Yunan Mitolojisinde Soylar Efsanesi
Antik Yunan'ın ünlü ozanlarından Hesiodos, “İşler ve Günler” adlı eserinde insan soylarının geçirdiği evrelerden bahseder. Onun anlatımına göre bugüne kadar beş insan soyu yaşamıştır yeryüzünde. Altıncısı henüz yaşanmamıştır.
Altın Soyu
Hesiodos’a göre bir kere insan soyunu Olympos’lu tanrılar yaratmıştır.
Bu yaratılan ilk ölümlülerin soyu “Altın Soy”dur.
O zamanlar göklerin hâkimi Kronos’tur. Henüz, Zeus doğmamıştır. Yani ilk insan, Titanlar döneminde doğmuş olmaktadır. O dönemde, insanlar da tanrılar gibi çok rahat, huzurlu, tasasız, acısız ve dertsiz bir hayat sürmekteydiler. Her zaman genç ve güçlü kalıyorlar, hiç ihtiyarlamıyorlardı. Toprak her türlü nimeti zahmetsizce onlara sunuyordu. İnsanlar ömürlerini yiyip içip eğlenmekle geçiriyor ve sonunda da hiç acı çekmeden uyur gibi ölüyorlardı. Bu ilk insanlar (altın soy), henüz kadınlar yaratılmadığı ve dolayısıyla evlenip çoğalma olmadığı için zamanla ölüp toprağa karışırlar ve nesilleri tükenir. Bu arada artık Zeus’un hâkimiyet dönemi başlamıştır. Zeus’un isteğiyle ölen bu altın soylu insanların ruhları, toprağı ve insanı koruyan iyi birer cine dönüşürler.
Gümüş Soyu
Altın Soy tükenince Olympos tanrıları bir sonraki insan kuşağı olan Gümüş Soyu’nu yaratırlar. Ancak bu soy, boy-bos ve akıl bakımından Altın Soy’dan çok farklıydı. Bunlar yüz yıl çocuk olarak kalıyorlar, bu süre zarfında analarının dizinin dibinde oynaşıp duruyorlardı. Büyüyüp yetişkin olunca da bin bir türlü çılgınlık ve taşkınlıklar yapıyorlar, saygı nedir bilmiyorlar, hatta tanrılara bile saygı duymuyorlar, tapınaklara da gitmiyorlardı. Halbuki uygar insan böyle olmamalıydı.
Sonunda Zeus bunların yaptıkları saygısızca hareketlere kızar ve hepsini toprağa gömer(Tartaros’a gönderir). Bunlar da yer altı cinleri olurlar.
Tunç Soyu
Tanrılar babası Zeus, bunun üzerine üçüncü bir soy daha yaratır. Bu soy, Tunç Soyu’dur. Bunlar da Gümüş Soyu’na hiç benzemezler. Kaba saba, oldukça güçlüydü bu soy. Yaptıkları tek şey, azıtmak ve saldırıp öldürmekti. Acımasızdılar, her yana korku salarlardı. Yenilmek nedir bilmezlerdi. Evleri, silahları, aletleri her şeyleri tunçtandı. Bu soy da kendiliğinden ölüp öbür dünyaya (Hades)gitmiştir.
Kahramanlar Soyu
Zeus, bir insan kuşağı daha yaratır. Bu soy diğer geçmiş soylardan çok daha doğru, çok daha bereketli ve çok daha yürekli bir soydur. Bu soy, yarı tanrı kahramanların soyudur. Hesiodos, bu soya övgüler dizer, kahramanlıklarından söz eder. Bu kahramanların çoğu, savaşlarda ve kargaşalarda savaşarak ölüp gitmişlerdir. Bu kahramanlardan bazılarına da Zeus, dünyanın bir ucunda, insanlardan uzakta bir yurt ve bir hayat bağışlamıştır. Şu anda oralarda mutlu bir hayat sürmektedirler.
Demir Soyu
Bu soy ise Hesiodos’a göre içinde yaşadığı soydur. Hesiodos, bu soyda dünyaya
geldiğine bin pişmandır.
“Keşke daha önce ölsem, ya da daha doğmasaydım.” diyerek bu üzüntüsünü belirtir. Çünkü bu soyun insanları gündüzleri çalışıp didinirler, geceleri de tanrıların yolladığı türlü dertlerle kıvranır dururlar. Yaşamlarında sevincin yeri çok azdır. Hesiodos’un inancına göre bir gün Tanrı Zeus bu soyu (Demir Soyu) da yok ediverecektir.
Ak Saçlılar Soyu
Hesiodos’a göre bu soy henüz gelmemiştir. Demir Soyu sona erince bu soy gelecektir. O zaman baba evladına, evlat babasına benzemeyecektir. Kadir kıymet bilme, sevgi, saygı ortadan kalkacak, evlat babasını hor görecek, kardeş kardeşini, dost dostunu bu günkü gibi sevmeyecek, tanrı sevgisinden de yoksun olacaklardır. İyiliğin, doğruluğun, yeminin değeri kalmayacaktır. Sadece kötüler ve azgınlar saygı görecek, hak, hak sahibinin değil, güçlünün olacak, acıma duygusu ortadan kalkacaktır, iyiler kötülerin saldırılarına maruz kalacaktır. Yapılan bütün bu kötülüklere karşı çare bulunmaz olacaktır.
KAYNAK : "HESIODOS’A GÖRE YUNAN TANRILARI VE SIFATLARI" - Yusuf Asarkaya - Yüksek Lisans Tezi
DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN : "Hesiod's Five Ages of Man / Hesiodos'un Beş Soyu" olarak tanımlanan bu soylar hakkında internette pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz.