10 Şubat 2013

MEVSİMSİZ ZAMANLARDI


 
Sesin Uzun namlulu Bir silah gibi
Soğuk ve zalim 
Menzili yüreğim
Sesim 
Değmez sesine şimdi Şiirim
Adresini yitirmiş mektup 
Düşer kuytu sessizliklere…

Mevsimsiz zamanlardı Kalkıp sana gelmiştim,
Yitik zamanların ekspresiyle 
Bir masal başlangıcıydı…
Havada akasya, saçlarımda bahar vardı.

Yıldızları indirip gökyüzünden

Göğsüme takmıştım gözlerin diye…

Hiç bir şey almamıştım yanıma

Yüreğim senden başka her şeye dardı…


Sorsaydın hatırımı 
Yüreğini koyup sesine
Böyle koymazdı elbette suskunluğun

Bir fincan kahvenin hatırını 

Sarardım incinen ellerime.
Mevsimsiz zamanlardı Kalkıp sana gelmiştim
Çocuk yüreğimde küçük sevinçler vardı

İpek tüllerde gülüşler getirmiştim 
Oysa bilmezdim
Sesinde gizli hançerler taşıdığını 
Bilmezdim
Sözcüklerin böylesi kanatıldığını…


Sevseydin beni Bu şehrin gecelerine
Böyle yazmazdım seni,

Gözümü yatırıp lila rengi ufuklarıma…


Sevseydin beni 
Bu şehrin sokaklarına
Böyle düşürmezdin beni

Sesini saklayıp titreyen soluklarıma…

Mevsimsiz zamanlardı
Aşk diye tutuşan bir meşaleydi mehtap
Ben kalkıp sana gelmiştim

Ardımda bıraktığım sadece korkularımdı

Kemanlar uğulduyordu göğsümde

Çelik aynalarda yankılanan adındı 
Oysa bilmezdim
Dudağındaki ıslıkla gövdem kesik içinde kalırdı…


Bu sevda bu şehre sığmaz…
Göğsüm hüznün yatağı artık
Kalkıp gidemem şimdi
Sevinçlerim satılık
Veda Uzun namlulu bir silah
Menzili yüreğim 
Mermisi ayrılık…

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...