Bayram Gecesi İle
Cuma Gecesi Zilhiccenin Onuncu Gecesi Ve Ramazanın Onuncu Gecesi Arasındaki
Fark
METİN
Fecir doğmadan
tekrarlarsa cevaza döner; ama bu, yolda fecir doğacağından korkmadığına göredir.
Fecir doğacağından korkarsa; her iki namazı kılar. Müzdelife'de yatsıyı akşam
namazından önce kılarsa, akşam namazını kıldıktan sonra yatsıyı tekrarlar.
Tekrarlamâdan fecir doğarsa, yatsı cevaza döner. Akşam namazına eda olarak niyet
eder. Sünnetini bırakır ve bayram gecesini ihya eder. Çünkü o, kadir gecesinden
daha şereflidir. Nitekim Nehir sahibi ile başkaları buna fetva vermişler; Buhârî
şarihleri - bilhassa Kastalâni zilhiccenin onuncu gecesinin ramazanın son on
gecesinden efdal olduğuna kesinlikle hükmetmişlerdir,
İZAH
"Cevaza döner."
Yani kılmış olduğu akşam, yahut Müzdelife'den önce bir vâkitte kıldığı akşam ile
yatsı caiz olur. Bunun mefhum-u muhalifi şudur: Fecir doğmazdan önce olsa kâfi
gelmez. Bu Tarafeyn'in kavlidir. imam Ebû Yusuf. "Kâfi gelir amma isaet etmiş
olur" demiştir. Hidâye. Yani yolda kıldığı akşam namazı eğer sahih olmuşsa,
gerek vakit içinde, gerekse çıktıktan sonra tekrar kılması vâcip olmaz. Sahih
olmamışsa, vakit içinde de, çıktıktan da sonra da iadesi vâcip olur. Yani vakit
içinde eda etmediyse, vakit çıktıktan sonra kazası vâcip olur. Çünkü fâsit olan
bir namaz; vaktin geçmesiyle sahihe dönmez. Buna şöyle cevap verilmiştir: Bu
fesat mevkuftur. Eseri ikinci halde meydana çıkar. Nitekim tertip meselesinde
geçti. İnâye'de de böyledir.
Ben derim ki: Bu
caiz olmamaktan murad, sahih olmamaktır mânasında açıktır. Helâl değildir
mânasına gelmez. Bahır sahibinin anlayışı bunun hilâfınadır. Sözün tamamı, Bahır
üzerine yazdığımız hâşiyededir.
"Bu" Yani Müzdelife
yolunda kıldığı namazın caiz olmaması mânasınadır.
«Her iki namazı
kılar.» Çünkü kılmazsa kazaya kalırlar.
"Yatsı cevaza
döner." Zahîriyye sahibi diyor ki: "Bu mesele mutlaka bilinmesi gereken
meselelerdendir. Bu, Ebû Hanife'nin öğle namazını bırakıp da arkasından beş
vakit namaz kılan kimse hakkındaki sözü gibidir. O kimse terkettiklerini
hatırlarsa, Ebü Hanife'ye göre caiz olmaz. Ama altıncı namazı kılarsa,
kıldıkları cevaza döner." Bu meselenin hükmünü Hayreddin-i Remlî müşkil görmüş,
"Bunda tertibi kaçırmak vardır. Halbuki tertip farzdır, o elden giderse cevaz da
gider. Bu, vitir namazını yatsının üzerine tertip gibidir. Meğer ki tertibi
sâkıt olana; yahut o namazdan sonra beş namaz kılınca cevaza döndüğüne
yorumlana." demiştir. Remlî'nin te'vili uzak bir te'vildir. Bilâkis zâhire göre
burada tertip düşmektedir. Buna karine, Zahîriyye'de Ebû Hanife'nin sözünü
nazire getirmesidir. Onun içindir ki Muhammed Ebussuud Efendi, "Bu hususta
sahib-i tertip olanla olmayan arasında farkyoktur. Tertibin vücubunu ıskat eden
şeylere bu da ilâve edilir." demiştir.
"Akşam namazına eda
olarak niyet eder." Sirâc'dan naklen Nehir'de böyle denilmiştir. ,Bu söz
Bahır'ın "kazadır" demesini reddeder. Halbuki Bahır sahibi bundan sonra, o
namazın vaktinin, yatsı namazının vakti olduğunu
açıklamıştır.
«Sünnetini
bırakır.» Yukarıda Câmi'den naklen arzettiğimiz söze muvafık olan sünnetini
geciktirir demektir.
«Bayram gecesini
ihya eder.» O gece veya o gecenin ekserisinde namaz kılmak, Kur'an okumak,
zikirde bulunmak ve şer'i bir ilim okumak gibi ibadetle meşgul olur.
«Çünkü o, kadir
gecesinden daha şereflidir.» Halebî diyor ki: «Yani haddi zatında daha
faziletlidir. Yoksa Müzdelife'de bulunan hakkında değildir. »
«Nitekim Nehir
sahibi ile başkaları buna fetva vermişlerdir.» Nehir"in ibaresi şöyledir:
«Bayram gecesinin cuma gecesinden daha şerefli olup olmadığı hususunda sual
soruldu. Ben buna meyledenlerden idim. Sonra Cevhere'de gördüm ki, bayram gecesi
senenin bütün gecelerinden faziletli imiş.» Görüyorsun ki, Nehir sahibinin sözü,
bayram gecesinin cuma gecesinden daha faziletli olduğu hususundadır. Kadir
gecesinden efdal olduğu hususunda değildir. Evet Cevhere'nin sözü kadir gecesine
şâmildir. Lakin bu kadarcığı, "Nehir sahibi bununla fetva vermiştir" demeye kafi
değildir. H.
«Kesinlikle
hükmetmişlerdir.» cümlesi, önceki sözü te'yiddir. Şu elhetten ki, ekser-i
ulemaya göre kadir gecesi ramazanın son on gecesi zarfındadır. Zilhiccenin on
gecesi bundan efdal olunca, kadir gecesinden de faziletli olması gerekir. Bayram
gecesi on gecenin en faziletlisidir. şu halde kadir gecesinden de efdaldir.
Tahtavî diyor ki: «Münavi, es-Sağır şerhindeki "dünya günlerinin en faziletlisi
on günlerdir" hadisi hakkında şöyle demiştir: Çünkü başlıca ibadetler onda
toplanır. Allah Teâlâ'nın "fecre ve on geceye yemin olsun" diye kasem buyurduğu
günler, bu günlerdir. Bunlar, şu hadisin iktizasınca ramazanın son on gününden
efdaldirler. Bazıları bu kaville amel etmiştir. Lâkin cumhur-u ulema aksini
almışlardır.» Yine Münavi, el-Kebir şerhinde şunları söylemiştir: «Bu hilâfın
semeresi şurada kendini gösterir. Bir kimse, talâk veya nezir gibi bir şeyi
onların veya günlerin efdaline ta'lîk etse, İbnü'l-Kayyim. "Doğrusu ramazanın
son on gecesi zilhiccenin gecelerinden efdaldir. Çünkü zilhicce ancak kurban
bayramının iki günü ile arefe için; ramazanın son on gecesi ise ancak kadir
gecesi için faziletlendirilmiştir" demiştir.»
Ben derim ki:
Rahmetî, bazı ulemadan bu iki kavlin arasını bulmayı ifade eden sözler
nakletmiştir ki şudur: Zilhiccenin on günü ramazanın on gününden efdaldir.
Ramazanın geceleri için zilhiccenin gecelerinden daha faziletlidir. Çünkü
ramazandaki en faziletli gece kadir gecesidir: Onun şerefi bununla artmıştır.
Zilhiccenin şerefi ise, arefe günü ile artmıştır. Bu söz, yukarıda İbn-i
Kayyim'den nakledilenle birlikte kadir gecesinin bayram gecesinden efdal olması
hususunda açık gibidir. Bundan, onun cuma gecesinden de faziletli olması lâzım
gelir. Çünkü yukarıda Nehir'den naklen geçti ki, kurban bayramı gecesi cuma
gecesinden faziletlidir.Bu izahatta Müslim'in rivayet ettiği "içinde güneş doğan
en hayırlı gün cuma günüdür." hadisi ile itiraz olunamaz. Çünkü sözümüz, cumanın
gününde değil, gecesindedir. Şarih cuma babının sonunda Tâtarhâniyye'den
nakletmişdi ki, cumanın günü gecesinden efdaldir. Yani cuma gecesinin fazileti,
cuma namazından dolayıdır. Cuma namazı ise gündüz kılınır.
TEMBİH: Mi'râc'da
şöyle denilmektedir: «Peygamber (s.a.v.)'den sahih olarak rivayet edilmiştir ki:
"Günlerin en faziletlisi cuma gününe rastlayan arefedir. O gün, yetmiş haccdan
daha faziletlidir." buyurmuştur. Bunu Tecrid-i Sıhah sahibi Muvatta alâmeti ile
zikretmiştir.» Haccın sonunda bunun üzerine söz edilecektir. Tahtavî'nin bazı
şâfiîlerden naklettiğine göre, gecelerin en faziletlisi, Peygamber (s.a.v.)'in
doğduğu gecedir. Sonra kadir gecesi, sonra İsra gecesi ve Mi'rac, sonra Arefe
gecesi, sonra Cuma gecesi, sonra şabanın yarısı gecesi, sonra bayram gecesi
gelir.