NUH ALEYHİSSELAM
Kundakta konuştu
İdris aleyhisselam, göke çıktıktan sonra,
İnsanlar yoldan çıkıp, tapındılar putlara.
Hak teâlâ bu kavme, gönderdi Nuh Nebi’yi.
O gelip, insanları hak yola davet etti.
Babası, çok asil bir zattı Lamek adında.
Resulullahın Nuru parlıyordu alnında.
Annesi de Kaynuş nam bir hanımdı, pek afif.
Nuh Nebi, bu hanımdan dünyaya etti teşrif.
Lakin Dermesil adlı, var idi ki bir sultan,
İmanı olanlara, vermezdi asla eman.
Zalim ve kâfir olup, tapıyordu putlara.
Sebepsiz zulmederdi, imanı olanlara.
Vakta ki Nuh Nebi’ye, hamil oldu annesi,
Başladı bu hususta, korku ve endişesi.
Oğluna gelir diye, ondan zarar ve afet,
Gizli doğum yapmayı düşündü en nihayet.
Doğum vakti gelince, çıkarak hanesinden,
Gitti bir mağaraya, kimseye görünmeden.
Gizlice mağaraya gelip oldu mülaki.
Doğum, bu ıssız yerde, yalnızken oldu vaki.
Sonra bu yavrusunu, bırakıp mağaraya.
Dönerken, hüzünlenip, başladı ağlamaya.
İçli gözyaşlarıyla, “Vah oğlum!” diyerekten,
Ağlarken, konuşmaya başladı oğlu birden.
Dedi ki: (Anneciğim, hiç üzülme, rahat et.
Beni yoktan yaratan, hıfz eder yine elbet.)
Bir miktar ferahladı, o bunu işitince.
Velakin muhabbeti fazlalaştı iyice.
Yavrusunu bırakıp ıssız bir mağaraya,
ayrılmak, ne de büyük acıydı bir anaya.
Lakin selametini düşünerek oğlunun,
Buna sabır gösterip, takdire eğdi boyun.
Onu, Hak teâlâya emanet eyliyerek,
Ayrılıp gitti eve, gözyaşları dökerek.
O günden sonra kırk gün geçmişti ki aradan,
Melekler, onu gelip, aldılar mağaradan.
Getirip, annesine verdiler sağ ve salim.
Çok sevinip dedi ki: (Çok şükür sana Rabbim.)
Annesinin yanında büyüdü tamamiyle.
O, hazret-i Âdeme benzerdi her haliyle.
Gençliğinde, çobanlık yapmış idi bir miktar.
Biraz da ticaretle olmuştu alakadar.
Kavmi ise, tamamen çıkmıştı doğru yoldan.
Büsbütün gafildiler Allahü teâlâdan.
Zulüm ve ahlaksızlık, fitne, fesat, zorbalık,
Küfür karanlığıyla, kararmıştı ortalık.
Kendi elleri ile, taşlardan put yaparak,
İbadet ederlerdi, ona ilah olarak.
Vakta ki Nuh peygamber, yaşı tam oldu elli,
Gönderdi kendisine, Rabbimiz Cebrail'i.
Cebrail, bu emirle geldi Nuh'un yanına.
O, selamını alıp, (Kimsiniz?) dedi ona,
Cevabında dedi ki: (Ey Nuh, ben Cebrail'im.
Allahü teâlâdan, sana selam getirdim.
Seni, peygamber yaptı kavmine cenâb-ı Hak.
Dermesil ve kavmine, git peygamber olarak.
Allah’ın birliğine, onları eyle davet.
Puta değil, Allah’a eylesinler ibadet.)