15 Mart 2013

SENDEN BİRŞEY BEKLEMİYORUM.....


SENDEN BİRŞEY BEKLEMİYORUM.....
Herhangi birsey beklemiyorum kelimelerim karsiliginda... Kelimelerden dahi birsey beklemiyorum, hissettiklerimin tercümani olabilmelerinin haricinde... 
Neden... 
Nedenini benden daha iyi biliyorsun... inanmasan da biliyorsun... 
Ben iyi bir tiyatrocu degilim... Ben iyi bir yalanci da degilim... Hissettiklerimi birbirinden ayirmayi becerememis olmamin sebebi çok fazla olmalari sana dair... Birbirine sarmas dolas dügüm olmus 7 farkli yün yumagini birbirinden ayirmayi denedin mi hiç? Hiç beyaz yün yerine siyah yünü çektigin olmadi mi? 
Ben bunu yaptim... Ve bedelini sen ödedin... Elimde 7 yumakla geride kaldim... Onlarla oynayabilecegim oyunlari paylasabilecegim kimse olmadan, 77 yumakla uzaklasmani izledim uzaktan... Ve arkami döndüm... 
Bos bir sokakta kendi adimlarimi dinledim, rüzgar gecenin karanligini dagitmaya çalisirken... Aslinda hersey ayni, isikta da olsa karanlikta da olsa... Sadece farkli görünüyor insan gözüne... Aslinda her adim bir öncekinin aynisi; Sadece ayaklarin altinda ezilen yolu degistiriyor insan fikirlerinin arasinda... 
Atilan her adim, bir öncekinden biraz daha yavas... Gittikçe yavasladi zaman... Gittikçe gidememeye basladim... Geride birseyler kalmis gibi... Konusulmamis, kapanmamis birseyler var gibi... 
Yoksa neden islansin gözler, geçen her saatte biraz daha... Neden burkulsun insanin içi zaman geçtikçe... Neden uçussun etrafta korku yumaklari daha fazla kirmaya dair... Ve neden bir baraj olup önünü kessinler akmak isteyen kelimelerin... 
Sana, beni gülümseyerek hatirlayabilecegin anilar birakamadim... Veya siyah yumaklar, agir geliyor dudaklarina; asagiya çekiyor onlari... Oysa ben odama girip kapiyi her kapattigimda, duvarima sana dair astigim seylere bakiyor ve bir kez gülümseyebiliyorum kendi içimde... Bunca zaman sonra bile... Bana hediye ettigin melekler zaman zaman yüzlerini, zaman zaman sirtlarini çeviriyorlar... Ama... Artik o kadar parlak degil sanki isiklari... Atesböcekleri dolusmuyor artik etraflarina... Orada durup içime birseyler katmiyorlar artik... içimdekilerle hayatta tutmaya çalisiyorum onlari... Beraber sevdigimiz kediler ise hala eskisi kadar sevimliler, herhangi birseyden haberleri yok gibi sanki... 
Bütün bunlari neden yazdigimi merak ediyorsun... Senden ne istedigimi merak ediyorsun... 
Artik senden herhangi birsey isteme hakkini kendimde göremiyorum ne yazik ki... 
Sadece çok, çok üzgün oldugumu bilmeni istiyorum... Seni kirdigim her kelime için... Sana aci çektirdigim saniyelerin her biri için... Hayatina girmesine yol açtigim bulutlarin her bir zerresi için... Canini yakan gözyaslarinin her bir damlasi için... Birseyler söylememi istedigin zamanlardaki suskunlugumun her ani için... Sicakligima ihtiyaç duydugun haftalardaki soguklugumun her bir günü için... Duygularimi incelemekten daha önemli herhangi bir isim olmadiginda baska seylerle ilgilendigim her bir dakika için... Sana ayirabilecegim zamanin baska yerlere harcanmis her bir zerresi için... 
Ve tesekkür ederim... Kedileri, melekleri ve seni hüzünle de olsa hala içten bir gülümsemeyle hatirlayabildigim için... 
Ve beklenmedik bir zamanda dökülen bu kelimelerin kendi içten ve mahçup gözyaslarimla islandigini bilmeni istiyorum... 
Ve bilmeni istedigim birsey daha var... Ama onu zaten biliyorsun... inanmasan da biliyorsun.






Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...