YAHUDİLER KENDİLERİNİ ESÂRETTEN KURTARACAK BİR MESİH BEKLERLERDİ, GERÇEKTEN HÂLÂ DA BEKLİYORLAR MI, BİLMİYORUZ, ÇÜNKÜ UMDUKLARINDAN DAHA İYİ KURTULMUŞ DURUMDALAR.
HIRİSTİYANLAR DÜNYÂNIN SONU GELDİĞİNDE, DECCÂL VE ONUN PEŞİNDEN GİDENLER AZDIĞINDA, ÖLÜP TE DİRİLMİŞ, VE GÖĞE ÇEKİLMİŞ OLAN İSÂ'NIN TEKRAR DÜNYÂYA GELİP BİN YIL SÜRECEK BİR BARIŞ VE HUZUR KRALLIĞI KURACAĞINA İNANIRLAR...
BÂZI MÜSLÜMANLAR (MEZHEP VEYÂ TARİKAT FARKETMEZ) HADİS OLDUĞU ÖNE SÜRÜLEN BÂZI İFÂDELERE DAYANARAK, KIYÂMET YAKLAŞTIĞINDA HEM MESİH, HEM DE MEHDİ'NİN GELECEĞİNE, HAZRET-İ MUHAMMED YOLUNDA DÜNYÂYI MÜSLÜMAN EDECEĞİNE İNANIRLAR...
ŞİMDİ BU İNANÇLARIN TEMELİNİ ARAŞTIRACAK, HAZRET-İ İSÂ'NIN BİR MESİH OLARAK TEKRAR DÜNYÂYA İNİP İNMEYECEĞİNİ TESBİTE ÇALIŞACAĞIZ.
MESİH, ARÂMÎCE BİR KELİMEDİR. ARAPÇASI EL-MESİH'TİR. İBRANÎCESİ MAŞİAH'TIR, BATI DİLLERİNDE HRİSTOS, CHRIST KELİMELERİ O MÂNÂDA KULLANILIR. İBRANÎCE'DE "KUTSAL YAĞ İLE OVMAK, KUTSAMAK" ANLAMINA GELİR. MESHETMEK, ABDEST ALIRKEN VE TEYEMMÜM EDERKEN YAPILAN SIVAZLAMA HAREKETİNE DENİR. MESİH, "ÜZERİNE YAĞ SÜRÜLMÜŞ, EL İLE DOKUNULMUŞ, KUTSANMIŞ KİŞİ VEYÂ ŞEY" ANLAMINA DA GELİR. BİR DE "ACÎP, ACÂİP, GARİP" MÂNÂSI DA VARDIR. ELBETTE HAZRET-İ İSÂ'NIN DA ÜNVANIDIR. "ALLAH TARAFINDAN TAKDİS EDİLMİŞ, KUTSANMIŞ" VE "ELİYLE DOKUNARAK İNSANLARI İYİ EDEN, KÖRLERİN GÖZÜNÜ AÇAN, DİLSİZLERİ KONUŞTURAN, ÖLÜLERİ DİRİLTEN" İSÂ ALEYHİSSELÂM ŞEKLİNDE TERCÜME EDİLEBİLİR. BAŞKA BİR KİMSEYE BÖYLE HİTAP EDİLDİĞİNE DÂİR KUR'AN'DA BİR İŞÂRET YOKTUR.
MEHDİ "HÂDİ, HİDÂYET" KELİMELERİ İLE AYNI KÖKTENDİR. "DOĞRU YOLA YÖNLENDİRİLMİŞ" ANLAMINA GELDİĞİ GİBİ, KENDİ BULDUĞU DOĞRU YOLA BAŞKALARINI DA GÖTÜRMEKLE GÖREVLİ "HİDÂYETE ERMİŞ OLAN, DOĞRU YOLU TUTAN" KİŞİDİR.
BİZ ÖNCE MESİH KONUSUNU İNCELEYECEK, SONRA MEHDİ MESELESİNİ ELE ALACAĞIZ.
KUR'AN-I KERİM'DE HAZRET-İ İSÂ'NIN BABASIZ DOĞDUĞU, ÇOCUKKEN KONUŞACAĞI, KÖRLERİN GÖZÜNÜ AÇACAĞI, DİLSİZLERİ KONUŞTURACAĞI, ÖLÜLERİ DİRİLTECEĞİ, SONRA ALLAH'IN ONU ECELİNE KAVUŞTURUP KENDİNE REF EDECEĞİ, SONRA DA BAAS EDİLECEĞİ YAZILIDIR DA; YAHUDİLER'İN KRALI OLACAĞI VE KIYÂMETTEN ÖNCE GÖKTEN İNİP İSLÂM ÜZRE İNSANLARI YÖNETECEĞİNE DÂİR, BİR TEK ÂYET BİLE YOKTUR!.. GEREKİRSE DAHA SONRA AÇIKLARIZ, BÜTÜN BU YAZDIĞIMIZ SAFHALAR, AYNEN YAZDIĞIMIZ GİBİ KUR'AN'DA YER ALIRKEN, İSÂ'NIN GÖKTEN TEKRAR DÜNYÂYA İNECEĞİNE YORUMLANAN ÂYETLER, ZORLAMAYLA BİLE O ANLAMI VERMEMEKTEDİR!.
MUHAMMED BUHÂRÎ GİBİ EN ÖNEMLİ BİR HADİS DERLEYİCİSİNİN ESERLERİNDE "İSÂ'NIN TEKRAR DÜNYÂYA İNECEĞİ"NE DÂİR SÂDECE İKİ HADİS RİVÂYETİ (1018, 1406) VARDIR, İKİSİ DE HAZRET-İ ÖMER'İN "DURMADAN HADİS RİVÂYET EDİYOR," DİYE TARTAKLADIĞI EBU HUREYRE'DEN NAKİLDİR. YİNE ÖNEMLİ BİR HADİS DERLEYİCİSİ MÜSLİM'DE BU KONUDA BİR KAÇ HADİS OLDUĞU SÖYLENİRSE DE, DİĞER HÂDİS DERLEYİCİLERİN MESİH VE MEHDİ İLE İLGİLİ OLARAK RİVÂYET ETTİKLERİ HADİSLERLE, VE BİRBİRLERİYLE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ÇELİŞİR VAZİYETTEDİR. HEPSİNİ ALT ALTA YAZINCA, TIPKI İNCİL VERSİYONLARINDA İSÂ'NIN DİRİLİP GÖRÜLMESİNDE KARŞILAŞTIĞIMIZ BİRBİRİNİ TUTMAZ RİVÂYETLER GİBİ OLDUĞUNU GÖRÜRÜZ!.
MESİH İNANCI, YÂNİ KIYÂMETE YAKIN BİR TÂRİHTE HAZRET-İ İSÂ'NIN GÖKTEN İNİP TE İNSANLIĞI KURTARACAĞI İNANCI, İSLÂM'IN TEMEL İNANCI DEĞİLDİR!.. ÖNCE BUNU BİLELİM!.. İYMÂN'IN ŞARTLARI ARASINDA YER ALMAZ, BUNU BİLELİM!.. BİZ ALLAH'IN BİRLİĞİNE, MELEKLERİNE, KİTAPLARINA, PEYGAMBERLERİNE, ÂHIRET GÜNÜNE, KADERE (YÂNİ ALLAH'IN HER ŞEYİ ÖLÇÜLÜ VE ANLAMLI YAPTIĞINA), HAYIR VE ŞERRİN (YÂNİ HER ŞEYİN) ALLAH'TAN OLDUĞUNA, BİR DE "BA'S-Ü BÂDEL MEVT"E , YÂNİ ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLMEYE İNANIRIZ!.. BU KÂFİDİR!.. BİRİLERİNİN MESİH İNANCINI DA İYMÂNIN PARÇASI GİBİ GÖSTERMESİ KABUL EDİLEMEZ!.. BUNU HİÇ UNUTMAYALIM!.. İSLÂM'A VE İYMÂNA KENDİMİZDEN ŞARTLAR EKLEMEYELİM, BÜYÜK GÜNAHTIR!..
İSLÂM'IN BÜYÜK DİN ADAMLARI MESİH İNANCINI KABUL ETMEZ!.. BİNLERCE ÂLİM ARASINDAN BİR KAÇ KİŞİNİN ÇIKIP TA UZUN UZUN BU KONUYU ANLATMALARINI DELİL GÖSTERENLER, AKSİNİ SÖYLEYENLERE HİÇ Mİ HİÇ YER VERMEZLER!..
BÜYÜK İSLÂM ÂLİMİ VE TARİHÇİ İBNİ HALDUN'UN MUKADDİME ADLI ESERİNİ TERCÜME EDEN SÜLEYMAN ULUDAĞ, İBNİ HALDUN'UN (1334-1406) MEHDİ VE MESİH HAKKINDAKİ UYDURUK HADİSLERİ REDDETTİĞİNİ ŞÖYLE İFÂDE EDER:
- "İbni Haldun’un açıkça söylemediği, fakat ifadesinden kesin bir şekilde anlaşılan husus, MEHDİ ile ilgili hadislerin uydurma olduğudur."
- "Fakat o bu konuda muhaddislere, bilhassa BUHÂRÎ ve MÜSLİM’e karşı saygılı olmak zorunda olduğunu bilmektedir. MEHDİ meselesini reddettiği halde, NÜZÛL-İ İSÂ konusuna açıkça temas etmemesinin sebebi de budur. Hiç şüphe yok ki durumu ve ortamı müsait görseydi, MEHDİ hakkındaki fikirlerine benzeyen görüşlerini NÜZUL-İSÂ konusunda da ileri sürecekti."
-"Burada ifade etmeye çalıştığımız mâlum-u i’lâm kâbilinden de olsa, BUHÂRÎ ve MÜSLİM’in otoritesi, ve tarih boyunca önde gelen şahsiyetlerin dahi onların kitaplarına aldıkları hadisler hakkında olumsuz ifadeden kaçınmalarıdır. Yoksa bu kitaplardaki rivayetlerinin hepsinin tartışılmaz olduğunu ifade etmek değildir. Bilinen en temel hakikat şudur ki, ALLAH’IN KİTABI'ndan başka hiçbir kitap tartışılmaz değildir!"
ZAMANIMIZIN BÜYÜK DİN ÂLİMLERİNDEN SÜLEYMAN ATEŞ İSE ŞÖYLE DER:
- "İsâ ineceğine ve İslam şeriatıyla amel edeceğine dair hadisler, EĞER DOĞRU İSE, şöyle te’vil edilebilir: Bir peygamberin dini yaşadıkça, kendisi mânen yaşamaktadır. İsâ’nın fikriyatını Yahudiler öldürememişlerdir. Bilâkis onun tebliğleri yayılmış Yahudiliğe egemen olmuştur. Onun ruhunu temsil eden ümmeti, bir gün ismen olmasa bile, mânen Hz.Muhammed’in fikriyatını benimseyerek, onları uygulayacaktır. Bunlar görünürde İsâ mensubu olsalar bile, uygulamada İslam’ın özüne mensup olacaklardır. Yahut tamamen Hıristiyanlığı bırakıp İslam’a dönmeleri muhtemeldir."
ÇAĞIMIZDA MESİH-MEHDİ KONULARININ İKİ ÖNEMLİ SAVUNUCUSU VARDIR. BUNLAR, HEM KİTAPLARLA, HEM DE YAYIN ORGANLARIYLA MESİH-MEHDİ PROPOGANDASI YAPMAKTADIRLAR. BİRİNCİSİ "NURSÎ" DİYE BİLİNEN SAİD-İ KÜRDÎ'NİN, BAŞTA FETHULLAH EKİBİ OLMAK ÜZERE TAKİPÇİLERİ, SAMANYOLU TELEVİZYONU, ZAMAN GAZETESİ VE AKSİYON DERGİSİDİR... HELE O AKSİYON DERGİSİ, İYMÂN SAPTIRICI OLARAK 90'LI YILLARDA BİR SAYISINDA HIRİSTİYANLAR'DAN ALINMA BİR RESMİNİ KOYARAK
DİYE YAZMIŞTI!..
BÖYLECE HIRİSTİYAN MİSYONERLERDEN DAHA FAZLA HIRİSTİYANLIK PROPOGANDASI YÜRÜTTÜĞÜNÜN FARKINDA DEĞİLDİ BELKİ DE!.. FETHULLAH HOCA GRUBUNUN İPLİĞİ PAZARA ÇIKTIĞI İÇİN ÜZERİNDE FAZLA DURMUYORUZ. ANCAK SÂDE MÜSLÜMANLARIN BÂZI İMAMLAR TARAFINDAN "MESİH'İN GÖKTEN İNECEĞİ" İDDİASININ "İMAN ŞARTI" OLARAK GÖSTERİLİP KANDIRILMASINDAN CİDDEN RAHATSIZIZ!..
İKİNCİ GRUP HÂRUN YAHYA DİYE BİLİNEN ADNAN (OKTAR) HOCA'NIN EKİBİDİR... ONLAR DA MASONLARLA, YAHUDİLERLE UĞRAŞMAK GİBİ HAYIRLI BİR İŞ YAPMANIN SEVÂBINI, "HZ. İSÂ GELECEK" VE "YARADILIŞ TEORİSİ" PROPOGANDASI İLE SIFIRA İRCÂ ETMİŞLERDİR!.. YARADILIŞ TEORİSİ, DARVİN'E KARŞI ÇIKAN HIRİSTİYANLAR'IN TEORİSİDİR... DARVİN'LE UĞRAŞABİLİRSİNİZ, AMA HIRİSTİYAN METODU İLE DEĞİL, ÇÜNKÜ "YARADILIŞ TEORİSİ", ASLA "ALLAH-U AZİMÜŞŞAN MÜKEVVENATI YOKTAN VARETTİ" ŞEKLİNDEKİ İSLÂM ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞMAZ! .. NİTEKİM "BİG BANG" TEORİSİNİN SAVUNUCULARINDAN STEPHAN HAWKING, "EVRENİN TANRI'YA İHTİYACI OLMADAN KENDİ KENDİSİNİ YARATABİLECEĞİNİ" ÖNE SÜRMÜŞTÜR!..
ADNAN HOCA DİYE BİLİNEN ADNAN OKTAR, 20 YIL KADAR ÖNCE MASONLARA VE YAHUDİLERE ŞİDDETLE SALDIRAN KİTAPLAR YAYINLATMASI ÜZERİNE TUTUKLANMIŞ, BİR SÜRE HAPİSTE, BİR SÜRE DE TIMARHÂNEDE YATMIŞTI!.. İDDİA, ETRAFINA ZENGİN KİŞİLERİN GENÇ, YAKIŞIKLI OĞULLARINI, VE GENÇ, GÜZEL KIZLARINI TOPLADIĞI, BUNLARIN GETİRDİĞİ PARALAR İLE BİR SULTAN GİBİ YAŞADIĞI İDİ... O DÖNEMLERDE ATATÜRKÇÜ BİLİNİRDİ. MÜRİTLERİYLE ANITKABİR ZİYARETLERİ BİLE YAPMIŞTI.
ANCAK SON 5-10 YILDIR İYİCE ZIVANADAN ÇIKTI. YABANCI KAYNAKLARDAN MÜRİTLERİNİN DERLEDİĞİ 300 KADAR KİTABI, KENDİ YAZMIŞ GİBİ GÖSTERDİ. BU KİTAPLARI HIRİSTİYANLAR'DAN VE YAHUDİLER'DEN BÜYÜK PARA YARDIMI VE EMEK DESTEĞİ GÖREREK 70 DİLE ÇEVİRTİP BİR ÇOK ÜLKEDE YAYINLATTI. (LÂF ARAMIZDA, BU KİTAPLARIN TABİATLA İLGİLİ BÖLÜMLERİNİ KUR'AN ÂYETLERİ İLE BAĞDAŞTIRMASI ÇOK BAŞARILIDIR.) ARDINDAN ONCA BÜYÜK İSLÂM ÂLİMİ DURURKEN, SAİD-İ KÜRDÎ'NİN UYDURUK RİSÂLELERİNE DAYANARAK "Mehdi'nin gelmiş olduğunu, 10 yıla kadar İSTANBUL'dan ortaya çıkacağını, Kral Mesih'in gökten ineceğini, ikisinin bir arada TÜRK-İSLAM birliği kurup, bütün dünyâda İSLAM hâkimiyeti kuracağını, 2120 yılında KIYÂMET'in kopacağını" İDDİA ETMEYE BAŞLADI!.. MEHDİ'NİN VASIFLARINI SAYARKEN DE, KENDİSİNDE OLAN "alnı açık, sakallı, sırtında beni var" GİBİ HUSUSLARI ÖNE ÇIKARMAYA VE "kendisinin seyyit olduğunu, yani peygamber soyundan geldiğini, adının Ahmed Muhammed Adnan olduğunu" BELİRTMEYE DİKKAT ETTİ Kİ, BUNLARIN HİÇ BİRİ DOĞRU DEĞİLDİR!.. ÇÜNKÜ SEYİTLİK OSMANLILAR DÖNEMİNDE BERAT İLE TESPİT EDİLİRDİ. ZAMANLA SAHTELERİNİN ORTAYA ÇIKMASINA RAĞMEN, ADNAN OKTAR'IN NE KENDİSİNDE, NE DE SÜLÂLESİNDE NE SAHTESİ, NE HAKİKİSİ, BÖYLE BİR BERAT MEVCUT DEĞİLDİR!.. SONRA UTANMADAN KULLANDIĞI "AHMED MUHAMMED" GİBİ PEYGAMBERİMİZİN MUBAREK ADLARI KENDİSİNE DOĞDUĞUNDA VERİLMEDİĞİ GİBİ, NÜFUS KÂĞIDINDA DA YOKTUR!.. SONRADAN MAHKEME KARARI İLE EKLETTİYSE, BUNA DA DÜPEDÜZ "SAHTEKÂRLIK" DENİR!..
SONRA "KÜÇÜK MEHDİ - BÜYÜK MEHDİ" DİYE KAVRAMLAR İCAT EDEREK, "Küçük Mehdilerin geldiğini, ancak "BÜYÜK MEHDİ"nin kıyâmet kopmasından önce geleceğini, bütün dünyânın müslüman olacağını," İDDİA ETTİ!.. "HAZRET-İ İSÂ'nın ASHÂB-I KEHF gibi uyutulup göğe alındığını, kıyâmetten önce uyanıp ineceğini" ÖNE SÜRDÜ. ASHÂB-I KEHF'İN YERYÜZÜNDE UYUTULDUĞUNU UNUTTU!... BUNLARI YAZDIĞI KİTAPLARDA ÖNE SÜRDÜĞÜ GİBİ, KOCAELİ, MAVİ KARADENİZ, AKSU, KAÇKAR, KANAL AVRUPA GİBİ TELEVİZYON KANALLARINDA, İNTERNET SAYFALARINDA, RADYO KANALLARINDA, VE EN SON DA KENDİ TELEVİZYON KANALI A9'DA HEMEN HER GECE YAYINLAMAYA BAŞLADI. HEM DE KAŞLARINA KADAR BEYAZLAŞMIŞ OLAN SAÇINI SAKALINI BOYAYIP, KARŞISINA 2-3 GÜZEL KIZ ALARAK, ARADA ONLARA "güzel gözlüm, sevimli, prenses, kedim benim" GİBİ LÂFLARLA SULANARAK!.. HELE 10.10.2011 GECESİ İYİCE HADDİNİ AŞARAK KENDİSİNİ "Yakışıklı, heybetli" DİYE TANIMLADIKTAN SONRA, KARŞISINDAKİ ÇARŞAFLI BİR ARAP KIZINA DİLİNİN BİLE DÖNMEDİĞİ İNGİLİZCE İLE SÖZÜMONA İLTİFAT YAĞDIRINCA, KIZCAĞIZ BOZULUP "BU SÖZLER İLTİFAT SINIRINI AŞIYOR," DEMEK ZORUNDA KALDI!..
2014 YILINDA İSE, İYİCE ÇIĞRINDAN ÇIKTI. AKŞAMLARI YAPTIĞI KADINLI-ERKEKLİ SÖZDE "dinî sohbet" TOPLANTILARINDA ÇOK KÖTÜ MÜZİK PARÇALARI EŞLİĞİNDE KEDİCİK DEDİĞİ KADINLARI OYNATMAYA BAŞLADI!
İŞ ORADA BİTMİYOR!.. ASIL ADI ADNAN ASLANOĞULLARI OLAN SAHTE HOCA ADNAN OKTAR, OLUŞTURDUĞU SAHTE "tarikat"A TOPLADIĞI YAKIŞIKLI OĞLANLARI, GÜZEL KIZLARI ÖZEL EVLERDE BARINDIRIYOR... PEKİ, BUNLAR NİYE EVLENMİYORLAR?.. KAÇ YAŞINA KADAR O MÜŞTEREK EVLERDE YAŞAYACAKLAR?.. KIZLAR 60-80 YAŞINA GELİNCE NE OLACAK?.. BUNLARI HİÇ DÜŞÜNEN YOK!..
UZUN BİR "müritlik" DÖNEMİNDEN SONRA GERÇEĞİ GÖRÜP "tarikat"TAN AYRILAN BERK ADINDAKİ GENÇ, ŞUNLARI ANLATIYOR:
“Bir tarafta bacılar ve câriyeler vardı, diğer tarafta da kardeşler, yani erkekler... Kardeşlerin câriyelerle evlenmesine izin verilirdi, ama bacıların hepsi Adnan Hoca’nın malıydı.”
SÖZÜ EDİLEN "evlilik" BİZİM BİLDİĞİMİZ "RESMÎ NİKÂH" VEYÂ "DİNÎ NİKÂH" İLE AKTEDİLMİŞ DEĞİLDİR. "SCIENTOLOGY" BENZERİ UYDURUK TARİKATLARDA OLDUĞU GİBİ, MÜRİTLER KÜÇÜK DÜŞÜRME, ATILMA TEHDİDİ, HATTA FİZİKÎ ŞİDDET İLE SAĞLANAN BİR İLİŞKİDİR.
ESKİ "mürit" BERK ADNAN OKTAR'IN "KEDİCİK" DEDİĞİ BACILARI DÖVDÜĞÜNÜ DİLE GETİRİYOR. AYRICA ADNAN OKTAR'IN GİYİMDE, EV DÖŞEMEDE, DAVRANIŞTA AYNILIĞI MECBURÎ KILDIĞINI SÖYLÜYOR:
- “Herkes aynı olmak zorundadır. Saç kesimi, ayakkabılar, ceketler... Versace ya da Gucci gibi en pahalı markaları giymeli ve herşey tamamen onun isteklerine uygun olmalı. Müşterek evlerimiz bile onun zevkine göre döşenmeliydi. Ağır antikalar, altın yaldızlar, koyu renk, ahşap mobilyalar...”
MÜŞTEREK EVLERE YERLEŞTİRİLEN VİDYO KAMERALARI, BU SAHTE HOCAYA HEM "mürit"LERİNİ, HEM DE "tarikat" ÇEVRESİNDEKİLERİ DENETLEME İMKÂNI VERİR... SON DURUŞMASININ İDDİANÂMESİNDE AÇIKÇA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, GENÇ KIZLAR "cemaat"E ALINMA VAADİYLE SEKS PARTİLERİNE DAVET EDİLİR. DAHA SONRA "cemaat"İN MÂLÎ VE SİYÂSÎ ÇIKARLARI İÇİN DAYANDIĞI ETKİLİ VE YETKİLİ KİŞİLERLE İLİŞKİYE ZORLANIR!.. BU İLİŞKİLER KAYDEDİLİR VE SÖZ KONUSU KİŞİLERİ "cemaat" YARARINA ÇALIŞMAYA RÂZI ETMEK İÇİN ŞANTAJ MALZEMESİ OLARAK KULLANILIR.
DURUŞMALARDA TANIK OLARAK İFADE VEREN TUĞÇE DORAS VE SEÇKİN PİRİLER ADLI MANKENLER "tarikat" MENSUPLARINCA NASIL "SEKS KÖLESİ" OLARAK KULLANILDIKLARINI, HOCA MÜSVEDDESİ ADNAN OKTAR VE "mürit"LERİNCE ORAL SEKS VE BENZERİ İLİŞKİLERE NASIL ZORLANDIKLARINI TEFERRUATIYLA ANLATMIŞ BULUNUYORLAR.
ESKİ MANKENLERDEN GÜLAY PINARBAŞI'NIN DA BULUNDUĞU "BACILAR" SINIFINA TERFİ ETMİŞ, "cemaat" İÇİNDE KIDEM ALMIŞ, EĞİTİMİNİ TAMAMLAMIŞ, VE ADNAN "HOCA" TARAFINDAN "İMAN"A ULAŞTIKLARI KABUL EDİLEN KADINLAR, ""HOCA"NIN TEZGÂHINDAN GEÇTİKTEN SONRA, YATAK PARTNERLERİNİ SEÇME HAKKINA SÂHİP OLURLAR!..
"CÂRİYE"LER GRUBU, SAHTE HOCA ADNAN OKTAR TARAFINDAN SINANIP, HİÇ BİR ZAMAN "BACILAR" SINIFINA TERFİ EDEMİYECEKLERDEN, YÂNİ ADNAN "HOCA"NIN HAREMİNE GİRME ŞEREFİNE NÂİL OLAMIYACAKLARDAN MEYDANA GELİR... "Cemaat" İÇİNDEN YATAK ODASI PARTNERİNİ SEÇME ŞAHSI BULUNMAYAN "CÂRİYE"LER, "KARDEŞLER"İN VE BACILAR"IN VERDİKLERİ GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEKLE MÜKELLEF!..
"Cemaat"İN KADINLAR KISMINDA EN ALT KADEMEDE "MOTORLAR" BULUNUYOR... KIDEMSİZ KADINLARDAN OLUŞAN BU SINIFTATAN KADINLARLA "İMAM" ÜNVANI TAŞIYAN İMANSIZLAR İLE "KARDEŞ" ERKEKLER İSTEDİKLERİ ZAMAN İLİŞKİYE GİREBİLİR. "MOTORLAR"IN REDDETME HAKKI YOK!. "CÂRİYE"LİĞE VEYÂ "BACI"LIĞA YÜKSELEBİLİRLERSE, O BAŞKA!
HEP ERDOĞAN VE EKİBİYLE İLGİLİ "TAPE"LER OLACAK DEĞİL YA!.. SAHTE HOCA ADNAN'IN EKİBİYLE İLGİLİ RESMÎ "TAPE"LER DE VAR:
KISALTILMIŞ "TAPE"...Tarih: 10/10/1996
Arayan: Arda
Aranan: Aslı
Aslı - Şimdi konuşalım. Vaktin var mı?
Arda - Var, var. Söyle.
Aslı - Ya, bugün işte bütün olanların farkında olduğumu sana söyleyeyim, dedim.
Arda - Hıı.
Aslı - Bana Kemâl dedi ki, işte seni Oben de çok beğeniyor. Cem seni çok beğeniyor. Ha, istediğin bütün çevre seni bilmem ne...
Arda - Hıı.
Aslı - Yani ben herkesin altından geçmek istemiyorum. Onu sana söyleyim.
Arda - Ne alâkası var, güzelim?
Aslı - Çok alâkası var. Yani istediği.., (güler) Yani sen beni kız arkadaşın olduğumu söylesen de, hiç bunla alâkası yok... Yani çok ilginç bir durum.
Arda - Bir saniye... Bir dakika... Duymuyorum ben, biraz bağırır mısın?
Aslı - Ya, ordaki kızların hepsi senin... Ben farkındayım... Yani hiç daha şey değilim... Onun için de...
Arda - Aptal değilsin.
Aslı - Aptal hiç değilim de, hepinizin orada altından geçeceğim.
Arda - Hı.
Aslı - Ya, ben orada hepinizin altından geçecek kız değilim.
Arda - Ulan, ne alâkası var? Dalga mı geçiyorsun sen, ya? İstediğini seç.
Aslı - Ne demek istediğini seç, ya? Allah aşkına, orada kimin eli kimin şeyi belli değil ki!.. Kiminle kimin olduğu, hiçbir şey belli değil. Yani bu böyle olmaz.
(telefon kapanır)
YAA!.. İŞTE BÖYLE, SAHTE HOCA ADNAN!.. HER KUŞUN ETİN YENMEZ!.. BU KIZ SENİN ZANPARA "mürit"LERİNİN TASALLUTUNDAN KURTULMUŞ!..
SORUŞTURMA KAPSAMINDA, D.G.M.'DEN İZİN ALINARAK POLİS TARAFINDAN KAYDEDİLEN 5/2/1999 TARİHLİ, SAAT 6:30 TELEFON GÖRÜŞMESİ... BEDRİ İLE UFUK ARASINDA...
Ufuk - Efendim?
Bedri - Buyur hocam.
U - He.. Nasılsın hocam?
B - İyidir. Seni sormalı.
U - Eyidir.
B - Hı.
U - Şu bizim karıları arasana, ya!
B - Kimdi o, Tuğba'yı mı?
U - Hı hı... Tuğba ile Esra, kardeşi.
B - Esra çok küçük, ya!
U - Hocam, biz onu caddede gördük. Bir gün oturuyorduk, böyle bütün kardeşler... Bahadır, Serkan, falan... Hepsi vardı yani.
B - Evet.
U - Yani çok güzel, falan, dediler, o çok iyi yarar bize, falan.
B - 83 doğumlu o, biliyorsun.
U - Hı
B - 83.
U - Olsun, ya! Yalarız, ya!..
B - (güler)
U - Daha anca yaşı zaten, ya!
B - Tamam, oldu hocam.
U - Valla, bir ararsak onları... Bir şey yap, sen bir sor. Ara, sor bakalım, bir. En azından onu al, öbürüsüne falan da... Bir şey yaparız, o bir karıdır, ya! İyi bir karı.
B - Akşam bir arayayım, hocam.
U - Şimdi arasana.
B - Şimdi pek şey değilim de...
E, GEL DE ŞİMDİ BUNLARA "HOCA" DE, "TARİKAT" DE, "CEMAAT" DE!.. HERİFLER GENELEV İŞLETİYOR GİBİ KONUŞUYOR!..
AŞAĞIDA ADNAN "HOCA" "mürit"LERİNİN KALDIĞI ÇİFTLİĞİ GEZMİŞ OLAN BİRİ ANLATIYOR:
- "Sene 95 veya 96... Haftasonu bir arkadaşımla Silivri'ye gittik. Arkadaşımın işi vardı, işi erken bitti. Arkadaşım 'Yav, Oğuz, vaktimiz var, Adnan Hoca'nın çiftliğine gidelim mi?' dedi. 'Evet' cevabımdan sonra Silivri'ye yaklaşık 25 km ilerdeki bir koyun yakınında bulunan çiftlige gittik. Parkında son model 4-5 araba bulunan çiftliğe girdiğimizde neredeyse dudağım uçuklayacaktı. Tripleks bir villa... Hemen önünde yüzme havuzu ve göz alabildiğine bir arazi.... Villanin içinde sadece tek ve çok lüks jakuzili yatak odası... Gerisi geniş oturma alanları.... Süper güvenlik sistemleri ile donatılı müthiş bir ev.... 5-6 adet doberman ve cok iyi design edilmiş, pek çok kameliyesi olan bir bahçe... Hatta çiftlik alanında bir kaç deve, yine bir kaç iyi kalite at, bir çok sürü hayvanı ve çok özel alabalık havuzu vardı. Çiftliğin dış bölümündeki arazide geniş tarımsal faaliyetler yapılıyordu."
- "Çiftliğin görevlisi genç delikanlı arkadaşımın akrabasıydı. Çocuğu ben de tanıyordum. Bu delikanlı bizi 3-5 km ötedeki yeni yapılan bir başka çiftliğe götürdü ve yeni yapılanın mevcut olandan ne kadar daha mükemmel olduğunu gösterdi. Sonrasında tekrar önceki (eski) çiftliğe geldik. Arkadaşım içki istedi. Çocuk buzdolabını açtı. İnanılmaz, her türlü içki var... Oturduk, birer kadeh içki içerken, çocuk anlatmaya başladı, "Abi, biz bu ve aşağıda yapılan çiftliği yönetiyoruz. Burada kalmıyoruz. Buranın bekçileri var. Biz Silivri'de bir villada kalıyoruz ve hepimizin kızları var. Kızların hepsi çıtır,' dedi. (Yani çok genç...) Ben Romanyalı güzel ile beraberim. Bu kızı bana Adnan abi hediye etti,' dedi."
- "Bu çocuğun anlattığı diğer konu ise gerçekten çarpıcı... Turkiye'nin davetlisi Rus istihbarat şefinin, bizim gelmemizden iki gün önce o çiftlikte her türlü ihtiyacıyla birlike misafir edilmiş olduğudur."
- "O çocuğu o günden sonra bir daha görmedim. Akıbetini de bilmiyorum. Yalnız yapımı tamamlanmış çiftliğin, o tarihlerde iki trilyon TL ettiğini çok iyi biliyorum."
UYGULAMALAR NE DENLİ SAPIKÇA OLURSA OLSUN, SAHTE HOCA ADNAN OKTAR, OLUP BİTENE KUR'AN VE İSLÂM REFERANSLARIYLA MEŞRÛ BİR GÖRÜNTÜ VERMEYİ BAŞARIYOR!.. "CÂRİYE"LİĞİ HAKLI GÖSTERMEK İÇİN OSMANLI HAREMLERİNİ ÖRNEK VERİYOR. GENÇLERİN ÂİLELERİYLE BAĞLARINI KOPARMALARI İÇİN KUR'AN'DAN ÂYETLER İLERİ SÜRÜYOR, VE TUHAFTIR Kİ, ÇEVRESİNDEKİLERİ İNANDIRIYOR!..
ADNAN OKTAR'A KARŞI AÇILAN BÂZI DÂVÂLARI KATILAN BİR HUKUKÇU, “Oktar’a göre, anne-baba sevgisi ALLAH’a şirk koşmaktır. Anne ve baba çocukları yetiştirmekle yükümlüdür. Çocuk yetişkinliğe erince, görevleri sona erer, Eğer anne ve baba da 'tarikat'a katılırsa, 'mürit' muamelesi görürler. Eğer 'kâfir' kalırlarsa o zaman 'düşman' sayılırlar. Oysa din bilginlerine göre bu tür bir yorumun, anne-baba sevgisine düşmalığının İSLÂMİYET’in esaslarıyla bağdaştırılması mümkün değildir," DİYOR.
O DÂVÂLARIN BİRİNDE ORTAYA ÇIKAN KİMLİK BİLGİLERİ ŞÖYLEDİR:
İFADE TUTANAĞI (CMUK, madde 135)
İfadenin alındığı yer: Organize Suçlar ve Silah açakçılığı Şb. Müd.
Tarih: 15/11/98 saat 09.30
Kimliğime ilişkin soruları doğru olarak cevaplamam gerektiği,
doğru cevap vermemem veya yanlış bilgi verdiğim takdirde hakkımda cezaî kovuşturma yapılabileceği söylendi (cmuk, madde 135)
Adı soyadı: Adnan Oktar <(DEĞİŞTİRİLMİŞ SOYADI.. ASLI ASLANOĞULLARI,.. ÖYLE "AHMED, MUHAMMED" GİBİ GÖBEK ADI YOK!)
Baba adı: Yusuf (ABDULLAH falan değil)
Ana adı: Mediha
Doğum yeri: Ankara, 02/02/1956
Nüfusa kayıtlı olduğu yer: İstanbul/Beşiktaş/Ortaköy
Cinsiyeti: E
Devamlı ikametgâh adresi: Dereboyu caddesi no. 72/16 ortaköy/Beşiktaş
İstanbul telefonu: 2605086, cep tlf: yok (ŞİMDİ VARDIR HERHALDE)
öğrenim durumu: Fındıklı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi 3.sınıf terk
mesleği: yazar
Medeni hali: bekâr
Sabıka durumu: TCK 163. maddesine muhalefet
VE İFADESİ :
- "Ben 1956 yılında Ankara'da doğdum. Babam Samanpazarı'nda bakkalık yapardı, annem ise Ankara 2 no.lu (Askerî) Dikimevi'nde işçi olarak çalışırdı. Biz iki kardeşiz. Benim kardeşim Hatay Samandağ Devlet Hastahanesi'nde doktorluk yapmakta. Kendisi 7 yıldır söz konusu hastahanede çalışmakta. İlk ve orta okulo Ankara'da,liseyi yine Ankara Kurtuluş Lisesi'nde okudum, 1979 yılında Fındıklı Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nu kazandım. Daha sonra annem ve kardeşimle birlikte adresini verdiğim Ortaköy'deki eve taşındık. İstanbul'a taşındıktan sonra okula kayıt yaptırdım. Okula başladıktan 3 yıl sonra olaylardan dolayı okulu bıraktım. Şimdiye kadar adıma kayıtlı hiçbir firma ve şirketim olmadı."
- "Okulu bıraktıktan sonra İstanbul Üniversitesi Felsefe ana bilim dalına kayıt yaptırdım. Yine okuldaki olaylardan dolayı okulu bırakmak zorunda kaldım. 1986 yılına kadar annemin emekli maaşı ile geçimimi sağladım, herhangi bir iş yapmadım. Bu arada İstanbul Ortaköy'de annemin yanında ikamet etmekte idim. Bu sürede hiçbir iş yapmadım. Mal varlığı olarak ta anneme üvey babamdan kalan iki daire vardı. Daha sonra annem bu daireleri sattı. O dönemde büyük bir maddî sıkıntı içinde idim. 1986 yılında Bulvar gazetesinde yazmış olduğum bir yazıdan dolayı ümmetçilik suçundan dolayı tutuklandım. Bu suçtan 9 ay cezaevinde kaldım. 10 ay süre ile de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesi'nde kaldım. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahanesi'nde PARANOYAK ŞİZOFREN teşhisi konuldu."
- "1987 yılında hastahaneden çıkınca Harun Yahya MÜSTEAR takma adıyla Yahudilik-Masonluk adında bir kitap yazdım."
SORULDU: "Dinî eğitiminiz olmadığı halde nasıl dinî içerikli kitap yazdınız?"
- "Benim dini bir eğitimimin olmadığı doğrudur. Kütüphanelerde okuduğum kitaplardan ve arkadaşlarım olan Semih ve Nuri isimli şahısların yardımı ile bu kitabı yazdım. Kitabın finansörlüğünü Ahmet Mehmet Başoğlu'na ait Başoğlu Matbaası üstlendi. Bundan sonra kitap yazmaya devam ettim."
- "Ben 1978 yılında akademide okurken kendi başıma, liderliğini de kendimin yaptığı dinî örgütlenme yapısı kurma çalışmalarına başladım. Bu dönemden itibaren Bilim Araştırma Vakfı kurulana kadar geçen süre içinde bu yapılanmayı örgütlü bir şekilde ve benim fikirlerime de inananların sayısı gün geçtikçe artarak devam ettirdim. 1991 yılında âilemin yanından ayrılarak kurmuş olduğum dinî örgütün mensuplarının, yâni müritlerimin evlerinde kalmaya başladım. 1991 yılında KOKAİN kullanmaktan gözaltına alındım ama bu suçtan beraat ettim. 1993 yılında müritlerimden Fırat Develioğlu bizim için kiralamış olduğu Kandilli'deki villaya taşındım. o dönemden yakalandığım güne kadar Kandili'deki evde kaldım. Buranın kirası bildiğim kadarıyla 3,5 milyar kadardı. Müritlerime ait Silivri'deki çiftliğe ben gitmedim. Müritlerim orada kalırlar."
SORULDU: "Başlangıçta dinî mülâhazalarla kurduğunuzu söylemiş olduğunuz daha sonra 4422 sayılı yasa kapsamında çıkar amaçlı suç örgütü haline dönüşen örgütü ve bu örgütteki sizin liderliğinizi örgütlenme yapısını ve örgütün işleyişini anlatınız."
- "Ben 1979-1980 yıllarında daha sonra kamuoyunda Adnan Hoca gurubu olarak bilinen örgütlenmeyi tek başıma oluşturmaya başladım. O dönemde Yasin Gürlek ve 2-3 kişi daha benim yanımda idi. Daha sonra akademi öğrencileri içerisinden 20-25 kişilik bir gurup oluşturdum. Yasin Gürlek hâlen benim müridimdir. Ancak örgütlenme içinde herhangi bir görevi yoktur. Ben dinî görüş olarak KUR'AN-I KERİM mealine bağlı ve bu mealle çelişmeyen hadislere inanan bir insanım. Görüşümün temeli budur. 1991 yılında BAV'ı kurana kadar geçen süre içinde örgütlenme ve faaliyetlerime devam ettim. Gerek vakfı kurana kadar, gerekse vakfı kurduktan sonra yapmış olduğum örgütlenme şu şekildedir: HOCA, yani lider, Ahmet Abi kodunu kullanan ben Adnan Oktar... Benden sonra yapılanmada İMAMLAR dediğimiz, örgütü yöneten bir nevi KONSEY yapılanması vardır."
- "İmamlarım: 1-Bahadır Güven, 2-Fırat Develioğlu, 3-Emre Nil, 4-Bülent Tatlıcan, 5-Uğur Örmen, 6-Ferhat Terkoğlu, 7-Timur ...'dir."
- "Ayrıca kadınlardan oluşan bir BACILAR grubu vardır. Bu grupta da yine benim atadığım İMAMLAR vardır. Bunlar: 1-Alev Ulaşdoğlu, 2-Meltem Arıkan, 3-Hatice Tijen Öztemir, 4-Arzu Leman Öztemir'dir."
- "Bacılar grubunun sorumluları yukarıda isimlerini verdiğim imamlardır. Onlar da direk bana bağlıdır."
- "Erkek imamların görevi benim verdiğim talimatları yerine getirmektir. Ayrıca gruba eleman temini ve imam seviyesinde olmayan diğer müritleri yönlendirme ve yönetme görevi imamlara aittir. İmam sayısı kadar çeşitli semtlerde tuttuğumuz ve operasyon sırasında bastığınız örgüt evi mevcuttur. Bu evlerden imamlar sorumludur. Evlerde âilelerinden ayrılıp yanımıza gelen ve bize katılan müritlerimizin bir kısmı kalır. Bu imamlar araında belirli bir görev ayırımı yoktur. Ancak herkes meziyetlerine göre ve çevresine göre görev dağılımı almıştır. Buna göre Bahadır Güven siyasî çevreler, bürokratlar, sanatçılar gibi konularla ilgilenir ve cemiyetin işlerini takip eder. Fırat Develioğlu yine hukuk, araştırma ve yine tanış olduğu siyasal ve bürokrasi işlerini takip eder. Emre Nil daha çok mâlî işlere bakar. Nasıl yatırımlar yaparız gibi araştırmalar yaparak mâlî kaynakları geliştirmeye çalışır. Bülent Tatlıcan siyasî çevre ve işlerle ve yazı işleri ile ilgilenir, fikirler üretir. Uğur Örmen ve Ferhat Terkoğlu çoğunlukla yanımda dururlar ve sekreterya görevi, kitap yazma çalışmaları, yemek yapma işlerini yürütürler. Timur ... zengin olduğu için maddî yardım yapar."
- "Bu imamlar hemen hemen her akşam yanıma gelerek fikir teaddinde (teadisinde) bulunurlar. Yaptıkları işleri anlatırlar, bana fikir verirler. Toplantılar yaparız."
- "Bayanlar grubu (bacılar dediğimiz) 4 ayrı evde kalan ve âilelerinden ayrılıp grubumuza katılan müritlerimizden sorumludurlar. Ayrıca benim kitap yazma işimi bu bacılar grubu sağlamaktadır. Gruba eleman teminini bu bacılar yapmaktadır."
- "Müritlerimin zengin, akıllı, zeki ve kültürlü kişilerden olmasına özen gösteririm. Bunun nedeni bu kişilerin çevrelerinin geniş olması böylece örgüt olarak daha kısa zamanda güçlenmemizi sağlamalarıdır."
- "Kurmuş olduğumuz evlerde kalan müritlerimizin tüm ihtiyaçları örgüt tarfından sağlanır. Bu konudan Emre Nil sorumludur. Diğer imamlar da ihtiyaçların sağlanması için çaba sarf ederler. BANA KADIN VE KIZ BULMADAN KEMAL GÜL SORUMLU İDİ. Daha sonraları bu görevi Bahadır Güven yerine getirdi. Beni yakaladığınız gece, Bahadır Güven bana, birlikte olmam için Tuğçe isimli kızı getirmişti. Örgütlenme içinde bacılarla cinsel ilişkiye girmek yasaktır. Ancak CÂRİYE dediğimiz bacılar tarafından bulunan kızlar(la mümkün). Müritler, imamlar, ağabeyler kızlarla ilişkiye girerken mutlaka diğer bir mürit ilişkiye şahitlik yapmaktadır. Benim dinî anlayışıma göre bir kadın ve bir erkek nikâhlı değilse, erkekle kedın normal ilişkide bulunamaz. Bulunursa zina yapmış olur. Bu nedenle müritlerim ANAL ve ORAL SEKS YAPMAK ZORUNDADIRLAR. Aksine davranana ceza verilir. Kemal Gül bir câriye ile ÖNDEN İLİŞKİ ye girince bundan haberim oldu ve iki sene görüşmedim."
SORULDU: "Örgütün hakkında çeşitli kişilere şantaj ve tehdit yaptığına bazı kişilere özellikle cinsel ilişki anında gizli kameraya çektikleri ve daha sonra bu çekimleri pazarlık unsuru olarak kullandıkları ve kişileri bu şekilde korkutarak etki altına aldıkları yönünde çeşitli müracatlar bulunmaktadır. Bu konudaki bildiklerinizi anlatınız. Böyle kasetler şimdi nerededir?"
- "Öncelikle şunu belirtmek isterim: Ben hemen hergün imamlarla bir araya gelip yaptığımız işleri değerlendirir ve yapılacak işler hakkında talimatlar veririm. Değişik zamanlarda gerek benim aleyhimde konuşan, yayın yapan, gerekse vakıf aleyhinde faaliyette bulunan kişiler ile, bunlara yardım edenlere karşı korku ve yıldırma için, değişik dönemlerde imamlarıma emir vererek, aşağıda isimlerini sayacağım kişilere karşı gerek cinsî münasebette bulunurken kameraya çekme, gerekse fotomontaj yaparak basın kuruluşları ve ilgili kişilerin yakın çevrelerine göndermek sureti ile bu kişileri korkutup sindirdik. Ancak bu hareketimizin bu gün yanlış olduğunu beyan ediyorum. Bize karşı faaliyette bulunanlardan gizli çekim yapıp korkuttuğumuz kişilerden bazıları şunlardır:
1- Ebru Şimşek
2- Zona Ceylan
3- Çetin Saraç
6- Adnan Ziyalar (adlî tabip)
7- Nadire İçkale
8- Leyla Adalı
9- Dansöz Tanyeli "
- "Hakkında bilgi toplanıp değişik basın yayın organları ile yakınlarına mektup şeklinde bildiriler gönderilen şahıslar:
1-Eyilik âilesi
2-Zafer Mutlu
3-Mehmet Ağar
4-Celal Adan
5-Meral Akşener
6-Ayşe Özgün
7-Ayşe Arman "
- "Hakkında fotomontaj yaparak fotografları çeşitli yerlere göderilenler:
1-Savaş Ay
2-Fatih Altaylı
3-Mesut Yılmaz
4-Dinç Bilgin'dir."
- "Bunlarla ilgili geniş açıklamayı daha sonra yapacağım. Bu tür faaliyetlerin emirlerini ben veririm, İmamlar ve müritler belirtilen işleri yaparlar. Bildiğim kadarı ile bu işleri yapanlar Bahadır Güven, Fırat Develioğlu, Turgut Aksu, Hasan Basri Güner, İbrahim Korkut, Kartak İş, Burak Sanver, Serkan Ciminli, Murat Sarıaslan'dır."
- "Bunlar hedef kişiler hakkında telefon detay sorgulamaları, istihbarat raporları hazırlarlar. Şahısları teknik ve fizikî takibe alırlar. Haklarında gerekli bilgileri topladıktan sonra benim onayımı alarak faaliyete geçerler. Bu yaptığımız faaliyetlerden dolayı hiç kimseden para almadık. Ben daha sonra delil kalmasın diye çiftlikte çekilen filimleri imha ettirdim."
SORULDU: "Örgütün mâlî durumunu anlatınız."
- "Örgütümüzdeki müritlerimin mâlî durumlarının iyi olması, bir çoğunun iş sahibi olmasından dolayı. Örgütün hiçbir mâlî sıkıntısı yoktur. Benim bildiğim kadarı ile örgütün Silivri'de iki ayrı çiftlik evi vardır. Ayrıca iki tekstil fabrikası, kereste fabrikası, elektrik malzemeleri satan değişik işyerleri vardır. Ben tam olarak bilmiyorum, müritlerim daha iyi bilirler. Ben evden çıkmadığım için teferruatlı olarak bilmiyorum. Örgüte âit işyerleri ile ilgili, gelirlerin toplanmasından Emre Nil sorumludur. Ayrıca müritler her ay belirli miktarlarda güçlerine göre âidat verirler. Bu paralar Emre'de toplanır ve benim tâlimatımla ilgili yerlere ödenir. Örgüt için tuttuğumuz evlerin ihtiyaçları da bu paralardan karşılanır. Ayrıca Vakfa yapılan bağış va âidat ödemeleri de bu evlerin işletme giderleri için kullanılır. Benim ihtiyaçlarım da bu paradan karşılanır. Konu hakkındaki detayı Emre'den öğrenebilirsiniz."
SORULDU: "Bir çok âile sizin çocuklarını ellerinden aldığınızı ve kurduğunuz örgüt evinde beyinlerini yıkıyarak kendilerinden uzaklaştırdığınızı, çocukların örgütten ayrılmak istedikleri halde korkularından ayrılamadıklarını beyanla, hakkınızda şikâyetçi olmuşlardır. Niçin örgüt evi tarzından bir yapılanmayı seçtiniz? Amacınız neydi?"
- "Evet, örgütten ayrılanları rezil etmek için bir mekanizmamız mevcuttur. Örgütten ayrılanları aleyhimizde faaliyette bulunmuş sayarız. Bu nedenle geçmişte çocuklarını bizden ayıran âileler hakkında yukarıda anlattığım şantaj ve tehdit faaliyetlerinde bulunduk. Bunu diğer âileler de bilmekte ve bu durumda korkmaktadırlar. Çocukları, kiraladığımız cemaat evlerinde tutmamızın nedeni, örgüt fikirlerini çocuklara daha iyi anlatıp, onları örgüt içinde tutmaktır."
SORULDU; "Dr. Oktar Babuna'ya kanser teşhisi konulup bu hastalığın tedavisi için düzenlenen kampanyada yer aldınız mı? Aldınızsa, nasıl? Açıklayınız."
- "Oktar Babuna grubumuzun sempatizanıdır. Mürit olmak için çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca kız kardeşleri olan Tuğba ve Hüma Babuna benim yaklaşık 5-6 yıldan beri müritlerimdir. Bacılar grubundandır. Ayrıca âilesini de eskiden beri tanırım. Yaklaşık bir yıl kadar önce Oktar Babuna'nın kan kanseri olduğunu ve bir çok yere gittiğini duydum. Bunun üzerine grubuma 'Ne yapabiliriz?' diye sordum. Müritlerim araştırdı ve Babuna'nın kanının 50 binde bir bulunan kanlardan olduğunu, kanı çeşitli verileri ile tutanların Oktar'a ilik naklinin yapılması gerektiğini ve bu kandan bulunması gerektiğini öğrendim. Bunun için bir kan kampanyası düzenlenmesi tâlimatını müritlerime verdim. Hemen hemen bütün müritlerimin ilgilenmesi ile bilinen kampanyayı başlattık. Bu şekilde bildiğim kadarıyla 150 bin şişe kan tahlil edilmek üzere alındı ve bu şekilde TÜRKİYE'de kan bankasının arşivinin genişlemesi sağlandı. Ancak Oktar'ın yapılan tedaviler sonucu iyileştiği anlaşıldı."
SÖZDE "müritler", ÂİLELERİYLE OLAN İLİŞKİLERİNİ KESERKEN, "cemaat" ÂİLELERİN MÂLÎ VE SOSYAL İMKÂNLARINDAN YARARLANMAYI SÜRDÜRÜR... İDDİANÂME, "mürit"LERİN ANNE VE BABALARININ BANKA HESAPLARININI YAĞMALAMALARI VE VARLIKLARINI SATMALARI İÇİN NASIL YÖNLENDİRİLDİKLERİNİ ANLATMAKTADIR.
SAHTE HOCA ADNAN OKTAR EKİBİNİN HAZIRLADIĞI İKİ YARADILIŞ ATLASI VE 150 KİTAP VARDIR. BUNLARIN İÇİNDE GENELDE DOĞRU BİLGİLER VARDIR... ANCAK ESKİ "mürit" BERK BU KONUDA ŞUNLARI ANLATIYOR:
- “Kitapların yazılmasıyla görevlendirilmiş bir mürit grubu vardır. Bunlar yazacakları her kitap için, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere yaratılışçı Hıristiyan yazarlarca yayınlanmış birkaç kilit kaynak edinir, sonra da kendi yaratılış yaklaşımlarına uygun bölüm ve paragrafları bire bir kopyalar. Ardından fotoğrafları ekleyip, aralara KUR'AN’dan âyet, bir kaç tane de yorum eklerler... Bu fikirlerden hiçbiri Oktar’ın kendi fikri değildir.”
BİR BAŞKA ESKİ "mürid"inin İFADE ETTİĞİ GİBİ, “Örgütte herkes için bir şeyler vardı: ATATÜRK, namaz, yaratılış ... ve gerekirse, kokain.”
ESKİ MANKEN EBRU ŞİMŞEK, SAHTE HOCA ADNAN OKTAR ALEYHİNE KONUŞTUKTAN SONRA, MONTAJ VE SAHTE ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI BASINA DAĞITILMIŞTIR. ADNAN OKTAR'IN "mürit"LERİ, "cemaat"LE YAKIN İLİŞKİYE GİRMİŞ OLAN HERKESİ ZOR DURUMDA BIRAKACAK YÜZLERCE VİDYO ÇEKİMİ YAPMIŞTIR. AYRICA SAVCILARI, YARGIÇLARI BEZDİRMEK, AVUKATLARI KORKUTMAK İÇİN İÇİN SONU GELMEZ SİKÂYET DİLEKÇELERİ, FAKSLANMIŞ İHBARLAR GÖNDEREREK KENDİLERİNİ KORURLAR. ADNAN OKTAR, HAKKINDA AÇILAN DÂVÂLARDAN BÖYLE KURTULMUŞTUR.
SEKSENLİ YILLARIN SONUNDA "cemaat"TE BİR KAÇ BEBEK DOĞMUŞTU. BABALARININ ADNAN OKTAR OLUP OLMADIĞI BELLİ DEĞİLDİR... BUNDAN SONRADIR Kİ, ADNAN OKTAR BAŞINA DERT OLACAĞI İÇİN HÂMİLELİĞE YOL AÇACAK CİNSEL İLİŞKİYİ YASAKLAMIŞ, VE "mürit"LERİNİN CİNSEL HAYÂTINI ORAL VE ANAL SEKS İLE SINIRLAMIŞTIR. BUNA İSLÂM AÇISINDAN NASIL BİR KULP BULMUŞTUR, BİLİNMEZ AMA, O GÜNDEN BU YANA YENİ BEBEK DOĞMAMIŞTIR.
1992 YILINDA ADNAN OKTAR'IN "mürit"LERİNDEN OLAN SERHAN ÇEVİK, " tarikat"TAN AYRILIP "Kızıl İmam" ADINI ALIR VE KENDİ GRUBUNU KURAR. ÇEVİK, "cemaat"TEN AYRILDIKTAN SONRA ADNAN OKTAR VE "müritler"İ HAKKINDA YAPTIĞI AÇIKLAMALARLA GÜNDEME GELİR. VAKIF YÖNETİCİLERİ BU AÇIKLAMA FAKSLARININ KENDİLERİYLE İLGİLİ OLMADIĞINI SÖYLERLER. ZAMANLA GRUP İÇİNDE AYRILIKLAR ÇIKAR. TARAFLAR BİRBİRLERİNİ POLİSE İHBAR EDER. BU ARADA VAKIF YÖNETİCİLERİNDEN SERKAN CİMİNLİ ESRARENGİZ BİR BİÇİMDE ÖLDÜRÜLÜR!..
1994 YILI SAHTE HOCA ADNAN OKTAR İÇİN BİR FIRSAT OLUŞTURUR. İSTANBUL VE ANKARA BELEDİYE BAŞKANLIKLARINI REFAH PARTİSİ KAZANMIŞTIR. FATİH ALTAYLI, BU DURUMU ADNAN OKTAR'IN GÜCÜNÜ PEKİŞTİRDİĞİ DÖNEM OLARAK BELİRTİR:
- “Oktar’ın çevresindeki birçok şirket 1995 ve 1996 yıllarında, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Refah Partisi elindeki belediyelerle büyük iş anlaşmaları yapar. Grubun toplantılarından birini basan polis, Refah hükümetinin bakanlarından olup, TÜRKİYE’de siyasal İslâm’ın başlıca ideologlarından Oğuzhan Asiltürk’ü tutuklar... Gerçekten de tarikat ekonomik gücünü bu yıllarda pekiştirdi, müritlerinden bazıları Dubai’de bile şirketler kurdu.”
11 EYLÜL 1999'DA DYP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ CELAL ADAN VE ADAMLARIYLA ADNAN OKTAR'IN "mürit"LERİ ARASINDA CEYLAN OTEL'DE KAVGA ÇIKAR. BAV ÜYESİ BAHADIR GÜVEN İLE ARKADAŞLARI FIRAT DEVELİOĞLU, EROL ŞİMŞEK, ERSİN ALACADAĞ OTELE GİDEREK LOBİDE CELAL ADAN VE ADAMLARI OLDUĞU ÖNE SÜRÜLEN 20 KİŞİLİK BİR GRUPLA KAVGA ETMEYE BAŞLAR. KARAKOLDA BİTEN OLAYDA,GÖZALTINA ALINAN BAV ÜYELERİNDEN GÜVEN, "Adan, bir süre önce hakkında bir takım yerlere çekilen fakslarla ilgili bizi konuşmak için çağırdı. Otele gittik. Adan, silahını çekip üzerimize doğrulttu. Adamları da silah çekip saldırdı. Ruhsatlı tabancalarımızı, cep telefonlarımızı aldılar. Adan, otelden Mehmet Ağar'ın otomobiliyle ayrıldı" İDDİASINDA BULUNUR. POLİS, AYNI SAATLERDE ETİLER BAŞTA OLMAK ÜZERE, DEĞİŞİK SEMTLERDEKİ VAKIF ÜYELERİNİN EVLERİYLE VAKFIN FATİH'TEKİ MERKEZİNE DE BASKIN DÜZENLER. OPERASYONDA ARALARINDA KADINLARIN DA BULUNDUĞU 70 KİŞİ GÖZALTINA ALINIR!.. DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANI SADETTİN TANTAN, "Adnan Hoca olayı, Apo'nun yakalanması kadar ciddî bir olay. Siyasî boyutu var... Riskli bir durum vardı. Operasyon gerekliydi. Tehlike arz ediyordu" AÇIKLAMASINI YAPAR!..
DOĞRUDUR!.. ADNAN OKTAR, CELAL ADAN'A YAPTIKLARINI, BAŞKALARI İÇİN DE ŞÖYLE ANLATMIŞTIR:
- " Porno kaset ve dergilerden aldığımız görüntüler üzerine, köşeye sıkıştırmak istediğimiz kişilerin yüzlerini monte ediyorduk. İşimiz bittikten sonra elimizdeki görüntüleri yok ediyorduk. Avukatımız, bunun cezasının çok ağır olduğunu söyledi. Tüm eski kasetleri imha ettik."
11 OCAK 2000'DE ADNAN OKTAR VE BEYİN TAKIMINDA BULUNAN 35 ADAMI HAKKINDA ÇIKAR AMAÇLI ÖRGÜT KURMAK , TEHDİTLE MENFAAT SAĞLAMAK, ÇIKAR AMAÇLI ÖRGÜTE YARDIM VE YATAKLIK SUÇLARINDAN 16 YILA KADAR HAPİS CEZÂSI TALEBİYLE YENİ BİR DÂVÂ AÇILIR. AMA BİR SONUÇ ÇIKMAZ.
2006 YILINDA AÇILAN BİR BAŞKA DÂVÂNIN İDDİANÂMESİNDE, BİR GİZLİ KADIN TANIK İFÂDESİNDE ŞÖYLE DİYOR:
- "“16 yaşımdayken biriyle tanıştım. Sonradan Adnan Hocacılar’dan olduğunu öğrendim. Dini telkinlerde bulunarak, namaz kılmam gerektiğini, ancak bu namazın herkes tarafından bilindiği şekilde değil de, günde iki vakit, sabah akşam ikişer rekat şeklinde, ve her rekatta birkaç kelime kullanmak suretiyle kılabileceğimi söyledi. Hatta çırılçıplak da namaz kılabileceğimi söyledi.”
- “Onun telkinleri sonucunda gruptaki kardeşlerle cinsel açıdan birlikte olmam halinde ALLAH katında büyük bir sevap işleyeceğime inandım. Bu dönemde grup üyesi 42 kişiyle oral ve anal yollardan cinsel ilişkiye girdim. Cinsel hastalıklara yakalandım, tedavi gördüm. Grubun içerisinde, câriye olarak nitelendirilen kızların evine gidip gelmeye başladım. Abi diye bildiğimiz Adnan Hoca’nın yazdığı kitapları sürekli okudum. Kardeşler olarak bildiğimiz grup üyelerinin evlerinde cinsel ilişkiye girdik. 7 kız da erkek kardeşlerle sürekli ilişkiye giriyordu. Hatta ilişkiye girdiğimizde başka erkekler odalara rahatça girip çıkıyordu.”
- “İlişkiye girmemiz halinde bunun kardeşlere hizmet olduğu ve karşılığının da öbür dünyada görüleceği belirtiliyordu. Onların arasından ayrılmam halinde cehenneme gideceğim söylenerek mânevî baskı altına alınıyordum.”
- “Özellikle yatak odalarında yatağın karşısında aynalı dolap bulunuyordu. Bunun sebebi ise; kişinin kendi cinsel organına ve boyun bölgesine bakması günahtı. Aynaya bakmak suretiyle o bölgelerin görülmesi sağlanıyordu.”
- “Kardeşlerden biri açık dekolte bir elbise giyerek gitmemizi söyledi. Adnan Hoca geldiğinde ayağa kalktık. Bizi kontrol edeceğini söyleyerek yanına çağırdı. Elleri ile bellerimizin inceliğini kontrol edip, dudağımızı aşağı itip ağzımıza baktı.”
İKİNCİ GİZLİ TANIK İSE ŞÖYLE DİYORDU:
- “Adnan Hoca grubunda bulunan kişiler tarafından anal ve oral seks yapılıyordu. Adnan Oktar’ın hakkında açılan dâvâlara saçma belgeler göndererek dâvâlar zamanaşımına uğratılıyordu. Sanayi casusluğu yapılıyordu.”
4 NO.LU GİZLİ TANIK İFÂDESİ DE ŞÖYLE İDİ:
- “Grupta vajinal ilişki haram, anal ya da oral ilişki serbestti. Ccemaatin üyelerine 'kardeşler' deniyordu. Bu kişilerle de ilişkiye girmeye başladım. Adnan Oktar’dan çok etkilenerek cemaate girdim... Din kisvesi adı altında cinsel, maddî ve mânevî olarak sömüren, psikolojimiN ve vücut sağlığıMın bozulmasına sebep olan Oktar’dan şikâyetçiyim.”
5 NO.LU GİZLİ TANIK ŞUNLARI SÖYLEDİ:
- “Grupta anal ve oral yönlü ilişki vardı. İlişkiye girmek istemediğim için beni Adnan Oktar’a götürdüler. Adnan Oktar söylediklerinin ALLAH’ın sözleri olduğunu, söylediklerini yapmamı ve yaptığımda da çok sevap kazanacağımı telkin etti... Grup içerisinde beni gayri ahlâkî ilişkilere mâruz bırakan, ellerinde resimleri ve görüntüleri olduğunu beyan ederek tehdit ve şantajla grupta tutmaya çalışan ve mehdi olduğunu iddia eden Adnan Oktar’dan şikâyetçiyim.”
BU DÂVÂLARDAN BİRİNİN İDDİANÂMESİNDE "7 kardeş imama bağlı 200'e yakın erkek müritle, 3 bacı imama bağlı 100'e yakın kadın müridin 40 ev ve villada ayrı ayrı oturdukları ve birbirleriyle görüşmedikleri" BELİRTİLİYOR... GÖRÜŞMEDİKLERİ DOĞRU MU, DEĞİL Mİ, BİLİNMEZ. RAKAM DOĞRU İSE HER EVDE 6-8 KİŞİ KALIYOR DEMEKTİR.
BUNCA OLAY, BUNCA DÂVÂ... NASIL OLUR DA BU SAPIĞIN, BU MANYAĞIN DEFTERİ DÜRÜLMEZ, ŞER YUVALARI DAĞITILMAZ?.. BİR SAVCININ BELİRTTİĞİNE GÖRE,"Hakkında açılmış yığınla dâvâ var, ve çoğunda bu dâvânın gizli yürütülmesini istiyor. Ayrıca ellerinde çok önemli siyasîlerin ve bürokratların gizlice çekilmiş seks kasetleri var. Bu kasetlerin örnekleri elimizde mevcut. Ancak önemli olan bu kasetleri onların çektiğini kanıtlamak. işte burada zorlanıyoruz. Üstelik kasete konu olan kişiler ya dâvâdan vazgeçiyor, ya da dâvânın kamuya kapalı yapılmasını istiyorlar... Ama kesinlikle peşlerindeyiz. Sonunda hata yapacaklar."
SÖYLENTİLER, SAHTE HOCA ADNAN OKTAR'IN YENİ "mürit" KAYNAĞININ KURUDUĞU YÖNÜNDEDİR. AMA BİLİNMEZ,.. ÇÜNKÜ KURDUĞU A-9 TELEVİYON KANALINDA ONU GÖREN PEK ÇOK İFFETSİZ VE EĞİTİMSİZ HÂTUN, "tweeter"DA FALAN, ONA İLÂN-I AŞK EDİP DURMAKTADIR.
ESKİ "mürit" BERK, ESKİ YOLDAŞLARI İÇİN “Bu insanlar, sâhip oldukları her şeyi elden çıkardılar, bunu anlamak gerek. Anne-babalarına âit olanları, evleri, arabaları sattılar. Ellerinde hiçbir şey kalmadı. Çoğu mürit bugün otuzlarının sonunda, kırkların başında. Âilelerini ve arkadaşlarını yitirdiler, insanlarla ilişki kurma yeteneklerini kaybettiler. Bildikleri tek şey, Adnan’ın İSLÂM’ı çarpıtan sapkın düşüncelerini yaymak” DEĞERLENDİRMESİNİ YAPIYOR...
GRUPTAN BİR KAÇ YIL ÖNCE AYRILAN DİLEK TE AYNI GÖRÜŞTE... KENDİSİ "tarikat"İN AHTAPOT KOLLARINDAN KURTULMUŞ OLSA DA, İKİ KIZ KARDEŞİ ARTIK BİR DAHA AYRILMAMAK ÜZERE ADNAN OKTAR'IN ELİNE DÜŞMÜŞ DURUMUDA... “Kardeşlerim bizi yılda bir, ya da iki kere ziyârete gelir ancak, görüşmeler erkek müritlerin denetiminde yapılır,” DİYOR... AMA ARTIK İNSANCA İLİŞKİLER SON BULMUŞTUR. “Sanki Zombi gibi, bakıyorsun, içeride kimse yok.”
BİZİM ANLAMADIĞIMIZ, GEÇMİŞTEKİ BÜYÜK DİN ADAMLARINDA, TASAVVUF EHLİNDE VE HİÇ BİR TARİKATTA GÖRMEDİĞİMİZ BİR ŞEY VAR... ŞİMDİNİN SAHTE ŞEYHLERİ, ŞIHLARI, ADNAN GİBİ HOCA BOZUNTULARI İŞİN İÇİNE HEP KADIN VE CİNSİYET KARIŞTIRIYORLAR!.. FADİME ŞAHİN ADLI GÜZEL VE KAPALI KIZI "EVLENDİK" DİYE KANDIRIP İĞFAL EDEN ALİ KALKANCI'YI UNUTMADIK... UĞUR DÜNDAR'IN KEŞFETTİĞİ 90'LIK PİMPİRİK BİR ŞEYH VARDI, MÜRİTLERİNE ÇÜKÜNÜ ÖPTÜRÜR, BUNU DA "MUZ YEME" DİYE ADLANDIRIRDI... MÜSLÜM GÜNDÜZ İSE BİÇÂRE FADİME ŞAHİN'LE KONUŞMAK İÇİN BİLE KOYNUNA GİRMESİNİ ŞART KOŞMUŞTU... GEÇENLERDE UĞUR KORUNMAZ DİYE BİRİ ÇIKTI. O DA HEM ÇÜKÜNÜ EMDİRİYOR, BUNA "BÂDELENME"DİYOR, HEM DE KADIN-ERKEK AYIRMADAN MÜRİTLERİNE TECÂVÜZ EDİYORDU!.. ADNAN "HOCA" BU İŞİ AŞİKÂR YAPMIYOR, AMA NEREDEYSE EKRANA TAŞIYACAK!.. SON ZAMANLARDA "dinî sohbet" TOPLANTILARINDA KADIN OYNATMAYA BAŞLADI!.. HİÇ BÖYLE SAPIKLIKLARI AHMET YESEVÎ HAZRETLERİ'NDE, HACI BEKTAŞ-I VELİ'DE, MEVLÂNA CELÂLEDDİN-İ RUMÎ'DE, NAKŞIBENDÎ HAZRETLERİ'NDE, ABDÜLKAADİR GEYLÂNÎ HAZRETLERİ'NDE, MUHİDDİN-İ ARABÎ'DE GÖREBİLİR MİSİNİZ?.. İÇLERİNDE ÇÜK EMDİREN, KADIN-ERKEK MÜRİTLERİNİN IRZINA GEÇEN, VEYÂ KADINLARI KARŞISINA ALIP SULANAN BİR TEK KİŞİ VAR MI?.. HİÇ OLUR MU ÖYLE ŞEY?..
BİR TARİKATA "ŞEHVET, ŞÖHRET, SERVET" KARIŞTI MI, BİLECEKSİN Kİ, O İSLÂM DEĞİLDİR!..
ADNAN OKTAR'IN BÜYÜK SAPKINLIKLARINDAN BİRİ, YAHUDİ MECLİSİNİN ÜÇ TEMSİLCİSİ İLE BULUŞUP, ONLARA İLTİFATLAR ETMESİ, "SÜLEYMAN MÂBEDİ"NİN YENİDEN İNŞÂI MESELESİNDE "TAM MUTABAKAT" İÇİNDE OLDUĞUNU BELİRTMESİDİR!.. BİLİNDİĞİ GİBİ, YAHUDİLER'İN KUBBET-ÜS SAHRA CAMİİ İLE MESCİD-İ AKSA'YI YIKIP, YERİNE SÜLEYMAN MÂBEDİ'Nİ İNŞA ETME PROJELERİ VARDIR!.. "SÜLEYMAN MÂBEDİ", ADNAN HOCA'NIN, NÂM-I DİĞER HÂRUN YAHYA'NIN İDDİA ETTİĞİ GİBİ, ESKİ MÂNEVÎ DEĞERİNİ TAŞISAYDI, KIBLE ORADAN KÂBE'YE DÖNDÜRÜLMEZDİ!.. KALDI Kİ, YENİDEN İNŞÂ EDİLSE, MÜSLÜMANLARIN MÂBEDİ KUBBET-ÜS SAHRA İLE MESCİD-İ AKSA YIKILACAĞI GİBİ, YAPILACAK OLAN DA "SÜLEYMAN MÂBEDİ" DEĞİL; KIPKIZIL MÜSLÜMAN KANINA BULANMIŞ "ŞİMON PERES MÂBEDİ" VEYÂ "NETHANYAHU MÂBEDİ" OLUR!.. BİZ İSE DEĞİL ORADAKİ CÂMİLERİN YIKILIP BİR YAHUDİ MÂBEDİNİN KURULMASINI, FİLİSTİN'DE BİR İSRÂİL DEVLETİNİN OLMASINI BİLE KABUL ETMEYENLERDENİZ!.. SİYONİST OLMAYAN GERÇEK YAHUDİLER DE O DEVLETİ KABUL ETMEZ!.. YAHUDİLER ZÂTEN AMERİKA'YI EL ALTINDAN İDÂRE EDİYORLAR, GİTSİNLER, ORADA KENDİLERİNE BİR EYÂLET KURSUNLAR!.. KUDÜS'Ü, FİLİSTİN'İ MÜSLÜMANLARA, ARABİSTAN'I ARAPLAR'A BIRAKSINLAR!
ADNAN OKTAR, NÂM-I DİĞER HÂRUN YAHYA, BİR ÇAMINI DA 22.5.2010, CUMARTESİ GECESİ KOCAELİ TV KANALINDA DEVİRDİ!.. ARTIK O GECEDEN SONRA KENDİSİNE İNANAN VARSA, ALLAH AKIL-FİKİR VERSİN DERİZ!...
NE Mİ YAPTI?.. AMERİKA'DAN KENDİSİNİN NE BİÇİM BİR ZIPÇIKTI OLDUĞUNU MERAK EDEN DÖRT MASON VE HAHAMI KARŞISINA OTURTUP, ZIRVALARINI TEKRARLADI!.. AMA O SAÇMALIKLAR YETMEZMİŞ GİBİ, ESKİ İNANÇ VE DÜŞÜNCELERİNİ TÜMDEN REDDEDERCESİNE,
- "Ben MASONLAR'ın akıllı ve inançlı olduğuna inanıyorum. Onlar İSLÂM'ın dünya hâkimiyetinde büyük rol oynayacaklar. Biz zaten kardeşlik, sevgi, barış, demokrasi yönünden aynı fikirleri paylaşıyoruz,"
DİYEREK, BİR DE MASONLUĞUN REKLÂMI YAPTI!.. DÜNYÂNIN BAŞINA GELEN VE GETİRİLEN BÜTÜN FELÂKETLERİN, HARPLERİN, GEORGE BUSH GİBİ KELLE-KEMİK TARZI MASONİK ÖRGÜT ÜYELERİNİN MÂRİFETİ OLDUĞUNU: AFRİKA, ASYA, GÜNEY AMERİKA, ORTA DOĞU ÜLKELERİNDEKİ İNSANLARIN KANINI DÖKEN, İLİĞİNİ SÖMÜREN EMPERYALİSTLERİN İSTİSNÂSIZ TÜMÜNÜN MASONİK BİR ÖRGÜTE ÜYE OLDUĞUNU UNUTUVERDİ!..
ARKASINDAN ŞU ZIRVAYI YUMURTLADI:
- "Mehdi geldi, Mesih te yakında gelecek... Bütün hıristiyanlar MÜSLÜMAN olacak... Nuh'un Gemisi bulundu... On yıl içinde Ahit Sandığı bulunacak. İçindekilerin yarısı Taberi Gölü'nde, yarısı Hatay'da bir mağarada ortaya çıkacak... Tevrat'ın aslı rülo halinde bulunacak. İncil'in aslı bulunacak!.."
GEL DE İNAN!..ADAM TEVRAT'IN DA, ZEBUR'UN DA, İNCİL'İN DE İNDİĞİ DÖNEMDE YAZIYA GEÇMEDİĞİNİ BİLMİYOR!.. ÜÇÜNÜN DE ÇOK SONRALARI YAZILDIĞINDAN HABERİ YOK!.. BİZ BU KONUDA KOSKOCA İKİ SİTE AÇTIK, KADİM HIRİSTİYAN YAZMALARI ve KADİM YAHUDİ YAZMALARI DİYE!.. TABİİ SÖYLEDİKLERİNE O MASONLAR DA İNANMADI!.. AMA EN ÖNEMLİSİ, DAHA DOĞRUSU EN ŞAŞKIN VE SAPKINCA LÂFLARI ŞÖYLE İDİ:
- "Hem Mesih, hem Mehdi MASON LOCALARI'nı ziyâret edecek!.. MEHDİ MASONLARIN ÜSTÂD-I ÂZÂM'I OLACAK!.. MESİH TE ONLARIN EN ÜSTÜN LİDERİ (YÂNİ BAŞ MASON) OLACAK... Sonra MASONLAR'ın tümü müslüman olacak!"
ULAN, ALLAH'IN DELİSİ!.. HİÇ KENDİNİ MASONLUĞA ADAMIŞ KİŞİLER SENİN 3-5 CÜMLENLE MÜSLÜMAN OLUR MU?.. SONRA MASONLARIN HEPSİ MÜSLÜMAN OLSA NE YAZAR?.. ŞU ANDA TÜRKİYE'DE VE DÜNYÂDA BİNLERCE MÜSLÜMAN MASON VAR!.. BİR GIDIM HAYIRLARI VAR MI İNSANLIĞA?.. MASONLUĞUN ÖZÜ MENFAAT VE SÖMÜRÜDÜR!.. MASONLUKTAN MEDET UMAN DA SENİN GİBİ BOYNUZLU ÖKÜZDÜR!
BUNLAR SENİN NEYİNE?.. SEN DARVİN'LE UĞRAŞ, MATERYALİZMLE UĞRAŞ, KOMÜNİZMLE UĞRAŞ!.. PKK'YLA, KÜTÇÜLÜK-BÖLÜCÜLÜKLE UĞRAŞ!.. ONLARA BİR DİYECEĞİMİZ YOK!.. BİZİM DE HİÇ BİR ŞEYDEN HABERSİZ ZARARSIZ MASONLARA, YAHUDİLER'E, HIRİSTİYANLAR'A BİR DÜŞMANLIĞIMIZ YOK... AMA DİKKAT ETTİM, SEN HIRİSTİYAN BATI EMPERYALİZMİYLE, KAPİTALİZMLE, SİYONİZMLE HİÇ UĞRAŞMIYORSUN!.. HIRİSTİYANLAR VE YAHUDİLER İÇİN "Onlar benim canım ciğerim! Kıllarına bile dokundurtmam!" DİYORSUN DA, AVRUPALI-AMERİKALI HIRİSTİYANLAR'IN MÜSLÜMANLAR'A YAPTIĞI ZULÜMDEN HİÇ BAHSETMİYORSUN!.. YAHUDİLER'İN FİLİSTİNLİLER'E, MÜSLÜMANLAR'A YAPTIĞI EZİYETE HİÇ DEĞİNMİYORSUN!.. ONLARIN KILLARINA DEĞİL; CANLARINA, MALLARINA VE IRZLARINA DOKUNULMASINDAN HİÇ RAHATSIZ OLMUYORSUN!.. ÜSTELİK SAİD-İ KÜRDÎ GİBİ, FETHULLAH GİBİ HIRİSTİYANLAR'LA, YAHUDİLER'LE İŞBİRLİĞİNDEN, DOSTLUKTAN BAHSEDİYORSUN!.. SEN HİÇ:
- "EY İNANANLAR!..
YAHUDİLER'İ VE HIRİSTİYANLAR'I DOST EDİNMEYİN!
ONLAR BİRBİRLERİNİN DOSTUDURLAR.
SİZDEN KİM ONLARI DOST TUTARSA, O ONLARDANDIR.
ALLAH (BÖYLE) ZÂLİM (BİR) TOPLUMU DOĞRU YOLA İLETMEZ!"
(MÂİDE SÛRESİ, 51. ÂYET)
- "MÜMİNLER... KÂFİRLERİ DOST EDİNMESİNLER!
KİM KÂFİRLERİ DOST EDİNİRSE ALLAH'TAN BİR
ŞEYDE DEĞİLDİR! (ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 28. ÂYET)
- "SEN ONLARIN DİNLERİNE UYMADIKÇA, NE YAHUDİLER,
NE DE HIRİSTİYANLAR SENDEN RÂZI OLMAZLAR."
(BAKARA SÛRESİ, 120. ÂYET)
ÂYETLERİNİ OKUMADIN MI?.. BAK, ONLARI MÜSLÜMAN YAPAYIM DERKEN, KENDİN NEREDEYSE HIRİSTİYAN OLUP ÇIKMIŞSIN!.. MUHAMMED'İ UNUTUP, MESİH BEKLER OLMUŞSUN!...
BİR PALAVRASI DA 3.9.2010 KAYSERİ TV'DE İDİ!.. SEYYİD (!) AHMED (!) MUHAMMED (!) ADNAN "HOCA", "2120 yılında bir yıldızın dünyâya çarparak kıyâmetin kopacağını" İDDİA ETTİ!..
BİR ZAMANLAR BÜLENT ÇORAK DİYE BİR ACUZE KARI VARDI. "BİLGİ KİTABI "BİLGİ KİTABI diye, hâşâ, KUR'AN-I KERİM'den daha üstün bir kitabın kendisine "VARLIKLAR" tarafından indirildiğini, YUNUS'un, MEVLÂNA'nın, HAZRET-İ İSÂ'nın gökte aynı ekipte olduğunu, TANRI'nın da bilmemne gezegeninde tahtına kurulmuş oturduğunu" İDDİA EDERDİ!.. "2000 yılında kıyâmetin kopacağını, uzaydan bir kurtarıcının gelip kendine inananları uçan dâirelerle alıp başka bir gezegene götüreceğini" ÖNE SÜRERDİ!.. O GİTTİ, ADNAN DELİSİ GELDİ!..
HIRİSTİYANLAR, ÖZELLİKLE İNGİLİZLER, MÜSLÜMAN ÜMMETİNİ BÖLMEK İÇİN 1800'LERDEN BERİ ÇOK YOĞUN BİR FAALİYET İÇİNDEDİRLER... HİNDİSTAN MÜSLÜMANLARINI BÖLMEK İÇİN SİH MEZHEBİNİ, PAKİSTAN MÜSLÜMANLARINI BÖLMEK İÇİN KADYANÎ MEZHEBİNİ, İRAN MÜSLÜMANLARINI BÖLMEK İÇİN BAHAİLİK MEZHEBİNİ, ARAP MÜSLÜMANLARI BÖLMEK İÇİN VEHHABİLİK MEZHEBİNİ, TÜRK MÜSLÜMANLARI BÖLMEK İÇİN DE NURCULUK VE FETHULLAHÇILIK TARİKATINI DESTEKLER, VE ADNAN "HOCA"YA GAZ VERİRLER...
ŞİMDİ NURCULAR "Biz tarikat değiliz," DİYECEKLER AMA, UYGULAMALARI DİĞER MÜSLÜMANLARDAN FARKLI OLDUĞU İÇİN (IŞIK EVLERİ, ABİLİK SİSTEMİ, VS.) AYRI BİR YOLDADIRLAR, BU DA BİR TARİKTİR, TARİKATTIR...
YANLIŞ ANLAŞILMASIN!... BİZ HER DİN, HER MEZHEP VE HER TARİKATTA İYİ VE MAKBUL İNSANLAR OLDUĞUNA İNANIRIZ... ELBETTE Kİ SİHLER'İN, KADYÂNÎLER'İN, VEHHÂBÎLER'İN HEPSİ KÖTÜ VE SAPKIN DEĞİL!!.. AMA SİSTEMLERİ, ÖYLE!.. NURCULAR, FETHULLAHÇILAR ARASINDA DA PIRLANTA GİBİ İNSAN ÇOK!.. AMA TEPEDEKİLERİN AMACI VE HEDEFİ BAŞKA!..
HIRİSTİYANLAR VE YAHUDİLER KENDİLERİ YENİ BİR DİN İCAT ETMEZLER. MÜSLÜMANLAR ARASINDAN ÇIKAN ZIPIR-ZİBİDİ-ÇATLAK-ŞEYHLERİ, ŞIHLARI MADDETEN VE MÂNEN DESTEKLER, GÜÇLENMESİNİ SAĞLARLAR. ONLARI SÜREKLİ POHPOHLAR, HATTA KENDİ ÜLKELERİNDE AĞIRLARLAR. MESELÂ BAHAİLİK MEZHEBİ MENSUPLARI İSRAİL'DE EL ÜSTÜNDE TUTULUR. HERİFİN HAYFA'DAKİ MEZARI VE BAHÇESİ AYASOFYA KADAR KUTSAL SAYILIR VE KORUNUR. FETHULLAH'A, KIBRISLI ŞEYH NÂZIM HOCA'YA VE ADNAN HOCA'YA YURT DIŞINDAN GÖSTERİLEN İLGİNİN ALTINDA BU TAVIR YATAR. İSTERLER Kİ, BU KİŞİLERE TÂBİ OLANLAR KENDİLERİNİ "müslüman" SANSINLAR, AMA UYGULAMALARI, YAŞAYIŞ TARZLARI İLE DİĞER MÜSLÜMANLAR'DAN AYRILSINLAR, RIRİSTİYANLAR'A DİYALOG-HOŞGÖRÜ AÇISINDAN DAHA YAKIN OLSUNLAR!.. O HIYAR ŞEYH BOZUNTULARI DA "Bakın, beni Hıristiyanlar, Yahudiler bile sayıp seviyor," DİYE KURUM KURUM KASILIRLAR!.. APTALLAR!..
BU ÇEŞİT YARATIKLAR ÖNCE KENDİLERİNİ HACI-HOCA DİYE YUTTURURLAR. SONRA BİR KISMI KENDİNİ ŞEYH İLAN EDER, KUR'AN OKUMASINI BİLMEYEN ALİ KALKANCI GİBİ!.. BİR KISMI DA MESİH OLDUĞUNU İDDİA EDER, HASAN MEZARCI GİBİ!.. VEYA KENDİNE VAHİY GELDİĞİNİ , HEM MEHDİ, HEM RESUL OLDUĞUNU ÖNE SÜRER, İSKENDER EVRENOS GİBİ!.. ADNAN OKTAR DA KENDİNİ MEHDİ İLÂN ETTİRMEK ÜZERE!.. DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN!..
BU İKİ GRUBUN EN BÜYÜK HATÂSI SAİD-İ KÜRDÎ'NIN KİTAPLARINI BİR KUR'AN TEFSİRİ GİBİ GÖRMELERİ, HATTÂ KUR'AN-I KERİM'DEN BİLE FAZLA OKUYUP DEĞER VERMELERİDİR. ZAMANIMIZIN BÜYÜK İSLÂM ÂLİMLERİNDEN MUSTAFA İSLÂMOĞLU, ÇOK DOĞRU BİR TEŞHİSLE "RİSÂLE-İ NUR'UN BİR TEFSİR KİTABI OLMADIĞINI, YENİ BİR KELÂM YORUMU GETİRDİĞİNİ, YÂNİ SAİD'İN ALLAH'IN VARLIĞINI İLİM YOLUYLA AÇIKLAMAYA ÇALIŞTIĞINI," SÖYLEMEKTE, "CİFİR HESAPLARI İLE, HADİS YORUMLARI İLE YOLDAN ÇIKTIĞINI," İMÂ ETMEKTEDİR. BİZCE EN DOĞRUSUNU HAZRET-İ ÖMER VERMEKTEDİR. O ÖMER Kİ, DAHA PEYGAMBERİN VEFÂTINDAN 5-10 YIL BİLE GEÇMEMİŞKEN, ORTALIĞI PITRAK GİBİ SARAN HADİS NÜSHALARINI GETİRMELERİNİ HALKTAN İSTEMİŞ, SONRA "EHL-İ KİTÂB'IN MİŞNÂ'SI GİBİ MÜSLÜMANLAR'IN MİŞNÂ'SIDIR BUNLAR," DİYEREK HEPSİNİ İMHA ETTİRMİŞTİR!.. BİLİNDİĞİ GİBİ "MİŞNÂ" YAHUDİLER'İN TEVRAT DIŞI KİTAPLARIDIR Kİ, ZAMANLA TEVRAT'TAN DAHA FAZLA ÖNEM VERİLİR HÂLE GELMİŞTİR. HIRİSTİYANLAR'IN MİŞNA'SI İSE, YENİ AHİT'E İNCİL ÂYETLERİ DIŞINDA EKLENMİŞ OLAN İFÂDELER VE KİTAPLARDIR. İSLÂM'IN MİŞNÂSI İSE UYDURUK HADİSLER VE RİSÂLE-İ NUR GİBİ KİTAPLAR OLMUŞTUR!
BİR KERE DAHA TEKRARLAYALIM: BÂZI MÜSLÜMANLAR'DA "HZ. İSÂ'nın gökten bir kuş gibi inip, MESCİD-İ AKSA'nın damına konacağı" İNANCI VAR. BU, İSLÂM'A VE KUR'AN-I KERİM'E AYKIRIDIR!.. ÇÜNKÜ ALLAH, BAKARA SÛRESİ'NDE EHL-İ KİTÂB'A HİTAP EDEREK,
"YOKSA SİZ İBRÂHİM, İSMÂİL, İSHAK. YÂKUP GİBİLERİNİ
YAHUDİ VEYÂ NASRÂNÎ İDİLER Mİ, DİYORSUNUZ?" (140. ÂYET)
CÜMLESİYLE UYARDIKTAN SONRA, NAMAZ ORTASINDA:
- "GERÇEKTEN YÜZÜNÜ SIK SIK GÖKYÜZÜNE ÇEVİRİP
ARANDIĞINI GÖRÜYORUZ. ONUN İÇİN, HERHALDE
SENİ, HOŞNUT OLACAĞIN BİR KIBLEYE DÖNDÜRECEĞİZ!
ARTIK YÜZÜNÜ (BEYT-ÜL MAKDİS'E DEĞİL;)
MESCİD-İ HARAM'A ÇEVİR.
SİZ DE (EY MÜMİNLER!) HER NEREDE OLSANIZ,
YÜZLERİNİZİ O TARAFA YÖNELTİN!.."
(144. ÂYET)
- "KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERE BÜTÜN HÜCCET
VE DELİLLERİ GETİRSEN DE, GENE SENİN KIBLENE UYMAZLAR!
SEN DE ONLARINKİNE UYMAZSIN!
ESASEN BİRİ DİĞERİNİN KIBLESİNE UYMAZ!" (145. ÂYET)
EMRİYLE MÜSLÜMANLAR'IN KIBLESİNİ, ŞİMDİKİ MESCİD-İ AKSA VE KÜBBET-ÜS SAHRA CAMİLERİNİN BULUNDUĞU YERDEKİ ESKİ BEYT-ÜL MAKDİS MAKAMINDAN KÂBE'YE DÜNDÜRMÜŞTÜR!.. ORADA O TÂRİHTE BİR MÂBED YOKTU, SADECE ESKİ MÂBEDİN HARÂBELERİ VARDI. YAHUDİLER'İN KIBLESİ, BİR MAKAMDAN İBÂRETTİ... PEYGAMBERİMİZ DE EMRE UYARAK NAMAZIN GERİ KALANINI KÂBE'YE DÖNEREK KILDIRMIŞTIR!
HEMEN ARKADAN BİR İKAZ DA PEYGAMBERİMİZİ VE DAHİ MÜSLÜMANLAR'A GELİR:
- "... SANA GELEN BU İLİMDEN SONRA,
ONLARIN HEVESLERİNE UYACAK OLURSAN,
MUTLAKA ZULMEDENLERDEN OLURSUN!"
(145.ÂYET)
BU KIBLE DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ UYARILAR ŞÖYLE DEVAM EDER:
- "BİR TAKIM İDRAKSİZLER,
'ONLARI YÖNELDİKLERİ (BİZİM KIBLEMİZİ BEYT-ÜL MAKDİS'TEN)
ÇEVİREN SEBEP NE?' DİYECEKLERDİR.
DE Kİ: DOĞU DA, BATI DA ALLAH'INDIR.
DİLEDİĞİNİ DOĞRU YOLA HİDÂYET EDER." (142. ÂYET)
- "... YÖNELDİĞİN KIBLEYİ, ANCAK RESUL'ÜN İZİNCE GİDENLERİ,
AYAĞININ İKİ ÖKÇESİ ÜZERİNDE GERİYE DÖNECEKLERDEN
AYIRT ETMEK İÇİN KIBLE YAPTIK!" (143. ÂYET)
ŞİMDİ MESİH-MEHDİ HADİS RİVÂYETLERİ KÂBE'DEN HİÇ SÖZ ETMİYOR!..
EĞER HZ. İSÂ GÖKTEN İNECEK OLSA, MÜSLÜMANLAR'IN KIBLESİ KÂBE'NİN DAMINA İNERDİ, YAHUDİLER'İN KIBLESİNE DEĞİL!.. AKSİNE İNANMAK, ÂYET MUCİBİNCE TOPUKLARI ÜZERİNDE GERİ DÖNMEK OLUR, GAVURLARIN HEVESLERİNE UYMAK OLUR!.. UYAN DA ZÂLİMLERDEN OLUR!
İŞ O KADARLA DA KALMAZ!.. HER DEVİRDE BOY GÖSTEREN DALKAVUKLAR, ZAMANIN HALİFESİNE YARANMAK İÇİN ŞAM VE BAĞDAT İÇİN DE HADİS UYDURMUŞLAR, "mesih'in ŞAM'da falanca camının damına ineceğini" ÖNE SÜRMÜŞLERDİR!.. HALBUKİ HAZRET-İ MUHAMMED'İN YAŞADIĞI TÂRİH'TE NE ŞAM FETHEDİLMİŞ, NE DE CÂMİ YAPILMIŞTI!.. MEHDİ HADİSLERİ DE ÖYLEDİR, BİLHASSA "EŞKÂL" TÂRİF EDEN HADİS RİVÂYETLERİ ZAMANIN HALİFELERİNE, VEYÂ ÖNDE GELEN KİŞİLERİNE UYAR ŞEKİLDE DİLE GETİRİLMİŞTİR. BU DA YETMEZMİŞ GİBİ, GÜNÜMÜZDE YAPILAN TERCÜMELERE KELİMELER EKLENMİŞ, MÂNÂ İLK HADİS RİVÂYETİNDEN ÇOK SAPMIŞTIR. MESELÂ 150'YE YAKIN MEHDİ HADİS (!) RİVÂYETİ BİZİM KUR'AN OKUMAYI BİLMEZ ADNAN OKTAR HOCA'YA (!) TIPATIP UYMAKTADIR!
ZİKRETTİĞİMİZ BU İKİ TOPLULUK, YÂNİ ADNAN HOCACILAR İLE FETHULLAHCILAR, EĞER "MESİH İNANCI" , "YARADILIŞ TEORİSİ" VE "İSRAİLİYAT"TAN VAZGEÇMEZSE; "İslâm'ı yüceltiyoruz" DERKEN, GERÇEK İSLÂM'LA ALÂKASI KALMAMIŞ, HIRİSTİYANLAŞMIŞ "ILIMLI İSLÂM"A, JUDA-İSLAM'A KAYACAK, İYMÂNI İFSÂD EDECEK, MÜSLÜMANLARI YANLIŞA YÖNLENDİRMEYE DEVÂM EDECEKLERDİR!.. ORTAYA DIŞ GÖRÜNÜŞÜ MÜSLÜMAN, SAKAL BIRAKAN, BAŞINI ÖRTEN, NAMAZ KILIP ORUÇ TUTAN; AMA SAVUNDUĞU FİKİRLER VE GÜNDELİK AMELLERİ HIRİSTİYAN-YAHUDİ OLAN ACÂİP DİNDAR BİR GRUP ÇIKACAKTIR Kİ, BUNA MÜSLÜMAN DEMEYE BİN ŞÂHİT İSTER!.. MESELÂ ADNAN HOCA, FETHULLAH HOCA GİBİ DİNDAR SAYILAN KİŞİLERİN SAVUNDUĞU "DEMOKRASİ, BARIŞ, İNSAN HAKLARI, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ" ŞEKLİNDEKİ İFÂDELER HEP HIRİSTİYAN BATI'DAN ALINMIŞTIR VE HİÇ BİR ZAMAN BİZİM DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ MÂNÂLARI TAŞIMAZ!.. İŞTE İÇİNDE YAŞIYORUZ, HIRİSTİYAN BATI AVRUPA VE AMERİKA IRAK'A, AFGANİSTAN'A, LİBYA'YA "DEMOKRASİ" İÇİN, "BARIŞ" İÇİN SALDIRMIYOR MU?.. NASIL OLUR DA MÜSLÜMAN LİDERLER BU KÂFİRLERİN PEŞİNE TAKILIRLAR?.. ALLAH ÂKIBETLERİNİ HAYIR ETSİN, KENDİLERİNİ HİDÂYETE ERDİRSİN!
BURADA BİR GERÇEK VAK'AYI HAKLEDEREK İZ'ANLARI AÇMAK İSTİYORUZ... ÇANAKKALE SAVAŞLARI SIRASINDA BAKAN OLAN CHURCHILL, TÜRKLER'E KARŞI ZEHİRLİ GAZ KULLANMAK İSTER... KONU İNGİLİZ PARLAMENTOSUNDA GÖRÜŞÜLÜRKEN, BİR MİLLEKVEKİLİ,
- "SAYIN BAKAN, İNSANLARA KARŞI SAVAŞTA BİLE OLSA,
ZEHİRLİ GAZ KULLANMAK ULUSLARARASI ANLAŞMALARA AYKIRIDIR.
(MADDEYİ OKUR) BU MADDEYİ ANLAMIYOR MUSUNUZ?"
CHURCHILL HİÇ UTANMADAN, ŞU İBRETÂMİZ CEVÂBI VERİR:
- "ASIL SİZ O MADDEYİ ANLAMIYORSUNUZ.
MADDE DİYOR Kİ, 'İNSANLARA KARŞI KULLANILMAZ.'
BİZ İNSANLARA KARŞI DEĞİL; TÜRKLER'E KARŞI KULLANACAĞIZ!"
İŞTE EMPERYALİST HIRİSTİYAN BATILILAR HER KAVRAMA BÖYLE KENDİLERİNE GÖRE BİR ANLAM VERMİŞLERDİR. SİZ AYNI KAVRAMLARI KULLANIP ONLARIN PEŞİNE TAKILIRSANIZ, ÇOK KÖTÜ BİR OYUNA GELMİŞ OLURSUNUZ.
KONUYA DÖNERSEK, SAİD-İ KÜRDÎ VİCDANLARI KİRLETEN NUR RİSÂLELERİNDE "Hesaplar yaptığını, kıyâmetin 2120 yıllarında kopacağını, o târihten hemen önce MEHDİ ve MESİH'in geleceğini, MEHDİ'nin de kendisi için hazırlanmış NUR RİSÂLELERİ'ni kullanarak insanlığı kurtaracağını" İDDİA EDER!.. HER CÜMLESİ BÜYÜK SAPIKLIKTIR!.. NEDEN Mİ?.. BAKIN YÜCE ALLAH KUR'AN-I KERİM'DE PEYGAMBERİMİZE NE DEMİŞ:
--“ SANA, KIYÂMETİN NE ZAMAN KOPACAĞINI SORUYORLAR!
ONU BİLİP SÖYLEMEK NEREDE, SEN NEREDE!..
ONUN NİHÂÎ BİLGİSİ YALNIZ RABBİNE ÂİTTİR!"
(NAZİAT SÛRESİ , 42-44)
YAA!.. ALLAH PEYGAMBERİMİZE DAHİ "SEN KİM, KIYAMETİ BİLMEK KİM?" DİYOR... BİZİM ŞAŞKIN SAİD DE KALKMIŞ, "Ben hesap ettim, şu târihte kopacak. Ondan önce de MEHDİ gelecek. Ama o câhildir, bilmez, benim kitaplarımı okuyup ne yapması gerektiğini öğrenecek, ona göre hareket edecek," DİYOR. .. RİSÂLE ZIRVALARINI KUR'AN'DAN ÜSTÜN GÖSTERİYOR!.. ADNAN OKTAR, FETHULLAH VE NUR TALEBELERİ DE BUNLARA İNANIYOR! DAHA BETER BİRİLERİ DE ÇIKMIŞ, "Ben rüyâmda MEHDİ'yi gördüm, benim şeyhim idi," DİYOR, GENE BİRİLERİ BUNA İNANIYOR. BİR KIÇIKIRIK ŞEYH TE "Bana vahiy geliyor" DEYİP KENDİNİ MEHDİ-İMAM-RESÛL (MİR) İLÂN EDİYOR!.. PEK ÇOK SAF VATANDAŞ TA BUNLARA İNANIYOR!.. ALLAH AKIL-FİKİR, İMAN-İDRAK VERSİN PEŞİNDEN GİDENLERE!..
ADNAN OKTAR'IN PALAVRALARI, ON YIL SONRA MUM GİBİ SÖNECEK. SAİD-İ KÜRDÎ'NİN YÜZLERCE SAYFADA YER ALAN MESİH-MEHDİ-KIYÂMET ZIRVALARI EN FAZLA YÜZ YIL İÇİNDE (2120'DE) KAR GİBİ ERİYİP GİDECEK!.. AMA ONLARA İNANAN HAM ERVAHIN GÜNÂHINI, VEBÂLİNİ KİM ÇEKECEK?
BU KISA "GİRİŞ"TEN SONRA MESİH ANLAYIŞI ÜZERİNDE DURACAK, VE "İSÂ geliyor" İNANCINA KARŞI DELİLLERİMİZİ, HEM DE İNANANLARIN VERDİĞİ "DELİLLER"DEN HAREKET EDEREK ORTAYA KOYACAĞIZ... ALLAH İŞİMİZİ KOLAY ETSİN!
İSÂ ÖNCESİNDE, İSRÂİL KRALLARI VE YAHUDİ YÜKSEK RÂHİPLERİ GÖREVLERİNE BAŞLARKEN YAĞLA KUTSANIRLARDI. BUNA MESH ETME DENİRDİ, MESH EDİLEN DE "MESİH" OLURDU... ESKİ AHİT'İN BİR ÇOK YERİNDE BU ÂDETİN YERİNİ GETİRİLİŞİ ANLATILIR... BUNUN DIŞINDA YAHUDİLER BİLE "MESİH" TÂBİRİ KONUSUNDA KAVRAM KARGAŞASI İÇİNDEDİR. EN YAYGIN ANLAMI, ONLARIN "KRAL DAVİD" DEDİĞİ "HAZRET-İ DÂVUD SOYUNDAN GELECEK VE BÜTÜN İSRÂİL KABİLELERİNİ BİRLEŞTİREREK REFAH İÇİNDE YÖNETECEK KUTSANMIŞ KRAL" ŞEKLİNDEDİR. "TANRI'NIN BİR GÖREV VERMEK ÜZERE SEÇMİŞ OLDUĞU KİŞİ"LER İÇİN DE KULLANILIR... DARA DÜŞTÜKLERİ, ESİR OLDUKLARI ZAMAN DA MESİH, "KURTARICI" ANLAMI KAZANMIŞTIR. ESKİ AHİT'İN İŞAYA BÖLÜMÜNDE YAHUDİLER'İ İLK SÜRGÜNDEN KURTARAN PERS KRALI KİROS'A (CRIUS) DA "MESİH" DİYE HİTAP EDİLDİĞİ GÖRÜLÜR... ANLADIĞIMIZ KADARIYLA, HAZRET-İ MUSÂ ZAMANINA KADAR MESİH KAVRAMI OLMADIĞI İÇİN, ONLARI MISIRLILAR'IN ESÂRETİNDEN KURTARAN MUSÂ'YA "MESİH" DEMEMİŞLERDİR. VE BU YÜZDEN HAZRET-İ İSÂ'YI "MESİH" KABUL ETMEMİŞLERDİR. ÇÜNKÜ NE KRAL OLDU, NE DE YAHUDİLER'İ ROMA ESÂRETİNDEN KURTARDI. AKSİNE, YAHUDİLER ZEKERİYYA ALEYHİSSELÂM'A, YAHYA ALEYHİSSELÂM'A, VE İSÂ ALEYHİSSELÂM'A ETTİKLERİ EZİYET YÜZÜNDEN ŞİDDETLE CEZÂLANDIRILDILAR, M.S. 70 YILINDA FİLİSTİN'DEN VE KUDÜS'TEN SÜRÜLDÜLER. DÜNYÂNIN DÖRT BİR YANINA DAĞILIP YÜZYILLAR BOYU BAŞKA MİLLETLERİN BOYUNDURUĞU ALTINDA EZİYET ÇEKTİLER...
BİZ BU AÇIDAN DİYORUZ Kİ, İSLÂM'DA HAZRET-İ İSÂ'NIN "MESİH" YÖNÜ, YAHUDİLER'DE OLDUĞU GİBİ BİR "KRAL" VEYÂ "SİYÂSÎ BİR KURTARICI" ANLAMI TAŞIMAZ!.. BU KESİNDİR! ÇÜNKÜ HAZRET-İ İSÂ İKİSİ DE OLMAMASINA RAĞMEN MESİH'TİR! İSÂ ALEYHİSSELÂM, HEM DOKUNARAK KÖRLERİN GÖZÜNÜ AÇMAYA, DİLSİZLERİ KONUŞTURMAYA, ÖLÜLERİ DİRİLTMEYE, HEM DE AŞAĞIDA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, KUR'AN İFÂDESİYLE BÂZI HARAMLARI HELÂL KILMAYA, YÂNİ YAHUDİLER'İN ÜZERİNDEKİ HÜKÜMLERİ HAFİFLETMEYE GELMİŞTİ... MESİHLİĞİ BUNDAN İBÂRETTİR :
- " (İSÂ) 'VE BENDEN EVVEL NÂZİL OLAN
TEVRAT'I TASDİK EDİCİ OLARAK,
HARAM EDİLEN BÂZI ŞEYLERİ SİZE HELÂL KILMAK İÇİN GELDİM.
RABBİNİZ CELLE ŞÂNEDEN SİZE BAŞKA BİR MUCİZE GETİRDİM.
ARTIK ALLAH'TAN KORKUN, VE BANA İTAAT EDİN!' (DİYECEK.)"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 50. ÂYET)
EĞER MESİH, YAHUDİLER'İ ESÂRETTEN VE SÜRGÜNDEN KURTARACAK VE DEVLET KURACAK KİŞİ OLSAYDI, 1948'DE İSRÂİL DEVLETİNİ KURAN MUSEVÎLER'DEN BİRİ OLURDU!.. ANCAK YENİ DEVLETİ KURANLAR DÂVUD SOYUNDAN DEĞİLDİR, AŞKENAZ'DIR, YÂNİ ÇOĞU HAZAR TÜRKÜ KÖKENLİDİR, İBRÂNÎ VEYÂ YAHUDÎ DEĞİL, DİNEN MUSÂ'NIN YOLUNDA OLAN MUSEVÎLER'DİR, KENDİLERİ FARKINDA OLSALAR DA, OLMASALAR DA TÜRK KÖKENLİDİRLER! YAHUDİLER BİLE ONLARI "MESİH" SAYMAZ!
BU YÜZDEN BİZ "MESİH" KAVRAMINA YAHUDİLER TARAFINDAN VERİLEN "KRAL" VE "SİYÂSÎ KURTARICI" ANLAMLARININ YANLIŞ OLDUĞUNA İNANIYORUZ!.. İLK VERDİĞİMİZ "KUTSANMIŞ KİŞİ" ANLAMI İSE DOĞRUDUR!
GÜNÜMÜZ YAHUDİLERİ HÂLÂ BİR MESİH BEKLENTİSİ İÇİNDEDİRLER, AMA NİÇİN, BİZ ANLIYAMIYORUZ. DEVLETSE, DEVLETLERİ VAR. MİLLETSE, MİLLET HÂLİNE GELMİŞ, BİR ARAYA TOPLANMIŞ DURUMDALAR. DERTLERİ NEDİR, BİLİNMEZ!.. KİMİSİ YUSUF OĞLU MESİH, KİMİSİ DE DÂVUD OĞLU MESİH'İ BEKLER, DURUR!.. BİR YORUMA GÖRE DE, HER DEVRİN BİR MESİH'İ VARDIR. BU İSLÂM TASAVVUFUNDAKİ HER ASRIN BİR KUTBU OLDUĞU İNANCINA BENZER.
HIRİSTİYANLAR İSE, İNCİL'E DEĞİL, TEVRAT'A VE ESKİ AHİT'TEKİ DİĞER KUTSAL METİNLERE DAYANARAK BİR MESİH KAVRAMI OLUŞTURMUŞLARDIR. YALNIZ BURADA BELİRTELİM Kİ, ELDEKİ BÜTÜN ESKİ AHİTLER DE İSÂ'DAN SONRA 600-700 TÂRİHLERİNİ TAŞIR. BU YÜZDEN YAHUDİ DİNÎ METİNLERİNİN İÇİNE "HIRİSTİYANLIK" SIZDIĞI KUŞKUSU, BİZZAT HIRİSTİYAN DİN ÂLİMLERİ TARAFINDAN DİLE GETİRİLMEKTEDİR. MESELÂ ESKİ YUNANCA NÜSHALARDA "MESİH" KELİMESİNİN GEÇTİĞİ 39 YERDE, BU KELİMENİN KARŞILIĞI OLARAK "CHRISTOS" GEÇMEKTEDİR... BUNU AKLIMIZDA TUTALIM... AŞAĞIDA YENİ AHİT'TE BULUNMAYAN 25 "İNCİL" İLE, KADİM HIRİSTİYANLIK EL YAZMALARININ LİSTESİNİ BULACAKSINIZ Kİ, ONLARDA MESİH KELİMESİ GEÇER.
HIRİSTİYANLAR'CA İSÂ ALEYHİSSELÂM MESİH'TİR, Kİ BU DOĞRUDUR... AYNI ZAMANDA, HÂŞÂ, ALLAH'IN OĞLU'DUR, Kİ BU ELBET YANLIŞTIR!.. ÖLÜP DİRİLMİŞ, BEDENEN GÖĞE ÇEKİLMİŞTİR, DERLER. ECELİNE KAVUŞTUĞU VE REF EDİLDİĞİ DOĞRUDUR, GERİSİNİ ALLAH BİLİR... VE KIYÂMET YAKIN BİR ZAMANDA "ANTI-CHRIST" DEDİKLERİ İSÂ DÜŞMANI'NIN, YÂNİ KUR'AN'DA OLMADIĞI HALDE İSLÂM ESERLERİNDE GEÇEN DECCAL'İN BİR BENZERİNİN GELDİĞİ DÖNEMDE YERYÜZÜNE İNECEĞİ, ONU YENECEĞİ, VE BİN SENE SÜRECEK BİR "ALTIN ÇAĞ" DÖNEMİ BAŞLATACAĞI, KENDİ İLÂHÎ KRALLIĞINI KURACAĞINA İNANILIR. İSÂ'NIN BU GERİ DÖNÜŞÜ İLE İLGİLİ BÖLÜMLER PARLAK İFÂDELERLE YENİ AHİT'İN VAHİYBÖLÜMÜNDE YER ALIR... HIRİSTİYANLAR ESKİ AHİT'İN DANYAL BÖLÜMÜNDE (9. BÂB , 25-26) GEÇEN "MESH OLUNMUŞ HÜKÜMDAR" KAVRAMINI "DÂVUD SOYUNDAN GELEN KRAL MESİH"E YORARKEN, YAHUDİLER BU KİŞİNİN PERS HÜKÜMDÂRI KİROS OLDUĞUNA İNANIRLAR.
HAZRET-İ İSÂ'NIN ANNESİ HAZRET-İ MERYEM'İN DÂVUD SOYUNDAN OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUZ, AMA İSRÂİLOĞULLARI'NDAN OLDUĞU KESİNDİR. ÖTE YANDAN ÇOĞU GREK OLAN MÜRİTLERİ KENDİSİNE "YAHUDİLER'İN KRALI" DEMİŞLER MİDİR, GENE BİLMİYORUZ, İNCİL VERSİYONLARINDA BU İDDİA VAR, AMA DENDİYSE BİLE, KENDİSİNİN BUNU KABUL ETMEDİĞİNE İNANCIMIZ TAM!.. ANCAK İNCİL İFÂDELERİNDEN TAHMİN EDİYORUZ Kİ, İLK HIRİSTİYANLAR'DAN OLAN BÂZI YAHUDİLER "MESİH" KAVRAMINDAN GİDEREK ONU KRAL SAYMIŞ OLABİLİRLER. NE VAR Kİ, BU BEKLENTİ BOŞ ÇIKMIŞTIR. HAZRET-İ İSÂ NE YAHUDİ KRALIDIR, NE HIRİSTİYAN KRALIDIR, NE DE BÖYLE BİR GÖREVİ VARDIR!..
BÖYLE BİR DÜNYEVÎ KRALLIĞIN GERÇEKLEŞMEDİĞİNİ GÖREN HIRİSTİYANLAR, İŞİ "MANEVÎ, RUHÂNÎ, İLÂHÎ" KRALLIĞA DÖKMÜŞ; İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN, GÖKTEN TEKRAR YERYÜZÜNE İNDİĞİNDE, ALLAH'IN KRALLIĞINI KURACAĞINI SÖYLEMEYE BAŞLAMIŞLARDIR. İSÂ BÖYLECE ZULME SON VERECEK, KÖTÜLERİ VE ŞEYTANI YENECEK, VE İNSAN IRKINI MÂNEN KURTARACAKTIR!..
BİZ BU TOPTAN "KURTARICI"LIK GÖREVİNE DE İNANMIYORUZ. ŞÂİRİN DEDİĞİ GİBİ :
YÜZYİRMİDÖRT BİN PEYGAMBER GELMEZ KÂFİ
HİÇ BİR PEYGAMBERİN İNSANLARIN TÜMÜNÜ KURTARMA GÖREVİ YOKTUR, BÂZILARI KENDİ OĞULLARINI, KARILARINI DAHİ KURTARAMAMIŞLARDIR. EĞER BÖYLE BİR GÖREVİ VARSAYARSAK, HEPSİ BAŞARISIZ OLMUŞ DURUMUNA DÜŞERLER Kİ, DÜŞÜNCESİ BİLE TÜYLERİMİZİ DİKEN DİKEN EDER! ONLARIN GÖREVİ SÂDECE DOĞRU YOLA DÂVET VE VAHYİ TEBLİĞDİR. PEYGAMBERLER, ÇOCUK İSMÂİL GİBİ, ANCAK ŞEYTANIN BİR GÖZÜNÜ KÖR EDEBİLİRLER! ŞEYTANI, KÂBE'DE OLDUĞU GİBİ DEĞİL, GERÇEKTEN TAŞLAMAK, DİĞER GÖZÜNÜ DE KÖR ETMEK, ELİNİ, DİLİNİ BAĞLAMAK KULUN KENDİSİNE DÜŞER! HER ŞEYİ PEYGAMBERLER YAPARSA, BİZİM BU DÜNYÂDAKİ NE GİBİ İCRAATIMIZ ÂHIRET MÜKÂFATINI HAK ETMİŞ OLUR Kİ???
ELBETTE İSÂ'YA, MUSÂ'YA, MUHAMMED'E İNANMAK İNSANI DOĞRU YOLA SEVKEDER, AMA YETMEZ! İNANDIKTAN SONRA KABULLENDİĞİN HÜKÜMLERİ, EMİRLERİ YERİNE GETİRMEK LÂZIMDIR. BİR TEK İMÂNLA CENNETE GİRİVERECEKLERİNİ SANANLAR, HANGİ DİNDEN OLURLARSA OLSUNLAR, YANILMAKTADIRLAR!
ÖTE YANDAN, HIRİSTİYANLARA GÖRE, MESİH MERYEMOĞLU İSÂ, HÂŞÂ, YERYÜZÜNE İNMİŞ ALLAH'IN OĞLUDUR, BÜTÜN İNSANLIĞIN GÜNAHLARINI ÜSTLENMİŞ, ONLARA ŞEFAAT ETMEK ÜZERE ACILAR ÇEKEREK, KANINI AKITARAK ÇARMIHTA CAN VERMİŞTİR.
BU GÜNAHLARI ÜSTLENME, BÜTÜN İNSANLIĞIN GÜNAHLARI UĞRUNA CAN VERME, KUR'AN HÜKMÜNE AYKIRIDIR :
- "KİMSE KİMSENİN GÜNÂHINI YÜKLENMEZ!..
İNSAN İÇİN KENDİ SÂ'YİNDEN BAŞKA(SI) YOKTUR.
SÂ'Yİ DE MUTLAKA GÖRÜLECEK.
SONRA EMEĞİNE, GAYRETİNE GÖRE <
TAMÂMİYLE MUKABELE GÖRECEKTİR."
(NECM SÛRESİ, 37-41. ÂYET)
MESİH, İNSANLARA ÖRNEK OLMUŞTUR. BU DOĞRU!.. BÜTÜN PEYGAMBERLER GELDİKLERİ TOPLUMA VE SONRAKİ NESİLLERE ÖRNEK TEŞKİL ETMİŞLERDİR, VE HÂLÂ ETMEKTEDİRLER. HAZRET-İ YUSUF İFFETİ, HAZRET-İ EYÜP SABRI İLE BİZE HÂLÂ ÖRNEKTİR...
YİNE HIRİSTİYAN İNANCINA GÖRE, MESİH, TEKRARDAN DÜNYÂYA GELDİĞİNDE KENDİNE İNANANLARLA BİRLİKTE BİR KRALLIK KURACAK VE 1000 YIL HÜKÜM SÜRECEKTİR. BU AÇIDAN "MİLENYUM" KELİMESİ HIRİSTİYAN BATILILAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR, 2000 YILI BAŞINDA KOPARILAN MİLENYUM YAYGASI BU YÜZDENDİ. GÖRÜLDÜ Kİ, O YILIN BAŞKA YILLARDAN HİÇ BİR FARKI YOK!..
BİZ BUNA DA İNANMIYORUZ. BİR DEFÂ 40, 70; 99, 1000 GİBİ SAYILAR GEREK KUTSAL METİNLERDE, DİNÎ KISSALARDA, GEREKSE HALK ARASINDA KULLANILDIĞINDA SEMBOLİK DEĞERLER TAŞIRLAR. MESELÂ "BİR FİNCAN KAHVENİN KIRK YILLIK HATIRI VARDIR," DEYİNCE, GERÇEKTEN KIRK YILI MI KASTEDERİZ?.. "SANA BİN DEFA SÖYLEDİM!" DEYİNCE GERÇEKTEN BİN KERE TEKRARLAMIŞ MIYIZDIR?.. BU BİN YILLIK KRALLIK TA "UZUN SÜRE HÜKÜM SÜRECEK," DEMEKTİR, AMA KASTEDİLEN GERÇEKTEN HAZRET-İ İSÂ'NIN GÖKTEN İNİP, BİR TAHTA KURULUP, BAŞINA TAÇ GEÇİREREK HÜKÜMDÂR OLMASI DEĞİLDİR!.. İLERDE BİRAZ DAHA AÇIKLARIZ.
GENE HIRİSTİYAN MESİH İNANCINA GÖRE, İSÂ, HÂŞÂ, İBRÂHİM'İN, İSHAK'IN VE YÂKUB'UN YERYÜZÜNE İNSAN BEDENİNDE İNMİŞ OLAN ALLAH'IDIR. "BAŞLANGIÇTA KELİME-KELÂM (WORD) VARDI, VE KELİME-KELÂM ALLAH İDİ," İFÂDESİNE UYGUN OLARAK BAŞLANGIÇTA ALLAH İLEYDİ VE KELİME İNSAN OLUP YERYÜZÜNE İNDİ, DİYE İNANIRLAR... İNCİL VERSİYONLARINDA SIK SIK GEÇEN "İNSANOĞLU" TÂBİRİNİ, BU ANLAYIŞ YÜZÜNDEN "ALLAH İNSANI KENDİ SURETİNDE YARATTI" İFÂDESİYLE BAĞDAŞTIRIR, GENE, HÂŞÂ, ONUN TANRILIĞINA YORARLAR. HALBUKİ KUR'AN BU İFÂDEYİ, "ALLAH İNSANI EN GÜZEL SÛRETTE YARATTI," DİYE DÜZELTİR.
VELHÂSILI, KUR'AN'IN "MESİH MERYEM OĞLU İSÂ" (BAKARA SÛRESİ, 116. ÂYET) DEDİĞİ KİŞİ, HIRİSTİYANLAR TARAFINDAN "TANRI OĞLU MESİH" YAPILMIŞTIR... BUNLARI HİÇ BİR ŞEKİLDE KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL. AYRICA BU ANLAYIŞI MESİHLİK İLE BAĞDAŞTIRMAK TA MÜMKÜN DEĞİL. YÂNİ, BİRİNE "TANRI'NIN OĞLU " DİYECEKLERSE, O KİŞİNİN MESİH OLMASI GEREKMİYOR, YAHUDİLER ÜZEYR'E "TANRININ OĞLU" DEMİŞLER, AMA KENDİSİNİ MESİH SAYMAMIŞLAR!.. BİRİ DOĞRU, BİRİ YANLIŞ BU İKİ KAVRAMIN BİRLEŞTİRİLMESİNDE HİÇ BİR MANTIK, VE ANLAM YOK!
İSLÂM'DAKİ MESİH ANLAYIŞI BİZE GÖRE, SÂDECE KUR'AN ÂYETLERİNDE BELİRTİLEN ŞEKİLDEDİR. BUNLARI DAHA ÖNCE TEKRAR TEKRAR VERDİK. BİR KERE DAHA BELİRTELİM Kİ, MESİH, "ALLAH TARAFINDAN KUTSANMIŞ, VE DOKUNMASIYLA İNSANLARI İYİ EDECEK, ÖLÜLERİ DİRİLTECEK KUDRET BAHŞEDİLMİŞ (ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 49. ÂYET), KENDİSİNE TEVRAT ÖĞRETİLMİŞ, İNCİL VAHYEDİLMİŞ (ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 48. ÂYET), RUHULKÜDÜS İLE GÜÇLENDİRİLMİŞ (BAKARA SÛRESİ, ÂYET 253) RESUL VE NEBİ MERYEM OĞLU İSÂ ALEYHİSSELÂM'DIR. KENDİSİNE HERKES GİBİ ECELİNE KAVUŞTURULMUŞ VE ALLAH KATINA YÜKSELTİLMİŞTİR. (ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 55. ÂYET) MESİH'İN BUNDAN BAŞKA BİR ÖZELLİĞİ YOKTUR!.. EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.
DEDİK YA, KONU İLE ALÂKASI OLMAYAN ÂYETLERİ DELİL GİBİ GÖSTERİYORLAR DİYE... İŞTE HÂRUN YAHYA'NIN, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN TEKRAR DÜNYÂYA İNECEĞİNE DÂİR GÖSTERDİĞİ
1. DELİL :
" ALLAH DİYOR Kİ:)... SANA UYANLARI,
KIYÂMETE KADAR İNKÂRA SAPANLARIN ÜSTÜNE GEÇİRECEĞİM."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 55. ÂYET)
ŞİMDİ ALLAH AŞKINA SÖYLEYİN, BUNUN MESİH'İN TEKRAR DÜNYÂYA GELMESİ İLE NE ALÂKASI VAR?.. ALLAH, HAZRET-İ İSÂ'YA UYANLARI, ELBETTE O'NU VE PEYGAMBERİNİ İNKÂR EDENLERDEN ÜSTÜN TUTACAKTIR. YOKSA ALÇAK TUTMASINI MI BEKLERDİNİZ?.. İYMÂN EDENLERİN MAKAAMI DÂİMA İNKÂRCILARDAN ÜSTÜNDÜR!
PEKİ, BU İSÂ İÇİN BÖYLE DE, MUSÂ İÇİN FARKLI MI?.. ALLAH MUSÂ'YA UYANLARI, O'NU VE PEYGAMBERİNİ İNKÂR EDENLERDEN, BUZAĞIYA TAPANLARDAN ÜSTÜN TUTMAZ MI?.. ELBETTE TUTAR, HEM DE KIYÂMETE KADAR!.. VE BU HİÇ BİR ZAMAN NE İSÂ'NIN, NE DE MUSÂ'NIN TEKRAR DÜNYÂYA GELİP İSLÂM'I YAYACAĞINA DELİL SAYILAMAZ!..
ÖTE YANDAN BU ÂYETİN BAŞ TARAFI ATLANARAK VERİLİYOR:
- "... ALLAH BUYURDU: EY İSÂ!.. EMİN OL!
BEN SENİ ECELİNE YETİRECEĞİM!
(SONRA) SENİ KENDİME YÜKSELTECEĞİM!
SENİ O KÜFREDENLERDEN, İNKÂR EDENLERDEN
TEMİZLEYECEĞİM!.. KIYÂMET GÜNÜNE KADAR
SANA TÂBİ OLANLARI O KÜFREDENLERİN
ÜSTÜNDE TUTACAĞIM."
(ELMALILI M. HAMDİ YAZIR TERCÜMESİ)
NEYMİŞ?.. HAZRET-İ İSÂ ÖNCE ECELİNE KAVUŞTURULMUŞ, ÖLMÜŞ, SONRA TANRI KATINA YÜKSELTİLMİŞ!
BİZ BU YUKARIDAKİ "DELİL" İLE YETİNELİM, DİYORUZ, ÇÜNKÜ DİĞERLERİ DE BUNDAN FARKLI DEĞİL! İSTEYEN O SAYFADAN KENDİ BAKSIN!
HÂRUN YAHYA HADİS ÂLİMİ MUHAMMED ENVER EL KEŞMİRÎ'NİN MESİH'İN İNİŞİ HAKKINDA
75 ADET HADİS TOPLADIĞINI YAZIYOR!.. DEĞİL 75, 7500 HADİS RİVÂYETİ TOPLASA, FARKETMEZ!.. ÇÜNKÜ HADİS RİVÂYETLERİ MUTLAKA KUR'AN İLE DEĞERLENDİRİLİR! KUR'AN'DA BİR DAYANAĞI OLMASI GEREKİR. ÜSTELİK BU TOPLANAN HADİSLERİN ÇOĞU MUHAMMED BUHARÎ, MÜSLİM GİBİ EN MEŞHUR HADİS DERLEYİCİLERİNDEN DEĞİL; EBU DÂVUD, AHMED TIRMIZÎ GİBİ BİZİM İKİNCİ SIRADAKİ HADİS DERLEYİCİSİ SAYDIĞIMIZ KİŞİLERE, HATTA ÜÇÜNCÜ, DÖRDÜNCÜ SIRADA YER ALANLARA ÂİTTİR. KEŞMİRÎ 75 HADİS SIRALARKEN, ŞEVKANÎ SÂDECE 29 HADİSTEN BAHSEDER!.. NEREDE ÖTEKİ 46 HİDİS???
BU İDDİALARI ALDIĞIMIZ HÂRUN YAHYA SAYFASINDA "İBNİ KESİR TEFSİRİ'nde ZUHRUF SÛRESİ 61. ÂYETİ'nde geçen HAZRET-İ İSÂ'nın kıyâmet alâmeti oluşu hakikati açıklanırken..." DENMEKTEDİR. ÂYET AŞAĞIDA, BAKALIM, HAZRET-İ İSÂ'NIN KIYÂMETTEN ÖNCE GELİŞİ İLE İLGİLİ EN UFAK BİR İMÂ VAR MI?
- "HAKİKATEN O, KIYÂMET SAATİ İÇİN BİR İLİMDİR.
ONUN İÇİN, SAKIN, O SAATİN GELECEĞİNDEN ŞÜPHEYE DÜŞMEYİN DE,
BANA TÂBİ OLUN! İŞTE BU YEGÂNE DOĞRU YOLDUR!"
"GELECEK" DENİLEN KIYÂMET SAATİ, İSÂ DEĞİL!.. KIYÂMETİN KOPACAĞI AN!.. PEKİ, "O" İLE NE KASTEDİLMİŞ? .. KABUL EDERİZ, İSÂ ALEYHİSSELÂM KASTEDİLMİŞ, ÇÜNKÜ ÂYETİN ÜST KISMI ONUNLA İLGİLİ :
- "MERYEM'İN OĞLU BİR ÖRNEK OLARAK ORTAYA ATILINCA,
DERHAL KAVMİN ONDAN (SÖZ EDİP) KAHKAHALARLA ÇIĞRIŞTILAR."
- "DEDİLER Kİ, 'BİZİM İLÂHLARIMIZ MI HAYIRLI, YOKSA O MU?'
BUNU SIRF BİR TARTIŞMA KONUSU OLSUN DİYE ÖRNEK VERDİLER.
DOĞRUSU ONLAR ÇOK TARTIŞMACI VE DÜŞMAN BİR KAVİMDİRLER."
- "HAYIR, O İLÂH DEĞİL, HÂLİS BİR KULDUR.
BİZ >ONA NİMET VERDİK
VE KENDİSİNİ İSRÂİLOĞULLARI İÇİN BİR ÖRNEK YAPTIK."
- "VE DİLERSEK, SİZLERDEN DE MELEKLER YAPARIZ.
ONLAR YERYÜZÜNDE HALEF OLURLAR."
(ZUHRUF SÛRESİ , 57-60. ÂYETLER)
İŞTE BU ÂYETLERDE GEÇTİĞİ İÇİN "O" KELİMESİNİN MERYEMOĞLU İSÂ OLDUĞUNU KABUL EDERİZ. ANCAK ONU BİR KIYÂMET ALÂMETİ GÖRMEK TE NEREDEN ÇIKIYOR?.. "İSÂ, KIYÂMET İÇİN BİR İLİMDİR," DENMİŞ... YÂNİ, ONUN HAYÂTI KIYÂMET HAKKINDA BİLGİ VERİYOR BİZE... NASIL?.. DÖRT GÜNLÜK ÖLÜYÜ DİRİLTEREK!.. DEMEK Kİ, KIYÂMETTE DİRİLMEK VAR!. ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLMEK VAR!.. ÂYETTE KASTEDİLEN BUDUR! İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN TEKRAR YERYÜZÜNE İNECEĞİ DEĞİL!
AYNI ŞEKİLDE ALLAH ASHÂB-I KEHF'İ DE KIYÂMET İÇİN BİR İLİM KILMIŞTIR. KUR'AN, ONLARIN KISSASINI ANLATIRKEN DER Kİ:
- "... ONLARI BİRBİRİNE SORUŞSUNLAR DİYE UYANDIRDIK DA,
İÇLERİNDEN BİRİSİ, 'NE KADAR KALDINIZ?' DEDİ.
(BİR KISMI) 'BİR GÜN VEYÂ BİR GÜNÜN BİRAZI KADAR KALDIK,' DEDİLER.
(BİR KISMI DA) 'NE KADAR KALDIĞINIZI RABBİNİZ DAHA İYİ BİLİR, (DEDİ.)
(KEHF SÛRESİ, 16-17. ÂYETLER)
BU İFÂDELER, YİNE KUR'AN'DA, KIYÂMET GÜNÜ DİRİLENLERİN "DÜNYÂDA NE KADAR KALDINIZ?" SORUSUNA VERDİKLERİ CEVÂBI HATIRLATIYOR!.. VE KUR'AN, BU OLAYIN KIYÂMETTE KIYÂMIN VAR OLDUĞUNU AÇIKÇA BEYÂN ETMEK İÇİN OLDUĞUNU BELİRTİYOR :
- " "BÖYLECE HALKI ONLARIN DURUMLARINDAN HABERDÂR ETTİK.
TÂ Kİ, ALLAH'IN VAADİNİN HAK OLDUĞUNU,
VE KIYÂMETİN VUKUUNA ASLA ŞÜPHE BULUNMADIĞINI BİLSİNLER."
(KEHF SÛRESİ , 21. ÂYET)
İŞTE ASHÂB-I KEHF'IN BAŞINDAN GEÇENLER NASIL KIYÂMET İÇİN BİR İLİM İSE, HAZRET-İ İSÂ'NIN İCRAATI DA AYNI ŞEKİLDE İLİMDİR. KIYÂMET'İN NE OLDUĞU İSE APAYRI VE DERİN BİR KONUDUR, GERÇEKTE NE OLDUĞUNU DERİN İLİM SÂHİPLERİNDEN BAŞKASI BİLEMEZ, ONLAR DA BU SIRRI ULUORTA HERKESE, HATTÂ HACI-HOCAYA DA SÖYLEMEZ. RAHMETLİ FEYLEZOF RIZÂ'NIN DEDİĞİ GİBİ :
HER SIRRI BEN SANA AÇAMAM, HOCAM!
HAKK'IN HAZİNESİ DARI DEĞİLDİR,
CÂMİ AVLUSUNA SAÇAMAM, HOCAM!
KESİN OLARAK BELİRTELİM Kİ, YUKARIDAKİ ÂYETTEN HİÇ BİR ŞEKİLDE "MESİH KIYÂMETTEN ÖNCE GELECEK," GİBİ BİR ANLAM ÇIKARILAMAZ!.. ÇIKARANLAR İBNİ KESİR GİBİ, BİZİM GİBİ İNSANDIR, YANILABİLİR. ELBETTE EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. BİZLERİ DE YANILMAKTAN, YANLIŞA YÖNELMEKTEN VE YÖNELTMEKTEN KORUSUN!..
BURADA EKLENMESİ GEREKEN, HEM DE "DELİL" DİYE VERİLEN ZUHRUF SÛRESİNDEKİ ÂYETLERDE, BİZİM LEHİMİZE OLAN BİR HUSUS VAR Kİ, İLERDE AÇIKLAYACAĞIZ!
ASLINA BAKARSANIZ, KÜTÜB-İ SİTTE'NİN TAMAMINDA, İMAM MÂLİK'İN MUVATTA'INDA, BİN HANBEL'İN MÜSNED'İNDE, ABDÜRREZZAK'IN MUSANNEF'İNDE, HÂKİM EN-NİŞÂBURÎ'NİN EL-MÜSTEDREK'İNDE VE HEYSEMÎ'NİN MECMEU'Z-ZEVÂİD'İNDE "NÜZÛL-İ İSÂ" İLE İLGİLİ ÇOK SAYIDA HADİS RİVÂYETİ YER ALIR. NUAYM BİN HAMMAD 22 HADİS ZİKREDER. İBN MENDE KONUYU İNCELER. ES-SÜLEMÎ 10 KADAR HADİS RİVÂYETİ VERİR. ES-SUYÛTÎ 67 HADİS VE ASAR RİVÂYETİ HAKLEDER. ÇAĞDAŞ ÂLİMLERDEN SIDDÎK EL-GUMÂRÎ, 61, ABDÜLKAADİR ATA 34, MUHAMMED HALİL HERRÂS 15, EL-KEŞMİRÎ 75 HADİS RİVÂYETİ TOPLAMIŞ VE BU HADİSLER ABDÜLFETTAH EBU GUDDE TARAFINDAN TA'LİK EDİLEREK AÇIKLAMALAR GETİRİLMİŞTİR. BU HADİSLERDEN BÂZILARI SARİH GÖRÜNSE DE, ÇOĞUNUN ZAYIF RİVÂYETLER OLARAK KALDIĞINI YİNE İSLÂM ÂLİMLERİ BELİRTMEKTE, VE SÂDECE SENET AÇISINDAN DEĞİL, METİN AÇISINDAN DA TUTARSIZLIKLAR DİKKAT ÇEKMEKTEDİRLER. AYRICA ÂLİMLER ARASINDA "NÜZÛL-İ İSÂ" OLAYININ ZÂHİRÎ ANLAMDA MI ALINACAĞI, YOKSA TEVİLE Mİ GİDİLECEĞİ TARTIŞMASI DA SÜRMEKTEDİR. YÂNİ, BU HADİS RİVÂYETLERİ ÖZÜNDE DOĞRUYU YANSITSA DAHİ, KELİME ANLAMI İLE Mİ DEĞERLENDİRİLECEK, YOKSA MECÂZÎ BİR ANLAM MI ARANACAK, BUNDA DA BİR ANLAŞMA YOKTUR.
BİR RİVÂYETİN ZÂHİRÎ İFÂDESİ, TEKLİF SIRRINA, İMTİHAN ESÂSINA, İLÂHÎ KANUNLARA TERS İSE; O RİVÂYETİN ÖNCE SAHİH OLDUĞU TESBİT EDİLMELİ, SONRA DA RİVÂYET TE'VİL EDİLMELİDİR. İSÂ'NIN TEKRAR DÜNYÂYA GELECEĞİNE DÂİR HADİS RİVÂYETLERİ BU TÜRDENDİR.
HAZRET-İ MUHAMMED'İN ÂHİRETE İNTİKALİNDEN SONRA, ÖZELLİKLE OSMAN'IN HALİFELİĞİ İLE BAŞLAYAN SİYÂSÎ ÇALKANTILAR, BÂZI GRUPLARIN KENDİ GÖRÜŞLERİNİ DESTEKLEYECEK ŞEKİLDE HADİS UYDURMALARINA SEBEP OLMUŞTUR.
AYRICA UNUTMAMAK GEREKİR Kİ, İSLÂMİYET'İN YAYILMAYA BAŞLAMASINDAN HADİSLERİN TOPLANMASINA KADAR GEÇEN 100-150 YIL İÇİNDE MÜSLÜMAN OLAN PEK ÇOK EHL-İ KİTAB ÂLİMİ VARDIR. İLİMLERİ DOLAYISİYLE İTİBAR GÖREN BU KİŞİLERİN ESKİ DİNLERİNE ÂİT BİLGİLERİ VE İNANÇLARI HADİS RİVÂYETLERİNE KARIŞTIRMIŞ OLMALARI, KUVVETLE MUHTEMELDİR, HATTÂ KAÇINILMAZDIR. ÇÜNKÜ YAHUDİLER'DE MESİH İNANCI İMANIN ŞARTLARINDAN BİRİDİR, HIRİSTİYANLAR'DA İSE, MESİH'E İMAN OLMAZSA ZÂTEN KÂFİR SAYILIRSIN!.. YÂNİ HIRİSTİYAN OLABİLMEK İÇİN, MESİH İSÂ'NIN ALLAH'IN OĞLU OLDUĞUNA, TEKRAR GELİP TANRI'NIN KRALLIĞINI KURACAĞINA, ÂHIRETTE İNSANLARI HESÂBA ÇEKİP İSTEDİKLERİNİ BAĞIŞLAYACAĞİNA İNANMAK GEREKİR!.. YÂNİ MESİH'İN GELECEĞİ İNANCI, YAHUDİLİK'TE "İYMÂNIN BİR PARÇASI", HIRİSTİYANLIK'TA "İYMÂNIN TÜMÜ"DÜR. ŞİMDİ YENİ MÜSLÜMAN OLMUŞ YAHUDİ VE HIRİSTİYAN DİN ADAMLARINI, ÂLİMLERİ DÜŞÜNÜN!.. BU KADAR ÖNEMLİ KAVRAMLARDAN BİR ANDA VAZGEÇEBİLİRLER Mİ?..
İŞTE BU VAZGEÇMEYENLERDEN BİRİ EBU HUREYRE'DİR. HAZRET-İ ÖMER İSRÂİLİYÂTA KAYNAK TEŞKİL EDEN PEK ÇOK HADİS UYDURDUĞU İÇİN, ONU TARTAKLAMIŞ, SUSMASINI SAĞLAMIŞTIR. ANCAK ÖMER, YAHUDİ KÂHİN KA'B EL-AHBAR'IN DA KATILDIĞI BİR KOMPLO NETİCESİNDE ŞEHİT EDİLİNCE, EBU HUREYRE GENE ORTALIĞA ÇIKMIŞ VE PEYGAMBERİMİZE SÖZ İSNÂD ETMEYE DEVAM ETMİŞTİR. HUYLU HUYUNDAN VAZGEÇMEZ!
KENDİ ÇAĞIMIZDAN DA BİR ÖRNEK VERELİM... SOVYETLER BİRLİĞİ'NİN DAĞILMASINDAN HEMEN SONRA BİR SÜRE ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ'NDE BULUNDUK. ORADA KOYU KOMÜNİST TÜRKLER İLE KARŞILAŞTIK. BUNLARDAN KIRGIZ BİR KOMÜNİST, HEM DE ATEİST OLDUĞUNU İDDİA EDİYORDU, YEMEK BİTİNCE SOFRADAN, BÜTÜN DİĞER ÖZBEKLER, KIRGIZLAR, KAZAKLAR GİBİ ELLERİNİ KALDIRIP "ALLAHU EKBER" DİYEREK YÜZÜNE SÜRDÜKTEN SONRA KALKIYORDU...SORDUK, "YAHU, SEN HEM KOMÜNİST, HEM ATEİSTSİN, NEDEN BÖYLE 'ALLAHUEKBER' DİYORSUN?" DİYE... "ÂİLEDEN GELME ALIŞKANLIK," DİYE CEVAP VERDİ, BU HATIRLATMAMIZA RAĞMEN HER YEMEKTEN SONRA "ALLAHU EKBER" DEMEYE DEVÂM ETTİ!..
70 YILLIK KOMÜNİZMİN VE DE ATEİZMİN İYMAN YERİNİ ALMASINA RAĞMEN SİLEMEDİĞİ "ALLAHU EKBER"; BİZİ, PEYGAMBER DÖNEMİNDE VE SONRASINDA MÜSLÜMANLIĞI GÖNÜLDEN, VEYÂ MENFAAT İCÂBI KABUL EDEN YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARIN, KENDİ MESİH İNANÇLARINI BİR ANDA SİLEMEDİĞİ, VE HELE MAKBUL ADDEDİLEN ÂLİM BİR KİŞİ İSE, BUNU ANLATIMLARI İLE BAŞKALARINA YANSITTIĞI DÜŞÜNCESİNE SEVKETMEKTEDİR.
DAHA AÇIK SÖYLEMEK GEREKİRSE, "NÜZÛL-İ İSÂ" YÂNİ İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN YENİDEN DÜNYÂYA İNİŞİNE ÂİT FİTEN HADİSLERİNİN ÖNEMLİ BİR KISMI, YAHUDİ VE HIRİSTİYAN APOKALİPSİZMİNDEN NASİBİNİ ALMIŞ, ORTAYA ONLARIN GÖRÜŞLERİYLE ÖRTÜŞEN BÖLÜMLER VE GÖZARDI EDİLEMİYECEK BENZERLİKLER ÇIKMIŞTIR. HALBUKİ APOKALİPS'İN YER ALDIĞI YENİ AHİT'İN "VAHİYLER" BÖLÜMÜ, BİR PEYGAMBER TARAFINDAN DEĞİL, PATMOSLU YUHANNA ADLI İSÂ'NIN ŞAKİRDİ BİLE OLMAYAN BİRİ TARAFINDAN KALEME ALINMIŞTIR. BU HADİS RİVÂYETLERİNİN SENETLERİ KESİN DOĞRU SAYILSA DA, DELİLLERİ KAT'İ DEĞİLDİR! "NÜZÛL-İ İSÂ"DAN BAHSEDEN NASSLAR, "HABER-İ VÂHİD"İN "MEŞHUR" KISMINDAN KABUL EDİLSE DAHİ, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN KIYÂMETTEN ÖNCE DÜNYÂYA İNECEĞİNE İNANMAYAN BİR KİMSE TEKFİR EDİLEMEZ, YÂNİ KÂFİR SAYILAMAZ. HATTÂ ZAYIF İMANLI OLMAKLA BİLE İTHAM EDİLEMEZ! ZİRÂ KİŞİ BU İNKÂRINDA PEYGAMBERİMİZİ DEĞİL, TÂ HİCRÎ İKİNCİ ASIR RÂVİLERİNİ VE ÂLİMLERİNİ HATALI BULDUĞUNU İFÂDE ETMEKTEDİR!
AYNI DEĞERLENDİRME, "DECCÂL" MESELESİ İÇİN DE YAPILABİLİR. KUR'AN'DA "DABBE" VARDIR DA, DECCÂL YOKTUR!.. ANCAK HADİS RİVÂYETLERİNDE RASTLANIR. YÜCE PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) "BÜYÜK YALANCI" ANLAMINA GELEN "DECCAL" KELİMESİ İLE MÜSLÜMANLARI UYARMIŞ OLABİLİR. "İLERDE BÜYÜK YALANCILAR ÇIKACAK, AMAN ONLARA KANMAYIN," MEÂLİNDE SÖZLER ETMİŞ OLABİLİR... ANCAK RÂVİLER TARAFINDAN BU KADAR ÖNEM VERİLEN BİR VARLIK HAKKINDA BİR TEK ÂYET BİLE OLMAMASI, BU KAVRAMIN DA HADİSLERİN ÇARPITILMASI SÛRETİYLE, SONRADAN "MÜSLÜMAN" OLAN YAHUDİ VE HIRİSTİYAN ÂLİMLER TARAFINDAN İSLÂM'A SOKULDUĞU ŞÜPHESİNİ UYANDIRMAKTADIR. HIRİSTİYANLIKTAKİ "ANTI-CHRIST" MUÂDİLİ OLAN DECCÂL'E İNANMAMAK TA İNSANI KÂFİR YAPMAZ! SÂDECE RÂVİLERİ HATÂLI BULDUĞUNUZU GÖSTERİR.
"VAHİYLER" BÖLÜMÜ ASLINDA HIRİSTİYANLAR ARASINDA BİLE TARTIŞMALIDIR. MARTIN LUTHER ONU KUTSAL VE "GELECEĞE YÖNELİK KEHÂNET TAŞIYAN BİR VAHİY" OLARAK KABUL ETMEMİŞ, CALVİN İSE KABUL ETMESİNE RAĞMEN ÜZERİNE TEFSİR YAZMADIĞI TEK BÖLÜM OLARAK BIRAKMIŞTIR. 4. ASIRDA NAZİANSUSLU GREGORİ BU BÖLÜMÜN YENİ AHİT'E EKLENMESİNE MUHALEFET ETMİŞTİR. SÜRYÂNİLER DE BU BÖLÜME KARŞI ÇIKMIŞLARDIR. 9. ASIRDA İSTANBUL PATRİĞİ AZİZ NİSEFORUS'UN REDDETTİĞİ KİTAPLAR ARASINDA YER ALMIŞ, ANCAK SONUNDA YENİ AHİT'E DÂHİL EDİLMİŞTİR. BIR KISIM HIRİSTİYANLAR YUHANNA'NIN ONİKİ HAVÂRİDEN BİRİ OLDUĞUNU İDDİA EDERKEN, ÇAĞDAŞ ARAŞTIRMACILAR HAVÂRÎ YUHANNA, EVANGELİST YUHANNA VE PATMOSLU YUHANNA DİYE ÜÇ AYRI ŞAHSIN OLDUĞUNU, YUHANNA İNCİLİ'NİN İKİNCİSİ TARAFINDAN, "VAHİYLER" BÖLÜMÜNÜN DE POTMASLU YUHANNA TARAFINDAN YAZILDIĞINI KABUL ETMEKTEDİRLER. HER İKİSİNİN DE, ONİKİ HAVÂRÎ ARASINDA SAYILAN YUHANNA İLE ALÂKASI YOKTUR.
KISACASI, KIYÂMET ALÂMETLERİ ARASINDA SAYILAN İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN GÖKTEN İNİŞİ VE DECCÂL SÂDECE İSLÂM'DA DEĞİL, HIRİSTİYANLIK TÂRİHİNDE DE BİR TARTIŞMA KONUSUDUR!
HÂRUN YAHYA BU VERDİĞİMİZ BİLGİLERDEN BÎHABER OLARAK, BİR KAYNAKTA 75, DİĞER KAYNAKTA 29 HADİS OLDUĞUNU SÖYLER DE, ARALARINDA NİYE BÖYLE BÜYÜK BİR FARK OLDUĞUNU İNTERNET SAYFASINDA, KİTABINDA AÇIKLAMAZ!.. MÂDEM O KADAR ÇOK VE FARKLI SAYIDA HADİS VAR, BİZ DE İNCELEYİP DOĞRU MU, EĞRİ Mİ, BİLELİM.
HÂRUN YAHYA TAKMA ADLI SAHTE "HOCA" ADNAN OKTAR, AŞAĞIDAKİ HADİS RİVÂYETLERİNİN BUHARİ VE MÜSLİM DE OLDUĞUNU BELİRTİR, AMA BİZ AŞAĞIDA VERİLEN KAYNAKLARDA, HELE TECRİD-İ SARİH'TE BAHSETTİĞİNİ BULAMADIK. LÂKİN BAŞKA BİR ŞEY BULDUK Kİ, ONU DA BİRAZ İLERİDE VERECEĞİZ.
HÂRUN YAHYA EKİBİ, MESİH MERYEMOĞLU İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN İNİŞİNE DÂİR İFÂDELERİN "TEVÂTÜR" (YÂNİ AĞIZDAN AĞIZA DOLAŞAN BİR HADİSİN, BİR CEMAAT TARAFINDAN NAKLİ) DEĞERİNDE OLDUĞUNU BELİRTEREK VERDİĞİ HADİS RİVÂYETLERİNİ AŞAĞIDA AÇIKLAMA VE İTİRÂZLARIMIZLA NAKLETMEDEN ÖNCE, "HADİS" RİVÂYETLERİ KONUSUNA NASIL BAKTIĞIMIZI BİR MİSÂL İLE ANLATMAK İSTERİZ.
EFENDİM, HAZRET-İ ÖMER BİR GÜN PEYGAMBERİMİZE:
- "SENİ, NEFSİM HÂRİÇ, HER ŞEYDEN ÇOK SEVİYORUM,"
DEMİŞ... PEYGAMBERİMİZ DE:
- "BENİ NEFSİNDEN ÇOK SEVMEYEN, TAM İYMAN ETMİŞ OLMAZ!"
DİYE CEVAP VERMİŞ...
BU OLAY BİZE KADAR GELDİĞİNE GÖRE BİR HADİSTİR. ŞİMDİ, GERÇEKTEN HAZRET-İ ÖMER BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEDİ Mİ, HAZRET-İ MUHAMMED BÖYLE BİR CEVAP VERDİ Mİ, BUNU TAM OLARAK BİLEMEYİZ... ANCAK "PEYGAMBER MÜMİNLERE CANLARINDAN DA İLERİDİR," MEÂLİNDE BİR ÂYET (RÂD SÛRESİ, 11.ÂYET) OLDUĞU İÇİN, BU HADİS RİVÂYETİNİ DOĞRU KABUL EDERİZ. ÇÜNKÜ HAZRET-İ ÖMER DAHİ PEYGAMBERİ CANINDAN ÇOK SEVMEDİKÇE KEMÂLİYLE MÜMİN OLAMAZDI!..
İŞTE MESİH-MEHDİ HADİS RİVÂYETLERİNİ İNCELEME METODUMUZ DA BUDUR. BİR DAYANAK VE AKLA YATKINLIK ARARIZ, DİYEREK MİSÂLLERE GEÇELİM:
1- "Sizler on alâmeti görmedikçe hiçbir zaman Kıyâmet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi..." (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)
2 - "Kıyâmet on alâmet görülmedikçe kopmaz: Duman, Deccal, Dabbetu'l arz, Güneş'in batıdan doğması, İsa'nın yeryüzüne inmesi..." (Huzeyfe bin Esid el-Gifari r.a., Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 362)
BİZ DERİZ Kİ, KIYÂMET ALÂMETLERİNDEN DAHA ZİYÂDE KIYÂMET KOPTUĞUNDA NELER OLACAĞI KUR'AN ÂYETLERİNDE YER ALIR. ONLARDAN BAŞKA ALÂMET ARAMAYA GEREK YOK!.. KUR'AN BİZE SÂDECE ÜÇ ALÂMET VERİYOR:
- "NİHÂYET YECÜC VE MECÜC (SEDDİ) AÇILIP TA
HER YÜKSEK TEPEDEN SÜR'ATLE AKIN EDEREK İNDİKLERİ
VE HAK VAKİT YAKLAŞTIĞI ZAMAN, O ZAMAN
İŞTE O KÜFREDENLERİN DERHAL GÖZLERİ BELERECEK:
'VAY BİZE Kİ, BUGÜNDEN GAFLET ETTİK.
HAYIR, KENDİMİZE ZULMETMİŞ OLDUK!' (DİYECEKLER.)"
(ENBİYA SÛRESİ , 96-97. ÂYETLER)
- "KENDİLERİNE O VAAD OLUNAN BA'S VE AZÂBIN VUKUU YAKLAŞTIĞI ZAMAN,
BİZ ONLAR İÇİN ARZDAN BİR DABBE ÇIKARACAĞIZ, Kİ BU ONLARA
'İNSANLARIN ÂYETLERİMİZE YAKÎN İLE İNANMADIKLARINI' SÖYLEYECEKTİR."
(NEML SÛRESİ , 82. ÂYET)
- "O HALDE SEMÂNIN APAÇIK BİR DUMAN GETİRECEĞİ GÜNÜ BEKLE!
O DUMAN BÜTÜN İNSANLARI SARACAK!
'BU ELÎM BİR AZAP!
EY RABBİMİZ! BU AZÂBI ÜZERİMİZDEN KALDIR,
İYMÂN EDECEĞİZ,' DİYECEKLERDİR."
(DUHAN SÛRESİ , 10-12. ÂYETLER)
EVET, BİZ BU ÂYETLERDEN KIYÂMET ALÂMETİ OLARAK YECÜC-MECÜC'UN ZÜLKARNEYN TARAFINDAN ÖRÜLMÜŞ SEDDİ AŞIP İNMESİNİ, YERDEN BİR YARATIK ÇIKMASINI (DABBET-ÜL ARZ), BİR DE GÖKYÜZÜNDEN BİR DUMAN İNMESİNİ ANLIYORUZ. BUNLAR DIŞINDA SAYILAN YEDİ ALÂMET KUR'AN'DA YOK!.. ARKASINDAN SÛRUN ÜFLENMESİ GELİYOR :
- "SÛRUN NEFHOLUNACAĞI GÜNDE Kİ, O GÜNAHKÂRLARI
O GÜN, SUSUZLUKTAN GÖZLERİ GÖĞERMİŞ OLARAK
HAŞREDECEĞİZ. 'DÜNYÂDA ON GÜNDEN FAZLA KALMADINIZ,'
DİYE ARALARINDA KONUŞACAKLAR. BİZ ONLARIN
KONUŞACAKLARINI DAHA İYİ BİLENİZ. ZİRÂ İÇLERİNDEN
EN MÛTEDİLLERİ 'ANCAK BİR GÜN KALDINIZ,' DİYECEK."
(TÂ HÂ SÛRESİ , 102-104. ÂYETLER)
BİR DE BİZE ÇOK MANTIKLI GELEN BİR HADİS VAR :
3 - Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki, 'ilmin kalkması, cehlin kökleşmesi, şarabın içilmesi, zinânın çoğalması kıyâmet alâmetlerindendir." (Tecrid-i Sarih, cilt 1, sf. 82)
ALKOL,UYUŞTURUCU, ZİNÂ, VE CEHÂLET... BUNLARDAN DAHA UYARICI KIYÂMET ALÂMETİ Mİ OLUR?
HAZRET-İ İSÂ'NIN İNMESİNE GELİNCE, BAKIN, KUR'AN NASIL BUNUN BİR HIRİSTİYAN BEKLENTİSİ OLDUĞUNU BELİRTİYOR :
- "ONLAR (YAHUDİLER VE NASRANİLER) ANCAK
KENDİLERİNE AZAP MELEKLERİNİ, YÂHUT RABBİN
KELİMESİNİ VE YÂHUT ÂYETLERİNDEN BİRİNİN
GELMESİNİ BEKLİYORLAR! RABBİNİN ÂYETLERİNDEN
BİRİ GELDİĞİ GÜN, ÖNCE İYMÂN ETMEMİŞ, VEYÂ
İYMÂNINDA BİR HAYIR KAZANMAMIŞ OLAN KİMSEYE
İYMÂNI FAYDA VERMEZ! DE Kİ: BEKLEYİN! BİZ
DE BEKLİYORUZ!" (EN'AM SÛRESİ , 158. ÂYET)
DEMEK Kİ, YAHUDİLER VE HIRİSTİYANLAR KENDİLERİNE GÖRE BİR BEKLENTİ İÇİNDELER. YA MELEKLERİ, YA RABBİN KELİMESİ OLARAK BİLİNEN İSÂ ALEYHİSSELÂM'I, YA DA ALLAH'IN BAŞKA ÂYETLERİNİ BEKLİYORLAR. GERÇEKTE GELECEK OLAN, RABBİN ÂYETLERİNDEN BİRİ!.. BİZ MÜSLÜMANLAR DA BEKLİYORUZ, BAKALIM KİMİN BEKLENTİSİ DOĞRU ÇIKACAK DİYE!
4 - "Vallahi Meryem oğlu, Feccu'r-Ravha nam mevkide, hacc yapmak veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için icabet edecektir." (Müslim, Hacc 216, 1252)
ŞİMDİ BU HADİSTEN BEDENLİ İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN YERYÜZÜNE SIRF HACC VEYÂ UMRE YAPMAK ÜZERE İNECEĞİ SÖYLENİYOR, ARKASINDAN "HADİ BANA EYVALLAH," DEYİP GİDECEĞİ GİBİ BİR MÂNÂ ÇIKIYOR!..
BİZ DİYORUZ Kİ, HACC MEVKİİ OLAN MEKKE VE KÂBE, KUDÜS'E ÇOK YAKINDI. EĞER HAZRET-İ İSÂ'NIN BEDENLİ HÂLİYLE HACC ETMESİ GEREKSE İDİ, DÜNYÂDA İKEN GİDER, HACC EDERDİ. GÖĞE ÇIKIP ORADAN SIRF HACC İÇİN İNMESİNE NE MAHÂL VARDI?
ÜSTELİK YÂRİN YANINDA İKEN, YÂRİN EVİNE GİDİP ONU ARAMAK OLUR MU?.. ALLAH'IN KENDİSİNE YÜKSELTTİĞİ İSÂ ALEYHİSSELÂM, NİYE O'NU BIRAKIP TA, YERYÜZÜNDEKİ DÖRT DUVARI TAVAF ETMEYE İNSİN??? KALDI Kİ, HAZRET-İ İSÂ BUNU DAHA HAYATTAYKEN SÖYLEMİŞ: "GÜVEY KENDİLERİYLE BERÂBER OLDUKÇA, DÜĞÜNDEKİLER YAS TUTABİLİRLER Mİ?" (MATTA, 9/15) GÜVEYLE BERÂBER İKEN, NİYE KALKIP BAŞKA YERE GİTSİN?
5 - "Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsâ'nın adâlet sahibi olarak inmesi yakındır..." [Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54 (2234)]
BU "ADÂLET SÂHİBİ" OLMA MESELESİNİ AYNI MEALDEKİ HADİS RİVÂYETLERİNDEN SONRA AÇIKLAYACAĞIZ.
6 - "İsa inecek; emirleri: 'Haydi gel, bize namaz kıldır!' diyecek. Buna karşılık: 'Kiminiz kiminizin emiridir. Bu, Allah'ın bu ümmete bir lütfu keremidir' diyecek." (Müslim, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 380)
7 - "Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem âdil bir hakem, adâletli bir hükümdar olarak inecek..." (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192. Kitabul-İman, Babu Nuzuli İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332)
HÜKÜMDÂRLIK KONUSU, HIRİSTİYANLARIN "KRAL MESİH" ANLAYIŞINI YANSITIYOR.
8 - "İmamınız kendinizden olduğu halde, Meryem oğlu sizin içinize indiği zaman sizler nasıl olursunuz?" (Ebu Hureyre, r.a./ Buhari, Enbiya 50, 3265, 3/1272; Müslim, İman 71,155,1/136; Beyhaki, Esma ve Sıfat 3265, 2/166)
9 - "Benliğime hâkim olan zata yemin ederim ki, Meryem'in oğlunun adâletli bir hakem olarak size inmesi pek yakındır. O, Haç'ı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak; mal çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecektir." (Sünen-i Tirmizi, 4/93)
BU YEMİNLİ-BİLLAHLI HADİS BİZE HİÇ İNANDIRICI GELMEDİ!...ÇÜNKÜ ALLAH'IN MÜSLÜMANLAR'A EMRİ, DOMUZ ETİ YEMEMELERİDİR, DOMUZLARI ÖLDÜRMEK DEĞİL!.. EĞER DOMUZLARIN ÖLDÜRÜLMESİ GEREKSE İDİ, YA KUR'AN BUNU BELİRTİRDİ, YA DA HAZRET-İ MUHAMMED BU GÖREVİ İSÂ ALEYHİSSELÂM'A YIKACAĞINA KENDİ YAPARDI!.. BİNLERCE YIL, KIYÂMETE KADAR BEKLEMEK NİYE???
ÖTE YANDAN HAÇIN KIRILMASI GEREKSEYDİ, HAZRET-İ MUHAMMED'IN KIRMASI DAHA UYGUN OLMAZ MIYDI?.. KUR'AN HAÇI KIRMAYI EMRETMEMİŞ, ALLAH'A ŞİRK KOŞMAMAYI EMRETMİŞ!.. HAZRET-İ MUHAMMED BUNU YAPMAMIŞ, ÜMMETİNDEN DE BÖYLE BİR ŞEY İSTEMEMİŞ; SONRA KALKIYOR, BİNLERCE YIL SONRA, TAM KIYÂMETTEN ÖNCE YERYÜZÜNE İNECEK OLAN İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN HAÇI KIRMASINI BEKLİYOR!.. BUNU NE AKLIMIZ ALIYOR, NE DE KABUL EDİYORUZ! EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR AMA, BU TARZ HADİSLER BİZE HIRİSTİYANLAR'DAN İNTİKAM ALMAK İSTEYEN YAHUDİLER'İN İSLÂM'A SOKTUĞU İSRÂİLİYÂT'IN BİR PARÇASI GİBİ GELİYOR!..DİKKAT EDİLİRSE, MERYEM OĞLU İSÂ'NIN İNDİĞİ ZAMAN YAHUDİLER'İN ARTNİYETLERİ, İHTİRASLARI, ZULÜMLERİ İLE İLGİLİ OLARAK GETİRECEĞİ EN UFAK BİR KURALDAN SÖZ YOK!.. SONRA GAYRİ MÜSLİMLERİN VERGİSİ CİZYEYİ KALDIRIYOR, MÜSLÜMANLARIN VERGİSİ ZEKÂTTAN SÖZ YOK!.. BU SİZE TUHAF GELMİYOR MU?
BURADA BİR HUSUSU EKLEYELİM: YAZDIKLARIMIZI OKUYANLARDAN BÂZILARI, BİZİM "LÂFZÎ" BİR DEĞERLENDİRME YAPTIĞIMIZI SÖYLEYECEKLERDİR. DOĞRUDUR!.. AMA "İSA MESİH'in gökten ineceğini" SÖYLEYENLER DE HADİS RİVÂYLETLERİNİN LÂFZÎ DEĞERLENDİRMESİNİ YAPIYORLAR!.. DERÛNÎ MÂNÂSINA İLERDE İNERİZ.
10 - "Onunla (İsâ ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır. İnsanlarla İslâm için savaşacaktır. Deccal'i öldürecek, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır." (Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tırmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 380)
11 - "Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu'nun âdil bir hâkim olarak sizin içinize inmesi muhakkak yakındır. O, sâlibi (haçı) kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır, mal o kadar çoğalıp taşacak ki, hiç kimse mal kabul etmez olacaktır. (Sahih-i Müslim, 6/532)
"HÜKÜMDÂR", "HAKEM", ŞİMDİ DE "HÂKİM" ... TAMAM, HEPSİNDE "HÜKÜM" VAR AMA, HÜKMÜ VERENİN YETKİLERİ ARASINDA FARK TA VAR.
12 - "İsa bin Meryem âdil bir hâkim ve adaletli bir imam olarak inmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır. Mal da o kadar çoğalacaktır ki hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir. (Sünen-i İbni Mace, 10/340)
DÜNYÂNIN EN BÜYÜK DEVLETİ OSMANLI, ABDÜLMECİD DÖNEMİNDE İNGİLİZ ELÇİSİNİN HAZIRLADIĞI TANZİMAT FERMÂNI İLE GAYRIMÜSLİMLERDEN CİZYEYİ KALDIRMAKLA KALMADI, ONLARA İMTİYAZLAR BAHŞETTİ. DÜNYÂYI SÖMÜRGELEŞTİREN EMPERYALİST HIRİSTİYAN BATILILAR MÜSLÜMANLARI CİZYEYE DEĞİL, HARACA BAĞLADILAR, KÖLELEŞTİRDİLER!.. ŞİMDİ ABDÜLMECİD "MESİH" Mİ OLDU?..
BİZ YİNE BUNUN YAHUDİ UYDURMASI OLDUĞU İNANCIMIZI TEKRARLIYALIM. BU SEFER DE MÜSLÜMANLARIN UYGULADIĞI HÜKÜMLERİN, CİZYENİN, AŞAĞIDA DA ZEKÂTIN KALDIRILACAĞI SÖYLENMİŞ!.. GENE KALDIRILAN HİÇ BİR YAHUDİ KURALI YOK!..
13 - "İsa bin Meryem (a.s.) benim ümmetim içinde;
1- Adâletli bir hâkim ve âdil bir imam olacak,
2- Haçı kırıp ezecek ve domuzu öldürecektir.
3- (Zimmilerden) Cizyeyi kaldıracak,
4- Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır.
5- Din birliği de olacak, artık Allah'tan başkasına tapılmayacaktır."
(Sünen-i İbni Mace, 10/334)
ZIMMÎLERDEN CİZYENİN KALKMASI GEREKİYORSA, NİYE HAZRET-İ MUHAMMED KOYMUŞ? EĞER HEPSİ MÜSLÜMAN OLACAKSA, ZÂTEN ZIMMÎ OLMAYACAK. ZIMMÎ KALACAKSA, DİN BİRLİĞİ OLMAYACAK!.. DİN BİRLİĞİ OLACAKSA, NİYE İSÂ'NIN YUKARIDA BELİRTİLEN CENÂZE NAMAZINI YALNIZ MÜSLÜMANLAR KILACAK?.. HIRİSTİYANLAR, YAHUDİLER KATILMIYACAK MI? HEPSİ MÜSLÜMAN OLACAKSA, NİYE BÖYLE BİR AYIRIM İFÂDESİ KULLANILMIŞ?
GELELİM "ADALET", ÂDİL HÜKÜMDÂR", ÂDİL HAKEM" VE "ÂDİL HÂKİM" MESELESİNE... HİÇ ÂDİL OLMAYAN BİR PEYGAMBER OLUR MU?.. SANKİ, HÂŞÂ, DİĞER PEYGAMBERLER ÂDİL DEĞİLMİŞ TE, İSÂ ALEYHİSSELÂM FARKLI BİR TUTUM İZLEYECEK, ÂDİL OLACAKMIŞ GİBİ BİR ANLAM VAR RİVÂYETLERDE. HANİ SÖZ EDİLEN HERHANGİ BİR HÜKÜMDÂR OLSA, ÇOĞUNUN ZÂLİM OLDUĞUNU İMÂ EDEREK "BU GELECEK OLAN ÂDİL OLACAK," DİYEBİLİRSİNİZ. AMA BİZ BİR PEYGAMBERDEN SÖZ EDİYORUZ. ONUN ÂDİL OLMAMASI MÜMKÜN MÜ?..
ASLINDA HIRİSTİYANLAR ALLAH'IN AHIRETTE YARGILAMA VE BAĞIŞMA YETKİSİNİ, HÂŞÂ, ALLAH'IN OĞLU DEDİKLERİ MESİH MERYEMOĞLU İSÂ ALEYHİSSELÂM'A DEVRETTİĞİNE İNANIRLAR. ONUN KENDİLERİNİ ADALETLE YARGILAYACAĞINI VE KENDİSİNE İNANANLARI BAĞIŞLAYACAĞINI KABUL EDERLER... İŞTE BİZ BU HADİS RİVÂYETLERİNE, HIRİSTİYANLAR'IN BU İNANCININ YANSIDIĞINA İNANIYORUZ. İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN "KURTARICI" ÖZELLİĞİ OLMADIĞI GİBİ, "İNSANLARI YARGILAMA" VE "GÜNAHLARI BAĞIŞLAMA YETKİSİ DE YOKTUR!.. AHIRETTE ŞEFAAT BİLE ALLAH'IN İZNİNE TÂBİDİR!
BİZ DİYORUZ Kİ, YÜCE PEYGAMBERİMİZ KIYAMET KONUSUNDA BÂZI AÇIKLAMALARDA BULUNMUŞTUR. BAŞKA ZAMANLARDA İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN HAYAT HİKÂYESİNİN NASIL ALLAH'IN YARATICILIK KUDRETİNE, İSÂ'NIN MUCİZELERİNİN DE NASIL KIYÂMETTEN SONRA YENİDEN DİRİLMEYE İŞÂRET OLDUĞUNU ANLATMIŞTIR. 100-150-200 YIL SONRA KAYDA GEÇEN BU HADİSLER AĞIZDAN AĞIZA DOLAŞIRKEN, YAHUDİ VE HIRİSTİYAN KÖKENLİ MÜSLÜMANLARIN EKLEMELERİ İLE BU HÂLE DÖNÜŞMÜŞTÜR. "HÜKÜMDÂR", "HAKEM" VE HÂKİM" KELİMELERİ DAHİ DEĞİŞMELER HAKKINDA BİR FİKİR VERMEKTEDİR.
14 - "Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar, hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir. (Sahih-i Müslim, 1/136)
15 - "Savaş (erbâbı) da ağırlıklarını (silah ve malzemelerini) bırakacak." (Sünen-i İbn-i Mace, 10/334)
16 - "Düşmanlık, küsüşme ve kıskançlık ortadan kalkacaktır.
(Ebu Hureyre r.a, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 379)
17 - "Harp (erbabı) ağırlıklarını (yani silah ve sâireyi) bırakır.
(Ölüm-Kıyâmet-Ahiret ve Ahirzaman Alâmetleri, s. 496)
18 - "Yeryüzü sanki ayağının altına serilecek... Gözü uzakları da görecek... Kâfirlerin kalelerini ve köylerini görecek... (Kıyâmet Alâmetleri, s. 244)
19 - "Deccal, Hz. İsa'yı görünce su içinde tuzun erimesi gibi erir ve koşarak kaçıp gider. Hazreti İsa (Deccal'in arkasından):
- 'Benim sana indireceğim bir darbe var, sen bu darbeden hiç kurtulamazsın,'
der ona (Filistin'deki Bab-ü Lüdd denilen mevkide yani) Bâb-ü Lüdd'ün şark tarafındaki Bâb-ü Remle yanında yetişerek Deccal'i öldürür." (Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s. 496)
ŞİMDİ, ALLAHAŞKINA, BİR BAKIN, BİR HADİS DİYOR Kİ, "SAVAŞ ERBÂBI SİLAHLARINI BIRAKACAK, DÜŞMANLIK ORTADAN KALKACAK," DİĞER BİR HADİS DİYOR Kİ, "MESİH İSÂ, İSLÂM İÇİN SAVAŞACAKTIR!" YUKARIDA BİR TÂNESİ DE DİYOR Kİ,"KÂFİRLERİN KÖYÜ GÖRÜNECEK!" ... YÂNİ KÂFİR-MÜMİN FARKI, MUHTEMELEN DE DÜŞMANLIĞI SÜRECEK!.. YOKSA NİYE KÂFİRLERİN KÖYÜNÜ GÖZETLESİN Kİ??? BU HADİSLERİN BİRBİRİNİ TUTAR TARAFI VAR MI? İSTER MÜSLİM'DE OLSUN, İSTER EBU DÂVUD'DA OLSUN, BİZE İNANDIRICI GELMİYOR!
20 - "Kırk yıl Allah'ın kitabı ve benim sünnetimle hükmeder, vefat eder."
(Kitab-ul Burhan Fi Alâmet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 92)
21 - "Hz. İsa Ümmeti Muhammed'e peygamber olarak değil; Şeriat-ı Muhammediyyeyi tatbik etmek için gelecektir." (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 68... BU HADİS DEĞİL. YUKARIDA GEÇEN BÂZI İFÂDELER DE KİTAPLARI YAZANLARIN YORUMLARIDIR.)
22 - "Hz. İsa (as) inecek ve Resulullah Efendimiz (sav)'in şeriatına tâbi olacaktır." (Mektubat-ı Rabbani, 2/1309... BU DA HADİS DEĞİL. YAZARIN İFÂDESİ)
23 - "Hazret-i Muhammed (sav)'in şeriatı üzerine hüküm verecek, kendisi Peygamber olduğu halde Peygamber'e tâbi olacak ve Muhammed (as)'in ümmetinden olacak. Peygamberin ümmeti ve sahâbesi olacak… Öyleyse o, sahâbelerin en efdali olacak..." (Kıyâmet Alâmetleri, s. 243 ... BU DA HADİS DEĞİL, YAZARIN İFÂDESİ)
HAZRET-İ MUHAMMED'İN SÜNNETİ VE ŞERİATIYLA HÜKMETMEK İÇİN GÖKTEN BİR PEYGAMBERİN İNMESİ GEREKİYORSA, BU İSLÂM İÇİN ESEF VERİCİ BİR DURUMDUR!.. BİZ EN UFAK BİR KUŞKU, EN UFAK BİR ŞÜPHE DUYMADAN İYMÂN ETMİŞİZ Kİ, KUR'AN VE SÜNNET KIYÂMETE KADAR DIŞARDAN HİÇ BİR DESTEĞE İHTİYAÇ DUYULMADAN ÜMMET-İ MUHAMMED'İN DOĞRU YOLDA İLERLEMESİNİ SAĞLAYACAK KUDRETE SÂHİPTİR!
MÜSLÜMANLAR'IN GELECEĞİNİ KARANLIK GÖSTERİP; KURTULUŞ ÜMİDİNİ YÜZLERCE, MUHTEMELEN BİNLERCE YIL SONRA GÖKTEN İNECEK PEYGAMBERE BAĞLAMALARINI BEKLEMEK, VEYA "MEHDİ geldi, MESİH indi on yıl sonra ortaya çıkacak," DİYE İNSANLARI İŞİ-GÜCÜ BIRAKIP DURAKTA OTOBÜS BEKLER GİBİ MEHDİ-MESİH BEKLEMEYE SEVKETMEK, ANCAK MÜSLÜMAN OLMAYANLARIN UYDURDUĞU VE KASITLI OLARAK KULLANDIĞI HADİS RİVÂYETLERİ İLE OLABİLİR!
24- "Sonra kırk sene ömür sürecek. Onun zamanında kimse ölmeyecek. Kişi, koyun ve hayvanlarına 'haydi gidin, otlayın,' diyecek; onlar gidecekler, ekinin ortasından geçtikleri halde bir başak bile ağızlarına almayacaklar. Yılan ve akrepler kimseye eza etmeyecekler. Yırtıcı hayvanlar kapılarının önünde duracak da kimseye zararları dokunmayacak. Kişi bir ölçek buğdayı alıp öküzsüz ve sapansız ekecek, karşılığında yedi yüz ölçek buğday alacak." (İmam Suyuti, Kıyâmet Alâmetleri, Ölüm ve Diriliş, s. 184)
BU HADİSLER BİZE ÇOK TUHAF GELİYOR, ALLAH AFFETSİN... BİRİLERİ "MESİH GELECEK" , "MEHDİ GELECEK," DEMİŞ... BİRİLERİ DE BUNU İSÂ'YA ÇEVİRMİŞ... E, İSÂ ALEYHİSSELÂM PEYGAMBER... "EĞER DÜNYÂYA İNERSE, NASIL OLACAK? KENDİ ŞERİATIYLA MI, MUHAMMED ŞERİATIYLA MI İCRÂ EDECEK?" SORUSU ELBETTE AKLA GELİR, DİYE DÜŞÜNMÜŞLER... MÜSLÜMANLARI İKNA İÇİN BİRİLERİ "MUHAMMED ŞERİATIYLA," DEMİŞ... BU DA YETMEMİŞ, "ALLAH'IN KİTABI" DİYE EKLEMİŞ!.. HİÇ ALLAH'IN KİTABI İLE HÜKMETMEYEN PEYGAMBER OLUR MU?.. BU BİR PEYGAMBERE HAKAARETTİR!.. ARKASINDAN HİÇ BİR PEYGAMBER KENDİ ÖMRÜNÜ DAHİ BİLMEZKEN, HAZRET-İ MUHAMMED KENDİNE ÖMÜR BİÇMEMİŞKEN, KENDİNDEN BİNLERCE YIL SONRA TEKRAR DÜNYAYA İNECEK İSÂ İÇİN "KIRK YIL YAŞAYACAK, SONRA ÖLECEK," DİYOR, NEREDEYSE GÖMÜLECEĞİ MEZARI BİLE BİLDİRECEK İFÂDELER KULLANIYOR!.. (HOŞ, ONU DA SÖYLEDİĞİNİ İDDİA EDEN HADİS RİVÂYETİ AŞAĞIDA)... BUNUNLA DA YETİNMİYOR, O KIRK YIL İÇİNDE, BUGÜN BİLE 6-7 MİLYAR İNSANIN YAŞADIĞI DÜNYÂDA TEK BİR İNSANIN DAHİ ÖLMEYECEĞİNİ SÖYLÜYOR!.. EL İNSAF!.. BÖYLE BİR UYDURMA HADİS HAZRET-İ MUHAMMED'E HAKAARETTİR! O HİÇ ZAMAN BÖYLE İNSANLARA ÖMÜR BİÇEN İFÂDELER KULLANMAMIŞTIR! "GAYBI ANCAK ALLAH BİLİR" MEÂLİNDEKİ ÂYETE UYGUN DAVRANMIŞTIR!.. KİMSE BİZDEN BU HADİSE İNANMAMIZI BEKLEYEMEZ!
KALDİ Kİ, AYNI UYDURUK HADİS RİVÂYETİ "Mesih zamanında kimse ölmeyecek," DİYOR Kİ, İLÂHÎ KAANUNLARA AYKIRIDIR!.. HER GÜN, HER SAAT, HER AN BİNLERCE İNSAN ÖLMEKTE!.. ÖLÜM, PEK ÇOK YAŞLI VE IZDIRAP İÇİNDE OLAN İNSAN İÇİN BİR KURTULUŞTUR. ÖLÜMÜ ÖNLEMEK, ZULÛMDÜR, ÂDİLE YAKIŞMAZ!
25 - "... Mal da o kadar çoğalacaktır ki, hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir." (Sünen-i İbn-i Mace, 10/340)
26 - "İsâ (as)'ın zekâtı terk etmesi de malın bolluğu ve zekâta muhtaç fakirin kalmaması sebebiyledir."
(Sünen-i İbn-i Mace, 10/339)
27 - "Her tarafta yemek kazanları kaynayacak, misli görülmemiş bir bolluk yaşanacak, mala rağbet olmayacak." (El-Kavlul Muhtasar Fi Alâmatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 66... Hadis mi bu???)
28 - "Sonra İsa, ümmetimin içinde adâletle hükmedecek; haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, zekâtı bırakacak. Ne koyuna ve ne de deveye zekât memuru gönderilmeyecek. İnsanlar arasındaki düşmanlıklar ve kin kalkacak. Akrep ve yılanların zehirleri olmayacak, hatta bir çocuk eliyle yılanla oynayacak da yılan onu sokmayacak. Kız çocuğu arslanı kaçırmaya zorlayacak da arslan ona ilişmeyecek. Kurt, koyunlar arasında sanki bir çoban köpeği imiş gibi bekleyip duracak. Kabın su ile dolduğu gibi yeryüzü din birliği ile dolacak. Allah'tan başka kimseye tapılmayacak. Harp, kavga namına hiçbir şey kalmayacak. Kureyş kabilesinden hükümdarlığı alınacak. Yeryüzü gümüş sofrası gibi olacak. Bitkisini Âdem'in zamanındaki gibi bitirecek. Bir salkım üzümle bir nefer doyacak. Bir grup insan tek narla doyacak. Bir öküzün fiyatı şu kadar olacak, bir kaç dirhemle bir at satın alınacak."
Denildi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Neden at o kadar ucuz olacak? "
"Harp olmayacağı için ona pek lüzum kalmayacak."
"Neden öküz o kadar pahalı olacak? "
"Yeryüzünün tamamı ekileceği için o, çok gerekli olacak."
(Ibn Mace benzerini Ebu Ümame'den nakletti, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 370-371-372)
BU AT-ÖKÜZ KISMININ BUGÜN İÇİN BİLE GEÇERLİ OLMADIĞINI, GÖRMEK MÜMKÜN!. NE ZAMANDIR AT ÜZERİNDE SAVAŞILMIYOR, ÖKÜZ İLE DE TARLA SÜRÜLMÜYOR!.. İNSANLAR, İNSANSIZ UÇAKLARLA TESBİT EDİLİP UZAKTAN SEYRELTİLMİŞ URANYUMLU BOMBALARLA YOK EDİLİYOR, KALANLAR DA SERÂLARDA YETİŞTİRİLEN GENLERİ DEĞİŞTİRİLMİŞ, HORMONLA ŞİŞİRİLMİŞ SEBZE VE MEYVALARLA "MESİH"LEŞTİRİLİYOR, YÂNİ ŞEKLİ VE ÖZÜ BOZULUP BAŞKALAŞTIRILIYOR! ÇÜNKÜ "MESİH" KELİMESİNİN BÖYLE BİR ANLAMI DA VAR.
GÜNÜMÜZDE BİLE NEREDEYSE AKREP, YILAN, ARSLAN, KAPLAN NESLİ TÜKENMİŞ İKEN; ÇOCUKLAR HERHALDE MESİH MERYEMOĞLU İSÂ İNDİĞİ ZAMAN OYNAYACAK YILAN, KAÇIRACAK ASLAN HİÇ BULUNMAYACAK!.. BELKİ DE KOYUNLARI KORUMAK İÇİN KÖPEK GEREKMEYECEK, ÇÜNKÜ ORTALIKTA KURT FALAN DA OLMAYACAK, SOYU KURUMUŞ OLACAK!...
DÜNYÂDA ZENGİNDEN ZEKÂT TOPLAYAN MÜSLÜMAN ÜLKE KALDIĞINI SANMIYORUZ, AMA FAKİRİN İLİĞİNİ İMF KARARLARI VE VERGİLERİ İLE SÖMÜREN BATI UŞAĞI DEVLETLER ORTADAN KALKACAKSA, GERÇEKTEN KURTARICI MESİH GÖKYÜZÜNDEN İNMİŞ DEMEKTİR!..
MAL ÇOĞALMIYOR, AZALIYOR!.. ÇOK AZ SAYIDA İNSAN, SÂDECE 250 KİŞİ BÜTÜN DÜNYA GELİRİNİN % 40'INI GÖTÜRÜRKEN, 6 MİLYAR İNSAN KALANI, O DA GAYRIÂDİL BİR ŞEKİLDE PAYLAŞIYOR!.. "İŞTE, O YÜZDEN İSÂ ADÂLET GETİRECEK," DERSENİZ, BİZ BUNU DİĞER 124.000 PEYGAMBER İÇİN HAKAARET OLARAK GÖRÜRÜZ!.. ONLARIN GETİREMEDİĞİ ADÂLETİ, VE DAHİ İSÂ'NIN KENDİSİ DÜNYÂDA İKEN GETİREMEDİĞİ ADÂLETİ, GÖKYÜZÜNDE DİNLENDİKTEN, HELE Kİ HAZRET-İ MUHAMMED GELİP TE, HÂŞÂ, BAŞARAMAMIŞ İKEN, İKİNCİ KERE GELİP TE Mİ YAPACAK??? BİZ BUNA DA "HAYIR!" DİYORUZ!..
DÜNYÂDA BÜTÜN İNSANLAR İÇİN EN ÂDİL SİSTEM HAZRET-İ MUHAMMED'İN GELİŞİ İLE MÜSLÜMANLAR TARAFINDAN KURULMUŞTU. ZAMANLA GAFLETE DÜŞMEMİZ SONUCU, BU ÂDİL SİSTEMİ HIRİSTİYAN BATILILAR YIKTILAR!.. BİZ PEYGAMBERLER ARASINDA AYIRIM YAPMAYIZ, AMA MUHAMMED'İN YIKILAN ÂDİL SİSTEMİNİ, KENDİ ZAMANINDA ÂDİL BİR SİSTEM KURAMAMIŞ (GÖREVİ DE DEĞİLDİ, O SÂDECE TEBLİĞE GELMİŞTİ) İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN GELİP TE KURACAĞINI SÖYLEMEK, MÜSLÜMANLAR'IN HAZRET-İ MUHAMMED'E, MUHAMMED'İN SÜNNETİNE OLAN İNANÇLARINI SARSMAKTAN BAŞKA NEYE YARAR?.. MÜSLÜMANLAR'I, KUR'AN ESASLARINI, MUHAMMED'İN SÜNNETİNİ UNUTTURUP, ÖNCE KARAMSARLIĞA, SONRA DA "İSA GELECEK" DİYE YÜZLERCE, BİNLERCE YIL ÖTEYE ATILMIŞ HAYÂLÎ BİR BEKLENTİ VE UMUDA SEVKETMEK, VEYÂ DURAKTA OTOBÜS BEKLER GİBİ "HA BUGÜN GELDİ, HA YARIN GELECEK" DİYE MEHDİ-MESİH BETLETMEK TE NEYİN NESİ??.. HİÇ EBUBEKİR DÖNEMİNDE, ÖMER DÖNEMİNDE, ALİ DÖNEMİNDE, SELÇUKLULAR'DA, OSMANLILAR'DA BÖYLE BİR BEKLENTİ OLMUŞ MU?.. ONLAR, "BİZİMKİNDEN DAHA ÂDİL BİR SİSTEM, İSÂ ALEYHİSSELÂM GELDİĞİNDE KURULACAK," DİYE İŞİ GÜCÜ BIRAKIP BİR BEKLENTİYE GİRMİŞLER Mİ?.. YOKSA ONLAR ADNAN HOCA'DAN, FETHULLAH'TAN DAHA MI AZ MÜSLÜMANDI?.. HÂŞÂ!.. HAKAARET TELÂKKİ EDERİZ!....
AMA ESAS ÖNEMLİ OLAN HUSUS ŞU Kİ, BURADA "HADİS" DİYE VERİLENLER, ESKİ AHİT'TEN ALINIP MUHAMMED'İN AĞZINA KONULMUŞ SÖZLER:
- "Ve kurt kuzu ile beraber oturacak, ve kaplan oğlakla beraber yatacak; ve buzağı ve genç aslan ve besili sığır bir arada olacak; ve onları küçük bir çocuk güdecek. Ve inekle ayı otlanacak; onların yavruları birlikte yatacak; ve aslan sığır gibi saman yiyecek. Ve emzikteki çocuk kara yılanın deliği üzerinde oynayacak, ve sütten kesilmiş çocuk elini engerek kovuğu üzerine koyacak. Bütün mukaddes dağımda zarar vermeyecekler ve helâk etmeyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da Rab bilgisi ile dolu olacak." (İşaya, 11: 6-9)
29 - "Artık o gün (öyle bolluk olur ki on ile kırk kişi arasında) bir cemaat bir tek nar meyvesinden yeyip doya)rlar ve o nar kabuğunun çanağı ile de gölgelenirler. Sütlere de Allah Teala tarafından o derece bereket ihsan edilir ki bir tek sağmal devenin sütü büyük bir insan topluluğuna muhakkak kâfi gelir. Bir sağmal sığırın sütü insanlardan bir kabileye muhakkak yeterli gelir. Bir sağmal koyunun sütü akrabalardan meydana gelen bir soy topluluğuna muhakkak kâfi gelir." (Ölüm-Kıyâmet-Âhiret, s. 493)
HORMONLU VE ÇADIR KADAR BÜYÜMÜŞ BİR NARDAN KAÇ KİŞİ DOYAR, KAÇ KİŞİ KABUĞUNU ŞEMSİYE YAPIP GÖLGESİNDE DİNLENİR, BİLMİYORUZ AMA, HORMONLANMIŞ BİR İNEĞİN SÜTÜ BUGÜN BİLE BİR AŞİRETE YETECEK KADAR ÇOĞALABİLİR... HAZRET-İ İSÂ'NIN BÖYLE BİR ZULME ÂLET OLACAĞINA İNANMADIĞIMIZ GİBİ, HAZRET-İ MUHAMMED'İN DE "HAYVANLARIN KULAĞININ YARILMASINA DAHİ İZİN VERMEYEN" KUR'AN HÜKÜMLERİNE KARŞI GELEREK BÖYLE BİR ÜRÜN ÇOĞALMASINI DİLE GETİRECEĞİNİ SANMIYORUZ!..
30 - "İsa (as) yeryüzüne inecek, evlenecek çoluk çocuk sahibi olup, kırk beş sene yaşayacak, sonra ölecek, benimle aynı kabire gömülecek, sonra ben ve İsa aynı kabirden Ebu Bekir ile Ömer arasından kalkacağız!"
(Kıyamet Alametleri, s. 246-247)
31 - "Hz. İsa, yeryüzünde iken evlenecek ve bir çocuğu olacaktır. Ölünce, Müslümanlar onun namazını kıldıktan sonra Ravza-i Mutahhare'ye defnedeceklerdir." (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alâmatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 65)
32 - "Muhakkak ki, Meryem oğlu İsa yeryüzüne indiği zaman evlenecek, çocuğu olacak, yeryüzünde 45 yıl kalacaktır." (Miskatü-l Meşâbih, 3/47)
33 - "Hazret-i İsa yeryüzünde kırk sene yaşadıktan sonra vefat edecektir. Müslümanlar onun cenaze namazını kılarak defnedecekler. (Ölüm-Kıyâmet-Ahiret ve Ahirzaman Alâmetleri, s. 498-499)
34 - "İbn-i Cevzi'nin Abdullah bin Ömer (r.a.)'dan merfu'an naklettiği bir rivayette şöyle buyurulmaktadır: 'İsa (as) yeryüzüne inecek, evlenecek, çoluk çocuk sahibi olup kırk beş sene yaşayacak sonra ölecek, benimle aynı kabire gömülecek, sonra ben ve İsa aynı kabirden Ebu Bekr ile Ömer arasından kalkacağız.' (İmam Suyuti, Kıyâmet Alâmetleri, Ölüm ve Diriliş, s. 1699, s. 185)
GÖRDÜNÜZ MÜ, 30. VE 34. RİVÂYETLER İSÂ'NIN MEZARINI BİLE BİLDİRMİŞ!.. AMA MAALESEF YILLAR TUTMAMIŞ, KİMİ 40 YIL DİYOR, KİMİ 45!.. EH, İSÂ ALEYHİSSELÂM DÜNYÂDAN AYRILDIĞINDA 35 CİVÂRINDA OLDUĞUNA GÖRE, İKİNCİ HAYATINDA 75-80 YAŞINA KADAR YAŞAYACAK!..
AMA DURUN, EĞER İSÂ BEDENLİ OLARAK GÖĞE KALDIRILDI İSE, VE YAŞLANMAYA DEVAM ETTİ İSE, ŞİMDİ 2000 YAŞLARINDA OLMALI, DEMEK Kİ 2045 YAŞINDA FALAN ÖLECEK!.. BU ARADA 2000 YAŞLARINDA FALAN EVLENECEK, ÇOLUK-ÇOCUK SÂHİBİ OLACAK!..
YOK. "BEDENLİ OLARAK GÖĞE ÇIKTI, AMA YAŞLANMADI," DERSENİZ, BU AYNI ZAMANDA "YEMEDİ, İÇMEDİ, YIKANMADI, HELÂYA GİTMEDİ," ANLAMINA GELİR Kİ, İZÂHI ZOR!.. "YAŞLANDI," DERSENİZ, "YEDİ, İÇTİ, YIKANDI, TEMİZLENDİ, HELÂYA GİTTİ," ANLAMINA GELİR Kİ, BUNUN DA TANRI KATINDA İZÂHI ZOR!.. ADNAN OKTAR "uyutulup gökyüzüne alındığını" İDDİA EDİYOR!.. EVET, 300 KÜSUR YIL UYUTULAN ASHÂB-I KEHF YAŞLANMADI. AMA HAZRET-İ İSÂ'NIN UYUTULUP DEĞİL, "ÖLDÜKTEN SONRA YÜCE ALLAH'IN KATINA YÜKSELTİLDİĞİ" ÂYETTE VÂRİT!..
- "İSÂ, 'GERÇEK ŞU Kİ, BEN ALLAH'IN KULUYUM.
BANA KİTAP VERDİ. BENİ PEYGAMBER YAPTI.
HER NEREDE OLURSAM BENİ MÜBÂREK KILDI.
VE BANA HAYATTA BULUNDUĞUM MÜDDETÇE
NAMAZI VE ZEKÂTI EMRETTİ.
VE BENİ ANNEME HÜRMETKÂR KILDI,
BENİ BİR BEDBAHT VE ZORBA OLARAK YARATMADI.
DOĞDUĞUM GÜN DE, ÖLECEĞİM GÜN DE,
BAAS OLACAĞIM GÜN DE SELÂM BENİM ÜZERİMEDİR,' DEDİ."
(MERYEM SÛRESİ, 30-33 ÂYETLER)
- "HANİ ALLAH: 'EY İSÂ!.. ŞÜPHESİZ Kİ BEN,
SENİ ECELİNE YETİŞTİRİR, ÖLDÜRÜRÜM.
SENİ KENDİME REF EDERİM.
VE SENİ O KÂFİRLERDEN ARINDIRIR VE HALÂS EYLERİM.
VE SANA TÂBİ OLANLARI KIYÂMET GÜNÜNE KADAR BR>O KÜFREDENLERİN ÜSTÜNDE TUTARIM.
SONRA, HEPİNİZİN RÜCÛU BANADIR.
İŞTE O ZAMAN ARANIZDA İHTİLÂF ETTİĞİNİZ ŞEYLER HAKKINDA
HÜKMÜ BEN VERİRİM!' BUYURMUŞTU."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 55. ÂYET)
BİZ DAHA ÖNCE DE DEDİK, YÜCE ALLAH İÇİN YOK YOK!.. O İSTERSE, HER ŞEY MÜMKÜN!.. NİTEKİM ASHÂB-I KEHF'İ 300 YIL YEMEDEN, İÇMEDEN, YAŞLANMADAN UYUTTU, SONRA UYANDIRDI. BÜTÜN KALBİMİZLE BUNA İNANIYORUZ! AMA BUNU KUR'AN'DA BİZE BİLDİRDİ!.. İSÂ İÇİN İSE, "ECELİNE KAVUŞTURUP, ÖLDÜRÜP KENDİSİNE REF ETTİĞİNİ" BİLDİRDİ, İNDİRECEĞİNİ BİLDİRMEDİ!.. HERKES GİBİ "BAAS EDİLECEĞİNİ" BİLDİRDİ!.. BU KADAR ÖNEMLİ BİR KONUYU BİZ MÜSLÜMAN KULLARINDAN ESİRGEYECEĞİNİ DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ?.. ONCA KIYÂMET ÂYETİ İÇİNDE "EY MÜMİNLER!.. ÇOK SIKINTI ÇEKECEKSİNİZ, AMA ÜZÜLMEYİN, SABREDİN! BEN KULUM İSÂ'YI, MUHAMMED ŞERİATI ÜZERİNE ADÂLETLE HÜKMETMEK ÜZERE GÖNDERMEDEN, KURTLA KUZUYU BİR ARADA YAŞATMADAN KIYÂMET KOPMAYACAKTIR!" MEÂLİNDE BİR ÂYET OLMASI GEREKMEZ MİYDİ?..KIYÂMET MEVZUUNDA ONCA ÂYET İNDİRMİŞ OLAN YÜCE ALLAH, BU KADAR MÜHİM BİR OLAYIN MÜSLÜMANLARA DUYURULMASINI NEDEN KUR'AN'DA YAPMADI?.. NEDEN BU KONUYU HAZRET-İ MUHAMMED'E, VE ONUN YAZILMAMASINI EMRETTİĞİ İÇİN ÇARPITILABİLECEK HADİSLERİNE BIRAKTI?.. BİZİM BEYNİMİZ DE, GÖNLÜMÜZ DE BUNU KABUL ETMİYOR!
HAA, DERSENİZ Kİ, BUNLARIN HEPSİ MECÂZÎ ANLATIMLARDIR, BİZ DE DERİZ Kİ, DOĞRUDUR. KUR'AN VE HADİSLERDEKİ MÜTEŞÂBİH İFÂDELER BENZETMELERLE, MECAZLARLA DOLUDUR... ANCAK O ZAMAN MESİH İSÂ'NIN YERYÜZÜNE İNECEĞİ DE, MEHDÎ'NİN ORTAYA ÇIKACAĞI DA, İKİSİNİN İNSANLIĞI KURTARACAĞI DA MECAZDIR. BİR GELECEK VARDIR... BİR KURTULUŞ, BİR SELÂMET, BİR HİDÂYET VARDIR AMA, ANLATILDIĞI VE SİZİN ANLADIĞINIZ ŞEKİLDE DEĞİLDİR!
DİKKAT EDİLİRSE, DEĞİŞECEĞİ SÖYLENEN KURALLAR HEP GAYRIMÜSLİMLER'İN VE ZENGİNLERİN LEHİNE, GERÇEK İSLÂM'IN VE MÜSLÜMANLAR'IN ALEYHİNE!.. ÖYLEYSE, KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL!
ÖTE YANDAN, MÜSLÜMANLAR'A İNECEĞİ, VE MUHAMMED ŞERİATI ÜZERİNE HÜKMEDECEĞİ SÖYLENEN İSÂ ALEYHİSSELÂM İÇİN, BAKIN, YÜCE ALLAH NE HÜKÜM VERMİŞ :
- "HAYIR, O İLÂH DEĞİL, HÂLİS BİR KULDUR.
BİZ ONA NİMET VERDİK
VE KENDİSİNİ İSRÂİLOĞULLARI İÇİN
BİR ÖRNEK YAPTIK."
(ZUHRUF SÛRESİ , 59. ÂYET)
ONU İSRÂİLOĞULLARI İÇİN BİR ÖRNEK YAPMIŞ!.. ONLARA PEYGAMBER OLARAK GÖNDERMİŞ. ONLAR DA KABUL ETMEMİŞLER!.. BİZ ONA İNANIRIZ, AMA BİZE GÖNDERMEMİŞ Kİ!.. O ZAMAN GÖNDERMEDİĞİNİ, KIYÂMETTEN ÖNCE NİYE GÖNDERSİN???
GELELİM MESİH KELİMESİNİN DAHA ÖNCE VERDİĞİMİZ BİR ANLAMINA... ARAPÇA'DA MESİH, "ŞEKİL DEĞİŞTİRMİŞ, HAYVAN ŞEKLİNE SOKULMUŞ İNSAN," MÂNÂSINA DA GELMEKTEDİR. 'FERİT DEVELİLİOĞLU, OSMANLICA-TÜRKÇE LUGAT)... AMA İŞ ORADA DA KALMIYOR... SAHİH BUHARÎ MUHTASARI TECRİD-İ SARİH'İ TÜRKÇE'YE TERCÜME EDEREK 13 BÜYÜK CİLT HÂLİNDE YAYINLANMASINA İMKÂN HAZIRLAYAN MERHUM AHMED NÂİM, ESERİNİN 2. CİLDİNDE DİYOR Kİ :
- "MESİH (KELİMESİ) İSÂ BİNTİ MERYEM SALAVATULLAHİ
VE SELÂMÜHÛ ALEYHİMÂ HAZRETLERİNE DE, DECCÂL'A DA
İTLÂK OLUNUR. LÂKİN İKİNCİSİ, >DECCÂL< KAYDIYLA
BİRİNCİSİNDEN TEFRİK EDİLİR. DECCÂL'A >MESİH<
DENİLMESİ, KENDİSİNDEN HAYIR SİLİNDİĞİ... İÇİNDİR."
(SF. 883)
SİZ DE BİZİM GİBİ ŞAŞIRIP KALDINIZ MI?..
MESİH, HEM "DOKUNARAK ÖLÜLERİ DİRİLTEN MERYEMOĞLU İSÂ", HEM DE "ÜZERİNDEN HER TÜRLÜ HAYRIN SİLİNDİĞİ, ŞEKLİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÂDETÂ HAYVAN KILIĞINA SOKULMUŞ DECCÂL"!.. YUKARIDAKİ 19. HADİS RİVÂYETİNDE DE "MESİHU'D-DECCAL" DİYE GEÇMİŞTİ.
ŞİMDİ DERİZ Kİ, ACABA KIYÂMET ALÂMETİ OLDUĞU RİVÂYET EDİLEN DECCÂL İÇİN KULLANILAN "MESİH" İFÂDESİ, HAZRET-İ İSÂ'YA YORULMUŞ, BU İKİ "MESİH" BİRBİRİNE KARIŞMIŞ OLAMAZ MI?.. YÂNİ, "BİR YALANCILAR ŞAHI (MESİH-ÜD DECCÂL) GELİP ORTALIĞI İYİCE KARIŞTIRACAK, AMAN UYANIK OLUN!" MEALİNDEKİ BİR HADİS, ÇARPITILIP " HAZRET-İ İSÂ (MESİH) GÖKTEN İNECEK," ŞEKLİNE DÖNÜŞMÜŞ OLAMAZ MI?.. DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR!..
HARUN YAHYA, SAİD-İ KÜRDÎ'NİN İFÂDELERİNE DE YER VERMİŞ... AMA O ZIRVALARA GİRMEDEN ÖNCE BİRAZ KENDİSİNDEN BAHSEDELİM.
BEDÎİ, SÖZLÜK ANLAMIYLA "EŞİ BENZERİ OLMAYAN MÜKEMMEL BİR ŞEY İCAD EDEN" DEMEK... BEDÎ-İS SEMÂVAT-Ü VEL ARZ" İFÂDESİ "GÖĞÜ VE YERİ EMSALSİZ BİÇİMDE YARATAN ALLAH" ANLAMINA GELİR. BU DURUMDA "BEDÎ-ÜZ ZAMAN" ÜNVANI, "ZAMANIN EN EŞSİZ ESERİNİ YARATAN KİŞİ" ANLAMINA GELİYOR. BU EŞSİZ ESER DE "NUR RİSÂLELERİ" OLUYOR!.. AMA BU ÜNVANI ADAMA VERENLER BAŞKALARI DEĞİL, ESERİNİ ÖVENLER BAŞKALARI DEĞİL, KENDİSİ!..
NECMETTİN ŞAHİNER ADLI YAZARIN "BEDÎ-ÜZ ZAMAN SAİD-İ NURSÎ" ADLI ESERİNDEN ALINMIŞ BİR GÖRÜŞME... KENDİSİNE SORARLAR :
- "Sen imzanı "Bedî-üz Zaman" diye atıyorsun. Bu lâkap medhi (hatta böbürlenmeyi) imâ eder."
- "Metih için değildir. Kusurlarımın özrünü bu ünvan ile ibraz ediyorum. Zirâ bedîi 'garip' demektir."
EVET, SÖZLÜKTE BEDÎİ KELİMESİNİN BİR DE "GARİP" ANLAMI VAR AMA, BİZİM ANLADIĞIMIZ "GARİBÂN" TARZINDA DEĞİL, "EŞSİZ, ALIŞILMADIK, HAYRETLE KARŞILANAN" ANLAMINDA!.. YÂNİ ADAM BUNDA DAHİ PALAVRA SIKMIŞ!
ÜSTELİK, "BEDÎ-ÜZ ZAMAN" ÜNVÂNI SÂDECE KÜRT SAİD'E ÂİT DEĞİL.. ONDAN ÇOK ÖNCE, ÇAĞATAY SULTANI HÜSEYİN BAYKARA'NIN OĞLU OLUP, TAHTA GEÇEN SULTAN MİRZA DA "BEDÎ-ÜZ ZAMAN" DİYE ANILIRDI. ÇALDIRAN SAVAŞI'NDAN SONRA YAVUZ SULTAN SELİM KENDİSİNİ ALIP İSTANBUL'A GETİRMİŞTİ. AMA O BU ÜNVÂNI KENDİ KENDİNE VERMEMİŞ, KENDİ ELİYLE KENDİSİNE MADALYA TAKMAMIŞTI!
ŞİMDİ BAKIN, KÜRT SAİD NELER ZIRVALAMIŞ :
35 - "Ebu Hüreyre'nin rivayetine göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuş: Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah HER YÜZ SENENİN BAŞINDA şu ümmetin dinini bidatten ayıracak, yenileyecek bir zatı gönderir."
(Sünen-i Ebu Davud, 5/100)
36- "HER YÜZ SENE BAŞINDA bu ümmetin uleması arasından BİR MÜCEDDİD GELECEK ve şeriatı ihya edecektir." (Mektubat-ı Rabbani, 1/520)
"HER YÜZ SENE" YANLIŞ TERCÜME!.. ASLI "ASR"...
"ASR" KELİMESİ HEM "YÜZ YIL" HEM DE "VAKİT, ZAMAN" ANLAMINA GELİR. "ASR-I SAADET", "PEYGAMBERİMİZİN YÜZYILI" DEĞİL, "PEYGAMBERİMİZİN ZAMANI" DEMEKTİR. BÖYLE BİR HADİS VAR İSE, "HER DÖNEMDE İSLÂM'I BİD'ATTEN KORUYACAK, ZAMANIN ŞARTLARINA UYGULAYACAK BİR MUHTEREM ZAT GELİR," ANLAMINDADIR. BÖYLE BİRİ, BİLİNSE DE BİLİNMESE DE MUTLAKA VARDIR, ALLAH MÜMİN KULLARINI ÇÂRESİZ BIRAKMAZ!.. NE VAR Kİ, KÜRT SAİD, KENDİNİ ASRIN MÜCEDDİDİ SAYIP MÜRİTLERİNE DE ÖYLE YUTTURMAK İÇİN BU KAVRAM ÜZEİNDE UZUN UZUN DURMUŞTUR. İŞTE İNANANLARINDAN AHMET DEMİR'İN YORUMU :
- Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lâhikası'nda Hicri 1200'lü yılların "müceddidi"nin Hazreti Mevlana Halid, olduğunu söyler. Bu açıklamasının devamında, Risâle-i Nurlar'ın da Hicri 1300'lü yıllar için bir "müceddid" hükmünde olduğunu şöyle ifade eder:
37 - "Madem tam yüz sene sonra, aynen dört cihette tevafuk ederek Risale-i Nur eczaları (bölümleri) aynı vazifeyi görmüş... Kanaat verir ki –nass-ı hadis (hadisin açık ifadesi) ile- Risale-i Nur tecdid-i din (dini yenileme, canlandırma) hususunda bir müceddid hükmündedir." (Barla Lâhikası, s. 121)
NE DEMİŞ MUHTEREM ANADOLU İNSANI :
SOKMA AVLUYA!
DOĞRU DEMİŞ!.. KENDİNİ "ZAMANIN EN MUHTEŞEM ESERİNİ ORTAYA KOYAN KİŞİ" VE "ASRIN MÜCEDDİDİ" İLÂN EDEN, YAZDIKLARINI DA "ZAMANIN EN MUHTEŞEM ESERİ" VE "DİNİN TECDİDİ, YENİLENMESİ" SAYAN BİR MEGALOMANYAK ANCAK BÖYLE KARŞILANIR!..
BİZ BU ADAMIN YAZDIKLARINDA, HAZRET-İ İDRİS İLE HAZRET-İ İSÂ'NIN "CİSM-İ DÜNYEVİLERİ" İLE GÖKYÜZÜNDE BULUNDUĞU, VE "ALLAH VAAD ETTİĞİ İÇİN ELBETTE ONU YERYÜZÜNE GÖNDERECEK," İDDİASI DIŞINDA, ÖNEMLİ BİR ŞEY BULAMADIK. KUR'AN'DA ÖYLE BİR VAAD OLMADIĞINI AÇIKLADIK. KALDI Kİ, HAZRET-İ İSÂ KIYÂMETTEN ÖHCE GÖKYÜZÜNDEN İNECEKSE, HAZRET-İ İDRİS NE OLACAK?.. O, KIYÂMET KOPTUĞUNDA DAHİ GÖKYÜZÜNDE Mİ KALACAK?.. ASLINI ALLAH BİLİR... ANCAK SAİD-İ KÜRDÎ ÇOK TEHLİKELİ BULDUĞUMUZ BİR SONUÇ ÇIKARMIŞ Kİ, ONU DİLE GETİRMEK ZORUNDAYIZ... SAİD-İ KÜRDÎ ŞÖYLE DİYOR :
- "Âhir zamanda felsefe-i tabiiyenin (tabiat felsefesi) verdiği cereyan-ı küfrîye (inkarcı hareket) ve inkâr-ı uluhiyete (Allah'ı inkar) karşı İsevîlik dini tasaffi ederek (arınarak) ve hurafattan tecerrüd edip (hurafelerden temizlenip) İslâmiyete inkılab edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılıncıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı manevîsini öldürür; öyle de Hazret-i İsa (as), İsevîlik şahs-ı manevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı manevîsini temsil eden Deccal'ı öldürür.. yani inkâr-ı uluhiyet fikrini öldürecek. ... 'Müslüman İsevîleri' ünvanına lâyık bir cem'iyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsa (as)'ın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak."
- "Şahs-ı İsa (as)'ın kılıncı ve maktul olan şahs-ı Deccal'in, teşkil ettiği dehşetli maddiyunluk ve dinsizlik azametli heykeli ve şahs-ı manevisini mahvedecek ancak İsevi ruhanileridir ki; o ruhaniler, din-i İsevi'nin hakikatini hakikat-i İslamiye ile mezcederek (karıştırarak) o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek..." (Şualar, s. 493)
DÜNYÂDA GERÇEK İSEVÎLİK NEREDEYSE HEMEN HİÇ YOK, PAVLUS'UN TEMELİNİ ATTIĞI TESLİSLİ HIRİSTİYANLIK VAR... ŞİMDİ SAİD-İ KÜRDÎ DİYOR Kİ, "İSÂ YERYÜZÜNE İNİNCE, HIRİSTİYANLIK SAFLAŞACAK, MÜSLÜMANLIĞA DÖNECEK... YOK, DÖNMEYECEK TE, MÜSLÜMAN HIRİSTİYANLAR OLACAK!.." HİÇ BÖYLE BİR ŞEY OLUR MU? HANİ İSÂ, MUHAMMED ŞERİATI ÜZERİNE HÜKMEDECEKTİ?.. HANİ İSLÂM'I YAYACAKTI?.. BAŞKA BİR YERDE :
- "Şahs-ı İsa (as)'ın kılıncı ve maktul olan şahs-ı Deccal'in, teşkil ettiği dehşetli maddiyunluk ve dinsizlik azametli heykeli ve şahs-ı manevisini mahvedecek ancak İsevi ruhanileridir ki; o ruhaniler, din-i İsevi'nin hakikatini hakikat-i İslamiye ile mezcederek (karıştırarak) o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek..." (Şualar, s. 493)
YÂNİ BÜTÜN İŞİ HIRİSTİYAN RUHÂNÎLER YAPACAK, ONLAR MÜSLÜMANLARDAN DAHA ÇOK ÇALIŞIP İKİ DİNİ BİRBİRİYLE MECZEDECEK!.. ÇÜNKÜ İSLÂM'IN GÜCÜ KÜFRÜ DAĞITMAYA YETMİYOR, ANCAK HIRİSTİYANLIKLA KARIŞINCA O GÜCE ULAŞABİLİYOR!..
BUNLAR, "ALLAH İNDİNDE DİN, İSLÂM'DIR!" ŞEKLİNDEKİ KUR'AN HÜKMÜNE AYKIRIDIR. DİN; HIRİSTİYANLIĞA BULANMIŞ MÜSLÜMANLIK DEĞİL, SÂDECE İSLÂM!.. AMA SAİD-İ KÜRDÎ'Yİ ALLAH SÖYLETMİŞ, GAVURLARIN NASIL İSLÂM'A FESAT KATMAK İSTEDİKLERİNİ, HIRİSTİYANLIĞI SAVUNAN BU ADAMIN KELİMELERİ ARASINDA AÇIKLAYIVERMİŞ!.. İŞTE FETHULLAH GÜLEN'İN NEDEN MEL'UN PATRİK BARTOLAMEOS İLE CAN CİĞER-KUZU SARMASI OLDUĞUNU, NEDEN PAPA İLE ELELE TUTUŞTUĞUNU, VE NEDEN FETHULLAHÇILAR'IN "HOŞGÖRÜ VE DİYALOG" SEMİNERLERİ İLE MÜSLÜMANLAR'I İFSAT ETTİKLERİNİ ÇOK İYİ AÇIKLAMAKTA!.. HEM DE NEDEN AMERİKALILAR'IN FETHULLAH EFENDİ'Yİ BİR VİLLADA OTURTUP CIA AJANLARI İLE KORUDUĞUNU DA ORTAYA KOYMAKTA!..
AMA DURUN, BİR DEDİĞİ BİR DEDİĞİNİ TUTMAYAN SAİD-İ KÜRDÎ BAŞKA BİR YERDE ŞÖYLE DİYOR :
- "Hıristiyanlığın Hz. İsa ile başlayacak olan bu dönüşümü, son kitap olan ve herkesin uymakla mükellef olduğu Kuran'a tâbi olmakla neticelenecek. Hz. İsa'nın şahsı ve ona tâbi olan Hıristiyanlık İslam'a tâbi olacak."
HOPPALA!.. HANİ HIRİSTİYANLIK SAFLAŞACAKTI, İSEVÎ MÜSLÜMANLAR OLACAKTI?? BURADA BÜTÜN HIRİSTİYANLAR'IN KUR'AN'A UYACAKLARI VE İSLÂMA TÂBİ OLACAKLARI, YÂNİ HIRİSTİYANLIĞI TERKEDECEKLERİNİ SÖYLÜYOR!.. EH, O ZAMAN DA CEHENNEM İÇİN BİR TEK YAHUDİLER VE PUTPERESTLER KALIYOR!
HALBUKİ İSÂ ALEYHİSSELÂM, MAHŞERDE ALLAH'A VERDİĞİ CEVAPTA, BAKIN, NE DİYOR :
- "- "(İSÂ,) 'BEN ONLARA ANCAK BANA EMRETTİĞİNİ SÖYLEDİM.
RABBİM VE RABBİNİZ OLAN OLAN ALLAH İBÂDET EDİN, (DEDİM.)
İÇLERİNDE BULUNDUĞUM MÜDDETÇE GÖZETLEYEN
VE HALLERİNİ DENETLEYEN BENDİM.
FAKAT VAKTÂ Kİ SEN BENİ ALDIN,
ONLARI MURAKABE EDECEK ANCAK SEN KALDIN.
VE SEN HER ŞEYİ HAKKIYLE ŞÂHİTSİN!' (DER.)"
(MÂİDE SÛRESİ, 117. ÂYET)
"BENİ ALDIKTAN SONRA ONLARI DENETLEYECEK SEN KALDIN," DİYEN İSÂ ALEYHİSSELÂM, NASIL OLUR DA, KIYÂMETTEN ÖNCE BÜTÜN HIRİSTİYANLARI SAFLAŞTIRMIŞ OLUR?.. NASIL OLUR DA TÜMÜNÜ MÜSLÜMAN ETMİŞ OLUR?..
"BEN BANA EMRETTİĞİNİ SÖYLEDİM... BENİ ALDIKTAN SONRA ONLARI DENETLEYECEK SEN KALDIN," İFÂDESİ, ALLAH AŞKINA SÖYLEYİN, HİÇ KIYÂMETTEN ÖNCE İKİNCİ DEFA İNİŞ ANLAMI TAŞIYOR MU?.. TAM TERSİNE, BÖYLE BİR İNİŞ OLMADIĞINI, OLMAYACAĞINI GÖSTERMİYOR MU?..