Geçtiğimiz 20. yüzyılda bilimde büyük ilerlemeler kaydedilmiş ve bilimsel açıdan yüzyıllardır sır olan pek çok bilgi açığa çıkmıştır. Ve ilerleyen bilim, açıkça bir gerçeği göstermiştir: Yaratılış Gerçeği. Her bilimsel bulgu evrende var olan canlı ve cansız tüm varlıklardaki kusursuz tasarımı, düzeni ve planı göstermektedir. Bu bulgulara bizzat şahit olan birçok Batılı bilim adamı da tüm evrenin üstün bir aklın ürünü olduğunu görmüş, herşeyin sonsuz kudret sahibi Allah tarafından yaratıldığını anlayarak, Yaratılış Gerçeği'ni kabul etmiştir. Bugün, başta ABD olmak üzere, Batılı ülkelerde inançlı bilim adamları tarafından kurulmuş olan birçok ciddi akademi ve organizasyon mevcuttur. Aynı zamanda bu bilim kuruluşları, bilimsel delillerin evrendeki kusursuz tasarımı ortaya koyduğunu göstermek için çalışmalarını sürdürmektedirler. Birçok ünlü bilim adamı adeta bir din gibi bağlandıkları Darwinizm'i terkederek, Allah'a yönelmişlerdir. Üniversitedeki kürsülerde, yazdıkları kitaplarda, hazırladıkları çalışmalarda, panellerde hep yaratılış gerçeği üzerinde durmaktadırlar. Günümüzde yaşayan ve bilimsel çalışmaları ile tanınan binlerce inançlı bilim adamından bazıları şöyledir:
Dünyanın anatomi ve embriyoloji alanındaki ünlü bilim adamları arasında yer alan Kanada, Toronto Üniversitesi'nden Prof. Keith Moore
Amerika'nın ünlü denizbilimcilerinden Prof. William W. Hay
Oxford Üniversitesi Fizikçilerinden Prof. Robert Matthews
Wellington Victoria Üniversitesi Kimya Prof. Dr. Jonathon D. Sarfati
Dünyanın en ünlü jeologlarından Prof. Alfred Kroner
Alman Federal Fizik Enstitüsü Direktörü Prof. Werner Gitt
Oregon State Üniversitesi Kimya Profesörü Dr. Donald Chittick
Berkeley Üniversitesi Moleküler ve Hücre Profesörü Jonathan Wells
Amerika Chicago, Kuzeybatı Üniversitesi Jinekoloji Profesörü Joe Leigh Simpson
Tayland Shiang Mai Üniversitesi Anatomi ve Embriyoloji Kürsüsü eski başkanı ve şu anda aynı üniversitede Tıp Fakültesi Dekanı olan Profesör Tagata Tagasone
Princeton Üniversitesi Matematik Profesörü David Berlinsky
Almanya Max-Planck-Gesellschaft Üniversitesi Fizik Profesörü Carl Friedrich von Weizsacker
Günümüzün en tanınmış gök bilimcisi olan Dr. Allan Sandage
Harvard Üniversitesi astronomi ve bilim tarihi Profesörü Owen Gingerich
Chicago Üniversitesi Hukuk Profesörü Philip Johnson
Pennsylvania Lehigh Üniversitesi Biyoloji Profesörü Michael J. Behe
Dünyanın ünlü fizyoloji bilginlerinden Profesör Andro Cinovayivi
Ünlü Amerikalı astrofizikçi, Toronto Üniversitesi Fizik Profesörü Hugh Ross
Amerika Philadelphia Thomas Jefferson Üniversitesi'nden ünlü Anatomi Profesörü E. Marshall Johnson
Amerika Washington Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi Tibbi Embriyoloji yardımcı Profesörü Dr. Gerald C. Goeringer
(Detaylı bilgi için bkz. Kuran Bilime Yol Gösterir, Harun Yahya)
BİLİMDE ALLAH'A DÖNÜŞÜN YANKILARI 1998 SENESİNDE DÜNYACA ÜNLÜ NEWSWEEK DERGİSİNE KAPAK KONUSU OLDU
Günümüzün en tanınmış gök bilimcisi olan Dr. Allan Sandage, sonradan dini kabul eden bir bilim adamıdır. 1998 yılında "Bilim Allah'ı Buluyor" kapak konulu Newsweek dergisine verdiği bu röportajda Sandage, dini kabul etmesini şöyle açıklıyordu:
"Beni bu sonuca götüren, dünyanın bilimle anlaşılamayacak kadar karmaşık olmasıydı. Var oluşun sırrını anlayabilmem ancak imanla mümkün."
Aşağıda, aynı derginin içinde yer alan makaleden çarpıcı bölümler okuyabilirsiniz:
1977 Nobel ödüllü Texas Üniversitesi'nden fizikçi Steven Weinberg'ın şu sözü oldukça ünlüdür: "Kainatın sırları kozmoloji bilimiyle anlaşıldıkça, daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor." …Fizikçiler, uzayın, hayatın bir amaç için ve bilinçli olduğu konusunda belli işaretler fark etmişlerdi. Değişmeyen sayılar; yerçekimi kuvvetinin gücü, proton kütlesi ve elektronun elektriksel yükü gibi. Bunlar biraz farklı olsaydı, atomlar birarada durmaz, yıldızlar ışık saçmaz ve hayat görüntüsü olmazdı. "Doğa kanunlarının gördüğümüz kainatı oluşturmak için inanılmaz derecede ince bir ayarla ayarlanmış olması gerektiğini anladığınızda, bu durum, kainatın birden oluşmadığını, onun arkasında yatan birtakım bilinçli hareketlerin var olduğu fikrini doğurur." Bu sözün sahibi 1982'de Anglikan Kilisesi'nde rahip olmadan önce Cambridge Üniversitesi'nde nitelikli bir kariyer yapan John Polkinghorne'dur. Lazer prensiplerini keşfederek 1964 Nobel Fizik ödülünü paylaşan Charles Townes ise şöyle söylemektedir:
"Pek çok kişi, evrenin kanunlarında bir akıl olduğunu hissetmektedir."
…Russel: "Kuantum mekanikleri bizlere özel bir ilahi müdahalenin olduğunu düşündürtüyor" demektedir. Pek çok bilim adamı mucize beklerken, Yaratıcı müdahalesini fizik kurallarıyla gösterir...
Tahran'daki Sharif Üniversitesinden fizikçi Mehdi Golshani, Kuran'ı okuyor, doğal fenomenin "Allah'ın kainata işaretleri" olduğuna inanıyor ve bunları neredeyse dini bir yükümlülük olarak inceliyor. Kuran insanlardan "gezip dolaşmalarını ve Allah'ın yarattıklarında nasıl tecelli ettiğini" görmelerini ister. Golshani'ye göre araştırma "dini bir konudur. Allah'ın yaratmasındaki pek çok gizemi içinde barındırır." Aynı konu Yahudiliğe de uzanır. Carl Feit bunu şöyle açıklar: "Bu kişiye göre, Allah sevgisinin tek yolu O'nun yaptıklarını anlayabilmektir. Bu da kainattır. Kainatın işleyişini bilmek dindar bir insan için merak konusudur çünkü bu Allah'ın yarattığı bir dünyadır". Kuşkusuz Feit düşüncesinde yalnız değildir. Geçen sene gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, Amerikan bilim adamlarının % 40'ı Allah inancına sahiptir. Bu kişiler, Allah'a sadece dünyadaki manevi bir güç olarak değil, dua edecekleri bir Yaratıcı olarak inanmaktadırlar."77
Dünyanın en ünlü bilim dergilerinden biri olan New Scientist 'in 22 Nisan 2000'de yayınlanan sayısında toplam 17 sayfa, dünyada büyük bir hızla yayılan yaratılış akımına ayrılmıştır. Özellikle Amerika'da dine yönelişle birlikte eğitimde evrim teorisi yerine yaratılışın okutulması yönünde büyük bir atılım gerçekleşmiştir. Ve nihayet 1999 senesinde Kansas Eğitim Kurulu, okullarda yaratılışın da okutulması gerektiği kararına varmıştı. Bu uzun yıllar süren hukuki mücadelenin bir sonucuydu ve bu kararın alınmasında en büyük etken son yıllarda yaratılışa inanan bilimadamlarının sayısındaki çarpıcı artıştı.
Aynı dergi Amerika'nın yanısıra tüm dünyada bilimde yaratılışa dönüşü tam sayfalık bir dünya haritasıyla tanıtmıştır. İngiltere, Hollanda, Rusya, Kore, Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede etkin olan yaratılış akımlarına dikkat çekilmiştir. Özellikle Türkiye'de Harun Yahya'nın eserlerine dikkat çekilerek, Harun Yahya için "uluslararası bir kahraman. Kitapları İslami dünyanın her yanına dağıtılıyor" şeklinde bir açıklama yapılmıştır.
Site boyunca anlatılanlar son yıllarda tüm dünyada çarpıcı bir şekilde yaşanan bir gerçeğe dikkat çekmektedir: Allah'a yöneliş. Artık Batı toplumları bir 19. yüzyıl dogması olan materyalizmi bir kenara bırakarak hangi dine mensup olursa olsun Allah'a yönelmektedir. Allah bu insanlara materyalist zihniyetin birer ürünü olan şiddeti, dejenerasyonu, uyuşturucu bağımlılığını kısacası her türlü zulmü en şiddetli şekilde yaşatmıştır. Ardından bu kişiler yaşadıkları sıkıntı dolu hayattan kurtulmanın tek yolunun Allah'a yöneliş olduğunu fark etmişlerdir. Ve bu dönüş genç-yaşlı birçok insanın bir anda dine ve maneviyata yönelmesini sağlamıştır.
Ayrıca site boyunca da anlatıldığı gibi Allah'a yönelen bu kişiler toplumun önde gelenleridir. Her yaştan insanın ve özellikle gençlerin kendilerine örnek aldıkları liderler, bilimadamları, sinema oyuncuları ve şarkıcıların Allah'a olan inançlarını, manevi değerlerin önemini vurgulamaları çok önemlidir; çünkü bu insanlar milyonlara örnek olan isimlerdir. Her davranışları, her konuşmaları izlenmektedir. Örneğin bir dünya lideri materyalist düşünceye sahipse, ona inanan, saygı duyan birçok kişi de materyalizmin anlamını bilmemesine rağmen, onun görüşlerini destekleyip, materyalist bir bakış açısına sahip olacaktır. Ama aynı lider Allah'a iman eden, inançlı bir kişi ise -ki son yıllarda dünyanın büyük liderleri bu inançlarını dile getirmeye başlamıştır- onu sevip, sayan milyonlarca insan da Allah'a imana yönelecektir. Bu nedenle özellikle Batı'da dünyanın önde gelen kişilerinin Allah'a yönelişleri büyük önem taşımaktadır.
Batı'da Allah'a yöneliş yakın gelecekte gerçekleşecek olan bir başka müjdenin de habercisidir: İslam ahlakının tüm dünyada yaygınlaşması. Çünkü Allah'a yönelen insanların sayısının artması temelde İslam'a yönelişe bir hazırlıktır. Allah bu şekilde dünyada Kuran ahlakının yayılması için bir ortam hazırlamaktadır. Nitekim bunun sonuçları da çarpıcı bir hızla elde edilmektedir. Son yıllarda dünya çapında yapılan araştırmalar başta Amerika olmak üzere batılı birçok ülkede en hızlı büyüyen dinin İslam olduğunu ortaya koymuştur. İslamiyet'i kabul eden insan sayısının artış hızı geçtiğimiz yıllarda birçok ünlü gazetede haber olmuştur.
İşte tüm bunlar Kuran ahlakının tüm dünyaya yayılmasının ne kadar kolay olacağını göstermektedir. Zaten tabandan bir hazırlık başlamıştır bile. İslam'ın tüm dünyada etkin din olmasına çok az bir zaman kalmıştır. Birer birer Allah'a yönelen insanlar Allah'ın "dimdik ayakta duran din"i olan İslam'a döneceklerdir. Nitekim Kuran'da tüm insanların İslam'ı yaşamaya uygun bir fıtratta (yapıda) yaratıldıkları haber verilmiştir:
Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. (Rum Suresi, 30)
Bu gelişmeler tüm dünya insanlarına bir teşvik ve Müslümanlara da bir müjde niteliğindedir. Ayrıca Allah'ın kulları için seçip beğendiği dinini yeryüzünde etkin kılacağı vaadinin yakınlaşmasının da birer alametidir. Allah Nur Suresi'nin 55. ayetinde bu vaadini şöyle bildirmiştir:
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
Allah'ın izniyle 21. yüzyıl Allah'a dönüşün artacağı ve Kuran ahlakının tüm dünyayı saracağı bir dönem olacaktır.
|
27 Kasım 2012
BATI'DA BİLİM DÜNYASI DA ALLAH'A YÖNELMİŞTİR
Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...
-
Online Yıldızname Burcu Hesaplama 1. Yol: Arapça Harflerle Ebced Yöntemi Öncelikle "cinsiyet"inizi seçin ve aşağıdaki ...
-
Harflerin Enerjileri A-Z Alfabedeki bütün harflerin enerjileri ve anlamları. İsminizde bulunan, isminizin başladığı harflere göre ka...
-
1 / 24 1 AMAL'İ MÜCERREB-1 2 Bilinmeyen Yönleriyle Satanizm - Bulent Kısa 307 say...