Masonluğun Kronolojisi
1090. Sion Tapınağı Tarikatı'nın kuruluşu.
1099. Haçlılar'ın Kudüs'ü alması ve katliam yapması.
1118. Templar Şövalyeleri Tarikatı'nın kurulması; Morevenjler'in Avrupa İmparatorluğu rüyasının yeniden canlanması.
1127. Aziz Barnard'ın Templar Tarikatı'nı düzene sokması.
1139. Papa 2. Innocent'in Templar Tarikatı'na özel ayrıcalıklar tanıması
1187. Kudüs'ün Türkler tarafından geri alınması, Papa 3. Urben'in felçten ölmesi.
1188. Sion ve Templar tarikatlarının ayrılması; Ormus Tarikatı'nın ortaya çıkması.
1208. Katar katliamının başlaması.
1291. Akra Kalesi'nin düşmesi; Templar Şövalyeleri'nin Filistin'i tamamen boşaltması.
1303. Templar Yanlısı Papa 8. Bonifice'nin zehirlenmesi.
1305. Templar yanlısı Papa 11. Benedict'in zehirlenmesi; Kral Philip yanlısı 5. Clement'in Papa olması.
1307. Fransa kralı Güzel Philip'in Templar katliamını başlatması.
1307. Guillaume'nin Sion Tapınağı Tarikatı'nı yeniden düzenlemesi.
1308'den sonra kaçak Templar'ların "Aziz John", "İsa'nın Şövalyeleri" gibi diğer tarikatlara sızması.
1307. 1520. Uyku Dönemi: Sion ve Templar mensuplarının asillerle, sanatkâr ve bilim insanlarıyla yakınlık kurarak varlığını sürdürmeye çalışması
1492. Haçlıların Endülüs'ü ele geçirmesi; Müslüman katliamı, Yahudilerin Türklere sığınması
1522. Sion mensuplarının Martin Luther'i destekleyerek lâikleşmesi.
1527. Lorraine ailesinden Ganzeque'nin Sion Tapınağı büyük üstadı olması.
1550. Sion Tarikatı'nın Fransa krallığı için rakip Valois ve Quise ailelerini ortadan kaldırması; Lorraine ailesinin rakipsiz kalması.
1605. "Rosecruıx" (Kızılhaç) Tarikatı'nın kurulması.
1618. Kızılhaç Tarikatı'nın desteklediği Frederich'in Bohemya kralı olması; 30 Yıl din savaşlarının başlaması.
1620. Kızılhaç'ın "Hıristiyan Birlikleri" teşkilatını kurması; engizisyon'dan kaçan aydınlara kapılarını açması.
1645. İngiliz başbakanı Cromwell'in Kızılhaç Koleji açması.
1660. Kızılhaç Tarikatı'nı destekleyen 2. Charles'ın İngiltere kralı olması.
1670. Spalding Beyefendiler Cemiyeti'nin kuruluşu.
1717. Londra Büyük Locası'nın kurulması; "mason" adının ilk ortaya çıkışı.
1723. "Anderson Nizamnamesi"nin kabulü.
1725. Radeclyffe'nin Paris'te ilk Mason locasını kurması; İngiliz. Fransız Mason sürtüşmesinin başlaması
1730. Ramsey'in Filadelfiyalılar Cemiyeti'ni kurması.
1732. İlk Mason Türk: 28. Mehmet Çelebizâde Sait Çelebi; Masonlar'ın Türkiye'ye el atmaya başlaması
1738. Papa 12. Clement'in farmasonları lânetlemesi.
1750. Hund'un "Strict Observance" sistemini kurması
1750. "menfıus oryantal riti"nin kuruluşu
1750. Yahudilerin loncalardan sızarak Mason localarına girmeye başlaması
1770. Yahudilerin "hürriyet. Musavat. uhuvvet" sloganlarının Mason localarını etkilemesi
1771. İlluminati masonik terör örgütünün kurulması
1775. ilk Mason hükümdar François'in (1731) Maria Teresa'yla evlenmesi; Habsburg hânedânıyla Lorraine hânedânı arasında kan bağı kurulması
1776. Filadelfiyalılar cemiyeti mensuplarından Mason g. Washington, b. Franklin ve t. Jefferson liderliğinde Amerika birleşik devletleri'nin İngiltere'den bağımsızlık elde etmesi
1789. İlluminati kökenli Masonlar'ın önderliğinde Fransız ihtilali
1800. Amerika Charleston'da İskoç riti yüksek şurası'nın kurulması (güney jürisdiksiyonu); kontrolün İngiliz ve Fransızlardan Amerika'ya geçmeye başlaması
1814. Amerika New York'ta "kuzey jürisdiksiyonu"nun kurulması
1815. ilk üst düzey Mason olan Yahudi: Eliphus Levi
1860. Mary Baker Eddy'nin "Scientology" tarikatının temelini atması
1875. Helena Petrovna Blavatsky'nin Teozofi tarikatının temelini atması
1879. Yahova Şahitleri'nin ortaya çıkışı
1880. Mathers'in "golden Dawn" (altın şafak) tarikatı'nı kurması
1886. Charles ve Myrtle Filmore'nin "New Age. yeni çağ" tarikatının temelini atması
1888. İngiltere kraliçesi Victorya'nın "the most venerable order of the hospıtal of st. john of jerusalem" masonik örgütünün kurulması; malta şövalyelerinin tekrar piyasaya çıkması
1890. Paledan'ın "İsa'nın kupası" tarikatı'nı kurması
1894. Papus'un "Sion protokolü"nü hazırlaması
1896. Theodore Herzl'in Filistin'i yurt edinmek için bir dernek kurması; ve "Sion protokolü'nü yayınlaması
1900. papa 13. Leo, ve papa 10. pıus'un farmasonları bir kere daha lânetlemesi
1900. Anglikan kilisesi'nin Masonlar'ı desteklemesi
1900. 1915. Osmanlı devleti'nde Mason etkisinin doruğa ulaşması
1905. Amerika Chicago'da ilk "Rötary" kulübü'nün açılması
1917. Melvin Jones'in Amerika Chicago'da ilk "Lions" kulübü'nü açması
1917. Mason Lenin liderliğinde Rus sosyalist ihtilali
1918. haçlı ittifakı'nın Anadolu'yu işgali
1928. opus Dei (tanrı'nın işleri) adlı masonik. Katolik örgütün kurulması
1947. Alice Bailey'in "Lucis Trust" cemiyetini kurması
1947. Yahudilerin kontrolünde "tek dünya devleti" için ilk adım: birleşmiş milletler teşkilâtı
1948. Yahudilerin Filistin'de satın aldıkları topraklar üzerinde yeni bir devlet kurmaları
1950. "Saint Julıen Geneois" tarikatı'nın kurulması
1956. "Sion tapınağı" tarikatı'nın yeniden organize olması ve dünya üzerindeki etkisini arttırması
1957. Hıristiyan "Avrupa birliği" için ilk adım. aet
1958. Plantard'ın de Gaulle'yi iktidara getirmek için "halkın güvenliği komiteleri" kurması
1959. "Sion tapınağı" dergisi "Cırcuıt"te "yeni bir Fransa" yazısının yayınlanması
1973. "Sion tapınağı" tarikatı tüzüğünün yayınlanması, Mason ve CIA ajanı Polonyalı Karal'ın 2. Jean Paul adıyla papa olması
1979.....Plantard'ın Lorraine dükü Otto von Habsburg'un bir "Morevenj" olduğunu açıklaması
1981.....Vatikan'ın, Mason p. 2 locası ve mafyayla bir skandala karışması, Ağca'nın İslam düşmanı haçlı ittifakı'nın sembolü papa'yı vurması
1991. haçlı ittifakı'nın ırak'a saldırması
1991.....mason Amerika başkanı George Bush'un "yeni dünya düzeni" tezini ortaya atması
1992.....mason Clinton'un cinsel sapıklar için yeni haklar tanıması
1997.....Masonik st. George tarikatı büyük üstadı prens Henry Kontant'ın Paleolog'un "Bizans tahtının tek varisi" olarak ortaya çıkması; amerikan pasaportlu fener başpapazı Bartolameos'un ekümenik (dünya hakimi) patrik olma çabalarını hızlandırması
2001. 11 Eylül'de New York'un can damarı ikiz kulelere saldırılması; a.b.d.'nin dokunulmaz olmadığının ortaya çıkması
2001. Mason ve Kurukafa Kemik Örgütü mensubu oğul Bush'un İslam ülkeleri üzerine Haçlı seferi ilan edip Afganistan'a saldırması
2003. Mason oğul Bush'un Irak'a saldırması; on binlerce masum insanın "terörist" diye öldürülmesi, evlerinin bombalarla tahrip edilmesi, hapishanelerde insanlara inanılmaz işkenceler yapılması
Bütün bu olaylar ve kişilerle ilgili geniş açıklamaları ve daha nicelerini bu kategorideki sayfalarda bulacaksınız. Ancak bu sayfayı Sık Kullanılanlar'a kaydedin ve sık sık bilgilerinizi tazeleyin!
Fransız İhtilali'nde Masonlar
Fransa'ya gelince, İhtilal'den hemen önce diğer bütün Hıristiyan Avrupa ülkeleri gibi, birinden diğerine geçmenin imkânsız olduğu 3 sınıf vardı: asiller, ruhbanlar ve halk. Bir de bunların yanında pek dile getirilmeyen köleleri saymak gerekir. Hani o Christof Colomb'un Amerika kıtasından gönderdiği ya da Afrika'dan, hatta Asya'dan gelenler var ya, onlar! Öyle ki, bir ırk adı olan "Slav" kelimesinin bile fakir Hıristiyanların "slave-köle" yapılmasından sonra kullanılan kelimeden geldiği öne sürülür.
Aynı dönemde Osmanlı devleti'nde esir ticareti olsa bile, Batı'daki anlamıyla kölelik, asla görülmemiştir!.. Esirleri alıp kumandan, vezir, hatta hükümdar yapan Türk milleti, kendi içinde hiçbir zaman sınıf tanımamış, bir sınıf yaratmamıştır. Hadımlar bile sadrazam olabilmiştir. Cariyenin oğlu pâdişâh olmuştur!.. Bu esnekliği ne o zamanın Batılıları, ne de zamanımızın aydınları anlayabilmiştir. Birkaç istisna elbette var. Bunlar arasında dikkate değer bir kişi Mareşal Moltke'dir!.. Moltke'nin bu konuda yazdıklarını başka bir sayfada vereceğiz.
Fransız İhtilali'nin, fikir adamlarının ürünü olduğu bir gerçektir. Montesqieu'nun "Yasaların Ruhu" kitabı, Jean-Jaques Rousseau'nun "İçtimaî Mukavele" adlı eseri, Dederot'un Ansiklopedi'si, Voltaire'nin yazıları o dönemin nesillerini etkilemiştir. Ancak en büyük etken, makine ve el tezgâhlarının üretimi arttırması ve meslek erbabının zenginleşip, tembel asillerle aynı konuma gelecek potansiyeli bulmasıdır. Bu arada göçmen Amerika halkının kudretli İngiltere Kralı'nı alt etmesinin rolü de unutulmamalıdır.
Fransız devletinin savaşlardan yıpranmış olması, hazinenin boş olması, sanat erbabının çok çalışmasına rağmen asiller kadar rahat yaşayamaması, ve diğer halk kesiminin ise sürünmesi ihtilâlin esas nedenlerinden biridir. ancak yine de ortada kışkırtma olmadan ihtilâle yol açacak bir durum yoktu.
İddia odur ki, asiller bir türlü vergi vermeye yanaşmayınca, maliyenin başına Brienne getirildi. Brienne, o zamana kadar kimsenin düşünmediği bir şey teklif etti. Meseleyi halletmek için Etats-Generaux'un toplanmasını istedi!.. Bu da halkoyuna başvurmaktan başka bir şey değildi!. Etats-generaux, 3 sınıfın her birinin temsilcilerinden oluştu. Fakat nasıl oy verileceği sorun oldu. 1789'da yapılan toplantı, 6 hafta sürüp sonuç alınamayınca, ahali sınıfı kendi temsilcilerini millî meclis ilan ettiler. ancak kral salonu kapattı. halk direndi ve ihtilâl böylece başlamış oldu. Millî meclis, kendisini kurucu meclis ilan etti. yani, gerektiğinde bir anayasa hazırlayabilecekti. Bu arada bazı ruhbanlar ve asiller de onlara katıldı.
Kurucu Meclis'te çeşitli gruplar vardı. Jakobenler meşrutiyet taraftarıydılar. Cordeliler, cumhuriyetçiydiler. Sonra müfrit ihtilalciler, mutedil Girondinler, solcu cumhuriyetçiler gibi gruplar ortaya çıktı.
Siyâsî cephede bunlar olurken; halk, ekmek sıkıntısı çekiyordu. Zaten mâlûmdur, politikacılar konuşur, halk açlıktan ölür. Muhtemelen Mason, Desmoulin adlı bir gazetecinin ateşli nutku ile harekete geçen halk, Bastille Hapsanesi'ni bastı ve siyâsî mahkûmları serbest bıraktı. Bu arada Paris dışında da halk ayaklanmış, asillerin şatolarına saldırıp, ateşe veriyorlardı. Bunun üzerine kurucu meclis tekrar toplandı ve asillerin bütün ayrıcalıklarıyla "feodalite"yi ilga etti!.. Ayrıca bir "İnsan ve Vatandaş Beyannamesi" ilan etti. Bunun içinde, Masonluğa sızmış Yahudilerin kendileri için istedikleri her şey yer alıyordu!. Kral, beyanname'yi kabul etmeyince; halk, Versay Sarayı'nı bastı. Kral 16.. Lui ve Kraliçe Marie Antionette'nin Tuilleries Sarayı'na çekilmelerine lûtfen izin verildi.
1791'de bir anayasa hazırlandı ve Kral bunu kabul etti. Böylece meşrutiyet başlamış oldu. Ancak Kral, hayatını bir tür esaret olarak gördüğü için, kaçmaya teşebbüs etti. Yakalandı ve bir süre sonra da karısıyla birlikte giyotinle idam edildi.
İhtilal, Fransa'yı siyâsî açıdan diğer devletlere karşı müşkül bir duruma sokmuştu. Fakat Fransa Kralı'nın idam edilmesi ve bundan 1 yıl önce de krallığın kaldırılarak Cumhuriyet ilan edilmesi, Avrupa'nın bütün krallıklarını dehşete düşürmüştü! Cumhuriyet'le birlikte mutedillerden Danton iktidara geçti. Gelişmelerden ürken İngiltere, Fransa'ya savaş ilan etti!
Fransa'da zorunlu askerliğe, artık rahata erdiğini düşünen halktan tepki geldi. İhtilâl Mahkemeleri kuruldu. Giyotinler işlemeye başladı. Girondin grubundan Danton'la Jakobenler'den Robespierre'nin arası açıldı. O yıl tek kişinin yönetimi yerine 5 kişilik bir heyetin iktidarını öngören Direktuvar sistemine geçildi. Fakat Napolyon, uygun adımlarla iktidara doğru yürüyordu. Kazandığı zaferlerle halkın ve meclis'in gözlerini büyüledi. 1799'da 3 kişilik bir konsül sistemine geçildi. Napolyon, 1. konsül oldu. 1804'te de kendisini imparator ilan etti!
Bu büyük insan, sadece iyi bir asker değil, iyi bir yöneticiydi de. Bugün hâlâ Fransa'da Napolyon'un koyduğu kanunlar uygulanır. Yani Napolyon, bizim Kânûnî Sultan Süleyman gibi yasa yapıcı, Fatih gibi devletleri kendilerine bağlayıcıydı. Tek kusuru, ihtiraslı olmasıydı!.. Atatürk, bu yüzden kendisini hiç sevmez, "ülkesini felakete götüren hırslı bir insan" olarak değerlendirirdi.
İşte Fransa'yı, ve dolayısıyla Avrupa'yı etkileyen bu ihtilâlin hazırlayıcılarından Montesqiue, kralı Versay'da kurtaran la Fayetta, Mirabeau, Jean Jaures (sosyalist liderlerden), hepsi masondu!.. Getirdikleri sistem hürriyet-müsavat-uhuvvet sloganlarıyla kurulmuştu ama, hiç kimse bu haklardan Yahudiler kadar yararlanamadı. İhtilal'le asillerin ayrıcalıkları elinden alındı, malları gasp edildi ama statüleri hâlâ devam etmektedir. İhtilal'in cafcaflı sloganları fakirlik ve köleliği, hele sömürgeciliği önlemediği gibi, ihtilâl'den sonra özellikle körükledi!.. Hürriyet sadece Avrupalı beyazlar ve üst tabaka için gerçekleşti. Hemen arkadan gelen sanayi ihtilali, halkın köle gibi fabrikalarda, madenlerde çoluk-çocuk çalışmasına yol açtığı için, bir başka ihtilâle vesile oldu: sosyalist Rus ihtilâli!..
Bu ikincisi aslında Fransa ihtilâli'nin kurduğu düzene karşıydı!.. Fakat yanıldığı bir nokta vardı. Proleterle burjuva sınıfları arasında, asiller-ruhbanlar-ahali arasında olan aşılmaz duvarlar yoktu!.. Allahsız kapitalizm sistemin sigortasını kurmuş, köşe dönmeci ve üçkâğıtçılara zengin olup yükselme imkânı tanımış, böylece böylece "nazar etme, ne olur / kazık at, senin de olur!" cıngılıyla çoğunluğu aldatmayı bilmişti! Bu yüzden Rus ihtilâlinin getirdikleri de 70 yıl sonra reddedildi. Buna da ileride değineceğiz.
Bir kere daha söyleyelim ki, Fransız İhtilâli'nin "hürriyet"i, Amerika'da, Afrika'da, Asya'daki yerli halk için geçerli değildi!.. Eşitliği ve kardeşliği de geçerli değildi!.. Bu yüzden ihtilâlciler de, onlardan sonra gelen Avrupalı idareciler de ihtilâli savunurken, aslında kendi hürriyet ve eşitlik kavgalarını yapıyorlar, insan haklarını kâğıt üzerinde uyumaya terk ediyorlardı. Tıpkı şimdiki Helsinki senedi, AGİK bildirileri gibi!.. Mesela Fransa, hâlâ Korsika ve Yeni Kaledonya'daki bağımsızlık hareketlerini bastırırken; Türkiye'ye, "Kürtlere, Ermenilere toprak ver" diyebiliyor!.. bu da Mason zihniyetinin ta başından beri bencil yaklaşımından başka bir şey değildir.
Aynı şey, amerikan masonları için de geçerlidir. Artık hemen herkes kabul etmektedir ki, Mason Lincoln zencileri sevdiği için değil, ucuz işçi kullanarak güçlenen güney eyaletlerini çökertmek için amerikan iç savaşına girişmiştir. Eğer Lincoln ya da ondan sonra gelen Mason biraderler gerçekten insani fikir ve duygularla "inisiye" olmuş olsalardı, ne Kızılderililerin nesli yok olma noktasına gelirdi, ne de zencilerin sıkıntıları bugünlere kadar yansırdı!.. Eğer masonlar gerçekten sadece "seçkin insan"larla değil; herkesle "birader" olsalardı, dünyada bunca açlık, bunca sefalet olmazdı!.. onlar kendi aralarında "birader" oldukça, bizlerin felâketi artıyor!
