EVRENDE KONUM VE ZAMAN
1.1 Gök Küresi
Açık bir havada, çevre ve ışık
kirliliğinin olmadığı bir yerde, geceleri gökyüzüne baktığımızda, görebildiğimiz
bütün gökcisimlerinin farklı parlaklıklarda olduğunu hemen farkederiz.
Parlaklıklarının yanısıra bazılarının belirgin renklerde olduğu gözümüze çarpar.
Işığı titreyen(kırpışan-gözkırpan) yıldızlar, yıldızların arasında gözkırpmadan
parıldayan ve uzun süre içinde yerlerinin değiştiğini görebildiğimiz gezegenler,
Ay, yapay uydular ve diğerleri.. hepsi oradadır.. Hepsi, sanki üzerimizdeki
Gökkubbe’ye serpilmiş gibi dururlar.
İnsan gözü yakın ve sınırlı
uzaklıklar için karşılaştırma yapabilir, büyük uzaklıklar için bu karşılaştırma
gücü biter. Gökyüzüne serpilmiş cisimlerin uzaklıklarını insan gözü algılayamaz.
İlerleyen konularda öğreneceğimiz gibi, parlak olan yıldızlar daha yakın, sönük
olanlar ise daha uzak değildir. Hepsi gökkubbe üzerinde, bizden eşit
uzaklıktalarmış gibi görünürler. Gözümüzün algıladığı bu özellik gökbilimlerinde
aynen kullanılmaktadır. Tıpkı gözümüzün algıladığı gibi, bütün gökcisimlerinin
bir küre üzerinde yer aldığı kabul edilir. Gözlemi yapan gözlemcinin yaşadığı
dünyamız (Yer) bu kürenin merkezinde bulunmaktadır. Geceleri gördüğümüz
Gökkubbe, dünya üzerinde bulunduğumuz yere bağlı olarak gökküresinin
görebildiğimiz yarısıdır.
Gökküresi : Dünyamız dışındaki bütün gökcisimlerinin
üzerinde yeraldığını, üzerinde yer değiştirdiklerini (hareket ettiklerini)
varsaydığımız (kabul ettiğimiz), merkezinde dünyamızın(yerkürenin) bulunduğu
sonsuz büyük yarıçaplı sanal(gerçekte varolmayan) küredir.
|
Gökcisimlerinin gökküresi
üzerindeki gözlediğimiz konumlarının, hareketlerinin küre kavramına bağlı olarak
incelenmesi küresel astronomiyi oluşturur. Yıldızların birbirine göre açısal
uzaklıkları ile onların değişimleri, Ay, Güneş ve gezegenler ve diğer
gökcisimlerinin konumları, gözlenen hareketleri, mevsimler, zaman hesapları,
takvimler, konum gözlemlerini yanıltan olaylar ve onların düzeltilmeleri vb.
küresel astronominin konularını oluştururlar.
Bu konuları inceleyebilmek için
öncelikle küre ve küre geometrisine bir gözatmakta yarar vardır. İnceleyeceğimiz
küre, merkezinden geçen bir eksen atrafında dönebilsin. Bu durumda küre ve dönme
eksenine bağlı yeni tanımlar ortaya çıkar( Şekil 1.1).
Şekil 1.1: Küre, kesen düzlemler ve düzlem ile küre yüzeyinin
arakesiti olan çemberler
Büyük Çember : Küre
merkezinden geçen bir düzlem ile küre yüzeyinin arakesiti olan çember.
Küçük Çember : Küre merkezinden geçmeyen bir düzlem ile küre
yüzeyinin arakesiti olan çember.
Uçlak noktaları(Kutuplar) :
Dönme ekseninin küreyi deldiği iki noktadan herbiri.
Eşlek
(Ekvator) : Merkezden geçen ve dönme eksenine dik olan bir düzlemin küreyi
kesmesi ile oluşan küre üzerindeki büyük çembere verilen ad(İngilizcesi :
Equator). Küreyi iki eşit parçaya böler. Bu özelliği nedeniye Türkçe olarak
Eşlek sözcüğü kullanılır. Bu çemberin üzerindeki her noktanın uçlak noktalarına
uzaklıkları = 90° dir (Şekil 1.2 )
Şekil 1.2: a) Küreyi kesen düzlem ile küre yüzeyinin arakesiti
olan Büyük Çember ve Küçük Çember b)Dönen bir küre. Dönmenin
belirlediği dönme ekseni, ekvator ve uçlak noktaları. (Çemberlerin kürenin arka
yüzeyinde bulunan kısımları kesikli olarak gösterilmiştir.)