21 Ağustos 2013

Esmâü'l-Hüsnâ İle İlgili Hadîs'in Metnî:


Esmâü'l-Hüsnâ İle İlgili Hadîs'in Metnî:


An Ebi Hüreyrete Radiyallahü Anhü: Kale Rasûlullahi Sallâllahü Aleyhi ve Sellem, İnne Lillâhi Tis'aten ve Tis'îne ismen, men ahsâhâ dehalelcennete, Huva'llâhü'llezî lâ ilahe illâ Hû. Er-Rahmân Er-Rahîm EI-Melik El-Kuddûs Es-Selâm El-Mü'min El-Müheymin El-Azîz El-Cebbar El-Mütekebbir El-Hâlik El-Bâri' El-Musavvir El-Ğaffâr El-Kahhâr El-Vehhâb Er-Razzâk El-Fettâh El-Alîm El-Kâbid El-Bâsit El-Hâfıd Er-Râfı' El-Muız El-Müzil Es-Semi El-Basîr El-Hakem El-Adl El-Lâtîf El-Habîr El-Halîm El-Azîm El-Gafûr Eş-Şekûr El-Aliy El-Kebîr El-Hafîz El-Mukît El-Hasîb El-Celîl El-Kerîm Er-Rakîb El-Mucîb El-Vâsi' El-Hakîm El-Vedûd El-Mecîd EI-Bâıs Eş-Şehîd El-Hak El-Vekîl El-Kaviy El-Metîn El-Veliy EI-Hamîd El-Muhsî El-Mübdi’ El-Muîd El-Muhyî El-Mümît El-Hay El-Kayyûm El-Vâcid El-Mâcid El-Vâhid (El-Ahad) Es-Samed El-Kâdir El-Muktedir El-Mukaddim EI-Muahhir El-Evvel El-Âhir Ez-Zâhir El-Bâtın El-Vâlî El-Müteâlî El-Berr Et-Tevvâb El-Müntekım EI-Afüv Er-Raûf Mâlikü'l-Mülki Zü'1-Celâli ve'1-İkrâm El-Muksit El-Câmi’ El-Ğaniy El-Muğnî El-Mâni’ Ed-Dâr En-Nâfı' En-Nûr El-Hâdî El-Bedî El-Bâkî El-Vâris Er-Reşîd Es-Sebûr (Celle Celâluh).[18]

 Hadîs'în Ma'nâsı:

Ebû Hüreyre radiyallahü anh'den, dedi ki:
Allah'ın Resulü salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Muhakkak ki, Allahu teâlâ'ya mahsus olarak doksan dokuz isim vardır. Her kim bu doksan dokuz ismi ihsâ ederse Cennete girer, sonsuz saadete ulaşmış olur.” [19]

İhsâ Ne Demektir:

Bu kelimeye üç türlü ma'nâ verilmiştir: Saymak, ezberle­mek, ma'nâlarını şuurla anlamak. Şu halde ihsâ tahakkuk et­mek için bu doksan dokuz ismi hem ezberlemek, hem ma'nâlarını öğrenmek, hem de saymak gerektir. Yoksa bir papağan gi­bi sâdece ezber etmek veya saymak kâfi değildir. İnsan gibi şu­urlu bir mahlûka yaraşan da budur.
Bu doksan dokuz isme "İhsâ İsimleri" denir:
Burada dok­san dokuz adedinin söylenmesi hasr için değildir. Yâni Allahu teâlâ'nın ancak doksan dokuz ismi vardır. Bunlardan başka yoktur ma'nasına değildir. Belki yalnız ihsâ isimlerini bildir­mek içindir. Yoksa Kur'ân'da Allâh'u teâlâ'nın bunlardan başka isimleri de gelmiştir. Allah, nice has kullarına nice ad­larını bildirmiştir. Sonra hiç bir mahlûkuna bildirmediği ad­ları da vardır. Meselâ denir ki:
"İnne li fülânin elfe dinarın eaddehâ li's-Sadaka" yâni, "Filancanın bin lirası vardır ki, hayır için hazırla­mıştır." demektir. Acaba bu sözden o adamın bin liradan baş­ka parası olmadığı mı anlaşılıyor? Tabiî ki, hayır. İşte bu da
öyle.. [20]

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...