33. DERECE'DEN ÖTE MASONLUK SIRLARI
KENDİ ORDUSUNU TOPA TUTAN PADİŞAH
YENİÇERİ OCAĞI SULTAN MURAD-I HÜDAVENDİGAR ZAMANINDA KURULMUŞ TAMAMEN MİLLİ BİR ASKERİ TEŞKİLAT İDİ. RİVAYETE GÖRE, HACI BEKTAŞ-I VELİ'NİN HALİFELERİNDEN GEYİKLİ BABA, SULTAN MURAD'IN BABASI ZAMANINDA BAŞLATILAN BU YENİ-ASKER TEŞKİLÂTINI KUTSAMIŞ, DUALAR ETMİŞTİ. BÖYLECE OCAK HACI BEKTAŞ HAZRETLERİNİN MÂNEVÎ HİMAYESİ ALTINA GİRMİŞ OLUYORDU.
YENİÇERİLER DAİMİ ASKERDİ. ŞİMDİKİASKERLERDEN FARKI, SUBAY GİBİ HAZİNEDEN MAAŞ ALMALARIYDI. BUNA ULÛFE DENİRDİ. MAAŞ KARNESİ DE ESÂME DİYE BİLİNİRDİ.
ZAMAN ZAMAN GAYRIMÜSLİM REAYADAN ELEMAN TOPLANIR, KÜÇÜK YAŞTA ÇOCUKLAR DEVŞİRME ADIYLA ALINIR, BUNLARIN ZEKİ, OKUMAYA MÜSAİT OLANLARI ENDERUN'A GÖNDERİLEREK DEVLET MEMURU OLARAK YETİŞTİRİLMESİ SAĞLANIR, BİLEĞİ KUVVETLİ, SAĞLAM YAPILI OLANLAR DA YENİÇERİ OCAĞINA VERİLİRDİ... ANCAK ÖNCE HEPSİ TÜRK AİLELERİN YANINA VERİLEREK İSLÂMÎ ESASLARA GÖRE YETİŞTİRİLİR, SONRA ACEMİ OCAĞINA ALINIRLARDI. UZUN SÜRE NE ENDERUN'DAN YETİŞENLERDEN, NE DE YENİÇERİ OCAĞINA VERİLEN DEVŞİRMELERDEN OSMANLI DEVLETİ BİR ZARAR GÖRMEMİŞTİR.
PADİŞAHIN HASSA ORDUSUNUN BİR BÖLÜMÜ OLDUĞU İÇİN, İMTİYAZLI ASKER İDİLER... BU YÜZDEN ZAMAN ZAMAN İSYAN ETTİKLERİ, HATTA PADİŞAH DEĞİŞTİRDİKLERİ OLMUŞTUR.
BU DA BİR TÜRK GELENEĞİDİR. GEÇMİŞTE KALDIĞINI SANMAK HATA OLUR... CUMHURİYET DÖNEMİNDEKİ İHTİLALLERDE DE CUMHURBAŞKANLARINI DENETİM ALTINA ALAN, ASLINDA ONLARI KORUMAKLA GÖREVLİ MUHAFIZ ALAYI OLMUŞTUR!.. HELE 27 MAYIS 1960'DA CELAL BAYAR'I KENDİ MUHAFIZ ALAYI KOMUTANI ALBAY OSMAN KÖKSAL TUTUKLAMIŞTI!..
DAHA İYİ TAHLİL EDİLİRSE, HEM YENİÇERİLER, HEM DE MUHAFIZ ALAYI KENDİNİ DEVLET REİSİNİN DEĞİL; "DEVLETİN BEKÇİSİ" OLARAK GÖRÜRLER. DEVLET REİSİ HATA YAPARSA, ONU KORUMAK YERİNE, DEVLET ADINA ONA DİRENMEYİ GÖREV BİLİRLER... TABİİ YENİÇERİLERİN HER ZAMAN BU ANLAYIŞLA HAREKET ETTİKLERİNİ SÖYLEMEK İSTEMİYORUZ. SIRF BAHŞİŞ ALMAK İÇİN İSYAN ETTİKLERİ DE OLMUŞTUR.
İLK YENİÇERİ İSYANI ÇANDARLI HALİL PAŞA'NIN KIŞKIRTMASI İLE ÇOCUK PADİŞAH 2. MEHMED'İN (FATİH) BABASININ SAĞLIĞINDA TAHTA OTURMASI SIRASINDA, CÜLUS BAHŞİŞİ İÇİN OLMUŞTUR. FATİH BABASININ ÖLÜMÜ ÜZERİNE TAHTA ÇIKARKEN YENİÇERİLER GENE AYAKLANMIŞ, ANCAK BU SEFER PADİŞAH AĞALARI AZLEDEREK OTORİTEYİ SAĞLAMIŞTIR.
YENİÇERİLERİN O HEYBETLİ AKBÖRKLERİ, DÜZENSİZ TÜRKMEN ASKERLERİNİN KIZIL BÖRK GİYİYOR OLMALARINDAN DOLAYIDIR. KIZILBAŞ TABİRİ DE ORADAN GELİR... PADİŞAHIN HASSA ORDUSUNUN, ANADOLU'DAN GELEN ASKERLERDEN AYRILMASI BU SURETLE SAĞLANMIŞ İDİ.
1646 YILINDAN İTİBAREN OCAĞA HIRİSTİYAN DEVŞİRME ALINMASI AZALMIŞ, TÜRK GENÇLER DE ALINMAYA BAŞLAMIŞTIR. 1683 DEVŞİRME KANUNU TAMAMEN KALDIRILMIŞ, OCAĞA HER KESİMDEN RÜŞVETLE ADAM GİRMİŞ, VE BUNLARIN ÇOĞU, SEFERLER DE AZALDIĞINDAN ASKERLİK YERİNE DÜKKÂN AÇIP MESLEK İCRA ETMEYE BAŞLAMIŞLARDIR.
YENİÇERİLERİN SAYISI KANUNÎ ZAMANINDA 12.000 KADARDI. DAHA SONRA HIZLA ARTMIŞTIR...
4. MURAD ZAMANINDA 40.000 KADARDI. PADİŞAH DELİ İBRAHİM ZAMANINDA DİRÂYETLİ VEZİR-İ ÂZAM KEMANKEŞ MUSTAFA PAŞA MEVCUDU 17.000'E İNDİRMİŞTİR. 4. MEHMED ZAMANINDA 200.000 ÇIKMIŞ, SONRA 55.000'E İNDİRİLMİŞTİR.
YENİÇERİLERİN BOZULMASI KANUNÎ'NİN TORUNU 3. MURAD ZAMANINDA BAŞLAMIŞTIR. ANADOLU'DA VE RUMELİ'DE GÖREVLENDİRİLEN YENİÇERİLER, DEVLET OTORİTESİNİN SARSILMASI ÜZERİNE, HALKA ZULME BAŞLAMIŞLAR, HATTA EŞKİYALIK EDENLERİ DAHİ OLMUŞTUR. ÖTE YANDAN SAVAŞA GİTMEMEK, SAVAŞMAMAK, ZORU GÖRÜNCE KAÇMAK GİBİ, ESKİDEN HİÇ YAPMADIKLARI TARZDA DAVRANMAYA BAŞLAMIŞLARDIR.
DAHA SONRA OCAĞA RÜŞVETLE YENİÇERİ ALINMASI, YENİÇERİ AĞALARININ DEVLET İŞLERİNE KARIŞMASI, SAHTE ESÂME DÜZENLENMESİ, ÖLMÜŞ YENİÇERİLERİ YAŞIYOR GİBİ GÖSTEREREK ULÛFELERİNİN BAŞKALARI TARAFINDAN ALINMASI, YENİÇERİLERİN ESNAFI VE TÜCCARI HARACA BAĞLAMASI GİBİ OLAYLAR YAYGINLAŞMIŞTIR. 3. AHMED ZAMANINDA YAPILAN BİR YOKLAMA DA 20.000 SAHTE ESÂME TESBİT EDİLMİŞTİR.
BU ARADA SULTAN 3. AHMED'İN, OĞULLARININ SÜNNET DÜĞÜNÜNDE KENDİSİNİ ÇOK EĞLENDİREN HOKKABAZ, KÖÇEK VE SOYTARILARI YENİÇERİ OCAĞINA KAYDETTİRMESİ, OCAĞIN İYİCE DEJENERE OLMASINA SEBEP OLMUŞTUR.
1739-1768 ARASINDA SAVAŞ OLMADI... YENİÇERİLER TALİMSİZ KALDI. ÖLENLER DEFTERDEN DÜŞÜLMEDİ… MEVCUT FAZLA GÖRÜLMESİNE RAĞMEN GERÇEK YENİÇERİ SAYISI DÖRTTE BİR KADARDI.
KAPIKULU ATLI BÖLÜK SUVARİLERİ DE AYNI ŞEKİLDE İDİ. 1768 SEFERİNE KAYITLI BULUNANLARIN ONDA BİRİ ANCAK GELMİŞTİ.
TİMARLI SİPAHİLERE UYGULANAN SİSTEM DE DEJENERE EDİLMİŞTİ. ESKİDEN SADECE BAŞARILI ASKERLERE VERİLEN TİMAR, SONRADAN RÜŞVETLE DAĞITILIR OLMUŞ, BAZEN BİR KİŞİYE İKİ-ÜÇ TİMAR VERİLDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR... ÂYAN TAKIMI ASKER GÖNDERME ZORUNDA İKEN, İYİLERİ KENDİ YANLARINDA TUTUP ZORBALIK YAPMIŞLAR, SEFERLERE İŞE YARAMAZ TALİMSİZ KÖYLÜLERİ GÖNDERMEYE BAŞLAMIŞLARDIR.
LEVENT TEŞKİLÂTI DA 50.000 KADAR MENSUBU OLMASINA RAĞMEN İŞE YARAMADIĞINDAN 1776'DA TEŞKİLÂT LÂĞVEDİLMİŞ, EDEPSİZLİK EDİP OLAY ÇIKARANLAR YAKALANIP KATLEDİLMİŞTİR.
YANİ BOZUK OLAN SADECE YENİÇERİ TEŞKİLÂTI DEĞİL, ORDUNUN BÜTÜN KESİMLERİ İDİ!..
AMCAZÂDE HÜSEYİN PAŞA, YAPTIĞI DİĞER ISLAHAT YANINDA YENİÇERİ OCAĞINA DE EL ATMIŞ; YABANCILARI, HİZMET ETMİYENLERİ AYIKLIYARAK YENİÇERİ MEVCUDUNU YARIYA İNDİRMİŞTİR.
2. MAHMUD DÖNEMİNDE, ÖNCE DEVLET RİCÂLİ VE YENİÇERİ AĞASI İLE BİR TOPLANTI YAPILARAK, EŞKİNCİ NAMIYLE YİNE BİR OCAK KURULMASI KARARLAŞTIRILDI... BU OCAĞA DİĞER YENİÇERİ OCAKLARINDAN GENÇ, SAĞLIKLI 500 KİŞİ ALINARAK YENİ USÜLLER İLE TALİME BAŞLANDI. (1826)
FAKAT HALK ARASINDA İSTANBUL KAHVELERİNDE YİNE 3. SELİM ZAMANINDAKİ GİBİ KÂFİR USULÜ TÂLİM YAPILACAĞI, YENİÇERİ OCAĞININ KALDIRILACAĞI ŞAİYALARI YAYILDI. BİR AY SONRA DA YENİÇERİLER KAZAN KALDIRARAK İSYAN ETTİLER. SADRAZAMIN KONAĞINI YAĞMALADILAR. ETRAFLARINA TOPLANAN DİĞER SERSERİLERLE ETRAFA KORKU SALMAYA BAŞLADILAR.
GÖRÜŞMELERDE YENİÇERİLER İLK DEFA "BİZ YENİ TALİM İSTEMİYORUZ. BİZİM TALİMİMİZ TESTİYE KURŞUN ATMAK, KEÇEYE PALA ÇALMAKTIR. YENİ TALİM İŞİNİ ÇIKARANLARIN BAŞINI İSTİYORUZ!" DEDİLER.
PADİŞAH DİRENDİ... SONUNDA SANCAĞ-I ŞERİF ÇIKARARAK HALKI ALTINDA TOPLANMAYA DAVET ETTİ. HALK YENİÇERİLERİN ZULMÜNDEN BIKMIŞ OLDUĞU İÇİN KOŞARAK GELDİ. YENİÇERİLER İSE KIŞLALARINA ÇEKİLEREK BEKLEMEYE BAŞLADILAR.
DEVLET'E SADIK OCAKLAR İLE, AĞA HÜSEYİN PAŞA'NIN TOPÇULARI, HALKLA BİRLİKTE ÜZERLERİNE YÜRÜDÜ. YENİÇERİLER TESLİM OLMAYI REDDETTİ. KARACEHENNEM İBRAHİM AĞA ADLI BİR TOPÇUNUN ATTIĞI BİR GÜLLE İLE BÜYÜK KIŞLANIN KAPISI YIKILDI. YENİÇERİLER ŞAŞKINA DÖNDÜ, ANCAK TOPA TUTMA DEVAM ETTİ... KIŞLALAR YANMAYA BAŞLADI. YENİÇERİLER KAÇIŞTILAR... HALK VE DEVLET'E SÂDIK ASKERLER TARAFINDAN ELE GEÇİRİLENLERİN HEPSİ ÖLDÜRÜLDÜ.
AYNI YENİÇERİ AVI ANADOLU'DA VE RUMELİ'DE DE SÜRDÜ. BÜTÜN OCAKLAR KALDIRILDI. YENİÇERİLERİN BAĞLI OLDUĞU BEKTAŞİ DERGÂHLARI KAPATILDI... ÜLKEDE YENİÇERİLİK DÜŞMANLIĞI YANISIRA, BİR DE BEKTAŞİ-ALEVİ DÜŞMANLIĞI BAŞLADI.
TÜRKİYE'DEKİ ALEVİ-SÜNNİ ÇEKİŞMESİNİN TEMELİ HALİFELİK MESELESİNE FİLAN DAYANMAZ!.. YAVUZ SULTAN SELİM'LE ŞAH İSMAİL ARASINDAKİ SAVAŞ BİLE BÖYLE BİR AYIRIM YARATMAMIŞTIR!... ÇÜNKÜ HER İKİSİ DE BEKTAŞİ VE TÜRK İDİ. SAVAŞ DİNÎ OLMAKTAN ZİYADE SİYASÎ İDİ... AMA 2. MAHMUD'UN YENİÇERİ DÜŞMANLIĞI, ZAMANLA BEKTAŞİ DÜŞMANLIĞINA DÖNÜŞMÜŞ, BU DA ÜLKEDE SUN'İ BİR ALEVİ-SÜNNİ FARKLILIĞI YARATMIŞTIR.
BUNDAN SONRA "ASÂKİR-İ MANSURE-Yİ MUHAMMEDİYE" ADIYLA YENİ BİR ORDU KURULDU. ASKERE CEKET, PANTALON, POTİN GİYDİRİLİP, TÜFEK VE KILIÇ VERİLDİ. BAŞINA DA FES GİYDİRİLDİ.
2. MAHMUD'UN YAPTIĞI BU "KIYÂFET" REFORMU İÇİN BAKIN, O DÖNEM TÜRKİYE'DE YABANCI UZMAN OLARAK BULUNAN (SONRADAN FELDMAREŞAL VE ALMAN GENEL KURMAY BAŞKANI VE SAVUNMA BAKANI) HELMUTH VON MOLTKE NE DİYOR:
- "(2. MAHMUD'UN VEZİRİ) HÜSREV PAŞA, AVRUPA USÛLÜNCE TÂLİM GÖRMÜŞ ASKERÎ BİR BİRLİĞİ TAKDİM EDEN İLK KUMANDANDIR. MEMLEKETİN İLERİ GELENLERİ ARASINDA EN GÜZEL TÜRK KIYAFETİNİ AVRUPA BİÇİMİ ÜNİFORMANIN ZEVKSİZ VERAHATSIZ TAKLİDİYLE İLK DEĞİŞTİREN DE O OLMUŞTUR."
YÂNİ, KÖTÜ OLAN KIYAFET DEĞİLDİ, BEKTAŞİ TARİKATI DA DEĞİLDİ, BELKİ İNSANLAR, YENİÇERİLER DE DEĞİLDİ. KÖTÜ OLAN, KÖTÜ YÖNETİCİLERİN ORDUYU DEJENERE VE TEMBEL BİR HÂLE GETİRMESİYDİ. ONUN DEĞİŞMESİ ASLINDA YETERLİ İDİ. AMA YENİÇERİLİK VE BEKTAŞİLİK TÜMDEN ORTADAN KALDIRILDI. BEKTAŞİ-ALEVİ DÜŞMANLIĞI YARATILDI.
YENİÇERİLERİN ORTADAN KALDIRILMASI, ÜLKENİN EN BUHRANLI OLDUĞU GÜNLERE DENK GELMİŞTİ... MORA İSYANI SÜRÜP GİDİYORDU. ORDUYU EĞİTECEK SUBAY YOKTU. FRANSA İLE ARAMIZ İYİ OLMADIĞINDAN, ORADAN SUBAY ALAMAZDIK. MISIR'IN BAŞARILI VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA DA HENÜZ KENDİSİNİN YETERLİ SUBAYI OLMADIĞINI SÖYLİYEREK GÖNDERMEDİ. BUNUN ÜZERİNE PRUSYA'DAN ELEMAN GETİRİLDİ. ANCAK BUNLAR KÜÇÜK RÜTBELİ VE UZMAN OLMAYAN KİŞİLER OLDUKLARINDAN İSTENEN NETİCE ALINAMADI...
2. MAHMUD'UN BÖYLE AKIL ALMAZ BİR İŞE KALKIŞMASINDA, TA 3. SELİM ZAMANINDAN BERİ DEVAM EDEN İNGİLİZ VE FRANSIZ TELKİNLERİNİN ETKİSİ OLDUĞUNU KABUL ETMEK GEREKİR. ONLAR, "PARALI ORDU ÇAĞI GEÇTİ. YENİÇERİ OCAĞINI KAPATIP ASKERLİĞİ ZORUNLU HÂLE GETİRİP YENİ BİR ORDU KURUN," TAVSİYESİNE UYAN PADİŞAH, BİR ANDA KOCA İMPARATORLUĞU ORDUSUZ BIRAKTI... VE NETİCEDE, DAHA ÖNCE ANLATTIĞIMIZ ŞEKİLDE OSMANLI ORDUSU, KENDİSİNE TÂBİ MEHMET ALİ PAŞA'NIN MISIR ORDUSU KARŞISINDA İKİ DEFA MAĞLUP OLDU!
HALK YENİÇERİ ZORBALARINDAN KURTULDUĞUNA SEVİNMİŞTİ. AMA İLGİ ÇEKİCİ OLAN HUSUS, AVRUPALI DEVLETLERİN PADİŞAHI BU BAŞARISINDAN (!) DOLAYI KUTLAMALARI İDİ!..
YENİ BİR ORDU KURMAK İÇİN İNGİLİZLER'E MÜRACAAT EDEN 2. MAHMUD, BİR MİLYON STERLİN BORÇ İSTEDİ!.. ÇÜNKÜ HAZİNE TAMTAKIRDI!.. DÖNEMİN MEŞHUR İNGİLİZ BÜYÜKELÇİSİ LORD STRATFORD CANNING, TİLKİ GİBİ BİR ADAMDI. PADİŞAHA HER İSTEDİĞİNİ YAPTIRTTI. DEFTERDARLIĞI KAPATTIRIP, MALİYE NÂZIRLIĞI KURDURTTU. DEVLETİN DIŞ İLİŞKİLERİNİ YÜRÜTEN REİS-ÜL KUTTÂBLIĞI İKİYE BÖLDÜRTTÜ, DAHİLİYE VE HARİCİYE NÂZIRLIKLARI OLUŞTU. HERİF BİZİM TAKVİMİMİZE DAHİ KARIŞTI, AYA TÂBİ HİCRÎ TAKVİM YERİNE GÜNEŞE TÂBİ RUMÎ TAKVİME GEÇİLDİ!.. AMA, PADİŞAH SALAK MAHMUD, BÜTÜN BU REFORMLARI(!) GERÇEKLEŞTİRMESİNE RAĞMEN, İNGİLİZLER'DEN TEK PENİ DAHİ ALAMADI!.. TAA KIRIM SAVAŞI'NA KADAR!.. AMA 2. MAHMUD O GÜNLERİ GÖREMEDİ!..
BİZ BÖYLE DURUMLARDA DÂİMA KUŞKULANIRIZ... DÜŞMANIMIZ OLAN İNGİLTERE, FRANSA, AVUSTURYA, RUSYA BİZ ORDUMUZU TOPA TUTARKEN, ASKERİMİZİ SON NEFERİNE KADAR KIRARKEN BİZİ ALKIŞLIYORSA; BUNUN İYİ TARAFI OLABİLİR Mİ?.. NİTEKİM GÜNÜMÜZDE DE, NE ZAMAN DEVLETİ ZAYIFLATACAK BİR KARAR ALSAK, (ÖZELLEŞTİRME, SUÇLULARI KORUYAN CEZA YASASI ÇIKARMA, ERMENİSTAN'LA GÖRÜŞME, KIBRIS'TA TÂVİZ VERME GİBİ), DERHAL BİZİ KUTLARLAR!.. GAVUR BENİ METHETTİ Mİ, HUYLANIRIM!.. ZEMMETTİ Mİ DE, "HAH, İYİ YAPMIŞIM!" DERİM!.. BANA "REFORM" TAVSİYE EDİYORSA, GENE KUŞKULANIRIM!.. ELİN ADAMINA NE, BENİM AKSAKLIKLARI DÜZELTMEMDEN???
SONRA, NEDEN DAHA ÖNCE KONT BONEVAL, BARON TOTT ISLAHATINA, YAPILAN TÂLİMLERE KARŞI ÇIKMAYAN; NİZÂM-I CEDİT, SEKBÂN-I CEDİT DENEMELERİNDE TÂLİME DEĞİL DE, SADECE KIYAFETE "HAYIR" DİYEN YENİÇERİLER, BU SEFER "BİZ TÂLİME ÇIKMAYIZ" DİYE TUTTURMUŞLARDI?..
NEDEN HALK ESKİDEN UFAK BİR KIYAFET DEĞİŞİKLİĞİNE "GAVURLUK" DİYE TEPKİ GÖSTERMİŞ İKEN, BU SEFER TÜMDEN DEĞİŞEN ÜNİFORMAYA SES ÇIKARMAMIŞTI?..
DAHA TÂLİMLERİN BAŞLADIĞI GÜN, KAHVEHÂNELERDEKİ DEDİKODULARI KİM YAYMIŞTI?..
BİZ BU İŞTE YABANCI ELÇİLİKLERİN CASUSLARINI, YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİ, MASONLARI SUÇLUYORUZ!..
HİÇ AKLINIZ ALIYOR MU?.. BİR PADİŞAH TÜRLÜ KARIŞIKLIKLARIN ORTASINDA, YENİSİNİ KURMADAN ESKİ ORDUSUNU YOK ETSİN?..
TARİHLERİMİZE "VAK'A-YI HAYRİYYE", YANİ "HAYIRLI OLAY" DİYE GEÇEN BU YENİÇERİ OCAĞININ KALDIRILMASINI, BİZ HİÇ TE "HAYIRLI" GÖRMÜYORUZ!... SONUÇLARI HAYIRLI DEĞİL Kİ, KENDİSİ HAYIRLI OLSUN!
PEKİ, NE YAPILABİLİRDİ?.. BİR DEFA ÜÇÜNCÜ KERE BİR "YENİ" ORDU KURULMAYA TEŞEBBÜS EDİLİYORDU…. YANİ ORTADA İKİ GEÇMİŞ TECRÜBE VARDI. BU YÜZDEN EŞKİNCİ OCAĞININ FAALİYETE GEÇMESİNDEN ÖNCE HEM YENİÇERİ OCAĞI İÇİNDE, HEM DE HALK ARASINDA SARAY ELEMANLARI TARAFINDAN GENİŞ BİR PROPOGANDA YAPILMALI, İSTİHBARAT TOPLANMALI İDİ.
EŞKİNCİ OCAĞININ TALİME BAŞLAMASI İLE İSYAN ARASINDA GEÇEN BİR AY ZARFINDA SARAY, GÜÇLENEN TEPKİDEN BİHABER KALMIŞTI, KALMAMALIYDI!
KAHVEHÂNELERDE, OCAK İÇİNDE DEDİKODULARI YAYANLAR BİRER BİRER TESBİT EDİLİP TEMİZLENMELİYDİ... İSTANBUL'DAKİ HUMBARACI, LÂĞIMCI, TOPÇU VE KALYONCU OCAKLARI MUHTEMEL BİR İSYANA KARŞI HAZIRLIKLI OLMALI VE SÜREKLİ GÖVDE GÖSTERİSİ YAPMALIYDILAR.
PADİŞAH SIK SIK HALK VE ASKER ARASINA GİREREK ONLARIN GÜVENİNİ KAZANMALIYDI. YENİ BİRLİKLER HALK İÇİNDEN RESM-İ GEÇİT İLE TALİME GİDEREK HEM GÜÇLERİNİ, HEM DE KORKACAK BİR ŞEY OLMADIĞINI GÖSTERMELİYDİLER. HALKIN SEVGİSİNİ KAZANMALIYDILAR. ÖYLE GÖZLERDEN IRAK YAPILAN TÂLİMLER, DEDİKODULARI HAKLI ÇIKARIR MAHİYETTE OLMUŞTUR.
EN ÖNEMLİSİ İSYANCILAR KUŞATILDIKTAN SONRA DİRENMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİ... TÜFEK ATIŞINDAN, HATTA BELKİ KAPININ TOP GÜLLESİ İLE YIKILMASINDAN SONRA HEPSİNİN TEKRAR TESLİM OLMASI İSTENMELİ, İSYANCILAR, VE HALKA EZİYETİ İLE TANINANLAR HEMEN ORADA İDAM EDİLMELİ, YENİÇERİLİKLE İLGİSİ KALMAMIŞ OLANLAR DERHAL İSTANBUL DIŞINA SÜRÜLMELİ, İSYANCI OCAKLARIN PERSONELİ DAĞITILARAK KAPATILMALI, FAKAT ELDE KALANLAR, GEREKİRSE İYİ BİR SOPA ÇEKTİKTEN SONRA DERHAL TÂLİME ALINMALI İDİ... BUNLARIN TİCARETLE, ESNAFLIKLA İLİŞKİLERİ KESİLMELİ, MALLARI, DÜKKÂNLARI TAMAMEN MÜSADERE EDİLMELİ İDİ... BAŞLARINA SON DERECE DİRAYETLİ OCAK AĞALARI GETİRİLMELİ, ONDAN SONRA DA EN UFAK BİR HATASI GÖRÜLEN ŞİDDETLE CEZALANDIRILARAK YA OCAKTAN ATILMALI, YA DA İDAM EDİLMELİYDİ... ARKASINDAN KISA BİR TÂLİMLE DİSİPLİNE OLABİLECEK BU İNSANLAR, SÜRMEKTE OLAN MORA İSYANINA GÖNDERİLMELİ, DERHAL ESAS GÖREVLERİ OLAN SAVAŞIN İÇİNE SOKULMALIYDILAR.
ÇÜNKÜ ASKERİN UZUN SÜRE SAVAŞMAMASI, SADECE YENİÇERİLERİ DEĞİL, HER ORDUNUN DİSİPLİNİNİ VE KARAKTERİNİ BOZAR.
GÖZDEN GEÇİRDİĞİMİZ TARİH KİTAPLARINDA NE KADAR YENİÇERİNİN KATLEDİLDİĞİ BELİRTİLMİYOR... BİZİM TAHMİNİMİZ, ZAMAN İÇİNDE SAYININ 50.000'İ BULDUĞUDUR!..
BU 50.000 KİŞİNİN TÜMÜNÜN KÖTÜ VE İŞE YARAMAZ OLDUĞU İDDİASINI KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR!.. ÇOĞUNUN DEVLETE GÖNÜLDEN BAĞLI OLDUĞUNA, HATTA ASKERLİK YAPMAKTAN KAÇMIYACAĞINA ŞÜPHEMİZ YOK! HEPSİNİN HALKA ZULMETTİĞİNE, HARAÇ ALDIĞINA İNANMAK TA YANLIŞ OLUR. TEK GÜNAHLARI, ORTAMA VE BAŞLARINDAKİLERE UYMALARI İDİ.
KONUYU GÜNÜMÜZE YANSITIRSAK, TÜRKİYE'DE BUGÜN DAHİ POLİSİN İŞKENCE YAPTIĞI, RÜŞVET ALDIĞI, JANDARMANIN HALKA EZİYET ETTİĞİ SÖYLENİR, DURUR... ELBETTE Kİ, BÖYLE DAVRANANLAR VARDIR. NİTEKİM ÇEŞİTLİ OLAYLARA KARIŞMIŞ YÜKSEK RÜTBELİ SUBAYLAR DAHİ YAKALANMIŞTIR... AMA BÜTÜN POLİS TEŞKİLATINI, BÜTÜN JANDARMAYI BU GÖZLE GÖRMEK MÜMKÜN MÜ?..
BU SORUNUN CEVABI "EVET" OLSAYDI, ONLARI DA TOPA TUTMAK GEREKİRDİ!.. ELBETTE Kİ, KÖTÜ DAVRANANLAR AZDIR. VE ONLARIN ÇOĞU DA MEYDANI BOŞ BULDUKLARINDAN, BAŞKALARINI ÖRNEK ALDIKLARINDAN ÖYLE DAVRANMAKTADIRLAR. YANİ, DİRAYETLİ BİR KOMUTANIN EMRİNDE BUNLARIN HİÇ BİRİ OLMAZ!..
DEDİĞİMİZ GİBİ, BİZ BU YENİÇERİ OCAĞININ KAPATILMASINDA BİR "REFORM" GÖRMÜYORUZ. AKSİNE YABANCILARIN BÜYÜK ETKİSİ OLDUĞU İNANCINDAYIZ... YABANCI ETKİSİ İSE, BİZE DÖNMELER VE MASONLAR VASITASIYLA YANSIR. YANİ 1720-1826 ARASI MASONLUK FAALİYETİ ÖNEM KAZANIR.
NEDEN BÖYLE DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ, BİRAZ GERİYE DÖNÜP AÇIKLAMAYA ÇALIŞALIM.
BELGRAD'DA 1800'LERDEN İTİBAREN ÇOK AKTİF BİR MASON LOCASI VARDI. 1830'DA SIRBİSTAN ÖZERK OLDUKTAN SONRA DA TÜRK VE SIRP MASONLAR BİR ARADA ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİLER. HATTA ARADAKİ DÜŞMANLIĞI KALDIRMAYA ÇALIŞTILAR… FARKETMEDİKLERİ, BU DÜŞMANLIĞIN YABANCI KÖKENLİ MASON LOCALARI TARAFINDAN BESLENDİĞİ VE SONUNDA SIRBİSTAN'I OSMANLI DEVLETİ'NDEN KOPARDIĞI İDİ.
ORHAN KOLOĞLU, 1799-1803 YILLARI ARASINDA AVRUPA'YI DOLAŞAN BİR İRANLI TÜRK'ÜN, MİRZA ABU TALİB HAN'IN MASONLUK HAKKINDAKİ İNTİBALARINI ŞÖYLE NAKLEDER:
- "LONDRA'DAN UZAKTA BİR BAHÇE VAR... SADECE FARMASONLAR'A AYRILMIŞ. BU MEZHEPLE İLGİLİ GARİP ŞEYLER SÖYLENİYOR. ÖZEL KURALLARI VAR AMA ÖLÜM KORKUSU BİLE ONLARA SIRLARINI AÇIKLATAMIYOR. BU KONUDA ELDE EDEBİLDİĞİM TEK BİLGİ ŞUDUR:
KRAL SÜLEYMAN (Kİ, MÜSLÜMANLARCA HZ. SÜLEYMAN OLARAK BİLİNİR) KUDÜS MABEDİNİ YAPTIRTMAYA HAZIRLANIRKEN, ÖZELLİKLE AVRUPA'DAN DUVARCILAR (MASONLAR) GETİRTMİŞ...BU KİŞİLER ANCAK KENDİ ARALARINDA ANLAYABİLECEKLERİ ESRARENGİZ BAZI TÖRENLER İCAT ETMİŞLER..."
BU İFADEYİ NİYE NAKLETTİK?.. HEM MİRZA HAN'IN NAKLİNİN YANLIŞ OLDUĞUNU, HEM DE MASON İDDİALARININ SAFSATA OLDUĞUNU GÖSTERMEK İÇİN...
BİR DEFA MİRZA HAN MÜSLÜMAN, PEYGAMBERE "KRAL" DEMEZ. DEMEMESİ GEREKİR!..
İKİNCİSİ, MASONLAR BİLMİYOR OLABİLİRLER AMA, HZ. SÜLEYMAN ROMA'NIN ŞAŞAALI DÖNEMLERİNDEN ÇOK ÖNCE YAŞAMIŞTIR... YANİ O DÖNEMDE AVRUPA'DA MİMAR, DUVARCI, MABED NE KELİME; KULÜBE YAPACAK ADAM YOKTU... MISIR, ANADOLU, HİNDİSTAN İSE DEVRİN EN BÜYÜK ANITLARINI İNŞA EDEN SANATKÂRLAR İLE DOLUYDU.
KALDI Kİ, İSLÂM İNANCINA GÖRE KUDÜS MABEDİ'Nİ HZ. SÜLEYMAN İNSANLARA DEĞİL; 6 KÖŞELİ YÜZÜĞÜNÜN KUDRETİNİ KULLANARAK CİNLERE YAPTIRMIŞTIR. HZ. SÜLEYMAN'IN ÖLÜMÜYLE DE YÜZÜK CİNLERİN ELİNE GEÇMİŞ, İŞİ BIRAKIP KAÇMIŞLARDIR. ZATEN YAHUDİLER VE MASONLAR DA BU GÜCÜ ELDE ETMEK İÇİN BİR TAKIM ÖZEL RİTÜELLER (ÂYİNLER) DÜZENLERLER... ŞEYTANIN ELİNDE OLDUĞUNA İNANDIKLARI BU GÜCÜ KENDİLERİ VERMESİ İÇİN "ŞEYTANA TAPMA ÂYİNİ" YAPAR, KEÇİ VEYA ÇOCUK KURBAN EDERLER.
GÖRDÜNÜZ MÜ MASON YUTTURMACASI, TAŞ DEVRİNDEKİ AVRUPA'DAN NASIL BİLLÛR TABANLI, GÖK KUBBE TAVANLI MABEDİ YAPACAK TAŞÇILAR, DUVARCILAR ÇIKARTIYOR!..
HEMEN EKLİYELİM Kİ, 1088'DEN BERİ FAALİYETTE OLAN SİON TAPINAĞI TARİKATİ İNANCINDA BU KAVRAMLAR YOKTU... BUNLAR MASONLUK OLARAK ŞEKİLLENEN TARİKATE 1800'LERE DOĞRU GİRMİŞTİR.
YİNE EKLİYELİM Kİ, İRANLI TÜRK VE MÜSLÜMAN MİRZA ABU TALİB HAN, BU SEYAHAT SIRASINDA İÇKİ İÇTİĞİNİ, KADINLARI REDDETMEDİĞİNİ, HATTA BİR SÜRE GENELEVDE YAŞADIĞINI ANLATIR... AMA ASLA KENDİSİNE TEKLİF EDİLEN MASONLUĞU KABUL ETMEZ... İNANÇLARINA AYKIRI BULUR!..
DEMEK Kİ MASONLUK O DÖNEMDE DAHİ, EN SEFİL MÜSLÜMANIN BİLE RAĞBET ETMEMESİ GEREKEN BİR ÇİRKEFLİKTİR!
HALBUKİ İRAN'IN PARİS ELÇİSİ ASKERİ HAN 1808'DE, LONDRA ELÇİSİ MİRZA EBUL HASAN 1810'DA MASON OLMUŞLARDI... İNGİLİZLER 1730'DA KALKÜTA'DA, MADRAS'TA 1752'DE, BOMBAY'DA 1758'DE LOCA AÇIP FESAT SAÇMAYA BAŞLADIKTAN SONRA, 1810'DA DA İNGİLTERE'NİN İRAN ELÇİSİ SIR GORE USTEY'İ İRAN MASON LOCASININ ÜSTATLIĞINA GETİREREK, YÖRE BÜROKRATLARINI DENETİME ALMIŞ OLDULAR.
1791-1808 TARİHLERİ VAKANÜVİSİ ASIM EFENDİ, YANİ 3. SELİM DÖNEMİNİ ANLATAN BİR TARİHÇİ, PADİŞAH SİLAHŞÖRLERİNDEN BİR MASONU, ŞÖYLE TARİF EDER:
- "İSLAM KURALLARINA UYMAYAN İMANSIZ ZINDIK, FRENK ÜLKESİNDE FARMASONLUK, KİMYA BÜYÜSÜ, VE HOKKABAZLIK OKUMUŞ HASAN AĞA!.. "
YANİ MASONLAR PADİŞAHIN YAKININA, ONU KORUYACAK ASKERLERİN ARASINA DA KENDİ ADAMLARINI SOKMUŞLARDIR.
MİRZA ABU TALİB HAN, LONDRA'DA İKEN OSMANLI ELÇİSİNİN VE ELÇİLİK KATİBİNİN DE MASONLUĞA GİRDİĞİNİ ANLATIR...
BU ELÇİ İSMAİL FERRUH EFENDİ, 1820'LERDE ORTAKÖY'DEKİ YALISINDA BEŞİKTAŞLI KETHÜDÂZÂDE, FEHİM EFENDİ, MELEKPAŞAZÂDE ABDÜLKADİR, CİGALAZÂDE TAHİRÎ BEY VE HEKİMBAŞI ŞANİZÂDE İLE TOPLANTILAR YAPARDI….
YENİÇERİ OCAĞI'NIN KALDIRILMASINDAN SONRA BU KİŞİLERİN TOPLANTILARI ŞÜPHE ÇEKMİŞ, KENDİLERİ "MEZHEPSİZLİK" VE "BEKTAŞİLİK"LE SUÇLANIP SÜRÜLMÜŞLERDİR. BU DA BİZİM MASONLUK VE BEKTAŞİLİK İLİŞKİLERİN BAŞLAMASI HAKKINDAKİ TEZİMİZİ DOĞRULAR MAHİYETTEDİR.
MASON-BEKTAŞİ YAKINLAŞMASI BU TARİHLERDE, YANİ 1830'LARDA BAŞLAMIŞTIR... SEBEP SON DERECE AÇIKTIR. MASONLUK GİZLİ BİR TARİKATTİR, ECNEBİLERİN KONTROLÜNDE OSMANLI DEVLETİ'YLE UĞRAŞMAKTADIR... BEKTAŞİLİK İSE, 2. MAHMUD'UN 1826'DA YENİÇERİLERİ TOPA TUTMASI, OCAĞI KAPATMASI VE BEKTAŞİLERİ ÖLDÜRÜP HAPSETMESİ İLE, YERALTINA İNMEK DURUMUNDA KALMIŞTIR.
ÜSTÜNE ÜSTLÜK 2. MAHMUD, DÖNMELERİ ANADOLU ALEVİLERİ'NİN BAŞINA "DEDE" OLARAK GÖNDERMİŞTİR Kİ, ONLARI KONTROL ALTINDA TUTA... BU DURUMDA AYDIN BEKTAŞİLER YERALTINDA MASONLARLA İŞBİRLİĞİ YAPMAYI, VE BİRLİKTE KENDİLERİNİ SAVUNMAYI BENİMSEMİŞLERDİR. DAHA DOĞRUSU AVRUPA DEVLETLERİNİN HİMAYESİNDE OLAN MASONLUĞUN, KENDİ CAN VE MAL GÜVENLİKLERİNİ SAĞLIYACAĞINI DÜŞÜNEREK, LOCALARA SIĞINMIŞLARDIR.. BU DA TÜRKLER ARASINDA "MASONLUK BEKTAŞİLİĞE BENZER" İMAJININ VE YANILGISININ DOĞMASINA YOL AÇMIŞTIR. AVRUPA VE AMERİKA MASONLUĞUNUN BEKTAŞİLİKTEN HABERİ BİLE YOKTUR!
BU OLAYI LÜTFİ PAŞA VE CEVDET PAŞA TARİHLERİNDE BULMAK MÜMKÜNDÜR. MEHMET EMİN İSE ONLARI "ORTAKÖY MEZHEBİ" DİYE ADLANDIRIR. . İSLAM ANSİKLOPEDİSİ BU BERABERLİĞİ "İLK MASON LOCASI" DİYE VASIFLANDIRIYOR Kİ, SADECE TÜRKLER'DEN OLUŞMASI AÇISINDAN ALINIRSA BELKİ KABUL EDİLEBİLİR... ANCAK BİZ 1720'LERDEN İTİBAREN OSMANLI TOPRAKLARINDA İNGİLİZ, FRANSIZ, ALMAN DESTEKLİ MASON LOCALARININ AÇILDIĞINI, AZINLIKLARI VE ÜLKEDEKİ YABANCILARI KAPSIYAN FAALİYETLERDE BULUNDUKLARINI BİLİYORUZ.
1826'DA YENİÇERİ OCAĞI'NIN KALDIRILMASI VE ONBİNLERCE MÜSLÜMAN EVLÂDININ İSLÂH YERİNE ÖLDÜRÜLEREK YOK EDİLMESİ ÜZERİNE BATILILAR AZITMIŞLAR, 1827'DE NAVARİN'DE DONANMAMIZI KISTIRIP YAKMIŞLARDI.
BU OLAY BATICI 2. MAHMUD'U BİLE ETKİLEDİ VE AVRUPA İLE BAĞLAR KOPTU... ÜLKEDE GÜÇLÜ BİR AVRUPA DÜŞMANLIĞI BELİRDİ...
2. MAHMUD'UN 1826-1838 ARASINDA YENİÇERİLERİ, BEKTAŞİLERİ VE HER TÜRLÜ SİVRİ AKIMI TEMİZLEME FAALİYETİ ARASINDA ÜLKEDEKİ MASON LOCALARININ VE YAHUDİLERİN DE DARBE YEDİĞİNİ SÖYLEMEK YANLIŞ OLMAZ... BELKİ BU MUZIR PADİŞAHIN YAPTIĞI 1-2 HAYIRLI İŞTEN BİRİ DE BU OLMUŞTUR.
BU SONUCA NEREDEN VARIYORUZ?.. PARİS'TE TEKRİS EDİLMİŞ BİR MASON OLAN DOKTOR SCHİNAS ADLI RUM, "1842 YILINDA HİÇ BİR MASON LOCASI BULUNMADIĞINI, VE HEVESLİLERİN LOCA AÇACAK SAYIDA OLMADIĞINI" YAZMAKTADIR… ARKASINDAN ŞÖYLE DİYOR:
- "MEMLEKETTE MASONLUĞUN YALNIZ ADI BİLE DEHŞET, KORKU VE NEFRET UYANDIRIYORDU. MASON KELİMESİ BİLE ATE (ALLAH TANIMAZ), İHTİLALCİ, DİNSİZ MÂNÂSINA GELİYORDU."
DEMEK Kİ HALK VE BİR ÖLÇÜDE DEVLET ERKANI, SON 50 YILDA YAŞANAN OLAYLARDA MASONLARIN ETKİSİNİ FARKETMİŞ VE ONLARA KİN DUYMAYA BAŞLAMIŞTI!..
AMA BU ORTALIKTA HİÇ MASON KALMAMIŞTI, MASONİK FAALİYET DURMUŞTU, ANLAMINA GELMEZ... MASONLARIN ŞAHI, İNGİLTERE'DE BÜYÜKELÇİ İKEN TEKRİS EDİLMİŞ OLAN MUSTAFA REŞİT PAŞA, ALDIĞI TALİMAT GEREĞİ, DÖNÜŞÜNDE PADİŞAH 2. MAHMUD'UN AĞZINDAN GİRMİŞ BURNUNDAN ÇIKMIŞ, VE ONA 1838 TÜRK-İNGİLİZ TİCARET ANLAŞMASI'NI İMZALATMIŞTI!..
YİNE BU HAİN MUSTAFA REŞİT PAŞA BİR YIL SONRA 2. MAHMUD'UN ÖLÜMÜYLE TAHTA GEÇEN 16 YAŞINDAKİ TIFIL PADİŞAH ABDÜLMECİD'İ, SARAYIN BİR ODASINDA SIKIŞTIRARAK, ÂDETA ENSESİNE ÇÖKEREK, YABANCILARA VE GAYRIMÜSLİM TEB'AYA PEK ÇOK İMTİYAZ SAĞLIYAN TANZİMAT FERMANI'NI İMZALATMIŞTIR.
ÖTE YANDAN MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA İLE SAVAŞ VE MAĞLUBİYET, ARKASINDAN 1833'DE RUSYA'NIN HAMİ DURUMUNA GELMESİ, AVRUPALILAR'I TELAŞLANDIRDI... 1839'DA MEHMET ALİ PAŞA'YA KARŞI İKİNCİ MAĞLUBİYETİMİZİ, VE 1841 MISIR İSYANINI FIRSAT BİLEREK BİZE YAKLAŞTILAR. AVRUPA'NIN YARDIMI İLE İSYAN BASTIRILDI VE BÖYLECE İLİŞKİLER DÜZELDİ...
AVRUPA İLE İLİŞKİLERİN DÜZELMESİ DEMEK, MASONLARIN TEKRAR YOĞUN FAALİYETE GEÇMESİ DEMEKTİ.
HER NE KADAR SCHİNAS'IN İFADESİ 1863'DE YAZILMIŞSA DA, DEVLET RİCÂLİNDEKİ BU ANLAYIŞ VE TUTUMUN 1850'LERDE DEĞİŞMEYE BAŞLADIĞINI KABUL ETMEK GEREKİR... ÇÜNKÜ 1848 AVRUPA SOSYALİST İHTİLALLERİ, PEK ÇOK AYDININ OSMANLI TOPRAKLARINA KAÇMASINA YOL AÇMIŞTIR… BU GELENLERİN ÇOĞU MASONDU. , HEMEN ARKADAN KIRIM HARBİ (1856) ÇIKMIŞ, AVRUPA DEVLETLERİ İLE OSMANLI'NIN RUSYA'YA KARŞI MÜŞTEREKEN SAVAŞMASI, İŞBİRLİĞİ YAPMASI ANLAMINA GELDİĞİNDEN KAYNAŞMA ARTMIŞ, MASONLUK TEKRAR REVAÇ BULMUŞTUR. .. PEK ÇOK YABANCI O TARİHLERDE TÜRKİYE'DE LOCA AÇMIŞ, VEYA BUNLARA ÜYE OLMUŞTU.
BÖYLECE ÜLKE İÇİNDEKİ MASONİK FAALİYET TEKRAR ORGANİZE HALE GELDİ VE YENİ MUSTAFA REŞİT PAŞALAR TÜREDİ!..
|