20 Ağustos 2013

HAZRETİ MUHAMMEDİN S.A.V. HAYATI ...BİR ....ŞİİRLER MENKIBELER



HERŞEY ONUN ŞEREFİNE

 Allahü teâlâ’nın Habibi, Sevgilisi,
Mahlukatın en üstün, en güzel, en iyisi.
Allah Onu methetmiş, en çok Onu sevmiştir.
Bütün ins’e ve cinne peygamber göndermiştir.
Allah, her Peygamber’e ismiyle etti hitap.
Ona, (Habibim) diye buyurmuştur iltifat.
Bir âyette, mealen buyurdu ki Rabbimiz:
(Seni, rahmet olarak gönderdik âleme biz.)
Ve yine buyurdu ki: (Sen olmasaydın eğer,
Hiçbir şey yaratmazdım, olmazdı yer ve gökler.)
Her Peygamber, kendinin yaşadığı devirde,
Kavminin, her bakımdan üstünüydü o yerde.
Resul-i zişan ise, dünya yaratılandan,
Ta kıyamete kadar, her devirde, her zaman,
Dünyanın her yerinde gelmiş veya gelecek,
İnsanların hepsinden üstündür, bu bir gerçek.
Kimse üstün olamaz Ondan hiçbir bakımdan.
Onu öyle yaratmış her şeye kadir olan.
Hicretten elliüç yıl önce, Mekke şehrinde,
Rebiül evvel ayı, onikinci gününde,
Pazartesi gecesi ve sabaha karşı hem,
Dünyaya teşrifiyle nurlandı bütün âlem.
Hiçbir şey yaratmadan evvela cenab-ı Hak,
Peygamber-i zişan’ın Nur’unu eyledi halk.
Önce kendi Nur’undan latif, büyük bir cevher,
Yaratıp, o cevherden var oldu başka şeyler.
Görünen görünmeyen, her ne ki varsa hatta,
Hep ondan yaratıldı, ne varsa kainatta.
İlk var olan bu cevher, (Nur-u Muhammedî)dir.
Ruh’un ve her maddenin menşei bu cevherdir.
Sual etti Resul'e Cabir ibni Abdullah:
(Allah, neyi yarattı önce ya Resulallah?)
Buyurdu ki: (Her şeyden evvela cenab-ı Hak,
Senin Peygamberinin Nur’unu eyledi halk.
Yani benim Nur’umu, kendinin Nur’undan hem,
Yarattı ki, o vakit yok idi Lehv ve Kalem.
Ne Cennet, ne Cehennem, yer ve gök, Arş-ü felek,
Yok idi ay ve güneş, yoktu hem ins-ü melek.)
Vakta ki Adem Nebi, topraktan halk olundu,
Bu Nur-u Muhammedî onun alnına kondu.
Kendi ruh’u verilip, etrafını görünce,
Alnındaki parlayan bu Nur’u gördü önce.
Sonra da ilham ile bildirdi cenab-ı Hak. 
Ona, Ebu Muhammed diyerek etti hitap.
Dedi ki: (Ya ilahi, bana Ebu Muhammed
Diye hitab edersin, acaba nedir hikmet?)
(Başını kaldır da bak!) buyurdu Hak teâlâ.
Kaldırınca gördü ki, yukarda Arş-ı a’la.
Ve Nur’dan (Ahmed) diye yazı vardı hem dahi.
Hemen sual etti ki: (Bu, kimdir ya ilahi?)
Buyurdu: (Evladından, bir büyük Peygamber’dir.
İsmi, göklerde Ahmed, yerlerde Muhammed’dir.
Eğer O olmasaydı, seni halk eylemezdim.
Yeri, göğü ve hatta hiçbir şey var etmezdim.)

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...