33. DERECE'DEN ÖTE MASONLUK SIRLARI
"REFORMCU" PADİŞAH 3. SELİM'İN TUTARSIZLIKLARI
"REFORMCU" PADİŞAH 3. SELİM'İN TUTARSIZLIKLARI
3. SELİM DÖNEMİNDEKİ BATI HAYRANLIĞI FRANSA LEHİNE İDİ. BUNUN TUHAF HİKAYESİNİ ANLATIP GELİYORUZ...
DOST BİLDİĞİMİZ NAPOLYON BONAPART, HİÇ BEKLENMEDİK BİR ANDA, 450 GEMİ VE 60.000 KİŞİLİK BİR ORDU İLE GELİP MISIR'I İŞGÂL ETMİŞTİ!.. (1798) SONRA HALKA "BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM" DİYE BAŞLAYAN, VE
- "EY MÜSLÜMANLAR!. BURAYA, FRANSIZLAR'IN HALİS DOSTU, İSLÂM PADİŞAHI, HALİFE HAZRETLERİ SULTAN 3. SELİM'İN İZNİYLE GELDİM. İSLÂMİYET'İ KÖLEMENLER'İN BASKISINDAN KURTARACAĞIM,"
ŞEKLİNDE ARAPÇA BİLDİRİLER DAĞITMIŞTI! MISIR'I NAPOLYON'DAN KURTARMAMIZ; YARDIM TEKLİF EDEN RUSLAR, FRANSIZ DONANMASINI YOK EDEN İNGİLİZ AMİRAL NELSON, VE FRANSIZLAR'IN AVUSTURYA'YA KARŞI YENİLMESİ İLE OLMUŞTU. (1801) TABİİ BUNLAR ARASINDA CEZZAR AHMET PAŞA'NIN AKKA'DA NAPOLYON'A İNATLA DİRENMESİNİ DE UNUTMAMAK GEREKİR... BU UZUN SÜRELİ DİRENİŞ SONUNDA, HIRSINI ALAMAYAN NAPOLYON, "SER GİREMEDİM. BÂRİ ŞAPKAM GİRSİN!" DİYEREK ŞAPKASINI SURLARA DOĞRU FIRLATMIŞ, SONRA KUŞATMAYI KALDIRIP BOYNU ÖNÜNDE ÜLKESİNE DÖNMÜŞTÜ!.. NAPOLYON TAKVİYE ALABİLSEYDİ, BU DİRENİŞİN BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ.
DÖNEMİN SÖZDE REFORMCU PADİŞAHI SALAK SELİM, HÂLÂ UYANMAMIŞ, HATTA KENDİSİNİ İSLAHATINDAN DOLAYI KUTLAYAN NAPOLYON'UN MEKTUPLARINA KANMIŞ, HERİFİN ADRİYATİK KIYILARINDAKİ KORFU, LEFKE, İTHAKİ ADALARINI İŞGÂL ETMESİNE SES ÇIKARTMAMIŞTIR!.
BU SURETLE, İMPARATOR OLAN NAPOLYON'UN (1804) AVUSTURYA VE RUSYA'YA KARŞI GEÇİCİ BAŞARILARINDAN ETKİLENEREK RUSYA'YI, İNGİLTERE'Yİ VE AVUSTURYA'YI KARŞISINA ALMIŞ; TEKRAR FRANSA'YA YANAŞMIŞTI!... HATTA NAPOLYON'UN İMZALI BİR RESMİNİ GÖNDERMESİNE ÇOCUK GİBİ SEVİNMİŞ, KENDİSİNİ UYARAN VEZİR-İ ÂZÂMA,
- "BRE VEZİRİM, SEN BİLMEZSİN! AVRUPA'DA DOSTLAR ARASINDA BİRBİRİNE İMZALI TASVİR HEDİYE EYLEMEK, MÛTENÂ ÂDET OLMUŞTUR. FRANSA İMPARATORUNUN BANA İMZALI BİR TASVİRİNİ GÖNDERMESİ, PEK BÜYÜK DOSTLUK VE SAMİMİYET NİŞÂNESİDİR. PEK MAHZUZ OLDUM, GAYETLE HAZ DUYDUM,"
DİYEREK KARŞI ÇIKMIŞTI.
SIRF BU YÜZDEN, RUSLAR BİZE HARP İLÂN ETTİ!.. İNGİLTERE ÇANAKKALE BOĞAZI'NI AŞIP DONANMASIYLA İSTANBUL ÖNLERİNE GELDİ!..
BUNA YOL AÇAN KAPTAN PAŞA İLE FEYZULLAH EFENDİ'NİN KELLELERİNİ UÇURMAK GEREKİRKEN, PAÇAYI KURTARDILAR.
HASSAS RUHLU PADİŞAH İLE PISIRIK DEVLET ADAMLARI İNGİLİZ GEMİLERİNİ GÖRÜNCE, PERİŞAN OLDULAR... FRANSIZ ELÇİ SEBASTİYANİ ŞAŞKINDI. SARAY İSE İNGİLİZ TEKLİFLERİNİ KABULE HAZIRDI!..
AMA HALK VE ASKERLER ENDİŞE VE TELÂŞI KISA ZAMANDA ÜZERLERİNDEN ATTILAR... SARAYIN TUTUKLUĞUNA ALDIRIŞ ETMEDEN KENDİ BAŞLARINA DİRENİŞE HAZIRLANDILAR… SİLAHLANDILAR, ŞEHRİ TAHKİM ETTİLER... BU HAZIRLIKTA İSTANBUL'DA BULUNAN BÜTÜN DİN VE MEZHEPTEN HERKESİN BİRLİKTE HAREKET ETMESİ ŞAYAN-I TAKDİRDİR.
SONUNDA İNGİLİZLER BİR HALT EDEMİYECEKLERİNİ GÖRÜP KÖS KÖS GERİ DÖNDÜLER... ÜSTELİK ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇERKEN BU SEFER GEREKLİ TAHKİMAT YAPILMIŞ OLDUĞUNDAN EPEY DE HASAR GÖRDÜLER.
İNGİLİZLER BUNUN HIRSINI MISIR'I İŞGAL EDEREK ÇIKARMAK İSTEDİLER. 8.000 ASKERLE İSKENDERİYE'YE ÇIKTILAR... ANCAK MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA, ÖYLE 3. SELİM GİBİ YUMUŞAK FALAN DEĞİLDİ. DERHAL İSKENDERİYE'Yİ KUŞATTI VE İNGİLİZLER'İ TOPTAN ESİR ALDI!..
3. SELİM İSTANBUL'U İŞGÂLDEN KURTARDIĞINA SEVİNİRKEN, BAŞINA BAŞKA BİR ÇORAP ÖRÜLÜYORDU!.. BU SEFERKİ KABAKÇI MUSTAFA İSYANI İDİ!..
AMA BİZ İSYANA GEÇMEDEN ÖNCE SULTAN 3. SELİM'İN GERÇEK REFORMLARINDAN BİRAZ SÖZ EDELİM. ÇÜNKÜ HATÂLARINI DİLE GETİRDİĞİMİZ BU ZÂTIN YAPTIĞI BÂZI İYİ İŞLER DE VARDI.
ASLINDA OSMANLI DEVLETİ MUHTEŞEM DİYE YUTTURULMAK İSTENEN KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN ZAMANINDAN İTİBAREN SIKINTIYA GİRMİŞTİ. ANCAK DEVLET'İN SAĞLAM YAPISI, 400 YILA YAKIN DAYANDI. GENÇ OSMAN (1622), 4. MURAD (1631-1640) VE DAHA SONRA KÖPRÜLÜ AİLESİNDEN GELEN VEZİRLER OSMANLI DEVLETİ'NE ESKİ GÜCÜNÜ KAZANDIRMAYA ÇALIŞTILAR. GENÇ OSMAN GENÇLİĞİNİN VE ÇEVRESİNDEKİLERİN KURBANI OLDU. DİĞERLERİ GERÇEKTEN BÜYÜK BAŞARILAR SAĞLADILAR. BUNLARA BİR DE BİZİM TESBİTİMİZ OLAN AMCAZÂDE HÜSEYİN PAŞA İLE HALİL HAMİD PAŞA'YI DA DÂHİL ETMEK GEREKİR... NE VAR Kİ, KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER SÜRDÜRÜLEMEDİĞİ İÇİN, YENİ ELEMAN YETİŞTİRİLEMEDİĞİ İÇİN, ÇÖKÜŞ DEVAM ETTİ.
3. SELİM'İN BABASI 3. MUSTAFA DA ORDUNUN ISLÂHINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATMIŞTI. BARON TOTT'UN KURDUĞU TOPÇU BİRLİĞİ VE MÜHENDİSHANE HATIRLARDADIR.
3. SELİM'İN YENİ KURDUĞU "NİZAM-I CEDİT" ADLI ORDU, ADINI TA FÂZIL MUSTAFA PAŞA'DAN VE ONUN DEVLET'E VERMEYE ÇALIŞTIĞI YENİ DÜZENDEN ALIR... YANİ ESKİ DÜZEN BOZUKTUR, DEĞİŞMESİ GEREKİR. YENİ DÜZEN İSE İLERİCİ, MODERNDİR.
BU AÇIDAN BAKINCA, 1970'LERİN ECEVİT'İNİ DE "NİZAM-I CEDİT"Çİ SAYMAK MÜMKÜNDÜR!.. ÇÜNKÜ O DA "BOZUK DÜZEN"İ DEĞİŞTİRMEYİ VAADEDİYORDU... AMA YILLAR GEÇTİKÇE, SAĞLIĞI İLE BİRLİKTE ZİHNİYETİ DE BOZULDU... CEDİTÇİLİĞİ FİLAN KALMADI!..
CEDİTÇİLİK DEYİNCE, AKLIMIZA ORTAASYA'DA 1920'LERDEN İTİBAREN GÖRÜLEN AKIM GELDİ… ORA TÜRKLERİ TARAFINDAN "ÇEDİTÇİLER" DİYE BİLİNEN AYDINLAR GRUBU, BİLHASSA MÜSLÜMANLARIN HER TÜRLÜ GERİLİKTEN KURTULMASI İÇİN BATI'DAN ALDIKLARI FİKİRLERİ ÖN PLANA ÇIKARMIŞLAR, YAYINLAR YAPMIŞLARDI.
ÖTE YANDAN FRANSA'DA İHTİLÂLDEN SONRA KURULAN REJİM DE İSTANBUL'DA "FRANSA
NİZAM-I CEDİDİ" DİYE ADLANDIRILMIŞTI… 3. SELİM BUNUN ETKİSİ İLE BAZI ISLAHAT HAREKETLERİNE GİRİŞMEK İSTEMİŞ, BUNUN İÇİN DEVLET ADAMLARININ NE DÜŞÜNDÜKLERİNİ YAZILI OLARAK SORMUŞ, 22 KİŞİDEN DE LÂYİHALAR HALİNDE FİKİRLERİNİ ALMIŞTIR. (1792)
ÖNERİLERİN HEMEN HEPSİ ORDUNUN ISLÂHI ÜZERİNDE DURUYORDU. BUNLARDAN BİR KISMI YENİÇERİ OCAĞININ ISLÂH EDİLEREK MUHAFAZA EDİLMESİNİ, BİR KISMI DA ONU DÜZELTMEK VEYA KALDIRMAK MÜMKÜN OLMADIĞI İÇİN YANISIRA YENİ BİR ORDU KURULMASINI TAVSİYE EDİYORDU.
PADİŞAH İKİNCİ YOLU SEÇTİ.
İŞTE BU YÜZDEN SULTAN 3. SELİM'LE BİRLİKTE ANILAN "NİZAM-I CEDİT", DEVLET DÜZENİNDE BİR YENİLENMEYİ DEĞİL, "AVRUPA USULÜYLE TALİM EDEN ASKER" ANLAMINA GELİR.
YENİ BİR OCAK KURULMASINI YENİÇERİLER REDDETTİLER. BUNUN ÜZERİNE BOSTANCI OCAĞINA BAĞLI TÜFEKÇİ OCAĞI KURULDU. TOPLAM 12.000 ASKER YETİŞTİRİLMESİ DÜŞÜNÜLÜYORDU. TALİMLER LEVENT ÇİFTLİĞİNDE 1600 KİŞİ İLE BAŞLADI.
BUNLARA SETRE PANTALON İLE BAŞLARINA FES GİYDİRİLDİ Kİ, DÖNEMİN HALKI TARAFINDAN "FRENK ŞAPKASI" DİYE ADLANDIRILDI... ANCAK ESAS KIYAFET DEĞİŞİKLİĞİ 2. MAHMUD ZAMANINDA OLMUŞ, VE BÜTÜN DEVLET ERKÂNI İLE ORDUYU KAPSAMIŞTIR.
BURADA YETİŞEN ASKERLER SONRA CEZZAR AHMET PAŞA'NIN YANINDA YER ALDILAR VE AKKA'DA NAPOLYON'U PERİŞAN ETTİLER.
TOPHANEYE SIRF PARA ALABİLSİN DİYE BİR SÜRÜ İŞE YARAMAZ ADAM DOLDURULMUŞTU. YENİ BİR KANUNNAME İLE DİSİPLİN SAĞLANDI. AVRUPADAN DÖKÜMCÜLER, USTALAR GETİRİLDİ. ARKASINDAN BARUTHANE DÜZENE KONULDU. İSTANBUL, SELÂNİK VE GELİBOLU'DAKİ BARUTHANELERE YIĞINLA PARA AKIYOR, ANCAK BİR AVUÇ BARUT ÜRETİLEBİYORDU. GERİ KALAN PARA KAPANIN ELİNDE KALIYORDU. OSMANLI DEVLETİ DE İHTİYACI OLAN BARUTU ASLINDA DÜŞMANI OLAN İNGİLTERE GİBİ ÜLKELERDEN İTHAL ETMEK ZORUNDA KALIYORDU.
SONUNDA BARUTHANELER DE ISLÂH EDİLDİ, YENİLERİ AÇILDI. SU GÜCÜNDEN YARARLANILARAK İŞLER HIZLANDIRILDI VE KALİTELİ BARUT ÜRETİMİ BAŞLADI.
DONANMA PERİŞAN HALDE İDİ. TERSANELERİN ÇOĞU ÇALIŞMIYORDU. KAPTANLAR DAHİ HARP TEKNİĞİ BİLMEZ HALE GELMİŞTİ. ÇÜNKÜ GÖREVLER PARA İLE ELDE EDİLİR OLMUŞTU. DENİZCİLER SOKAKLARDAN TOPLANMIŞ ACİZ, FAKİR KİMSELERDİ. BUNU KAPTANLAR TERCİH EDİYORDU, ÇÜNKÜ ONLARIN MAAŞLARINI DA CEBE İNDİYORLARDI.
3. SELİM DONANMAYI DÜZENE KOYMA İŞİNİ KÜÇÜK HÜSEYİN PAŞA'YA VERDİ. PAŞA KAPTANLARI İMTİHANA ÇEKTİ. BİLGİSİZLER ATILDI. DENİZCİLER SAĞLIK MUAYENESİNDEN GEÇTİLER, SAĞLAM OLANLAR TALİME BAŞLADILAR. AVRUPA'DAN GETİRTİLEN MÜHENDİSLER İLE 15 TERSANE ÇALIŞIR HÂLE GELDİ. KISA ZAMANDA 45 GEMİ YAPILDI. PERSONEL SAYISI 20.500'E ÇIKTI. AYRICA 50 GEMİ DAHA YAPILMAKTAYDI.
ÖTE YANDAN KUMBARAHANE İLE DENİZ MÜHENDİSHANESİ DİYE İKİ OKUL AÇILDI. MÜHENDİSHANE ASLINDA, AMCASI 1. ABDÜLHAMİD ZAMANINDA TAMAMLANMIŞTI. AVRUPADAN MÜHENDİSLER, ÖĞRETMENLER GETİRİLDİ. BUNLARIN ÇOĞU FRANSIZ'DI. TOPÇU OKULUNDA 400 CİLTLİK TEKNİK BİR KÜTÜPHANE KURULDU. ÖNEMLİ KİTAPLAR TERCÜME EDİLİP BASILDI.
MÜLKÎ SİSTEM DE TAMAMEN DEJENERE OLMUŞTU. VEZİRLER, VALİLER, ÂYÂN HALKI SOYUP DURUYORDU. YENİDEN RÜŞVET ALMAK İÇİN BUNLAR, SIK SIK YER VE MAKAM DEĞİŞTİRİYORLARDI. MÜLTEZİMLER HEM HALKI SOYUYOR, HEM DE EZİYET EDİYORDU. KADILAR İSE ADALET DAĞITMAKTAN ÇOK UZAKLAŞMIŞTI.
BÜTÜN BUNLARA SON VERMEK İÇİN ÖNCE ANADOLU VE RUMELİ 28 EYALETE BÖLÜNDÜ. EHLİYETSİZ KİŞİLERE GÖREV VERİLMEMESİ İÇİN BİR KANUNNAME ÇIKARILDI. VEZİRLERİN AYNI YERDE EN AZ ÜÇ YIL, EN ÇOK BEŞ YIL KALMASI KARARLAŞTIRILDI. TİMAR VE ZEAMET USÜLÜ YENİDEN TANZİM EDİLDİ. KADILARIN FAZLA PARA ALMASI ÖNLENDİ.
EKONOMİ PERİŞANDI. HİNDİSTAN'DAN, AVRUPA'DAN, İRAN'DAN GELEN MALLAR, KUMAŞLAR ÜLKEYİ SARMIŞTI. PADİŞAH BU KONUDA KENDİSİNİ ÖRNEK GÖSTEREREK HERKESİN ANKARA VE İSTANBUL'DA DOKUNAN KUMAŞLARI GİYMESİNİ İSTEDİ. ZAHİRE TOPLAMAK, MUHAFAZA ETMEK VE DAĞITMAK İŞİ TÜCCARDAN ALINARAK DEVLET ELİYLE YAPILMAYA BAŞLANDI. TİCARET ERBÂBI VERGİ VERMEMEK İÇİN KAPİTÜLASYONLARDAN YARARLANARAK KENDİNİ YABANCI ELÇİLİK MEMURU, TERCÜMANI GİBİ GÖSTERİYORDU. BİR KISMI DA DOĞRUDAN YABANCI TABİİYETİNE GİRİYORDU.
YANİ MERVE KAVAKÇI VE TANSU ÇİLLER GİBİLERİ O ZAMAN DA VARDI.
PADİŞAH, ELÇİLİKLERE AHİTNAMELERDE BELİRTİLEN SAYIDAN FAZLA TERCÜMAN KULLANMAMALARINI BİLDİRDİ. AVRUPALI TACİRLERİN İÇ TİCARET ALANINDA İŞ YAPMALARI ÖNLENMEYE ÇALIŞILDI. OSMANLI TEBAASININ GEMİLERİNE RUS BAYRAĞI ÇEKEREK ÇALIŞMALARI ÖNLENDİ. DEVLET ADAMLARININ BİRER GEMİ SATIN ALARAK TİCARET YAPMALARI İSTENDİ.
ŞİMDİ DİYECEKSİNİZ Kİ, "BUNLARIN HEPSİ İYİ, YERİNDE TEDBİRLER... NİYE ADAMCAĞIZI 'SÖZDE REFORMCU' DİYE KÖTÜLÜYORSUN?.."
ÇÜNKÜ BUNLARIN HEPSİ İYİ, HOŞTU DA, ZİHNİYET DEĞİŞMEDİKÇE ISLAHAT YAPMAK MÜMKÜN DEĞİLDİ!... BİLHASSA İKTİSADÎ TEDBİRLER HEMEN HİÇ UYGULANAMADI.
İKİNCİ ÖNEMLİ HUSUS, BİR ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ OLDU… AMA DEVLETİN İÇİŞLERİNDE DEĞİL, DIŞ MÜNASEBETLERİNDE OLDU!.. O TARİHE KADAR DEVLET ADAMLARI OSMANLI DEVLETİ'Nİ, TÜRKLÜĞÜ, İSLAM'I AVRUPA'DAN HIRİSTİYANLIKTAN, BATI'DAN ÜSTÜN GÖRÜRKEN ONLARIN TEKNOLOJİDE BİZİ GEÇMİŞ OLDUKLARINI FARKETTİLER. ARTIK ONLARDAN BİRŞEYLER ALMAK GEREKTİĞİNİ, AVRUPA'DA NELER OLUP BİTTİĞİNİ TAKİP ETMEK GEREKTİĞİNİ ANLADILAR.
ASLINDA BU ÖNEMLİ HUSUS, AŞAĞI YUKARI 60 YIL KADAR ÖNCE İBRAHİM MÜTEFERRİKA'NIN PADİŞAH'A SUNDUĞU ISLAHATTEKLİFİNDE YERALIYORDU, AMA KİMSE UMURSAMAMIŞTI!...
3. SELİM İLK DEFA AVRUPA'DA DAİMİ ELÇİLİKLER KURDURTTU. O TARİHLERDE BİZİM AVRUPA'DA ÇOĞU YERDE ELÇİMİZ BİLE YOKTU. YANİ NE DEVLET RİCÂLİ, NE İLİM ADAMLARI, NE DE CASUSLAR VASITASIYLA AVRUPA'DAKİ GELİŞMELERİ TAKİP EDECEK İMKÂNLARA SAHİP DEĞİLDİK. BUNLARIN HEPSİ KANUNÎ DÖNEMİNDEN İTİBAREN İHMAL EDİLE EDİLE, BU HALE GELMİŞTİ.
AMA AVRUPA DEVLETLERİNİN BİZDE ELÇİLERİ, TÜCCARLARI, MEMURLARI VARDI VE HEPSİ BİRER CASUS GİBİ FAALİYET GÖSTERİYORLARDI!..
"İYİ YA!… ŞİMDİ FARKETMİŞLER, UYGULUYORLAR," DEDİĞİNİZİ DUYAR GİBİ OLUYORUZ… İŞTE NEDEN "SÖZDE REFORMCU" DEDİĞİMİZİN SIRRI BURADA GİZLİ!..
3. SELİM HASTALIĞA DOĞRU TEŞHİS KOYMUŞTU : GERİ KALMIŞLIK!.. ANCAK TEDAVİYİ YANLIŞ SEÇMİŞTİ : BATI'YA BENZEMEK!..
3. SELİM DÖNEMİNDE AVRUPA'NIN BİZİ GEÇMEKTE OLDUĞU FARKEDİLDİ. AMA SİLKİNİP EKSİĞİ TAMAMLAMAK YERİNE, BATILILARA KARŞI BİR HAYRANLIK DUYGUSU UYANDI!.. ONLAR NE DERSE, NE YAPARSA, "DOĞRU" SAYILDI!.. TÜRK'ÜN EŞSİZ VASIFLARI, İSLÂMÎ PRENSİPLER, ÖRF VE ÂDETLERİMİZ, KIYAFETİMİZ, MÜZİĞİMİZ, YEMEKLERİMİZ, VELHÂSIL BİZE AİT OLAN, BİZİ AVRUPALI'DAN ÜSTÜN KILAN YÖNLERİMİZ, SANKİ GERİ KALMAMIZIN SORUMLUSU İMİŞ GİBİ MUAMELE GÖRDÜ!..
SANKİ KIYAFETİMİZİ DEĞİŞTİRİRSEK, BATI MÜZİĞİNİ BENİMSERSEK, BATILI GİBİ OTURUR, KONUŞUR, YEMEK YERSEK; HER ŞEY DÜZELECEK SANILDI!..
İDARÎ ISLAHAT, TEKNOLOJİDEKİ İLERLEME KAPLUMBAĞA HIZIYLA GİDERKEN; FERTLERİN HIZLA FRENKLEŞMESİ MODA OLDU!..
BU BİR ISLAHAT DEĞİL, BİR DEJENERASYON İDİ!.. 2. MAHMUD'LA HIZLANDI!.. TANZİMAT'LA (1839) MEŞRULAŞTI!.. ISLAHAT FERMANI (1856) İLE RAHVAN, MEŞRUTİYET (1908) İLE DÖRT NALA KOŞMAYA BAŞLADI!.. "BATILILAŞIYORUZ!" DEDİKÇE, BATTIK!.. BUNU ANCAK MİLLÎ MÜCADELE DURDURABİLDİ!.. İSMET PAŞA İSE TEKRAR BATICI TANZİMAT ZİHNİYETİNE DÖNDÜ! (1947)
SULTAN 3. SELİM, İFLÂH OLMAZ BİR FRANSIZ HAYRANI İDİ... BABASI GERÇEK REFORMCU 3. MUSTAFA'NIN GETİRTTİĞİ FRANSIZ UZMANLARI GÖRMÜŞ, ONLARIN YAPTIKLARI DEĞİŞİKLİKLERE ŞAHİT OLMUŞ, BİR GÜN TAHTA GEÇTİĞİNDE BUNLARI DEVAM ETTİRME HAYALLERİ KURMUŞTU!.
AMA ISLAHAT FİKRİNİN RUHUNA İNEMEMİŞTİ!.. MUSİKÎŞİNAS OLMASI, SANATKÂR RUHU İLE AVRUPA DEVLETLERİNİN GÜCÜNÜN, VAR HIZIYLA UYGULAMAYA BAŞLADIKLARI EMPERYALİZMDEN, SÖMÜRGECİLİKTEN, KENDİ İNSANLARINA VE BAŞKA MİLLETLERE UYGULADIKLARI "KÖLE" MUAMELESİNDEN İLERİ GELDİĞİNİ GÖZDEN KAÇIRMIŞTI!..
3. SELİM OSMANLI DEVLETİ'NİN MESELELERİNE DOĞRU TEŞHİS KOYMUŞ, AMA YANLIŞ TEDAVİ UYGULAMIŞTI!.. BABASI 3. MUSTAFA'NIN YAPTIĞI GİBİ, YABANCI UZMANLARI KENDİ EMRİNDE VE TAMAMEN ONLARA HÂKİM OLARAK, YÖNLENDİREREK KULLANMAYI BECEREMEMİŞTİ.
ÜSTELİK ONUN AŞIRI FRANSIZ HAYRANLIĞI, GEREKSİZ ZAMANLARDA FRANSIZLAR'IN YANINDA YER ALMAMIZA VE RUSLAR'IN BİZE SALDIRMASINA SEBEP OLMUŞTU!..
ŞİMDİ DURUP BİR DÜŞÜNÜN!..
BÜTÜN AVRUPA FRANSA'YA KARŞI!.. BİZ ONLARLA İTTİFAKA GİRMİŞİZ!.… RUSLAR DA FRANSIZLAR'A KARŞI!.. SIRF BU YÜZDEN ÜLKEMİZİ İŞGÂL ETMİŞLER, "BU İTTİFAKTAN VAZGEÇİN, ÇEKİLELİM," DEMİŞLER... BİZİM PADİŞAH VE DEVLET ERKANI FRANSIZ ELÇİSİNE KANIP KABUL ETMEMİŞ!…
BU OLAYDA, SARAYDAKİ YAHUDİLERİN, DÖNMELERİN, FRANSIZ BÜYÜK MAŞRIKINA KAYITLI MASONLARIN ETKİSİ ÇOK BÜYÜKTÜR!..
VE BU OLAY PATRONA HALİL İSYANI'NA SEBEP OLAN "YANLIŞ TEŞHİS - YANLIŞ TEDAVİ" UYGULAMASININ AYNISIDIR VE İKİNCİSİDİR!.. VE KABAKÇI İSYANINA YOL AÇMIŞTIR!..
|
