Selamlaşma ile ilgili Hadis-İ Şerifler
Selamlaşma ile ilgili Hadis-İ Şerifler
İmr''n b. Husayn (ra)’den rivayete göre, bir adam Rasûlullah (sav)’e geldi ve “Esselamü Aleyküm” (Allah’ın selamı üzerine olsun) , dedi. Peygamber (sav) de “On” buyurdu. Bir başka adam daha geldi “Esselamü aleyküm ve rahmetüllahi.” (Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun) dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) “Yirmi” dedi. Bir başka adam daha geldi ve “Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh” (Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun) dedi. Rasûlullah (sav) de “Otuz” buyurdu. Yani değişik şekillerde selam verenler, değişik miktarlarda sevap kazandılar. (D''rimî, İstizan, 27)
Ebû Hüreyre (ra)’den
rivayete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Canım kudret elinde olan Allah’a
yemin ederim ki; İman etmeden Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman
etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi
göstereyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız.”
(Müslim, İman: 17; Ebû D''vûd,
Edeb: 27)
İmr''n b. Husayn (ra)’den rivayete göre, bir adam Rasûlullah
(sav)’e geldi ve “Esselamü Aleyküm” (Allah’ın selamı üzerine olsun) , dedi.
Peygamber (sav) de “On” buyurdu. Bir başka adam daha geldi “Esselamü aleyküm ve
rahmetüllahi.” (Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun) dedi. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.v.) “Yirmi” dedi. Bir başka adam daha geldi ve “Esselamü aleyküm
ve rahmetullahi ve berekatüh” (Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize
olsun) dedi. Rasûlullah (sav) de “Otuz” buyurdu. Yani değişik şekillerde selam
verenler, değişik miktarlarda sevap kazandılar.
(D''rimî, İstizan,
27)
Ebû Um''me (ra)’den rivayete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın
Rasûlü! ‘Denildi iki adam karşılaşıyorlar bunlardan hangisi önce selam
verecektir?’ Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “O iki adamdan Allah’a en yakın
olanı.”
(Ebû D''vûd, Edeb: 122)
C''bir b. Abdullah (ra)’den riv''yete
göre, Rasûlullah (sav) şöyle demiştir: “Selam konuşmadan öncedir.”
“Bir
kimseyi selam vermeden önce yemeğe davet etmeyin.”
(Tirmizî)
Hz.
Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Binitli yürüyene, yürüyen oturana, az olan
guruba selam verir.” İbn’ül Müsenna kendi rivayetinde şunu da ilave etmektedir:
“Küçükler büyüklere selam verir.”
(Buh''rî, İstizan: 17; Müslim, Selam:
27)
“Müslüman’ın Müslüman üzerindeki altı haktan biri de selam
vermektir.”
(Müslim)
“Bir yere girerken oradakilere selam vermek borç
olduğu gibi, çıkarken de selam vermek borçtur.”
(Beyhaki)
“Bir kimse
ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.”
Rüzeyn)
“İnsanların en ''cizi dua etmeyen, en cimrisi de selam
vermeyendir.”
(Taberani)
“Selamı yayar, açları doyurur, sıla-i rahimde
bulunur, gece herkes uyurken namaz kılarsanız, selametle Cennete girersiniz.”
(Tirmizi)
“Genelde, iki kişiden, Allah indinde derecesi yüksek olan önce
selam verir.”
(Tirmizi)
“Yemin ederim ki, imanı olmayan Cennete girmez.
Birbirinizi sevmedikçe, imana kavuşamazsınız. Birbirinizi sevmek için çok
selamlaşınız!”
(Tirmizi)
“Mümin kardeşine selam vermek, yanına gelince
ona yer göstermek ve hoşlandığı isimle hitap etmek, aradaki sevgiyi pekiştirir.”
(Taberani)
“Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, Cennete
götürür.”
(Hakim)
“Tanıdığından başkasına selam vermemek Kıyamet
alametidir.”
(Taberani)