33. DERECE'DEN ÖTE MASONLUK SIRLARI
SABATAY SEVİ'NİN BU FAALİYETLERİ, SADRAZAM'IN DİKKATİNDEN KAÇMIYORDU. BİR SEFERİNDE KURUÇEŞME'DE YANDAŞLARI İLE BİRLİKTE MEZÂMİR (ZEBUR) OKURKEN YAKALANDI… İNKÂRINA RAĞMEN MAAŞI KESİLDİ… ÖNCE KÂĞITHANE'DE İKAMETE MECBUR EDİLDİ… BİR RİVÂYETE GÖRE ÜÇ DEFA İDÂMA MAHKÛM EDİLDİ, ANCAK KARISI SÂRA'YA ÂŞIK OLAN VANİ EFENDİ'NİN PADİŞAH'A YAKINLIĞI SÂYESİNDE KURTULDU…
DAHA SONRA ARNAVUTLUK'TAKİ BERAT VEYA ÜLGÜN KASABASINA SÜRÜLDÜ. ORADA 5 YIL KALDI…
SÂRA'YI BİR SÜRE ÖNCE BOŞAMIŞTI… BERAT'TA SELÂNİKLİ BİR YAHUDİ KADINLA EVLENDİ.
ASIL ADI YOHEVED OLAN BU KADIN DA AYŞE ADINI ALDI. KAYINPEDERİ JOSEF PİLİOZOF, ABDÜLGAFUR OLDU. KAYINBİRÂDERİ JOSEF KERİDO İSE ABDULLAH YAKUP ADINI ALDI, AMA HERŞEY ESKİSİ GİBİ DEVAM ETTİ.
SABATAY SEVİ 1676 YILINDA BERAT'TA ÖLDÜ.
TARAFTARLARI ONUN ÖLDÜĞÜNE İNANMADILAR. ONUN VARLIĞINI YILLARCA HALİFELERİNDE YAŞATTILAR. HÂLÂ BAZI DÖNMELER NEHİR YAHUT DENİZ KIYISINA GİDER, "SABATAY SEVİ, BEKLİYORUZ SENİ!" DİYE BAĞIRIRLAR. ÇÜNKÜ MEZARI BERAT'IN ORTASINDAN GEÇEN ÇAYIN KENARINDADIR.
JOSEF (PİLİOZOF) İLE JOSEF (KERİDO) SELÂNİK'E YERLEŞMİŞLERDİ. SABATAY'IN ARZUSU ÜZERİNE DÖNMELERİN ÇOĞU SELÂNİK'E GÖÇTÜ… BUNLARIN ETRAFINA İNANANLARI TOPLANDI, BU YÜZDEN "SELÂNİK DÖNMESİ" DİYE BİR KAVRAM ORTAYA ÇIKTI. SELANİK DÖNMELERİNİNİN O TARİHTE 200 ÂİLE KADAR OLDUĞU RİVÂYET EDİLİR.
DÖNMELER SELÂNİK'TE BİRBİRİNE BİTİŞİK VE BİRİNDEN DİĞERİNE KOLAYCA GEÇİLEN EVLERDE YAŞARLARDI. BU EVLERDEN BİRİNİ SEÇER, GİZLİ TOPLANTILARINI ORADA YAPARLARDI. KAL (KAHAL) DENİLEN BU YERLERDE, PAYYEETAN ADI VERİLEN DİN ULULARI TARAFINDAN VE AB-BEDİN DENİLEN DİNİ KİŞİLER TARAFINDAN VAAZLAR VERİLİRDİ.
DÖNMELER O TARİHLERDE SADECE YAŞAYIŞLARI VE İNANÇLARI İLE DEĞİL, KIYÂFETLERİ İLE DE HERKESTEN FARKLI İDİLER. KADINLARI SARI MEST, BEYAZ CAR GİYERLERDİ. ERKEKLERİ İSE BEYAZ KEÇE ÜZERİNE YEŞİL SARIK SARARLARDI. ANCAK BAYRAMDAN BAYRAMA NAMAZA GİDERLERDİ. BU YÜZDEN SELANİK DÖNMELERİNE PEK İYİ GÖZLE BAKILMAZDI. AÇIKCASI KİMSE ONLARIN MÜSLÜMAN OLDUĞUNA İNANMAZDI. AMA ZAMAN GEÇTİKÇE ADLARINA BAKA BAKA YAKUP'TU, ABDULLAH'TI, MEHMET'Tİ DERKEN BU KİŞİLER MÜSLÜMAN ZANNEDİLMEYE BAŞLANDI.
SABATAY SEVİ'NİN SON KARISI YOHEVED, (AYŞE) KARDEŞİ YAKUP ÇELEBİ'YE BİR OLAĞANÜSTÜLÜK VERMEK İÇİN, ONU KENDİSİNİN DOĞURDUĞUNU, YANİ SEVİ'NİN ÇOCUĞU OLDUĞUNU VE MESİHİN ONA HULÛL ETTİĞİNİ İDDİA ETTİ. BU İDDİAYA HEMEN İNANILDI. BÖYLECE SELÂNİK DÖNMELERİNİN BAŞINA YAKUP (JOZEF) ÇELEBİ GEÇTİ.
NE VAR Kİ, YAKUP'U ÇEKEMEYEN BİR BAŞKA DÖNME VARDI: MUSTAFA ÇELEBİ...
NİHAYET GÜNÜN BİRİNDE BİR TOPLANTIDA MUSTAFA ÇELEBİ, BİR TARTIŞMA SONUCU AYAĞA KALKARAK "KİM BENİ SEVİYORSA, ARKAMDAN GELSİN", DEYİP AYRILDI... BÖYLECE 1689 YILINDA DÖNMELER İKİ GRUBA BÖLÜNDÜ.
YAKUP'A BAĞLI KALAN 33 AİLEYE, YAKUBÎLER VEYA "HAMDİ BEYLER" DENDİ. MUSTAFA'NIN ARDINDAN GİDENLERE DE SONRADAN "KARAKAŞLAR", "MÜMİNLER", "OSMAN BABA" ZÜMRESİ DENDİ.
YAKUBÎLER'İN BÜTÜN ERKEKLERİ SAÇLARINI USTURA İLE KAZITIRLAR, HEP ÖKÇESİZ AYAKKABI GİYERLERDİ... "AĞNİYA" VE "ZUAFA" DİYE İKİ GRUBA BÖLÜNMÜŞLER, BÖYLECE ARALARINDA BİR EŞİTSİZLİK YARATILMIŞTI. BU İKİ GRUP BİRBİRİNDEN KIZ ALIP VERMEZDİ.
BUNA RAĞMEN BU KOLDAN PEK ÇOK DEVLET GÖREVLİSİ, MEMUR, SARAY VE ŞEHİR KETHÜDASI, TERSANE EMİNİ GİBİ ÖNEMLİ GÖREVLERE GELENLER ÇIKMIŞTIR...
ZAMAN ZAMAN DA TAHKİKATA UĞRAMIŞLARDIR… BİR SEFERİNDE KABİLE İLERİ GELENLERİNDEN KAMBUR NÂMINDA BİRİ, SELÂNİK EŞRAFINDAN ABDULLAH BEY'E YAKUBÎLER'İN "SAADETHÂNE" DİYE BİLİNEN GİZLİ TOPLANTI YERLERİNİ VE GİZLİ SIRLARINI ANLATIR.
O DA DEHŞET İÇİNDE DUYDUKLARINI SELÂNİK VALİSİ HÜSNÜ PAŞA'YA ANLATIR… PAŞA EVİ BASTIRIR ANCAK BİR ŞEY BULAMAZ…BİR İHTİMAL PAŞA'NIN MAİYETİNDEKİ DÖNMELERDEN BİRİ BASKINI ÖNCEDEN HABER VERMİŞTİR.
SONRA BAŞI TRAŞLI OLANLARIN (YÂNİ YAKUBÎ KOLUNDAN DÖNMELERİN) DEVLET MEMURU OLAMIYACAĞI DUYURULMUŞTUR…
YAKUBÎLER DAHA SONRA HAMDİ BEY GRUBU ADINI ALMIŞTIR… 1821'DE SELÂNİK VALİSİ OLDUĞUNU SANDIĞIMIZ HÜSNÜ PAŞA DÖNEMİNDE YAKUBİLER VE HAMDİ BEY GRUBU İYİ BİR DARBE YEMİŞLER VE BİR KISMI MÜSLÜMANLAR ARASINDA ERİYİP GİTMİŞTİR..
YAKUBİLER ÇOCUKLARINA EVLENDİĞİ GÜNE KADAR HİÇ BİR SIRLARINI AÇIKLAMAZLARDI... GENÇ, ANCAK O GÜN TARİKATA ALINIRDI...
DÖNMELERİN DİĞER GRUBUNA GELİNCE, MUSTAFA ÇELEBİ DE YAKUP'TAN DAHA AZ KURNAZ DEĞİLDİ... O DA ABDURRAHMAN ADINDA SAF BİR DÖNME BULDU. BU ADAMIN OĞLU, SABATAY SEVİ'NİN ÖLÜMÜNDEN TAM 9 AY SONRA DÜNYAYA GELMİŞTİ. MUSTAFA DA DAHA SONRA "OSMAN AĞA" DİYE TANINANACAK BU OĞLANIN SABATAY'IN YENİDEN DÜNYAYA GELİŞİ OLDUĞUNU İLERİ SÜRDÜ!... YÂNİ İŞ "EN HAKİKİ MESİH BİZDE" MESELESİNE DÖNDÜ...
OSMAN AĞA 40 YAŞINA GELİNCE ÖNCE MESİH SONRA DA TANRI İLAN EDİLDİ!..
YAKIŞIKLI BİRİ OLAN OSMAN AĞA'NIN EN ÖNEMLİ İŞİ KADIN-KIZ PEŞİNDE KOŞMAK İDİ. MUSTAFA ÇELEBİ'NİN YAZICILIĞINI YAPIYORDU….
OSMAN AĞA'NIN "TANRI"LIĞINA İBRAHİM AĞA ADINDA BİRİ İTİRAZ ETTİ… O DA KENDİ MESİHLİĞİNİ İLAN ETTİ!
1720'DE,YANİ ŞİMDİKİ MASONLUĞUN ZUHURUNDAN KISA BİR SÜRE ÖNCE, DÖNMELER BİR DAHA BÖLÜNEREK ORTAYA "İBRAHİM AĞA" VEYA "POPALAR" DİYE BİLİNEN GRUP ORTAYA ÇIKTI…
OSMAN AĞA ÖLÜNCE, İBRAHİM AĞA TARAFTARLARI ONUN MESİH OLMADIĞINI, MEZARININ AÇILIP BAKILMASINI İSTEDİLER!.. MESİH İSE CESEDİ ÇÜRÜMEMİŞ, KOKMAMIŞ OLACAKTI.
OSMAN AĞA TARAFTARLARI BUNA KARŞI ÇIKTILAR. BÖYLECE DÖNMELER BİR DAHA BÖLÜNDÜ, ORTAYA KAPANCILAR-KAPANÎLER ÇIKTI.
İBRAHİM AĞA GRUBU SONRADAN FEVZİYE MEKTEBİ DİYE BİR OKUL AÇTI, ORADAN DİRAYETLİ ÖĞRETMENLER YETİŞTİ.
KAPANÎLER DE "TERAKKİ" İSMİNDE BİR OKUL AÇIP KENDİ NESİLLERİNİ İYİ YETİŞTİRME GAYRETİNE GİRDİLER.
İSTANBUL'DAKİ BOĞAZİÇİ LİSESİ DE DÖNMELER TARAFINDAN KURULMUŞTUR.
OSMAN AĞA VE İBRAHİM AĞA GRUPLARI, YAKUBÎLER'DEN FARKLI OLARAK ÇOCUKLARI 13 YAŞINA GELİNCE İBADET VE DİNİ TÖRENLERİ ÖĞRETİRLERDİ.
BUNLARIN TÜMÜ GÜNÜMÜZDE DE (BAZILARI BAŞKA ADLAR ALTINDA OLMAK ÜZERE) SÜRMEKTEDİR.
KENDİSİ DE DÖNME OLAN MENDERES'İN MEŞHUR MİLLETVEKİLLERİNDEN BİRİ OSMAN KAPANÎ İDİ!.. .
DÖNME GRUPLARIN TÜMÜ, ZAMAN ZAMAN MUM SÖNDÜ ÂLEMLERİNDEN, VE BAŞKA DENSİZLİKLERDEN DOLAYI TAHKİKATA UĞRAMIŞLAR, AMA HEPSİNDEN PAÇAYI KURTARMIŞLARDIR.
İŞİN ENTERESAN YÖNÜ, BU TÜR TAHKİKAT VE BASKINLARIN DÖNMELERİ GİZLİ TARİKATLARINDAN CAYDIRACAĞINA, BİRBİRLERİNE DAHA ÇOK BAĞLANMALARINA YOL AÇMASIDIR
EDİRNE'Lİ DÖNMELER, YİNE EDİRNE'Lİ YAHUDİLER TARAFINDAN "SAZANICOS " DİYE ADLANDIRILIRLARDI… BU KELİME "KÜÇÜK SAZAN BALIĞI" DEMEKTİR… SAZAN BALIĞI SU İÇİNDE YANAR-DÖNER GÖRÜNDÜĞÜNDEN, DÖNMELER DE, BİR MÜSLÜMAN, BİR YAHUDİ OLARAK İNSAN KARŞISINA ÇIKTIĞINDAN BU AD ONLARA UYGUN GÖRÜLMÜŞTÜ.
DÖNMELERİN DAİMA BİR TÜRK, BİR DE YAHUDİ ADI OLMUŞTUR. KENDİ ARALARINDA İKEN YAHUDİ ADI KULLANIRLAR. A.B.D. DIŞİŞLERİ BAKANI YAHUDİ ALBRIGHT, BİZİM DÖNME DIŞİŞLERİ BAKANIMIZ İSMAİL CEM'E "İŞMOİL" DİYE HİTAP EDERDİ!
DURUM ÖYLE BİR HÂL ALDI Kİ, UZUN YILLAR BU ÜÇ GRUP BİRBİRİNDEN KIZ ALIP VERMEDİ!.. ARALARINDA DEVLET DAİRELERİNDE GÖREV ALMA HUSUSUNDA REKABET TE SÜRÜP GİTTİ. DERKEN ORTAYA BİR DE MASONLUK ÇIKTI.
TAHKİKATA UĞRAYAN, SAYILARI AZALAN DÖNMELERİN İMDADINA, 1730'LARDAN SONRA, YABANCILARIN İSTANBUL, İZMİR, HALEP GİBİ ŞEHİRLERDE AÇTIKLARI MASON LOCALARI YETİŞMİŞTİR. ÖZELLİKE 1850'LERDEN SONRA PITRAK GİBİ ÜLKEYİ SARAN MASON LOCALARI, DÖNME DE OLSA MÜSLÜMAN SAYILAN BU KİŞİLERİN HÂKİMİYETİ ELE GEÇİRDİKLERİ, TÜRKLER'İ KULLANDIKLARI, İHTİLÂLLER YAPTIKLARI MERKEZLER HÂLİNE GELMİŞTİR.
SELÂNİK'İN 1908 İHTİLÂLİNİN MERKEZİ OLMASI, SELÂNİK YAHUDİLERİ VE DÖNMELERİNDEN, VE MASONLUKTAN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ!..