20 Mayıs 2013

HER TOPRAKTA GÜL BİTMEZ Kİ...




Sahildeyim, bilirsin her zamanki yerimde. Sen varsın güneşin denize vuran şavkında. Güneşin şavkında sen varsın. Senin gözlerin var, hani o sürekli yaşlı gözlerin, hani mutluluğa hasret gözlerin. Her yakamozda işte diyorum işte, bir sevda daha bitti. Sevdalar oysa bu kadar çabuk bitmez biliyordum, Kerem ile Aslı aşkı hala anlatılmaz mı? Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum. Gerçi öyle sevda hala yaşanıyor mu oda bir muamma tabiki.

Bir martı denize durmaksızın dalıp çıkıyor öteler de. Ağzında benim gibi sevdalıların yürekleri var. “Her yakamoz bir ayrılığın gözyaşıdır” derdi nenem. Belki de doğru derdi. Ama nenem ne kadar sevmişti dedemi bilmem. Kar tutmuş yolların açılmasıymış meğer dedeme kavuşabilmek. Meğer dedeme hasret yaşarmış nenem. İşte aynı hasrete denkti sana olan sevdam. Benim sana hasretliğimide yollar zorlaştırıyordu. Ha birde senin korkuların. O uçsuz bucaksız, sonu gelmez korkuların. Belki sende haklıydın. Sütten ağzın yanmıştı bir kere. Üfleyerek yemeliydin yoğurdu. Anlardım, anlıyordum. Ama her giden gemiden mendil sallanmıyorki artık. Her gemi sevda taşımıyorki. Her parmak birbirine benzemiyorki. Her toprakta gül bitmezki.

Martılara bakarken öyle dalgın, bir ara bende martı olsam diye düşündüm kendimce. Bir martı olsam… Belki de uzaklara giderdim, sana gelirdim mesela. Dağları, yollardı aşardım bir çırpıda. Sonra gözlerimden akan birkaç damla yaş ulaştı yanağıma. O ne ağlıyordum. Silmek istedim ama çok geçti artık. Birkaç martı ve deniz görmüştü bir kere beni. Ayın şavkına vuran gözlerin görmüştü. Biraz utangaç, biraz sinirli sigara aradım ceplerimde ama yoktu. Aynı senin gibi. Her ihtiyacım olduğunda olmadığın kadar yoktun. Aklıma geldi sonra son sigaramı denizi taşlarken içtiğim. Seni düşündüm sonra. Ben seni hiç bitirmemiştim ki, hiç yok olmamıştın ki. Ama belkide ben çok yok olmuştum senin hayatından, ama sen beni hiç unutmamıştın değil mi.

İçimin yıpranmaları ve o yıpranmaların gel-git lerinde bu birikmiş yıpranmalardan arınarak, gözlerimdeki buğuyla senin ülkende, senin denizlerinde ve el değmemiş karalarında olmak istiyorum. Kağıttan gemiler gibi yapıp yapıp sulara saldığım şiirlerim, hiç bir zaman özlediğim yere varmayan gemilerim, fırtınalara, dalgalara yenik düşen umutlarımın öyküsüdür sana anlatacağım…

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...