A- HİLAFETE GEÇİŞİ VE İÇ POLİTİKA:
Velid'in 96/715 yılında vefat etmesiyle yerine kardeşi Süleyman b. Abdülmelik geçti. Esasında Velid hayatta iken kardeşi Süleyman'ı 

veliahtlıktan azlederek yerine oğlu Abdülaziz’i halef tayin etmek istemişti. Velid'in bu girişimine valilerden sadece Haccac ve Kuteybe b. Müslim destek vermiştir. Süleyman ağabeyinin bu girişimine şiddetle karşı koymuştur. Velid bu arzusunu gerçekleştiremeden vefat edince yerine veliaht tayin edilen Süleyman b. Abdülmelik halife olmuştur.

Süleyman'ın iş başına gelmesiyle Kuzeyli-Güneyli veya Mudarî-Yemenî ya da Kaysî-Kelbî şeklindeki kabile mücadeleleri açıkça ortaya çıkmıştır. Bu tarihten itibaren kabilelerden biri açıkça iş başına geçen devlet başkanının yanında yer almış, diğeri de muhalefette kalmış ve pek çok mağduriyete uğramıştır.
Velid babasından devraldığı bürokratik mirası korumaya çalışmıştı. Fakat Süleyman işbaşına gelir gelmez Velid dönemi görevlilerini azletti. Irak’a, Haccac’ın en büyük düşmanı ve onun tarafından hapsedilmesine rağmen hapisten kaçarak Remle’de kendisine iltica etmiş olan Yezid b. Mühelleb’i tayin etti. Zaten Süleyman, Velid b. Abdülmelik'in oğlu Abdülaziz’i veliaht tayin etme fikrini desteklemesinden dolayı Haccac'a düşmandı. Süleyman, kendisinin devlet başkanı olmasına taraftar olmayan Haccac'ı valilikten azlettiği gibi Haccac yanlılarına da baskı uygulamıştır. Haccac bu baskılardan 95/714 yılında ölmesiyle kurtulmuştur. Fakat akrabalarından Medine valisi Osman b. Hayyan el-Mürri, Mekke valisi Halid b. Abdullah el-Kasri azledildiler. Hindistan fatihiMuhammed b. Kasım yalnız azledilmekle kalmadı, bir müddet Vasıt’ta hapiste kaldıktan sonra idam edildi. İspanya fatihi Musa b. Nusayr ve Tarık b. Ziyad görevlerinden azledilerek kötü muameleye maruz kalmışlardır. Bununla da yetinilmemiş Musa b. Nusayr’ın Afrika ve İspanya’da yerine tayin ettiği oğlu Abdülaziz, emrindeki askerlerin de kışkırtmasıyla idam edilmiştir.
Süleyman dönemi iç siyaset değişikliklerinin mimarı aslında Yezid b. Mühelleb’dir. Çünkü Haccac tarafından hapsedilen Yezid kaçtıktan sonra Remle’deki Süleyman'ın yanına sığınmış ve ona destek vermiştir. Bunun karşılığını da valilikle görevlendirilerek almıştır. Yani bu dönemde yapılan yönetici değişiklikleri daha Süleyman devlet başkanı olmadan planlanmıştır.
Süleyman b. Abdülmelik, kardeşi Velid'e bağlılıkları ve özellikle kendisinin tahta varis olmasını engelleme hususundaki te­şebbüsünde Velid'i desteklemeleri sebe­biyle Haccac ve Kuteybe'ye düşmanlık besliyordu. Kuteybe, azledilme korkusuy­la Fergana'dan Süleyman'a bir mektup göndererek kendisini tebrik etti. Fetihle­rini anlattı ve görevde kaldığı sürece hizmetlerini devam ettireceğini açıkladı. An­cak mektuplarının cevabını dahi almadan kendisinden beklenmeyen bir acelecilik­le isyan etti. Fakat ordusundan beklediği desteği bulamadı. Çünkü Yezid b. Mühelleb, Kuteybe seferde iken geride kalarak seferlere katılmayan askerlere maaş ve izin vaadinde bulunmuştu. Bu durum karşısında paniğe kapılarak Arap kabilelerini birer birer sayıp her biri için aşağılayıcı ifade­ler kullanması kabile liderlerini kızdırdı. Sonunda halifeye bağlılıklarını de­vam ettiren askerler tarafından katledildi. Hanımı, bir oğlu ve beş kardeşi de onun­la birlikte öldürüldü.
Haccac ve Velid'in vefatları Irak halkına rahat bir nefes aldırır görünse de sistemin değişmediği bir gerçektir. Çünkü Yezid, her ne kadar Haccac'ın yakınlarına kötü muamele ediyorsa da ondan farklı bir politika izlememekteydi. Haccac'ın vergi toplama sebebiyle kazandığı kin ve nefreti üzerinden atmak için, halifeden vergilerin idaresini kendisinden alıp bir başkasına vermesini istedi. Halife ise bu görevi Haccac'ın eski maliye memurlarından Salih b. Abdurrahman’a verdi. Ayrıca Salih’in emrine Yezid'den tamamen ayrı olmak üzere 400 muhafız tahsis edildi. Salih, Yezid'in müsrifçe harcamalarının devlet hazinesinden karşılanamayacağını bildirmesiyle, Yezid bu değişikliğe pişman olmakla beraber bizzat Horasan eyaletinin yönetimini de üzerine aldı.

B- DIŞ POLİTİKA:
Horasan’daki Faaliyetler
Horasan yönetimini üzerine alan Yezid b. Mühelleb büyük bir ordu hazırlayarak Cürcan üzerine yürüdü. Burayı ele geçirdikten sonra Taberistan üzerine yürüdü. Fakat coğrafyanın dağlık olması nedeniyle bölge zapt edilmedi ve halkla anlaşmaya gidildi. Bu durumdan haberdar olan Cürcan halkı ise ayaklanarak muhafız birliğini kılıçtan geçirdiler. Yezid geri dönerek gerekli cevabı vermiştir ama bu bölgede üstün bir otorite kuramamıştır.
Bizansla İlişkiler
Şüphesiz Süleyman döneminin en önemli askeri harekâtı İstanbul muhasarasıdır. I. Velid döneminde İstanbul muhasarası için başlatılan hazırlıkları onun ölümünden sonra halifeliğe geçen Süleyman tamamlamış ve kardeşi Mesleme b. Abdülmelik’i de ordunun başına komutan tayin etmiştir. (97/715)
Bu sırada Anadolu’da bulunan Bizans orduları komutanı Leon İzeriyan, asıl maksadı Bizans tahtı olmakla birlikte görünürde Müslümanları İstanbul’daki imparator Teodosius’u devirmeye davet etti. Mesleme Çanakkale üzerinden İstanbul’a ulaştı ve yapılan anlaşma tekliflerini reddetti. İmparator Teodosius ise düşmana karşı yetersiz kalması sebebiyle tahttan indirilerek öldürüldü. İzmit üzerinden İstanbul’a gelen Leon imparator ilan edildi ve İslam ordusunun durumu hakkında bilgi sahibi olduğu için savaş stratejisini ona göre düzenledi. Ayrıca kullandığı “Rum Ateşi” sayesinde Müslümanlara ağır zayiat vererek donanmalarının bir kısmının yok olmasına sebep oldu. Mesleme ve Müslüman ordusu bu zor şartlar altında kışı açlık ve sefalet içinde geçirdiler. İlkbaharda Mısır ve Kuzey Afrika’dan gelen destek kuvvetlerle toparlanan İslam donanması, Rum Ateşine çare bulunamadığı için yok oldu. İzmit üzerinden ilerleyen kara birlikleri de Bizanslılar tarafından pusuya düşürülerek bertaraf edildi. Halife Süleyman bu zor şartlara rağmen muhasaranın devam etmesini bildirdi. 99 yılı başlarında Süleyman ölüp yerine Ömer b. Abdülaziz’in geçmesiyle kuşatma kal­dırıp ordunun geri çekmesi sağlandı. Mesleme'nin, bu kuşatma sıra­sında Bizans makamlarının izniyle İstan­bul'da Müslümanlar için bir cami ve Müslüman esirler için bir bina yaptırdığı riva­yet edilmektedir.



C- Şahsiyeti, Ömer b. Abdülaziz’i Veliaht Tayin edişi ve Ölümü:
Genellikle Remle’de oturan Süleyman müsrif olmakla bilinir. Ayrıca bu dönemde sohbetlerin konusu ziyafetler ve kadınlardır. Kindar, lüzumsuz yere haşin ve zalim olan Süleyman kadınlara düşkün ve eğlence âlemlerine de meyyaldi. Bununla birlikte dindar olmaya çalıştığı fakat bunda muvaffak olamadığı bildirilmektedir.
Süleyman hilafete geçer geçmez kardeşi Velid'in başlattığı Şam Camii inşaatını bitirdi. Ayrıca kendinden önceki Emevi halifelerinin, vakitlerini geciktirdikleri namazı eski vakitlerine getirdi. Haccac tarafından hapsedilen Müslümanlar –erkek kadın yaklaşık 300.000 kişi olduğu söylenir- salıverildi.
Abdülmelik, Velid ve Süleyman'dan sonra üçüncü oğlu Yezid'i veliaht tayin etmiş, ilk iki oğlunu da bu hususa riayet etmekle görevlendirmişti. Fakat Süleyman buna riayet etmeyerek oğlu Eyyub’u veliaht tayin etmiş fakat Eyyub kendisinden önce ölünce diğer oğlu Davud’u veliaht tayin etmek istedi. Bu sırada kendisinin eceli yaklaşmıştı. Tarihçiler Süleyman'ın yaptığı en iyi icraat olarak Ömer b. Abdülaziz’i veliaht tayin etmesini belirtirler. Süleyman hastalandığı sırada ulemadanReca b. Hayve’yi çağırarak, gizlice kendisinden sonra kimi veliaht tayin etmesini sordu. O da “Ömer b. Abdülaziz” dedi. Süleyman kardeşlerinin bunu kabul etmeyeceğini dile getirince Reca; “Ömer b. Abdülaziz’i veliaht tayin et, sonra da ‘Ömer'den sonra Yezid b. Abdülmelik’ ibaresini ilave et. Böylece onları susturmuş olursun” dedi. Halife Süleyman, Reca’nın söylediklerini yazdıktan sonra mühürleyip tekrar Reca’ya geri verdi ve bu kâğıda biat almasını söyledi. Halk bu şekilde biat etmeyeceğini belirttiğinde Süleyman onları ölümle tehdit etti ve biat bu şekilde gerçekleşti. Halife öldükten sonra mühürlü kâğıt açılarak yeni halifenin ismi okundu. Bu esnada Abdülmelik oğulları kızdıysa da “Ömer'den sonra Yezid b. Abdülmelik olsun” ibaresi okununca yatıştılar ve Ömer b. Abdülaziz’e biat ettiler.
Süleyman hakkında tarihçiler şu değerlendirmeyi yapmaktadırlar: “Namaz vakitlerini eski haline getirerek güzel bir başlangıç, Ömer b. Abdülaziz’i veliaht tayin ederek güzel bir sonuç yaptı.