03 Ekim 2012

REDDU'L-MUHTAR..Hacc İçin Adam Kiralamak


Hacc İçin Adam Kiralamak


METİN
«Benim namıma şu kadar paraya haccetmen için seni kiraladım.» diyerek bir adam kiralasa, haccı caiz olmaz. Kira lâfı etmeksizin, "benim namıma hacca gitmeni sana emrediyorum" demelidir. O adam kendi malından harcar veya nafakayı kendi malıyla karıştırır da hacceder ve bütün nafakayı yahut ekserisini harcarsa, caiz olur; ödemekten de kurtulur.
İZAH
«Haccı caiz olmaz.» Yani gönderen namına haccetmiş olmaz. Lübab'da böyle denilmiştir. Lâkin Lübab şarihi şunları söylemiştir: «Kifâye'de beyan edildiğine göre, Asl'ın Ebû Hanife'den rivayetinde, hacc, gönderen namına sahih olur.» Şemsü'l-Eimme Serahsî buna kail imiş. Mezhep de budur. Hâniyye sahibi zâhir rivayetin cevaz olduğunu açıklamış, lâkin şunu da söylemiştir: «Kiralanan kimseye de ecri misli vardır.» Fethu'I-Kadir sahibi, ulemanın; "Memurun harcadığı ancak ölünün milkl hükmündedir." sözü karşısında bunu müşkil görmüştür. Çünkü milki olmuş olsa, kiralanmış olur. Halbuki ibadetler için kiralamak caiz değildir. Binaenaleyh düzeltilmiş ibare, Hâkim'in, "Ona mislinln nafakası verilir." sözüdür. Mebsut sahibi bunu izah ederken şunu da katmıştır: «O, bu nafakaya bedel yoluylahak kazanmış değildir. Onu kifayet yoluyla hak eder. Çünkü kendisini kiralayanın faydalanacağı bir işe vermiştir. Onun namına haccetmesi şunun için caizdir ki, icare bâtıl olunca, hacc emri kalır. Bu sebeple kendisine emsalinin nafakası verilir.»
Ben derim ki: Rahmetî'nin nakline göre, Kâfî'nin ibaresi şöyledir:«Bir adam kendi namına haccetmek için birini kiralasa, kiralamak caiz değildir. Ama o adama mislinin nafakası verilir. Hapiste olan bir kimse oradan çıkmadan ölürse, onun namına farz hacc caiz olur.» Bunun bir misli de isbicâbî'den naklen Bahır'dadır ki, şöyle denilmiştir: «Haccetmek için adam kiralamak caiz değildir. Ücreti verir de, o da haccederse, ölü namına caiz olur. O kimseye yol masrafı kadar ücret verilir. Fazlasını mirasçılara iade eder. Meğer ki mirasçılar teberru etsin; yahut ölen kimse, "artan para haccedenin olsun" diye vasiyet etsin.» Bu satırlar kısaltılarak alınmıştır.
Hâsılı şarihin, "Haccı caiz olmaz." sözü, zâhir rivayete muhaliftir ve Hâniyye'nin, "Ona ecri misli vardır." demesi, kiralamanın fâsit olduğunu bildirir. Halbuki sair ibadetlerde olduğu gibi, burada da kiralamak bâtıldır. Bazıları buna şöyle cevap vermiştir: «Ecri misilden murad; mislinin nafakası demektir. Nitekim Kâfi sahibi de bu tabiri kullanmıştır. Buna ' ecr ' demesi mecâzdır.» Böyle demek, "Bu söz; ibadetler için adam kiralamak caizdir diyen müteehhirin mezhebine göre söylenmiştir." demekten daha iyidir. Biliyorsun ki bâbın başında müteehhirinin bunu mutlak söylemediğini, zaruretten dolayı sadece Kur'an okutmak, müezzinlik ve imamlık yapmak için adam kiralamanın caiz olduğuna fetva verdiklerini, bunu bütün ibadetlere teşmil etmediklerini söylemiştik. Aksi takdirde oruç tutmak ve namaz kılmak için de odam kiralamanın caiz olması gerekirdi. Halbuki buna kail olan yoktur. Hacc için adam kiralamaya zaruret de yoktur. Çünkü niyabet yoluyla ölenin malından olmak üzere kendisine harcamak için malı ona vermek mümkündür. Nitekim bunun Mebsut'ta ve metinlerde açıklandığını gördün. Onlarda hacc için adam kiralamanın caiz olduğu zikredilmemiştir. Bilâkis mezhebin bütün metin kitaplarında açıklanan; hacc için adam kiralamak caiz değildir sözüdür. Kenz, Vikâye, Mecma, Muhtar, Mevahibü'r-Rahmân vesairede hep böyledir. Hattâ AIIâme Şurunbulâlî, Bütâgu'l-Erab adlı risalesinde, "Ulemamızdan hiçbiri hacc için adam kiralamanın caiz olduğunu söylememiştir." demiştir.
Ben derim ki: Caizdir denilirse, bundan birçok fer'î meselelerin yıkılması lâzım gelir ki, yukarıda geçen, "Vekil ölenin mülkü hükmünce harcar, fazlasını iade etmesi vâciptir ilh..." bunlardandır.
«O adam kendi malından harcarsa...» Fetih sahibi diyor ki: «O adam masrafın çoğunu veya hepsini kendi malından verir de, kendisine verilen mal haccına yeterse, harcadığını o maldan alır. Çünkü bazan kendi malından harcamak mecburiyetinde kalır. Ansızın sarfetmeye hacetgörülür, verilen mal da yanında bulunmaz, binaenaleyh kendi malından vermesi caiz olur. Vasî ve vekilde olduğu gibi ki, vasî yetim için vekil de müvekkili için kendi parasıyla bir şey satın alır, sonra onu yetimin ve müvekkilin malından alır.» Bahır sahibi diyor ki: «Bundan anlaşıldığına göre, ulemanın, nafaka gönderenin malından olacaktır diye şart koşmaları, teberrudan korunmak içindir, mutlak değildir.» Hâniyye sahibi de şöyle demiştir: «Hacca memur olan kimse, verilen nafakayı kendi malıyla karıştırırsa, Kudûrî'de ödeyeceği bildirilmiştir. Ama hacceder de harcarsa caizdir, ödemekten kurtulur.» Bunu anladıktan sonra şarihin, "bütün nafakayı yahut ekserisinin harcarsa" cümlesindeki zamirler, gönderenin malına aittir, Mânâ şudur: Hacca memur olan kimse kendi malından harcar da hacceder ve bu harcadığı, gönderenin verdiği bütün mal kadar olur yahut o malın ekserisi miktarını bulursa caizdir. Keza hacc nafakasını kendi malıyla karıştırır da haccederse caiz olur. Bunu Halebî söylemiştir.
«Ödemekten de kurtulur.» cümlesinin mânâsı, karıştırmakla hâsıl olan ödemeden kurtulur demektir. Ama bu, gönderenin izni olmadığına göredir. Hattâ Sâihânî'nin Zahîre'den naklettiğine göre, gönderenin izni olsun olmasın vekil kendisine verilen nafakayı yol arkadaşlarının paralarıyla karıştırabilir. Çünkü bu hususta örf ve âdet vardır.
TEMBİH: İleride söyleyeceğiz ki, ölen kimse kendi malından bin dirheme hacc vekili gönderilmesini vasiyet eder de, vasî onun malından almak üzere kendi malından bir vekil gönderirse, sonra ölenin malından bu parayı alamaz. Çünkü vasiyet sözle olmuştur. Binaenaleyh vasiyet edenin sözü itibara alınır. O ise malı kendine izafe etmiştir. Bu değiştirilemez. Bahır.
Ben derim ki: Şu izaha göre malı kendi nefsine izafe ettiği zaman, vekil dahi vasî gibi o malı kendi malıyla değiştiremez. Meğer ki aralarında fark görülerek memur bazan buna mecbur kalır denilsin. Nitekim yukarıda geçmişti.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...