17 Ekim 2012

VESVESE VE İLHAM



VESVESE VE İLHAM

VESVESE
şeytanların dürtüsü olup, bazen kulağa bir fısıltıymış gibi gelebilen veya beyinimize bir düşünce halinde doğan, bir çok insanın bunların ne olduğunu ayıramayıp kendi fikri sanarak çelişkiye düştüğü bir durumdur. 
     İLHAM: Bunlar kendi arasında ikiye ayrılır. Melek vasıtası ile kulağa veya kalbe gelen fısıltı halinde veya düşünce şeklindeki düşünceler ya da, Allah’ın vasıtasız olarak doğrudan kalbte yarattığı İlahi mesajlardır. Kulağa fısıltı olarak gelen veya beyinde düşünce olarak beliren hatırlatmalar meleğin ilhamıdır. Bütün vücüda yayıldığı ve her zerre ile işitildiği sanılan ilham ise, ruhumuza bir fikir veya bir uyarı veya bir müjde halinde doğan İlahi ilhamdır.  
     DÜŞÜNCELER NE ZAMAN İNSANIN OLUR ?
     Akla her gelen iyi veya kötü düşünce insanın kendisine ait değildir. Ancak bunlardan her hangi birisi beğenilip kabul görürse, işte o düşünce o vakit insanın kendisne ait olur. Eğer bu kötü düşüncelerden olupta küfür veya şirk türünden ise, bunlardan birisini benimseyen kimse, dili ile söylemesede kafir olur. Eğer akla gelen bu kötü düşünceler küfür ve şirk türünden değilde amel yönünden haram şeyler ise, hırsızlık, zina içki gibi işler yapılmadığı sürece günah yazılmaz, ancak; kibir, hased, kin,müslümana buğz(öfke), hırs, gibi kalple işlenen günahlar, kalpte olduğu sürece günah yazılır fakat kişi bunları helal görmediği sürece küfür olmaz. 
    “Ona (nefse) iyilik ve kötülüklerini ilham eden (Allah’a) yemin olsun.”(Şems, 91/8)
      Hadis-i Tirmizi’de, Abdullah b. Mesud’dan rivayet edilen bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.): 
    “İnsanoğlunda bir lümme-i şeytâniyye bir de lümme-i melekiyye vardır. Lümme-i şeytâniyyeden hakkın yalanlanması ve kötülüklerin yapılması; lümme-i melekiyyeden de hak ve hakikatin tasdik edilmesi ve güzel işlerin yapılması yolunda telkinler yapılır. Buna göre içinden hayır işlerine dair telkinler alan kimse, bunun Allah tarafından olduğunu bilsin ve O’na hamd etsin. Kötülük telkinini alan kimse de kovulmuş şeytandan Allah’a sığınsın.” buyurmuştur. 
ve ardından:
   “Şeytan size fakirliği vadeder ve hayâsızlığı emreder.”(Bakara, 2/268) mealindeki âyeti okumuştur.”
 
     Vesvese hakkında  Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerindeki açıklamalar, mealen:
-”Muhakkak ki onun (şeytanın) iman eden ve rableri-ne güvenen kimseler üzerinde hakimiyeti yoktur. Muhakkak ki onun hakimiyeti onu dost edinen ve onu (Allah’a) eş koşanların üzerinedir.”  (Nahl: 99-100)                 


-” Onları(insanları) -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah’ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim.” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse kuşkusuz o apaçık bir hüsrana uğramıştır. (Nisa /119)
-“ O, onlara söz verir, kuruntulara /ümitlere düşürür; fakat şeytan onlara kuru bir altatmadan başka ne vaad eder? (Nisa- 120) 
-” (Şeytan) Onlara vaadler ediyor onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan onlara bir aldanıştan başka bir şey va’detmez.” (4/120)
-” (Allah’tan’tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah’ı zikredip-anarlar) sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.” (A’raf-201)
-” Andolsun insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.” (Kaf-16)

    Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
-“ Melekten gelen ilham, İslamiyet’e uygun olur Şeytandan gelen vesvese, İslamiyet’ten ayrılmaya sebep olur ” [Tirmizi]


    Şeytan, insanın kan damarlarında dolaşarak saptırıcı fikirlerini insana hatırlatmaktan asla geri durmayan iman hırsızı ve insanların düşmanıdır. İnsanın kalbine ve beynine gelen düşünceler iki farklı türdendir. Birisi saptırıcı, diğeri sağduyunun hakim olduğu olumlu düşüncelerdir. Bunlara negatif ve pozitifte denebilir. Saptırıcı düşüncelere cin şeytanları veya insan şeytanları veya bunların sebebi ile insanın işlediği kötülüklerden hasıl olan kötü hatıralar sebep olmaktadır. Her türlü hayaller ve kuruntularda bunlar sebebi ile oluşmaktadır. İyi düşüncelere gelince, bunlar ya melek tarafından veya insanın daha daha önce işlediği iyi işlerin hatıralarının sebep olması ile oluşmaktadır. Bunların dışında bir de, Allahu Tealanın kalbe ilhamı ettiği iyi düşünceler sebebiyle oluşan olumlu düşünceler bulunur. Bu sebepledir ki, insanın  kalbi ve beyni yaşadığı süre içinde olumlu ve olumsuz düşüncelerden asla boş kalamaz. 
     Nas suresinde Allahu Teala buyurur ki, mealen:
-“ Sinsice kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran’ vesvesecinin şerrinden.” (Nas/4)
-“ Ki o insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku kuruntu fısıldar)” ; (Nas/5)
-“ Minel-cinneti vennâs.” Mealen: “(O vesvese verenler hem cin şeytanlarından, hem de insan şeytanların olur.)” 
     (Nas-6) 
     Soru: İnsan aklına her düşünceden sorumlu mudur?
    Cevap: Bu soruyu Allah’ın Rasulünün(aleyhissalâtu vesselâm) bir hadisi ile açıklayalım. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
-” Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in ashabından bir kısmı ona sordular: “Bazılarımızın aklından bir kısım vesveseler geçiyor, normalde bunu söylemenin günah olacağına kaniyiz.”
     Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
-” Gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz?” diye sordu.
     Oradakiler
-” Evet! deyince:
      O:
- ”İşte bu (korku) imandan gelir (vesvese zarar vermez) dedi. “Müslim, İman 209 (132); Ebu Dâvud, Edeb 118 (5110). 
     Diğer bir rivayette:
-”(Şeytanın) hilesini vesveseye dönüştüren Allah’a hamdolsun” demiştir.
     Müslim’in İbnu Mes’ud (radıyallahu anh)’dan kaydettiği bir rivayet şöyledir:
     Eshab dediler ki:
- “Ey Allah’ın Resulû, bazılarımız içinden öyle sesler işitiyor ki, onu (bilerek) söylemektense kömür kesilinceye kadar yanmayı veya gökten yere atılmayı tercîh eder. Bu vesveseler bize zarar verir mi?”
-” Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Hayır bu (korkunuz) gerçek imanın ifadesidir” cevabını verdi.”


     
     1363 Ebû Hüreyre radiya’llâhu anh’den rivâyet olunduğuna göre Nebî salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
-” Horozların öttüğünü işittiğinizde (dileklerinizi) Allâh’ın fazl-ü kereminden isteyiniz!. Zirâ horozlar melek görmüşler (de öyle ötmüşler) dir. Merkebin anırmasını işittiğinizde de şeytan (ın şerrin) den Allâh’a sığınınız (ve: Eûzü bi’llâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm, deyiniz). Çünkü merkep şeytan görmüş (de öyle anırmış) dır.
     1384 İbn-i Abbâs radiya’llâhu anhumâ’dan gelen bir rivâyete göre şöyle demiştir:
-” Nebî salla’llâhu aleyhi ve sellem (muazzez hafidleri) Hasen’le Hüseyn’e (meâli aşağıdaki duâyı) okurdu. Ve: (Büyük) babanız (İbrâhîm) de bu duâyı (oğulları) İsmâil ile İshâk’a okurdu! der idi:
-” Allâh’ım, ins, cinn, şeytanlarının şerrinden, (zehirli) haşerattan ve dokunan her kötü gözden- şifâ veren kelimelerine sığınırım.


      SORU: Haram işlemeye niyet edip, Allah’tan korktuğu için vazgeçen günaha girer mi?
     CEVAP: Bu soruyu Rasulullah’ın şu hadisi ile cevaplayalım, mealen:
-“ Kalbe gelen kötü şey söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affolur ” [Beyheki]
-” İbadetleri yapıp, ilmihal bilgilerini öğrenmeye çalışan kimseye, Allah’ı, ahireti inkâr gibi düşünceler gelmesi, onun imansız olduğunu değil, imanlı olduğunu gösterir Meyveli ağaç taşlandığı, hırsız mücevher olan eve girmeye çalıştığı gibi, şeytan da imanlı olanlara saldırır. Hadis-i şerifte, böyle vesveselerin imandan olduğu bildirildi, (Vesvese imanın tâ kendisidir) buyuruldu (Ramuz)


     İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
-” Kötü vesveselerin gelmesine sebep imanın kâmil olmasıdır Çünkü hadis-i şerifte:
-” Böyle vesveseler, imanın olgun olmasındandır”buyuruldu (1/182)
     Allahu Teala buyurduki:
-” Şeytan, şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin bırakmak ister Sizi, Allah’ı zikirden ve namazdan alıkoymak ister. Siz bunlardan [ayıplarını, zararlarını bildikten sonra] hâlâ sakınmaz mısınız?) [Maide 91]
-” (Nefsine uyarak) Allahü teâlânın dininden yüz çevirenlere,  bir şeytan musallat ederiz.” [Zuhruf 36]


     Medine-i Münevvere’de bir Yahudi, birgün Allah’ın Rasulüne(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle der:
-“ Ey Muhammed bizim namazımız sizin müslümanların namazından daha güzel olmaktadır. Çünkü bizler namazda hiç vesveslenmeyiz.
Halbuki sizin müslümanlar hiçbir zaman vesvesesiz namaz kılamazlar.”
     Rasulullahın yanında bulunan hazreti Ebu Bekr ileri çıkarak:
-“ Ey Allah’ın Rasulü izin verirseniz bu yahudinin cevabını ben vereyim.”der.
     Allah’ın Rasulü(s.a.v.) :
-“ Olur ya Eba Bekr” der.
     Ebu Bekr(radıyallahu anh) :
-“ Ey yahudi! Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle. Bir evde iki oda olsa, birisinde mücevher dolu, diğer ise boş olsa, hırsız hangi odanın
kapısını rahatsız edip kırmaya çalışır?”
      Yahudi:
-“ Tabiki boş odaya uğramaz. “der.
      Ebu Bekr(r.a.):
-“ O halde iman bir mücevherdir. Şeytan ise, iman hırsızıdır. Eğer sizlerin kalblerinde iman olsaydı, mutlaka sizlere vesvese vererek
imanınızı çalmaya çalışırdı. Halbuki sizlerin kalbinde iman yoktur. Öyleyse şeytan sizilere neden vesvese versin? Biz müslümanlara gelince
bizlere vesvese vererek imanımızı çalmaya çalışmaktadır.”der.
     Bunun üzerine yahudi hidayete gelip müslüman olmuştur.
     Şeytan, sarhoşlara veya gayri islami yaşayışta olanlara şeytan vesvese vermez. Ancak bu kimseler hidayete gelipte eski kötü yaşantılarını
bıraktıklarında, akla hayale gelmeyen binbir türlü vesvesler vermeye başlar. Şeytan bu türlü vesveseleri verdikten sonra o şahsa şöyle vesvese verir:
-” Sen kafir oldun. Sen bu işi yapamayacaksın.”gibi vesveselerle müslümanı yormak ister.
     1353 Ebû Hüreyre radiya’llâhu anh’den rivâyete göre, Resûlullâh salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
-“ Sizden her hangi birinize şeytan gelir de: (Şunu) böyle kim yarattı?, (Şunu) böyle kim yarattı?, En sonu: Rabb’ini kim yarattı? diye vesvese verir. Şimdi şeytanın vesvesesi Rabb’ınıza kadar erişince o vesveseli kişi hemen “Eûzü bi’llâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” diyerek Allâh’a sığınsın!. Ve vesveseye son versin!” 
     Müslüman, vesveselerin hiç birine aldırış etmemeli, şeytanıda onun vesvesesini de Allahu Tealanın yarattığını bilmekle şeytanı kahretmelidir.  
     Vesselam.  

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...