NUH ALEYHİSSELAM
Ona inanmadılar
Nuh Nebi’yi, peygamber edince cenâb-ı Hak,
Tamamen yoldan çıkıp, azmış idi cümle halk.
İçki, kumar ve zina, zulüm, hiyle, haksızlık,
Sarmış idi her yanı, feci bir ahlaksızlık.
Nuh Nebi, önceleri gizliliğe riayet,
Ederek, insanları eyledi Hakka davet.
Yılmadan, gece gündüz gayret sarf ettiyse de,
İnanan olmamıştı kendisine yine de.
Zira o ahlaksızlar, ona inansalardı,
Nefsî arzularını yapamıyacaklardı.
Bayramları vardı ki, onların senede bir,
O gün toplanırlardı, kadın erkek, genç ve pîr.
Putlarının önünde, binlerce kurban kesip,
İbadet ederlerdi, onlara secde edip.
Sonra içki içerek, çalıp oynuyorlardı.
Türlü ahlaksızlık ve zina yapıyorlardı.
Nuh aleyhisselam da, gitti bayram yerine.
(Bana yardım et) diye, dua etti Rabbine.
Yüksek bir yere çıkıp, seslendi ki: (Ey kavmim!
Beni, peygamber yapıp, gönderdi size Rabbim.
Allah’ın birliğine ederim sizi davet.
Hakiki mabud O'dur, O'na yapın ibadet.
Bu putlar, gerçek mabud değildir tapılacak.
Sadece Allah vardır, ibadet yapılacak.)
O böyle söyleyince, o putlar, birdenbire,
Oldukları yerlerden, devrilip düştü yere.
Hükümdar Dermesil de, duydu ve gördü bunu.
Sordu adamlarına, onun kim olduğunu.
Dediler: (Ey hükümdar, o, bizim kavmimizden,
İse de, son zamanlar ayrıldı fikrimizden.
Önce, aklı başında kişiyken gayet iyi,
Sonradan ne olduysa, aklını etti zayi.
Peygamber olduğunu, başladı iddiaya.
Onu bildirmek için, şimdi gelmiş buraya.
Yani o, bir delidir, tutulmuş bu illete.
Bu yüzden böyle şeyler söylüyor bu millete.)
Dermesil sordu yine: (Peki o, ne söylüyor?)
Dediler ki: (Dinine, bizi davet ediyor.
Diyor ki: Allah birdir, O'na edin ibadet.
Bizi, inandırmaya ediyor şimdi gayret.)
Dermesil çok kızarak, dedi ki: (Öyle ise,
Yakalayıp getirin o şahsı önümüze.)
Adamları, bir anda onu yakalıyarak,
Dermesil'in önüne getirdiler çabucak.
Dedi: (Sen kimsin böyle, sana yazıklar olsun.
Bizi, putlarımızdan ayırmak istiyorsun.)
Buyurdu: (Adım Nuh'tur, Allah’ın Resulüyüm.
Tek Allah’a imana, sizi çağırıyorum.
Taptığınız o putlar, değildir mabud-u hak.
Sadece Allah vardır, ibadete müstehak.)
O dedi: (Deli isen, tedavi ettirelim.
Yok eğer fakir isen, sana yardım edelim.)
Buyurdu: (Ne deliyim, ne de fakir bir kimse.
Allah’ın emri ile, peygamber geldim size.
İstediğim, sadece şudur ki benim yalnız,
Allah’a iman edip, O'na kulluk yapınız.)
Dedi ki: (Bu gün bayram olmasa idi şayet,
Seni, pek şiddetlice, öldürecektim elbet.)