16 Mart 2014

MENGÜCEK BEYLİĞİ



MENGÜCEK BEYLİĞİ
image00114.jpg

Erzincan, Kemah ve Divriği’de, on birinci yüzyılın sonundan, on üçüncü yüzyılın sonuna kadar hâkim olan Türk beyliği. Kurucusu olan Mengücük Gâzi, Büyük Selçuklu Devleti sultanlarından Alparslan’ın kumandanlarındandır. Onun; Oğuzlar’ın, Kayı, Bayat, Karaevli veya Alkaevli boylarından birine mensup olduğu hakkında görüşler mevcuttur.

1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra, Anadolu’nun zaptı için vazifelendirilen beylerden biri de Mengücük Gâzi idi. Süratle harekete geçen Mengücük Gâzi, Erzincan, Kemah, Divriği ve Şarkî Karahisar’ı hâkimiyeti altına alarak, kendi adıyla anılan beyliğini kurdu. Ömrü Gürcüler, Rumlar ve Abhazlara karşı cihadla geçen Mengücük Gâzinin, 1118′de şehit düştüğü rivayet olunmaktadır. Kemah yakınlarında, Karasu kıyısında bulunan bir kümbetin Farsça kitabesinde Mengücük Gâzi hakkında; “Âlim, âdil, ülkeler fetheden, halkın sığınağı; Erzurum, Erzincan, Kemah, Diyarbakır ve bunların kalelerini alan; dinsizlerin ciğerlerini dağlayan, boyunlarını kılıçla vuran Mengücük Gâzi. Allah ruhunu şâd eylesin, kabrini nurlandırsın, günahlarını bağışlasın” yazılıdır.
Mengücük Gâzinin yerine, oğlu İshak geçti. 

Babasının genişleme siyasetini takip eden İshak Bey, 1120′de Artukoğlu Emir Belek’e esir düştü. Daha sonra esaretten kurtuldu ise de beyliği, Danişmendliler’in hâkimiyeti altına girdi.
Danişmendli Melik Gâzinin hükümranlığı altında yirmi beş yıl hüküm sürdükten sonra, 1142′de vefat etmesiyle, Mengücükler ikiye ayrıldı. İshak Beyin oğullarından Davud Şah, Erzincan, Kemah; Süleyman Şah da Divriği kolunun ilk beyleri oldular. Anadolu Selçuklu Devleti’ne tâbi olan Mengücük Devletinin Erzincan – Kemah koluna, 1228 yılında son verildi. Siyasî tarihi, bütünüyle bilinmeyen Divriği kolu da, Moğol hükümdarı Abaka’nın, 1277′de şehri tahrip etmesiyle sona erdi.

Doğu Anadolu’da Erzincan, Kemah, Divriği ve Şarkî Karahisar’a sahip olan Mengücükler, siyasî faaliyetlerinden ziyade, inşa ettirdikleri sanat eserleriyle tanınırlar. Her biri birer sanat şâheseri olan hayır müesseseleri yaptırdılar. Erzincan’daki eserleri, şehrin zelzelelerde gördüğü zararlardan dolayı zamanımıza kadar gelememiştir. Erzincan civarındaki kitabesiz kümbetin, Mengücüklere ait olduğu kabul edilir. Kemah ve Divriği’de, pek çok Mengücük eseri mevcuttur. Kemah’takiler, harabe hâlindedir. Divriği’de Ahmed Şahın yaptırdığı Ulu Cami, sanat tarihi bakımından kıymetlidir. Ulu Cami’nin yanında, 1231′de yapılan bir de Darüşşifa (hastane) vardır. Dârüşşifâ, Mengücük ailesinden Turan Melek Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Erzincan’ı ilim ve kültür merkezi hâline getiren Mengücük beyleri, ilim ve sanat adamlarının hâmisiydiler. Mengücük hânedan mensupları, öksüz, fakir ve zavallıların sahibi olup, onları himaye ederlerdi. 

Kaynak: e-tarih.org
Mengücek Beyleri:
Mengücük Gâzi (Takriben, 1072-1118)
İshâk Bey (Takriben, 1118-1142)

Erzincan-Kemah kolu:
Birinci Dâvûd Şah (Takriben, 1142-1162)
Fahreddîn Behram Şah (1162-1225)
İkinci Dâvûd Şah (1225-1228)

Divriği kolu:
Birinci Süleymân Şah (Takriben 1142-?)
Seyfeddîn Şâhin Şah (Takriben ?-1197)
İkinci Süleymân Şah (Takriben 1197-1128)
Hüsâmeddîn Ahmed Şah (1228-1243)
Müeyyed Melik Sâlih (1243-1277)

NOT Divriği kolunun beylerinden Seyfeddîn Şahinşah (öl.1197) Türkiye Selçuklularına tâbi idi. Onun türbesindeki kitabeden Alp, Kutlug, Tuğrul ve Tegin gibi Türkçe unvan ve lâkablar kullandığı anlaşılıyor. (Türkçe Bilgi Ansiklopedisi)

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...