Bir kimse karısının güzelliğini ve güzel huylarını, iyi hasletlerini herkesin
yanında söyler, övüp dururdu. Bu adama: "Bir kimsenin; karısının iyi huylarını
güzel hasletlerini yabancıların yanında anlatmasını Peygamber Aleyhisselam
yasakladı, sakıncalı gördü" dediler. Adamcağız bu söze kulak bile asmadı,
Peygamber Aleyhisselam'ın maksadı hiç kimsenin o kadına göz koymamasıdır,
dediler. Bir müddet sonra birisi, o güzel hasletlerinden dolayı, o kadına tamah
edip göz koydu ve aldattı. Bunun üzerine karısı elinden giden kimse, karıyı
aldatıp kaçıran kimseye:
"Beyefendi bana bak! Ben karıma gönül vermiştim,
onun güzelliğini ve güzel huylarını her zaman övüyordum, ben onu bu
saydıklarımdan daha iyi, daha güzel ve daha hoş olarak görmüştüm, böylece de
bilmekteyim, şimdiye kadar hiç açıklamadığım güzel hasletlerini de sana anlatmak
ve açıklamak isterdim, fakat değil mi ki sen bu işi yaptın, karımı aldatıp
kaçırdın, elimden aldın, ALLAH'a yemin olsun ki öbür hasletlerini sana söylemeyeceğim"
dedi. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Ey kulum! Benim katımda,
sana verdiğim şu bilgilerden, hünerlerden ve akıllardan daha üstünü, daha güzeli
ve daha iyileri vardır. Sen kardeşindekine bir tek huyu, bir tek kusuru,
eksikliği anlayıp bildin de, müşteri buldum deyip ona tamah ettin; başka
kusurları bildirmemi beklemedin, böyle yapmasaydın, o kusuru dile dolayıp orada
burada söylemeseydin, diğer kusurlarını da sana söyleyecektim ama artık söylemem
çünkü aşağılık duygusuna kapıldın ve hainlik yaptın" "Allah hainleri sevmez"
(Enfal 58)
Maarif Adlı Eserden (Hz. Seyyid Burhaneddin
Tırmizi)