askerlerinin adları şunlardır: Esnili Adino olarak da bilinen üç kişinin önderi Tahkemonlu Yoşev-Başşevet bir saldırıda sekiz yüz kişiyi öldürdü.
  İkincisi Ahohlu Dodo oğlu Elazar. Pas-Dammim'de[i] savaşmak için toplanan Filistliler'e meydan okuyan Davut'un yanındaki üç yiğitten biriydi. İsrailliler o sırada geri çekilmişlerdi.
  10 Ama Elazar yerinde durdu; eli yorulup kılıca yapışıncaya dek Filistliler'i öldürdü. O gün RAB büyük bir zafer sağladı. İsrailliler yalnız yere serilenleri yağmalamak üzere Elazar'a döndüler.
  11 Üçüncüsü, Hararlı Age oğlu Şamma'ydı. Filistliler Lahay'daki bir mercimek tarlasının yanında toplandıklarında, İsrailli askerler onların önünden kaçmıştı.
  12 Ama Şamma tarlanın ortasında durup orayı savunmuş, Filistliler'i öldürmüştü. RAB büyük bir zafer sağlamıştı.
  13 Biçme zamanı Otuzlar'dan üçü Davut'un yanına, Adullam Mağarası'na gittiler. Bir Filist birliği Refaim Vadisi'nde ordugah kurmuştu.
  14 Bu sırada Davut hisarda, ikinci Filist birliğiyse Beytlehem'deydi.
  15 Davut özlemle, "Keşke biri Beytlehem'de kapının yanındaki kuyudan bana su getirse!" dedi.
  16 Bu Üçler Filist ordugahının ortasından geçerek Beytlehem'de kapının yanındaki kuyudan su çekip Davut'a getirdiler. Ama Davut içmek istemedi; suyu yere dökerek RAB'be sundu.
  17 "Ya RAB, bunu yapmak benden uzak olsun!" dedi, "Canlarını tehlikeye atıp giden bu üç kişinin kanını mı içeyim?" Bu yüzden suyu içmek istemedi. Bu üç kişinin yiğitliği işte böyleydi.
  18 Yoav'ın kardeşi Seruya oğlu Avişay Üçler'in önderiydi. Mızrağını üç yüz kişiye karşı kaldırıp öldürdü. Bu yüzden Üçler kadar ünlendi.
  19 Üçler'in en saygın kişisiydi ve onların önderi oldu. Ama Üçler'den sayılmadı.
  20 Yehoyada oğlu Kavseelli Benaya yürekli bir savaşçıydı. Büyük işler başardı. Aslan yürekli iki Moavlı'yı öldürdü. Ayrıca karlı bir gün çukura inip bir aslan öldürdü.
  21 İri yarı bir Mısırlı'yı da öldürdü. Mısırlı'nın elinde mızrak vardı. Benaya sopayla onun üzerine yürüdü. Mızrağı elinden kaptığı gibi onu kendi mızrağıyla öldürdü.
  22 Yehoyada oğlu Benaya'nın yaptıkları bunlardır. Bu sayede o da üç yiğitler kadar ünlendi.
  23 Benaya Otuzlar arasında saygın bir yer edindiyse de, Üçler'den sayılmadı. Davut onu muhafız birliği komutanlığına atadı.
  24 Otuzların arasında sayılan ötekiler şunlardır:
Yoav'ın kardeşi Asahel,
Beytlehemli Dodo oğlu Elhanan,
  25 İkisi de Harotlu olan Şamma ve Elika,
  26 Paletli Heles, Tekoalı İkkeş oğlu İra,
  27 Anatotlu Aviezer, Huşalı Mevunnay,
  28 Ahohlu Salmon, Netofalı Mahray,
  29 Netofalı Baana oğlu Helev,
Benyaminoğulları'ndan Givalı Rivay oğlu İttay,
  30 Piratonlu Benaya, Gaaş vadilerinden Hidday,
  31 Arvalı Avialvon, Barhumlu Azmavet,
  32 Şaalbonlu Elyahba, Yaşan'ın oğulları ve Yonatan,
  33 Hararlı Şamma, Hararlı Şarar oğlu Ahiam,
  34 Maakalı Ahasbay oğlu Elifelet,
Gilonlu Ahitofel oğlu Eliam,
  35 Karmelli Hesray, Aravlı Paaray,
  36 Sovalı Natan oğlu Yigal, Gatlı Bani,
  37 Ammonlu Selek, Seruya oğlu Yoav'ın silah taşıyıcısı Beerotlu Nahray,
  38 Yeter soyundan İra ve Garev,
  39 Hitit Uriya.
Tümü otuz yedi kişiydi.



[i] 23:9. "Pas-Dammim'de": İbranice "Orada".  Bkz. I.Tar. 11:13
Davut Sayım Yapıyor
24
 RAB İsrail halkına yine öfkelendi. Davut'u onlara karşı kışkırtarak, "Git, İsrail ve Yahuda halkını say" dedi.
  Kral, yanında bulunan ordu komutanı Yoav'a şu buyruğu verdi: "Dan'dan Beer-Şeva'ya dek İsrail'in bütün oymaklarına gidip halkı sayın ki, halkın sayısını bileyim."
  Ama Yoav, "RAB Tanrın halkını yüz kat daha çoğaltsın, efendim kralım da bunu görsün!" diye karşılık verdi, "Ancak, efendim kralım neden bunu istiyor?"
  Gelgelelim kralın sözü Yoav'la birlik komutanlarının sözünden baskın çıktı. Böylece kralın yanından ayrılıp İsrail'de sayım yapmaya gittiler.
  5-Şeria Irmağı'ndan geçerek Aroer yakınında, vadinin ortasındaki kentin güneyinde konakladılar. Oradan Gat'ı, Yazer'i, Gilat'ı, Tahtim-Hodşi topraklarını, Dan-Yaan'ı geçip Sayda'ya vardılar.
  Sonra Sur Kalesi'ne, Hivliler'le Kenanlılar'ın bütün kentlerine uğradılar. Sonunda Yahuda ülkesinin Negev bölgesindeki Beer-Şeva'ya ulaştılar.
  Dokuz ay yirmi gün ülkeyi baştan başa dolaştıktan sonra Yeruşalim'e döndüler.
  Yoav sayımın sonucunu krala bildirdi: İsrail'de kılıç kuşanabilen sekiz yüz bin, Yahuda'daysa beş yüz bin kişi vardı.
  10 Davut sayım yaptıktan sonra kendisini suçlu buldu ve RAB'be, "Bunu yapmakla büyük günah işledim!" dedi, "Ya RAB, lütfen kulunun suçunu bağışla. Çünkü çok akılsızca davrandım."
  11-12 Ertesi sabah Davut uyandığında, RAB Davut'un bilicisi Peygamber Gad'a şöyle dedi: "Gidip Davut'a de ki, 'RAB şöyle diyor: Önüne üç seçenek koyuyorum. Bunlardan birini seç de sana onu yapayım.'"
  13 Gad Davut'a gidip durumu anlattı ve şöyle dedi: "Ülkende yedi yıl kıtlık mı olsun? Yoksa seni kovalayan düşmanlarının önünden üç ay kaçmak mı istersin? Ya da ülkende üç gün salgın hastalık mı olsun? Beni gönderene ne yanıt vereyim, şimdi iyice düşün."
  14 Davut, "Sıkıntım büyük" diye yanıtladı, "İnsan eline düşmektense, RAB'bin eline düşelim. Çünkü O'nun acıması büyüktür."
  15 Bunun üzerine RAB o sabahtan belirlenen zamana dek İsrail ülkesine salgın hastalık gönderdi. Dan'dan Beer-Şeva'ya dek halktan yetmiş bin kişi öldü.
  16 Melek Yeruşalim'i yok etmek için elini uzatınca, RAB göndereceği yıkımdan vazgeçti. Halkı yok eden meleğe, "Yeter artık! Elini çek" dedi. RAB'bin meleği Yevuslu Aravna'nın harman yerinde duruyordu.
  17 Davut, halkı öldüren meleği görünce, RAB'be, "Günah işleyen benim, ben suç işledim" dedi, "Bu koyunlar ne yaptı ki? Ne olur beni ve babamın soyunu cezalandır."
  18 O gün Gad Davut'a gitti. Ona, "Gidip Yevuslu Aravna'nın harman yerinde RAB'be bir sunak kur" dedi.
  19 Davut Gad'ın sözü uyarınca RAB'bin buyurduğu gibi gitti.
  20 Aravna bakınca kralla görevlilerinin kendisine doğru yaklaştıklarını gördü. Varıp kralın önünde yüzüstü yere kapandı.
  21 Sonra, "Efendim kral niçin kulunun yanına geldi?" diye sordu. Davut, "RAB'be bir sunak kurmak üzere harman yerini senden satın almak için" diye yanıtladı, "Öyle ki, salgın hastalık halkın üzerinden kalksın."
  22 Aravna, "Efendim ve kralım uygun gördüğünü alıp RAB'be sunsun" dedi, "İşte yakmalık sunu için öküzler ve odun için dövenlerle öküzlerin takımları!
  23 Ey kral, Aravna bütün bunları sana veriyor." Sonra ekledi: "RAB Tanrın senden hoşnut olsun!"
  24 Ne var ki, Kral, "Olmaz!" dedi, "Senden malını kesinlikle bir ücret karşılığında satın alacağım. Çünkü Tanrım RAB'be karşılığını ödemeden yakmalık sunular sunmam." Böylece Davut harman yerini ve öküzleri elli şekel[i] gümüş karşılığında satın aldı.
  25 Davut orada RAB'be bir sunak kurup yakmalık ve esenlik sunularını sundu. RAB de ülkeyle ilgili yakarıyı yanıtladı ve salgın hastalık İsrail'den kaldırıldı.

[i] 24:24. "Elli şekel": Yaklaşık 600 gr

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...