Sultan Alparslan
Sultan Alparslan Anadolu’nun kapılarını müslüman Türklere açmıştır. Ömrü at üzerinde ve cenk meydanlarında geçen bu büyük hükümdar, aynı zamanda adaletiyle de herkesin gönlünde taht kurmuştu.
Devlet idaresinde istikrarı sağladıktan sonra fetihlere başladı.
Malazgirt Savaşı öncesi, topluca kılınan bir Cuma namazının ardından askerinin karşısına geçti. Üzerinde kefene benzeyen beyaz bir elbise vardı. “İşte ben kefenimi giydim. Şehid düşersem beni böylece gömünüz.” dedi. Atından inerek secdeye kapandı. “Yâ Rabb! Seni kendime vekil yapıyorum. Azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allah’ım! Niyetim halistir, bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret.” diyerek, gözleri dolu dolu, secdeden başını kaldırdı ve sözlerine şöyle devam etti:
“Burada Allah’tan başka sultan yoktur. Emir ve kader tamamıyla onun elindedir. Bunun için benimle birlikte savaşmakta veya savaşmamak için uzaklaşmakta serbestsiniz.”
Dokuz yıl süren hükümdarlığı sırasında büyük işler başarmış, devletin sınırlarını Anadolu içlerine kadar genişletmiştir