21 Aralık 2012

MÜNÂCAT AFFET RABB’İM... AFFET.



İnsan!.. Kur’an-ı Kerim’deki bazı âyetlere göre,
Allah; insanı halifesi, vekili, bütün yaratılan mahlûkatın şahidi ve kendisini bilsin tanısı diye,“eşref-i mahlûk” olarak yarattı. 

Yine, Kur’an’a göre; kendisini büyük bir varlık gören, fakat; aslında aciz, hırsına düşkün, sabır ve tahammülü zayıf; azı Cennet’lik ve de çoğu Cehennemlik olan, insan!.. 
Çoğunlukla; Şeytanın, avanesinin, cinlerin ve nefsinin oyuncağı haline geldi. Tövbe etmediği sürece de günah bataklığı içinde, çırpındı.. durdu... Benim de “insan” olma sıfatım dolayısiyle, yukarıda sadece bir kısmı sayılan bu müsbet ve menfi özelliklerin tamamı, elbetteki; bende de, bulunmaktadır, 
İşte yukarıda sayılan; Şeytan ve zürriyeti, şeytanlar ile akraba zürriyeti cinler, şeytanlaşmış insanlar ve nefsimin, beni; boş 
bulunduğum bir anda ve insan şeytanlarından birinin de kışkırtması ile öyle, büyük bir suç işledim.. öyle, büyük bir günaha girdim
ki!.. Uzun zaman, affolma ümidimi ve benliğimi bile yitirdim, tüm dayanaklarımı kaybettim ve korkunç bir boşluğa düştüm, tarifsiz elemlere, üzüntülere gark oldum... 
Çok zaman sonra.. “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Çünkü Allah, tövbe edilen tüm günahları affedebilir.Zümer
suresi, ayet 53 ve ANCAK, KİM TÖVBE EDER VE İYİ İŞ YAPARSA, ALLAH ONLARIN KÖTÜLÜKLERİNİ İYİYLİKLERE 
ÇEVİRİR.ÇÜNKÜ ALLAH, GAFÛR VE RAHİMDİR.” Furkan 70 ayet-i kerimesi ve de bir Hadis’i Şerif’deki, “Allah (C.C.)
buyuyor ki:hiçbir günah; BEN’den büyük olmadığı için, bütün benliği ile pişman olup da; tekrar ayni suçu işlememek üzere BEN’den af ve mağfiret dileyenin (şirk koşma hariç) bütün günahlarını affederim..” müjdesi ile karşılaştım ve kendime gelip.. sonra da; belki, benim ve benim benzerim “AF İSTEYENLERİN” affıma vesile olur ümidi ile “diğer bazı keffaretlerin haricinde; bir de, aşağıdaki; “ AFFET, RABB’İM!.. AFFET... “ MÜNÂCAT”ını (şiirini-duasını- yakarışını) yazdım. Bu“AF ve MAĞFİRET ” duama, siz de eşlik eder; siz de, yaptığınız hatalar ve günahlarınız için benimle beraber TÖVBE ve bir de aşağıdaki duanın okunmasında bana eşlik eder misiniz? Bu teklifime, ne der ve ne düşünürsünüz? Siz de, geçmiş günahlarını; şöyle gönülden bir tövbe ve istiğfar eder misiniz?

MÜNÂCAT

AFFET RABB’İM... AFFET. 

Aklımın, mantığımın; tutulduğu bir anda, 
Bir gaflet sırasında ve zayıf bir anımda;
Nefsim; şaha kalkıp da, beni savurduğunda,
Sinirlerim kabarıp, çakmak- çakmak çakınca;
Şeytanlar ile cinler, etrafımı sarınca,
Alev, alev dolaşan.. “bu güç, nedir? Kanımda!..”

Sürç-ü lisan’ımın sebebi!.. Korkunç bir hiddet,
Birden başladı, birden gelişti.. bu felâket;
Vücudum oldu, bir “ateş topu!.” Gel de, sabret...
En Büyük KUTSAL’a(!), küstahça.. ettim ihanet;
Bilemedim.. Nasıl başladı, gelişti.. bu dert,
En büyük suçu işledim!.. “RABB’İM, SEN; beni, affet...”

Bir şimşek çaktı.. tepeden, tırnağa.. fethetti,
Bütün zerrelerimi;, teker, teker inletti;
Bu günahım, bana; nefsimi, padişah etti,
Ruhum, bir tutsak oldu! Vicdanımsa kahretti;
Belim, iki büklüm; dizimde dermanım bitti,
Birden, neye uğradım?.. Ben. “Bu, nasıl bir dertti?..”

Eyvah!.. Çaresiz bir illetin firâkındayım,
Cehennem’lere savrulmanın şafağındayım;
Hangi kapıya gidip, tokmağını çalayım,
Bu suçdan kurtulmam için, nasıl yalvarayım;
Çünkü; “affı güç bir GÜNAH ile başbaşayım,”
Bu, “taşınmaz yük” ile; “Ya! Ben nasıl yaşarım?..” 

Keşke!.. Hiç, doğmayıp da; Dünya’ya, gelmeseydim,
Ben, benden geçip; zelil duruma, düşmeseydim; 
Bütün “şer güçleri”ne de, hizmet etmeseydim,
TÖVBE!!! “Bu seferde; ben, RAHMAN’ı bilemezdim;”
RAHİM’den; belki! “AF” müjdesini alamazdım, 
Sonuçta: “ALLAH’U EKBER’i, kavrayamazdım!..”

SONSUZ OLAN AFFIN’LA; birden, aklıma geldin,
“Günahları, sevaba; tevil eden, YALNIZ SEN’sin;”
Kul’u, affetmek, SEN’in Hakkın.. Çünkü: SEN, RABB’ sın,
Böylece; affolan kul, yaptığından utansın!..
Nefsin; hatasını, bir daha tekrarlamasın;
Ben, şimdi; her zerrem ile, “affına muhtacım...” 

Kul’lar; hata edip, suç işler.. günaha girer,
Göze görünmez güçler! Kuluna, yardım eder; 
Kulun. “Şimdi çarersiz. SEN’den, bir yardım bekler,”
Bu çapdaki günahı! Ancak, “ALLAH affeder,”
SEN; affettiğin an, bu kulun “ BAYRAM’a eder”
Af’fa kavuşmanın sevinciyle, “SECDE eder...” (inşaAllah)

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...