10 Şubat 2013

ANA KİN


ANA KİN 

kimse öç alamaz benim masumiyetimden dizelerdeki zehirle kaç hafıza gezer
dilimin altında bilinen yılan dağları iğne deliğinden geçirir
kimsenin zamanına uğramadan 
tenha kin uzak gölge hileli 
köklerde demlenen içimizde dinmeyen kuytu mevsim
vaktini bekleyen düğümlü sarmaşıklar gibi
kalbim öldürür herkesi 
ah kimseden sorulmaz ki 
hiçbirşey yapmamanın zehri 
gövdeye indirilmiş sözlük 
kullanırken azalan vahşiliğin likit beklentisi
içimizde çakallanan şimdi, burada ve hiçbir zaman
taze hikayelerle yamanır yaralı bellek tuzak yeni tehlikelerle gövdelenir
hiç kullanılmadıkları boşluklarda sanrısını tetikleyen kelimeler
tanıdık bir yabancılık kazanır başkalarına anlatıldıkça
çınlayan eşyanın teslim aldığı hayatların bilgisi sızamaz esrarımıza
her iklim kendi mutlağını ararken kilitli hayallerin yer değiştirdiği aynalardan
aynalara yepyeni bir boşluk kalır 
damarlarımda sahipsiz akan kuraklık 
gürültüsü vahşi kan çöl kanunları geçiyor göçümün unutulmuş ormanlarından
kin bekliyor kınında borçlandığı zamanları geri göndermek için kullandığı günahlara
yemin ve rehin ne kadar ikizse kalbimize ölüm aşkta seğirir kimseye aldırmadan
geçen mevsimler gibi biz kendimizi tanıdık sanırken
yıllar bizi kendiyle değiştirir 
ancak şiirle söyleyebiliriz: kendimize bunca yabancılık
bizi tanıdık kılan 
kırmızı netice, kızıl kin 
kandan alınmış rengin verimi ömrün birçok çaprazı gibi
uzaklık kazanır görüldükçe aşkla öldürür, ölümle aşık eder
ruhun duvarlarına köpürmüş kara is karanlık iklim uçsuz gerçeklik
kendini yaşar sahibinin görünmezinde ne kadar yolculuk etsende dibe
içinden çıkamadığın içindeki ölü çocuk
her şey ne çok belli derken ne çok belirsizlik
anaya babaya yar a aşk kadar derin aşk kadar büyük kin yıllara eşlik eden sinsi nabız
saydam zırhlarla korunmuş büyük şemsiyesi gündeliğin
balık gözlerinin bile göremediği derinliklerde
bizden sonrakilere devrettiğimiz bize teğet kuşanmış gizlerin
bazen yanılıp aşk deriz buna zaten yanılmadan diyemediği hiç kimsenin
dipte derin damar aşk, en köklü kin ana baba yar
bir gün hepsi kaybolur birbirinin yarasının içinde 
derin, çok derin 
toprağın bilinen sırlarıyla kendimden yapılmış mezarımı örter gibi
bağışlıyorum suçlarımı bilmediğim bir karanlığa
ne kadar ödeşsen de ömrün yetmez bizi biz yapan içimizin saklı sularında
bizden habersiz yaşayanlara 
aştım sandığın bir eşiğin ayakları altında 
bir gün bir damar uğultusu vurur dünyaya ölerek bile kaçamazsın aramızdan
ehlileştirilmiş tekrarlarla yaşanan sayıklama yeniden döneceksin buraya
imkansızdır aşk insan imkansızlaştıkça dünya başka bir yer olana kadar: ana kin

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...