21 Temmuz 2014

EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM......... 2


  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 5. MUHAMMED EL BAKIR RADIYALLAHU ANH Ġmam Muhammed Bin Ali Bin Huseyn Bin Ali Bin Ebi Talib el KuraĢi el haĢimi, Ebu Cafer el Bakır. Annesi; Ümmü Abdullah Fatıma Binti Hasen Bin Ali Radıyallahu anhum‟dur.426 3 Safer 57 hicri tarihinde Cuma günü, Medine‟de doğdu.427 Künyesi Ebu Cafer, lakapları; ġakir, el Hadi ve Bakır‟dır. Nevevi; “Eline ilmi bir mesele geçince, onun özüne ermeye çalıĢır ve bulurdu. Bu yüzden ona bakır lakabı verildi.” DemiĢtir.428 ĠLĠMDE MERTEBESĠ Ebu Cafer el Bakır Radıyallahu anh, birden fazla sahabeden rivayette bulunmuĢtur. Tabiin‟in büyüklerinden ve baĢkalarından oluĢan bir cemaat da ondan rivayette bulunmuĢtur. Babasından, Cabir Bin Abdullah, Ebu Said el Hudri, Ġbni Ömer, Abdullah Bin Cafer Radıyallahu anhum ve baĢka sahabelerden hadis rivayet etmiĢtir. AiĢe, Ümmü Seleme ve Ġbni Abbas Radıyallahu anhum‟den de mürsel olarak rivayet etmiĢtir. Kendisinden ise; oğlu Cafer es Sadık, Amr Bin Dinar, el A‟meĢ, el Evzai, Ġbni Cüreyc, Kura Bin Halid, Hakem Bin 426 Ġbni Kesir el Bidaye(9/506) Nurul Ebsar(s.158) Zehebi Siyeri A‟lam(4/403) Tarih-u Ehl‟ul- Beyt(s. 122) ĠrĢad(2/158) 427 Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/94) Ġbni Kesir el Bidaye(9/507) Nurul Ebsar(s.157) ġevahidün Nübüvve(s.345) Taberi Delail‟ul Ġmamet(s. 215) 428 ġa‟rani Tabakat(1/110) bkz.: Hucviri KeĢful Mahcub(s.169) Tezkiratul Huffaz(1/94) ġevahidün Nübüvve(s.345) Heytemi es Savaik(s.435) Nurul Ebsar(s.157) ĠrĢadı Müfid(s.246) Fusulül Mühimme(s.193) Ġbni ġehraĢub Menakıb(4/197) Ġlel‟uĢ ġerayi(1/233) Kifayet‟ul Eser(s. 298) Delail‟ul- Ġmamet(s. 216) 274
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Uteybe, Rebia, Ebu Ġshak es Sübey‟i, A‟rac, Ata ve Zühri Radıyallahu anhum rivayette bulunmuĢlardır.429 El Icli dedi ki; “Ebu Cafer el bakır Radıyallahu anh, Tabiin‟den, güvenilir (süka) ravilerdendir.” Süfyan Bin Uyeyne, Cafer es Sadık Radıyallahu anh‟den naklediyor; “Babam, zamanında yeryüzündeki Muhammed‟lerin en hayırlısı idi.” Ġbni Sa‟d; “Muhammed Bakır Radıyallahu anh, çok hadis rivayet eden, güvenilir (süka) ravilerdendir.” Dedi. Ġbni Kuteybe; “Fıkıh ilmine vakıf idi” der. Hadis alimleri, Onun güvenilir bir ravi olup geniĢ bir ilme sahip olduğu hususunda ittifak etmiĢlerdir.”430 Abdullah Bin Ata dedi ki; “Alimlerin, Ebu Cafer el Bakır Radıyallahu anh‟ın yanında küçüldükleri kadar baĢka hiç kimse yanında küçüldüklerini görmedim. El Hakem(Bin Uteybe), onun yanına gittiğinde, sanki o, onun hocası gibiydi. O, benim gözümde çok büyük bir kardeĢimdi. Onun gözümde büyümesinin sebebi, dünyanın onun gözünde küçülmesidir.”431 Ġbni Kesir dedi ki; “Ebu Cafer Radıyallahu anh, çokça zikreden, Allah‟tan korkan, sabırlı bir insandı. Kadri yüce, Ģanı büyük bir Tabii idi. Ġlim, amel, siyadet ve Ģeref bakımından bu ümmetin önderlerinden biri idi. ġiilerin 429 Buhari Tarihul Kebir(1/183) Ebu Nuaym Hilye(3/186) Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/94) Zehebi Siyeri A‟lamin Nübela(4/401) Ġbni Kesir el Bidaye(9/506) Ġbni Hacer Tehzibut Tehzib(9/311) Ġbni Hacer Takribut Tehzib(2/192) Suyuti Tabakat(1/56) Mizzi Tehzibul Kemal(26/137) Ġbni Asakir Tarihu DımeĢk(54/268) 430 bkz.: Tarihus Sükat(410) Marifetus Sükat(1630) Ġbni Hibban es Sükat(5/348) Buhari Tarih(1/183) Ġbni Ebi Hatem Cerh ve Ta‟dil(8/117) Zehebi el KaĢif(3/79) Suyuti Tabakatul Huffaz(49) Camiüt Tahsil(327) Ta‟cilül Menfea(960) el Cem‟u Beynes Sahihayn(1/1701) 431 Ġbni Kesir el Bidaye(9/510) Ebu Nuaym Hilye(3/186) Yafii Ravzur Rayahin(s.57) ġeyh Müfid ĠrĢad(2/160) 275
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş iddialarını hiç benimsemezdi. Aksine O, Ebu Bekr ve Ömer Radıyallahu anhuma‟yı öne geçirenlerden idi. ġöyle derdi; “Ehli Beytimden hangisini gördüysem hepsi de Ebubekr ve Ömer Radıyallahu anhuma‟yı dost bilir, onları önder sayardı. Allah ikisinden de razı olsun.” Peygamber sülalesinden, nesebi yüce, soyu yüksek idi. Tehlikeli Ģeyleri bilir, çokça ağlayıp gözyaĢı döker, tartıĢmalardan ve düĢmanlardan uzak dururdu.”432 Irak‟ın en meĢhur rey sahiblerinden biri olan Numan bin Sabit, maruf adıyla Ġmam Ebu Hanife, Medine‟ye geliĢinde ve ilk defa Muhammed Bakır‟la tanıĢtıklarında aralarında Ģöyle bir konuĢma geçmiĢti tarihin kayıtlarına göre: Muhammed Bakır sordu: “Dedemin sünnetini ve hadislerini Kıyas ve rey‟le değiĢtiren o adam sen misin?” Ebu Hanife: “Sen sana layık olan yerde dur; ben de bana layık olan yerde durayım! Misilsiz önder olan dedeniz Hz. Muhammed (s.a.v.) ashabı nasıl saygı ve sevgi ile baktılarsa, ben de size aynı saygı sevgiyle bakmaktayım!” Bu sözü söyledikten sonra her ikisi yerine oturdu ve aralarındaki konuĢma Ģöyle devam etti: Ebu Hanife; “Size üç soru sormak istiyorum izninizle; lütfen cevap verir misiniz?” “Elbette veririm Ģayet cevaplarını biliyorsam!” “Öyleyse söyleyin bana, erkek mi daha zayıftır, yoksa kadın mı?” 432 Ġbni Kesir el Bidaye(9/506,507) bkz.: Siyeri A‟lam(4/403) Tehzibul Kemal(26/140) 276
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Elbette ki kadın !” “Kadının erkeğe göre, mirastan hakkı ne kadardır?” “Erkeğin hissesi iki, kadının hissesi ise birdir!” “Efendimiz olan dedeninizin sözü iĢte budur! Eğer ben onun dinini (haĢa) değiĢtirmiĢ olsaydım, kıyasa dayanarak, kuvvetli olan erkeğe bir, zayıf olan kadına ise iki pay verirdim mirasdan! ġimdi ikinci sorumu soruyorum: “Oruç mu yoksa namaz mı daha yücedir, daha efdaldir?” Ġmam Muhammed Bakır, “Namaz daha efdaldır” diye cevapladı bu soruyu. Ebu Hanife; “Bu da muhterem dedenizin sözüdür. ġayet ben dedenizin yolunu değiĢtirseydim, ay halinden temizlendikten sonra bir kadının, orucu değil, namazı kaza etmesini isterdim! Söyleyin bana! Sidik mi yoksa meni mi daha necisdir, pistir?” “Elbette ki sidik daha pistir!” “Eğer ben dededinizin dinini değiĢtirseydim, idrar boĢalttıktan sonra gusledilmesini isterdim. Fakat ben dedenizin yolunu değiĢtirmekten Allah‟a sığınırım ve böyle makul olduğunu sizin de gördüğünüz kıyasları yapmam!” Bu üçüncü sorunun sonunda Muhammed Bakır yerinden kalktı, Ebu Hanife‟nin boynuna sarıldı, yüzünden gözünden öptü ve ona izzet ve ikramda bulundu. 433 433 Heytemi Hayratul Hisan(s.138) Mekki Menakıbu Ġmamil Azam(1/168) Ebu Zehra Tarihul Mezahib(s.167) Ebu Zehra Ebu 277
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Naklettiğimiz bu konuĢma da gösteriyor ki, Muhammed Bakır‟ın bilim ve ilimde önderliğini herkes kabul etmektedir. Ebu Hanife gibi bir büyük Ġmam, kendi görüĢlerinden ötürü ona hesap vermeyi küçüklük görmüyor ve hesabını veriyor. Muhammed Bakır, ashabı soy farkı gözetmeden bütünüyle sever ve takdir ederdi. Özellikle de Hz. Ebu Bekir ve Ömer‟i yere göğe koymazdı. Onlar hakkında Ģu sözü söylerdi: “Ebu Bekir‟in ve Ömer‟in dinde üstünlüğünü kabul etmeyen, Allah Resulunun sünnetini tanımıyor demektir!” TEFSĠR ETTĠĞĠ BAZI AYETLER “Kim tağut ve Ģeytanı inkar eder de, Allah‟a iman ederse, kopmayacak sağlam bir kulpa tutunmuĢ olur.” (Bakara 256) ayeti hakkında dedi ki; “Hakkı mütalaa etmekten alıkoyan her Ģey senin tağutundur. ġu halde, dikkat et! Hak ile arandaki hicap nedir? Hangi hicap ile geri bırakıldın? Bu hicabı kaldır ki, keĢif haline kavuĢasın.”434 A‟la Bin Amr Bin Ubeyde, Ġmam Bakır Radıyallahu anh‟a, imtihan etmek için geldi ve Enbiya suresi 30. ayeti olan; “Kafirler görmezler mi ki, gökler ve yer bitiĢik idi, biz onu ayırdık” mealindeki ayette geçen; “ratka=bitiĢik” ve “fatak=ayırmak” kelimelerinin ne manaya geldiğini sordu. Ġmam Bakır Radıyallahu anh; “Gökler bitiĢik idi, yani yağmur inmiyordu. Yeryüzü bitiĢik idi, yani nebat bitirmiyordu. Biz onu ayırdık, yağmur indi ve nebat çıktı” demektir” dedi. Bunun üzerine Ebu Amr sustu ve itiraz edecek bir Ģey bulamadı.435 Hanife(s.87) Ġhticac(2/165-193) Avalim‟ul Ulum(19/302-303) Biharul Envar(10/149-163, 46/347-359) 434 KeĢful Mahcub(s.169) Feridettin Attar Tezkiratul Evliya(s.814) 435 ġeblenci Nurul Ebsar(s.158) 278
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Sonra ona; Taha suresi 81. ayeti olan; “Kim Allah‟ın gazabını hak ederse helak olmuĢtur” ayetindeki; “Allah‟ın gazabı” ne demektir?” diye sordu. Dedi ki; “O, Allah‟ın geri çevirmesi ve cezalandırmasıdır. Ey Ebu Amr! Kim Allah‟ın seçtiği bir Ģeyden Ģüphe ederse küfre düĢer”436 Ebu Bilal el EĢari naklediyor; “Ġmam Bakır Radıyallahu anh‟a; ĠĢte onlar, sabrettiklerinden ötürü odalarla mükafatlandırılırlar.” (Furkan 75) ayetindeki “odalar” kelimesinin ne manaya geldiğini sordular. Buyurdu ki; “Cennet kasdedilmĢtir. Onlar, dünyada fakirliğe sabrettikleri için bu ödüle mazhar olacaklardır.”437 “Sizin dostunuz ancak Allah, onun peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden mü‟minlerdir” (Maide 55) ayetinin tefsirinde; “Bu müminler ashabı kiramdır.” Dedi. Denildi ki; “Onun sadece Ali Radıyallahu anh olduğunu söylüyorlar. Sen ne dersin?” dedi ki; “Ali Radıyallahu anh de ashabından birisidir.”438 Ġmam Bakır Radıyallahu anh, Cabir el Cufi‟ye; “Irak fakihleri, “Rabbinden bir iĢaret (burhan) görmeseydi, Yusuf da onu isteyecekti” (Yusuf 24) ayeti hakkında ne diyorlar?” dedi. Irak fakihleri; “Yusuf aleyhisselam o anda, babası Ya‟kub aleyhisselam‟ı baĢparmağını ısırmıĢ halde gördü.” Diyerek ayette geçen “burhan” kelimesini böyle açıkladılar. Ġmam Bakır Radıyallahu anh; “Babam, Ali Radıyallahu anh‟ın Ģöyle dediğini rivayet etmiĢtir; “Yusuf aleyhisselam‟ın gördüğü burhan ve iĢaret Ģu idi; Züleyha ona yönelince, ve o da, Züleyha‟ya tamahlanınca, ZÜleyha kalkıp evin köĢesinde bulunan, inci ve yakutlar ile süslenmiĢ olan bir putun üzerine beyaz bir örtü örttü ki, put onları görmesin. 436 ġeblenci Nurul Ebsar(s.158-59) 437 Ġbni Kesir el Bidaye(9/507) Ebu Nuaym Hilye(3/182) Nurul Ebsar(s.159) 438 Ebu Nuaym Hilye(3/185) Ġbni Kesir el Bidaye(9/510) 279
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Züleyha puttan utandığı için böyle yapmıĢtı. Yusuf aleyhisselam, ona niçin böyle yaptığını sorunca, Züleyha; “Bu benim tanrımdır. Beni bu halde görmesinden utanırım” diye cevap vermiĢti. Bunun üzerine Yusuf aleyhisselam Ģöyle dedi; “Sen fayda ve zarar veremeyen, görmeyen ve iĢitmeyen bir puttan utanıyorsun. Her nefsin üzerinde duran ve yaptıklarının karĢılığını verecek olan Rabbimden ben nasıl utanmayayım? Allah‟a yemin ederim ki, sen asla benimle münasebette bulunamayacaksın.” ĠĢte ayette geçen burhan budur.”439 Ġmam Bakır Radıyallahu anh dedi ki; “Kur‟an, Aziz ve Celil olan Allah‟ın kelamıdır. Mahluk değildir.”440 Ġmam Bakır Radıyallahu anh dedi ki; “Bizim taraftarlarımız, Aziz ve Celil olan Allah‟a itaat eden ve O‟ndan sakınanlardır. DüĢmanlıktan ve husumetten sakınınız! Zira bu, kalbi ifsad eder, nifağı ortaya çıkarır; “Ayetlerimizi çekiĢmeye dalanları görünce baĢka bir bahse geçmelerine kadar onlardan yüz çevir” (En‟am 68) iĢte bunlar, çekiĢen, tartıĢan ve husumet içinde bulunan kimselerdir.”441 Ġmam Bakır Radıyallahu anh, Ömer Radıyallahu anh‟den naklediyor; “Allah‟ın Kitabını okuyan bir kimsenin zenginleri sevdiğini görürseniz, bilin ki, o dünya ehlidir. 439 Ġbni Kesir el Bidaye(9/509) Ebu Nuaym Hilye(3/181) Mizzi Tehzibul Kemal(5/93) 440 Ġbni Kesir El Bidaye(9/511) Ebu Nuaym Hilye(3/188) Siyeri A‟lam(4/408) 441 Ebu Nuaym Hilye(3/184) Ġbni Kesir el Bidaye(9/509) Nurul Ebsar(s.160) 280
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Onun idarecilere yanaĢtığını görürseniz, bilin ki, o hırsızdır.”442 BĠD‟ATLERDEN UZAK OLUġU Ġmam Bakır r.a., ġiilerin kendisine yakıĢtırdığı imamlığa razı olmamıĢtır; Muğire‟den; Ebu Cafer Muhammed Bin Ali dedi ki; “Allah‟ım! ġüphesiz sen biliyorsun ki, ben onların imamı değilim”443 Urve Bin Abdullah dedi ki; Ġmam Radıyallahu anh‟a; “Kılıç süslemenin hükmünü sordum. Dedi ki; “Bunda beis yoktur. Zira Ebu Bekr es Sıddık ta kılıcını süslemiĢtir.” Ben dedim ki; “Sen Ebu Bekr‟e quot;sıddıkquot; mı diyorsun?” diye sorduğumda yerinden sıçrayıp dedi ki; “Evet! Sıddık! Evet Sıddık diyorum. Kim ona sıddık demezse, Allah onun dünyada ve ahirette sözünü tasdik etmesin!”444 Cabir el Cufi, Ġmam Bakır Radıyallahu anh‟den naklediyor; “Ey Cabir! Duyduğuma göre Irak‟ta bir topluluk varmıĢ, bunlar bizi sevdiklerini iddia edip, Ebu Bekr ve Ömer Radıyallahu anhuma‟ya düĢmanlık ediyor, onların aleyhinde konuĢuyorlarmıĢ. Bunu da kendilerine benim emrettiğimi söylüyorlarmıĢ. Onlara de ki; “Ben onların yaptıklarından Allah‟a sığınırım ve onlarla bir alakam da yoktur. Canım elinde olan Allah‟a yemin ederim ki, eğer ben yönetim baĢına geçecek olsam, onların kanlarını dökerek Allah‟a yakınlığımı artırırım. Ebu Bekr ve Ömer Radıyallahu anhuma‟ya istiğfarda bulunmaz ve onlara rahmet dilemezsem, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve 442 Ebu Nuaym Hilye(3/184) Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) Nurul Ebsar(s.158) Muhammed Ebu Zehra Tarihul Mezahibil Fıkhiyye(s.169) 443 Ġbni Ebi ġeybe(7/267) 444 Ebu Nuaym Hilye(3/185) Siyeri A‟lam(4/408) Ġbni Kesir el Bidaye(9/509) Nurul Ebsar(s.159) 281
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş sellem‟in Ģefaatinden yoksun kalayım. Allah düĢmanları, Ebu Bekr ile Ömer Radıyallahu anhuma‟nın faziletlerinden ve onların Ġslam‟da geçmiĢ hizmetlerinden habersizdirler. Bunların yaptıklarıyla alakam olmadığını kendilerine bildir ve Ebu Bekr ile Ömer Radıyallahu anhuma‟dan uzak duran kimselerden benim de uzak olduğumu kendilerine söyle! Zira Ebu Bekir ile Ömer Radıyallahu anhuma‟nın faziletlerini bilmeyen kimse, sünneti bilmemiĢ olur.”445 Ġbni Ebid Dünya, Ġmam Bakır Radıyallahu anh‟den rivayet ediyor; “Çirkin sözler, alçak kimselerin silahıdır.”446 ĠBADETĠ Ġmam-ı Muhammed Bakır Radıyallahu anh gece geç vakte kadar ibadet eder, sonra Allahu Teâlâ Hz.leri‟ne Ģöyle yalvararak ağlardı: “Ya Ġlâhi! Ya Rabbi! Gece oldu herkes uyuyor. Ya Rabbi! Sen dirisin. Her Ģeyi biliyor, yapılan her Ģeyi görüyorsun. Uyuman ve uyuklaman olamaz. Seni böyle bilmeyen ihsanına kavuĢamaz. Sen öyle kuvvet ve kudret sahibisin ki, hiçbir Ģey senin olmasını dilediğin birĢeyin olmasına mani olamaz. Rahmetin o kadar çoktur ki, rahmet kapılarını herkese açmıĢsın. Sana dua edenlerin, yalvaranların dualarını kabul edersin. Sana güvenen, kapına gelen kimseyi döndürmeye kimsenin gücü yetmez.” Ġmam Ebu Cafer Muhammed el Bakır Radıyallahu anh, her gün ve her gece farzlarla birlikte elli rekat namaz kılardı.447 445 Ebu Nuaym Hilye(3/185) Muhibbut Taberi Rıyadun Nadra(1/383) Ġbni Kesir el Bidaye(9/509) ġa‟rani Tabakat(1/110) Ebu Zehra Tarihul Mezahibil Fıkhiye(s.168) 446 Ebu Nuaym Hilye(3/182) Zehebi Siyeri A‟lamin Nübela(4/408) Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) Nurul Ebsar(s.159) 282
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş GÜZEL SÖZLERĠNDEN “Kalbin ölmesi, nefsin Ģehvetlerinin peĢine düĢmesinden ileri gelmektedir. KiĢi, Ģehvetlerini terk ettiği ölçüde, kalbi manevi hayata kavuĢur. Hakkı, hak olarak, ancak diri kalpliler duyup anlayabilirler. Kalbi (manen) ölmüĢ kimse, bir Ģey iĢitmez ve anlayamaz. Bu hale iĢaret olarak Allah Teala; “Rasulüm! Sen ölü olan kalplere hakkı iĢittiremezsin” (Rum 52) buyurmuĢtur.”448 Abdusselam Bin Harb naklediyor; Ġmam-ı Muhammed Bakır Radıyallahu anh buyurdular ki: “Yıldırım mü'min olana da isabet eder, mü'min olmayana da. Ama her an Allah-ü Teâla (CC) Hz.leri‟ni zikredene isabet etmez.”449 “Bir kimsenin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında o kadar noksanlık var demektir.”450 “Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri‟nin korkusundan dolayı yaĢaran göz, cehennem ateĢinden yanmaz. Yani cehenneme girmez. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri‟nin rızası için bir kimsenin gözünden bir damlacık yaĢ yanaklarına dökülse, yüzü tozlanıp zelil olmaz. Her Ģeyin belirli bir mükafatı vardır. Ancak gözyaĢının mükafatı hariç. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri bir gözyaĢı damlası karĢılığında o kimsenin denizler kadar günahını affeder. Eğer bir kimse, 447 Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/94) Siyeri A‟lam(4/403) Ebu Nuaym Hilye(3/182) Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) 448 Sühreverdi Avariful Maarif(s.20) 449 Ebu Nuaym Hilye(3/181) Ġbni Kesir el Bidaye(9/507) Ġsafur Rağibin(s.250) Nurul Ebsar(s.160) ġa‟rani Tabakat(1/110) 450 Siyeri A‟lam(4/408) Ebu Nuaym Hilye(3/180) Nurul Ebsar(s.159) ġa‟rani Tabakat(1/110) Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) Ebu Zehra Tarihul Mezahib(s.169) 283
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Allah‟tan korkarak, ümmet için ağlarsa, Allah o ümmete rahmet eder.” 451 “Allah‟ın en çok sevdiği Ģey, kendisinden istekte bulunulmasıdır. Kaza ve belayı ancak dua def eder. Hayırların sevabı en çabuk verileni, iyilik yapmaktır. ġerlerin cezası en çabuk verileni ise taĢkınlık yapıp asi olmaktır. KiĢiye ayıp olarak, kendi yapamayacağı Ģeyi baĢkalarına emretmesi, kendi iĢlemekte olduğu bir ayıbı baĢkasına yapmamasını emretmesi, kendisini ilgilendirmeyen Ģeylerle meclisindeki arkadaĢlarına eza vermesi yeter.”452 “Sizden biri elini kardeĢinin cebine koyup istediği Ģeyi alabilir mi? Alabiliyorsa ne ala, yoksa kardeĢ olamazlar. Bir kimsenin seni ne kadar çok sevdiğini anlamak istersen, senin o kimseyi ne kadar sevdiğine dikkat et. Yani sen onu ne kadar seviyorsan, o da seni o kadar seviyor demektir. Zira kalpler karĢılıklıdır.”453 “Mide ve namusunun iffetini korumak kadar faziletli ibadet yoktur.”454 “Varlık zamanında etrafında dolaĢıp, yokluğa düĢünce terkeden kimse, ne kötü kiĢidir.”455 451 Ġbni Kesir el Bidaye(9/511) Nurul Ebsar(s.158) 452 Ebu Nuaym Hilye(3/188) Ġbni Asakir(54/293) Ġbni Kesir el Bidaye(9/511) 453 Ebu Nuaym Hilye(3/187) Ġbni Asakir(54/293) Ebu Talib el Mekki Kutul Kulub(4/248) Ġbni Kesir el Bidaye(9/510) ġa‟rani Tabakat(1/111) Nurul Ebsar(s.160) 454 Ġbni Asakir(54/293) Ġbni Kesir el Bidaye(9/511) ġa‟rani Tabakat(1/111) Nurul Ebsar(s.160) 455 Ġbni Kesir el Bidaye(9/511) ġa‟rani Tabakat(1/111) Nurul Ebsar(s.160) Ġsafur Rağibin(s.250) 284
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Ġlmi ile insanlara faydalı olan bir alim, bin abidden daha efdaldir. Böyle bir alimin vefatına Ģeytan, yetmiĢ abidin vefatına sevindiğinden daha fazla sevinir.”456 “Her Ģeyin bir afeti vardır. Ġlmin afeti ise unutmaktır.”457 “Dünya, uykuda gördüğün rüyaya benzer. Uyandığın zaman hiçbir Ģey kalmamıĢtır.”458 Ġmam Bakır Radıyallahu anh, oğluna Ģöyle dedi; “Tembellikten ve tahammülsüzlükten sakın. Zira bunlar her kötülüğün anahtarıdır. Sen tembelleĢirsen hakkı eda edemezsin. HuysuzlaĢıp tahammülsüz olursan, hakka karĢı sabırlı olamazsın.”459 “Amellerin en kuvvetlisi Ģu üçüdür; her halukarda zikretmek, nefsini itham ederek dizginlemek ve kardeĢine mali yardımda bulunmak.”460 “Ġman kalpte sabittir. Yakini inanç ise kalbe gelip gider. Kalbe uğrayınca onu demir kütlesi haline getirir, kalpten çıkıp giderse, kalp, çürümüĢ bir bez paçavrasına döner.”461 456 Ebu Nuaym Hilye(3/183) Ġbni Kesir el Bidaye(9/511) Nurul Ebsar(s.159) Ebu Zehra Tarihul Mezahib(s.169) 457 Ebu Nuaym Hilye(3/182) Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) 458 Ġbni Kesir el Bidaye(9/507) Ebu Nuaym Hilye(3/182) Nurul Ebsar(s.160) Yafii Ravdur Rayahin(s.57) 459 Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) Ebu Nuaym Hilye(3/183) Ebu Zehra Tarihul Mezahib(s.169) 460 Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) Ebu Nuaym Hilye(3/183) 461 Ebu Nuaym Hilye(3/180) Ġbni Kesir el Bidaye(9/508) 285
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Zenginlik ve izzet, müminin kalbinde dolaĢırlar. Ġçinde tevekkül bulunan bir mekana kavuĢtuklarında oraya yerleĢirler.”462 “Dilediğin ve sevdiğin sözleri söyleyerek Allah‟a dua et, hoĢuna gitmeyen bir durum meydana gelirse, O‟nun sevdiği ve istediği Ģeylerde kendisine (Allah‟a) muhalefet etme!”463 VASĠYETĠ Ġmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri, oğlu Ġmam-ı Cafer-i Sadık (RA) Hz.leri‟ne Ģöyle nasihat etti: “Ey evladım! Fasıklarla arkadaĢlıktan çok sakın. Böyle insanlar seni bir lokmaya değiĢebilir. Cimri olanlarla dost olmaktan da sakın. Zira çok ihtiyacın olduğu bir zamanda az bir Ģey vermekten çekinirler. Yalancılarla dost olma, sana dost görünüp konuĢur, ayrılınca hali değiĢir. Ahmak olanlarla dostluk arkadaĢlık kurma. Onlar sana iyilik yapıyorum zannederek kötülük yaparlar. Akrabayı ziyarcti terk edenle de dost olma. Çünkü, Kur'an-ı Kerim'in üç yerinde böyle kimseyi lanetlenmiĢ olarak gördüm.”464 VEFATI Ġmam Cafer es Sadık Radıyallahu anh ona dedi ki; “Ey babacığım! Sende hiç ölüm alameti görmüyorum, hiç Ģikayet te etmiyorsun.” Bunu üzerine imam Bakır Radıyallahu anh dedi ki; “Ey oğlum! ĠĢitmiyor musun? 462 Ebu Nuaym Hilye(3/181) Ġbni Kesir el Bidaye(9/509) Nurul Ebsar(s.160) Yafii Ravdur Rayahin(s.57) 463 Ebu Nuaym Hilye(3/187) El Bidaye(9/510) Zehebi Siyeri A‟lam(4/407) 464 Ebu Nuaym Hilye(3/183) Ġbni Asakir(54/293) Ebu Zehra Tarihul Mezahib(s.179) ġa‟rani Hukukül Uhuvvet(s.265) Feridettin Attar Tezkiratul Evliya(s.58) 286
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Zeynelabidin Ali Bin Huseyn Radıyallahu anh duvarın arkasından; “Ey Muhammed! Acele et!” diye nida ediyor.465 Ġmam Bakır Radıyallahu anh en sağlam rivayete göre 115. hicri senesinde 58 yaĢında vefat etmiĢtir.466 Baki‟de Abbas Radıyallahu anh‟ın bulunduğu kubbeye defnedilmiĢtir. Dürerül Esdaf‟ta zehirlenerek Ģehid edildiği kayıtlıdır.467 ÇOCUKLARI 6 veya 7 çocuğu olmuĢtur.468 Ebu Abdullah diye künyelenen oğlu imam Cafer Radıyallahu anh ile diğer oğlu Abdullah Bin Muhammed Radıyallahu anh‟ın annesi; Ümmü Ferve Bintül Kasım, Ebu Bekr Radıyallahu anh‟ın torunudur. Ġbrahim ve Ubeydullah adlı oğullarının annesi; Ümmü Hakim Binti Esed Bin Mugiretis Sekafiye‟dir. Ali, Ümmü Seleme ve Zeynep adlı çocuklarının anaları ise ümmü veleddir.469 465 Nurul Ebsar(s.159) 466 Ġbni Kuteybe el Maarif(s.149) Ġbni Kesir el Bidaye(9/506) Siyeri A‟lam(4/409) Nurul Ebsar(s.159) Heytemi es Savaik(s435) Biharul Envar(46/217) 467 Nurul Ebsar(s.159) Heytemi es Savaik(s.435) Ġbni Sabbağ Fusulül Mühime(s.202) Ya‟kubi Tarih(3/63) Taberi Delailül Ġmame(s.94) Ġbni ġehraĢub Menakıb(4/210) ĠrĢadı Müfid(s.245) 468 Heytemi es Savaik(s.435) Nurul Ebsar(s.159) 469 Nurul Ebsar(s.159) Ġbni Kuteybe el Maarif(s.149) Ali Bin Hasen el Vasıti Hulasatul Ġksir(s.26) ġeyh Müfid ĠrĢad(2/176) 287
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 6. CAFER ES SADIK RADIYALLAHU ANH Ġmam Cafer es Sadık Radıyallahu anh, hicri 80. senesinde Medine‟de doğdu. Annesi Ümmü Ferve Bintül Kasım Bin Muhammed Bin Ebu Bekr es Sıddık‟tır. (Radıyallahu anhüm) Künyesi Ebu Abdullah‟tır. Ebu Ġsmail olduğu da söylenmiĢtir. Lakapları; es Sadık, el Fadıl ve et Tahir‟dir.470 ġehristani “El-Milel ve‟n-Nihal” adlı kitabında Ģöyle bir cümle kullanmaktadır: “Cafer, baba tarafından Allah‟ın Resulüne, ana tarafından da Hz. Ebu Bekir‟e dayanmaktadır471 ĠLĠMDE MERTEBESĠ Ebu Hatem onun hakkında; “Ġmam Cafer es Sadık güvenilir bir ravidir. Onun gibisinden sual olunmaz” demiĢtir.472 Zehebi; “imam Cafer es Sadık Medine ulemasının büyüklerindendir.” DemiĢtir.473 Yahya Bin Said, Ġmam Malik, Süfyan es Sevri, Ġbni Uyeyne, Ebu Hanife, Eyyub es Sahtiyani, Eban Bin Tağleb 470 Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/125) Nurul Ebsar(s.160) Ricalul Müslim(1/120) Tehzibul Kemal(5/97) 471 Muhammed Ebu Zehra, Tarih Boyunca Ġslam Hukuk Okulları ve Büyük Ġmamlar, Ġhya Yayınları: 1/337-343 472 Ġbni Ebu Hatem Cerh ve Ta‟dil(2/1987) Zehebi Siyeri A‟lam(6/255) Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/125) Ġbni Sa‟d Tabakat(5/87) Nurul Ebsar(s.160) 473 Zehebi Siyeri A‟lamin Nübela(6/255) 288
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Radıyallahu anhum ve baĢkaları Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟den rivayette bulunmuĢtur.474 Ġbni Hallikan diyor ki; “Ġmam Cafer Radıyallahu anh, bid‟atlerle savaĢan, Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem‟in sünnetini ve Ģeriatını ihya eden, Kur‟an ve Hadis hafızı olan bir tasavvuf önderidir. Cabir Bin Hayan dahi onun talebesi idi.”475 Ġmam Malik Radıyallahu anh, Cafer es Sadık Radıyallahu anh‟den ilim almıĢtır. O, imam Cafer Radıyallahu anh‟ın meclisine sık sık gelir, fıkıh ve hadis öğrenirdi. Ġmam Ebu Hanife de, Ġmam Cafer‟den rivayette bulunmuĢtur. Ġmam Ebu Yusuf ve Ġmam Muhammed‟in de “el Asar” adlı eserlerini okuduğumuz zaman bu rivayetleri görürüz.476 Halife Mansur, Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟ı denemek için Ġmam ebu Hanife‟ye kırk soru sordurmuĢ, imam Cafer Radıyallahu anh hepsini, ihtilafları da belirterek cevaplamıĢtır. Ebu Hanife; “Ġmam Cafer‟den daha fakih birini görmedim.” DemiĢtir.477 Ġmam Cafer Radıyallahu anh derdi ki, “Benden ilmi sorunuz! Zira benden sonra benim gibi konuĢan kimse olmaz.”478 474 Ebu Nuaym Hilye(3/199) Zehebi Siyeri A‟lam(6/256) Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/125) Tehzibul Kemal(5/75) Nurul Ebsar(s.160) ĠrĢad-ı Müfid(s.254) Fusul-ul Mühime(s.204) Menakıb-ı Ġbn-i ġehraĢub(4/247) 475 Ġbni Hallikan Vefayatul A‟yan(1/105) 476 Muhammed Ebu Zehra Tarihul Mezahibil Fıkhiye(s.180) bkz.: ĠrĢadı Müfid(s.254) Fusulül Mühimme(s.204) Ġbni ġehraĢub Menakıb(4/247) 477 Zehebi Siyeri A‟lamin Nübela(6/258) Ebu Zehra Ebu Hanife(s.90) 478 Zehebi Siyeri A‟lamin Nübela(6/257) 289
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ġEMAĠLĠ mam Cafer Radıyallahu anh, orta boylu, iri gövdeli, ak ve parlak benizli idi. Saçı siyah ve kıvırcık idi. Burnu narin ve büyük, alnı açık idi. Yüzünde bir ben vardı.479 ĠHLASI Ġmam Malik Radıyallahu anh anlatıyor; “Cafer Bin Muhammed‟e gelir ilim alırdım. O, çok tebessüm eder, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem‟in adı anılınca yüzü sararırdı. Onun meclisine uzun zaman devam ettim. Her görüĢümde onu Ģu üç Ģeyden biri ile meĢgul halde bulurdum; ya namaz kılar, ya oruç tutar veya Kur‟an okurdu.” Hadisi abdestli olmadan rivayet etmezdi. Manasız sözleri hiç ağzına almazdı. O, Allah‟tan korkan zahid ve abid alimlerden idi. Yanına geldiğim zaman dayandığı yastığı mutlaka bana ikram ederdi…”480 Süfyan es Sevri Radıyallahu anh, Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟ın yanına gelmiĢ ve onu çok güzel bir kıyafet içinde görünce hayran hayran bakmaya baĢlamıĢtı. Ġmam Cafer Radıyallahu anh bu bakıĢın sebebini sorunca Sevri; “Ey Peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem‟in torunu! Bu elbiseler ne senindir, ne de atalarından kalmadır.” Dedi. Ġmam Cafer Radıyallahu anh; “Ey Sevri! Onların çağı kıtlık ve darlık zamanı idi. Bizim çağımız ise her türlü ikbal ile geldi.” Dedi ve sonra cübbesinin yenini kaldırdı. Altında kısa etekli ve kısa yenli beyaz yünden bir cübbe daha vardı. Bu cübbe kalın kıldan yapılma sert bir cübbe idi. Ġmam Cafer Radıyallahu anh dedi ki; “Ey Sevri! Bunu Allah için giyindik, 479 Muhammed Ebu Zehra Tarihul Mezahibil Fıkhiye(s.191) 480 Kadı Iyaz Tertibül Medarik(v.210) Aliyul Kari ġerhu ġifa(2/72) Hafaci Nesimur Rıyaz(2/443) 290
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ģu üstündekini de sizin için giyindik. Allah için olanı gizledik, sizin için olanı da açığa çıkardık.”481 Ġmam Cafer Radıyallahu anh, Halife Mansur ile karĢılaĢtığı zaman gerçeği açıkça söylemekten çekinmezdi. Mansur‟un yüzüne bir sinek musallat olmuĢ ve onu sıkıntıya düĢürmüĢtü. O sırada Ġmam Cafer Radıyallahu anh huzurda idi. Mansur dedi ki; “Ey Ebu Abdullah! Allah sineği niçin yaratmıĢ?” Ġmam Cafer Radıyallahu anh; “Ululuk taslayanları alçaltmak için” dedi. Bir defasında da Mansur ona; “Niçin diğer insanlar gibi siz de bizim etrafımızı sarmıyorsunuz?” diye yazmıĢtı. Buna imam Cafer Radıyallahu anh Ģu cevabı verdi; “Bizim sizden bir korkumuz yoktur ki onun için yanınıza gelelim. Sizin de bir ahiret meseleniz yoktur ki onu size anlatalım. Sizi bir nimet içinde görmüyoruz ki tebriğe gelelim. Ġçinde bulunduğunuz nimeti de felaket saymıyoruz ki taziyede bulunalım.” Bunun üzerine halife ona; “Bize öğüt vermek için yanımızdan ayrılmayınız” diye yazmıĢ, Ġmam Cafer Radıyallahu anh; “Dünyayı isteyen sana öğüt vermez, ahireti isteyen de seninle arkadaĢlık etmez” diye karĢılık vermiĢti.482 481 Ebu Nuaym Hilye(3/193) Zehebi Tzkiratul Huffaz(1/126) Siyeri A‟lam(6/261) Mizzi Tehzibul Kemal(5/86) ġa‟rani Tabakat(1/112) Attar Tezkiratul Evliya(s.56) 482 Ebu Nuaym Hilye(3/198) Tehzibul Kemal(5/92) Siyeri A‟lam(6/264) Bahauddin el Amili el KeĢkul(1/129) Nurul Ebsar(s.163) 291
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ġmam Cafer Radıyallahu anh demiĢtir ki; “Fakihler, sultanların kapısına yanaĢıp yaltaklanmadıkları sürece peygamberlerin vekilleridirler.”483 ĠTĠKADA DAĠR SÖZLERĠNDEN Abdulcebbar bin Abbas el-Hemdani nakleder; Ġmam Cafer Medine‟den gelen bir gruba; “ĠnĢallah sizler Ģehrinizin salihlerindensinizdir. Benden onlara Ģu sözümü ulaĢtırın; kim benim kendisine itaat farz olan masum bir imam olduğumu iddia ederse, ben onlardan uzağım. Kim benim Ebu Bekir ve Ömer‟den uzak olduğumu iddia ederse ben ondan uzağım.” Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟a Ebu Bekr ve Ömer Radıyallahu anhuma‟dan soruldu. Dedi ki; “O ikisinden uzak olandan ben de uzağım.” Ona denildi ki; “Belki de sen takıyye yapıyorsun” Bunun üzerine buyurdu ki; “Eğer ben Ġslam‟dan beri olursam Muhammed Sallallahu aleyhi ve sellem‟in Ģefaatine ulaĢamam.”484 Ġmam Cafer Radıyallahu anh, aĢırı ġiilerin kendisine nisbet ettikleri bir çok sözden uzak olduğunu belirtmiĢ, kendisi namına söz uyduranlara lanet etmiĢtir. ġiiler, Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟den sonra tefrikaya düĢtüler, otuz üç fırkaya ayrıldılar. Kimisi mu‟tezile‟ye, kimisi Mürcie‟ye, kimisi de Hariciliğe saplandı.”485 “Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟ın fıkhı ve mezhebi esas itibariyle ehli sünnet mezheplerinden farklı değildir. Ancak ölümünden sonra bir takım iftiracılar ona bir çok Ģey 483 Ebu Nuaym Hilye(3/194) Tehzibul Kemal(5/88) Siyeri A‟lam(6/262) ġa‟rani Tabakat(1/114) 484 Muhibbut Taberi Rıyadun Nadra(1/385) 485 ġehristani el Milel(1/193vd.) Bağdadi el Fark Beynel Firak(s.59vd.) el Lübab(2/226) Sem‟ani el Ensab(3/503) Ebu Zehra Tarihul Mezahibil Fıkhiye(s.182-190) 292
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş isnad edip halk arasında yaymıĢlardır. Ġmam Cafer Radıyallahu anh sağ olsaydı elbette bu iftiraları reddederdi.”486 Ġmam Cafer Radıyallahu anh dedi ki; “Kim; “Allah bir Ģeydedir veya bir Ģeydendir” veya; “bir Ģeyin üzerindedir” diye iddia ederse Ģirk koĢmuĢ olur. Zira o, bir Ģeyde olsaydı taĢınan, bir Ģeyden olsaydı hadis (sonrdan olma), bir Ģeyde olsaydı mahdud (sınırlı) olurdu. Kim Necm Suresi 4. ayetindeki; “Sonra yaklaĢtı ve göründü” kavlinden; “Peygamber cismi ile Allah‟a yaklaĢtı” manasını vehmederse, Allah ile Peygamber arasına mesafe koymuĢ olur. YaklaĢma sadece kalp iledir. Kalp Allah‟a yaklaĢtıkça Allah o kalpten maddeye ait dünyevi bilgileri uzaklaĢtırır. Çünkü bu konuda maddi manada yaklaĢma veya uzaklaĢma sözkonusu değildir.”487 Ġmam Cafer Radıyallahu anh irade hususunda der ki; “Allah Teala meĢietiyle bize bir Ģey murad ediyor ve bizden bir Ģey talep ediyor. Bize ne gibi Ģeyler murad ettiğini (kaderi) bizden gizlemiĢ, bizden ne gibi Ģeyleri talep ettiğini bize apaçık belirtmiĢtir. Bizlere ne oluyor da, bizden talep ettiği Ģeyle meĢgul olmuyoruz da, bizim hakkımızda ne takdir buyurduğuyla meĢgul oluyoruz?”488 Ġmam Cafer Radıyallahu anh der ki; “Sizi dini meselelerde çekiĢmekten sakındırırım. Zira dinde cedelleĢmek, kalbi Ģiddetle meĢgul eder ve nifak doğurur.”489 486 Ebu Zehra Muhadarat Fil Miras Ġndel Caferiyye(s.37-38) 487 KuĢeyri Risalesi(s.104) Ahmed er Rıfai el Burhanul Müeyyed(s.51) 488 ġehristani el Milel ven Nihal(1/194) Ebu Zehra Tarihul Mezahib(s.200) 489 Beyhaki ġuabul Ġman(6/354) Ebu Nuaym Hilye(3/198) Mizzi Tehzibul Kemal(5/92) Zehebi Siyeri A‟lam(6/264) 293
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ĠMAM CAFER‟ĠN BĠR RAFĠZÎ ĠLE MÜNAZARASI Bu münazara imam Cafer es-Sadık ile Rafızîlerden birisi arasında geçmiĢtir. Bu risalenin iki nüshası bulunmaktadır. Birisi Ġstanbul‟da ġehit Ali PaĢa kütüphanesi 2764 numarada akide ve hadis risaleleri arasında 11. risaledir. Ikinci nüsha ise Zahiriye kütüphanesi 111 numarada 19 risaleden oluĢan bir mecmuadadır. Kitap Ali Abdulaziz el-Ali Âlu ġibl tarafından tahkik edilip Riyad‟da Darul Vatan tarafından neĢredilmiĢtir. Ayrıca ġemseddin Sivasi‟nin Menakıbu Cehar Yari Güzin adlı kitabında da nakledilmiĢtir. Ben bunu Ebu Ömer el-Menhecî‟nin naklettiği, ġeyh Ali ġibil tarafından telif edilen; Mucizul Farık Min Mealimi Tercemetil Ġmam Cafer es-Sadık adlı eserden alıp terceme ettim. Kitabın isnadı; ġeyh el-Fakih Ebul-Kasım Abdurrahman bin Muhammed bin Muhammed bin Said el- Ensari el-Buhari Mekke‟de 435 yılında tahdis etti. Dedi ki; Ebu Muhammed Abdullah bin Musafir bize haber vererek dedi ki; Ebu Bekir Bin Halef Bin Ömer Bin Halef el- Hemedanî bize haber vererek dedi ki; Ebul-Hasen Ahmed bin Muhammed Bin Ezme bize tahdis ederek dedi ki; Ebul- Hasen Bin Ali et-Tanafisi bize tahdis ederek dedi ki; Halef bin Muhammed el-Kutvanî bize tahdis edip dedi ki; Ali Bin Salih bize tahdis edip dedi ki; Rafizilerden birisi490 Cafer bin Muhammed es-Sadık r.a.‟e geldi ve dedi ki; “esselamu aleykum ve rahmetullah ve berekatuh dedi. O da selamını aldı. Adam dedi ki 490 ġemseddin Sivasî‟nin Menakıbu Çehar Yar adlı eserinde bu münazara nakledilmiĢ olup, Rafızi‟nin ismi; Abdulmecid bin Abdulgaffar olarak geçmektedir. Bkz.: Menakıbu Çehar Yari Güzin, Bedir yayınevi, 1981 Ġstanbul (s.89) 294
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM 
  • Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 1- Ey Rasulullah‟ın oğlu! Allah Rasulünden sonra insanların en hayırlısı kimdir? Cafer r.a.; Ebu Bekir es-Sıddık r.a.‟dır.” dedi. 2- Rafızi; “Bunun delili nedir?” Ġmam Cafer; “Allah Azze ve Celle‟nin Ģu ayetidir; “Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiĢtir: Hani, kâfirler onu, iki kiĢiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmıĢlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaĢına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir.”(Tevbe 40) üçüncüleri Allah olan bu ikinci kiĢiden kim üstün olabilir? Rasulullah s.a.v. dıĢında Ebu Bekir r.a.‟den daha üstün bir kimse olabilir mi? 3- Rafızi dedi ki; “Ali bin Ebi Talib aleyhisselam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‟in döĢeğinde tasalanmadan ve korkmadan yatmıĢtır. Ġmam Cafer; “Ebu Bekir r.a. de Rasulullah s.a.v. ile beraberken tasalanmadı ve korkmadı. 4- Rafızi; “ġüphesiz Allah senin dediğinin zıddını söylüyor” Cafer r.a.; “Ne buyuruyor?” Rafızi; “Allah Teala; “o, arkadaĢına “Üzülme! Çünkü Allah bizimle beraberdir” diyordu” buyuruyor. Bunda tasa ve korku yok mu?” 295
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ġmam Cafer; “Hayır! Üzülmek, tasa ve korkudan baĢkadır. Ebu Bekr‟in üzülmesi ise, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‟in öldürülme tehlikesinden dolayıdır. Onun hüznü kendisi için değil, Allah‟ın dini ve peygamberi hakkında idi. Nitekim onu yılan yüzden fazla ısırdığı halde bunu belli etmemiĢtir.” 5- Rafızi; “Allah Teala; “Sizin veliniz, ancak Allâh, Elçisi ve namazlarını kılan, zekâtlarını veren, rükû'a varan mü'minlerdir.”(Maide 55) buyuruyor. Bu ayet Ali r.a. hakkında inmiĢtir. Çünkü Ali r.a. o sırada yüzüğünü sadaka vermiĢ ve rükû halinde idi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de; “Onları ehlibeytimden kılan Allah‟a hamd olsun” buyurmuĢtur.” Ġmam Cafer; “O suredeki bundan bir önceki ayet daha önemlidir; Allah Teala buyuruyor ki; “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karĢı alçak gönüllü (Ģefkatli), kâfirlere karĢı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniĢtir.”(Maide 54) Dinden dönmeler Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟den sonra olmuĢtur. Araplar Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟in vefatından sonra dinden dönmüĢ, kafirler Nihavend‟de toplanıp; “onlar peygamberle yardım görüyordu. Fakat o öldü.” Dediler. Ömer r.a.; “onlar namaz kılıyorsalar, zekatı onlara bırak” dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir r.a.; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟e ödedikleri gibi bana da zekatı davenin bağına kadar ödemedikçe onlarla mutlaka savaĢacağım. ġayet taĢlar ve çamurlar, diken ve ağaçlar, cinler ve insanlar bir araya gelse bile onlarla tek baĢıma savaĢırım.” Dedi. Böylece bu ayet Ebu Bekir r.a.‟ın daha üstün olduğunu gösteriyor.” 296
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 6- Rafızi; “Allah Teala buyuruyor ki; “Onlar, mallarını gece ve gündüz, gizlide ve açıkta infak ederler” buyuruyor. Bu ayet Ali r.a. hakkındadır. Çünkü onun dört dinarı vardı, bir dinarı gece, bir dinarı gündüz, bir dinarı gizli ve bir dinarı da açıkta infak etmiĢtir. Bunun üzerine bu ayet inmiĢtir.” Cafer r.a.; “Ebu Bekir r.a.‟ın fazileti Kuranda bundan daha üstün geçer; Allah Teala buyuruyor ki; “(Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye,”(Leyl 1) Allah yemin ediyor, “Açılıp ağardığı vakit gündüze, Erkeği ve diĢiyi yaratana yemin ederim ki, Sizin iĢleriniz baĢka baĢkadır. Artık kim verir ve sakınırsa, Ve en güzeli de tasdik ederse,”(Leyl 2-6) bu tasdik eden Ebu Bekir‟dir. “Biz de onu en kolaya hazırlarız (onda baĢarılı kılarız).”(Leyl 7) yani Ebu Bekir‟i “En çok korunan ise ondan (ateĢten) uzak tutulur.”(Leyl 17) yani Ebu Bekir uzak tutulur. “O ki, Allah yolunda malını verir, temizlenir.”(Leyl 18) Yani Ebu Bekir. “Onun nezdinde hiçbir kimseye ait Ģükranla karĢılanacak bir nimet yoktur. O ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. Ve o (buna kavuĢarak) hoĢnut olacaktır.”(Leyl 19-21) bu da Ebu Bekir r.a.‟dır. Kırk bin tutan bütün malını Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟e infak etmiĢ, kendisinin sadece bir abası kalmıĢtır. Bunun üzerine Cibril a.s. inmiĢ ve; “Allah yüceler yücesinden sana selam etti ve buyurdu ki; “Ebu Bekir‟e benden selam söyle. Ona de ki; “Bu fakir halinde benden razı mısın? Yoksa değil misin?” o da dedi ki; “Ben Rabbim Azze ve Celle‟den nasıl razı olmam? Ben Rabbimden razıyım, ben Rabbimden razıyım, ben Rabbimden razıyım” Allah da ona razı olacağını vaad etti.” 7- Rafızi; Allah Teala Ģöyle buyuruyor; “(Ey müĢrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eĢit değillerdir. Allah 297
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”(Tevbe 19) bu ayet Ali a.s. hakkında inmiĢtir. Cafer r.a.; “Kuran‟da aynısı Ebu Bekir r.a. hakkında vardır; Allah Teala buyuruyor ki; “Elbette içinizden, fetihten önce harcayan ve savaĢanlar, daha sonra harcayıp savaĢanlara eĢit değildir. Onların derecesi, sonradan infak eden ve savaĢanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı vâad etmiĢtir. Allah'ın yaptıklarınızdan haberi vardır.”(Hadid 10) Ebu Bekir r.a. malını Rasulullah s.a.v.‟e infak etmiĢti. O ilk savaĢan ve ilk cihad eden kimse olmuĢtur. MüĢrikler Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟e gelip darbe vurunca ve kanını akıtınca, bunu haber alan Ebu Bekir r.a. Mekke yollarına çıkarak “Size yazıklar olsun! Bir kimseyi sırf “Rabbim Allah‟tır” dediği için öldürecek misiniz? Hâlbuki Rabbinizden size apaçık deliller gelmiĢtir.” DemiĢ, bunun üzerine müĢrikler, peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‟i bırakmıĢlar ve Ebu Bekir r.a.‟e vurmaya baĢlamıĢlardır. Öyle ki burnu ve yüzü tanınmaz hale geldi. O aynı zamanda Allah yolunda cihad eden ilk kiĢidir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber ilk çarpıĢan ve malını ilk infak eden kimsedir. Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuĢtur ki; “Ebu Bekir‟in malı kadar bana faydalı olan mal olmadı.” 8- Rafızi; “Ali r.a. göz kırpacak an kadar dahi Allah‟a Ģirk koĢmadı” Cafer r.a.; “ġüphesiz Allah Azze ve Celle, Ebu Bekir r.a.‟ı hiçbir Ģeye gerek bırakmayacak kadar övmüĢtür; Allah Teala buyuruyor ki; “Doğruyu getiren” yani peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, “ve onu tasdik edenler”(Zümer 33) bu da Ebu Bekir r.a.‟dır. Herkes peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‟i yalanlarken, Ebu Bekir r.a. onu tasdiklemiĢ, bunun üzerine bu özel tasdik ayeti inmiĢtir. Ebu 298
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Bekir r.a.; Takva sahibi, temiz, razı olunmuĢ razı ve ta‟dil edilmiĢ adildir.” 9- Rafızi; “Allah‟ın Kitabında Ali‟yi sevmek farz kılınmıĢtır. Allah Teala buyuruyor ki; “De ki; Sizden ancak yakınlarımın sevgisini istiyorum.” Cafer r.a.; Ebu Bekir r.a. hakkında da aynısı vardır; Allah Teala buyuruyor ki; “Bunların arkasından gelenler Ģöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiĢ imanlı kardeĢlerimizi bağıĢla; kalplerimizde, iman edenlere karĢı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! ġüphesiz ki sen çok Ģefkatli, çok merhametlisin!”(HaĢr 10) Ebu Bekir r.a. imanda öne geçmiĢtir. Onun için istiğfar etmek vacip, onu sevmek farz ve ona öfke duymak küfürdür.” 10- Rafızi; “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem; “Hasen ve Huseyn cennetlik gençlerin efendisidir, babaları ise o ikisinden üstündür.” BuyurmuĢtur. Cafer r.a.; “Allah katında Ebu Bekir r.a. bundan daha faziletlidir. Babam bana dedemden naklen, o da Ali bin Ebi Talib a.s.‟dan rivayet etti; dedi ki; “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‟in yanında idim. BaĢka kimse yoktu. O sırada Ebu Bekir ve Ömer r.a. çıkageldiler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem; “Ey Ali! ġu ikisi peygamberler dıĢında geçmiĢ gelecek cennetlik olgunların ve gençlerin efendileridir. Ey Ali! Hayatta oldukları sürece bunu haber verme!” buyurdu. Bende onlar ölünceye kadar kimseye söylemedim.” 11- Rafızi; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟in kızı Fatıma mı, yoksa Ebu Bekir‟in kızı AiĢe mi daha üstündür?” 299
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ġmam Cafer; “Rahman ve Rahim olan Allah‟ın adıyla, “Yâ Sîn. Hikmet dolu Kur'an hakkı için.” “Hâ Mîm. Apaçık olan Kitab'a and olsun ki” Rafızi; “Ben sana Rasulullah‟ın kızı fatıma mı, yoksa Ebu Bekir‟in kızı AiĢe mi daha üstündür? Diye soruyorum, sen bana Kuran okuyorsun!” Ġmam Cafer; “Ebu Bekir‟in kızı AiĢe Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem‟in eĢidir ve onunla birlikte cennettedir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟in kızı Fatıma ise cennetlik kadınların efendisidir.” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟in eĢine hakaret edene Allah lanet eder, Rasulullah‟ın kızına buğz edeni de Allah rezil eder.” 12- Rafızi; “Ama AiĢe Aliyle savaĢtı. O Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‟in eĢi idi.” Ġmam Cafer; “Evet, sana yazıklar olsun! Allah Teala buyuruyor ki; “Sizin Allah'ın Resûlünü üzmeniz caiz olmaz”(Ahzab 53) 13- Rafızi; Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali‟nin halifeliklerini Kuranda bulabilir misin?” Ġmam Cafer; “Evet, hem Tevrat ve Ġncil‟de bile var. Allah Teala buyuruyor ki; “Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O'dur.”(En‟am 165) ve yine buyuruyor ki; “(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karĢılık veren ve (baĢındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı?”(Neml 62) 300
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “kendilerinden öncekileri halife kıldığı gibi onları da yeryüzüne halife kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (Ġslâm'ı) onların iyiliğine yerleĢtirip koruyacağını vâdetti.”(Nur 55) 14- Rafizi; “Tevrat‟ta ve Ġncilde Rasulullah ve halifeler nerede geçiyor?” Ġmam Cafer; “Muhammed Allah‟ın Rasulüdür. Ve onun beraberindekiler” yani Ebu Bekir, “Kafirlere karĢı Ģiddetli” yani Ömer bin el Hattab “Kendi aralarında ise merhametlidirler.” yani Osman bin Affan “Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler” yani Ali bin Ebi Talib, “Onların niĢanları yüzlerindeki secde izidir.” Bunlar da Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem‟in sahabeleridir. “Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. Ġncildeki vasıfları ise..”(Fetih 29) Rafızi; “Tevrat ve incilde ne anlamda geçiyor?” Ġmam Cafer; “Muhammed Allah‟ın rasulüdür. Kendisinden sonra Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali halifelerdir.” Sonra onun göğsüne yumruk attı ve dedi ki; “Sana yazıklar olsun! Allah Teala; “Onlar filizini yarıp çıkarmıĢ” Ebu Bekir, “gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaĢmıĢ” Ömer, “gövdesi üzerine dikilmiĢ” Osman, “bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoĢuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir.” Ali bin Ebi Talib, “Allah onlardan inanıp iyi iĢler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiĢtir.” Bu da sahabelerdir. Allah onlardan razı olsun. Sana yazıklar olsun! Babam dedemden, o da Ali bin Ebi Talib‟den rivayet etti; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Yeryüzü yarılıp ilk kalkacak olan benim, övünme yok! Allah bana benden önce hiçbir peygambere vermediği 301
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş kerameti verir. Sonra “Senden sonraki halifeleri çağır” diye nida eder. ben de; “Ya Rabbi! Halifeler kimlerdir?” derim. Buyurur ki; “Abdullah bin Osman Ebu Bekir es-Sıddıktır.” Benden sonra yeryüzü yarılıp ilk karkacak olan Ebu Bekirdir. Allah‟ın huzurunda durdurulur ve kolay bir hesap görür. Sonra iki yeĢil hulle giydirilerek ArĢ‟ın önünde durdurulur. Sonra bir münadi; “Ömer bin el-Hattab nerede?” diye nida eder. bunun üzerine Ömer Ģah damarından kan akar halde getirilir. Ona; “Sana bunu kim yaptı?” denilir. O da; “Mugire bin ġube‟nin kölesi yaptı” der. Sonra Allah‟ın huzurunda durdurularak kolay bir hesap verir. Ġki yeĢil hulle giydirilir ve ArĢ‟ın önünde durdurulur. Sonra Osman bin Affan Ģah damarından kan akar halde getirilir. Ona; “Sana bunu kim yaptı?” denilir. O da “falan oğlu filan yaptı” der. Allah‟ın huzurunda durdurularak kolay bir hesap görür. Ġki yeĢil hulle giydirilir ve ArĢ‟ın önünde durdurulur. Sonra Ali bin Ebi Talib çağırılır. ġah damarından kan akar halde getirilir. “Sana bunu kim yaptı?” denilir. O da; “Abdurrahman bin Mülcem yaptı” der. Allah‟ın huzurunda durdurularak kolay bir hesap verir. Ġki yeĢil hulle giydirilir ve ArĢ‟ın önünde durdurulur.” Rafizi; “Ey Rasulullah‟ın oğlu bu Kuranda var mı?” diye sordu. Ġmam Cafer; “Evet, Allah Teala buyuruyor ki; “Peygamber ve Ģahidler getirilir” yani Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali getirilir. “ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.”(Zümer 69) Rafızî; “Ey Rasulullah‟ın oğlu! Ben Ebu Bekir, Ömer ve Osman ile Ali‟nin arasını ayırıyordum. Allah tevbemi kabul eder mi?” Ġmam Cafer; “Evet. Tevbe kapısı açıktır. Onlar için istiğfar dilemeyi çoğalt. ġayet sen onlara muhalefet ile 302
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ölseydin, Ġslam fıtratı dıĢında ölürdün, yaptığın iyi ameller de kafirlerin ameli gibi boĢa giderdi.” Böylece adam tevbe etti ve söylediği sözlerden dönüĢ yaptı. CÖMERTLĠĞĠ Ġmam Cafer Radıyallahu anh, yoksullara o dercede yardım ederdi ki, elinde kendi ailesine harcayacak bir Ģey kalmazdı.”491 GÜZEL SÖZLERĠ VE NASĠHATLERĠ Ġmam Sevri der ki; “Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟ın yanına girdim ve dedim ki; “Ey Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem‟in torunu! Bana nasihat et!” bana dedi ki; “Ey Süfyan! Yalancıda mürüvvet, hasetçide rahat, tembelde dostluk ve kötü ahlaklı kiĢide örnek davranıĢ bulunmaz. Ey Süfyan! Allah‟ın haram kıldıklarından el çek, abid olursun. Allah‟ın sana takdir ettiğine rıza göster, selamette olursun. Ġnsanların sana nasıl dost olmasını istiyorsan sen de onlara öyle dost ol, güvende olursun. Günahkarla dostluk yapma, sana iĢlediği günahları öğretir. Hadiste; “KiĢi dostunun dini üzeredir. Öyleyse kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin!” buyrulmuĢtur.492 ĠĢlerinde Allah‟tan korkanlar ile istiĢare et. 491 Zehebi Tezkiratul Huffaz(1/126) Ebu Nuaym Hilye(3/194) Tehzibul Kemal(5/87) Siyeri A‟lamin Nübela(6/262) 492 Ahmed(7698) Ebu Davud(4833) Tirmizi(2378) Ġshak Bin Rahuye(1/352) Hakim(4/188) Tayalisi(s335) Abdullah Bin Ahmed el Vera(s.89) Abd Bin Humeyd(s.418) Kudai(1/141) Hatib Tarihu Bağdat(4/115) 303
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ey Süfyan! AĢiret ve kabilesi olmadan izzet sahibi olmak, saltanatı olmadan heybetli olmak isteyen, Allah‟a isyan zilletinden çıkıp Allah‟a itaat yoluna girsin. Babam bana Ģu üç edebi öğretti; “Yavrucuğum! Kötü kiĢilerle dost olanın baĢı dertten kurtulmaz! Kötülerin girip çıktığı yerlerde bulunan itham edilir. Diline sahip olmayan piĢman olur.”493 Bir gün Ġmam Ebu Hanife Radıyallahu anh, Cafer es Sadık Radıyallahu anh‟ın ziyaretine geldi. ġu sözlerle karĢılaĢtı; “Ey Ebu Hanife! Duydum ki, kıyasla uğraĢıyorsun. Ama yaptığın bu kıyaslara göre amel edemezsin. ġunu bilesin ki, bu kıyas ve mantık oyunu ile ilk sırtı yere gelen Ġblis olmuĢtur.” Ġmam Ebu Hanife nasihatını aldı ve gitti.494 Ġmam Cafer Radıyallahu anh derdi ki; “Bir mümin kardeĢine ait sevmediğin bir iĢ duyarsan, birden yetmiĢe kadar özür kapısı araĢtır. Bulamazsan; “Belki benim anlayamadığım bir özrü vardır” de ve kapa.”495 “Tevbesiz ibadet sıhhatli olmaz.”496 Asmai, Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟den naklediyor; “Namaz, bütün takva sahiplerinin yakınlaĢma vesilesidir. Hac, tüm zayıf ve ezilenlerin cihadıdır. Bedenin zekatı oruç ile ödenir. Amel etmeden dua eden, yaysız ok atmaya çalıĢana benzer. Rızkın inmesini sadakatle isteyin. Mallarınızı zekat ile koruyun. Ġktisad eden muhtac olmaz. Tedbir, geçimin yarısıdır. Sevgi ve aĢk düĢüncenin yarısıdır. Ana babasını üzen, onlara isyan etmiĢ sayılır. Kim baĢına gelen musibetten yakınır ve dövünürse, ecri yok olur, 493 Yafii Ravzur Rayahin(s.58) Gazali MükaĢefetül Kulub(s.421) Ġsafur Rağibin(s.249) 494 Ebu Nuaym Hilye(3/197) ġa‟rani Tabakat(1/113) Nurul Ebsar(s.160) Ebu Zehra Tarihul Mezahibil Fıkhiye(s.203) 495 Zehebi Siyeri A‟lam(6/264) ġa‟rani Tabakat(1/112) 496 Hucviri KeĢful Mahcub(s.171) Tezkiratul Evliya(s.58) 304
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş mükafat alamaz. Güzel davranıĢ, ancak güzel ahlak ve dindarlık ile kemale erer. Allah Teala sabrı, musibet miktarınca verir. Rızkı da geçinecek kadar verir. Kim geçiminde ölçülü davranır ve israf etmezse, Allah onun rızkını artırır. Kim de israfa dalar, saçıp savurursa Allah ona rızkı ve huzuru haram eder.”497 Derdi ki; “Allah Teala dünyaya Ģöyle emretti; “Ey dünya! Bana hizmet edene hizmet et. Sana hizmet edeni de peĢinden koĢturup yor!”498 “Bir kimse geçim darlığı çekiyorsa istiğfara devam etsin. Bir kimse, sevdiği bir malının elinde devamlı kalmasını isterse, ona baktıkça, MaĢaallah La Havle vela kuvvete Ġlla billahil Aliyyil Azim (Yani Allah (CC) Hz.leri‟nin dilediği olur, kuvvet O'nundur) desin.”499 ĠMAM‟A NĠSBET EDĠLEN CEFĠR ĠLMĠ HAKKINDA Kitabın baĢında bundan bahsetmiĢtik. Ġmam Cafer adına hareket edenler, onun ismi arkasında olanlar, onun ilim ve irfanıyla yetinmezler; ilim ve bilgi yoluyla varılmayan, her insanın öğrenemediği, fakat Allah Resulunun sadece Hz. Ali‟ye verdiği ve o da yine Allah Resulunun vasiyeti üzerine sadece kendisinedn sonra gelecek olan on bir imama devrettiği gizli bir ilme sahip olduğunu öne sürerler. ĠĢte bu gizli ilim, on iki imamın altıncı halkasını teĢkil eden Cafer‟in adını alarak “Cifr” ilmi olmuĢtur. Cifr, aslında, kemikleri irileĢmiĢ ve sertleĢmiĢ kuzuya denir. Daha sonraları deri manasında kullanılmıĢtır. 497 Ebu Nuaym Hilye(3/194) Mizzi Tehzibul Kemal(5/89) Zehebi Siyeri A‟lam(6/262) 498 Ebu Nuaym Hilye(3/194) Mizzi Tehzibul Kemal(5/87) ġa‟rani Tabakat(1/114) Ġsafur Rağibin(s.249) 499 Ebu Nuaym Hilye(3/196) Tehzibul Kemal(5/92) Yafii Ravzur Rayahin(s.58) ġa‟rani Tabakat(1/113,114) Nurul Ebsar(s.160) 305
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Bu sapıklara göre, bu ilim bilinen tahsil yollarından geçilerek öğrenilecek bir ilim değildir. Bu ilim, yüce Allah‟ın özel kiĢilere verdiği bir ilimdir. Günümüzde bazı ġialar (ve onların peĢinden giden sufiler) konuyla ilgili Ģunları söylemektedir: “Cifir ilmi, kıyamete kadar dünyada olacak olayları bilmek için Harflerden ve rakamlardan faydalanma ilmidir. Bu ilmi bildiği Ġmam Cafer‟in kendisinden gelen rivayetlerinde sabittir. Ġmam Cafer bu ilmi Ģöyle anlatmıĢtır: “Cefr deriden bir kab olup, geçmiĢteki Ġsrailoğullarının bilginlerinin ilimleri içindedir. O bilginlerden bu ilim hakkında bize kadar gelen bir çok haber vardır. Bu ilimden ne kastedildiğini bilmesek bile, böyle bir ilmin varlığından Allah Resulü bize haber vermiĢtir. Bildiğimiz bu ilimden Ġsrailoğulları bilginlerinin faydalandığıdır. Allah bu Ģerefli ilmi onlara nasib etmiĢtir“500 Muhammed Ebu Zehra Ģöyle der; biz Caferi Sadık‟a nispet edilen bu anlamdaki sözlerin hiçbirini ona aid olduğunu kabul etmiyoruz. Zira, cifir, ne yandan bakılırsa bakılsın, ne biçimde tanıtılırsa tanıtılsın, açıkça belli olmaktadır ki, gayb ile ilgili bir ilim Ģeklinde görünmektedir. Gaybı bilmek, gayba ait bilgilere sahip olmak vasfını yüce Allah sadece kendine has kılmıĢtır. Kur‟an‟ı Kerimde kendi Resulüne Ģöyle buyurmaktadır: “De ki: Ben ne kendime ve ne de Allah’ın dilediğinden başkasına ne bir fayda ve ne de bir zarar verme gücüne sahip değilim. Şayet gaybı bilseydim, elbette dünyalık bakımından bir çok nimetlere boğulurdum insanlar tarafından. Ben sadece inanan insanlar için, toplumlar için bir uyarıcı, bir müjdeleyiciyim.” (A‟raf: 7/188) 500 Seyyid Muhammed Hüseyin el- Muzaffer, Kitabü‟l-Sadık(1/109) 306
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Allah yüce Resulune bir takım gaybları bildirmiĢtir. Fakat onları nubuvvet makamını desteklemek için özel olarak sadece ona vermiĢtir. Bu durumu açıklayan ayetler aĢağıdadır mealen: “Elif, lam, mim. Rumlar yenildi. Arabların bulunduğu bölgeye en yakın bir yerde. Onlar bu mağlubiyetlerinden sonra yenileceklerdir. Bir kaç yıl içinde onların bu yenilgilerinden önce de, sonra da işler tamamen Allah’a aittir. O gün müminler sevinirler. Allah kendi yardımına layık olanlara yardım eder. Sadece O galibdir, merhamet edicidir.” (Rum: 30/1-5) Cifir Ġmam Cafer‟in değerini düĢürür artırmaz. Onun için Cifri bilmemesi onun için bir eksiklik değildir asla. O Allah‟ın yüce dininin bir imamı, bir önderi ve ilim kaynağıdır. Bu dinin büyük alimleri olan Ġmam Malik, Sufyan-ı Sevri ve Sufyan-ı Üyeyne gibi büyük hadisçiler ondan ders almıĢlar ilim tahsil etmiĢlerdir. Ve onların hiç biri Cifir‟le uğraĢmamıĢlardır. Ġkinci olarak, Ġmam Cafer‟e atfedilen, ona aid olduğu iddia edilen Cifir ile ilgili rivayetlerin hepsi el-Kuleyni yoluyla gelmektedir bize kadar. Bu adam, Ġmam Cafer‟in Kur‟an‟da eksiklik var dediğini de iddia etmiĢtir. Bu sözün yalan olduğunu Ġmam el-Mardi ve öğrencisi et-Tusi gibi, oniki imam inancının önemli bilginleri delilleriyle ortaya koymuĢlardır. Bunun tam aksini bizzat Ġmam Cafer‟den rivayet etmiĢlerdir. Demek oluyor ki, bahsi geçen bu kiĢi çok önemli bir konuda yalan söylemektedir ve bu kadar önemli bir konuda yalan söyleyen birinin hiç bir rivayetinin doğru kabul edilmesi mümkün değildir. Üçüncü olarak, Caferi mezhebi bilginleri Ģu anda bile, Cifir ilmini Ġmam Cafer‟e nispet ediyorlar ama, bu 307
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş nispetlerini ispatlayacak en küçük bir delil getiremiyorlar. Sadece böyle bir rivayeti nakledip duruyorlar. Makrizi diyor ki; “Hattabiye fırkasına mensub olan ġiiler, Caferi Sadık Radıyallahu anh‟ın kendilerine “cefr” denilen bir deri bıraktığını, bu deride ihtiyaç duydukları bütün gayb ilimleri ile birlikte Kur‟an tefsirinin bulunduğunu iddia etmiĢlerdir.”501 Piyasada Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟a nisbet edilen “ilm-i Cifr” adında bir risalenin tercemesi mevcuttur. Saçmalıklarla dolu olan bu eserin Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟e ait olmadığı malumdur. Bu tür safsatalarla uğraĢan, hicri 272 senesinde vefat etmiĢ olan müneccim, astrolog Ebu MaĢer Cafer Bin Muhammed Belhi‟ye ait olan eserlerin, isim benzerliğinden dolayı, Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟e nisbet edilmiĢtir. Nitekim Ġbni Kesir der ki; “.. ġu da var ki, recez ilmi, söz sanatı ve azaların ihtilaclarına dair yazılan ve imam Cafer Radıyallahu anh‟e nisbet edilen eserler aslında Cafer Bin Muhammed Ebu MaĢer‟e aittir. Cafer es Sadık‟a ait olduğunu söyleyenler yanılmaktadır. Allahu a‟lem.”502 Ġbni Kuteybe der ki; “Talha Bin Musarrif Ģöyle dedi; “Eğer abdestli olmasaydım ġiilerin cefr‟e dair sözlerini size anlatırdım.”503 Cefr ilmi ile ilgili rivayetlerin çoğu, meĢhur Ģii alimi Kuleyni adlı yalancı yoluyla gelmektedir.504 ġii ve Sünni kaynaklarda cefr ilmini Cafer es Sadık Radıyallahu anh‟den rivayet eden kiĢinin Harun Bin Said el 501 Makrizi el Hıtat(2/352) bkz. Ġbnu Kuteybe Te‟vil(s.70 v.d.) 502 Ġbni Kesir el Bidaye(11/102) 503 Ġbni Kuteybe Uyunul Ahbar(2/145) 504 bkz.: Kuleyni el Kafi Fil Usul(1/132) Musa Carullah el VeĢia(s.99) 308
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ġcli olduğu nakledilir. Halbuki döneminde Zeydiye‟nin ileri gelenlerinden olan Harun el Ġcli, Cafer es Sadık Radıyallahu anh‟a nisbet edilen cefri tenkid edip bunun asılsız olduğunu bildirmiĢtir.505Harun bin Sa‟ad el-Ġcli bir Ģiirinde Ģunları söylemiĢtir: “Bölük bölük olan Ģu rafizileri görmez misin? Cafer‟in hakkında hepsi de yalan olan sözleri söylerler. Onlardan bir bölümü ilah yaptı onu kendine, BaĢka bir tayfası da Resul kabul etti onu insanlığa, Eğer bilseydim ki, Cafer bu sözlerden memnun olacak, ben ondan Ģu anda vazgeçerdim, tanımazdım onu Allah rızasına ulaĢmak için. Cefr derisinden anladıklarına ĢaĢarım onların, Ve sığınırım böylelerinin Ģerrinden, Allah‟ın benim için libas yaptığı emirlerine sarılırım.” Bir baĢka kiĢi bir baĢka Ģiirinde de Ģöyle söylemektedir: “Onlar file sırtlan, zenciye beyazdır deselerdi, Daha doğru söylemiĢ olurlardı Cifir‟den çıkardıklarından.” Cifir hakkında Ebu‟l-Ala el-Meari de Ģöyle söylemektedir: “Herkes hayretle seyretti Ehl-i Beyte gelen ilme, Çünkü bu ilim gelmiĢti bir deri içinde.. Yıldızların ıĢığı küçük olduğu halde Görünür, dereden tepeden, hasılı mamur olan her yerden.” Ġmam Gazali, Batınilere reddiye olarak yazdığı “Fadaihul Batıniye” adlı eserinde, harflerin belli anlamlar ve sayısal değerler ifade ettiği noktasında hiçbir tutarlı ve ilmi bir delil olmadığını belirtmiĢtir.”506 Ne var ki imam Gazali bile 505 Ġbni Kuteybe Te‟vilul Muhtelefil Hadis(s.70) Bağdadi el Fark Beynel Firak(s.252) 506 Gazali Fadaihul Batıniye(s.66-72) 309
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yalancıların Ģerrinden kurtulamamıĢ, onun adına bile vefkler ve ebced ile ilgili eserler nisbet etmiĢlerdir. ĠMAM CAFER ADINA UYDURULUP NĠSBET EDĠLEN DĠĞER ESERLER 1- Resailu Ġhvan-i Safa; bu eser 3.asırda Büveyh oğulları zamanında yazılmıĢtır. Ġmam Cafer-i Sadık ile alakası yoktur. Zehebi der ki; “Yalancılar, Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟e, ebced, neseb, sinirsel bozukluklar ve yıldızname ilmini nisbet ettiler. Ġhvanı Safa‟ya ait risalelerin Cafer Radıyallahu anh‟den alındığını iddia ettiler. Halbuki bu risaleler ondan 200 sene sonra yazılmıĢtır.”507 Ġlmul Bitaka 2- 3- Kitabul Heft Ġhtilacul Â‟za; Yukarıda bahsetmiĢtik.508 4- Kitabul Cedavil veya; Cedvelul Hilal; yalancılığı 5- ile meĢhur Abdullah bin Muaviye‟nin uydurmasıdır. 6- Ahkamur R‟ad vel Buruk; semavi hareketlerden hüküm çıkarmakla ilgili olup, bir ilim dalı değildir. 7- Menafiul Kur‟an 8- Kıraatul Kuran Fil Menam 9- Tefsirul Kuran; Ebu Abdurrahman es-Sülemi Hakaikut Tefsir adlı eserinde nakilde bulunur. Fakat uydurma bir kitaptır. 10- El-Kelam Alel Havadis; konusu cifr‟dir. 11- Tefsiru Kıraatis Sure Fil Menam 12- Kavsu Kuzah veya; Kavsullah Bu kitaplar, kendilerini Ġmam Cafer‟e nisbet edip, onun hakkında aĢırılığa giden zındıklar ve Batıniler tarafından uydurulmuĢtur. Genelde ġiiler Cabir Bin Hayyan‟ın Ġmam Cafer‟den bin sayfalık beĢ yüz risale yazdığını iddia ederler. Cabir Bin Hayan dini ve güvenilirliği konusunda itham 507 Zehebi el Münteka(s.128) 508 Ġbni Kesir el Bidaye(11/102) 310
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş edilmiĢ bir filozoftur. Hicri 200 yılında vefat etmiĢtir. 148 yılında vefat etmiĢ olan Cafer es-Sadık ile sohbeti söz konusu değildir. Fakat Cabir, Cafer es-Sadık ile değil, Cafer bin Yahya el-Bermeki ile sohbet etmiĢtir. Cabir bin Hayyan kimya, felekiyat, cedveller gibi tabii ilimler hakkındaki görüĢlerle ilgilenmiĢtir. Hali hazırda bu eserlerin imam Cafer‟e ait olduğuna inanmaya imkan yoktur.509 ġayet bu eserlerin ona nisbeti sahih olsaydı, onu oğulları ve yakın öğrencileri alır naklederlerdi. Kimin sözü olursa olsun, onun nisbetinin kabul edilebilmesi için, sahih bir isnadının olması Ģarttır. KERAMETLERĠNDEN Ġbnül Cevzi, Safvetus Safve‟de anlatıyor, “Leys Bin Sa‟d, bir hac mevsiminde 
  • Mekke‟de idi. Ġkindi namazını kıldıktan sonra, Ebu kubeys dağına çıktı ve orada birinin dua ettiğini gördü. O kiĢi, nefesi kesilene kadar Allahı zikretti ve sonra Ģöyle dua etti; “Allah‟ım! Ben üzüm arzu ediyorum ve Ģu iki elbisem de eskidi.” Duası biter bitmez, bir de baktı ki, bir sepet üzüm ve iki elbise yanına konmuĢtu. Halbuki üzüm mevsimi değildi. O üzümü yemeye baĢlarken Leys Bin Sa‟d; “Bu üzümde ben de ortağım. Sen dua ederken ben de amin diyordum” dedi. Üzüm çekirdeksizdi. Yedikleri halde üzüm eksilmiyordu. O zat, Leys‟e; “Bu iki elbiseden istediğini al” dedi. Ġmam Leys, elbiseye ihtiyacı olmadığını söyledi. Bunun üzerine o zat, birini beline doladı, birini de omzuna attı. Sa‟y yaparken birisi ona; 509 Bkz.:Zirikli el-A‟lam(2/103-104) 311
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Ey Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem‟in torunu! Beni giydir!” dedi. O da elbiseleri ona verip tekrar eskileri giydi. Yeni elbisleri alan adamın arkasından giden Leys Bin Sad ona; “Bu zat kimdir?” diye sordu. Dedi ki; “O Cafer bin Muhammed es Sadık Radıyallahu anh‟dır.” Dedi. Ġmam Leys, o zamana kadar imam Cafer Radıyallahu anh‟ı tanımıyordu.”510 NEFĠS TEZKĠYESĠNE DAĠR Cafer es Sadık Radıyallahu anh Ģöyle demiĢtir; “Bana bir Ģehvet musallat olursa derhal nefsime bakarım. Eğer onu arzuladığını gösterirse, o Ģehveti gidermesine izin veririm. Böyle yapmak, mani olmaktan daha hayırlıdır. Eğer onu arzuladığını gizler ve istemediğini ima ederse, onu mani olmakla cezalandırır ve o Ģehveti tatmasına müsaade etmem.”511 Bu sözün izahı Ģu Ģekildedir; nefsin, herhangi bir Ģehveti arzu ettiğini açıkça göstermesi, onu tadan biri olarak tanınmayı önemsememesindendir. O, din sahipleri nezdinde böyle bir Ģehveti tadıyor olarak bilinmek istediği için arzusunu açıklamaktadır. Bir Ģehveti tatmayı arzu etmedğini ima etmesi ise, onu tadıyor olmakla tanınmak istememesindendir. O, bu lezzeti tadanlar arasında görünmek istemediğinden, böyle davranmıĢtır. Ġmam Cafer Radıyallahu anh de, nefse verilecek en güzel cezanın, sözkonusu Ģehveti terk etmek olduğunu bildirmiĢtir. Çünkü nefsin arzu ettiği bir Ģehveti, baĢka Ģehvetler için terk etmesi, ardından da onu terk eden bir 510 Yafii Ravdur Rayahin(s.57-58) Heytemi es Savaikul Muhrika(s.438) ġevahidün Nübüvve(s.358) Nebhani Camiül Keramat(3/18) Ġsafur Rağibin(s.248) 511 Ebu Talib el Mekki Kutul Kulub(4/97) 312
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş nefs olarak tanınmak istemesi, bütün Ģehvetlerin anasıdır. Bu durumdaki nefs, hoĢlanmadığı durumdan daha beter bir hale düĢmüĢ olur. Kendisine bakılması ve halk tarafından övülme arzusunu tatması, nefs için yenilebilir bir lezzeti terk etmekten aldığı hazdan çok daha büyüktür. Bu duruma gizli Ģehvet denir. Ġmam Cafer Radıyallahu anh Ģöyle demiĢtir; “Dünyanın abdalı; mevkilere göre yedi kiĢidir; abidler, alimler, tacirler, halife, vezir, ordu komutanı, zabıta amiri ve kadı. Bunun te‟yidi de Ģu hadisi Ģeriftir; “Adil imamın bir anlık adaleti, altmıĢ sene ibadetten daha hayırlıdır.”512 Denilir ki; adil imamın tartısına tebaasının amelleride ilave edilir.”513 Ġmam Cafer Radıyallahu anh dedi ki; “Allah Teala üç Ģeyi üç Ģeye saklamıĢtır; rızasını taatine, dolayısıyle taatiyle ilgili hiçbir iĢi hor görmeyin. Zira Allah‟ın rızasını mucib olabilir. Gazabını günahlara, dolayısıyle günahlardan hiçbirini hor görmeyin. Zira o, Allah‟ıngazabını mucib olabilir. Dostlarını da mümin kulları içinde gizlemiĢtir. Dolayısıyla müminlerden hiçbirini hor görmeyin. Zira o, velilerden biri olabilir.”514 Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟a; “Bize ne hal arız oldu ki, dua ediyoruz, fakat kabul olunduğunu göremiyoruz?” diye soruldu. Dedi ki; “Çünkü siz hakkıyla tanımadığınız kimseye (kalbiniz gaflette olduğu halde) dua ediyorsunuz. Huzuru kalp ve ihlas ile dua etseniz, duanız kabul olurdu.”515 512 Deylemi(4135) KeĢful Hafa(2/75) Kezul Ummal(14623) Kunuzül Hakayık(4641) 513 Kutul Kulub(3/404) 514 Kutul Kulub(2/249) 515 KuĢeyri Risalesi(s.435) 313
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ġakik el Belhi Radıyallahu anh, imam Cafer Radıyallahu anh‟e fütüvvetin ne olduğunu sormuĢ, o da; “Bu konuda senin fikrin nedir?” deyince ġakik; “Verilirse Ģükrederiz, verilmezse sabrederiz” demiĢ, bunun üzerine imam Cafer Radıyallahu anh; “Medine‟deki köpekler de böyle yapıyor. Fütüvvet bize göre, verilirse baĢkasını kendimize tercih etmek (isar), verilmezse Ģükretmektir.” DemiĢtir.516 Hacılardan biri, Medine‟de uyumuĢ, uyanınca para kesesinin çalındığını zannetmiĢ, o sırada Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟e rastlamıĢtı. Ġmamın yakasına yapıĢarak; “kesemi sen çaldın” demiĢti. Ġmam Cafer Radıyallahu anh; “Kesede ne vardı?” diye sormuĢ, “Bin dinar vardı” cevabını almıĢtı. Bunun üzerine adamı evine götürmüĢ, eline bin dinar saymıĢtı. Parayı alan adam, evine döndüğünde, çalındığını zannettiği parayı görmüĢ ve özür dilemek için doğruca Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟e gitmiĢ, özür dileyip paraları iade etmek istemiĢti. Fakat imam Cafer Radıyallahu anh paraları kabul etmedi ve dedi ki; “Elimden çıkan bir Ģeyi bir daha geri almam.” Bu durum karĢısında adam; “Bu zat kimdir?” diye sormuĢ, kendisine; “Bu zat, Cafer es Sadık Radıyallahu anh‟dır” denilmiĢti.517 VASĠYETĠ Ġmam Cafer Radıyallahu anh, oğlu Musa Kazım Radıyallahu anh‟a Ģu vasiyette bulundu; “Oğlum! Öğüdümü tut, sözümü unutma. Eğer bu nasihatleri dinler ve gereğini yaparsan, mutlu yaĢar, hamdederek vefat edersin. 516 KuĢeyri Risalesi(s.378) Ġbni Kayyım Medaricus Salikin(2/281) 517 KuĢeyri Risalesi(s.378) Ġbni Kayyım Medaricus Salikin(2/283) 314
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Oğlum! Payına düĢen rızka razı olan, kimseye muhtaç olmaz. Gözünü baĢkasının elindekilere diken, mutsuz ve periĢan olarak ölür. Allah‟ın taksim ettiği rızka razı olmayan, Allah‟ın takdirini karalamıĢ, itham etmiĢtir. Kendi kusurunu küçük gören, baĢkasının kusurunu büyütür. BaĢkasının hatasını büyütmeyen, kendi hatasını idrak eder ve büyük görür. Oğlum! BaĢkasının günahlarını ortaya dökenin kendi evindeki günahlar bir bir açığa çıkar. Zulüm kılıcını çeken, o kılıcın kurbanı olur. KardeĢinin kuyusunu kazan, o kuyuya düĢer. Sefih ve aĢağılık insanlarla içli dıĢlı olan, cüceleĢir. Alimlerle beraber olan, akıllı ve ciddi olur. Kötülük ve çirkinliğin girip çıktığı yerlerde dolaĢan, itham altında kalır. Ey oğlum! Ġnsanları hor görme, yoksa bir gün seni de hor görürler. BoĢ iĢ ve söze karıĢmaktan sakın, sonra aĢağılanırsın. Ey oğlum lehinde veya aleyhinde de olsa, hakkı, doğruyu söyle. Böyle yaparsan herkes seninle istiĢare eder (sana danıĢır, senin fikrini alır). Ey oğlum! Yüce Allah (CC) Hz.leri‟nin kitabını okuyucu, iyilikleri emredici, kötülüğü nehyedici, sana gelmeyene sen gidici, seninle konuĢmayanla konuĢucu ol. Ġsteyene ver. Gıybetten, koğuculuktan sakın. Çünkü söz taĢımak, insanların kalbinde düĢmanlığı arttırır. Ġnsanların ayıplarını görme. Ġnsanların ayıplarını gören, onların hedefi olur. Oğlum! Mükemmel olanı istiyorsan, onun kaynağına koĢ. Zira iyi olanın bir kaynağı vardır. Bu kaynağın kökleri ve köklerin damarları vardır. Damarlar sonunda meyve verir. Her sağlam kökün tatlı bir kaynağı vardır. Ey oğlum! ArkadaĢlık yaptığın, ziyaretine gittiğin kimse ahlâk sahibi olsun, kötü ahlâkı olanlarla arkadaĢlık etme, onlarla görüĢme. Çünkü onlar, içinden su fıĢkıran sert 315
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş kayalar gibidirler. yeĢermeyen ağaç, ot bitmeyen toprağa benzerler.”518 VEFATI Ġmam Cafer Radıyallahu anh hicri 148 yılında Medine‟de 68 yaĢında vefat etti.519 Ebu Cafer Mansur Devaniki tarafından zehirlendiği söylendi. 520 Hasen ve Abbas Radıyallahu anhuma‟nın kubbelerine defnedildi. ÇOCUKLARI Ġmam Cafer Radıyallahu anh‟ın 10 çocuğu vardı; Fatıma Binti Huseyn EĢrem Bin Hasen Bin Ali Bin Ebi Talib adlı hanımından çocukları; 1- Ġsmail; en büyük oğlu olup, Ġmam Cafer hayattayken 138 yılında vefat etmiĢtir. Nesli Muhammed bin Ġsmail adlı oğluyla devam etmiĢtir. 2- Abdullah; Ġmam Cafer bu oğlunun adıyla (Ebu Abdullah diye) künyelenmiĢtir 3- Ümmü Ferve, Hamide el Berberiyye adlı hanımından; 4- Musa el-Kazım; ġiilerin Ġsna AĢeriye fırkasına göre Cafer es-Sadık‟tan sonraki imamdır. Ġmamiye fırkası Ġsmail ile bunun imamlığı konusunda ihtilaf etmiĢtir. 518 Ebu Nuaym Hilye(3/195) Mizzi Tehzibul Kemal(5/89) Zehebi Siyeri A‟lam(6/263) ġeblenci Nurul Ebsar(s.163) 519 ġa‟rani Tabakat(1/113) Ġbni Kuteybe el Maarif(s.149) Heytemi es Savaiq(s.438) Hulasatul Ġksir(s.27) 520 Taberi Delailül Ġmame(s.111) Yakubi Tarih(3/119) Fusulül Mühime(s.212) Sıbt Ġbnül Cevzi Tezkiratul Havas(s.346) Nurul Ebsar(s.162) Hulasatul Ġksir(s.27) Ġsafur Rağibin(s.250) Ġbni ġehraĢub(4/280) ĠrĢadı Müfid(s.254) 316
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 5- Ġshak Mu‟temin, 6- Muhammed Dibac, Diğer hanımlarından; 7- Ali Arızi, 8- Abbas, 9- Esma ve 10- Fatıma adlı çocukları olmuĢtur.521 521 Nurul Ebsar(s.162) Hulasatul Ġksir(s.28) 317
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 7. MUSA KAZIM RADIYALLAHU ANH Musa Bin Cafer Bin Muhammed ebul Hasen el HaĢimi Radıyallahu anh. Annesi Hamidetül Berberiyye „dir. Hicri 23 Safer 128 Pazar günü doğdu, 183 senesinde hapiste iken vefat etti.522 Çokça ibadet eden, mürüvvet sahibi bir kimseydi. Kendisi tarafından eziyete uğradığını iddia eden bir kimse bulunduğunu duyarsa, o adama altınlar ve hediyeler gönderirdi. Zamanının büyük bölümünü ibadetle geçirdiği için “Salih kul”, yumuĢak huylu olduğundan, kendisine kötülük yapanlara dahi kızmayıp onları bağıĢladığından, gazabına hakim olduğundan “Kazım” lakabı verilmiĢtir.523 Irak halkı tarafından, “Allah nezdinde kulların ihtiyaçlarını temin eden kapı” diye tanınırdı. Zamanında halkın en çok ibadet edeni, en alimi ve en cömerdi idi.524 ĠLĠMDE MERTEBESĠ Musa Kazım Radıyallahu anh, evliyanın ve ulemanın büyüklerinden, müctehid bir alim idi. Ebu Hatem onun 522 Ġbnül Cevzi Safvetus Safve(2/184) Ġbni Kesir el Bidaye(10/309) Tehzibut Tehzib(10/302) Takribut Tehzib(1/550) Mizanul Ġtidal(6/358) Lemazat(1/125) Hulasatul Ġksir(s.29) Nurul Ebsar(s.164) ġevahidün Nübüvve(s.363) Usul-u Kafi(1/476) ĠrĢad-ı Müfid(s.270) Fusul-ul Mühime(s.214-223) Delail-ül Ġmame(s.146-148) Tezkiret-ul Havas(s.348-350) Menakıb-ı Ġbn-i ġehraĢub(4/324) Yakubi Tarihi(3/150) Henry Laoust Ġslam‟da Ayrılıkçı GörüĢler(s.94) 523 Ġbni Kesir el Bidaye(10/309) Safvetus safve(2/187) ġevahidün Nübüvve(s.363) es savaikul Muhrika(s.438) Nurul Ebsar(s.164) ġa‟rani Tabakat(1/134) Hulasatul Ġksir(s.28) 524 Heytemi es Savaiq(s.438) Nurul Ebsar(s.164) Ġsafur Rağibin(s.246) Yenabiül Mevedde(s.197) Hulasatul Ġksir(s.28) 318
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş hakkında; “Güvenilir bir ravi, Müslümanların imamlarından bir imamdır” demiĢtir.525 Zehebi; “Hikmet sahiplerinin en güzeli, abidlerin takvalısı idi” demiĢtir.526 Babası Ġmam Cafer‟den, Abdullah Bin Dinar‟dan, Abdülmelik Bin Kudame el Cumahi‟den hadis rivayetinde bulunmuĢ, kendisinden de oğulları; Ġbrahim, Ġsmail, Huseyn, Ali Bin Musa, kardeĢleri; Ali Bin Cafer ile Muhammed Bin Cafer, Salih Bin Yezid, Muhammed Bin Sadakatul Anberi rivayette bulunmuĢtur.527 HAPSEDĠLMESĠ VE SERBEST KALIġI Ġmam Musa Radıyallahu anh Medine-i Münevvere‟de otururdu. Siyasete hiç karıĢmadığı halde Abbasi Halifelerinden Muhammed Mehdi, kendisini Medine‟den Bağdat‟a getirterek hapsetmiĢ, bir müddet sonra Ġmam-ı Ali Hz.leri‟ni rüyada görmüĢtür. Kendisine Kur‟an-ı Kerim‟den Ģu ayeti okudular: “Demek ki, iradeyi ele alırsanız hemen yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını kesip atacaksınız.” (Muhammed, 22) Bu Ayet-i Kerime‟yi duyar duymaz Hz. Ġmam‟ı (RA) hapisten çıkararak kendisine ve evlatlarına karĢı isyan etmeyeceğine yemin teklif etmiĢ, Hz. Ġmam (RA): “Bu iĢi asla yapmam ve Ģanıma da 525 Ebu hatem Cerh ve Ta‟dil(8/139) Lisanul Mizan(7/444) Mizanul Ġtidal(6/358) Tehzibul Kemal(29/44) Zehebi el Münteka(s.128) Siyeri A‟lam(6/270) 526 Zehebi Mizanul Ġtidal(6/539) 527 Mizzi Tehzibul Kemal(29/43) Ġbni Hacer Takrib(1/550) Ġbni Hacer Tehzibut Tehzib(10/302) Ġbni Hacer Lisanul Mizan(7/444) Zehebi Siyeri A‟lam(6/270) Zehebi el KaĢif(2/303) 319
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yakıĢtırmam.” buyurunca doğru söylediğini tasdik etmiĢ ve Medine‟ye dönmesine izin vermiĢti.528 Sonra halife Harun ReĢit Hicri 179. (M. 795) yılında umreden dönerken Medine‟ye uğramıĢ, Hz. Ġmam‟ı (RA) yanına alıp Bağdat‟a getirmiĢtir. Ardı arkası kesilmeyen hadiselerin sona ermesi düĢüncesi ile tekrar hapsettirmiĢtir. Hz. Ġmam‟ı (RA) ölünceye kadar (dört sene) hapiste tutmuĢtur.529 Rivayete göre, Harun ReĢid‟in emri ile, Yahya bin Halid Bermeki veya Süddi Bin ġahek tarafından hurma içinde zehir verilerek öldürülmüĢtür.530 ġii Tarihçi Mes‟udi‟nin rivayetine göre, Harun ReĢit de gördüğü korkulu bir rüya üzerine onu hapisten çıkararak Medine‟ye göndermiĢtir. ReĢid onu hapsedince, rüyasında Ali Radıyallahu anh‟ı elinde bir süngü ile; “Musa Kazım‟ı bırak! Yoksa seni bununla keserim!” dediğini görmüĢ, korku içinde uyanarak, derhal serbest bırakılmasını, 30.000 dirhem verilerek Medine‟ye gönderilmesini emretmiĢtir. Ġmam Musa inzibat amirine; “Rüyamda Rasulullah 528 Ġbni Kesir el Bidaye(10/310) Tehzibul Kemal(29/49) Hatib Tarihu Bağdat(13/32) Ġbnül Cevzi Safvetus Safve(2/184) Tarihut Taberi(4/588) ġevahidün Nübüvve(s.363) Lemazat(1/126) Yenabiül Mevedde(s.199) es Savaiqul Muhrika(s440) ġa‟rani Tabakat(1/134) Hulasatul Ġksir(s.29) Siyeri A‟lam(6/272) 529 Hatibul Bağdadi Tarihu Bağdat(13/27) Tehzibul Kemal(29/44) el Bidaye(10/310) ġa‟rani Tabakat(1/134) Ġbnül Cevzi Safvetus Safve(2/187) es Savaiqul Muhrika(s440) ġevahidün Nübüvve(s.364) Siyeri A‟lam(6/270) Tehzibut Tehzib(10/302) Zehebi el KaĢif(2/303) 530 Tehzibul Kemal(29/50) Nurul Ebsar(s.166-67) Siyeri A‟lam(6/273) Hulasatul Ġksir(s.29) ġevahidün Nübüvve(s.364) Sıbt Ġbnül Cevzi Tezkiratul Havas(s.348) ĠrĢadı Müfid(s.279) Taberi Delailül Ġmame(s.148) Fusulül Mühime(s.222) Yakubi Tarihi(3/150) Ġbni ġehraĢub(4/323) 320
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Sallallahu aleyhi ve sellem bana bir dua öğretti. Onu okumaya baĢladım ve hapisten kurtuldum” demiĢtir.531 Bu rivayet önceki ile çeliĢiyorsa da, Ġbni Hacer, Ġmam Musa Radıyallahu anh‟ın birkaç defa hapsedilmiĢ olduğunu söyleyerek tenakuzu gidermeye çalıĢmıĢtır. Ancak benim kanaatime göre, Mes‟udi‟nin rivayetinde rüyayı gören kiĢi Harun ReĢid olarak belirtilmiĢ ise de, o değil, el Mehdi olmalıdır. Bu ravinin sebep olduğu karıĢıklık olabilir. Harun ReĢid, Ġmam Musa Radıyallahu anh‟ı Kabe‟nin yanında otururken gördü ve dedi ki; “Halktan gizlice hilafet beyatı topluyormuĢsun” Ġmam Radıyallahu anh buna Ģu cevabı verdi; “Ben halkın kalbinin imamıyım, sen yalnız cisimlerinin imamısın.” Ġkisi de Ravza‟da Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem‟in kabrinin yanına geldiklerinde, Harun; “Selam sana ey Allah‟ın rasulü, ey amcacığım” diye selam verdi. Ġmam Musa Radıyallahu anh ise; “Selam sana ey babacığım” diye selamladı. Buna Harun ReĢid bozuldu ve; “ĠĢte bu övünmektir ey Ebul Hasen!” dedi. Bundan sonra imam Radıyallahu anh‟ı hapsetti.532 Hapishanede iken Harun ReĢit‟e yazdığı mektupta Ģöyle dedi: 531 Dümeyri Hayatul Hayevan(s.635) Es Savaikul Muhrika(s.440) Yenabiül Mevedde(s.199) 532 Tehzibul Kemal(29/49) Hatib Tarihu Bağdat(13/32) Savaikul Muhrika(s.441) Ġsafur Rağibin(s247) Yenabiül Mevedde(s.199) el Bidaye(10/310) Siyeri A‟lam(6/273) 321
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Benden belâ ve musibet son bulmayacak, buna karĢılık sen de daima rahat ve geniĢlik içinde olacaksın. Yalnız Ģunu unutma ki, sonu gelmeyen ahirete sen de, ben de gideceğiz. ĠĢte o günde, batıl yolda olan ve haksızlık yapanlar ziyana uğrayacaklardır.” 533 CÖMERTLĠĞĠ Bir köle, imam Musa Radıyallahu anh‟e yağlı ekmek hediye etmiĢ, bu hareketten hoĢlanan imam Musa Radıyallahu anh, köleyi ve kölenin çalıĢmakta olduğu tarlayı 1000 dinara satın alarak, köleyi azad etmiĢ, tarlayı da ona hibe etmiĢtir.534 Birisi imam Musa Radıyallahu anh‟e devamlı içerisinde dinar bulunan keseler gönderiyordu. Bu keselerin bazısında 300, bazısında 400, bazısında da 200 dinar bulunuyordu. Musa Kazım Radıyallahu anh, eline geçen bu dinarları hiç yanında bulundurmaz, Medine‟nin fakirlerine dağıtırdı.535 Muhammed Bin Abdullah el-Bekri‟den; “Borç istemek için Medine‟ye gelmiĢtim. Bana yardım edecek kimse bulamadım. Sonunda yorulup, kendi kendime; “Ġmam Musa Radıyallahu anh‟e gitsem, durumu ona anlatsam iyi olur” diye düĢündüm. Kararımı verip “nigama” denilen yerdeki bahçesinde onu buldum. Beni görünce küçük bir hizmetçisi ile yanıma geldi. Elinde hurma dolu bir kalbur vardı. Hurmalardan yedikten sonra bana bir ihtiyacım olup olmadığını sordu. Ona durumu anlattım. Bunun üzerine içeri girdi ve sonra yanıma geldi. Hizmetçisini gönderip bana 533 Ġbni Kesir el Bidaye(10/310) Tehzibul Kemal(29/50) Hatib Tarih(13/33) Ġbnül Cevzi Safvetus Safve(2/187) Nurul Ebsar(s.167) Siyeri A‟lam(6/273) 534 Ġbni Kesir el Bidaye(10/309) Tehzibul Kemal(29/48) 535 Tehzibul Kemal(29/45) Hatib Tarih(13/29) Zehebi Siyeri A‟lam(6/271) Nurul Ebsar(s.166) 322
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş içinde 300 dinar bulunan bir kese verdi. Ben de bineğime binip oradan ayrıldım.”536 Yahya bin Hasen anlattı: “Medine-i Münevvere'de birisi Hz. Ġmam Radıyallahu anh‟a eziyet edip kırıcı sözler söylüyordu. Onu sevenler, ona devamlı: “Bize izin ver, Ģuna haddini bildirelim.” diyorlardı. Hz. Ġmam (RA) onları bu hareketten men ediyordu. Bir gün kendisine hakaret eden Ģahsın nerede olduğunu sordu. Medine-i Münevvere'nin civarında bir yerde olduğunu söylediler. Hz. Ġmam Radıyallahu anh bineğine binerek onun tarlasına doğru gitti, tarlaya girdi. O Ģahıs “Tarlaya basma!” diye bağırdı. Hz. Ġmam (RA) yanına kadar gelip yanına oturdu. “Ne kadar zararın oldu?” deyince o Ģahıs: “Yüz dinar.” deyip “Sen kaç dinar umuyordun?” diye sorunca Hz. Ġmam da (RA) o Ģahsa üç yüz dinar verdi. Hz. Ġmam‟a (RA) hakarette bulunan Ģahıs bu cömertlik karĢısında Hz. Ġmam‟ın baĢını öptü ve ayrıldılar. Hz. Ġmam (RA) oradan ayrılınca Mescid-i Nebeviyye‟ye gitti. O Ģahısla orada yine karĢılaĢtı. Kendini seven yakınları o Ģahsı orada görünce üzerine yürümek istediler. Hz. Ġmam (RA) onlara: “Hangisi hayırlı? Sizin yaptığınız mı, yoksa benim istediğim mî? Ben ona yakınlık göstermek suretiyle islah olmasını düĢünmüĢtüm.” dedi.537 536 Tehzibul Kemal(29/45) Hatib Tarih(13/30) Zehebi Siyeri A‟lam(6/271) 323
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ĠBADETĠ Sindi bin ġahek‟in kızkardeĢi Ģöyle anlatıyor: “O, yatsı namazını kıldığı zaman, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri‟ne hamd eder, bu hali gece bitinceye kadar devam ederdi. Gece bitince tekrar kalkar sabah namazını kılardı. Sonra bir miktar zikir ile Allah-u Teala (CC) Hz.leri‟ni anmakla meĢgul olur, bu durumu güneĢ doğuncaya kadar devam ederdi. Sonra, kuĢluk vaktinde kuĢluk namazı kılar, zevalden öncesine kadar uyur, kalkınca diĢlerini misvaklar, abdest alır ikindiye kadar namaz kılar, namazı bitince kıbleye doğru dönerek akĢam namazına kadar Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri‟ni zikrederdi. Sonra kalkar akĢam ile yatsı arası namaz kılardı. Bu onun her günkü âdeti idi.538 Rivayet edilir ki, Musa bin Cafer el-HaĢimi Musa-i Kâzım (RA) Hz.leri Mescid-i Nebeviye girip, gecenin ilk vaktinde secdeye vardı. Secdede Ģöyle dediği duyuldu: “Ya Rabbi! Günahım çok, fakat senin affın büyük.” Bunu sabaha kadar tekrar ederdi.539 Bir gün Ġmam Musa Radıyallahu anh‟e; “insanlar senin önünden geçerek namazını bozuyorlar” dediler. ġöyle cevap verdi; “Kendisi için namaz kıldığım zat, bana önümden geçenlerden daha yakındır.”540 537 Tehzibul Kemal(29/45) Hatib Tarih(13/30) Zehebi Siyeri A‟lam(6/271) sahih değildir. Yahya Bin El Hasen yalancıdır. 538 Hatib Tarih(13/29) Safvetus Safve(2/187) Siyeri A‟lam(6/273) Tehzibul Kemal(29/50) 539 Hatib Tarihu Bağdat(13/29) Siyeri A‟lam(6/271) Tehzibul Kemal(29/44) 540 Sühreverdi Avarif(s.414) 324
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş NASĠHATLERĠNDEN Ġmam-ı Musa-i Kâzım Radıyallahu anh, Resûlüllah Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz‟in yüksek nesebine sahip olan Ehl-i Beyt‟in büyüklerindendir. Nurlu kalbine akıp gelen ilmin ve feyizlerin çokluğu, akıl ve dil ile anlatılamaz. Ġnce marifetleri bildiren sözleri, nükte ve latifeleri çok meĢhurdur. Hikmetli sözlerinden biri de Ģöyledir: Buyurdular ki: “ArkadaĢlık ettiğin biri, önceleri hali haline uyar, sonraları kalbine sıkıntı verirse, hemen kendine bak. Kendi eğriliğini anlarsan, hemen tövbe et, doğru olduğunu anlarsan, bilesin ki o arkadaĢın yoldan sapmıĢtır. Bu durumda dur, biraz düĢün. Hemen ondan ayrılma. Onu yalnız baĢına bırakma. Cenab-ı Hak (CC) Hz.leri‟nden bir düzelme gelinceye kadar bekle.”541 KERAMETLERĠNDEN ġakiki Belhi Radıyallahu anh anlatıyor; “Hacca giderken, Kadisiye‟de güzel yüzlü, buğday tenli, yün elbiseli, sarıklı ve ayağında nalın bulunan bir genci, insanlardan ayrı halde oturuyor gördüm. Kendi kendime, “Ģu sufiye biraz ağır konuĢayım da insanlara yük olmasın” dedim. Yanına yaklaĢınca bana; “Ey ġakik! “Zandan sakının. Zira zannın bazısı günahtır” (Hucurat 12.) ayetini okuyarak hitap etti. Sonra onu gözümden kaybettim. Onun Salihlerden biri olduğunu anladım ve özür dilemek için aramaya koyuldum. Onu Vakise denilen yerde namaza durmuĢ, vücudu titreyek gözyaĢı döker halde buldum. Özür dilemek için yanına gidince namazını çabucak kılıp, 541 ġarani Tabakat(1/133) Feyzul Kadir(5/438) 325
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Ben gerçekten günahtan tevbe eden ve iman eden kimse için çok bağıĢlayıcıyım” (Taha 82) ayetini okudu. ArkadaĢlarıyla Zimala denilen yerde konakladıklarında, onu bir kuyu baĢında gördüm. Abdest aldığı ibriği kuyuya düĢtü. O dua edince, su taĢıp, ibriği su üzerine çıkardı. Ġbriği abdest aldı ve dört rekat namaz kıldı. Sonra bir kum yığınından biraz alıp ibriğe koydu. Ondan su içti. Ona dedim ki; “Allah‟ın sana verdiği rızkın artanını da bana ver” bana dedi ki; “Ey ġakik! Allah‟ın bize ihsan eylediği gizli ve aĢikar nimetleri devamlıdır. Rabbine karĢı güzel zanda bulun.” Bana ibriği verdiği ibrikten içtiğiğmde, sevik (tavada yağ ile kızartılmıĢ sefer azığı) ile Ģeker tadı aldım. Allah‟a yemin ederim ki, ondan daha tatlı, daha hoĢ kokulu bir Ģey içmedim. Bende olan açlık ta, susuzluk ta gitti. Birkaç gün boyunca da hiç acıkmadım. Daha sonra o zatı Mekke‟de gördüm ve hizmetçilerine onun kim olduğunu sordum. Dediler ki; “O imam Musa Bin Cafer el Kazım Radıyallahu anh‟dır.”542 HARUN REġĠD ĠLE ARASINDA GEÇEN BĠR KONUġMA Bir gün Ġmam-ı Musa-i Kâzım (RA) Hz.leri‟nden zamanın halifesi Harun ReĢit sordu: 542 Ġbnül Cevzi Safvetus Safve(2/185) Yafii Ravdur Rayahin(s.58) Heytemi es Savaiqul Muhrika(s.439) Nebhani Camiül Keramat(4/280) Nurul Ebsar(s.164) Ġsafur Rağibin(s.247) ġevahidün Nübüvve(s.364) Lemazatı Hulviye(1/126) bkz. Laoust Ayrılıkçı GörüĢler(s.94) 326
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Sizler, kendinizin Ehl-i Beyt‟ten olduğunuzu söylüyor ve Resulüllah (SAV) Efendimiz‟in zürriyetinizdeniz diyorsunuz. Halbuki aslında biz dedem Abbas (RA) Hz.leri‟nden dolayı Resulullah‟ın (SAV) soyundanız, siz de Ġmam-ı Ali (KV) Hz.leri‟nin evlatlarısınız. Ġnsanların nesebi ve soyu baba ile devam eder.” Hz. Ġmam cevabında buyurdu ki: “Allah-ü Teâlâ Hz.leri Kur'an-ı Kerim'de Ģöyle buyuruyor: “Ġbrahim Peygamber‟in zürriyetinden olan Davud, Süleyman, Eyyub, Yusuf, Musa ve Harun biz iyileri böylece mükafatlandırırız. Ve ey Zekeriyya ve Ġsa.” Bu Ayet-i Kerime‟de Ġsa (AS), Ġbrahim (AS)‟ın soyundan sayılıyor. Halbuki Ġsa‟nın (AS) babası olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Bununla birlikte annesi tarafından Ġbrahim (AS)‟ın zürriyetinden sayılmaktadır. Öyleyse, bizler de annemiz Fatımatüzzehra Radıyallahu anha Hz.leri tarafından Resûlüllah Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz‟in soyundan sayılırız.” buyurdu.543 VEFATI VE KABRĠ Ġmam Musa Radıyallahu anh, Receb ayının bitmesine birkaç gün kala, 183 hicri yılında, 55 yaĢında vefat etmiĢtir. ġunuziye‟de defnedilmiĢtir.544 Bağdat‟ın kuzeybatısında “Kazimiyye” mahallesinde defnolunmuĢtur. Bu mahalle, Dicle nehrinden beĢ kilometre içerdedir. Büyük ve çok süslü bir türbesi ve hemen yanında büyük bir cami vardır. Müslümanların en çok ziyaret ettiği türbelerden biridir. Ġmam Ebu Hanife (RA)‟nin türbesine yakındır. 543 es Savaik(s.439) Ġsafur Rağibin(s.246) Nurul Ebsar(s.164) Yenabiül Mevedde(s.197) 544 Nurul Ebsar(s.167) Hatib Tarih(13/33) 327
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ESERĠ Ebu Nuaym, Ġbni Abdeveyh‟in “Müsnedi Musa Bin Cafer el Kazım” adlı eserinde rivayet edilenleri toplayıp nakletmiĢtir. Bu eser, 1974‟te Tahran‟da basılmıĢtır.545 ÇOCUKLARI Ġmam Musa Radıyallahu anh‟ın 37 çocuğu olduğu nakledilmiĢtir. Ancak biz 39 çocuğunun ismini tesbit ettik;546 Oğulları; 1-Ali Musa Rıza, 2- Ġbrahim, 3-Abbas, 4-Kasım, 5-Ġsmail, 6-Cafer, 7-Harun, 8-Hasen, 9-Ahmed, 10-Muhammed, 11-Hamza, 12-Abdullah, 13-Ġshak, 14-Ubeydullah, 15-Zeyd, 16-Hasenül Asgar, 17-Fadl, 18-Süleyman, 19- Avn, Kızları; 20-Fatımatus Suğra, 21-Ümmü Cafer, 545 Hacı Halife Katip Çelebi KeĢfuz Zunun(2/1682) Yusuf Özbek Hadis Literatürü(s.227) 546 bkz.:Hulasatul Ġksir(s.30) Nurul Ebsar(s.167) 328
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 22-Lübane, 23-Zeyneb, 24-Hadice, 25-Aliyye, 26-Amine, 27-Hasene, 28-Berihe, 29- AiĢe, 30- Ümmü Seleme, 31-Meymune, 32-Ümmü Gülsüm, 33-Rukiyye, 34-Hakime, 35-Rukiyetül Kübra, 36-Gülsüm, 37- Fatımatül Kübra, 38-Halime, 39-Ümmü Esma 329
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 8. ALĠ RIZA RADIYALLAHU ANH Hicri 148 senesinde Medine‟de doğdu.547Annesinin adı Erva Ümmül Benin‟dir. Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ın künyesi Ebul Hasen olup, babası ile karıĢtırılmaması için Ebul Hasen es Sani ve Ebubekr künyeleri ile tanınmıĢtır. Lakapları; es Sabir, ez Zeki, el Fazıl, er Razi, el Veli, el Vefi ve en meĢhuru er Rıza‟dır.548 Babasına; “oğlundan Halife Me‟mun razı olduğu için mi rıza diye çağırıyorsunuz?” diye sordular. Buyurdu ki; “Hayır! Allah ve Rasulü Sallallahu aleyhi ve sellem ondan razı oldukları içindir. Ona uyanlar kendisinden razı olduğu gibi, muhalifleri de ondan razıdırlar.”549 ĠLĠMDE MERTEBESĠ Ġmam Ali Rıza Radıyallahu anh, hadis ilminde güvenilir bir ravidir.550 Ġbnül Ġmad, ilim ve fazilet sahibi olan Ġmam Ali Rıza Radıyallahu anh‟ın yalan söylemesinin mümkün olmadığını belirterek, kendinden rivayet edilen münker rivayetlerin, sonraki ravilerin iĢi olduğunu kaydetmiĢtir.551 547 ĠrĢadı Müfid(s.284) Taberi Delailül Ġmame(s.175) Ġbni Sabbağ Fusulül Mühime(s.225) Tarihi Ya‟kubi(3/188) Nurul Ebsar(s.168) Biharul Envar( 49/9 ve 10) Kafi(1/486) ĠrĢad(2/247) 548 Nurul Ebsar(s.168) ġevahidün Nübüvve(s.368) Saim Kılavuz T.D.V.Ġ.A.(2/436) Uyun-u Ahbar‟ur- Rıza(1/14,2/250) El Mecdu fi Ensab‟it- Talibiyyin(s. 126) Fusul‟ul- Muhimme(s. 244) 549 ġevahidün Nübüvve(s.368) 550 Ġbni Hibban es Sükat(8/456) Zehebi el KaĢif(2/48) Sehavi Tuhfetul Lutfiye(2/303) Ġbni Hacer Takribut Tehzib(1/405) 551 Ġbnül Ġmad ġezerat(2/6) 330
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ġmam Ali Rıza Radıyallahu anh‟ın, kendisinden Ġmam Ali Radıyallahu anh‟e kadar olan ehli beyt isnadı ile rivayet ettiği; “Ġman, kalp ile Allah‟ı bilmek, dil ile ikrar etmek ve azalar ile islamın hükümlerini yerine getirmektir”552 hadisi hakkında Ġmam Ahmed Bin Hanbel ve bazı ilim ehli; “Bu hadisin isnadıbir delinin üzerine okunsa Ģifa bulur” demiĢlerdir.553 ġafii mezhebi alimlerinden Fazl bin Ruzbehan (Ö: 927), Ġmamiye‟ye reddiye olarak “Ġbtalu Nehc‟ul Batıl” kitabını yazmıĢ olup, yukarıdaki hadis hakkında Ģöyle demiĢtir: “O hadis, son derece değerli bir hadis olup senetleri de yüksek derecede sahihtir. “Muhakkiklerin dediğine göre, bu hadis öyle sahih bir senede sahiptir ki, eğer onun senedini (senedinde geçen isimleri), deli ve hasta olan bir adama okurlarsa Ģifa bulur.”554 Yine Ģöyle ekliyor: “Nuh bin Mensur-i Samani isminde olan “Horasan” Ģahlarından biri, bu senetleri söz konusu hadisle yazıp onun kabrine bırakmalarını vasiyet etti.555 Bu hakir ve fakir kul da (kendisini kastediyor), o hadisin senetlerinin, eceli yetiĢmeyen hastaya okunarak Ģifa verdiğini denemiĢim. Hasta olup bu kulun yanına gelenlere o senedi okumuĢum, okuduğum gün, o hadisin senedinde yer alan kimselerin yüzsuyu hürmetine Ģifa bulmuĢlardır; bu, benim gibi fakirin tecrübe ettiği Ģeylerdendir.”556 552 Ġbni Mace(65) Beyhaki Ġtikad(s.180) Zehebi Siyeri A‟lam(15/400) Hatib Tarih(1/255,11/47) Suyuti Leali(1/37) Ġbni Asakir(43/183) Lisanul Mizan(6/208) Ġbni Adiy el Kamil(1/198) es Savaik(s.442) 553 Ebu Nuaym Hilye(3/192) Heytemi es Savaik(s.442) Nurul Ebsar(s.171) 554 Mihmannameyi Buhara(s. 342) 555 bkz.; KuĢeyri‟den naklen; Feyzül Kadir(4/489) Nurul Ebsar(s.171) 556 Vesilet‟ul Hadim(s. 217) 331
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş MeĢhur Hadis alimi Ġbni Huzeyme, Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ın kabrini ziyaret ederdi.557 Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟den; Ebus Salt Abdusselam Bin salih el Herevi, Ahmed Bin Amir et Tai, Abdullah Bin Abbas el Kazvini, Adem Bin Ebi Iyas, Ahmed Bin Hanbel, Muhammed Bin Rafi, Nasr Bin Ali el Cehdami, Halid Bin Ahmed ez Züheli, Ebu Osman el Mazini ve oğlu imam Muhammed Cevad Radıyallahu anh gibi raviler rivayette bulunmuĢtur.558 Kur‟an‟ı üç günde bir hatim ederdi. Ayetler üzerinde düĢünmek gerektiğini söyler, kendisine sorulan sorulara ayetler ile cevap verirdi. Mescidi Nebevi‟de fetva vermeye baĢladığında henüz yirmi yaĢında idi. Hadis ilmini bilmemenin dini konularda bir çok hataya yol açacağına dikkat çekerdi. “Allah Adem‟i kendi suretinde yarattı” anlamındaki hadis ile ne kasdedildiğini soran birisine; “Bu, hadisin sadece son kısmı olup, baĢ tarafı Ģu Ģekildedir; “birbirine söven iki kiĢiden biri, diğerine; “Allah seni de, yüzü senin gibi olanları da kahretsin!” deyince, Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem; “Öyle söyleme! Allah, Adem‟i onun suretinde yarattı.” BuyurmuĢtur.” Ġmam Rıza Radıyallahu anh, bu izahı ile, hadisteki zamirin, Allah‟a değil, o tartıĢan iki kiĢiden diğerine ait olduğunu belirtmiĢtir.559 Ġmam Ali Rıza Radıyallahu anh‟ın, Ebu Mahfuz Ma‟ruf Bin Feyruz el Kerhi Radıyallahu anh‟ın üstadlarının önde gelenlerinden olduğu iddia edilir. Ayrıca Ma‟ruf el Kerhi, Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ın azatlı kölesi idi. Hristiyan iken, Ġmam Rıza‟nın vesilesi ile Müslüman olduğu 557 Sehavi Tuhfetul Lutfiye(2/303) Ġbni Hacer Tehzibut Tehzib(7/339) 558 Zehebi Siyeri A‟lam(9/388) Ġbni Hacer Tehzibut Tehzib(7/339) Sehavi Tuhfetul Lutfiye(2/302) Mizzi Tehzibul Kemal(21/148) 559 Zehebi Siyeri A‟lam(9/387) T.D.V.Ġ.A.(2/437) 332
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş söylenir.560 Ancak asrının müceddidi Ġmam Ġbni Teymiye radıyallahu anh, Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ın, Maruf‟un üstadı olduğunu kabul etmemiĢtir.561 Maliki mezhebinden, Ģii bir muhaddis ve fakih olan Ġbn-i Sabbağ (Ö: 855) Ģöyle yazıyor: Ebu Zür‟a-yi Razi ve Muhammed bin Eslem-i Tusi, hadis, rivayet ve dirayet ehli olan pek çok alimlerle birlikte Ali bin Musa er-Rıza (r.a)‟ın huzuruna varıp Ģöyle dediler: “Ey Ģanı yüce seyyid, ey Ġmamların evladı, pâk olan babalarının ve kadri yüce dedelerinin hakkı hürmetine, mübarek yüzünü bize göster ve babalarının ceddin Resulullah (s.a.a.)‟den duyarak naklettikleri bir hadisi bize rivayet et; biz de seni onunla analım.” Ġmam katırını durdurdu ve hizmetçilerine, gölgeliği tahtırevandan bir kenara itmelerini emretti. Böylece Ġmam (r.a.), mübarek cemaliyle orada bulunanların gözlerini aydınlattı, halk durup Ġmam (r.a.)‟a bakıyor, bazıları feryat ediyor, bazıları ağlıyor, bazıları da Ġmam‟ın bineğinin ayaklarını öpüyordu; ağlama ve sevinç sesleri birbirine karıĢmıĢtı. Nihayet alim ve fakihler halka hitaben yüksek bir sesle Ģöyle dediler: “Ey millet! Susun ve size faydası olacak sözü iyice dinleyin, ezberleyin...” Bu esnada Ġmam Rıza Ģöyle buyurdular: “Babam Muse’l- Kazım babası Cafer’üs- Sadık’tan, o da babası Muhammed Bakır’dan, o da babası Zeyn’ül- Abidin Ali’den, o da babası Kerbela şehidi Hüseyin’den, o da babası Ali bin Ebu Talib’den şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir; 560 Zehebi Siyeri A‟lam(9/343) Sülemi Tabakatus Sufiye(s.85) Münavi Feyzul Kadir(3/459) ġa‟rani Tabakat(1/274) Hucviri KeĢful Mahcub(s.212) KuĢeyri Risalesi(s.116) Attar Tezkiretül Evliya(s.349) Vassaf Sefinetül Evliya(1/54) Nefahatül Üns(s.158) Heytemi es Savaiq(s.441) Mahir Ġz Tasavvuf(s.181) 561 Ġbni Teymiye Minhacus Sünne(2/125) 333
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Habibim ve gözümün nuru olan Resulullah (s.a.a) bana buyurdular ki; Cebrail bana şöyle dedi: Rabb’ul- izzeti Subhanehu ve Teala şöyle buyuruyor: “La ilahe illellah” kelimesi benim kalemdir, öyleyse kim bu kelimeyi derse, kaleme girmiĢ olur; kaleme giren kimse de, azabımdan amanda kalır (kurtulur).” Sonra tekrar gölgeliği tahtırevanın üzerine atıp kendi yoluna devam etti. Bu önemli vakada, kalem ve hokkaları ile mezkur hadisi yazanların sayısının yirmi bin kiĢi üzerinde olduğu kaydedilmiĢtir .562 HALİFE’NİN İMAM RIZA’YI VELİAHD ETMESİ Abbasi halifelerinden Me‟mun, Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ı candan sevmiĢ, onu kızıyla evlendirip, ölümünden sonra hilafetin imam Rıza Radıyallahu anh‟e tevdi edilmesini vasiyet etmiĢtir. Me‟mun, kendi eliyle; “Ali Rıza benim veliahtımdır” diye yazıp, bir çok kimseyi de Ģahit gösterdi. Lakin, Ġmam Rıza Radıyallahu anh, Me‟mun‟dan önce vefat etti.563 Ġbni Kesir, bu hadiseyi Ģöyle anlatır; “Halife Me‟mun, Ali Bin Musa er Rıza‟nın kendisinden sonra veliaht olması için halktan beyat aldı. Artık siyah giysilerin yerine yeĢil giysiler giyilmesini emretti. Kendisi ve askerleri de yeĢil giysiler giydiler. Bu hükmünü bütün beldelere ve mıntıkalara 562 Fusul‟ul- Muhimme(s. 253 ve 254) Ebu Nuaym Hilye(3/192) Ebu Tahir es Silefi Mucemüs Sefer(s.142) Nurul Ebsar(s.170) Heytemi es Savaik(s.442) Ġbni Asakir(5/462,7/115,48/367) Deylemi(8101) Rafii Tedvin(2/214) Feyzul Kadir(3/378,4/489) Yenabi‟ul- Mevedde(s. 364) Emaliyi Saduk(s. 208) Uyun-u Ahbar‟ur Rıza(2/135) 563 Tarihut Taberi(5/137) Rafii et Tedvin(3/425) Zehebi Siyeri A‟lam(9/388) Nurul Ebsar(s.172) es Savaikul Muhrika(s.441) Sıbt Ġbnül Cevzi Tezkiretül Havas(s.352) Fusulül Mühime(s.237) Ġbni ĢehraĢub(4/363) ĠrĢadı Müfid(s.290) 334
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yazdı. Veliahtına hicri 201 yılının Ramazan ayının 2. Salı gecesinde beyat edildi. Me‟mun, Ali er Rıza‟nın, Ehli Beyt içinde en hayırlı kimse olduğunu anlamıĢtı. Abbasiler arasında ise, onun kadar liyakatli, Salih ameller iĢleyen baĢka kimse yoktu. Bu haber duyulunca halk kendi arasında ayrılığa düĢtü. Kimi bu habere uyup beyat etti, kimi de çekindi. Abbasiler ise bu beyate yanaĢmadı. Bu sebeple Mehdi‟nin oğulları Ġbrahim ile Mansur, karĢı harekete geçtiler…”564 Zayıf oluĢunda ittifak edilen Ģii bir ravi olan Ebüssalt Ģöyle anlatıyor: Me'mun‟un hizmetçisi gelip imamı çağırdı. Kalkıp Me'mun‟un yanına geldi. Me'mun‟un önünde tabaklarda meyveler vardı ve üzüm salkımından yiyordu. Hz. Ġmam‟ı (RA) görünce ayağa fırlayıp Hz. Ġmam‟a (RA) sarıldı ve onu alnından öptü. Yediği üzümden Hz. Ġmam‟a (RA) ikram etti. O özür dileyip kabul etmediyse de halife, bir salkımı Hz. Ġmam‟a (RA) tekrar ikram etti. Hz. Ġmam (RA) ne kadar Ġsrar ettiyse halife üzümden bir kaç tane alıp yedi. Hz. Ġmam‟a (RA) da yemesini israr etti. Hz. Ġmam (RA) bu ısrar üzerine üzümden birkaç tane yedi. Biraz oturup sohbet ettikten sonra müsaade isteyip ayrıldı. Evine gelince kapının kilitlenmesini emredip yatağına yattı. Ben evin içinde mahzun olarak bekliyordum. Bu sırada Hz. Ġmam‟a çok benzeyen güzel yüzlü ve misk kokulu bir genç içeri girdi. Ben hayretle: „Kapı kilitli idi, sen içeriye nasıl girdin, sen kimsin?‟ diye sordum. „Ben Ġmam-ı Ali Rıza‟nın (RA) oğlu Muhammed bin Ali‟yim. Beni bir saatte Medine‟den buraya getiren zat içeriye aldı.‟ dedi ve babasının yanına girerken bana: „Sen de gel!‟ dedi. Ġçeri girdik. Hz. Ġmam (RA) oğlunu görünce ayağa kalkıp oğluna 564 Ġbni Kesir el Bidaye(10/418) Suyuti Tarihul Hulefa(s.307) Zehebi Siyeri A‟lam(9/390) Ġbni Makula el Ġkmal(4/75) Ġbni Kuteybe el Maarif(s.265) Ġbni Asakir Tarihu DımaĢk(7/167) Nurul Ebsar(s.171) Tarih-i Taberi(8/554) Vefeyat‟ul A‟yan(2/432) Ġbn-i Esir(4/162) 335
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş sarıldı, bağrına bastı ve alnından öptü. O da yüzünü babasının yüzüne koydu. Bir Ģeyler konuĢtular. Ama ben anlayamadım. Sonra Hz. Ġmam‟ın (RA) dudaklarının üstünde kardan beyaz bir köpük gördüm. Daha sonra kendinden geçti ve temiz ruhunu teslim etti. O sırada halife Me'mun ve hizmetçileri gelmiĢti. Vefat haberini alınca çok ağladılar ve üzüldüler. Halife Me‟mun: „Ey efendimi! Sana ne oldu?‟ diyordu. Sonra techiz ve tekfin (yıkayıp kefenleme) iĢleri yapıldı. Kabir kazılırken ben orada idim. Kabir açılıp su çıkınca ve küçük balıklar görülünce Halife Me'mun: „Hayatında olduğu gibi, vefatından sonra sonra da kerametleri görülüyor.‟ dedi. Orada bulunanlardan birisi: „Bu neye iĢarettir, biliyor musunuz? Ey Abbasoğulları! Sizin mülkünüz her ne kadar çok uzun müddet ise de bu küçük balıklar gibidir. Bir zaman gelir, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri sizden sizin üzerinize bir kimse musallat eder ve sizi yok eder.‟ dedi. Halife Me‟mun: „Doğru söylüyorsun.‟ dedi. Defin iĢi tamamlandıktan sonra Halife Me‟mun bana: „Kabirde söylediklerini tekrar anlat.‟ dedi. Ben de unuttuğumu söyledim. Halife de, bildiğim halde söylemek istemediğimi zannederek beni hapsetti. Hapiste bir yıl kaldım. Artık iyice sıkılmıĢtım. „Ya Rabbi! Resulullah (SAV) Efendimiz ve temiz akrabası hürmetine beni buradan kurtar.‟ diye dua ettim. Hemen o anda Ġmam-ı Ali Rıza (RA) Hz.leri‟ni gördüm. Ġçeri girdi ve: „Ey Ebüssalt! Gönlün mü daraldı?‟ buyurdu. „Evet‟ dedim. Mübarek elini zincirlerin üzerine koyar koymaz, zincirlerin hepsi açıldı. Elimden tutup saraydan çıktım. Bekçilerin yanından geçip gittik. Hiç birisi bizi göremedi. Sonra: „Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri sana emniyet versin, seni korusun. Bundan sonra halife Me'munu görmezsin, o da 336
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş seni bulamaz.‟ buyurdu ve kayboldu. Ondan sonra halife Me‟mun‟u hiç görmedim.”565 ŞAİR DA’BEL’İN EHLİ BEYTİ ÖVEN MEŞHUR ŞİİRİ Zamanının en meĢhur Ģii Ģairlerinden ve fasihlerinden olan Da‟bel Bin Ali el Huzai‟nin Medarisul Ayat adlı kasidesini yazdığı sırada, Ġmam Rıza Radıyallahu anh, Me‟mun‟un veliahtı idi.566 Da‟bel Ģöyle anlatıyor; “Kasideyi Ġmam Rıza‟nın huzurunda okudum. Çok beğendi ve; “Bu kasideyi benden izinsiz hiçbir yerde okuma” dedi. Me‟mun bu kasideden haberdar olunca beni çağırtıp, okumamı istedi. Özrümü beyan edip, okuyamayacağımı söyledim. Me‟mun, Ġmam Rıza‟dan izin alınca, kasideyi ona okudum. Me‟mun çok beğendi ve bana 50.000 akçe ödül verdi. Buna yakın miktarda akçeyi de imam Rıza Radıyallahu anh‟e verdi. Ġmam Rıza‟ya; “Efendim! Bana kendi elbiselerinizden birini, kefen edinmem için bağıĢlar mısınız?” dedim. Bunun üzerine bana giydiği gömleklerden birini ve çok güzel bir havlu verdi. Sonra da dedi ki; “Bunları sakla! Bunlarla belalardan korunursun.”567 Irak‟a giderken, eĢkıyalar yolumuzu kesip kafilemizi soydular. Üzerimde sadece eski bir gömleğim kalmıĢtı. Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ın hediyelerinin alınmasına çok üzüldüm. O sırada eĢkıyadan biri benim atıma binmiĢ, yağmurluğumu da giyinmiĢ vaziyette yanımda durdu. 565 Yenabiül Mevedde(s.200) bkz.: Zehebi Siyeri A‟lam(9/390) Ġbni Kesir el Bidaye(10/421) Nurul Ebsar(s.174,176) Taberi Tarihi(5/146) es Savaikul Muhrika(s.441) 566 bu kaside hakkında bakınız; Kannuci Ebcedil Ulum(2/291,3/84) Zehebi Siyeri A‟lam(9/391) bu kasidenin bir kısmı ġevahidün Nübüvve‟de kayıtlıdır. 567 bkz.: Zehebi Siyeri A‟lam(9/391) Mizzi Tehzibul Kemal(21/150) Ġbni Asakir Tarihu DimeĢk(17/262) 337
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Kafilenin toplanmasını bekliyordu. Medarisul Ayat kasidesini okumaya ve ağlamaya baĢladı. Bir yankesicinin Ehli Beyt sevgisine hayret ettim. Ġmam Rıza‟nın vermiĢ olduğu hediyeleri geri alabilmek ümidiyle; “Bu kasidenin sahibi kimdir?” diye sordum. “Sana ne” dedi. Ben de; “Benim bir sırrım vardır” dedim. Bana; “Bu kasideyi Ehli Beytin Ģairlerinden Da‟bel Bin Ali söylemiĢtir.” Dedi. Ben ona Da‟bel olduğumu, kasidenin bana ait olduğunu söyledim. Adam buna ihtimal vermeyerek, kafiledekilere sordu ve benim kim olduğumu öğrendi. Bunun üzerine adam, kafileden alınan bütün eĢyaları geri iade ettirdi ve sonra bize kılavuzluk ederek tehlikeli yerleri geçirdi.”568 KERAMETLERĠ Halife Me‟mun, Hz. Ġmam‟ı (RA) çok sever, sık sık onunla görüĢürdü. Saray görevlileri mecburiyet karĢısında hürmet gösterirlerdi. Bir araya geldiklerinde Hz. Ġmam (RA) saraya gelince sarayın perdesini kaldırmamaya ve onu karĢılamamaya karar verdiler. Fakat Hz. Ġmam‟ın (RA) her geliĢinde, ellerinde olmadan kalkıp karĢılayıp perdeyi kaldırıyorlardı. Bir gün Hz. Ġmam‟ı (RA) karĢıladılar, perdeyi kaldırmakla biraz durakladılar. O anda perde peydah olan rüzgarla kalktı. ÇıkıĢında da rüzgar perdeyi kaldırdı. Bunu gören saray görevlileri: “Allah-ü Teala (CC) Hz.leri‟nin aziz ettiği kimseyi kimse küçültemez.” diyerek eski adetlerine devam ettiler.569 ġiiler imamlarına gayb bilgisi atfettiklerinden, bunu desteklemek için de pek çok yalanlar uydurmuĢlardır. Maalesef bazı beyinsiz sufiler bu yalanlara itibar edip yutmuĢlardır. Bu uydurmalardan bazı örnekler; 568 Mizzi Tehzibul Kemal(21/150) Nurul Ebsar(s.168) ġevahidün nübüvve(s.371) Lemazat(1/135) 569 Nurul Ebsar(s.175) Nebhani Camiül Keramat(3/480) ġevahidün Nübüvve(s.370) ġebravi el Ġthaf. 338
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş AĢırı sufilerden Nebhani naklediyor; Ebu Habib dedi ki; “Rüyamda Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem‟i Ģehrimizde hacıların konakladıkları yerde gördüm. Ona selam verdim. Önünde seyhani hurmalardan bir tabak hurma duruyordu. Bana o hurmalardan 18 tane verdi. Sabah kalktığımda rüyayı, ömrümün bana verilen hurmalar sayısı kadar kaldığı ile tabir ettim. Bu rüyadan yirmi gün sonra Ġmam Ali Rıza Radıyallahu anh Medine‟den gelip, rüyada Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem‟i gördüğüm camide oturdu. Halk ona selam vermeye gitti. Ben de ona doğru gittim. Önünde seyhani hurmalarından bir tabak hurma vardı. Ona selam verdiğimde, beni kendine yaklaĢtırdı ve bana bir avuç hurma verdi. Saydığımda 18 tane olduğunu gördüm. “bana daha fazla ver” dedim. Buyurdu ki; “Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem sana daha fazla vermiĢ olsaydı, biz de fazla verirdik.”570 Tüccarın biri dil tutukluğundan dolayı güçlükle konuĢurdu. Kendi kendine: “Ġmam-ı Ali Rıza (RA) Hz.leri Peygamber (SAV) Efendimiz‟in evlatlarndandır. Huzuruna varayım da benim dilime bir ilaç tavsiye etsin.” diye düĢündü. O gece rüyasında Hz. Ġmam‟ı (RA) gördü. Kendisine: “Kimyon, Sa'ter ve tuzu, su ile karıĢtır, iki üç kere ağzında çalkala, Ģifa bulursun.” Buyurdu. Sabahleyin kalktığında rüyasını hatırladığında rüya deyip ehemmiyet vermedi. Hz. Ġmam‟ın huzuruna gidip halini arz ettiğinde: “Senin dilinin ilacını rüyada söylemediler mi?” buyurdu. Tüccar tarif ettiği ilacı kullanınca konuĢması hemen düzeldi.571 GÜZEL SÖZLERĠNDEN Nahiv alimi Ebu Osman el Mazini rivayet ediyor; “Ali Rıza Radıyallahu anh buyurdu ki; “Allah Teala, kulları 570 Nebhani Camiül Keramat(3/480) Nurul Ebsar(s.175) es Savaikul Muhrika(s.441) Lemazatı Hulviye(1/134) ġevahidün Nübüvve(s.375) 571 ġevahidün Nübüvve(s.375) 339
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yapamayacakları iĢlerle yükümlü kılmayacak kadar adildir. Kullar ise, yapmak istediklerini yapmaktan acizdirler.”572 Ebus Salt rivayet ediyor; Ġmam Rıza dedi ki; “Kim Kur‟an mahluktur derse kafir olur.”573 VASİYETİ Ġmam Rıza Radıyallahu anh, oğluna, Ġmam Cafer‟in, oğlu Musa el Kazım‟a yaptığı vasiyetin aynısını tekrar etmiĢtir.574 Bu vasiyet metni daha önce geçmiĢti. ESERLERĠ Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟e nisbet edilen eserlerin isimleri Ģu Ģekildedir; 1- Müsned; Ġmam‟ın akaid, fıkıh, tefsir ve ahlakla ilgili görüĢlerini ihtiva eder. Muhibbuddin et Taberi de Zehairul Ukba‟da bu eserden nakiller yapmıĢtır. Azizullah el Utaridi tarafından iki cild halinde 1406‟da Tahran‟da yayınlanmıĢtır. 2- Sahifetur Rıza; Ehli Beyt‟in rivayet ettiği hadislerden ibaret olan bu mecmua, 1883‟te Leknev‟de, 1302 yılında Lahor‟da basılmıĢtır. Ġbni Asakir Tarih‟inde bu eserden bahsetmiĢtir. 3- Fıkhur Rıza; Tahran‟da 1274‟te yayınlanan bu eserin imama nisbeti Ģüphelidir. 572 Ġbni Kesir el Bidaye(10/422) Tehzibul Kemal(21/151) Sehavi Tuhfetul Lutfiye(2/302) Tehzibut Tehzib(7/338) Siyeri A‟lam(9/391) Nurul Ebsar(s.170) 573 Rafii et Tedvin Bi Ahbarı Kazvin(3/23) Zehebi Siyeri A‟lamin Nübela(9/389) 574 Mizzi Tehzibul Kemal(5/90) Ebu Nuaym Hilye(3/196) 340
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 4- Er Risaletuz Zehebiye Fi Usulit Tıbb veya; Ġlacul Emraz; Halife el Me‟mun için yazdığı tıbba dair bir eserdir.575 5- Kasaid Fi Medhi Ehli Beyt 6- Ġlelül AhkamiĢ ġer‟iyye; Muhammed Bin Sinan‟ın sorduğu sorulara verilen cevaplardan ibarettir. 7- El Ġlel; Fazl Bin ġazan rivayet etmiĢtir. 8- Mahzul Ġslam; Me‟mun adına yazılan bir risaledir. 9- CevamiüĢ ġeria; bu da Me‟mun için yazılmıĢtır. Ġbni ġu‟be bunu Tuhaful Ukul içerisinde nakletmiĢtir. 10- Duaul Yemani 11- ĠtmamuĢ Ģeria 12- ġeraiül Ġslam576 VEFATI VE ÇOCUKLARI Ġmam Rıza Radıyallahu anh, hicri 203 yılı Safer ayında 55 yaĢında Tus Ģehrinin Sinabaz kasabasında vefat etti. Zehirlendiği de nakledilir.577 Harun ReĢid‟in kabri yakınına defnedildi. Ġmam Rıza Radıyallahu anh‟ın 5 oğlu ve 1 kızı oldu. Ġsimleri; Muhammed el Kani(Taki), Hasen, Huseyn, Cafer, Ġbrahim ve AiĢe‟dir.578 575 bkz.:KeĢfuz Zunun(1/876) Kannuci Ebcedil Ulum(2/214,2/361) 576 bkz: Saim Kılavuz T.D.V.Ġ.A.(2/437) 577 Zehebi Siyeri A‟lam(9/393) Nurul Ebsar(s.177) Usul-u Kafi(1/486) ĠrĢad-ı Müfid(s.284-296) Delail-ul Ġmame(s.175-177) Fusul-ul Mühime(s.225-246) Yakubi Tarihi(3/188) Ġ‟lam‟ul Vera(s. 303) Ġbnül Esir el Kamil(4/178) Uyun-u Ahbar‟ur- Rıza(2/243) 578 Zehebi Siyeri A‟lam(9/393) Nurul Ebsar(s.177) 341
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 9. MUHAMMED EL-CEVAD RADIYALLAHU ANH Annesi Sükeynetül Merisiye‟dir. Künyesi Ebu Cafer olup, Muhammed el Bakır Radıyallahu anh ile karıĢtırılmaması için Ebu Cafer es Sani denilmiĢtir. Lakapları; et Taki, el Kani, el Murtaza ve en meĢhuru olan el Cevad‟dır. 19 Ramazan 195 hicri tarihinde Medine‟de doğmuĢtur.579 Anlatıldığına göre: Bir gün halife Me'mun ava çıkarken, bir çocuğun oynadığı sokaktan geçti. Geçtiği esnada bütün çocuklar sokaktan kaçtı. Yalnız Hz. Ġmamı Taki olduğu yerden ayrılmadı. Bunun üzerine Halife Me'mun ona yaklaĢarak: quot;Ey çocuk, bütün çocuklar kaçtığı halde, sen neden kaçmadın? diye sorunca, Ġmam-ı Taki (RA) Hz.leri: “Ey Emirül Mü'minin. Yol dar değil ki, kenara çekilip geniĢleteyim. Suçum yok ki, senden korkup kaçayım. Senin suçsuz kiĢileri incitmeyeceğine inanıyorum.” diye cevap verdi. Bu güzel yüzlü ve sözlü çocuk, halifenin hoĢuna gitti. O‟na: “Sen kimin oğlusun?” diye sorunca, Ġmam-ı Ali Rıza‟nın (RA).” diye cevap verdi. Halife Ġmam-ı Ali Rıza (RA) Hz.leri‟ni rahmetle andı. Halife bir müddet gittikten sonra av kuĢu olan doğanı serbest bıraktı. Doğan bir süre sonra pençesinde yarı canlı bir balıkla geri döndü. Halife bu duruma ĢaĢırdı. Av dönüĢü 579 Nurul Ebsar(s.177) Hatib Tarihu Bağdat(3/267) ġevahidün Nübüvve(s.381) ĠrĢad- Müfid(s.297) Usul-u Kafi(1/492-497) Delail-ul Ġmame(201-209) Menakıb-ı Ġbn-i ġehraĢub(4/377-399) Fusul-ul Mühime(247-258) Tezkiret-ül Havas(s.358) 342
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yine aynı yoldan döndüler. Ġmam-ı Taki (RA) Hz.leri‟nin bulunduğu yere gelen halife: “Ey Muhammed! Benim av kuĢumun bu gün ne avladığını biliyor musun?” diye sordu. Ġmamı Taki Taki (RA) Hz.leri: “Evet ey halife. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri suda küçük bir balık yarattı. Halifenin av kuĢu da bunu avladı ki, Resûlüllah'ın (SAV) sülalesinin kerametleri meydana çıksın.” diye cevap verdi. Me‟mun hayret içinde Ġmam-ı Muhammed Cevad Taki Taki (RA) Hz.leri‟nin yüzüne baktı ve: “Sen gerçekten Ġmam-ı Ali Rıza‟nın (RA) oğlusun.” dedi. Ġmam-ı Taki Taki (RA) Hz.leri‟ne ihsan ve ikramlarda bulunarak onu yanına aldı.580 İLMİ Bir süre sonra halife Me‟mun meclisinde: “Kızım Ümmü Fadlı Muhammed Cevad'a (RA) vermek istiyorum. Sizler ne dersiniz?” diye sorunca, veziri ve yakınları: “Bu öksüze kızınızı nasıl veriyorsunuz?” diye sordular. Halife onlara; “Küçük yaĢta ilim ve marifetine hayran kaldığım için kızımı ona veriyorum. Bağdat uleması arasında, ona cevap verecek âlim bulamıyorum.” dedi. Onlar yine muhalefet edince Halife: “En derin âlimlerden birini seçiniz. Muhammed Cevad (RA) ile imtihan ettirelim.” dedi. Muhalifler, ulema arasında en meĢhur olan Yahya bin Eksem‟i seçtiler. Ġmtihan günü bütün devlet erkanı ve meĢhur âlimler geldiler. Hz. Ġmam-ı Muhammed Cevad Taki (RA) Hz.leri‟nin ilmini anlayamayanlar, Yahya bin Eksem‟e: 580 es Savaik(s.443) Nurul Ebsar(s.177) ġevahidün Nübüvve(s.381) Lemazat(1/139) 343
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Senden Muhammed Cevad'ı (RA) yenmeni istiyoruz.” dediler. Halife Me‟mun, Hz. Ġmam‟ı (RA) sağ yanına, Yahya bin Eksem‟i de sol tarafına oturtarak Yahya bin Eksem‟e: “Sen yaĢlı olduğun için önce sen sor.” dedi. Yahya bin Eksem çeĢitli ilim dallarından yüze yakın soru sordu. Hz. Ġmam (RA) hepsinin cevabını eksiksiz verdi. Yahya bin Eksem sükut etti. Halife Hz. Ġmam‟a dönerek: “Sen Yahya bin Eksem‟e bir soru sor.” dedi. Hz. Ġmam (RA) Yahya bin Eksem‟e dönerek: “Ya Yahya! Sabahın erken saatlerinde bir adam bir kadına bakınca bu bakıĢ haram oluyor. KuĢluk zamanı aynı erkek aynı kadına bakıyor, bu bakıĢ helal oluyor. Öğle zamanı olunca bu erkeğin bu kadına bakması haram, ikindi zamanı gelince helal oluyor. AkĢam olunca tekrar haram, yatsı zamanında yine helal, gece yarısından sonra tekrar haram oluyor. ġafak vakti tekrar helal oluyor. Bu hanım, bu erkeğe bu zamanlarda neden helal, neden haram oluyor?” diye sordu. Yahya bin Eksem: “Ey Resûlüllah‟ın (SAV) torunu, lütfedip bu sualin cevabını açıklarsanız, bize büyük ihsan etmiĢ olursunuz.” dedi. Bunun üzerine Hz. Ġmam (RA): “Bu kadın bir cariye imiĢ. Sabahın erken saatlerinde bir adam ona Ģehvetle baktı, bu haram idi. GüneĢ çıktıktan sonra sahibinden satın alınca kendisine helal oldu. Öğle zamanı azad etti, yine haram oldu. Ġkindi zamanı gelince onunla evlendi, yine helal oldu. AkĢam olunca zihar denilen yemini edince tekrar haram oldu. Yatsı vakti zihar yemininin keffaretini verince tekrar helal oldu, gece yarısında tek talak ile boĢadı, haram oldu. Sabah olunca bundan vazgeçti, tekrar helal oldu.” diye bu soruyu açıkladı. Yahya bin Eksem: “Allah-ü Teala (CC) Hz.leri senden razı olsun. Resulüllah (SAV) Efendimiz‟in soyundan olmayana bu 344
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş maharet ve ilim nasib olmaz.” deyince Halife Me‟mun buna sevinerek o mecliste kızı Ümmü Fadlı Ġmam-ı Muhammed Cevad Taki Taki (RA) Hz.leri‟ne nikahladı.581 Ġmam Cevad, Babasından rivayette bulunmuĢtur.582 GÜZEL SÖZLERİNDEN Ġmamı Muhammed Cevad Taki (RA) Hz.leri buyurdu ki: “Zulüm ile amel eden, zalime yardım eden ve bu zulme razı olan, bu zulme ortaktır. Zalimin adaletle geçen günü kendisine, mazlumun zulüm gördüğü günden daha ağır gelir.”583 “Cahiller çoğaldığı için alimler garib oldu.”584 “Kim Allah ile yetinirse, insanlar ona muhtac olur. Kim Allah‟tan korkarsa, insanlar onu severler.”585 “Güzellik dilde, kemal (olgunluk) akıldadır.”586 “Fakirliğin süsü iffet (dilenmemek), belanın süsü Ģükür, asaletin süsü tevazu, konuĢmanın süsü fesahat, rivayetin süsü ezberlemek, ilmin süsü tevazu kanatlarını indirmek, vera‟nın süsü güzel edeb, kanaatin süsü güleryüz, sakınmanın süsü de kiĢinin kendisini ilgilendirmeyen Ģeyleri terk etmesidir.”587 581 sahih bir rivayet değildir. Heytemi es Savaik(s.444) Nurul Ebsar(s.178) ġeyhul Ġslam Ġbni Teymiye bu rivayeti kabul etmemektedir. Minhacus Sünne(4/67) 582 Hatib Tarih(3/266) 583 ġevahidün Nübüvve(s.382) Nurul Ebsar(s.180) 584 Nurul Ebsar(s.180) 585 Nurul Ebsar(s.180) 586 Nurul Ebsar(s.180) 587 Nurul Ebsar(s.180) 345
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Cahiller sussaydı, insanlar ihtilafa düĢmezdi.”588 “Allah kime nimetini artırırsa, insanların ona ihtiyacını da artırır. Kim buna tahammül edemezse, o nimet elinden gider.”589 KERAMETLERĠNDEN Ġmam-ı Muhammed Cevad Taki Taki (RA) Hz.leri daha küçük yaĢta büyük bir alim olmuĢtur. Me‟mun kızı Ümmü Fadlı Hz. Ġmam‟a nikâh edince onları Medine‟ye gönderdi.590 Hz. Ġmam ve hanımı Kûfe'ye vardılar. Hz. imam bir mescide girdi. Abdest almak için su istedi. Caminin avlusunda bulunan ve meyve vermemiĢ olan bir sidre ağacının dibinde abdest aldı. Namaz kıldıktan sonra ağacın yanına geldiler. Ağaç taze meyve vermiĢti. Meyve çok tatlı ve çekirdeksiz idi. Cami cemaati o meyvelerden bereketlenmek için yediler.591 Hakkında uydurulan hikayelerden biri de Ģu Ģekildedir; Ebu Halid adında bir zat Ģöyle anlatıyor: “Irak‟ta iken, ġam‟da bir kiĢinin Peygamberlik davasında bulunduğu için zincirlere bağlanarak hapse atıldığını duydum. Delice konuĢuyor ve acaip bir hikaye anlatıyor dediler. Ben merak ederek, o tutuklunun yanına gittim. Aklı yerinde idi. BaĢına gelenleri anlat deyince: “Ben ġam‟da Ġmam-ı Hüseyin Taki (RA) Hz.leri‟nin mübarek baĢının bulunduğu söylenilen camide devamlı ibadet ederdim. Bir gece ibadet ederken, aniden mübarek yüzlü bir Ģahıs karĢıma çıktı. Bana: „Kalk 588 Nurul Ebsar(s.180) 589 Nurul Ebsar(s.180) 590 bkz.Tarihut Taberi(5/145) Ġbni Kesir el Bidaye(10/421) ĠrĢad- Müfid, s.297. Usul-u Kafi, c.1, s.492-497. Delail-ul Ġmame, s.201-209. Menakıb-ı Ġbn-i ġehraĢub, c.4, s.377-399. Fusul-ul Mühimme, s.247- 258. Tezkiret-ül Havas, s.358. 591 Camiül Keramat(1/280) Nurul Ebsar(s.179) ġevahidün Nübüvve(s.382) 346
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş beni takib et!‟ dedi. Az bir süre yürüdükten sonra Küfe camisinde kendimi gördüm. Bana: „Bu camiyi tanıyor musun?‟ diye sorunca, „Evet, Küfe camisidir‟ dedim. Doğrudur dedikten sonra iki rekat namaz kıldık. Sonra o zat çıktı. Ben onu takib ettim. Kısa süre sonra kendimi Peygamber (SAV) Efendimiz‟in Medine'deki mescidinde buldum. Peygamber (SAV) Efendimiz‟e selam verdikten sonra o zat çıktı. Ben onu takip ettim. Kısa süre sonra kendimi Kabe'nin yanında gördüm. Kabe'yi tavaf ettikten sonra o zat bana yine: „Beni takib et!‟ dedi. Bir müddet sonra o zat kayboldu. Baktım ki, ġamdaki camideyim. Bu hale hayret ettim. Bir sene bunun tesirinden kurtulamadım. Bir sene sonra yine aynı gece, o zatı mescidde yanımda gördüm. Bir sene önce yaptığımız herĢeyin aynısını yaptık. Benden ayrılacağı sırada kendisine: „Sana bu kuvvet ve kudreti veren Rabbin (CC) hakkı için siz kimsiniz?‟ diye sorduğumda: „Ben Muhammed Cevad bin Ali Rıza bin Musa Kâzım bin Cafer Sadık'ım (RA)‟ dedi ve ayrıldı. Daha sonra ben bu durumu anlattım. ġam‟ın valisi olan Muhammed bin Abdülmelik duymuĢ, beni çağırdı. Bana bu hadiseyi sordu. Bende baĢından sonuna kadar anlattım. „Sen deli olmuĢsun.‟ diye beni buraya ellerimi ve ayaklarımı bağlayarak hapsetti‟ dedi. Ben durumu valiye bir mektup ile bildirdim. Mektubun arkasına vali Ģunu yazmıĢtı: „Bir gecede o Ģahsı ġam‟dan Kûfe‟ye, Kûfe'‟den Medine‟ye, Medine‟den Mekke‟ye ve oradan ġam‟a götüren kimse, onu bizim zindandan kurtarsın.‟ Ben bunu okuyunca çok üzüldüm. Durumu o zata bildirmek için hapishaneye gittiğimde valinin adamları ve bekçiler telaĢ içindeydiler. Sebebini sordum. Bana: „Zincirlerle bağlı olan deli, bu gece hapishanenin hiç bir kapısı açılmadan, hiçbir duvarı delinmeden kaçmıĢ. Kimin tarafından kurtarıldığı da bilinmiyor.‟ dediler. Bunu duyunca Allah-ü Teala (CC) Hz.lerine hamdü senalar ettim ve onu 347
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş oradan, Ġmam-ı Muhammed Cevad Taki Taki (RA) Hz.leri‟nin kurtardığına inandım.”592 VEFATI VE ÇOCUKLARI Halife Mu‟tasım‟ın talebi üzerine, Me‟mun‟un kızı olan hanımı ile birlikte, hicri 220 yılında Bağdat‟a gitti. Orada zilka‟de ayı sonunda 25 yaĢında iken vefat etti. Dedesi Musa el Kazım Radıyallahu anh‟ın kabrinin arkasına defnedildi. Zehirlenerek Ģehid edildiği de nakledilir.593 Ġmam Cevad Radıyallahu anh‟ın iki kız, iki erkek olmak üzere dört çocuğu olmuĢtur; Ali el Askeri, Musa, Fatıma ve Ümame.594 592 Bu hikayenin sahih bir kaynağı yoktur.Ġbni Sabbağ Fusulül Mühümme(s.251) ġevahidün Nübüvve(s.382) Lemazat(1/141) Nurul Ebsar(s.178) 593 Hatib Tarihu Bağdat(3/267) Taberi Delailül Ġmame(s.201) Fusulül Mühümme(s.247) Ġbni ġehraĢub Menakıb(4/377) ĠrĢadı Müfid(s.297) Heytemi es Savaik(s.445) Nurul Ebsar(s.179) H. Laoust Ayrılıkçı GörüĢler(117) 594 Nurul Ebsar(s.180) 348
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 10. ALĠYYUN NAKĠ RADIYALLAHU ANH Ġmam Ali el Hadi en Naki Radıyallahu anh, hicri 214 yılının Receb ayında Medine‟de doğdu. ġianın imam kabul ettiklerinden biridir. Annesi Sümame veya Süsen adlı Mağripli bir cariyedir. Annesinin Me‟munun kızı Ümmül Fadl olduğu da söylenmiĢtir. Künyesi Ebul Hasen‟dir. Lakapları; “Naki”, “Hadi” “Mütevekkil” .“Murtaza”. “Fakih”. “Emin“. ”Tayyib” ve “Nasıh”tır. Bağdat‟taki Samarra Ģehrinin Asker mahallesinde ikamet ettiği için “Askeri” denilmiĢtir. 595 ĠLMĠ VE ĠBADETĠ Ġmam Hadi Radıyallahu anh, fıkıh alimi idi. Ömrünü Medine‟de zühd ve takva içinde ilimle uğraĢarak geçirdi. Mütevekkil döneminde halifeye Ģikayet edildi. Ġmam Hadi Radıyallahu anh, bir savunma yazınca, halife Ģikayet eden valiyi görevden aldı. Fakat sonraları ġiilerin halifeye hücum hazırlığında olduğu haberi gelince, imamı Bağdat‟a getirmek üzere Yahya Bin Herseme‟yi Medine‟ye gönderdi. Ġmam Hadi Radıyallahu anh‟ı tek baĢına kıbleye yönelmiĢ, Kur‟an 595 Hatib Tarihu Bağdat(12/56,57) Yakut el Hamevi Mucemül Buldan(4/123) Nurul Ebsar(s.181) T.D.V.Ġ.A.(2/394) ġevahidün Nübüvve(s.384) Usul-u Kafi(1/497-502) ĠrĢad-ı Müfid(s.307) Delail-ul Ġmame(s.216-222) Fusul-ul Mühime(s.256-265) Tezkiret-ul Havas(s.362) Menakıb-ı Ġbn-i ġehraĢub(4/401-420) 349
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş okuyor halde buldular ve Samarra‟ya getirdiler. Hayatının geri kalan ömrünü burada gözetim altında geçirdi.596 El Hasen Bin Yahya rivayet ediyor; Halife el Mütevekkil halifeliğinin ilk zamanlarında bir hastalık geçirdi ve iyi olduğu takdirde “birçok dinar tasadduk edeceğim” diye adakta bulundu. ĠyileĢtiği zaman kaç dinar sadaka vereceği hususunda bilgi vermeleri için fakihleri topladı. Onlar ihtilaf edince, Ġmam Ali Bin Muhammed‟e sordurdu. O da 83 dinar sadaka vermesine hükmetti. Alimler buna ĢaĢırdılar ve taassup ederek, halifeye onun bu hükmü nereden çıkardığını sordurdular. Ġmam Ali Bin Muhammed gelen elçiye; “Müminlerin emirine de ki; Allah Azze ve Celle buyuruyor ki; “Allah size birçok yerde yardım etmiĢtir.”(Tevbe 25) bütün ehlimizin rivayet ettikleri bu vakalar, seriyyeler ve gazveler 83 yerdir. Huneyn günü ile de 84 oldu. Müminlerin emiri bu hayırlı iĢi her artırıĢında kendisine faydası olur. Allah ona dünyada ve ahirette ecir verir.”597 KERAMETLERĠNDEN ġii kaynaklarda Ģöyle geçer; Bazı hadis hafızları Ģöyle nakletmiĢlerdir; “Kadının birisi Halife Mütevekkil‟in huzurunda ehli beyt‟ten olduğunu iddia etti. Mütevekkil, onun durumunu kendisine izah edecek birisini sordu. Ona Ġmam Hadi Radıyallahu anh‟ı tavsiye ettiler. Ġmam Hadi Radıyallahu anh gelince, ona o kadının ehlibeyt‟ten 596 Hatib Tarih(12/56) Ġbni Kesir el Bidaye(11/46) Heytemi es Savaik(s.446) Nurul Ebsar(s.182) ĠrĢad-ı Müfid(s.307-313) Usul-u Kafi(1/501) Fusul-ul Mühime(s.261) Tezkiret-ul Havas(s.359) Menakıb-ı Ġbn-i ġehraĢub(4/417) Ġsbat-ül Vasiye(s.176) Yakubi Tarihi(3/217) H. Laoust A.ge.(s.127) 597 Hatib Tarihu Bağdat(12/56-57) 350
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş olduğunu anlamanın yolunu sordu. Ġmam Hadi Radıyallahu anh; “Allah Teala, Hasen ile Huseyn‟in evlatlarının etlerini yırtıcı hayvanlara haram kıldı, yemezler. Kadın yırtıcı bir hayvanın önüne atılsın” dedi. Kadına bu teklif edilince yalan söylediğini hemen itiraf etti. Sonra halk, Mütevekkil‟e imam Hadi Radıyallahu anh de de bu denemenin yapılmasını istedi. Mütevekkil, üç yırtıcı hayvanın, köĢkün salonuna getirtilmesini emretti. Sonra imam Hadi Radıyallahu anh‟ı çağırdı. KöĢkün kapısından içeri girince kapı, imam Hadi Radıyallahu anh‟ın üzerine kapatıldı. Ġçerideki yırtıcı hayvanlar kükreyiĢleri ile halkın kulağını sağır etmiĢti. Ġmam Hadi Radıyallahu anh, salona doğru yürüyüp merdivene ilerlediğinde her üç hayvan da ona doğru yürüyüp durdular. Ġmam Radıyallahu anh‟e sürünüp dolaĢıyor, imam da elbisesinin koluyla onları okĢuyordu. Sonra yırtıcı hayvanlar inlerine götürüldü. Ġmam Hadi Radıyallahu anh, Mütevekkil‟in huzuruna çıkıp onunla bir saat görüĢtü. Sonra yine aĢağı indi. Mütevekkil ona büyük bir hediye gönderdi. Halifeye; “Amcaoğlunun canavarlara yaptığını sen de yapsana” dediler. Halife buna cesaret edemedi ve; “Benim ölmemi mi istiyorsunuz?” diyerek bu haberin yayılmamasını emretti.598 ġiilerin anlattığı doğru ile abartının karıĢık olduğu diğer bazı hikayeler de Ģu Ģekilde; Halife Mütevekkil‟de bir gün büyük bir çıban çıktı. Çok ağrı ve Ģiddetli ateĢ yapıyordu. Tabiplerin hiç biri buna çare bulamadılar. Hastalığı ağırlaĢınca annesi: 598 kaynağı Ģiadır. Heytemi es Savaik(s.442) Nurul Ebsar(s.179) Yenabiül Mevedde(s.204) Mes‟udi‟den. 351
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Mütevekkil iyi olursa kendi malımdan Ġmam-ı Naki (RA) Hz.leri‟ne çok mal göndereceğim.” diye nezr etti. Mütevekkil‟in yakınlarından Feth bin Hakan: “Ġmam-ı Ali Naki‟den de (RA) bir ilaç soralım.” dedi. Bir kimseyi gönderdiler. Hz. Ġmam (RA) falan Ģeyi yaranın üzerine koyun. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri‟nin izniyle fayda verir.” buyurdu. Bu haber üzerine halifenin meclisinde bulunanlar gülüĢtüler ve alay ettiler. Feth bin Hakan'ın ısrarları üzerine, söylenilen Ģeyi yaranın üzerine koydular. Çıban yarılıp içinde olanlar çıktı. Hasta Ģifa buldu. Mütevekkil‟in iyileĢtiğini duyan annesi on bin altını bir keseye koyup kendi mührüyle mühürleyip Hz. Ġmam‟a (RA) gönderdi. Mütevekkil iyice iyileĢince, birisi Ġmam-ı Ali Naki (RA) Hz.leri‟nin evinde çok mal ve silah okluğuna dair halifeye Ģikayette bulundu. Mütevekkil, veziri Said‟e gece yarısı Hz. Ġmam‟ın (RA) evine girmesini ve orada bulduğu mal ve silahı kendisine getirmesini emretti. Bunun üzerine vezir Said Ģöyle anlatır: “Bir merdiven götürüp dama çıktım. Pencereden içeri girdim. Karanlıktı, ne tarafa gideceğimi ĢaĢırdım. O sırada Hz. Ġmam‟ın (RA) sesini duydum. „Ey Said biraz bekle, mum getirsinler.‟ buyurdu. Mum gelince aĢağıya indim. Ġmam-ı Ali Naki (RA) yünden bir elbise giymiĢ, baĢında yünden bir takke, altında hasır bir seccade, kıbleye karĢı oturuyordu. „Ey Said iĢte odalar, ara.‟ buyurdu. Odalara girdim, bana söylenilen mal ve silahları bulamadım. Fakat halifenin annesinin gönderdiği kese, mührüyle duruyordu. Ġmam-ı Naki (RA) : „Seccadeye de bak!‟ buyurunca seccadeyi kaldırdım. Bir kılıç kınıyla duruyordu. Hepsini alıp halifeye getirdim. Halife annesinin mührüyle mühürlü keseyi görünce merak edip sordu. Durumu anlattılar. Bunun üzerine kendisi de bir 352
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş kese koyup, keseleri ve kılıcı geri gönderdi. Ġmam-ı Ali Naki‟nin (RA) huzuruna varıp mahcup bir Ģekilde: „Efendim! Ġzinsiz evinize girmek bana çok zor geldi, ama emir almıĢtım.‟ dedim. O zaman Yüce Allah (CC) Hz.leri‟nin Ģu ayeti kerimesini okudu: „Allah-ü Teâlâ'ya (CC) Ģirk koĢanlar ve Peygamberini (SAV) hiciv edenler, öldükten sonra hangi yere gideceklerini bilirler”(ġuara 227).”599 Salih bin Said anlatır: “Halife Mütevekkil, Ġmam-ı Naki (RA) Hz.leri‟ni Medine‟den Irak‟a çağırdı. Beraberce Samarra‟ya gittik, kötü bir yerde konakladık. Hz. Ġmam‟ı sevenlerden biri içeri girip: „Efendim! Bunlar senin kıymetini gizlemek ve nurunu söndürmek istiyorlar. Bunun için böyle kötü ve korkulu yerde konaklattılar.‟ Dedi. Hz. Ġmam (RA) Hz.leri: „Ey Said‟in oğlu. ġöyle bir bak!‟ diye buyurup eliyle iĢaret etti. ĠĢaret ettiği tarafa baktığımda dünyada bir benzeri olmayan, bahçeler, ırmaklar ve köĢkler gördüm. Biraz sonra bu haller kayboldu. Bana buyurdu ki: „Ey Salih! Biz nerede olursak olalım, Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri‟nin nimetleri bizimle beraberdir.‟600 VEFATI VE ÇOCUKLARI Ġmam Hadi Radıyallahu anh, hicri 5 Cemaziyelahira 254 pazartesi günü 40 yaĢında iken vefat etmiĢtir. Zehirlendiği de söylenir. Samarra‟daki evinde defnedildi.601 599 ġevahidün Nübüvve(s.385) Lemazat(1/146) 600 Fusulül Mühümme(s.261) Yakubi Tarihi(3/217) Ġbni ġehraĢub(4/417) ĠrĢadı Müfid(s.307) ġevahidün Nübüvve(s.387) Lemazat(1/147) 601 Hatib Tarih(12/57) Yakut el Hamevi Mucemül Buldan(4/123) Fusulül Mühümme(s.256) Delailül Ġmame(s.216) ĠrĢadı Müfid(s.307) Ġbni ġehraĢub(4/401) Nurul Ebsar(s.183) es Savaik(s.446) 353
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Muhammed, Cafer, Hasan el Askeri adlı oğulları, AiĢe adlı bir kızı vardı.602 ESERLERĠ Ġmam Hadi Radıyallahu anh‟e üç risale nisbet edilmiĢtir; 1- Risale Fir Reddi Ala Ehlil Cebr vet Tefviz 2- Kıt‟a Min Ahkamid Din; Fıkha dair olup, Ġbni ġehraĢub bunu Mukatebetür Rical adlı eserinde nakletmiĢtir. 3- Mubahasatu Yahya Bin Eksem; Tuhaful Ukul içerisinde mevcuttur.603 602 Nurul Ebsar(s.183) 603 Hasen bin Ali el Harrani Tuhaful Ukul(s.949 v.d.) Ahmed Saim Kılavuz Ali el Hadi(T.D.V.Ġ.A.; 2/395) 354
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 11. HASEN EL ASKERĠ RADIYALLAHU ANH ġianın imam olduğuna inandıklarından biridir. Annesinin adı Susen idi. Ġmam Radıyallahu anh‟ın künyesi, Ebu Muhammed, lakapları; “Askeri”, “Zeki”, “Halis”, “Sirac” ve “Has”tır. Hicret-i Nebeviyye‟nin 232. (846) Rabiül- Evvel‟in dördüncü gününde halife Vasik devrinde Medine-i Münevvere'de dünyaya geldi.604 Ġmam-ı Hasen-i Askeri (RA) Hz.leri daha küçük iken onunla Behlül Dane olarak bilinen ve meĢhur Harun ReĢid‟in kardeĢi diye tanınan Ebu Vehib bin Ömer (RA) Hz.leri arasında bir konuĢma geçer. Bir gün Behlül Dane (RA) Hz.leri yolda giderken bir kaç çocuğun bir yerde oynadıklarını ve içlerinde bir çocuğun ağlamakta olduğunu görünce onun oyuncağı olmadığından ağladığını sandı. Behlül Dane (RA) Hz.leri: “Gel! Ağlama! Sana bir oyuncak alayım.” der. Ġmam-ı Hasen-i Askeri: “Ben oyuncaksızlıktan ağlamıyorum ki, biz onun için yaratılmadık ki.” deyince Behlül Dane (RA) Hz.leri: “Ya peki ne için yaratıldık?” diye sorar. Buna Ġmam-ı Hasen-i Askeri (RA) Hz.leri Ģu cevabı verir: “Ġlim ve ibadet için yaratıldık.” Behlül Dane (RA) Hz.leri: “Nereden bildin?” diye tekrar sorar. Hz. Ġmam (RA): 604 Hamevi Mucemül Buldan(4/123) Hatib Tarih(7/378) Nurul Ebsar(s.183) Heytemi es Savaik(s.346) ġevahidün Nübüvve(s.388) Fusulül Mühümme(s.266) ĠrĢadı Müfid(s.315) Delailül Ġmame(s.223) Menakıb- Ġbn-i ġehraĢub(4/422) Usul-i Kafi(1/503) 355
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Ben size mevzu ile alakalı ayet okuyacağım. Niçin yaratıldığımız orada Ģöyle yazılmıĢtır. Yüce Allah (CC) Hz.leri buyuruyor: „Ben insanları ve cinleri, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.‟(Zariyat 56) „Sizi ancak boĢuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?‟ El-Mü'minun.115) „Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz.‟Enbiya 35)” Ġmam-ı Hasen-i Askeri (RA) Hz.leri biraz daha konuĢtu, sonra düĢüp bayıldı. Behlül Dane (RA) Hz.leri: “Sen daha çocuksun, günahın yok, niçin korktun?” diye sorunca, henüz çocuk yaĢta olan Hz. Ġmam‟ın (RA) verdiği cevap çok enteresan: “Cehennem azabından korkuyorum, ey Behlül. Beni fazla konuĢturma, yoluna devam et.”605 Abbasi halifesinin emriyle hapsedildiğinde, Samarra‟da Ģiddetli bir kıtlık oldu. Halife Mu‟temed üç gün yağmur duasına çıkılmasını emretti, fakat yağmur yağmadı. Sonra hristiyan rahipler ile yağmur duasına çıktılar. Rahip dua için elini kaldırdığında yağmur yağmaya baĢladı. Ġkinci gün de aynısı oldu. Bazı cahiller Ġslam dininden Ģüphe ederek, bir kısmı dinden çıktı. Bunun üzerine halife, Ġmam Hasen Radıyallahu anh‟ın hapisten çıkarılıp getirilmesini emretti. Hasen Radıyallahu anh; “Yarın inĢallah yağmur duasına çıkıldığında bu Ģüpheyi gidereceğim” dedi. Sonra hapisteki arkadaĢlarını serbest bıraktırdı. Halk yine yağmur duasına çıkıp, rahipler de elini kaldırınca bulutlar göründü. Hasen el Askeri Radıyallahu anh, hemen rahibin elinin tutulmasını söyledi. Elini tuttuklarında elinde bir kemik olduğunu gördüler. Hasen Radıyallahu anh, o kemiği rahibin elinden aldı ve; 605 Heytemi es Savaik(s.446) Nurul Ebsar(s.183) 356
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş “Haydi Ģimdi yağmur iste” dedi. Rahip elini kaldırınca görünmüĢ olan bulut ta dağıldı. Halk buna ĢaĢırdı. Ġmam Hasen Radıyallahu anh, bu kemiğin bir peygambere ait olduğunu, bununla göğe eller kaldırılınca yağmur yağacağını söyledi ve Ģüpheleri giderdi.”606 KERAMETLERİ Halifenin huysuz bir atı vardı. Değil binmek, eyer bile vuramazlardı. Halifenin hizmetçilerinden biri: “Bu atı Ġmam-ı Askeri (RA) Hz.leri görsün. Ya bu at onu öldürür, veyahut at kullanılır hale gelir.” dedi. Hz. Ġmam (RA) saraya çağırıldı. Sarayın bahçesine girince, doğruca atın yanına gitti. Ata elini sürer sürmez at terlemeye baĢladı. Sonra Halife Hz. Ġmam‟ın (RA) yanına gelerek, tazimden sonra: “Efendim! Biz bu atı hiç kullanamıyoruz. Terbiye de edemedik. Buna bir eyer vurup eğitebitir misiniz?” diye sordu. Hz. Ġmam (RA) atın yanına vardı, eyerini vurdu. Halife: “Bir de biner misiniz?” diye sordu. Hz. Ġmam (RA) bunun üzerine ata bindi. Sarayın bahçesinde koĢturdu. At, en ufak bir serkeĢlik yapmadı. Sonra attan inip halifenin yanına gelerek: “Bundan daha iyisini görmedim.” buyurdu. Halife çok hayret etti ve atı Ġmam-ı Askeri (RA) Hz.leri‟ne hediyye etti.607 VEFATI VE ÇOCUKLARI Ġmam Hasen Radıyallahu anh, Abbasi Halifesi Mu‟temed zamanında 28 yaĢında olduğu halde Hicret-i Nevebiyye‟nin 260 (M. 875) senesi Rebiulevvel‟in sekizinci 606 Heytemi es Savaik(s.446) Yenabiül Mevedde(s.205) Nurul Ebsar(s.184) 607 ġevahidün Nübüvve(s.389) Lemazat(1/153) 357
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Cuma günü Sare adlı köyde iddiaya göre zehirlenmek suretiyle Ģehiden vefat edip Samarra‟da babasının yanına defnedildi.608 Ġbni Cerir et Taberi, Ġbni Kani ve baĢkaları Ġmam Hasen Radıyallahu anh‟ın hiç çocuğu olmadığını söylediler.609 Ancak Ġmam Hasen el Askeri Radıyallahu anh‟ın, zehirlenmesinden endiĢe ettiği için, oğlunu Muhammed Bin Hasen el askeri Radıyallahu anh‟ın doğumunu gizlediği de iddia edilmiĢtir. EĢari, ismini zikretmeden bir oğlu daha olduğunu ve baĢka bir fırka tarafından onun 13. imam kabul edildiğini söyler.610 ONA NĠSBET EDĠLEN ESERLER611 1- Tefsir: ġeyh Saduk‟un rivayet ettiği bu eserin imama nisbeti ġiiler arasında da tartıĢmalıdır. (bkz.: Rıza Muhtari Çap-ı Taze(9/2 s.52) 1268 Tahran, 1315 Tebriz ve Kum 1304 baskıları vardır. 2- Kitabuhu ila ishak bin Ġsmail en nisaburi: tavsiyeler içeren mektuplarıdır.(bkz.:Ebu Muhammed el Harrani Tuhaful Ukul(s.513-15) 3- Ma ruviye anhu Minel mevaiz: vaazları hakkındadır.(bkz.:Ebu Muhammed el Harrani Tuhaful Ukul(s.516) 4- Risaletul menkabe: helal ve haramlara dair olup Ġbni ġehraĢub‟un Menakıbu Ali Bin Ebi Talib adlı eseri içinde yer alır.(AyanuĢ ġia(2/41) 608 Hatib Tarihu Bağdat(7/378) Hamevi Mucemül Buldan(4/123) Nurul Ebsar(s.185) es Savaik(s.447) Fusulül Mühümme(s.272) Ġbni ġehraĢub Menakıb(4/422) Delailül Ġmame(s.223) ĠrĢadı Müfid(s.315) Henry Laoust Ġslamda Ayrılıkçı GörüĢler(s.163) 609 Zehebi el Münteka(s.129) Siyeri A‟lam(13/121) 610 Makalat(30) FirakuĢ ġia(81) Henry Laoust Ġslamda Ayrılıkçı GörüĢler(s.163) 611 Hamid Algar; Hasan el Askeri; TDVĠA(16/289) 358
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş 12. MUHAMMED EL MEHDĠ ġiilerin iddialarına göre; Hicret-i Nebeviyye‟nin 250. senesi Ramazan-ı ġerif ayının 23. Cuma günü Abbasi halifesi Mu‟tasım zamanında, Bağdat‟ta Samarra adlı mahalde, dünyaya ayak basmıĢlardır. Annesi Nercis‟tir. Künyesi“Ebul Kasım”, Lakabları; Hüccet, Mehdi, Halef, salih, Kaim, Muntazar ve Sahibuz Zaman‟dır. ġia‟nın Ġmamiye mezhebine göre on iki imamın sonuncusudur. Babası vefat ettiğinde 5 yaĢında idi. Lakin Allah ona, o yaĢta ilim ve hikmet vermiĢti.612 Bu ahirzaman mehdisi değildir. Zira Ġbni Mes‟ud (r.a.)‟den rivayet edilen sahih hadislerde buyrulur ki; “Benim Ehli Beytimden ismi benim ismim, babasının ismi benim babamın ismine uyan birini Allah göndermeden dünya yok olmayacaktır” buyrulur613 Yine Mehdi a.s‟ın hz. Hasan soyundan olacağı bildirlmiĢtir.614 Mehdi a.s. hakkındaki hadisleri, sonraki bölümde kaydedeceğiz Sufilerin iddialarına göre Ġmam-ı Muhammed Mehdi(RA) Hz.leri 19 sene Kutubluk makamında kaldıktan sonra vefat ederek gözlerden kaybolmuĢtur. Ġbni Hallikan, imamın 17 yaĢında iken serdaba girdiğini söyler. Osman bin Yakub Cuveyni‟nin, Hz. Ġmam‟ın (RA) cenaze namazını 612 Heytemi es Savaik(s.447) ġevahidün Nübüvve(s.392) Nurul Ebsar(s.185) Zehebi Siyeri A‟lam(13/120) Bihar-ül Envar(51/342 ve 343-366) Muhammed b. Hasan Tusi El Ğiybe(s.214-243) Ġsbat-ül Hüdat(6/7) 613 Tirmizi(2230-31) Ebu Davud(4282) Ġbni Ebi ġeybe(7/513) 614 Ebu Davud(4290) 359
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş edası ile Medine-i Münevvere‟de bulunan kabri saadethanelerine defnedilmiĢtir.615 ġeblenci, ġa‟rani‟nin el Yevakıt kitabından Ģöyle nakleder; “Mehdi, Ġmam Hasen el Askeri Bin Huseyin‟in soyundan çıkacaktır. O, hicri 1255 yılının ġaban ayının yarısında, gece vakti doğacak ve Ġsa a.s. ile buluĢuncaya kadar yaĢayacaktır. Mısır‟da medfun olan ġeyh Hasen el Iraki bana böyle haber vermiĢ, efendim Ali el Havas bunu doğrulamıĢtır.”616 Ne var ki bu keĢifleri tarih yalanlamıĢtır! 615 ġevahidün Nübüvve(s.398) Lemazat(1/156) Nurul Ebsar(S.186) Muharrem Hilmi Zikir Makamları(S.47,48) Ġslam MeĢhurları Ansiklopedisi(2/1290) 616 Nurul Ebsar(s.187) 360
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş AHĠR ZAMAN MEHDÎSĠ Ahir zamanda Ehl-i Beyt‟ten birisi çıkar, Allah O‟nunla bu dini güçlendirir. Yedi sene idarede bulunur. Yeryüzü O‟ndan önce nasıl zulüm ve haksızlıkla dolmuĢsa o geldikten sonra adaletle dolar. Ümmet ondan önce görmediği bolluk ve bereketi O‟nun zamanında görür. Gökyüzü yağmurunu yağdırır, yeryüzü ürününü çıkarır. Sayılmayacak kadar mal çoğalır. Ġbn Kesir Ģöyle diyor: “O‟nun zamanında ürün bol olur, ziraat gürler, mal çoğalır, Sultan galip gelir, din güçlü olur.O‟nun zamanında iyilikler devamlı olur.”617 Ġsmi ve ġekli: Mehdî‟nin ismi Rasulullah(sav)‟ın ismidir: Muhammed b. Abdullah veya Ahmed b. Abdullah. O Hz. Fâtıma‟nın soyundan Hz. Hasan yoluyla gelir. Ġbn Kesir O‟nun hakkında Ģöyle diyor: “O, Muhammed b. Abdullah el-Alevî el-Fatımî el- Hasanî (ra)‟dır.”618 ġekli ise Ģöyledir: Alnı Ģakaklarına kadar açık, burnu uzun ve kıvrık, uç tarafı ince ortası kemerlidir. Bir ġüphe: “Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, daha önceki semavi kitaplarda Ahmed ismiyle müjdelenmiĢti. Ama doğduğu devirde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ahmed ismiyle bilinmiyordu. Ona iman eden etti. ġu halde, ahirzamanda çıkacak olan Mehdi a.s.‟ın ismi hakkındaki bu rivayetler de, Mehdi a.s.‟ın isminin 617 “el-Fiten ve‟l-Melâhim” (1/31) 618 A.g.e.(1/29) 361
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ahmed veya Muhammed dıĢında baĢka bir isim olabileceği düĢünülemez mi? Cevap; Bu iddia iki açıdan mesnedsizdir; birincisi, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, önceki kitaplarda sadece Ahmed diye değil, Muhammed ismiyle de müjdelenmiĢtir. Sahihi Buhari‟de rivayet ediliyor; Atâ Ġbnu Yesâr rahimehullah anlatıyor: quot;Abdullah Ġbnu Amr Ġbni'l-As radıyallahu anhüma'ya rastladım ve: quot;Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Tevrat'ta zikredilen vasıflarını bana söylequot; dedim. Bunun üzerine hemen: quot;Pekala dedi ve devam etti: Allah'a yemin olsun! O, Kur'an'da geçen bazı sıfatlarıyla Tevrat'ta da mevsuftur (ve Ģöyle denmiĢtir:) quot;Ey peygamber, biz seni insanlara Ģahid, müjdeleyici ve korkutucu (Ahzâb 45) ve ümmiler için de koruyucu olarak gönderdik. Rasulullah‟ın sıfatı Tevratta “Kulum ve rasulüm Muhammed ki onu mütevekkil diye tesmiye ettim. O, ne katı kalpli, ne de kaba biri değildir. ÇarĢı pazarda rastgele bağırıp çağırmaz. Kötülüğü kötülükle kaldırmaz, bilakis affeder, bağıĢlar. Allah, bozulmuĢ dini onunla tam olarak ikame etmeden onunla kör gözleri, sağır kulakları, paslanmıĢ kalpleri açmadan onun ruhunu kabzetmez.quot;619 AraĢtırmacıların birçoğunun bildiği gerçek Ģudur; Ehli Kitap, kitapları Arapça ismi kabul etmediği için, bir isim yerine diğer bir ismi koymak istediklerinde sayısal yöntemi (ebced hesabını) kullanıyorlardı. Cümlede kaldırılması istenen ismin yerine, sayısal olarak ona denk gelen bir ismi 619 Buhari(buyu 50, tefsir 48/3) Ahmed(2/174) aynısı Abdullah Bin Selam ve Kabul Ahbar tarafından da rivayet edilmiĢtir; Darimi(mukaddime 2) Suyuti Hasais(1/28, 271) Ġbni Kesir ġemail(112) 362
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yerleĢtiriyorlardı. Bu isim herkesin bilemeyeceği bir sembol Ģeklini alıyordu.620 Mesela, Muhammed isminin sayısal toplamı 92 dir. Bu ismin yerine eski Ahit‟te “Bimadmad” (ya da; Mimadbad) ismini kullanmıĢlardır ve bu ismin sayısal toplamı da 92dir.621 Yine sayısal değeri 53 olan “Ahmed” isminin yerine aynı değeri taĢıyan “Ġlya” ismini kullanmıĢlardır. Daha sonraları bu sayısal yöntemin yerine yeni bir metod icad ettiler. Bu metoda göre; Muhammed ismi yerine, O‟nun (sallallahu aleyhi ve sellem) bilinen sıfatlarını koydular. Yukarıda Ġbni Amr r.a. rivayetine göre “Muhammed” isminin geçtiği bölüm, elimizdeki tahrif edilmiĢ Kitabı Mukaddes‟in EĢ‟iya 42/1-21 bölümleriyle benzerlikler taĢımaktadır. Mesela Ģöyle geçiyor; “ĠĢte desteklediğim kulum, ruhumun kendisinden hoĢlandığı ve seçilmiĢim (muhtar‟ım, mustafa‟m)… O hiç bağırmayacak, sesini hiç yükseltmeyecek ve onu sokaklarda iĢittirmeyecek.”622 Burası anlaĢıldıktan sonra mezkur iddianın geçersizliğini ortaya koyan ikinci sebep olarak deriz ki, Ġncil‟in ilk bölümü olan Tevrat‟ta (Eski Ahit‟te) Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, Muhammed ismiyle kesin olarak müjdelenmiĢtir. Yeni Ahid denilen Ġncil‟in ikinci bölümünde ise Ahmed ismiyle müjdelenmiĢtir. Nitekim Allah Azze ve Celle buyurur ki; “ Hatırla ki, Meryem oğlu Ġsa: Ey Ġsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demiĢti. 620 Said Eyyub Mesihud Deccal(s.97) 621 Bkz.: Ġbni Kayyım Cilaul Efham(s.195) 622 La Sainte Bible, E‟sa‟ie 42/1,2 363
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.”(Saf 6) Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem‟e peygamberlik gelmeden önce, doğumunda Ahmed isminin de verildiğine dair rivayetler vardır.623 Alimler, Allah tarafından koruma olarak, peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem‟den baĢkasının Ġsa a.s. tarafından müjdelenen; “Ahmed” ismini almadığını belirtmiĢlerdir. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem‟e de doğduğunda “Muhammed” ismiyle birlikte aynı kökten türeyen ve aynı manada olan “Ahmed” ismi de verilmiĢ, fakat Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bu ismini peygamber olup, mucizelerle desteklendikten sonra ilan etmiĢtir. Ondan önce ne Ahmed isminde biri vardı, ne de peygamberlik davasında bulunmuĢtu. Nitekim Said Bin el Müseyyib r.a. der ki; “Peygamber olması maksadı ve ümidi ile Araplardan pek çok kimse, “Muhammed” isminde bir peygamber geleceğini Yahudi ve hristiyanlardan iĢittikleri için oğullarının adını “Muhammed” koymuĢlardı.624 quot;eĢ-ġifaquot; adlı kitabında Kadı Ġyaz Ģöyle der: quot;Kur'ân-ı Kerîm'den önceki kitaplarda geçen ve peygambere müjdelenen 'Ahmed' adına gelince Cenâb-ı Allah, kendi hikmetinin bir gereği olarak Rasûlullah'tan baĢkasının o ismi almasını ve ondan önce bir kimsenin 'Ahmed' adıyla çağırılmasmı menetmiĢtir ki, kalbi zayıf kimselerin içine 623 Ġbnul Cevzi el Vefa(s.34 no:34) Asım Köksal Ġslam Tarihi(2/8) Ġbni Sad(1/162-163) Hakim(2/601) Beyhaki Delailün Nübüvve(1/89) Ġbni Kesir el Bidaye(2/263) Mevahibu Leduniye(1/34-35) Halebi Ġnsanul Uyun(1/112) 624 Bkz.: Ġbni Kesir el-Bidaye(terc.: 2/410) Asım Köksal Ġslam Tarihi(2/102-103) Ġbni Habib Kitabul Muhabber(s.130) Ġbni Sad(1/169) 364
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ģüphe düĢmesin ve Allah Rasûlünü baĢkalarıyla karıĢtırmasınlar. Muhammed kelimesi de böyledir. quot;Muhammed adında bir peygamber gelecek...quot; haberi yayılıncaya ve Rasûlullah'ın doğumundan kısa süre öncesine kadar ne Araplardan ne de baĢkalarından hiçbir kimse bu ismi almamıĢtı. Ancak mezkur haberin yayılmasından sonra ve Rasûlullah'ın doğumuna yakın bir zamanda, gelmesi beklenen peygamberin kendi oğulları olması umuduyla Araplardan bazı kimseler, oğullarına Muhammed adını vermiĢlerdi. Ve Allah, peygamberliğini nereye (kime) bırakacağım daha iyi bilir. Rasûlullah (s.a.v.)'dan önce Muhammed adını alanlar Ģunlardır: 1- Muhammed b. Uheyha b. Cülah el-Evsî. 2- Muhammed b. Mesleme el-Ensarî 3- Muhammed b. Berra el-Berkî 4- Muhammed b. Süfyan b. MücaĢî 5- Muhammed b. Humran el-Cu'fî 6- Muhammed b. Huzaî es-Sülemt Bu altı kiĢiden baĢka Muhammed adını alan baĢkası yoktur. ilk olarak Muhammed adını alan Ģahsın, Muhammed b. Süfyan b. MücaĢî olduğu söylenmektedir. Yemenlilerse, Esd kabilesinden Muhammed b. Yuhmud olduğunu söylemiĢlerdir. 365
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Sonra Cenâb-ı Allah, bu adı alanların, peygamberlik iddiasında bulunmalarım veya bunlardan birinin peygamber olduğunun baĢkaları tarafından ileri sürülmesini menetmiĢtir. Hz. Peygamber'in nübüvvetini tartıĢılmaz derecede ispatlayan iki vasfı görülünceye kadar da, Muhammed adlı diğer Ģahıslarda peygamberlik intibaı verecek bir durumun zuhur etmesini engellemiĢtir.quot;625 Çıkacağı yer: Ġbni Ömer r.a.‟den rivayete göre Mehdi a.s. Medine‟de doğacaktır.626 Ümmü Seleme R.a.‟nın rivayet ettiği hadiste de Medine‟li olacağı belirtilmiĢtir.627 Bu hadislerde marife olarak “el Medine” lafzıyla geldiği için, herhangi bir Ģehir olduğunun belirtildiği söylenemez. Zaten bu, Mehdi‟nin ayırıcı özelliklerinin zikri bahsinde geçtiği için, onun herhangi bir Ģehirde doğduğunun bildirildiğini iddia etmek mantıksız olurdu. Zira zaten herkes herhangi bir Ģehirde doğmaktadır. Ayrıca O‟nun Medine‟den Mekke‟ye geçeği belirtilmiĢtir ki, bu da malum Medine Ģehrinin kastedildiğinin belgesidir! Mehdî doğu tarafından çıkacaktır. Sevbân(ra)‟dan gelen hadiste Rasulullah(sav) Ģöyle buyurmaktadır: “Sizin hazineleriniz için üçü savaĢır. Hepsi de Halife çocuğudur. Sonra onlardan hiçbiri galip gelemez. Sonra doğu tarafından siyah bayraklılar çıkar. Sizi öyle bir öldürürler ki daha önce hiçbir kavim sizi onlar gibi öldürmemiĢtir.....(Sevbân diyor ki: Sonra bir Ģey söyledi onu 625 Kadı îyaz, eĢ-ġifa, s. 190. (Osmanlı baskısı.) Ġbn Kesîr, El Bıdaye Ve'n- Nıhaye, Çağrı Yayınları: 2/400-410. 626 Nuaym Bin Hammad(1/366) Berzenci ĠĢaa(s.162) Muttaki el Hindi(s.23) Heytemi el Kavlul Muhtasar(s.41) Mizanul Ġtidal(4/433) Nurul Ebsar(s.188) 627 Ġbni Hibban(15/158) Allame ed Dani Sunenul Varide Fil Fiten(595) 366
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş iyi ezberleyemedim) Eğer siz O‟nu görürseniz, buz üstünde sürünseniz dahi O‟na tâbi olun. Çünkü O Allah‟ın halifesi Mehdî‟dir.”628 Ġbn Kesir Ģöyle diyor: “Bu hadisteki, hazinelerden kasıt Kâbe‟nin hazineleridir. Halife çocuklarından üç kiĢi onu almak için birbirleriyle savaĢ yapacaklardır. Ahir zaman olunca doğu tarafından Mehdî çıkacaktır. Yoksa O, ġia‟nın iddia ettiği gibi Ģimdi mevcud olup da karanlık bir mağarada kaybolup sonra ortaya çıkacak değildir. Onların bu görüĢü boĢ bir Ģeytan uydurmasıdır. Ne Kur‟an‟da ne sünnette ne akli olarak ne de güzel görülür hiçbir delili yoktur.” Sonra Ģöyle devam ediyor: “Doğu tarafından olan insanlar O‟nun zaferine yardımcı olacak, O‟nun gücünü oluĢturacak ve alt yapısını kuracaklardır. Bayrakları siyah renkli olacaktır. Çünkü bu renk üstünlüğü temsil eder. Zira Rasulullah (sav)‟in bayrağı da siyah renkli idi ve adına “ikâb” denirdi.” Sonra Ģöyle diyor: “Ahir zamanda gelmesi beklenilen ve hakkında övgü ile söz edilen Mehdî‟nin esas çıkıĢ yeri doğu tarafı olacak ama kendisine Kâbe‟de beyat edilecektir. Bununla ilgili bazı hadisler vardır.”629 628 Ġbn Mâce, Fiten („/1367). “Müstedrek” (4/463-464) Hakim: “Buharî ve Müslim‟in Ģartlarına göre sahihtir.” demiĢ, Zehebî de ona katılmıĢtır. Ġbn Kesir: “Ġsnadı güçlü ve sahihtir” demiĢtir. Bak: el-Fiten ve‟l-Melâhim (1/29). Albâni diyor ki: “Hadis „ O Allah‟ın halifesi Mehdî‟dir.‟ Sözü hariç sahihtir.” Ġbn Mâce, Osman es-Sârî‟nin benzer hadisini Alkame –Ġbn Mesud yoluyla rivayet etmiĢtir ve senedi hasendir. O hadiste “Allah‟ın halifesi” sözü yoktur. Olsa bile doğru olmaz. Çünkü dinde “Allah‟ın halifesi” demek caiz değildir. Zira Allah‟ın Ģanına yakıĢmayan acizlik anlamı ortaya çıkar.” Bak: “Zayıf Hadisler” (1/119-121 Hadis no: 85) 629 “el-Fiten ve‟l-Melâhim” (1/29-30) 367
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Mehdî‟nin çıkacağına dair hadisten deliller: Mehdî‟nin çıkacağına dair sahih hadisler vardır. Bu hadislerin kiminde direk O‟ndan bahsedilmiĢ, bazılarında ise O‟nun Ģeklinden bahsedilmiĢtir.630 Biz burada onlardan bazılarını aktaracağız. Bu hadislerde O‟nun ahir zamanda çıkıĢının kıyamet alametlerinden olduğunu göstermeye yeter: 1-Ebu Said el-Hudrî (ra)‟dan Rasulullah (sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Ümmetimin son zamanlarında Mehdî çıkar. O‟nun zamanında Allah bol yağmur yağdırır. Yer bol ürün çıkarır, mal herkes arasında eĢit olarak paylaĢtırılır, sığırlar artar. Ümmet güçlü olur. Yedi veya sekiz sene yaĢar.”631 2-Yine Ebu Said (ra)‟dan Rasulullah (sav) Ģöyle buyur-muĢtur: “Sizi Mehdî ile müjdeliyorum. O, insanlar arasında anlaĢmazlık ve depremler olduğu zaman çıkar. Yeryüzü O‟ndan önce zulüm ve haksızlıkla dolu olduğu gibi O‟nun gelmesiyle adalet ve doğrulukla dolar. Gökte ve yerde kim varsa O‟ndan razı olur. Ġnsanlar arasında mal eĢit olarak paylaĢtırılır.” Sonra Ģöyle diyor: “Allah, Muhammed ümmetinin gönüllerini zenginleĢtirir, adaletini ortaya koyar. Öyle ki bir 630 Abdulalim Abdulazim‟in yazdığı “el-Ehadisü‟l-Varide fi‟l-Mehdî fi Mizani‟l-Cerh ve‟t-Ta‟dil” adlı yüksek lisans tezi bu konuda yazılmıĢ en geniĢ eserdir. O, bu kitapta Mehdî hadislerini, alimlerin sözlerini ve vardığı neticeyi toplamıĢtır. Mehdî hakkında yazılan en geniĢ kitap bu kitaptır. Bu konuda daha geniĢ bilgi isteyenler oraya bakabilir. Mehdî hadislerini bir çok alim sahihlemiĢtir. Onlardan bazıları Ģunlardır: Ġbn Teymiye “Minhacu‟s-Sünne” (4/211), Ġbn Kayyım “el- Menâru‟l-Mûnîf” (s:142), Ġbn Kesir: “el- Fiten ve‟l-Melâhim” (1/24-32) 631 “Müstedrek” (4/557-558) Hakim: “Ġsnadı sahihtir. Buharî veya Müslim rivayet etmemiĢtir” demiĢ Zehebî‟de ona katılmıĢtır. Albâni Ģöyle diyor: “Bu sened sahihtir, ravileri sikadır.” Bak: “Sahih Hadisler” (2/336 Hadis no: 711) 368
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş görevli Ģöyle bağırır: “Kimin mala ihtiyacı varsa gelsin” Bunu duyan bir adam kalkar: “Bana ver. Mehdî bana mal vermen için sana emrediyor, çabuk ol, çabuk!” der. Fakat görevli ona mal vermekten engel olur ve daha ileri gitmemesi için uyarır. Adam piĢman olur ve Ģöyle der: “Ben Ümmeti Muhammed”in en aç gözlü insanıyım. Sizin bu kadar çok malınızdan bana bir Ģey düĢmez mi?”Görevli ona verir ama adam geri çevirir. O‟na Ģöyle denilir: “Biz verdiğimiz Ģeyden geri almayız.” Bu durum yedi sene veya sekiz sene veya dokuz sene böyle devam eder. O‟ndan sonra yaĢamanın bir hayrı olmaz. Veya O‟ndan sonra hayatın bir hayrı olmaz.”632 Bu hadis, mehdî öldükten sonra fitne ve kötülüklerin çoğalacağına delildir. 3-Hz. Ali(ra)‟dan Rasulullah(sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Mehdî bizden Ehl-i Beyt‟tendir. Allah O‟nu bir gecede değiĢtirir.”633 Ġbn Kesir diyor ki: “Yani: O Allah‟a tevbe eder, kabul edilir. Allah O‟na ilham eder ve irĢad eder. Eski halinden baĢka hale çevirir.”634 4-Ebu Said el-Hudrî(ra)‟dan Rasulullah(sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Mehdî benim soyumdandır. Alnı Ģakaklarına kadar açık, burnu uzun ve kıvrık uç tarafı ince ortası kemerlidir. Yeryüzü O‟ndan önce zulüm ve haksızlıkla dolu olduğu gibi O geldikten sonra adalet ve doğrulukla dolup 632 Müsned (3/37) Heysemî diyor ki: “Tirmizî, Ebu Ya‟lâ ve diğerleri çok kısa olarak, Ahmed ise senedleriyle rivayet etmiĢtir. Ravileri sikadır.”Bak: “Mecmau‟z-Zevâid” (7/313-314) 633 Müsned (2/58 Hadis no: 645) Ahmed ġakir “Ġsnadı Sahih” demiĢtir. Ġbn Mâce (2/1367). Albâni hadisi sahihlemiĢtir. Bak: “Camıu‟s- Sağır‟in Sahihleri” (6/22 Hadis no: 6611) 634 “el-Fiten ve‟l-Melâhim” (1/29) 369
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş taĢar. Yedi sene hükmeder.”635 5-Ümmü Seleme(ra) Ģöyle demiĢtir: “Ben Rasulullah(sav)‟i Ģöyle derken iĢittim: “Mehdî benim soyumdan, Fâtıma‟nın çocuklarındandır.”636 6-Cabir(ra)‟dan Rasulullah(sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Ġsa b. Meryem iner. Emirleri olan Mehdî, O‟na Ģöyle der: “Gel bize namaz kıldır.” Ġsa: “Hayır. Allah‟ın bu ümmete bir ikramı olarak onların bazısı, bazılarına emir olur” der”637 7-Ebu Said el- Hudrî(ra)‟dan Rasulullah(sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Ġsa b. Meryem bizden birinin arkasında namaz kılacaktır.”638 8-Abdullah b. Mesud(ra)‟dan Rasulullah(sav) Ģöyle 635 Ebu Davud, Mehdî (11/375 Hadis no: 4265). “Müstedrek” (4/557) Hakim: “Bu hadis Müslim‟in Ģartlarına göre sahihtir, fakat rivayet etmemiĢlerdir.”demiĢtir. Zehebî: “Hadisin ravilerinden olan Ġmran zayıf birisidir. Müslim ondan hadis rivayet etmemiĢtir.”demiĢtir. Münzirî, Ebu Davud‟un rivayeti için Ģöyle demiĢtir: “Senedinde Ġmran vardır. Buharî onu Ģahid olarak kullanmıĢtır. Yahya b. Said el-Kattan ondan övgü ile bahsetmiĢ, Yahya b. Main ve Nesaî ise onu zayıflamıĢtır.” Bak: “Avnu‟l-Ma‟bud” (11/375). Zehebî “Mizan”da (3/236)Ģöyle demiĢtir: “Ahmed: Umarım hadisi düzgündür, demiĢtir. Ebu Davud: Zayıf, demiĢtir.” O Ġbn Hacer “Takrib”de (2/83) onun hakkında: “Saduktur, fakat yanılır. Haricilikle suçlanmıĢtır.” demiĢtir. Ġbn Kayyım, Ebu Davud‟un senedi hakkında: “iyi” demiĢtir. Bak: el- Manâru‟l-Munif (s:144). Albâni Ģöyle diyor: “Ġsnadı hasendir.” Bak: “Camiu‟s-Sağir‟in Sahihleri” (6/22-23 Hadis no: 6612) 636 Ebu Davud (11/373) Ġbn Mâce (2/1368). Albâni: “Sahih” demiĢtir. Bak: “Camiu‟s-Sağir‟in Sahihleri” (6/22 Hadis no: 6610) 637 Ġbn Kayyım “el-Menâru‟l-Mûnif” te (s: 157-148) bu hadisin Müsned-i Hâris‟te olduğunu ve senedinin iyi olduğunu söylemektedir. “el-Hâvî fi‟l-Fetâva” Suyutî (2/64) 638 Suyutî “Hâvî”de (2/64) bu hadisi Ebu Nuaym‟ın “Ahbaru‟l-Mehdî” de rivayet ettiğini ve hadisin zayıf olduğunu söylüyor. Münâvi “Feyzu‟l- Kadir” (6/17). Albâni: “Sahih” demiĢtir. Bak: “Camiu‟s-Sağir‟in Sahihleri” (5/219 Hadis no: 5796) 370
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş buyurmuĢtur: “Ehl-i Beyt‟imden, ismi benim ismim olan bir adam arapların baĢına geçmedikçe bu dünya yok olmaz.”639 BaĢka bir rivayette: “Ġsmi benim ismime, babasının ismi babamın ismine uyar.”640 Buharî ve Müslim‟de bulunan ve Mehdî‟ye iĢaret eden hadisler: 1-Ebu Hureyre(ra)‟dan Rasulullah(sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Ġsa b. Meryem indiğinde, imamınız sizden olunca haliniz nasıl olur?!”641 2-Cabir b. Abdullah(ra) Rasulullah(sav)‟i Ģöyle derken iĢitmiĢtir: “Ümmetimden bir grup, hak üzerinde çarpıĢarak kıyamete kadar devam eder. Sonra Ġsa b. Meryem iner. Emirleri ona: “Gel bize namaz kıldır” der. Ġsa: “Hayır. Allah‟ın bu ümmete ikramı olarak sizin bazınız, bazınıza emir olur” der.”642 3-Cabir b. Abdullah (ra)‟dan Rasulullah (sav) Ģöyle buyurmuĢtur: “Ümmetimin son zamanlarında bir halife çıkar, malı sayısını bilmeyecek Ģekilde çok saçarak dağıtır.” Ravi Cerir der ki: “Ben, Ebu Nadra ve Ebu‟l-Alâ‟ya: O halifenin Ömer b. Abdülaziz olmasını düĢünür müsünüz? dedim” 639 Müsned (5/199 Hadis no: 3573) Ahmed ġakir: “Ġsnadı sahihtir” demiĢtir. Tirmizî (6/485): “Hasen Sahih” demiĢtir. Ebu Davud(11/371) 640 Ebu Davud (11/370) Ġbni Asakir(53/414) Albâni: “sahih” demiĢtir. Bak: “Camiu‟s-Sağir‟in Sahihleri” (5/70-71 Hadis no: 5180). Bu iki rivayet Asım b. Ebî Necud etrafında toplanmaktadır. Asım sikadır, hadisi hasendir. 641 Buharî, Enbiya (6/491-Fethu‟l-Bâri), Müslim, Ġmân (2/193-Nevevî ġerhi) 642 Müslim, Ġmân (2/193-194) 371
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Onlar: “Hayır” dedi643 Buharî ve Müslim‟de geçen bu hadislerden iki sonuç çıkar: 1-Ġsa (as)‟ın gökten indiği sırada müslümanların baĢında bir emir bulunur. 2-Müslümanların namaz kıldıran bir emirinin olması ve bu emirin, Ġsa(as)‟a namaz kıldırması için ön tarafa geçmesini teklif etmesi, bu emirin emirliğe uygun ve yerinde olduğunu gösterir. Her ne kadar bu hadislerde onun ismi “Mehdî” lafzıyla geçmiyorsa da, bu hadislerde geçen o kiĢinin müslümanların emiri ve imamı olması onun Mehdî olduğunu gösterir. Nitekim Sünen ve Müsned kitaplarında bulunan hadisler Sahihayn‟daki bu hadisleri açıklamaktadır ve bu Ģahsın Muhammed b. Abdullah isimli Mehdî olduğunu göstermektedir. Zira bazı hadisler diğer bazı hadisleri tefsir eder. Yine bu hadislere delil olarak Hâris b. Ebî Usame‟nin “Müsned”inde geçen Cabir (ra)‟dan rivayet ettiği Ģu hadiste Rasulullah (sav) Ģöyle buyurmaktadır: “Ġsa b. Meryem iner. Müslümanların emiri Mehdî der ki....” Bu hadis, Sahih-i Müslim‟de geçen Ġsa(as)‟a namaz kıldırması için teklifte bulunan müslümanların emirinin “Mehdî” isimli kiĢi olduğunu gösterir. Sıddık Hasan Han kıyamet alametlerinden bahseden kitabında Mehdî ile ilgili hadislerin sonuncusu olarak Müslim‟deki Cabir hadisini verdikten sonra Ģöyle diyor: “Bu hadiste açıkça Mehdî ismi geçmemektedir. Fakat daha 643 Müslim, Fiten (18/38,39-Nevevî ġerhi). Begavî “ġerhu‟s-Sünne”, Mehdî (15/86,87) Begavî Ģöyle diyor: “Sahih hadistir, Müslim rivayet etmiĢtir.” 372
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş önce geçen benzeri hadis ve delillerden onun beklenen Mehdî olduğu anlaĢılır.”644 Mehdî hadislerinin mutevâtir olması: ġimdiye kadar aktardığımız bu hadisler ve konu uzamasın diye aktaramadığımız diğer hadisler Mehdî konusundaki hadislerin manevi mütevâtir olduğunu gösterir. Bununla ilgili alimlerin sözleri vardır. ġimdi size onlardan bazılarını aktaralım: 1-Hafız Ebu‟l-Hasan el-Âbirî Ģöyle diyor: “Mehdî konusundaki Rasulullah (sav)‟dan gelen hadislerin çokluğu mütevâtir olmuĢtur. O Ehl-i Beyt‟tendir. Yedi sene yeryüzünde adaletle hüküm sürer. Ġsa (as) iner, Deccal‟i öldürme de O‟na yardımcı olur. Bu ümmete imamlık eder, Ġsa O‟nun arkasında namaz kılar.”645 2-Muhammed Berzencî Ģöyle diyor: “Kıyamet alametleri çoktur. Onlardan biri ve ilki Mehdî‟dir. Bu konuda birbirinden farklı rivayetler sayılamayacak kadar çoktur.” Sonra Ģöyle diyor: “Sizinde gördüğünüz gibi Mehdî‟nin ahir zamanda çıkması, peygamberin soyundan Hz. Fâtıma‟nın çocuklarından olması manevi tevâtür derecesine ulaĢmıĢtır. Bu yüzden bunu inkar etmenin manası yoktur.”646 3-Muhammed Sefârînî Ģöyle diyor: “O‟nun çıkmasıyla ilgili rivayetler çoktur, öyle ki manevi mütevâtir derecesine ulaĢmıĢtır. Bu hadisler ehl-i sünnet alimleri arasında yaygındır, öyle ki onların temel akidelerinden sayılmıĢtır.” Sonra Mehdî‟nin gelmesiyle ilgili hadisleri ve onları rivayet 644 “Ġzâa” (s: 144) 645 “Tehzibu‟l-Kemal” (3/1194). “el-Menâru‟l-Munîf” (s:142). “Fethu‟l- Bâri” (6/493,494) 646 “el-ĠĢâa” (s: 87 ve 112) 373
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş eden sahabeleri saymaktadır. ġöyle devam ediyor: “Yukarıda ismi geçen veya geçmeyen sahabe ve tabiinlerden bir çok rivayetler vardır. Bütün bunlar kesin ilim ifade etmektedir. Ehl-i sünnet alimlerinin görüĢüne göre Mehdî‟nin gelmesine iman vacibtir.”647 4-ġevkâni diyor ki: “Mehdî‟nin gelmesinin mütevâtir olduğunu elli tane hadisle açıklamak yeterlidir. Bunlar sahih, hasen ve zayıf hadistir. ġüphesiz bunlar mütevâtir olmuĢtur. Bu hadislerin mütevâtir olduğunu bütün usul kaideleri kabul etmektedir. Mehdî‟nin gelmesiyle ilgili sahabeden gelen sözler ile bu konuda ictihad etmeye imkan yoksa da onlar en azından merfu hükmündedir.”648 5-Sıddık Hasan Han Ģöyle diyor: “Mehdî hakkındaki hadisler farklı olsa da gerçekten çoktur ve manevi mütevâtir derecesindedir. Bu hadisler sünen, mu‟cem ve müsnedlerde bulunmaktadır.”649 6-Kettânî diyor ki: “Sonuç olarak, beklenen Mehdî hakkındaki hadisler mütevâtir olmuĢtur. Yine Deccal ve Ġsa(as)‟ın inmesiyle ilgili hadislerde mütevâtir olmuĢtur.”650 Mehdî hadislerini inkar edenler ve onlara verilen cevap: Daha önce geçen satırlarda, Mehdî‟nin ahir zamanda kesin olarak çıkacağını, müslümanların imamı olacağını ve adaletle hüküm süreceğine dair sahih hadisleri gösterdik. Ayrıca Mehdî hadislerinin mütevâtir olduğunu açıklayan alimlerin sözlerinden ve bu konuda yazdıkları eserlerden bahsettik. 647 “Levamiu‟l-Envâr” (2/84) 648 “et-Tevzîh”, “el-Ġzâa” (s:113,114) 649 “el-Ġzâa” (s:112) 650 “Nizamu‟l-Mütenasir mine‟l-Hadisi‟l-Mütevâtir.” (s:147) 374
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Fakat maalesef son zamanlarda türeyen yazarlardan bir grup651, Mehdî‟nin gelmesini inkar etmekte, Onunla ilgili hadislerin çeliĢkilerle dolu olup batıl olduğunu ve Mehdî‟nin sadece ġia‟nın halk hikayelerinde icat edildiğini ve sonradan ehl-i sünnetin kitaplarına karıĢtığını söylemektedirler. Bu yazarlar, Tarihçi Ġbn Haldun‟un meĢhur Mukaddime‟sinde Mehdî hadislerini zayıflamasından etkilenmektedirler. Oysa Ġbn Haldun bu sahada geniĢ bir ilme sahip değildir ki o hadislere sahih veya zayıf diyebilsin. Fakat o, bir çok Mehdî hadisine karĢı çıktıktan sonra Ģöyle diyor: “Bu gördüğünüz Mehdî‟nin ahir zamanda çıkacağına dair rivayet edilen hadislerdir. Sizin de gördüğünüz gibi bu hadislerin çok azı hariç hepsi tenkid edilmekten kurtulamamaktadır.”652 Ġbn Haldun‟un bu sözünden anlaĢıldığına göre Mehdî hadislerinden çok azı tenkid edilmekten kurtulabilmiĢtir. Öyleyse Ģöyle diyebiliriz: Eğer bir hadis dahi sahih olursa bu, Mehdî‟nin varlığına dair delil olarak yeter. Kaldı ki Mehdî hadisleri sahih olarak mütevâtir olmuĢtur!?. Ahmed ġakir, Ġbn Haldun‟a Ģöyle cevap veriyor: “Ġbn Haldun, hadisçilerin: “EleĢtirmek, övmekten önce gelir.” Kuralını iyi bilmiyor. Eğer onların görüĢlerini ve fıkıhlarını iyi bilseydi o dediği Ģeyleri söylemezdi. Ama bunları okumuĢ ve öğrenmiĢ de olabilir. Fakat O, içinde bulunduğu siyasi 651 Onlardan bazıları Ģunlardır: “ReĢid Rıza, Menâr Tefsiri” (9/499-504) Ahmed Emin “Duha‟l-Ġslam”(3/237-241). Bütün bunlara Abdulmuhsin el-Abbad, “Mehdî hakkında gelen sahih hadisleri yalanlayanlara cevap”adlı kitabında geniĢ olarak cevap vermektedir. Allah ondan razı olsun. 652 Ġbn Haldun, “Mukaddime” (s: 574) 375
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ortamdan dolayı Mehdî hadislerini zayıf kılmıĢtır.”653 Ahmed ġakir, daha sonra Ġbn Haldun‟un Mehdî hakkında yazdıkları Ģeylerin hadis tenkidi açısından bir çok hata ve yanlıĢlıklarla dolu olduğunu açıklamaktadır. Bunların O‟nun eseri Mukaddime‟yi çoğaltanlardan kaynaklandığını veya gözden geçirenlerin ihmali olduğunu söylemektedir. Doğrusunu Allah bilir. ġimdi size özet olarak ReĢid Rıza‟nın Mehdî hakkındaki sözlerini aktaralım: Zira O‟nun bu görüĢü Mehdî hadisini inkar edenlere örnektir. ReĢid Rıza Ģöyle diyor: “Mehdî hadislerindeki çeliĢkiler ve Ģüpheler açıkça görülmektedir. Bu rivayetleri bir bütünü oluĢturacak Ģekilde bir araya toplamak çok zordur. O hadisleri inkar edenler ise çoktur. Nitekim Buharî ve Müslim sahihlerinde o hadislere yer vermemiĢlerdir. Zaten en çok fitne ve fesad yaygaraları Ġslam aleminde olmaktadır.”654 Sonra –aklınca- Mehdî hadislerindeki çeliĢkilere örnek vermektedir: “Ehl-i Sünnet‟teki en meĢhur rivayetlerde O‟nun ve babasının ismi Muhammed b. Abdullah‟tır. BaĢka bir rivayette ise Ahmed b. Abdullah. ġia‟da ise Muhammed b. Hasan el-Askerî‟dir. O da 11. ve 12. masum imamlarıdır ve O‟nu Huccet, Kaim ve Muntazar diye lakablandırırlar....ġia‟nın bir grubu olan Kiysanîye‟ye göre Mehdî, Muhammed b. Hanefiye‟dir ve Ģu an Radvâ diye bir dağda yaĢıyordur.....”655 “O‟nun soyu hakkında en meĢhur olan Hz. Ali ile Hz. Fâtıma‟nın çocukları olan Hz. Hasan‟dan geldiğidir. Bazı rivayetlerde O, Hz. Hüseyin‟in soyundandır. Bu Ġmamiye 653 “ġerh Müsned-i Ahmed” (5/197-198) 654 “Menâr Tefsiri” (9/499) 655 a.g.e.(9/501) 376
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ġia‟sının görüĢüdür. Abbas‟ın soyundan geldiğine dair de bir çok rivayetler vardır.”656 Sonra ReĢid Rıza bir çok israiliyatın hadis kitaplarına girdiğini söylüyor: “Alevi, Abbasi ve Ġran taraftarlarının Mehdî hakkında bir çok hadis uydurmada önemli rolleri olmuĢtur. Her grup Mehdî‟nin kendilerinden olduğunu iddia ederler. Zaten Yahudi ve Mecusîler Müslümanları etkisiz hale getirmek için bu hadisleri ortada dolaĢtırıyorlar ki, Allah‟ın O‟nunla bu dini destekleyecek ve her tarafta adaleti yayılacak olan Mehdî‟nin çıkması oyalamasıyla bayram ediyorlar.”657 ReĢid Rıza‟ya Ģöyle cevap verilir: Bir kere Mehdî‟nin gelmesiyle ilgili rivayetler daha önce de geçtiği gibi sahihtir ve manevi mütevâtir olmuĢtur. Alimlerden bir grup bunu belirtmiĢtir. Buharî ve Müslim‟in Mehdî hadislerini rivayet etmemelerine gelince, bütün sahih hadisler bu iki kitapta toplanmamıĢtır. Bilakis sünen, müsned ve mu‟cemlerde ve diğer hadis kitaplarında da bir çok sahih hadis vardır. Ġbn Kesir Ģöyle diyor: “Buharî ve Müslim kitaplarında sahih olarak verilen bütün hadisleri toplamamıĢlardır. Bununla birlikte onların sahih deyip de bu kitaplarına almadıkları hadisler vardır. Nitekim Tırmizi ve diğerleri, Buhari‟nin sahih deyip de kitabına almadığı ama diğer sünenlerde bulunan hadisler olduğunu söylemiĢlerdir.”658 Hadiste israiliyat meselesine gelince, doğru bunların bir kısmı ġia‟dan bir kısmı da taassupçulardan gelmiĢtir. 656 a.g.e.(9/502) 657 a.g.e.(9/501-504) 658 “el-Baisu‟l-Hasis ġerhu Ġhtisari Ulumi‟l-Hadis” (s:25) 377
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Fakat hadis alimleri bunları belirtmiĢ ve bunlarla ilgili özel olarak uydurma ve zayıf hadisleri içeren kitapları yazmıĢlardır. Ayrıca hadis ravileri için özel ince kaideler koymuĢlardır. Öyle ki hadis uydurucusu bidat sahibleri ortaya çıkmıĢtır. Böylelikle Allah u Teala, Rasulullah(sav)‟ın temiz sünnetini kirli ellerden ve hain kiĢilerden korumuĢ ve dini muhafaza buyurmuĢtur. Eğer taassubdan dolayı bir takım rivayetler varsa bunlar, diğer sahih olan rivayetleri terk etmemizi gerektirmez. Sahih olan rivayetlerde Mehdî‟nin ismi ve sıfatı geçmektedir. Eğer insan, sahih hadislerde özellikleri kayıtlı olan bir Ģahsı Mehdî olarak belirler ve onun Mehdî olduğuna inanırsa artık onun Mehdî olduğunu inkar edemez. Sonra gerçek Mehdî kimseyi kendisine uyması için davet etmez. Allah istediği zaman onu insanlara gösterir ve insanlar onu kendine has özelliklerinden tanırlar. Ama hadislerde çeliĢkiler olduğu görüĢü sahih olmayan rivayetlerden çıkmaktadır. Sahih hadislerde böyle bir Ģey yoktur. Ayrıca Mehdî konusunda, ġia ile Ehl-i Sünnet arasında farklılıklar olması bir Ģey ifade etmez. Gerçek kararı Kur‟an ve sahih hadis verir. ġia‟nın bu konuda batıl ve hurafe görüĢleri sahih hadisleri kabul etmemeyi gerektirmez. Ġbn Kayyım Ģöyle diyor: “Ġmamiye Ģiasına göre Mehdî, Hz. Hasan‟ın değil Hz. Hüseyin‟in evlatlarından Muhammed b. Hasan el- Askerî el-Muntazar‟dır.”659Gözlerden uzak, her 659 Böyle birisi olduğu kabul edilirse, 256 h. yılında doğmuĢ 275 h. yılında vefat etmiĢtir. Ġbn Teymiye böyle birisinin olmadığını söylemektedir. Bak: “Minhacu‟s-Sünne” (2/131) 378
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş yerde hazır, Musa(as)‟ın asasına sahip olup, beĢyüz yıl kadar önce Samarrâ‟daki mağaraya girip ondan sonra kendisini gören kimse olmamıĢ, kendinden ne haber alınmıĢ ne de izine rastlanmıĢtır. ĠĢte Ģiiler her gün onu beklerler ve bu mağaranın kapısında bir atla durup, kendi yanlarına çıkması için: “Yâ Mevlâna, çık. Yâ Mevlâna, çık” diye çağırırlar, sonra da periĢan ve bitkin olarak geri dönerler. ĠĢte onların durumu budur. ġair onlar hakkında ne güzel söyler: Cehaletiniz sebebiyle hakkında konuştuğumuz kişiyi İçine girdiği mağaranın doğurma vakti gelmedi mi? Herhalde sizin aklınız gitmiş Anka ve Gıylan efsanesine bir üçüncüsünü eklediniz. Bu adamlar bu tür sapık görüĢleri yüzünden âdemoğlunun utancı ve her akıllının alaya aldığı gülünç duruma düĢtüler.”660 • “Ġsa b. Meryem‟den baĢka Mehdî yoktur” hadisi ve açıklaması: Mehdî hadislerini kabul etmeyenler, Ġbn Mâce ve Hakim‟in Enes b. Malik (ra)‟dan rivayet ettikleri: “ĠĢler zorlaĢmadıkça, dünyadan kaçmak istenmedikçe, insanlar cimrileĢmedikçe kıyamet kopmaz ve Ġsa b. Meryem‟den baĢka Mehdî de yoktur.”661 660 “el-Menârû‟l-Munîf” (s: 152-153) 661 Ġbn Mâce (2/1340-1341) “Müstedrek”(4/441-442) Hakim Ģöyle diyor: “Bu hadisi illetinden dolayı ilginç olduğu için sonuna kadar verdim, yoksa delil olsun diye değil. Oysa bu konuda Süfyan... Abdullah b. Mesud yoluyla gelen: “Ehl-i Beytimden biri arapların baĢına geçmedikçe bu dünya yok olmaz.” hadisi daha önce gelir. 379
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Bu hadis zayıftır. Çünkü Muhammed b. Halid el-Cundî etrafında toplanmaktadır. Zehebî onun hakkında Ģöyle diyor: “Ezdî diyor ki: Hadisi kabul edilmez. Hakim diyor ki: Tanınmamaktadır. Ben (Zehebî) derim ki: “Ġsa b. Meryem‟den baĢka bir Mehdî yoktur” hadisi münkerdir. Bu hadisi Ġbn Mâce rivayet etmiĢtir.”662 Ġbn Teymiye diyor ki: “Bu hadis zayıftır. Bu hadisi Ebu Muhammed b. Velid el-Bağdadî ve diğerleri kabul etmiĢtir. Fakat kabul edilmez. Bu hadisi Ġbn Mâce, Yunus‟tan o da ġafii‟den rivayet etmiĢtir. ġafii ise Yemen‟li Muhammed b. Halid el-Cundî adlı birinden rivayet etmiĢtir. Bu kiĢi hadis alınacak biri değildir. Ayrıca hadis ġafii‟nin müsnedinde de yoktur. Söylenildiğine göre ġafii bu hadisi el-Cundî‟den duymamıĢtır. Dolayısıyla Yunus‟da ġafii‟den duymamıĢ olur.”663 Ġbn Hacer onun hakkında: “Bilinmemektedir” demiĢtir.664 Fakat Ġbn Kesir bunun tersini söylemektedir: “Bu hadis San‟alı müezzin Muhammed b. Halid el-Cundî ile meĢhurdur ve o ġafii‟nin hocasıdır. Ondan baĢkaları da rivayet etmiĢtir. Hakim‟in zannettiği gibi meçhul değildir. Ġbn Main‟den aktarıldığına göre o sikadır. Fakat ondan rivayet edenlerden Ebân b. Ebî AyaĢ, Hasan Basrî‟den mürsel olarak rivayet etmektedir. Hocamız Mizzî‟nin “Tehzib”de665 söylediğine göre o, rüyasında ġafii‟yi Ģöyle söylerken görmüĢtür: “Bu benim söylediğim hadis değil. Yunus b. Abdulala es-Sadfî benim adıma yalan uydurmuĢ.” 662 “Mizanu‟l-Ġtidâl” (3/535) 663 “Minhacu‟s-Sünne” (4/211) 664 “Takribu‟t-Tehzîb” (4/157) 665 “Tehzibu‟l-Kemâl” (3/1193-1194) 380
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Ben (Ġbn Kesir) derim ki: Yunus sika ravilerdendir. Bir rüyadan dolayı kötülenemez. Gözüken o ki bu söz bir bedevi sözüdür ve Mehdî hakkında rivayet ettiğimiz hadislere de terstir. O ya Ġsa inmeden ya da indikten sonra çıkar. Eğer iyi düĢünülürse bu iki hadis birbirini yok etmez. Bundan kasıt Mehdî vardır ve gerçek Mehdî Ġsa b. Meryem‟dir. Ayrıca bu ondan baĢka Mehdî olmayacağını göstermez. Doğrusunu Allah bilir.”666 Kurtubî Ģöyle diyor: “Rasulullah (sav)‟in: Ġsa‟dan baĢka Mehdî yoktur hadisinin manası: Tam olarak hatasız (masum) Mehdî ancak Ġsa‟dır. Böylece hadislerin arası bulunur ve problem ortadan kalkar.667 Bu hadisin sabit olduğunu varsaysak bile Mehdî hakkındaki diğer bir çok hadisin önüne geçemez. Kaldı ki, bu hadisin en sağlam senedinde bile alimler ihtilaf etmiĢtir. Doğrusunu Allah bilir. 666 “el-Fiten ve‟l-Melâhim” (1/32). 667 “Tezkire” (s: 617). 381
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ĠÇĠNDEKĠLER TAKDĠM ..................................................................................... 2 EHLĠ BEYT‟ĠN FAZĠLETĠ ............................................................... 9 EHL-Ġ BEYT SEVGĠSĠNĠ ĠSTĠSMAR EDENLER .......................... 13 EHLĠ BEYTĠ SEVENLERĠN ALAMETLERĠ .................................. 16 EHLĠ BEYTE ÖZEL BĠR ĠLĠM VERĠLMĠġ MĠDĠR? ................... 19 ġĠA ............................................................................................... 27 Ġmamilerde Vakıfıya, Kıttıiya( Katiya) Kuramı: ........................ 34 Geç Dönem: ............................................................................ 35 ġii Edebiyatı ............................................................................ 36 EHLĠ SÜNNET VE ġĠA ARASINDAKĠ FARKLARIN ÖZETĠ ........ 70 ZEYDÎLER ................................................................................... 78 Zeydilerin GörüĢleri: ................................................................ 80 ġia Tarihi Üzerine Kronoloji ..................................................... 82 ġia‟nın Kur'an‟ı Tahribi ............................................................ 83 ġii Külliyat Üzerinde Usul EleĢtirisi ......................................... 84 Sünni Kitaplardaki ġii Raviler: ................................................ 87 HALĠDĠ BAĞDADĠ „NĠN, BĠR ġĠA ĠLE MÜNAZARASI ......... 89 TASAVVUF ĠLE ġĠĠLĠK ARASINDAKĠ BAĞ ................................. 91 ĠLK TASAVVUFÇULAR VE ġĠĠLĠKLE ĠLĠġKĠLERĠ ....................... 91 ġĠĠLĠKLE TASAVVUFUN ORTAK YÖNLERĠ ............................... 94 a- Özel ilimler iddiası: .............................................................. 94 b- Dinin zahiri ve batını vardır inancı: ................................... 101 c- Kabirlerin kutsallaĢtırılması ve ziyaretgâh edinilmesi: ...... 105 d- Ġslâm devletini yıkma ve ġii bir devlet kurma: ................... 107 1. ALĠ BĠN EBU TALĠB RADIYALLAHU ANH ............................ 126 ĠLMĠ, ANLAYIġI VE HĠKMETĠ................................................ 128 NAMAZI ................................................................................. 131 FAZĠLETLERĠ ........................................................................ 132 ZAHĠDLĠĞĠ ............................................................................. 133 GĠYĠM ġEKLĠ ......................................................................... 136 KERAMETLERĠNDEN; .......................................................... 137 KUVVETĠ ............................................................................... 137 ZĠKĠR TELKĠNĠ ALMIġ MI(!) .................................................. 137 Kahinler hakkında: ................................................................ 138 HĠLAFETĠ VE ġEHADETĠ ...................................................... 140 ÇOCUKLARI ......................................................................... 142 VASĠYETĠ .............................................................................. 143 382
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş BU ESERDEN ĠSTĠFADE EDĠLECEK NOKTALAR VE DERSLER: ........................................................................ 150 2. HASEN BĠN ALĠ RADIYALLAHU ANHUMA .......................... 160 FAZĠLETLERĠ ........................................................................ 162 ĠLMĠ ....................................................................................... 164 GÜZEL AHLAKINDAN ÖRNEKLER ..................................... 169 ONA GÖSTERĠLEN SEVGĠ VE SAYGI ................................ 171 BAZI KERAMETLERĠ ............................................................ 173 GÜZEL SÖZLERĠNDEN ........................................................ 174 OSMAN VE ALĠ RADIYALLAHU ANHUMA DÖNEMLERĠNDEKĠ GÖREVLERĠ ........................................ 175 HĠLAFETĠ VE MUAVĠYE (R.A.) ĠLE SULHÜ ......................... 176 ANLAġMA ġARTLARI .......................................................... 179 ġEHADETĠ ............................................................................ 180 ÇOCUKLARI ......................................................................... 182 3. HUSEYN BĠN ALĠ RADIYALLAHU ANHUMA ....................... 184 SÜT ANNESĠ ......................................................................... 184 Lakap ve Künyeleri ........................................................... 185 FAZĠLETLERĠ ........................................................................ 185 KERAMETLERĠNDEN ........................................................... 187 ġEHADETĠNĠN HABER VERĠLMESĠ .................................... 190 YEZĠD‟ĠN VELĠAHT TAYĠN EDĠLĠġĠ ...................................... 192 KERBELA FELAKETĠ ................................................................ 193 Huseyn Radıyallahu anh‟ın Mekke‟ye YerleĢmesi ................ 194 Kufe‟lilerin Biat Mektupları ..................................................... 195 BĠLDĠRĠLMĠġ FĠTNE YILI .................................................. 196 YENĠ HABERLERĠN HUSEYN R.A.‟E ULAġMASI ........... 197 KERBELA‟DA KUġATMA ................................................. 198 YAZIġMALAR VE GÖRÜġMELER ................................... 200 ĠMAM HUSEYN Radıyallahu anh‟ın HĠTABELERĠ ........... 203 BĠR DENSĠZ‟ĠN AKĠBETĠ .................................................. 207 ZÜHEYR Radıyallahu anh‟ın KONUġMASI ..................... 208 BÜREYR Radıyallahu anh‟ın NASĠHATĠ .......................... 209 HÜRR BĠN YEZĠD‟ĠN TARAF DEĞĠġTĠRMESĠ ................. 213 HARBĠ BAġLATAN KUFELĠLER OLDU ........................... 215 KERBELA‟NIN ĠLK ġEHĠT KADINI ................................... 221 HÜRR BĠN YEZĠD‟ĠN ġEHADETĠ ..................................... 224 ENES BĠN HARĠS VE DĠĞER EHLĠ BEYT MENSUPLARININ ġEHADETLERĠ .................................. 229 ALĠ EL ASGAR Radıyallahu anh‟ın ġEHADETĠ ............... 239 HUSEYN Radıyallahu anh‟ın ġEHĠD EDĠLĠġĠ ....................... 244 383
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş BAġININ KUFE‟YE GĠDĠġĠ .................................................... 246 HUSEYN RADIYALLAHU ANH‟IN KABRĠ ............................ 247 KAFĠLENĠN ġAM‟A GÖNDERĠLMESĠ ................................... 247 Huseyn Radıyallahu anh‟ın Çocukları ................................... 249 4. ZEYNELABĠDĠN ALĠ RADIYALLAHU ANH ........................... 250 ĠLĠMDE MERTEBESĠ ............................................................ 251 FAZĠLETĠ ............................................................................... 254 KERAMETLERĠNDEN ........................................................... 255 BATIL ĠTĠKAD SAHĠPLERĠNE ĠKAZI ..................................... 257 TAKVASI, ĠBADETĠ ............................................................... 258 CÖMERTLĠĞĠ ........................................................................ 260 GÜZEL AHLAKI..................................................................... 262 FERAZDAK‟IN ġĠĠRĠ .............................................................. 267 ORUC‟UN HÜKÜMLERĠNĠ BEYAN ETMESĠ ........................ 269 VEFATI VE KABRĠ ................................................................ 271 ÇOCUKLARI ......................................................................... 271 VASĠYETĠ .............................................................................. 272 5. MUHAMMED EL BAKIR RADIYALLAHU ANH ..................... 274 ĠLĠMDE MERTEBESĠ ............................................................ 274 TEFSĠR ETTĠĞĠ BAZI AYETLER .......................................... 278 BĠD‟ATLERDEN UZAK OLUġU ............................................ 281 ĠBADETĠ ................................................................................ 282 GÜZEL SÖZLERĠNDEN ........................................................ 283 VASĠYETĠ .............................................................................. 286 VEFATI .................................................................................. 286 ÇOCUKLARI ......................................................................... 287 6. CAFER ES SADIK RADIYALLAHU ANH .............................. 288 ĠLĠMDE MERTEBESĠ ........................................................... 288 ġEMAĠLĠ ................................................................................ 290 ĠHLASI ................................................................................... 290 ĠTĠKADA DAĠR SÖZLERĠNDEN ............................................ 292 ĠMAM CAFER‟ĠN BĠR RAFĠZÎ ĠLE MÜNAZARASI ................. 294 CÖMERTLĠĞĠ ........................................................................ 303 GÜZEL SÖZLERĠ VE NASĠHATLERĠ ................................... 303 ĠMAM‟A NĠSBET EDĠLEN CEFĠR ĠLMĠ HAKKINDA .............. 305 ĠMAM CAFER ADINA UYDURULUP NĠSBET EDĠLEN DĠĞER ESERLER.............................................................................. 310 KERAMETLERĠNDEN ........................................................... 311 NEFĠS TEZKĠYESĠNE DAĠR ..................................................... 312 VASĠYETĠ .............................................................................. 314 VEFATI .................................................................................. 316 384
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş ÇOCUKLARI ......................................................................... 316 7. MUSA KAZIM RADIYALLAHU ANH ..................................... 318 ĠLĠMDE MERTEBESĠ ............................................................ 318 HAPSEDĠLMESĠ VE SERBEST KALIġI ................................ 319 CÖMERTLĠĞĠ ........................................................................ 322 ĠBADETĠ ................................................................................ 324 NASĠHATLERĠNDEN ............................................................ 325 KERAMETLERĠNDEN ........................................................... 325 HARUN REġĠD ĠLE ARASINDA GEÇEN BĠR KONUġMA ... 326 VEFATI VE KABRĠ ................................................................ 327 ESERĠ .................................................................................... 328 ÇOCUKLARI ......................................................................... 328 8. ALĠ RIZA RADIYALLAHU ANH ............................................. 330 ĠLĠMDE MERTEBESĠ ............................................................ 330 HALĠFE‟NĠN ĠMAM RIZA‟YI VELĠAHD ETMESĠ .................... 334 ġAĠR DA‟BEL‟ĠN EHLĠ BEYTĠ ÖVEN MEġHUR ġĠĠRĠ .......... 337 KERAMETLERĠ ..................................................................... 338 GÜZEL SÖZLERĠNDEN ........................................................ 339 VASĠYETĠ .............................................................................. 340 ESERLERĠ............................................................................. 340 VEFATI VE ÇOCUKLARI ...................................................... 341 9. MUHAMMED EL-CEVAD RADIYALLAHU ANH ................... 342 ĠLMĠ ....................................................................................... 343 GÜZEL SÖZLERĠNDEN ........................................................ 345 KERAMETLERĠNDEN ........................................................... 346 VEFATI VE ÇOCUKLARI ...................................................... 348 10. ALĠYYUN NAKĠ RADIYALLAHU ANH ................................. 349 ĠLMĠ VE ĠBADETĠ .................................................................. 349 KERAMETLERĠNDEN ........................................................... 350 VEFATI VE ÇOCUKLARI ...................................................... 353 ESERLERĠ............................................................................. 354 11. HASEN EL ASKERĠ RADIYALLAHU ANH .......................... 355 KERAMETLERĠ ..................................................................... 357 VEFATI VE ÇOCUKLARI ...................................................... 357 ONA NĠSBET EDĠLEN ESERLER ............................................. 358 12. MUHAMMED EL MEHDĠ ..................................................... 359 AHĠR ZAMAN MEHDÎSĠ ............................................................ 361 Ġsmi ve ġekli: ......................................................................... 361 Çıkacağı yer: ......................................................................... 366 Mehdî‟nin çıkacağına dair hadisten deliller: .......................... 368 385
  • EHLİ SÜNNET VE ON İKİ İMAM Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş Buharî ve Müslim‟de bulunan ve Mehdî‟ye iĢaret eden hadisler: .............................................................................................. 371 Mehdî hadislerinin mutevâtir olması: .................................... 373 Mehdî hadislerini inkar edenler ve onlara verilen cevap: ...... 374 • “Ġsa b. Meryem‟den baĢka Mehdî yoktur” hadisi ve açıklaması: ............................................................................ 379 ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................ 382 386

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...