03 Temmuz 2014

DOĞUŞATLAR ŞİİRİ





 DOĞUŞATLAR

El bağlasan geçse kıyamda hep yılların 
Haklısın şeriatta çok olur sevabın 
Fakat,hakikatte olmaz hiç kıyamın 
Her daim kıyamdasın O olursa failin 


Eğilsen rükuya kalkmasan senelerce 
Azap olur kendine mevsufu görmedikçe 
Rükuyu anlamazsın hayat oldukça sende 
Vermedikçe iradeyi onun iki eline 



Sanma şirkte değilsin puta tapmıyorsun diye 
Ben kılıyorum diyorsun ya,hala Hak yerine 
İrfansız tapınmaktır zannına Hak diye 
Taptığın tanrıda senin için bir şaibe 



Boşa süpürme yerleri et gerçek secde 
Yok et zannını,Zata etme gölge 
Yokluk yolunda çıkarsan böyle bir sefere 
Korkun kalmayacak boğulmayacaksın kedere 



Cemde uzanırsın ikilikten birliğe 
Ulaşırsın artık Enel Hak demine 
Göçersin yokluk zevkinden varlık zevkine 
Okursun bir fatiha Mansur şehidine 



Görür zatın sıfatlarını olursun Hazret 
Dayanamazsın güzelliğe çekersin bir hayret 
Anlat sıfatlara güzelliğini çek bir ziyafet 
Sen zahir oldun giydin bir kıyafet 



Sen, ben hepsini O’nda mahvet 
Kopmuştur burada kıyamet 
Kendini ancak kendin zevk et 
Yoktur Hu’dan başka bir cennet 



Varlıksızım yazdım geçtim bunları 
Zengin anlayamaz bu mısraları 
Kim kaldırırsa kendindeki zanları 
Görecek her yerde Muhammed aşkını



Aşıklar meşkiyle bu meyhanedeler 
Tüm veliler burada sarhoş idiler 


Her an pervane misali raksettiler 
Cefa ile sefayı hep birlediler 



Nice erenler geldi kaldı bu handa 
Analım ikisini burda hayırla 



Biri Mansur, aşk şehidinin ismi 
Bilemedi cahil, taşladığı cismi 



Gören gördü bu aşk şahadetini 
Taşlayan kördü o hak şehidini 



Taşlatmazdı istese hak bu güzel kulunu 
Sırrı açıkladı ona diyet lazım oldu 



Hayyam idi sarhoşlardan diğerinin adı 
Kınadı onu her çağın molla Kasımı 



Ayrıdır hakikat ve şeriat denizinin tadı 
Ama ikiside aynı okyanusun malı 



Bilir ehl-i hakikat şeriatın adabını 
Hepsi onun ilmidir candan sever erkanını 



Oradan gelmiş yüz sürmüştür o kapıya 
O kapı olmasa giremez aşk hanına 



Aşk hanı hakikat ehlinin evidir 
Ehl-i şeriat kapısındakilerdir 



Kapıda konuşulanlar bildiklerindir 
İçerideki sesler Mukareblerindir 



Dinler isen içeride konuşulan cümleleri 
Dersin bunlar firavunların ileri gelenleri 



Hak işte böyle saklar velilerini 
Kubbesi altında serer delillerini 



Yok edersen eğer nefs-i emareyi 
Göreceksin Hakkın sevgililerini 



Zan ettim kendime bir zaman var olmayanı 
Nazar eyledi nazlı yar zahir gülizarı 


Yâr görür imiş,yâren de gene kendi yârı 
Yok et yabani yanını ver Hakka canını 



Ene ile şuhud olmaz, keşfet bu manayı 
Şahadet edelim,kelamsız oku ezanı 



Fakirlik fenayı feth eder,buldun irfanı 
Miskin ariftir, bir gönülden söyler kelamı 



Gamlar getirir gönlüne gizli şirk günahı 
At zanları! şanı yüceden başka yok gayrı 



Veliler çok anlattı ledün’ün sırlarını 
Şekilde kaldı hep avamın namazı,haccı 



Aşık Hakla anladı kitabın esrarını 
Attı sevabı, günahı; kaldırdı sıratı 



Ayırmıştır avamı haktan cennet sevdası 
İmtihandır bu O’nun yolunda aşk tuzağı 



İsimsizim ayırma ehlinden vuslatını 
Yok gölgenin parıltısı hepsi O’ nun şavkı


Buhardım, gökten yağdım,damlalığımla kaldım 
Avam oldu makamım,Celaliyetle yandım 


Görmez idim Hakkı,halbuki o bende saklı 
Damla ne anlar aşkı,gerekir Celal tadı 



Buz oldum, sudan olduğumu unuttum 
Ateş ile Zikr-i Celalde eridim 



Fail Allah,mevsuf Allah,mevcud Allah’tır,Hu 
Buz suyum dese firavun,ben der Hallac’tan su 



Kalmadı zat yanında şirkli kul veya benlik 
Buz eridi soyundum girdim ırmağa artık 



Açıldı yeni kapı, Celaliyet geçildi 
Akıyor ırmak, Bekle vuslatı aşk denizi 



Donar sular kış gelir Cemaliyet yurduna 
Görünür O latif,dilediği her sıfatta 



Buz olur tekrar su, artık bilir kulluğunu 
Şirksiz kulluktur bu, Buz bilir su olduğunu 



Bahar olur, çağlar aşk, akar ırmak vuslata 
Buhar,su,buz,hepsi kendidir anlar vuslatta 



Evvel,Ahir,Zahir,Batın kendidir yok başka 
Devran kendinden kendinedir coşarım aşka 



Vuslatta ulaşan yoktur, görür kendi imiş 
Kabe kavseyn de birleşir, abid,mabud birmiş 



Celaliyetten Cemaliyete seyri suluk 
İkisi birleşince her yer tek yüz, tek soluk 


Ademin balçığı karıldığında 
Yoktu hiç hayat onun kalıbında 
Zattan tecelli geldi, hayat ona 
Kımıldandı o ruh ile o anda 


Secde emri geldi melekuta 
Kapandılar Adem-i mahzara 
Ona değildi secde aslında 
Tek secde var ki o da mutlağa 



Şeytan diretti secde etmem toprağa 
Ateştenim dedi kandı gururuna 
Bilemedi tüm sıfatlar bir yansıma 
Görünen Haktır ateş,su,toprak,hava 



Ne yöne dönersen dön O’nun vechi, 
Gördüğün halkıyet O’nun eseri 
Sıfatları,makam-ı halkiyeti 
Gösteriyor Zat böyle kendisini 



Kafirdir secde etmeyenler Ademe 
Hak’tır,Mahzardır Adem, hem de halife 
Ademdir insan, ulaşınca kemale 
Çıkanlar görür, mürşid ile sefere 



Bil! sende Haktan başkası yoktur 
Ondan Ademe secde olunur 
Bilmezsen benliğin ateş olur 
Guslet vücudu Hak ile doldur 



Secdeyi bul sende kendinden kendine 
Eğilsin sıfatların mutlak benliğe 
El,ayak,göz bak bütün melekler sende 
Kıyam edecekler sendeki Gönül’e 



Sanma bu evvelki Ademin hikayesidir 
Tanrı yolcusunun kendisini bilmesidir 
O ruh her daim ademlere üflenmektedir 
O ruh ki uyandırır çünkü Hakkın zikridir 



Nuh aldı gemisine iman etmiş insanlar 
Nesli sürsün diye birde her çiftten hayvanlar 
Boğuldular zannında kalıp inanmayanlar 
Birlik gemisi o, biner ona uyananlar 



Gemi,mürşiddir,zikirdir,tevhiddir 
Cemül cem denizinde yüzmektedir 
Fenadan bekaya seyri gidiştir 
Varılacak yer onun birliğidir 



Boğulsun sıfatların onun zatında 
Yok olsun varlıkların tek olan varda 
Tüm Vücutlar gark olur Vucudullah’ta 
Kalmaz hiçbir kimse varlık deryasında 



Tufan sendedir başlar bir kıyamet 
Fiil,sıfat,vücut sana emanet 
Verdin mi sahibine olur cennet 
Alan sen olursun, başlar şahadet 



İbrahim’di Allah’ın güzel dostu 
Şirkte olanlardan korkusu yoktu 
Şaşılar Faili göremiyordu 
Tevhid babasını anlamak zordu 



Güneş,yıldızlar,Ay doğdu ama bir bir battı 
Batanları sevmem dedi, putlar hep batıldı 
Fiil sahibi var diye tefekküre daldı 
İdare edeni bildi, O Fail, Allah’tı 



Kırdı putlarını,sonra zahirdekileri 
Başka Fail yoktu halka Anlatmak istedi 
Büyüğü gösterdi boynunda balta var idi 
Halk,put hiç hareket eder mi diye söylendi 



Açıkladı tek hareket sahibi Faili Mutlağı 
Fiil sahibi kul değil Allah’tır,bu put yıkılmalı 
Ders verdi aleme kırın kendinizdeki tüm putları 
Atar nefsin seni ateşe,nemrut fail olmamalı 



Yunus kaldı balığın kursağında 
Tövbe etti daim, şirk zanlarına 
Fena fillah balık,Cem çıktığında 
Yok etti şirkini öz varlığında 



Çıplak kalmıştı çıktığında balığın karnından 
Fena fillah’ta böyledir soyunursun varlıktan 
Kör çocuk için,dedi Rabbim kurtar karanlıktan 
Taşlayalım dedi çocuk,adam anadan üryan 



Çocuk denilen, gözü kapalı şeriat ehlidir 
Açıklama sırları Tanrı işleri yerindedir 
Hakikati anlamak için soyunmak gereklidir 
Cemde görünürsün çırılçıplak,derler bu delidir 



Güzel Yusuf kuyuda verdi benliğini 
Kurtardı Hak, karanlıktan peygamberini 
Köle oldu görmek için beka şehrini 
Kuyuya gir bilmek istiyorsan kendini 



Musa Allah ile konuşmaya gitti Turi Sinaya 
“Ben Allah’ım” dendi ağaçtan,şaştı Musa bu olaya 
İşte dedi kayıtlama beni sadece bu sıfatla 
Her sıfattayım ben, münezzehim tek sıfatta olmaya 



Musa Allah’ı görmeyi diledi 
Hitap geldi göremezsin sen beni 
Dağa bak kaldırırsa tecellimi 
Sende görürsün elbet Cemalimi 



Dayanamadı tabi ne Musa ne de dağ tecelliye 
Parçalandı dağ, bayıldı Musa dayanılmaz Latife 
Dağ Musa’nın şirkleri idi,tövbe etti benliğine 
Parçaladı benlik dağını,kalmadı şirk o Nebide 



Ya Musa göremezsin sen beni senliğinle 
Hakkı ancak Hak görür benliği yok edince 
Bu alem başkadır, varlık yok nebide bile 
Tek varlıktır hep sıfatlanan her bir şekilde 



İsa Ruhullah’tı kaldırdı Allah yanına 
Cem yeridir kalmaz şirkin ulaşırsın zata 
Hak böyle göründü İsa diye o makamda 
Sıratı geçmektir, İsa gibi ulaş Hakka 



Muhammed’dir Allah’ın sevgilisi 
Merhamet timsali aşkın kendisi 
Ne varsa seven sevilenin hepsi 
Alemde sevenin en şiddetlisi 



Sen olmasaydın yaratmazdım alemi 
Bak böyle diyor sonsuz aşkın kendisi 
Aşk kaynağının kendini göstermesi 
Güzellikler işte onun görünmesi 



Kendi sonsuz sınırsız güzelliğini kendinden yarattı 
Muhammed’dir bu güzelliğin adı sadece onun aşkı 
Alem Muhammed’dir latif olanın aşkının yansıması 
Kendi aşkıyla kaynar Allah,İşte insan onun aynası 



İsimsizim aşkını ister, utanırım yanında 
Tüm peygamberler senden sanadır hepsi makamında 
Öğretirler aşkını o çok sevdiğin kullarına 
Nebide sendin, dinleyende,bunlar hep anlayana



Kadim dostluğun aşk şarabı 
Daim sarhoşluğun yok aklı 
Saim içer bunun aşkını 
Zalim zorluğun biter tadı 


Zorluktan geçmeyince olmaz şarap 
Düşünmekten bi-tab yürekler harap 
Şaraptan sonra kalmaz günah sevap 
Meşkinden olursun konuşan kitap 



Hatimden maksat vucudu anlamak 
Bir gönülden doğsak,onu yaşasak 
Eliften başlasak,Kurandan saçsak 
Alemden tatsak, Kuranı anlasak 



Enfüs afak şahadeti bir alem 
Bakarım her yere elimde kalem 
Sensin ki her işte benim tek kuvvem 
Sen olmayınca yazamam bir dirhem 



İlk ne, son n, görünmeyen, görünen ne 
Zaman ne,an ne, mekan ne, la-mekan ne 
Acı çeken,çekmeyen,kör ne, gören ne 
Sen bilinmezsin değil mi onu söyle 



Hem bilinirsin, hem bilinmezsin 
Her yerden görünüp, görünmezsin 
Denizde denizi göstermezsin 
Hem teşbihtesin,hem münezzehsin 



Hem kamildesin hem de kördesin 
Hem açıktasın hem gizlidesin 
Kamil de kendini bildirirsin 
Kamil de bile bir bilinmezsin 



Şaşırır akıl, gönül senin sırrına 
Layıkıyla erişemez kul sırrına 
Sır,ayna, bakan, görünen de zatında 
Senden sanadır sırlar yüce şanında 



Ah! isimsizim,dertliyim,kemterim 
Aç Cemalini biraz ben de göreyim 
Senden sana olan aşkını sezeyim 
Şefaat et Muhammed seni göreyim


Sanma benliğini sevmekten geçince olacak sana azap 
Yokluğun zevkiyle içeceksin her an şarap 


Göreceksin yokluk varlığın aynasıdır 
Her şey var olan tekin yansımasıdır 



Yokluk damlanın deryaya düşüp kaybolmasıdır 
Gerçek cennete ulaşıp aşka garkolmasıdır 



Öz bul dedi fena ender fenadan kendine bir isim 
Bil! bilenler hep cahildir yanımda,mutlak Alim benim 



Tekrar dedi hala bulamadın mı kendine bir isim 
Ya Rab koyamadım yanına ne bir isim ne de cisim

 H.Noyan VURGUN

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...