15 Mart 2013

HAYIRLI CUMA GÜNÜN ÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİNDEN RİVAYETLER





Elfu elfi salatin ve elfu elfi selamin Aleyke Ya Resulullah 
Elfu elfi salatin ve elfu elfi selamin Aleyke Ya Resulullah 
Elfu elfi salatin ve elfu elfi selamin Aleyke Ya Resulullah 
Cuma günü bana çok salât ü selâm getirin. Kim salâvat getirirse onu bana arz ederler. 
Râvi: Hz. İbni Me'sud (r.anhüma)
. Cuma namazında hazır olun ve imama da yakın bulunun. Zira insan Cuma'dan geri kalmakla, Cennet ehli olduğu halde, Cennetten geri kalmış olur. 
Râvi: Hz. Semure (r.a.)
Dört gece gündüz, dört gündüz de gece gibidir. ALLAH, o günlerde and verenin isteğini geri çevirmez. İnsanları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Kurban arefesi, Beraat gecesi, Cuma gecesi ve günleridir. 
Râvi: Hz. Enes (r.a.)
Muhammed Diayaeddin hazretlerinin çok fakir bir hayatı vardı. Fakir ahali ondan dua almaya geliyordu. Dua ettiği kimseler, hemen refaha erişiyor, zengin oluyordu. Karısı bu duruma içerliyordu. Bir gün dayanamadı: 
---Efendim Rabbül Âlemin size değer veriyor. Dualarınızı geri çevirmiyor. Başkalarına ettiğiniz dualar gibi bize de etseniz de azıcıkta biz ferahlasak olmaz mı?”
Diayaeddin efendi gülümser:
---Hanım biz bu hale razı olalım. Emin ol bu daha hayırlı…
Hanımı bir gece sabaha kadar uyumaz. Seccadesinin üzerinde dua eder:
---Ya Rabbim. Sana Onun ağzı ile dua ediyorum. Bizim halimizi görüyorsun. Bize biraz dünyalık ihsan et! 
Dua ede ede uyuya kalır. Rüyasında kendini muntazam bir köşkün içinde görür. O kadar güzel ki hayran kalır. 
---Kimin bu köşk?
---Muhammed Diyaeddin hazretlerinin, derler.
Sevinci ve ilgisi daha da artar. Cennetteki köşkünü gezer hevesle. Tuğlaları bile en kıymetli mücevherlerdendir. Yazlı duvarın birinde bir tuğla eksik. Dışarısı gözüküyor.
---Burası niye eksik?
---Orasını dünyaya gönderdik. İstemiştiniz ya.
Kadının aklı başına gelir. Ebedi yurdundaki evinin eksik olmasına katlanamaz. Telaşla:
---Vazgeçme hakkım var mı? Diye sorarken uyanır…
Ettiği duaya tövbe ederek, her türlü yokluğa, sevinçle sabreder.
Şimdiki zamanda da… 
Cennet arsalarımızı imar etmeye devam ediyoruz. Farz ibadetler kulluk görevimiz. Nafile ibadetler sadakalar zikirler… işte bunlar cennetteki arsalarımız için gönderdiğimiz malzemeler. Bir kere SubhanALLAHil el azim deriz hemen cennetteki bahçemize bir ağaç oluveriyor..
Efendimiz miraça çıkarıldığında, kendisine cennet gezdirilir. O kadar güzel köşkler, saraylar görür ki hayran kalır.
--- Rabbim bu köşkler hangi peygamberlerinin?
---O köşkler peygamberlere ait değil.
--- Hangi evliyaların, şehidlerin, alimlerin, diye sorar. Her defasında değil cevabı alınca
--- Kimlerin Ey Rabbim? 
---Senin ümmetin için.
---Hepsine mi?
---Hayır! Geceleri uykusunu bölüp teeccüde kalkanların
Zor mu İlim öğren demiyor/ Hafızlık et demiyor/ Sadece gece yatağından kalkıp iki rekât namaz kılacaksın/ On beş dakika sadece.
On beş dakikada cennette köşkün için çalışacaksın/ ALLAHın bizim ibadetimize namazımıza ihtiyacı yok/ 
Bakın efendimiz Rabbiyle bizim için pazarlık etmiş.
Yarabbi Benim ümmetinin ömrü kısa/ Çok hayırlı amel yapacak vakti yok/ Benim ümmetim zamanın ahirinde yaşayacak/ Hayatları zor olacak. Dünya üzerinde bir sürü sapıklık olacak. Ben onlar için endişe ediyorum. 
Hesapları tartıldığında korkarım güzel amelleri hafif gelir.
Rabbimiz ona neyi teminat verdi biliyor musunuz 
---Senin ümmetinden bir kişi kalbinden bir kötülük geçirse onu işlemese Ona günah yok/ Yine senin ümmetinden bir kişi kalbinden bir sevap geçirse onu işlemese ona işlemiş gibi sevap var/
Düşünebiliyor musunuz/ Kalbimizden şu şu iyilikleri yapmak geçiyor imkanınız elvermiyor yapamıyorsunuz ama sırf o güzel şeyi düşündüğünüz için onu yapmış gibi sevap yazılıyor size. Ne kadar güzel değil mi..
“Yine senin ümmetinden biri bir sevap düşünse ve onu işlese on sevap yazılır.”
Bir fakir giydiriyorsun on fakir giydirmiş kadar sevap yazılıyor…bir kere subhanALLAH diyorsun on kere demiş gibi cennette sana on ağaç dikiliyor…
Şimdi şu kapıdan Peygamber Efendimiz girse Ne yapardık sahi..bunca kolaylık için pazarlık yaptım size dermiydi..Bunca sıkıntıyı ben bunlr içinmi çektim demezmiydi..
ALLAH Sevdiği kullarını seçermiş. Onları seçer Dostlarının kapısına gönderirmiş. şu sanal alemde tek şey için toplanmış olmak dahi Rabbimizin bize olan Sevgisi lutfu...Elhamdülillah Ne kadar şükretsek yettiremeyiz/ve mutuluk birkardeşimizi ateşten alıkoyma yolunda atılan adımdan ötesi değil düsturunca ilerlemenin şükrü..
Cennete Amel ile Neden Girilmez
Salih amel işlemek güzeldir. Ama onu korumak daha güzeldir. Salih ameller övünmek değil, şükür ister. Yapılan iyiliklerle övünmek, nefsini beğenmek ve insanları küçük görmek amelin sevabını yok eder. Bu kötü sonucun tek sebebi insanın Rabbini ve nefsini tanımamasıdır.
Güzel bir amel yaptıktan sonra, ben bunun karşılığında muhakkak sevap alırım; bu sevaplarla cennetin kapısını açarım, yüksek makamlarda uçarım demek doğru değildir. Yapılan bir salih amele sevap vermek ALLAHu Teala üzerine vacip değildir.
Ancak O, kulların yaptığı bir hayra karşılık en az on sevap vereceğini vâd etmiştir.( Enam, 160.) Bu Onun rahmetidir. Bizler, yaptığımız amele değil, ALLAH'ın bu vadine ve geniş rahmetine güvenmeliyiz. Hz. Rasulullah (S.A.V) Efendimiz, bu konuda buyurmuştur ki:
"Şayet ALLAHu Teala, bütün yer ve gök ehline azap edecek olsa, muhakkak azap ederdi, bununla onlara zulmetmiş de olmazdı. Eğer onlara rahmet ederse, hiç şüphesiz onun rahmeti onların amellerinden kendileri için daha hayırlıdır."
(Ebu Davud, Sünnet, 16; ibnu Mace, Mukaddime, 10.)
"Salih amellerle ALLAH'a yaklaşmaya çalışın. Amelde istikâmet ve itidal üzere bulunun ve (bununla birlikte) hiç kimsenin ameli ile kurtulamayacağını da bilin."
Yanındakiler:
"Siz de mi yâ RasûlALLAH?" diye sorduklarında, 
Efendimiz (s.a.v):
"Evet ben de sırf amelimle kurtulamam. Ancak ALLAHu Teala lütuf ve rahmetiyle beni saracak ve cennetine koyacaktır buyurdu.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Rasulullah (s.a.v) Efendimiz böyle olursa, bu rahmet olmadan hangimiz imanını koruyabilir ve Cennet'e girebilir, iman cevherimizi ALLAHu Teala'ya emanet etmeliyiz; Ondan destek istemeliyiz. Ölene kadar hayırlı amellerle Rabbimize kulluk yapmaya azmetmeliyiz; ancak şunu bilmeliyiz ki: Cennet'e ALLAHu Teala'nın rahmetiyle girilir. Cehennem'e de adaletiyle. Hz. Ömer (r.a) Efendimizin şu duasını hatırlayalım: "Ya Rabbi! Eğer benim ismim şakilerin (Cehennemliklerin) defterinde yazılı ise, hüküm senindir, sahifem senin elindedir; kerem ve rahmetinle oradan ismimi sil, Cennetliklerin defterine yaz, Ey kerim Rabbim."
ALLAHım şu mübarek günler hürmetine
bizi ayır yalandan 
 dolandan 
 
günahtan 
 
isyandan Berat eyle 
 
bizi kurtar buhrandan hüsrandan 
 
bize güzel erdemden 
 
edepten 
 
rahmetten 
 
ilimden 
 
bereketten 
 
nasip et 
Ya Rabbi Merhametin bütün tezahürleri gönlümüzün tükenmez hazinesi olsun
Verme ahlakının zirvesindeki 
fakirlikten korkmaksızın 
kendisi muhtac iken dahi veren Hak Dostlarının aşk dolu hayatlarından bizlere de hisseler nasib eyle
El-Muhsin olup karşılıksız veren
Er-Rezzak olup cümle mevcudatın madde ve manasını durmaksızın besleyen
alemlerin Rabbinin kulu olana yakışan
halifesi olduğu makamın ahlakıyla ahlaklanıp güzelliği ile güzelleşmektir
Bizlere
yetimlerin muhtaçların ve yalnızların sessiz çığlıklarını duyabilecek kulak ve hissedebilecek bir gönül ihsan eyle..
Bismillahirahmanirrahim
kendileri ihtiyaç duysalar bile kardeşlerine öncelik verir, onlara verilmesini öz canlarına tercih ederler. Her kim nefsinin hırsından ve mala düşkünlüğünden kendini kurtarırsa, işte felah ve mutluluğa erenlerin ta kendileridir."
Haşr:9 

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...