09 Ekim 2013

ŞEYH HAYDAR ŞAH İSMAİL (1486-1524)

ŞEYH HAYDAR ŞAH İSMAİL (1486-1524)
Şeyh Cüneyt’le eşi Hatice Begüm’ün çocuğudur. Haydar (ya da Arslan) 9 yaşına gelince 
babasının yerine halife olmak için Erdebil’e gitti. Bu arada Uzun Hasan 1473 Otlukbeli 
Savaşı’nda Fatih Sultan Mehmet’e yenilmiş, hükümet merkezini de Tebriz’e taşımıştı. Bu 
yenilgiden 5 yıl sonra da Uzun Hasan ölmüştü.
Haydar, Uzun Hasan’ın eşi Despina Hatun’un kızı Marta ile evlendi. Bu evlilikten doğan üç 
çocuktan biri İran’da Safevi devletinin kurucusu olan ŞAH İSMAİL’dir.
Şeyh Haydar derviş hırkası giyer, başına sofu takkesi takardı. Müridleri ise derviş entarisi 
giyer, başlarına sürahi şeklinde Haydari denilen bir külah takarlardı. Kırmızı renkli bu külah 
12 dilimliydi. 12 dilim 12 İmamı, kırmızı ise Ehlibeyt ile kan kardeşliği anlamına geliyordu. 
Bu kızıl renk aynı zamanda Hz. Ali’ye bağlılığın da simgesiydi.
İşte bu kırmızı külahlı haydari dervişleri gören Sünniler bunlara Kızılbaş dediler. Bu tabir 
daha sonra bütün Şii ve Aleviler için kullanılır oldu.
Bu kızıl Haydari külahı, Şah İsmail de kullanmıştır. Bu külah bir tarikat tacının ötesinde 
siyasi bir fırkanın askeri serpuşunu ifade ediyordu. 
Anadolu Alevilerinde ayrıca Şamanlıktan gelen kırmızı keçe külah giyme alışkanlığı da 
vardır.
Şeyh Haydar, 1488 yılında Şirvan’a üçüncü seferini yaptı. Şirvan Şahı Feruh Yesar, çok iyi 
hazırlanmış olduğu halde Haydar ile mücadele edemeyeceğini anladı ve kaleye kapandı. Bir 
yandan Haydar’ı oyalarken, bir yandan da akrabası Akkoyunlu Yakup Bey’den yardım istedi. 
25Şeyh Haydar ve adamları bütün güçleriyle savaştılar. Fakat Şeyh aldığı ok yarası ile ölünce 
ordu yenildi. (Ağustos 1488)
Şeyh Haydar öldürülünce, müridler bu kez onun büyük oğlu Ali’nin etrafında toplandılar. 
Babalarını da öldüren Yakup Bey, tehlikeyi anlayınca üç yeğenini (Ali, İsmail, İbrahim) 
anneleri ile birlikte kaleye hapsetti. Onlar burada dört buçuk yıl hapis kaldı.
Şeyh Haydar’ın büyük oğlu Ali düşmanlarıyla savaşırken bir tuzağa düşürülüp öldürüldü. 
İsmail’i annesi Marta Hatun’un, Erdebil tekkesinde gizlediği söylenir. Aba ya da Ebe adlı bir 
kadının İsmail’i Erdebil’de Anadolulular (Rum) mahallesindeki evinde sakladığı rivayet 
edilir.
İsmail bir süre sonra Reşt’e, oradan da Lehistan’a gitti. On üç yaşındayken Erdebil’e döndü. 
Bu sırada Akkoyunlu devleti sarsıntı geçirmekteydi.
ŞAH İSMAİL (1486-1524)
Genç Şah ismail, artık yeni bir devlet kurmaya adaydı. Şiiler Şah İsmail’in etrafında bir araya 
geldiler. İsmail, babası Şeyh Haydar’ın yerine şeyhliğini ilan etti. Büyük dedesi Şeyh 
Safiyüddin’den dolayı devlete Safevi Devleti adını verdi. Şiiliği de bu devletin resmi dini 
olarak kabul etti.
Şah İsmail’in yönetimine Anadolu’dan büyük sempati besleniyordu. Anadolu’nun her 
yanından bölük bölük Türkler şahı ziyaret için Erdebil’e dolup taşıyorlardı.
Şahı ziyarete gelenler, “Ustacalu, Rumlu, Şamlu, Sivas, Amasya, Tokat bölgelerinin yerleşik 
Türk halkı, Tekeli (Antakya Bölgesi); Zülkadir (Dülkadir), Anadolu’daki Karaman bölgesi, 
başta Turgutlular olmak üzere, Varsaklar (Tarsus bölgesi) vs. idi.”(21)
Ustacalu Mirza Beg, oğlu Muhammed Beg, Şamlu abdi Beg de kalabalık maiyetleri ile 
gelenler arasında bulunuyordu.
Şah İsmail’in 1501 yılında Erzincan’a gelmesini ve müridlerinin etrafında toplanmalarını 
tarihçiler, “Artık baş ile gövde birleşmiştir” şeklinde yorumlarlar.
Şah İsmail 1501 yılında Şirvan ülkesine gitmek üzere Erzincan’dan ayrıldığı zaman, 
buyruğunda yedi bin kişilik bir kuvvet bulunuyordu. Şirvan ülkesine sefere giderken hem 
babasının öcünü almayı, hem de bu zengin ülkeden elde edeceği ganimetleri yoksul 
müridlerine dağıtmayı planlıyordu.
Şirvan ordusunu ağır bir yenilgiye uğratan Şah İsmail’in ordusu, kaçan Ferruh Yesar’ı da 
öldürdü.
Daha sonra Şurür savaşı ile Azarbeycan’ı alan Şah İsmail, Tebriz’de şahlık tahtına oturdu. 12 
İmam adına hutbe okutup para bastırdı. İsmail bu sırada 15 yaşında idi.
Şah İsmail önderliğinde bu derece kuvvetlenen Şiilik, Osmanlı İmparatorluğu’nu da tehdit 
etmeye başlamıştı. Anadolu Alevileri ve Türkmen aşiretleri Şah İsmail’in etkisi altındaydı 
artık. Üstelik Şah İsmail ordusu ile Mazenderan ve Şirvan’ı aldığı gibi Dulkadir beyini, 
Akkoyunluları, KArakoyunluları ve Özbek beylerini de mağlup etmişti. Bunlar, Şah İsmail’in 
savaş meydanlarında kaldığı 14 yıl boyunca mağlup ettiği 14 hükümdardan yalnızca 
birkaçıydı. Şii Şah İsmail’in bu zaferden zafere koşuşu Anadolu Alevileri’nin Şah’a göçünü 
hızlandırdı. Bunu engellemeye çalışan 2. Beyazıd birçok Aleviyi Mora’ya, Girit’e Modon ve 
Koron’a sürdü.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...