05 Şubat 2013

GÖNÜL İNİLTİSİ


Alıp başını gittin

hüzün veren hazan yellerince bir hasret ateşi düştü ki yüreğime külden ateş, ateşten alev, alevden kor oldu tutuştu yandı gönül ağacım yaprağıma acılar üşüştü kırıldı dudağımdaki mor nenekşe ardından kuşları ürkütülmüş bir dal gibi kaldım acılarıma tipi, saçlarıma kar düştü yüreğime efkar, feryadıma zar düştü yapraklarıma sarı sonbahar düştü ırmak olup çağladım
rüzgar olup estim çığlık çığlığa duydu herkes feryadımı bir sen duymadın bir sen duymadın Leylim 
gidişin kalbime düşmüş güz yaprağıydı gidişin kar üstünde bir damla gözyaşı gidişin tuz bastırılmış ayrılık acısı gidişin dinmeyen gönül iniltisi gidişin Nijmegen sokaklarında hüzün sisi gittin, ardından suların sesi, rüzgarın nefesi
baharın neşesi, yaşama hevesi de gitti kimselere anlatamadım içimdeki uçurumu kimseler dinlemedi beni, kimse anlamadı gittin, baharı, yazı, kışı unuttum
yaşamayı unuttum bir sen kaldın unutmadığım bir sarı sabır bir de kanayan, kapanmayan bu yara yüreğimde yoksun işte; kahretsin
ellerin yok, gözlerin yok, gülüşün yok, üşüyorum.

Bil ki, aşkını dağlayıp yüreğime kazımışım adını aldığım nefesime yazmışım Ve şimdi ben Ve şimdi ben baharımda karakışta kalmışım son çaremdir diye sığınıp anılara avunsamda;
dinmiyor bu gönül iniltisi leylim;


NURI CAN

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...