Semboller
İnisiyeler tarih boyunca gizli bilgileri aktarmak için sembollere baş vurmuşlardır. Bu şekilde semboller efsanelere, kutsal metinle ve menkıbelere işlenmiştir. Onların anlamını bilenler, onları deşifre ederek gizli anlamlarına kavuşmuşlardır. Ayrıca, harfleri sayılara, sayıları harflere çeviren çeşitli şifreler, çeşitli kavramları belirten geometrik şekiller, piktogramlar ve ideogramlar geliştirilmiş, her nesneye ve canlıya çeşitli mecazi anlamlar verilmiştir.
Semboller basit ya da karmaşık şekillerden meydana gelebilir. Bunlar, sayı, harf, geometrik bir şekil, doğadaki bir canlı, eşya ya da bunların birleşimlerinden oluşabilir. Hepsinin üstünde bir düşünce gücü yüklüdür ve kesinlikle rastlantısal özellikler taşımazlar. Semboller ilgisizlere fazla bir şey ifade etmezler. Fakat, anlayanlara ifade ettikleri anlamlar çok derindir.
Semboller, farklı tecrübe düzeylerine ulaşmamızı sağlarlar; ki onlar olmadan bunlar sonsuza kadar bizlere kapalı kalırlardı; çünkü onların bilincine bile varamazdık. Sembollerin temel işlevi, farklı şekillerde ulaşılamaz gerçeklerin düzeyine varmaya ve hiç düşünülmemiş bakış açılarını insanların anlayışına sunmayı sağlar. Sembol her zaman beşeri var oluşu yükümlülük altına sokar ve aynı zamanda anlık gerçeği patlatarak bir anlam yükler.
Sembolizm, bir düşüncenin ya da olayın sayılar ve şekillerle anlatılmasıdır. Bir açıdan kullandığımız harfler ve rakamlardan tutun, etrafımızda gördüğümüz geometrik şekillerde, doğanın yarattıklarında ve oluşlarda dahi sembolizmi görebiliriz. Fakat bizler genellikle bunları taşıdıkları anlamlardan çok, karşımızdakilere bildiklerimizi aktarmak için kullanırız. Oysa her harfin, rakamın, geometrik şeklin taşıdıkları anlamlar ve enerjiler vardır. Sembolizmin en önemli yanı, bir sembole yüklenen anlamın yıllarca değerini kaybetmeden korunabilmesidir. Fakat bunun bir kötü yanı da aynı sembole gerçek anlamından ya da daha doğrusu esas kullanım amacından farklı anlamlar yüklenerek kullanılmasıdır. Bu yüzden de sembollerle uğraşırken dikkatli olmak ve gerçeği araştırmak gerekebilir. Fakat sembollerin gerçek anlamları ne kadar saptırılmaya çalışılırsa çalışılsın mutlaka birileri tarafından hep doğru olarak bilinir ve korunur.
Semboller içimizdeki mevcut olan ve ancak sezebildiğimiz gerçekleri somutlaştırabilmemizi sağlar. Gerçekten de sembol insanın içinde hissedip de tam olarak tanımlayamadığı için dile getiremediğinin dışarıya yansımasıdır. Semboller dış dünyayla aramızdaki ilmi aşan gerçekleri, örtülü ince bağları kavramamıza yardımcı olur, ezoterizme nüfus etmemizi sağlar. (Bunu da belirtmekte yarar vardır: Sembolizm doğal olarak ezoteriktir, fakat ezoterizm her zaman sembolik değildir.)
Sembolizm başlangıcı çok eski çağlara uzanmaktadır. Birtakım kavramların başkalarınca da anlaşılabilir olmalarını sağlamak amacıyla kelimeler, işaretler, sayılar, jestler, yazılar, kimi hareketler ve özel ritüeller bu maksatla hep kullanılmışlardır.
Sırların evrensel dili olan sembolizm; gizleyerek açıklar, açıklayarak gizler. İnsanlar binlerce yıldır, bir düşünceyi izah etmek için birçok yollar denemişlerdir. Bir düşüncenin anlamını, kademeli şekilde insanların anlayışlarına ve olgunluklarına göre birtakım kalıplar içine koyup sunmuşlardır. Özellikle ezoterik, gizli tutulması gereken birçok bilgi sembollerle anlatılmıştır. Yani doğrudan doğruya bir düşünce, bir bilgi izah edilmemiş, üstü adeta örtülerek bohçalandıktan sonra aktarılmıştır. Sembolizmin bilimsel metotlarla işi yoktur. Bilim cevap arar, sembolizm ise soruları arar. Yani sembolizmde sorular önemlidir.
Sirius, 2 Sütun ve 3 Piramit-Peter F Christiansen
Evren, bir matematik ve geometri düzeni içinde hareket eder. Astronomi, fizik ve bilim dallarıyla ilgilenenler evrenin mükemmel bir ritmik düzen içinde hareket ettiğini, yaşadığını oldukça iyi bilirler. Tanrı’nın varlığını bu mükemmel düzen içinde görmek mümkündür. Çünkü O'nun varlığına inanmayan bilim insanları bile, en son teknolojiyi kullanarak elde ettikleri bulgularda, evrenleri yaratan yüce bir gücün varlığını hissetmeye başlamışlardır. Bu güce kimileri Allah, kimileri God, kimileri Dieu, kimileri Evrensel Zeka, kimileriyse başka adlar verebilir. Fakat bu mükemmel matematik ve geometrik düzeni kuran güce ne denirse densin varlığı inkar edilemez. Masonlukta bu yaratıcı güce 'Evrenin Yüce Mimarı ya da Geometri Üstad-ı' denilmektedir.
Masonlar evrenleri yaratan ve mükemmel bir şekilde işleten enerjiyi tanımlamak için bazen sembolleri kullanırlar. Bunu, çok daha eski yıllarda yapan birtakım eski uygarlıkların varlığından da söz edebiliriz.
Semboller bilimi, değişik realite planları arasındaki, görünmez âlemle görünür âlem arasındaki benzeşime dayanmaktadır. Sembolizme göre, yüksek düzenin realitesi, daha aşağı seviyedeki bir düzenin realitesi, daha aşağı seviyedeki bir düzenin realitesiyle temsil edilir. Fakat bunun tersi olamaz, bir sembol daima, en azından bir üst anlamı ifade etmek için bulunmaktadır, varlık nedeni budur.
Tüm evren tam bir ahenk halindedir ve “Yukarıdaki aşağıdakine, aşağıdaki de yukarıdakine benzer” Dolayısıyla 5 duyumuzla algılayabildiklerimizin tümü, aslında görünmez âlemin bir sembolü durumundadır. İnisiyeler bu gerçeği oldukça iyi kavramışlar ve birtakım ökült prensipleri, yasaları, 5 duyunun algılayabileceği bir şekilde ifade etme yöntemini kullanırken de, her varlığın realitesine hitap edebilecek hüneri göstermişlerdir. O işareti, o resmi, o tiyatro oyununu, o şiiri, o edebî eseri, o halk masalını vs. Herkes kendine göre yorumlayacak ve bir anlam çıkaracaktır.
Semboller, sonsuzluğa yönelmemiz konusunda bize sevgiyle yardım ederler. Çünkü, sonsuzdan geliyoruz ve şu dünyadaki yolculuğumuzu sonsuzluğa doğru yapıyoruz. Ve işte semboller, zamanın ölçüsüzlüğünde yolumuzu kaybetmemize mani olan yol gösterici levhaları, koruyucuları temsil ederler.
Kaynakça
Cihangir Gener, Ezoterik Bâtınî Doktrinler Tarihi
Ergün Arıkdal, Gizli Öğreticilik
Fernand Schwarz, Eski Bilgeliğin Yeniden Keşfi
Kemal Menemencioğlu, hermetics.org
Reşat Güner, Okültizm; Tarih Boyunca Gizli Bilimler
Victor Maag, Hür Masonlukta Semboller.