05 Kasım 2012

KUR'AN-I KERİM'İN KALBİ OLAN YÂSİN SÛRE-İ ŞERİF'İNİN TEFSİRİ VE ESRARI 19




KUR'AN-I KERİM'İN KALBİ OLAN YÂSİN SÛRE-İ ŞERİF'İNİN TEFSİRİ VE ESRARI
19
Yolların Ayrılışı:
Mahkeme-i kübrâ'da ilâhî adaletin hükmü tamamen icra edildikten sonra Hakk Celle ve Alâ Hazretleri:
"Ey günahkârlar! Bugün şöyle ayrılın!" buyurur. (Yâsin: 59)
Kâfirler müminlerden ayrılırlar. Onların artık müminlerle bulunmaya salahiyetleri yoktur. Her suçlu günahkâr inkârcı ister istemez bu buyruğa uyar.
Herkesin hesapları görülüp amellerinin neticesi olarak gidecekleri yerler belli olunca, insanlar fırka fırka ayrılır. Herkes kendi emsaliyle bir fırka, diğeri de ayrı bir fırka olur. Zira müminin mercii cennet, kâfirin mercii cehennemdir.
Ve cehenneme sevkiyat başlar. İşte bu an pişmanlıkların, korkuların, feryat ve figanların ayyuka çıktığı andır. Şefaat için yalvarışların yapılacağı an bu andır.
İnsan hayatta arzu ettiği her şeye kavuşamaz. Onu muvaffak ettirmeyen Hazret-i Allah'tır.
Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyuruyorlar ki:
"Cehennem ehlinin dünyada iken en müreffeh yaşayanı, en çok zevk ve safâ süreni kıyamet günü getirilir, cehenneme bir kere daldırılıp çıkarılır ve 'Sen dünyada iken hiç zevk ve safâ sürdün mü?' diye sorulur. 'Hayır! Vallahi görmedim yâ Rabb'i!' der.
Sonra cennet ehlinden dünyada en çok sıkıntı çeken bir mümin getirilir, cennete sokup çıkarılır. 'Sen dünyada iken hiç cefâ gördün mü?' diye sorulur. O da 'Hayır!' der, 'Vallahi hiç cefâ görmedim.'" (Müslim)
Halbuki bütün hayatı cefâdan cefâya, ibtilâdan ibtilâya geçmişti. Fakat bir anın safâsı, bütün hayatın cefâsını unutturmuş. Bir anın cefâsı da bütün anın safâsını unutturmuş.
Bu bakımdan mümin daima ibtilâlarla meşguldur, arzusuna nâil olamaz. Nâil ettirdiğine şükür, diğerlerine sabretmek lâzım.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...