Kur'ân'da "Haşr" sûresinin sonundaki Esmâü'l-Hüsnâ'yı okuduğumuz gibi bütün isimleri birbirine ulaştırarak okumak caizdir. Bunun aksine olarak her ismi diğerinden bölerek teker teker ve her birinin sonunda vakfederek okumak da caizdir. Hattâ ihsâ'nın, saymak ma'nâsına olduğuna göre, bu şekilde okunması daha muvafıktır. Bâzılarında ulaştırmak, bâzılarında ayırmak suretiyle okumak da caizdir.
Bâzıları Esmâü'l Hüsnâ'yı harf-i tarif dediğimiz elif-lâm ile okumuştur. Nitekim âyette ve hadîste de böyle gelmiştir. Bâzıları da elif-lâm'a bedel olarak (yâ) harf nidâsiyle okumuşlardır.
Yâ Allah, yâ Rahman, yâ Rahîm... gibi
Demek ki, Esmâü'l-Hüsnâ'yı okuma şekli geniş ve müsaittir. Asıl mühim olan şey, okurken kalbin şuurlu ve uyanık bulunmasıdır. Bir de her ism-i Şerîf i okudukça (Celle Celâlühû) tazîm cümlesini tekrarlamak edep ve saygı iktizâsındandır.[21]
"Hüvallâhü'llezî lâ ilahe illâ Hû. Er-Rahmân Er-Rahîm El-Melik."
Şu büyük hakikat., evet, onu bilmiş olunuz ki; Allah Celle Celâlühû öyle bir Allah'tır ki, hakikatte O'ndan başka ibâdet edilecek mâbud yoktur. Çünkü O, Rahmân'dır, Rahîm'dir, Melik'tir...
Hadîsin bu kısmı, acaba o isimler nelerdir? gibi hatıra gelen bir suale cevap yerindedir.[22]
Ellezî lâ ilahe illâ Hû fıkrasındaki ilâh kelimesi ülûhiyyet demek olup bunun ma'nâsı mâbudluk demektir ki, en büyük sevgi ve ta'zîm ile ibâdet olunmağa istihkak sahibi ma'nâsınadır.[23]