EZAN
Şiada:
Ezan on sekiz cümledir ve şöyle okunur:
Dört defa: “Allah-u Ekber”
İki defa: “Eşhedu en lâ ilâhe illellâh”
İki defa: “Eşhedu enne Muhemmeden resûlullâh”
İki defa: “Eşhedu enne ‘Eliyyen veliyyullâh”
İki defa: “Hayye ‘ales-selâh”
İki defa: “Hayye ‘alel-felâh”
İki defa: “Hayye ‘alâ hayr-il ‘amel”
İki defa:“Allah-u Ekber”
İki defa: “La ilâhe illellâh”
İkamet ezan gibidir, tek farkı şudur: ikamet on yedi cümledir. Yâni iki ; (Allah-u Ekber) ezanın evvelinden ve bir (La ilâhe illellâh) ezanın sonundan azaltılır. Ve (Hayye ‘alâ hayri’l ‘amel) dedikten sonra iki defa (kad kametu’s Selah) ilave edilir.
“Eşhedu enne ‘Eliyyen veliyyullâh” ikametin bir cüz'ü değildir. Ama Allah’a yakınlık kastıyla söylenmesi iyidir.
Yaşadığımız coğrafyada pek bilinmeyen ancak Ehl-i Beyt anlayışında ezanın bir parçası olan “Hayya alâ hayri’l amel” cümlesi, Peygamber efendimiz (a.s) zamanında Ezân-ı Muhammediye de okunan ancak, İkinci Halîfe Ömer b. Hattâb tarafından ezandan çıkartılmış olan bir cümledir. Ehl-i Beyt mektebinde Resûlullâh’ın (a.s) uygulamaları ve öğretileri her şeyden önde ve uyulmaya daha layık örnekler olarak bilindiğinden, bu cümle bugün de Ezân-ı Muhammediye’ de hâlâ okunmaya devam etmektedir.
KAMET
KAMET KAÇ TEKRAR
HANEFİ
|
ŞAFİİ
|
MALİKİ
|
HANBELİ
|
CAFERİ
| |
Allahu ekber
|
4
|
2
|
2
|
2
|
2
|
Eşhedu enlâ ilahe illallah
|
2
|
1
|
1
|
1
|
2
|
Eşhedu enne Muhammeden rasûlullah
|
2
|
1
|
1
|
1
|
2
|
Hayye ale´s-salât
|
2
|
1
|
1
|
1
|
2
|
Hayye ale´l-felah
|
2
|
1
|
1
|
1
|
2
|
Kad kâmeti´s-salât
|
2
|
2
|
1
|
2
|
2
|
Allahu ekber
|
2
|
2
|
2
|
2
|
2
|
Lailahe illallah
|
1
|
1
|
1
|
1
|
1
|
17
|
Not: Caferiler ezandaki gibi kametde de iki yerde ( "Eşhedu enne ‘Eliyyen veliyyullâh” “Hayye ‘alâ hayr-il ‘amel” )fazlalık söylerler.
Şİİ (CAFERİ , İSNA AŞERİYYE, EHLİ BEYT) MEZHEBİNE GÖRE KAMET
Hanefilere göre kamet sözleri ezan gibi dört tekbirdir. Diğer sözleri ise ikişer ikişerdir. Fakat kamette felah kelimesinden sonra kad kame-tissalat cümlesi ilave olmuştur. Şu halde kametin kelimeleri on yedi tanedir.Zira Ebu Mahzure'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resulullah (sav) bana ezanı on dokuz kelime, kameti ise on yedi kelime olarak öğretmiştir.
Malikilere göre kamet on kelimedir. Bir kere kad kametissalat denir. Zira Enes (ra)'nın rivayeti şöyle olmuştur: Bilal ezanı ikişer, kameti ise birer okumakla emrolundu.
Şafiiler ile Hanbelilere göre kametin kelimeleri birer kere okunup on bir kelimeden ibarettir. Ancak "kad kametissalat" lafzı müstesnadır. Bu kelime iki sefer tekrarlanır. Zira Abdullah b. Ömer'den rivayet olunduğuna göre Hz peygamber zamanında ezan ikişer sefer kamette birer seferdi. Ancak müezzin "kad kametissalat, kad kametissalat" derdi.
Delil:
Enes (R) şöyle demiştir: (Sahâbîler çoğalıp da namaz vaktini tanıyacakları bir şeyle bildirmek istedikleri zaman) ateş yakmak, çan çalmak hatırlarına geldi. Yahudiler ve Hrıstiyanlar'i da, yânî bunların onlara âid işler olduğunu da düşündüler (ve vazgeçildi). Sonra Bilâl'e ezan lâfızlarını ikişer ikişer; ikaamet lâfızlarını birer birer söylemesi emrolundu.Buhari,Enbiya:52
KADINLAR KAMET GETİRİR Mİ?
Hanefi:Kadınların tek başlarına veya kendi aralarında cemaatle namaz kılarken kamet getirmeleri Hanefîler’e göre mekruhtur.
Hanefilerin delili, Beyhaki’de geçen (c: 1, s: 408) ve Peygamberimizden rivayet edildiği belirtilen şu hadistir: “Kadınlara ezan da ikamet de gerekmez.”
Şafii ,Hanbeli : İmam Şafii ve Ahmed b. Hanbel’e göre kadınlar kamet getirirlerse bunun bir sakıncası olmaz, getirmezlerse bu da caizdir.
Aişe validemizin ezan okuyup, kamet getirdiği ve kadınlara imamlık yaptığı rivayet edilmiştir. (İbn Kudâme, Muvaffakuddîn Ebî Muhammed Abdillâh b. Ahmed, İbn Kudâme el-Makdîsî, Şemsuddin Ebi’l-Ferec Abdirrahman b. Ebî Ömer Muhammed b. Ahmed: el-Muğnî ve’ş-Şerhu’l-Kebîr alâ Metni’l-Mukni’, Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1984, c: 1, s: 467, 582. fasıl)
ÜCRETLE EZAN OKUNUR MU?
Hanefi: Ebû Hanife ücretle ezan okumanın caiz olmadığı kanaatindedir. Hanefî mezhebine ait meşhur Bedayiü's-Sanâyi' isimli eserde Hanefî âlimlerinin bu mevzudaki görüşleri şöyle ifade edilmektedir: "Ezan, ikâmet ve imamlık için ücret almak caiz değildir. Çünkü bu görevleri yerine getirmek farz hükmündedir.
Delil:
Osman b. Ebi'l-Âs'ın haber verdiğine göre kendisi; Ya Resûlallah (s.a.) beni kavmime imam yap deyince, Resûlullah (s.a.): "Sen onların imamısın. (Namazını kıldırırken) en zayıf olanlarını göz önünde bulundur ve ezanına ücret almayan bir müezzin edin" buyurmuştur."Ebu davud,531,namaz:ücretle müezzinlik yapmak"
Müslim, salât 186; Tirmİzî, salâl 155; Nesâî, ezan 32. Ibn Mace, ezan 3; Ahnıed b. Han-bel, IV, 217.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/351.
Şafii : İmam Şâiî , el-Umm isimli eserinde "Benim hoşuma giden müezzinin ücretsiz oluşudur, imam müezzinin geçimini üzerine almakla mükellef değildir. Ancak imama düşen ücretsiz ezan okuyan ehliyetli birini bulmaktır. Eğer bulamazsa işte o zaman kendi malından müezzinin geçimini temin eder" demektedir. Kısaca Şafiî âlimleri bu mevzuda üç görüşe sahiptirler:
1. En kuvvetli olan birinci görüşe göre devlet reisinin temsilcisi durumunda olan imamın gerek kendi malından, gerekse hazineden ücretle müezzin tayin etmesi caizdir. Mahalleden herhangi bir kişinin ücret vermesi de caizdir.
2. Hiç bir kimse vereceği ücretle müezzin tutamaz.
3. Ancak devlet başkanının vereceği ücret karşılığında müezzin tutulabilir.
Hanbelileere göre, ücretsiz ezan okuyacak kimse varken ücretle ezan okumak caiz değildir. Yoksa hazineden ödenecek ücret karşılığında müezzin tutmak caizdir.
Malikîlilerin bir kısmı ücretli ezan okumanın caiz olduğunu söylediği halde bir kısmı caiz olmadığını söylemektedir. Ancak Îbn'ul-Arabî Malikîlerde sahih olan ücretle ezan okumanın cevazıdır demektedir.