33. DERECE'DEN ÖTE MASONLUK SIRLARI
KIRK YILLIK YANİ, OLUR MU KÂNİ?..
SABATAY SEVİ KORKUDAN MÜSLÜMAN OLDU AMA, SADECE ADI DEĞİŞTİ!...
BİR DE, HÂLÂ ONUN KUTSALLIĞINA İNANANLAR, SABATAY'A YENİ BİR AD VERDİLER, OLDU SİZE MEHMET AZİZ EFENDİ!..
ZAR ZOR KELİME-İ ŞAHÂDET GETİRDİ... HAMAMA GÖTÜRÜLÜP YIKANDI!.. SÖZDE ABDEST ALDI!.. TÜRKLERİN ÂLİCENAPLIĞININ GÖSTERGESİ OLARAK, KÜRK VE HİLAT GİYDİRİLDİ!.. KAPICIBAŞILIK VERİLDİ!.. HERİFE BİR DE 150 AKÇE DE MAAŞ BAĞLANDI!..
ASLINDA IV. MEHMED YALNIZ ONUN HAYATINI DEĞİL, DÜNYA MUSEVİLİĞİNİ DE KURTARMIŞ OLDU!.. OLAYIN HEMEN ARDINDAN İSTANBUL HAHAMINDAN İZMİR YAHUDİ CEMİYETİNE GÖNDERİLEN MEKTUPTA,
- "KRAL IV. MEHMED'I TAKDİS EDİNİZ!.. ÇÜNKÜ BU GÜNLERDE İSRAEL İÇİN BİR SELÂMET AMELİYESİ YAPMIŞTIR."
DENİLMESİNE BAKILIRSA, GERÇEK YAHUDİLİĞİN NE BÜYÜK BİR FESATTAN KURTARILDIĞI DAHA KOLAY ANLAŞILIR.
YAHUDİLİK KURTARILDI AMA; OSMANLILAR, TÜRK YAHUDİLER VE HATTA ŞİMDİKİ TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR FİTNENİN DE TEMELİ ATILMIŞ OLDU!..
BÜTÜN BU BİLGİLERİ "DÖNMELER VE DÖNMELİK TARİHİ"ESERİNDEN ALDIĞIMIZ DR. ABDURRAHMAN KÜÇÜK, ARAŞTIRMALARI SIRASINDA İSTANBUL BAŞBAKANLIK ARŞİVİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDE BULUNAN "OSMANLI MÜHİMME DEFTERLERİ"NDEN SABATAY SEVİ İLE İLGİLİ BİLGİLERİN DE BULUNDUĞU, 1648-1676 DÖNEMİNE ÂİT OLANLARIN "EKSİK" OLDUĞUNU HAYRETLE GÖRMÜŞTÜR!..
BÜTÜN BÜROKRASİYİ SARMIŞ OLAN DÖNMELER, ARŞİVLERİMİZE GİRİP O DÖNEMLE İLGİLİ MÜHİMME DEFTERLERİ'Nİ ÇALMIŞ, VE YOK ETMİŞLERDİR!..
ASLINDA BU NE İLKTİR, NE DE SON!.. KAPİTÜLÂSYONLARLA İLGİLİ FERMANLAR, ERMENİ TEHCİRİ İLE YAZIŞMALAR, RESİMLER, VE TÜRKLER'İ BATILILAR KARŞISINDA GÜÇLÜ DURUMA GETİRECEK PEK ÇOK BELGE; DÖNMELER, GAYRIMÜSLİMLER VE BÖLÜCÜLER TARAFINDAN ÇALINMIŞTIR!
YOK EDİLEN, GİZLİ KASALARDA SAKLANAN BU BELGELERİN YANISIRA, PEK ÇOK FERMAN, KİTAP VE EŞYA; SARAYLARDAN, MÜZELERDEN, CÂMİLERDEN ÇALINMIŞ, GAVUR ŞEHİRLERİNDEKİ MÜZELERDE, ÖZEL KOLLEKSİYONLARDA TEŞHİR EDİLİR OLMUŞTUR!.. FATİH SULTAN MEHMED'İN "DEVLET'İN BEKASI İÇİN İSYAN EDEN KARDEŞ VE EVLATLARIN KATLİ" HUSUSUNDAKİ FERMANI, BUNLARDAN BİRİDİR, VE ŞU ANDA VİYANA MÜZESİNDEDİR.
TÜRK HÜKÜMETİNİN YUNAN VE ROMA ESERLERİNE GÖSTERDİĞİ İLGİYİ, BUNLARDAN ESİRGEMESİ ANLAŞILAMAZ BİR TUTUMDUR. HEPSİNİN İADESİNİN TALEBİ GEREKİR!
HUYLU HUYUNDAN VAZGEÇMEZ!... PEYGAMBERİMİZİN BİR HADİSİNDE BUYURDUĞU GİBİ,
"YAHUDİ, YAHUDİLİKTEN DÖNMEZ!"
VE KUR'AN'IN MÜNÂFIKLAR HAKKINDA İŞARET ETTİĞİ GİBİ, SEVİ YALNIZCA DIŞ GÖRÜNÜŞÜYLE MÜSLÜMAN OLDU!..
BÖYLE OLDUĞUNU MÜRİTLERİNE ANLATMAK İÇİN, YİNE YAHUDİ KUTSAL KİTAPLARINDAN YARARLANDI.
- "TANRI BENİ İSMAİLÎ YAPTI... BEN KARDEŞİNİZ KAPICIBAŞI MEHMED'İM,"
DİYEREK KAYBETTİĞİ TARAFTARLARINI, YENİDEN KAZANMAYA GİRİŞTİ!... ESKİ YAHUDİ İNANÇLARINDA,
- "MESİH İSMAİLÎLER TARAFINDAN YUTULACAK, KAYBOLACAK"
DÜŞÜNCESİ OLDUĞU İÇİN, SEVİ BU SÖZÜYLE KENDİSİNİN ASIL KİMLİĞİNİN İSMAİLÎ
(MÜSLÜMAN)LIK ALTINDA GİZLENDİĞİNİ İMÂ ETMEK İSTİYORDU!... BAŞARILI DA OLDU.
DURUMU ÖĞRENEN FİLİSTİN'DEKİ SAHTE PEYGAMBER NATHAN DA GEZİP DOLAŞARAK SEVİ'NİN YENİ KIYÂFETİYLE GÖREVİNE DEVAM EDECEĞİNİ DUYURUYORDU...
BİR KISIM AKLI BAŞINDA İSTANBUL HAHAMLARI YAZILAR GÖNDEREREK NATHAN'IN YAHUDİ CEMAATİNE YAKLAŞTIRILMAMASINI İSTEDİLER AMA, ETKİSİNİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRAMADILAR.
SEVİ, BİR KURNAZLIK DAHA YAPTI... SULTAN'A VE MÜFTÜYE MÜRACAAT EDEREK TARAFTARLARINI MÜSLÜMAN YAPMAK İÇİN İZİN İSTEDİ!..
ONLARI ÖZEL BİR KIYÂFET ALTINDA TOPLAYACAK, BU DA DİĞER YAHUDİLERE ÖRNEK OLACAKTI!.. SARAY BUNA DA İZİN VERDİ.
BÖYLECE SARIKLI, CÜBBELİ, "DIŞI MÜSLÜMAN, İÇİ YAHUDİ" BİR "DÖNME" TOPLULUĞU OLUŞTU... TA İSTANBUL'DAN BAĞDAT'A, HATTA KUDÜS'E KADAR!...
BUNLAR KENDİLERİNE "MÜMİNÎN" ADINI TAKTILAR, YANİ İNANMIŞLAR... AMA NEYE İNANDIKLARI BELLİYDİ!.. SABATAY SEVİ'YE VE YAHUDİLİĞE!
ÜSTELİK BU İNANÇLARI NE MÜSLÜMANLARA, NE DE YAHUDİLERE UYGUNDU… YURT İÇİNDEKİ VE YURT DIŞINDAKİ GERÇEK YAHUDİLER, DÖNMELERİ HİÇ BİR ZAMAN KENDİLERİNDEN SAYMADILAR, VE ONLARA "PUŞT" LÂKABI TAKTILAR… HEP ÖYLE HİTAP ETTİLER!
BU ARADA SÂRA DA ADINI FATMA'YA ÇEVİRDİ... DÖNMELERİN HEPSİ MÜSLÜMAN ADLARI ALDILAR... ARAMIZA KARIŞTILAR…
SÂRA'NIN FETTANLIĞI İSE HÂLÂ SÜRÜYORDU!... VANİ EFENDİ'Yİ, SADÂRET KAYMAKAMI MUSTAFA PAŞA'YI BİLE PEŞİNDEN KOŞTURDUĞU SÖYLENİR.
